TÜRKİYE KALİTE ALT YAPISI GELİŞTİRME PROJESİ KalDer 2002-2007 yılları arasındaki Türkiye’de Kalite Altyapısı’nın Desteklenmesi Projesi’nde (TKGA) Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) ile birlikte ana faydalanıcı olmuştur. Mayıs 2010 da başlayan ve Ağustos 2012 de bitecek olan Türkiye’de Kalite Altyapısı’nın Güçlendirilmesi 2 nci Projesi’nde de Kamu sektörünü Ekonomi Bakanlığı, özel sektörü de KalDer temsil etmektedir. Projenin amacı kamuyla birlikte, özel sektörün de kalite altyapısını geliştirerek ülkemizin AB kalite altyapısıyla uyumlu bir kalite altyapısına ulaşmasını sağlamak ve AB ile aramızda malların serbest dolaşımının sorunsuz işleyişine katkıda bulunmaktır. Proje kapsamında Temmuz 2012’ye kadar çok sayıda konferans, sempozyum, eğitim, çalıştay düzenlenmiş yurt genelinde bilgilendirme kampanyaları yürütülmüştür. Küreselleşme ile birlikte ekonomik açıdan sınırların kalktığı bir dünyada yaşıyoruz. Bugün her bir üretici ve hizmet sağlayan açısından Pazar, kendi ülkesinden ibaret değildir. Diğer ülkeler de pazarın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Dolayısıyla ihracat konusu, kuruluşlar ve ülkeler açısından en önemli konulardan biridir. İhracat konusunda sadece kurumlara birtakım dış ticaret bilgilerini aktarmak yeterli değildir. Malların serbest dolaşımı için dünya çapında standartlaşma gerekmektedir. Bu standartlaşma için de ülkede uygun kalite altyapısının oluşturulması şarttır. Bunu sağlayabilen ülke ve kuruluşlar rekabetçi olmak yolunda önemli bir aşamayı geride bırakmış olmaktadırlar. Bunun içinde Kalite Altyapısının oluşturulması büyük öncelik taşımaktadır. Bilindiği gibi Kalite Yönetiminin evriminde süreç ; Endüstri devrimi öncesi kalite anlayışı (Ustalık), Muayene faaliyetleri, Sektörel kalite sistemleri, Ulusal kalite sistemleri, Uluslararası kalite sistemleri, Toplam Kalite Yönetimi olarak gelişim göstermiştir. KalDer kaliteye bugün çok daha geniş bir açıdan bakmakta, kurumları ve ülkemizi bu yönde teşvik edip, yönlendirmektedir. Yönetim kalitesi olarak da dünya çapında çağdaş bir yönetim anlayışı sunmakta, böylece kurumların rekabet gücünü arttırmayı hedeflemektedir. KalDer, yönetim kalitesinin kuruluşlarda belli bir seviyeye gelmesi için EFQM Mükemmellik Modeli ile kurumlara en azından senede bir öz değerlendirmelerini yaptırıp kuvvetli yönlerini ve iyileştirmeye açık alanlarını belirlemelerine yardımcı olmaktadır. Bu model sayesinde Avrupa’daki rakipleriyle kendilerini karşılaştırma şansına sahip olmakta, gerek ülkemizdeki gerekse Avrupa’daki Kalite Ödülü’ne başvurarak, başarılarını farklı platformlarda duyurabilmektedirler. KalDer kurumları, yönetim ve ürün kalitelerini Avrupa’da ve dünya çapında kanıtlayabilecekleri alanlarda, sürekli desteklemeye özen göstermektedir. Bu sebeple Dış Ticaret Müsteşarlığı ve sonrasında Ekonomi Bakanlığı ile bu projenin ana faydalanıcısı olunmasına ayrı bir önemle yaklaşılmaktadır. Kalite Kavramı; Ürün Kalitesi,Hizmet Kalitesi,Süreç Kalitesi,Yönetim Kalitesi ve en üst düzeyde Düşünce Kalitesi olarak içerikleri barındırmaktadır.Sonuç olarak da YAŞAM KALİTESİ’ni hedeflemektedir.Kalitenin böylesi bir sonuca odaklı olması ülkelerin vizyonları açısından da neden kaliteye önem vermelerinin gerekçesidir. Türkiye’nin 2023 hedeflerine baktığımızda küresel rekabet ortamında zorlu bir süreci görmekteyiz. Dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yer alacağız derken, bu gün önümüzdeki ülkelere bakacak olursak; Endonezya, Meksika, Güney Kore, Avustralya, İspanya, Kanada ve İtalya’yı geçmemiz gereken bir yarışın içinde olduğumuzu görüyoruz. İşte rekabetçi yaklaşım ve kalite anlayışı bunun için önem taşımaktadır. Sürdürülebilir bir başarı performansına ihtiyacımız vardır. Uluslararası kriterlere uygunluk değerlendirmesi önemli bir başlangıç adımıdır. Daha sonra yapılması gereken yönetimin kalitesini yükselterek rekabet açısından ikinci adımı atmaktır. Uluslar arası Uygunluk Değerlendirmesi Derneği UDDer sektörde yeralan kuruluşları bir araya getirerek akreditasyon, standardizasyon, test, belgelendirme ve metroloji alanlarında son gelişmeleri ve güncel sorunları tartışmak için etkin bir rol üstlenmiştir. Özel sektör ve kamu kurumlarından oluşan bu yapı içerisinde bir bütünleşme ve toparlanma süreci başlatılmıştır. Kalite Altyapısını oluşturmada kurumsal mekanizmaları kuruluşları kurmak kadar bunları yaşama geçirecek ve kullanacak olan işletmelerde de bilinç yaratmak gerekmektedir. Projede KalDer’in önemsediği bir diğer amaç da tüketici de kullanılan ürün güvenliği açısından bilinç ve farkındalık yaratmaktır. Ürün güvenliğinden şunu anlamak gerekir “piyasaya arz edilecek her ürünün, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitkilerin yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından, asgari güvenlik koşullarında tüketiciler için risk taşımayan veya kabul edilebilir ölçülerde risk taşıma vasfı olmalıdır. Bu kapsamda akredite laboratuarları önem kazandığı ve sektörün geliştirilmesi gerekliliği öne çıkmaktadır. Bu laboratuarların bir taraftan sayısal arttırımı kadar yeterliliklerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi yüklendikleri görev nedeniyle önem taşımaktadır. Ürün güvenliğinin sürdürülebilirlik kavramı ile paralelliğe dikkatinizi çekmek isterim. Tüketici bilinçli olursa üretici de bilinçli olmak durumunda kalacaktır. Projenin sonuna kadar gelirken özverili çalışmaları ile destek veren değerli kurum ve kuruluşları, Ekonomi Bakanlığımızı, UDDer’i ve projeyi destekleyen Avrupa Birliği’ni ve emeği geçen tüm yöneticileri, çalışma arkadaşlarını kutluyorum. A.HAMDİ DOĞAN KALDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI