!!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 1! ! Türkiye’nin İhracatını Etkileyen Faktörler: Çoklu Regresyon Analizi Ali Erdoğan Haliç Üniversitesi İhracat; bir ülke sınırları içerisinde serbest dolaşımda bulunan malların ve hizmetlerin başka ülkelere satılması olarak tanımlanır. İhracat, dış ticaretin ülke çıkarları ve ekonomik dengeler açısından en önemli unsurudur. Gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde, ihracatın arttırılması konusunda büyük çabalar harcanmaktadır. Gelişmiş ülkeler pazar paylarını korumak ve yeni pazarlara açılmak; gelişmekte olan ülkeler ise kalkınabilmek için sanayileşmeye önem vermek, bu amaca ulaşabilmek için de ihtiyaç duydukları hammadde ve yatırım malları ithalini, ihracattan elde ettikleri gelirlerle karşılamak durumundadır. Türkiye ekonomisi, henüz ekonomik ve sosyal göstergeleri itibariyle gelişmiş bir ekonomi özelliği kazanamamıştır. Bununla birlikte; son yıllarda ekonominin çeşitli sektörlerinde gelişmeler gözlenmektedir. Bu gelişmeler istikrarlı bir biçimde devam ettiği sürece ve ekonomik kalkınma boyutuna geçildiğinde, Türkiye gelişmiş ekonomiler arasında yerini alacaktır. Bu bağlamda; ihracat sektöründeki gelişmeler büyük önem taşımaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ihracatı; ihracat yapılan ülkelerin milli gelirleri, yabancı paralar karşısında reel döviz kuru, ihracat birim değer endeksi ve o ülkeye ait tüketim malları ithalatı etkilemektedir. Bu çalışmada ele alınan bağımsız değişkenlerin, Türkiye ekonomisi içinde ihracat değerlerini nasıl etkilediği araştırılmıştır. İstatistiksel ve ekonometrik bir yöntem olan regresyon analizi uygulaması ile Avrupa Birliği ülkeleri milli gelirlerinin, reel döviz kurunun, ihracat birim değer endeksinin ve tüketim malları ithalat miktarının En Küçük Kareler Metodu sayesinde çoklu doğrusal regresyon modeli elde edilerek ihracat değişkeni üzerine etkileri incelenmiştir. Anahtar Kelimler: Çoklu Doğrusal Bağlantı, Çoklu Regresyon Modeli, F Testi, Standart Normal Dağılım, Varyans Şişirme Faktörü. The Factors That Effect Turkey's Export: A Multiple Regression Analysis Exportation is defined as the sale of the goods and services that are subject to free circulation within the national borders of a country to other countries. Exportation is the most significant element of foreign trade from the perspective of national interests and economic balances. !Relentless efforts are being shown both in developed and developing countries to increase exportation volumes. Developed countries are obligated to preserve their market shares and to penetrate new markets, whereas developing countries have to place emphasis on industrialization for development purposes and in order to reach this objective, they have to use the revenues they have generated through exportation for the importation of the raw materials and investment goods that they need. Turkey's national economy cannot be identified as a developed economy yet based on the economic and social indicators. In addition to this, progress is being observed in various industries of the economy over the recent years. As long as these developments continue in a consistent manner and when we accomplish the transition to the economic development dimension, Turkey will be placed among developed economies. In this context, the developments attained within the exportation sector is of utmost importance.! Exportation in developing countries such as Turkey affect the national revenues of the countries that the exportation is being conducted with, real foreign exchange rate against foreign currencies, exportation unit value index and the importation of the consumable goods that belong to that country. The independent variables discussed in this study were investigated to see how they impact upon the exportation values within Turkey's national economy. Regression analysis which is a statistical method used by econometrics has been employed to examine the impact of national revenues of European Union countries, real foreign exchange rate, exportation unit value index and importation figures for consumable goods on the exportation variable by preparing a multilinear regression model which uses the Least Squares Method. Eviews 5.1 program has been used for the time series regression analysis. !!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 2! ! Keywords:! Multicollinearity, Multiple Regression, F test, Standard Normal Distribution, Variance Inflation Factor. Teorik Çerçeve 1980 yılından itibaren Türkiye’de; ithal-ikameci sanayi yapısından ihracata dayalı bir yapıya geçilmesiyle birlikte, ihracat performansına dayalı doğrudan teşviklerle ihracat arttırılmaya çalışılmış ve bu politikaların sonucu olarak hızlı bir ihracat artışı sağlanmıştır (Bedük, 2005). Söz konusu ihracat artışı, sadece döviz kuru politikasına bağlı değildir. Çünkü Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki değerinin düşürülmesinin ihracatı arttırması, ihracatın yalnızca fiyatlara bağlı olması durumunda geçerlidir. Yeterli hammaddenin mevcut olması, satış sonrası yeterli servisin verilebilmesi gibi pek çok etkene bağlı olan ihracat, yalnızca bir fiyat olayı değildir (Bilgin, 2004). İhracatın artışı, hem milli geliri arttırarak ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkiler hem de döviz artışı sağlayarak ekonomik kalkınmaya destek olur. Üstelik, ekonomik kalkınma boyutuna geçmenin temel şartlarından biri, sermaye birikimidir. Ekonomik kalkınma için gerekli girdilerin finansmanının sağlanması da, ihracat hacminin büyüklüğüne bağlıdır. İhracat artışı, ülkenin ölçek ekonomilerinden yararlanmasını da sağlamaktadır. Bu çalışmadaki bağımsız değişkenlerden olan döviz kurunun ihracat üzerindeki etkisi, özel bir önem arz etmektedir. Çünkü döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ülkenin ticaret hacminde bir daralmaya neden olmaktadır (Gül ve Ekinci, 2006). İkinci Dünya Savaşı sonrası, bozucu uluslararası parasal düzenlemelerin önüne geçebilmek için, küresel bir sabit döviz kuru sistemini getiren Bretton Woods anlaşması imzalanmıştır. Bu sistem, kur belirsizliğinin neden olduğu ortamı telafi etme amacı gütmüştür. Böylece, özellikle savaş sonrasında genişlemeci politikalar uygulanmıştır. Genişlemeci politikalar; enflasyonist bir sürece neden olmuş, ulusal paraların kıymetlenmesini beraberinde getirmiş, 1970’lerin başında sabit kur uygulaması terk edilmiştir. Günümüze kadar olan süreçte ise, dalgalı veya kontrollü dalgalanmalı kur sisteminin yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir (Kızıldere, Kabadayı ve Emsen, 2014:40). Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde; reel döviz kurunda meydana gelen değişimler, makroekonomik dengeler üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Yerli paranın değerlenmesi/değer kaybetmesi, bu ülkelerin rekabet gücünü etkileyebilir. Dolayısıyla, döviz kurlarındaki değişimler, gelişmekte olan ülkelerin dış ticaret hacmini belirleyen önemli faktörlerden biri olabilmektedir (Yılmaz ve Kaya, 2007:70). Teorik olarak yüksek belirlenen kur, kısa vadede ihracat kanalını uyarmakta, ithalatı pahalı hale getirmekte ve ödemeler bilançosunu olumlu etkilemektedir. Bu sayede; ihracat özendirilmekte, döviz cinsinden reel satın alma gücü yıprandığı için ithalat azalmaktadır (Bakkalcı ve Argın, 2013:56). Döviz kuru artışı, ihraç mallarının döviz cinsinden fiyatını düşürür. Böylece ihraç mallarına olan dış talep artar ve döviz kurunu yükselten ülkenin, ihracatı yükselir. Döviz kurundaki artış, dış ticaret açığının kapanmasında etkili olacaktır (Göçer ve Elmas, 2013:139). Reel döviz kurlarındaki değişmelerin dış ticaret dengesini olumlu etkileyebilmesi için ise; ihracat talebinin fiyat esnekliği ile ithalat fiyatının talep esnekliği toplam değerinin “1”e eşit ya da “1”den büyük olması gerekir (Baldemir ve Keskiner, 2004:46): EX + EM ≥ 1 Türkiye ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında; döviz kuru ile ihracat ilişkisine dair farklı sonuçlar elde edilmiştir. Bununla birlikte, döviz kurunun ihracata etkisinin, sektörel ve bölgesel bazda değişik sonuçlar verdiği söylenebilir. Özellikle sektörlerin döviz kuru duyarlılıkları farklı çıkabilmektedir (Atabek, Çulha ve Öğünç, 2014:2). !!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 3! ! Şimşek ve Kadılar (2005), yaptıkları çalışmada; TL’nin yabancı paralar karşısında değer kaybını destekleyen politikaların, Türkiye’nin dış ticaret dengesizliğinin düzeltilmesinde etkili olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Karaçor ve Gerçeker (2012), 2003-2010 dönemini kapsayan ve reel döviz kuru ile dış ticaret ilişkisini ortaya koyan çalışmalarında; reel döviz kurlarından dış ticaret hacmine yönelik kısa ve uzun dönemde bir nedensellik ilişkisi bulmuşlar, dış ticaret hacminden reel döviz kurlarına yönelik olarak yalnızca kısa dönemde bir nedensellik ilişkisi tespit etmişlerdir (Karaçor ve Gerçeker, 2012:289). Demirtaş (2014), Türkiye ve Almanya arasındaki ikili dış ticaret dengesini incelediği çalışmasında; Türk Lirasındaki değer kaybının, hem kısa hem de uzun dönemde Türkiye’nin Almanya ile olan dış ticaret dengesi üzerinde istatistiki açıdan anlamlı pozitif bir etkisinin olduğu sonucunu bulmuştur. Dolayısıyla, döviz kuru değişkeni, Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret dengesini sağlamak amacıyla politika aracı olarak kullanılabilmektedir. Dış ticaret açıkları, gelişmekte olan ülkelerde döviz arz ve talebini belirlemektedir. Sermaye hareketlerinin sınırlı olduğu ülkelerde ise, bu durum daha belirgin bir hal almaktadır. Türkiye’de de, dış ticaret açığı ve bunun neden olduğu cari açık, önemli bir ekonomik problemdir. Bu açıdan Türk Lirasının değer kazanması/kaybetmesi, döviz kurunu, dış ticareti etkileyen önemli bir faktör konumuna getirmektedir (Demirtaş, 2014:83). Metodoloji Bu çalışmada; modelde yer verilen bağımsız değişkenlerin, Türkiye’nin ihracatını hangi ölçüde etkilediği araştırılmıştır. Reel döviz kuru (DK), ihracat fiyat endeksi (IFE), tüketim malları ithalat miktarı (M) ve Türkiye’nin ihracat yaptığı ülke milli gelirleri (MGE) bağımsız değişken olarak seçilmiş ve bu bağımsız değişkenlerin ihracata (X) olan etkileri, Çoklu Doğrusal Regresyon Modeli kurularak incelenmiştir. Gözlem değerleri, 1996 Q1 - 2012 Q3 tarihleri arasında 3 aylık zaman serisi olarak ele alınmıştır. Model Uygulaması Model kurulumu gerçekleştirilip varsayımlar incelendiğinde; eşvaryanslılık (homoscedasticity) ve hata terimlerinin normal dağılımı varsayımlarının sağlandığı fakat otokorelasyon ve güçlü olmayan çoklu doğrusal bağlantı varlığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte; değişkenler arasında ekonometrik açıdan anlamlı ilişkiler elde edilebilmesi için, serilerin durağan olması gerekir (Tarı, 2010:374). Zaman serisi değişkenlerinin durağan olmadığı durumlarda çeşitli sorunlar ortaya çıkmaktadır ve durağan olmayan serilerle çalışıldığı zaman, sahte regresyon problemiyle karşılaşılmaktadır (Granger ve Newbold, 1974). Durağanlık; zaman serisi verilerinin sabit bir ortalama etrafında dalgalanması ve dalgalanmanın varyansının zaman boyunca sabit kalmasıdır (Sevüktekin ve Nargeleçekenler, 2010:229). Serileri durağan hale getirmek ve otokorelasyon varsayımını sağlamak için birinci farklar yöntemi uygulanmıştır: DX = X − X (−1) DIFE = IFE − IFE (−1) DM = M − M (−1) DMGE = MGE − MGE (−1) DDK = DK − DK (−1) !!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 4! ! Tablo 1 Regresyon Analizi Katsayıları Bağımlı değişken: DIHRACAT Gözlem : 1996Q2 2012Q3 Değişken C DIFE DM DMGE DDK R2 DurbinWatson Katsayı 134,790 53,903 1,423 0,000 176,401 0,500 Std. Hata t-istatistik 76,523 1,761 15,703 3,433 0,228 6,231 0,001 -0,197 95,095 1,855 F-istatistik Olasılık 0,083 0,001 0,000 0,845 0,068 15,301 2,370 Olasılık (F) 0,000 Birinci farklar yöntemi ile kurulan modelde, model sabiti olan C anlamsızdır. DMGE ve DDOVIZ değişkenlerinin olasılık değerleri 0.05’i aştığı için, modelde anlamsız oldukları görülmektedir. R 2 = 0.50 olarak tespit edilmiştir. DMGE değişkeni ve C sabiti modelden çıkarıldığında, aşağıdaki sonuç ortaya çıkmıştır: Tablo 2 Regresyon Analizi Katsayıları Bağımlı değişken: DIHRACAT Gözlem : 1996Q2 2012Q3 Değişken DIFE DM DDK R2 Durbin-Watson Katsayı 57,500 1,472 188,862 Std. Hata t-istatistik 15,074 3,814 0,225 6,547 78,824 2,396 Olasılık 0,000 0,000 0,020 0,475 2,263 F-istatistik Olasılık (F) 20,000 0,000 DMGE değişkeninin dahil olduğu model ile karşılaştırıldığında; R 2 ölçütünde kayda değer bir düşüş olmadığı, bu yüzden ilgili değişkenin modele katkı sağlamadığı tespit edilmiştir. İhracat modeli; DX = (57.5) DIFE + (1.472) DM + (188.862) DDK olarak belirlenmiştir. Model Spesifikasyonu Eğer modelde ihmal edilmiş değişken mevcutsa, tespiti ve sorunun giderilmesi gerekir. Ramsey Reset testi, model spesifikasyonunun doğru olup olmadığını test eder. Bu test; tanımlama hataları ve sabit varyans varsayımının geçerliliğinin sınanmasında kullanılır (Güriş, Çağlayan ve Güriş, 2013:262). H 0 : Model kurulumu doğrudur. H1 : Modelde ihmal edilmiş değişken vardır; model kurulumu doğru değildir. !!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 5! ! Tablo 3 Ramsey Reset Testi Ramsey RESET Testi F-istatistik 2,495 Olasılık 0,090 F istatistiği olasılık değeri 0.09 > 0.05 olduğundan H 0 hipotezi kabul edilir. Modelde ihmal edilmiş değişken yoktur. Model spesifikasyonu doğrudur. Çoklu Doğrusal Bağlantı Varsayımı F ve t testleri uyumlu olmasına rağmen, R2 ölçütünün düşük çıkması, modelde çoklu doğrusal bağlantı varlığının incelenmesini gerektirmektedir. Çoklu doğrusal bağlantı varlığını sınamak için; Varyans Şişirme Faktörü (VIF: Variance Inflation Factor) değerlerine bakılmış ve VIF değerleri Tablo 4’te verilmiştir: Tablo 4 Varyans Şişirme Katsayıları VIF Değişken Değerleri DM 1,017 DDK 1,011 DIFE 1,009 Çoklu doğrusal bağlantının olmaması için, modeldeki bağımsız değişkenlere ilişkin tüm VIF değerlerinin, kritik değer olan 10’un altında olması gerekir (Albayrak, 2008) Tablodaki VIF değerlerine bakıldığında, çoklu doğrusal bağlantının olmadığı görülmektedir. Otokorelasyon Varsayımı Otokorelasyonun ortaya çıkması; modelin yanlış seçilmesi, önemli bazı değişkenlerin modele alınmaması veya verilerin ölçüm yanlışlığından kaynaklanabilir (Uysal ve Günay, 2001). Birinci farklar yöntemi uygulandıktan sonra, modelde otokorelasyon varsayımının bozulması beklenmemektedir. H 0 : Otokorelasyon yoktur H1 : Otokorelasyon vardır hipotezleri kurularak Otokorelasyon tespiti için Breusch-Godfrey Serial Correlation LM Testi uygulandığında; n * R 2 istatistik değeri 0.05 anlamlılık düzeyinde serbestlik derecesi 1 gecikmeli χ 2 değerinden (3.84) küçük olduğundan H 0 kabul edilmiştir. İkinci ve üçüncü gecikme testlerinde de H 0 kabul edilmiş, modelde otokorelasyon varlığı tespit edilmemiştir. !!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 6! ! Homoskedasite Varsayımı Heteroskeasite, Gauss-Markov hipotezinin ve En Küçük Kareler Yönteminin temel varsayımlarından olan “Hata terimi bütün gözlemler için sabit varyanslıdır” varsayımından, kısaca; homoskedasite durumundan sapmaya verilen isimdir. White çalışmalarında bulduğu ve adıyla anılan varyans ve standart hatalarla ilgili metodun asimptotik (büyük örnek için) olarak gerçek ana kütle değerlerine ait geçerli bir yöntem olduğunu göstermiştir (Sümer, 2006). Eşvaryanslılık varsayımının bozulup bozulmadığını incelemek için White Testi yapılırsa; H 0 : Eşvaryanslılık vardır. H1 : Farklı varyanslılık vardır. Tablo 5 Eşvaryanslılık Testi 2 n*R White Heteroskedasticity Testi 3,662 Olasılık 0,722 n * R 2 istatistik değeri = 3.662 ; 0.05 anlamlılık düzeyinde 6 serbestlik derecesi ile χ 2 = 12.592 değerinden küçük olduğundan H 0 kabul edilmiştir. Bu durumda, eşvaryanslılık varsayımı bozulmamıştır. Model Hata Terimlerinin Normal Dağılım Varsayımı Jarque ve Bera tarafından önerilen Jarque-Bera (JB) test istatistiği; n ! 2 ( K − 3)2 " JB = $ S + % şeklindedir. Burada n serbestlik derecesi, S örnek çarpıklık ölçüsü, K 6& 4 ' µˆ µˆ ise örnek basıklık ölçüsü olmak üzere, S ve K değerleri; S = 33 ve K = 44 σˆ σˆ biçiminde elde edilir (Yıldırım ve Gökpınar, 2012). Jarque-Bera testi, hipotezleri aşağıdaki biçimde kurularak uygulanır: H 0 : Hata terimleri normal dağılmaktadır. H1 : Hata terimleri normal dağılmamaktadır. Jarque-Bera Normallik Testinin hesaplaması sonucu ulaşılan istatistiki değer; 2. dereceden serbestlik koşulu altında çeşitli güvenilirlik seviyelerindeki χ 2 (ki-kare) değerleri ile karşılaştırılmıştır. Jarque-Bera Testi Olasılık değeri (P) ise, hesaplanan değerin kritik değeri (α=0.05) geçip geçmediği hakkında bilgi vermektedir. Düşük olasılık değerleri söz konusu değişkenin dağılımı konusunda, H 0 hipotezinin reddedildiği manasına gelmektedir (Türen, Gökmen ve Dilek, 2011). JB test istatistiği=1.225 ; χ 2 (0.05;2) = 5.99 değerinden küçük olduğu için H 0 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla; hata terimleri normal dağılmaktadır. ! ! !!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 7! ! Sonuç Tahmin edilen çoklu regresyon modelinde; ihracat fiyat endeksi, tüketim malları ithalatı ve döviz değişkenlerine ait parametreler anlamlı bulunmuşken; ihracat yapılan ülkelere ait milli gelir endeksinin Türkiye’nin ihracatını direkt olarak etkilemediği ortaya çıkmıştır. DX = (57.5) DIFE + (1.472) DM + (188.862) DDK modeli; bir çoklu regresyon modeldir. Dolayısıyla, burada IFE, TMI ve DOV bağımsız değişkenlerinin, bağımlı değişken olan ihracat (IHR) üzerindeki kısmi etkilerinden bahsedilebilir ve matematik açıdan aşağıdaki gibi sembolize edilebilir (Erdoğan, 2015:158): ∂IHR = 57.5 ∂IFE ∂X = 1.472 ∂M ∂X = 188.862 ∂DK Yukarıda sembolize edilen ifadeler, ihracatın sırasıyla; ihracat fiyat endeksi, tüketim malları ithalatı ve döviz kuruna göre kısmi türevleridir. Sırasıyla; sadece ihracat fiyat endeksinin, sadece tüketim malları ithalatının ve sadece döviz kurunun ihracat üzerindeki etkisini gösterirler. İhracat fiyat endeksinde yani birim fiyatlarda meydana gelen bir birimlik artış, toplam ihracatta 57.5 birimlik bir artış sağlamaktadır. Tüketim malları ithalatında meydana gelen bir birimlik artış, toplam ihracatta 1.48 birimlik bir artış sağlamaktadır. Reel döviz kurunda meydana gelen bir birimlik artış, toplam ihracatta 188.862 birimlik bir artışa neden olmaktadır. Modele göre, ihracatı en çok etkileyen bağımsız değişken; reel döviz kurudur. Döviz kurundaki değişimler, ülke ekonomisinin dış ticaret hacmini ve rekabet gücünü belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Düşük değerli TL politikası, yurt içi fiyat düzeyinin artmasına yol açar. Aşırı değerlenmiş bir kur politikası ise, TL bazında ihracatı pahalılaştırır ve ulusal parayla ifade edilen ithalatı ucuzlatacağı için, yerli üretimin rekabet gücünü zayıflatarak ülkede bir tüketim toplumu ortaya çıkarır. Genel olarak; kur istikrarsızlığının reel ve parasal ekonomide ciddi problemlere neden olduğu aşikardır. Buna göre, Türkiye ekonomisinin dış ticaret politikasıyla uyumlu en uygun kur politikasının “denge döviz kuru politikası” (equilibrium exchange rate policy) olacağı söylenebilir. İhracat artışının sağlanması, mal ve hizmet üreten firmaların uluslararası rekabet ortamında üretim yapabilmelerine bağlıdır. Türkiye’nin rekabet gücü ise, yatırım - üretim sürecinin sağlıklı biçimde işlemesine bağlıdır. Bunun ön koşulu ise, ülkede makroekonomik istikrarın sağlanmasıdır. Rekabet edebilmenin önemli bir şartı, verimliliği artırarak maliyeti düşürmektir. Üretimde sağlanacak verimlilik artışı, ihracat artışını beraberinde getirecektir. Kaynakça Albayrak, A.S. (2008). “Değişen Varyans Durumunda En Küçük Kareler Tekniğinin Alternatifi Ağırlıklı Regresyon Analizi ve Bir Uygulama”, Afyon Kocatepe Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt:10 Sayı:2, s.133. Atabek, A., Çulha, O.Y. ve Öğünç, F. (2014). “İhracatın Sektörel Döviz Kuru Duyarlılığı”, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ekonomi Notları, Sayı:2014-21, s.2. Bakkalcı, A.C. ve Argın, N. (2013). “Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri”, Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt:11 Sayı:21, s.56. !!!!!!!!Social!Sciences!Research!Journal,!Volume!5,!Issue!2,!178!(June!2016),!ISSN:!214775237! 8! ! Baldemir, E. ve Keskiner, A. (2004). “Devalüasyon, Para, Reel Gelir Değişkenlerinin Dış Ticaret Üzerine Etkisinin Panel Data Yöntemiyle Türkiye İçin İncelenmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:6 Sayı:4, s.46. Bedük, A. (2005). “Türkiye’de İhracatın Geliştirilmesinde Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin Önemi”, Marmara Üniversitesi Öneri Dergisi, Cilt:6, No: 23, s.170. Bilgin, M. (2004). “Döviz Kuru İşsizlik İlişkisi: Türkiye Üzerine Bir İnceleme”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Kocaeli, Sayı 8, s.89. Demirtaş, G. (2014). “Türkiye ve Almanya Arasındaki Dış Ticaret Dengesinin Sınır Testi Yaklaşımıyla İncelenmesi”, Erciyes Üniversitesi İİBF Dergisi, Sayı:43, s.83-84. Erdoğan, A. (2015). Karar Alma Sürecinde ve Ekonomi Biliminde Kullanılan İstatistiki Metodlar ve Matematik Modeller, Der Yayınları, İstanbul. Göçer, İ. ve Elmas, B. (2013). “Genişletilmiş Marshall-Lerner Koşulu Çerçevesinde Reel Döviz Kuru Değişimlerinin Türkiye’nin Dış Ticaret Performansına Etkileri: Çoklu Yapısal Kırılmalı Zaman Serisi Analizi”, BDDK Bankacılık ve Finansal Piyasalar, Cilt:7 Sayı:1, s.139. Gül, E. ve Ekinci, A. (2006). “Türkiye’de Reel Döviz Kuru ile İhracat ve İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi: 1990-2006”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:16, s.195. Güriş, S., Çağlayan, E. ve Güriş, B. (2013). EViews ile Temel Ekonometri, Der Yayınları, İstanbul. Granger, C.W.J. ve Newbold, P. (1974). “Spurious Regressions in Econometrics”, Journal of Econometrics, 2, s.117. Karaçor, Z. ve Gerçeker, M. (2012). “Reel Döviz Kuru ve Dış Ticaret İlişkisi: Türkiye Örneği (2003-2010)”, Selçuk Üniversitesi İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Yıl:12 Sayı:23, s.289. Kızıldere, C., Kabadayı, B. ve Emsen, Ö.S. (2014). “Dış Ticaretin Döviz Kuru Değişimlerine Duyarlılığı: Türkiye Üzerine Bir İnceleme”, International Journal of Economic and Administrative Studies, Yıl:6 Sayı:12, s.40. Sevüktekin, M. ve Nargeleçekenler, M. (2010). Ekonometrik Zaman Serileri Analizi, Nobel Yayınevi, Ankara. Sümer, K.K.. (2006). “White’ın Heteroskedasite Tutarlı Kovaryans Matrisi Tahmini Yoluyla Heteroskedasite Altında Model Tahmini”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonometri ve İstatistik Dergisi, Sayı:4, s.18-19. Şimşek, M. ve Kadılar, C. (2005). “Türkiye’nin İhracat Talebi Fonksiyonunun Sınır Testi Yöntemi ile Eşbütünleşme Analizi”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 6 (1), s.151. Tarı, R. (2010). Ekonometri, Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yayınları. Türen, U., Gökmen, Y. Ve Dilek, H. (2011). “Ekonomik Özgürlük Endeksinin Yurt Dışına Doğrudan Yabancı Yatırım Yapan Türk Sermayesinin Ülke Seçim Kararına Etkisi Var mıdır?”, Maliye Dergisi, Sayı:161, s.312. Uysal, M. ve Günay, S. (2001). “Durbin-Watson Ölçütüne Göre Kararsızlık Bölgesinde Bulunan Negatif Otokorelasyon İçin Bazı Testler”, Anadolu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi, Cilt:2 Sayı:2, s.278. Yıldırım, N. ve Gökpınar, F. (2012). “Bazı Normallik Testlerinin 1. Tip Hataları ve Güçleri Bakımından Kıyaslanması”, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 16-1, s.110. Yılmaz, Ö. ve Kaya, V. (2007). “İhracat, İthalat ve Reel Döviz Kuru İlişkisi: Türkiye İçin Bir VAR Modeli”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, 22 (50), s.70.