Harry Potter Serisi J.K.Rowling Bazıları Kendini Kurtaramazken Dostlarının Azatçısıdır Bundan tam on yıl önce boş derslerimizden birinde kütüphaneden bir kitap alıp okumaya başladığımda bu kitabın hayatıma herhangi bir katkısının olabileceği aklımın ucundan geçmezdi zannediyorum. O kitabı oraya kim bırakmıştı bilmiyorum, ama her zaman minnettar kalacağımdan eminim. Bugüne kadar belki de yüzlerce kitap okumamı sağlayan bu kitabı, Harry Potter ve Felsefe Taşı`nı, oraya bırakan ve beni okumaya teşvik eden kişidir. Muazzam, bambaşka bir dünyanın yaşatıldığı bu sayfalar kitapları tekrar tekrar okumama sebep oldu. Elimde görenlerin hiç şaşırmadığı kitaptı başkaları için, benim içinse bir paralel yaşamdı. Dostlarımın başından geçenleri dinlediğim zamanlardı kitabi okuduğum zamanlar. Bu yazıyı yazmak üzere son kez okuduğumda fark ettim ki olay örgüsünün yanında birden fazla hikâye var. Evet, arkadaşlarının ve ölmüş olsalar bile ailesinin yani sevdiklerinin desteğiyle bütün iyilerin savaşını sürdüren bir çocuk belki Harry, ama bu sadece onun hikâyesi değil. Bu hikâye bütün iyi duyguların sadakatin, aşkın, arkadaşlığın, dürüstlüğün, sınandığı ve iyilik adına yapılabileceklerin sorgulandığı bambaşka karakterlerin hikâyesidir bence. İlk kitapta Dumbledore`un bir sözü var “Düşmanlarınıza karşı koymak yürek ister ama dostlarınıza karşı koymak da yürek ister”. Son kitapta ise “ölmüşe acıma Harry sevgisiz kalmışa acı, acınacak halde olan sevginin eksikliğinin ne anlama geldiğini bilmeyendir” diyor. Dostlarının iyiliği için onlara karşı çıkabilmek her yiğidin harcı değil o noktada ileti gayet açık ve net. Zamanla bu anlayışı benimsediğim için mi bugün böyleyim yoksa içimde böyle bir fikir hep vardı da Harry Potter`ın hayatı bunu ortaya çıkarmamda yardımcı mı oldu bilinmez. Ama benim hayat felsefem çevrendekilere faydan olduğun sürece varsın çevrendekilere yardım ettiğin sürece belki bir gün kendine yardım etme fırsatı elde edebilirsin. Yani işin aslı kitap size sadece güzel bir hikaye ve tatlı bir zaman dilimi vaat etmekten öteye geçiyor. Uzanıp sizin hayatınızda bir yerleri gösteriyor ya değişime ihtiyacınız olan yönlerinizi gösteriyor ya da o anda durduğunuzdan bambaşka bir noktaya geçip olaylara yeni bir bakış açısından bakmanızı sağlıyor. Tabii ki, “bir gün kendime de iyi geleceğim” diyerek fedakârlığı benimsemiş değilim. İnançlarımın beni daha iyi biri olmaya götüreceğinden eminim. Belki bir gün iyi birisi de olurum ama hâlihazırda önemli olan başka birisinin zerre kadar da olsa doğruya yönelmesine yardımcı olabilmek. Sevgi benim için bu yolda araçtır, çok şükür ailem ve arkadaşlarım sevgileriyle beni edindiğim hayat anlayışında ısrarcı olmaya teşvik ediyorlar. Çevreme duyduğum sevgi, onların hayatlarını bir nebze olsun güzelleştirme fikri, beni bu yolda tutmaya yeter de artar bile. İnsanların benim çabamın farkında olup olmaması önemli değil, eğer bir gün birisi bir yanlışından benim katkımla dönmüşse, benim etkim olduğunu bilip bilmemesinden bağımsız olarak, benim görevim tamamlanmış demektir. İnsanların ihtiyaçlarından biri olan “ihtiyaç duyulmak” fedakârlık diyebileceğimiz bir hayat tavrı takınmış kişinin en büyük mücadelesidir kanaatimce. Yapılan iyiliğin karşı taraftan tepki almasının önemi olmaması gerekir ki fedakârlık zaten o tatmin duygusunun ihtiyacından sıyrılabilmektir. Çok amiyane veya sıradan bir örnek gibi gözükebilir başta ama benim için önemli bir iç çelişkiden bahsetmeliyim bu noktada: Bilkent öğrencisi olarak mescit otoparkında binalara yakın yer bulabilmek zordur, bunu araç kullanıcısı olsun olmasın herkes görebilir. Okul döneminin başlarında otoparktan çıkarken aracını park etmek için bekleyen birine çıkacağımı dolayısıyla onun park edebileceği bir boşluk olduğunu haber vermek benim için çok da önemli değildi ne de olsa illa ki biri gelip boşluğu kullanacaktı. Son zamanlarda otoparktan çıkarken özellikle bekliyordum ki birisi gelsin ben de yerimi ona bırakayım. Seriyi okuyup hayat görüşümü tekrar irdelerken fark ettim ki bunu sırf iyilik yapmış olmanın tatminini yaşamak için yapıyordum. Asıl amaç başkalarına faydam dokunabilmesiyken olayı kendime çevirmiştim. Kendimde bu tavrı görmek sarsıcı oldu ama bunu görebildiğime ve düzeltme fırsatım olduğuna şükrettim ve şu ara teşekkür edilme ihtiyacımdan kurtulmaya çalışıyorum. Bir nevi nefis terbiyesi olarak adlandırılabilir benim için. Bu seriyi biliyorum ki ne ilk ne de son okuyuşum olacak ve biliyorum ki her seferinde yeni bir şey alacağım kitaptan. Sonuçta bilimkurgu ya da değil fantastik veya gerçek hikâye fark etmeksizin okuduğumuz kitaplar hayatımızı etkilediğinin açık ve de mutlu edici bir göstergesidir benim için. Kaynakça Rowling,J.K. Harry Potter ve Felsefe Taşı. Yapı Kredi Yayınları Rowling,J.K. Harry Potter ve Ölüm Yadigârları. Yapı Kredi Yayınları