NELER DİŞETİ HASTALIĞINA SEBEP OLUR ? Dişeti hastalığının temel nedeni bakteri plağı denen dişe sıkıca tutunan, yapışkan saydam bir tabakadır. Tırnağınızla dişinizin üzerini kazıyarak plağı fark edebilirsiniz. Plağın bir miligramında 200 ile 500 milyon arasında bakteri bulunur. Devamı Sayfa 2’de www.ortonorm.com e-bülten Dr.Benan Oğuz - Dr. Cem Caniklioğlu ARALIK 2011 - 57 Online randevu alabilmek İçin tıklayınız. DİŞETİ ÇEKİLMESİ & KANAMASI Dişeti kenarının kök yüzeyini açığa çıkaracak şekilde kök ucuna doğru yer değiştirmesi dişeti çekilmesi olarak tanımlanmaktadır. Yaşla birlikte kökün bir miktar açığa çıkması fizyolojik dişeti çekilmesi olarak kabul edilmekte ise de günümüzde 1mm’lik dişeti çekilmesi bile genellikle patolojik olarak kabul edilmektedir. Devamı Sayfa 3’te ENDODONTİ (KANAL TEDAVİSİ) Dişin kök kanalındaki iltihaplı veya zarar görmüş pulpa çıkar,dikkatli ve özenli bir şekilde kök kanalları temizlenip şekillendirdikten sonra kök kanalı doldurulur. . Devamı Sayfa 4’te AYIN VAKASI KARİKATÜRLER Eğlenceli Karikatürler. Devamı Sayfa 6’da Devamı Sayfa 5’te Web sitemize kullanıcı adınızı ve parolanızı girerek, başlangıç ve bitiş fotoğraflarınıza ulaşabilirsiniz www.ortonorm.com Adınızı posta listemizden kaldırmak için lütfen Soru veya yorumlarınız mı var bize yazın: ETKİNLİK TAKVİMİ Konser Tiyatro Gösteri SİNEMA Devamı Sayfa 7’de BURAYI TIKLAYIN ve iletiye ‘REMOVE’yazarak bize yollayın. info@ortonorm.com NELER DİŞETİ HASTALIĞINA SEBEP OLUR? Dişeti hastalığının temel nedeni bakteri plağı denen dişe sıkıca tutunan, yapışkan saydam bir tabakadır. Tırnağınızla dişinizin üzerini kazıyarak plağı fark edebilirsiniz. Plağın bir miligramında 200 ile 500 milyon arasında bakteri bulunur. Bunun yanısıra aşağıdaki faktörler de dişeti sağlığınızı etkilemektedir. SİGARA Hepimizin bildiği gibi sigara kanser, akciğer, kalp hastalıkları gibi bir çok önemli rahatsızlıklara sebep olur. Tüm bunların dışında ağız içi mukozası ve dişetleri için de çok zararlıdır. Dişetlerinin yumuşamasına ve dişeti hastalıklarının gelişmesine neden olur. GENETİK FAKTÖRLER Yapılan araştırmalara göre %30 oranında genetik bir yatkınlık vardır. Ayrıca ağız bakımının kötü olması ile dişeti hastalığının gelişme olasılığı 6 kat daha artar. Ailede dişeti problemi olan bir kişi var ise mutlaka bir dişeti uzmanına siz de muayene olun. HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Hamilelik, puberte, menapoz, mensturasyon gibi hormonal değişikliklerin yoğun olduğu dönemlerde ağız hijyeninize ayrıca özen göstermeniz gerekmektedir. Diş etleriniz bu dönemlerde daha hassas olur. Diş eti hastalığına yatkınlık artar. STRES Hipertansiyon, kanser gibi pek çok rahatsızlığın nedenlerinden biri olmasının yanında dişeti hastalıklarının da risk faktörlerindendir. Araştırmalar göstermiştir ki periodontal hastalıklarda dahil olmak üzere stres vücudun enfeksiyonla mücadelesini zorlaştırmaktadır. İLAÇ KULLANIMI Doğum kontrol hapları, anti-depresanlar, kalp ilaçları ağız sağlığınızı etkiler. Bu yüzden bu ilaçlardan birini kullanıyorsanız lütfen diş hekiminizi uyarınız ve ağız hijyeninize ayrıca önem veriniz. DİŞ SIKMAK VEYA GICIRDATMAK Diş ve dişeti arasındaki kuvvetin azalmasına neden olarak periodontal doku yıkımına sebep olurlar. Diş etlerindeki çekilmenin bir sebebi de diş sıkmaktır. Mutlaka gece plağı takılarak bu sıkmanın durdurulması gerekir. DİABET-ŞEKER HASTALIĞI Diabet hastaları periodontal (diş eti) enfeksiyon açısından yüksek risk grubuna girerler. Mutlaka rutin diş eti kontrollerini bir diş eti uzmanına (periodontolog) yaptırarak ağız hijyenlerine ayrıca özen göstermelidirler. KÖTÜ BESLENME Vücudun, immun (bağışıklık) sisteminin zayıflamasına ve buna bağlı olarak, diş eti enfeksiyonu da dahil olmak üzere enfeksiyonlarla mücadelesinin zorlaşmasına neden olur KÖTÜ YAPILMIŞ KURON KÖPRÜ VE DOLGULAR Dişetine basan ve taşkın yapılmış dolgu, kuron ve köprüler dişetlerinde problem oluşturur. DİŞETİ HASTALIKLARININ ÇEŞİTLERİ GİNGİVİTİS Dişeti hastalığının en basit formudur. Dişetinin kırmızı ve şiş olmasına neden olur. Dişeti çabuk kanar. Genellikle bu safhada hasta pek fazla rahatsızlık duymaz. Profesyonel tedavi ve iyi bir bakımla dişeti sağlığı tekrar sağlanabilir. Eğer ağız bakımı alışkanlıklarınız yetersizse gingivitis periodontitise doğru ilerlemeye başlar. AGRESİF PERİODONTİTİS Bu tipte, ilk bakışta bir problem yokmuş gibi görünür. Fakat tam tersine hastalığın agresif, yıkıcı bir şekilde ilerlemesi söz konusudur. Yapılan diş eti tedavisine cevap vermeyebilir ve antimikrobiyal (antibiyotik) tedavi ile desteklenmesi gerekebilir. KRONİK PERİODONTİTİS Dişin destek dokularındaki iltahap sonucu ilerleyici nitelikte ataşman (diş ile diş eti arasındaki doku) ve kemik kaybı mevcuttur. Dişetlerinde cepler ve çekilme ile karakteristiktir. En çok görülen periodontitis çeşitidir. Daha çok yetişkinlerde görülmesine karşın her yaşta olabilir. Ataşman kaybı genellikle yavaştır fakat hızlı ilerleme periodları da görülebilir. NEKROTİZAN PERİODONTİTİS Alveoler (dişi çevreleyen kemik dokusu) kemikte, periodontal ligamentte (diş ile kemik arasındaki lifler) ve diş eti dokusunda nekrotizan karakterde iltihap vardır. Immun sistemin baskılandığı, kötü beslenmenin olduğu ve AIDS virüsü taşıyan kişilerde daha sıklıkla gözlemlenir. Sayfa 2 DİŞETİ ÇEKİLMESİ & KANAMASI Dişeti çekilmeleri klinikte genellikle ne yazık ki iyi ağız hijyenine ve sağlıklı görünümlü dişetlerine sahip bireylerde rastlanmaktadır. Özellikle diş fırçasını yanlış seçen ya da yanlış kullanan bireylerde dişeti çekilmesi bölgesinde çok az ya da hiç bakteri plağı bulunmadığı görülür. Çekilme tek bir dişi ilgilendirebileceği gibi, bir grup dişin dudağa ya da dile bakan yüzeyinde de izlenebilmektedir. Nadiren diş kayıpları ile sonuçlana dişeti çekilmeleri hem hasta, hem de hekim için klinik açıdan oldukça önemli sonuçlar doğurmaktadır. Çekilme nedeniyle kök dokusu (sement) açığa çıktığında mineral yapıda olabilecek değişiklikler sonucu, uzun dönemde kök çürüğe yatkın hale gelir. Kök yüzeylerinde ortaya çıkan diğer bir sonuç da dokunma, termal değişimler ve kimyasal etkenlerle ortaya çıkan kök hassasiyetidir.Dişeti çekilmesi bulunan hastalar kötü estetikten şikayetçidirler ve hastalarda ve hastalarda dişin kaybedileceği endişesi gibi psikolojik sonuçlar doğurur. Özellikle kök hassasiyeti sonucu oluşabilen ağrı şikayetleri hastaların ağız hijyenlerini sürdürmelerini engelleyerek daha fazla bakteri plağı birikimine ve buna bağlı diş ve dişi çevreleyen destek doku problemlerine yol açması nedeniyle önemlidir.Dişeti çekilmeleri şeklinde oluşan morfolojik değişimler bazı durumlarda çok özel bir klinik görüntüye sahiptir. Bunlardan bir tanesi Stillman yarıkları diye adlandırılan, dişeti kenarından başlayarak kök ucu yönünde virgül şeklinde uzanan çekilmelerdir. Günümüzde hatalı diş ipi kullanılması sonucunda Stillman yarıklarına benzer dişeti çekilmeleri oluşabileceği bildirilmektedir. McCall kordonları ise dişeti çekilmeleri bölgelerinde ve özelikle kanin ve küçükazı bölgelerinde görülen basamak tarzında dişi bir kordon gibi saran dişeti büyümeleridir. Meydana gelen bu oluşumların morfolojisi hatalı diş fırçalamanın kuvveti,süresi, sıklığı ve yönüyle ilintildir. Dişeti çekilmesi dişetinin konumunu belirlemeye yönelik bir terimdir; dokunun sağlığı ile ilgili herhangi bir anlam ifade etmez. Diğer yandan gizli dişeti çekilmesi olarak tanımlanan dişetinin dişe tutunmasına ait yapışıklık (ataçman) kayıpları, periodontitis dediğimiz dişeti hastalığı tipine bağlı olarak meydana gelir ve ayrı bir tedavi prensibi vardır. Bu tanı, çekilme olgusunun hastalar tarafından yanlış anlaşılmasına yol açmaktadır. Sonuçta hastalar ağızlarındaki dişeti hastalığına bağlı doku yıkımını tek başına dişeti çekilmesi olarak algılayabilmekte, sebep olan faktörleri ve sonuçlarını göz ardı ederek sadece dişeti çekilmesi ile oluşacak estetik sorunları düşünmekte, hatta bunu bile çoğu kez önemsememektedir. Literatürde dişeti çekilmesinden çok sayıda etken sorumlu tutulmuştur; dişi çevreleyen destek dokuların iltahabi hastalıkları, travmatik ve cerrahi yaralanmalar, yetersiz dişeti genişliği, yetersiz dişeti kalınlığı, çiğneyici kuvvetlerin düzensiz intikali, ağız içindeki yüksek kas yapışıklıkları, aşırı fırçalama kuvveti, diş fırçalama tekniği, sert diş fırçası, diş fırçalama sıklığı, sigara içme alışkanlığı, ağız içindeki restorasyonlar, açılı diş kökleri, dişlerin üzerinde oturduğu kemiğe ait düzensizlikler, dişlerin kötü konumlanması ve çapraşıklık, ortodontik tedavi, yaş, kalıtım ve diş taşı varlığı bu etkenler arasında sayılabilir. DİŞETİ ÇEKİLMESİNİN TEDAVİSİ Dişetindeki iltahabi durumun ve kanamanın ortadan kaldırılması, dişi çevreleyen destek dokunun yıkımının engellenmesi, fonksiyonun sağlanması, yıkıma uğramış dokuların restorasyonu ve rejenerasyonu, dişi çevreleyen destek dokuların sağlığının korunması için gerekli fizyolojik dişeti formunun yeniden oluşturulması, hastalık tekrarının engellenmesi, diş kaybının azaltılması ve estetiğin sağlanması da tedavinin temel amaçlarındandır. Açığa çıkmış kök yüzeyinin kapatılması için kullanılan başlıca teknikler yumuşak dokuyu farklı şekillerde konumlandırma esasına göre değişik isimler alır. Bunun yanısıra bu tekniklerden bir diğeri olan grefleme tekniklerinde ağzın farklı bir bölgesinden aldığımız dokuyu ilgili bölgeye adapte etmek, bir diğerinde ise dışardan biyomateryal adını verdiğimiz dokunun rejenerasyonunu yönlendirmede kullandığımız unsurlar esastır. Bu teknikler tek başlarına kullanılabildikleri gibi, birden fazlası birlikte de uygulanabilir. Burada hekimin en önemli görevi hangi tip cerrahi işlemin daha az travmatik olacağını, hastalığın en etkili şekilde kontrolünün nasıl sağlanacağını ve böylelikle mevcut dişlerin sağlığının uzun dönemde ne şekilde korunabileceğini saptamaktır. Kök kapatma yöntemlerinin oldukça güvenilir, sonuçlarının ise tahmin edilebilir bir hal alması ve hasta memnuniyeti yaratması nedeniyle, hekim bu tedavi seçeneklerini göz ardı etmemelidir. Ancak uygun olmayan vaka ve cerrahi teknik seçimi, gerçekçi olmayan hedefler, kullanılacak yönteme tam olarak bağlı kalmamak gibi nedenlerden dolayı, tedavi başarısızlıkla sonuçlanabilir. Mevcut dişeti çekilmesine uygun olarak seçilen cerrahi yaklaşım, sağlığın uzun dönemde korunabileceği başarılı sonuçlar getirecektir. Sayfa 3 ENDODONTİ (KANAL TEDAVİSİ) Kanal Tedavisi Yurt dışında hastalar ve diş hekimleri tarafından büyük öneme sahip bir tedavi şekli olan kanal tedavisi maalesef ülkemizde yıllar önce hem hastalar hem de diş hekimleri tarafından fazla önemsenmemiştir. Bunun en büyük nedeni de, yapılan kanal tedavilerinin kurallara uygun ve kusursuz yapılamaması, kanal tedavisine rağmen hastaların ağrılarının geçmemesi ve dişlerini çektirmek zorunda kalmasıydı. Fakat son yıllarda insanımızın eğitim düzeyinin artması ile orantılı olarak doğal dişlerin değerinin bilinmesi ve yapılan protezlerin pahalı olması kanal tedavisini çok önemli kılmaktadır. Ciddi ve düzenli kliniklerde kanala tedavisi genel diş hekimleri tarafından değil, Endodontistler tarafından yapılmaktadır. Kanal tedavisine ihtiyacınız olduğu söylendiyse, merak ettiğiniz sorularınızın yanıtlarını aşağıda bulabilirsiniz. Neden Kanal Tedavisi Yapılır ? Eğer dişin kök kanallarındaki canlı doku veya pulpa ( pulpa = damar ve sinir paketi), halk arasındaki tabiriyle sinirler, iltihaplanmışsa veya canlılığını sürdüremiyecekse kanal tedavisi gerekir. Çünkü bu dokunun vücuttaki diğer dokular gibi kendini yenileme ve tamir etme kabiliyeti yoktur Derin çürükler, diş üzerinde yapılan işlemler ( örn: dolgular veya diş kesimleri), dişte oluşan kırık ve çatlaklar pulpanın iltihaplanmasına yol açabilir. Buna ek olarak dişe gelen travmalar da, dişte herhangi bir çatlak ya da çürük olmasa da pulpanın iltihaplanmasına ve hasar görmesine yol açabilir. Eğer iltihaplı pulpa tedavi edilmezse, ağrıya ve abseye neden olur. Kanal tedavisine ihtiyacınız olduğunu nasıl anlarsınız ? Sıcak ve soğuğa karşı uzun süreli hassasiyet, çiğnerken oluşan ağrı ya da rahat çiğneyememe, kendi kendine başlayan özellikle de geceleri başlayan ağrı, dişin renk değiştirmesi, şiş, dişe yakın bölgedeki lenf düğümlerindeki ağrı veya elle hissedilen şişlik. Kanal Tedavisi Dişi Nasıl Kurtarır ? Endodontist dişin kök kanalındaki iltihaplı veya zarar görmüş pulpayı ( damar-sinir paketini) çıkarır, dikkatli ve özenli bir şekilde kök kanallarını temizleyip şekillendirdikten sonra kök kanalını doldurur. Kanal tedavisi sonrası dişinize dolgu ya da porselen kaplama yapılır. Bütün bu işlemlerden sonra dişiniz diğer dişler gibi görevine devam eder. Kanal tedavisi yapılırken ağrı hisseder miyim ? Modern anestezi teknikleri ve maddeleri sayesinde hastalar tedavi sırasında ağrı hissetmediklerini söylemektedir. Tedavi sonrası birkaç gün dişinizde hassasiyet veya ağrı olabilir. Bütün bu şikayetler rutin ağrı kesicilerle ortadan kalkar. Dişinize kanal tedavisi sonrası restorasyon yapılana kadar o dişinizi kullanmamanız tavsiye edilir. Bütün dişlere kanal tedavisi yapılabilir mi? Dişlerin çoğuna yapılabilir. Zaman zaman bazı dişler kanal tedavisiyle kurtulamayabilir. Kanallara girilememesi, köklerdeki kırıklar, yeterli kemik desteğinin olmaması veya dişin restore edilemeyecek kadar harap olması başlıca nedenlerdir. Kanal tedavisi dişi öldürür mü ? Eskiden kalma bir inanışla " kanal tedavisi dişi öldürür " düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır. Kanal tedavisiyle dişin içindeki canlı doku alındıktan sonra dişiniz sıcağa ve soğuğa karşı hissiz hale gelir, ama çene kemiğinden ve çevre dokulardan gelen damar veya sinirlerle görevine devam eder ve kemik içinde tutunur. Tedavi sonrası yapılacak uygun bir dolgu ya da restorasyon yardımıyla çok rahat çiğneyebilir, ya da dişinizi protez ayağı olarak kullanabilirsiniz. Yapılan araştırmalara gore kanal tedavisini başarısı % 98'tir. Neden dişimi çektirmiyorum ? Bazı hastalar, kanal tedavisi yerine dişimi çektirsem, yerine köprü ya da implant yaptırsam daha iyi olur diye düşünmektedirler. Hiçbir protez sizin kendi dişinizin yerini tutamaz. Kanal tedavisi ve üzerine yapılacak restorasyonla dişinizi ömür boyu rahat ve konforlu bir şekilde kullanabilirsiniz. Bunun yanında proztezlere kıyasla daha az para öder, zamandan da tasarruf edebilirsiniz. Sayfa 4 AYIN VAKASI ÖNCE SONRA Sayfa 5 Sayfa 5 Sayfa 6 KONSER/TİYATRO SERGİ Çubukluda MFÖ ile Yılbaşı Partisi TARİH: 31 ARALIK 2011 SAAT: 22.00 YER: ÇUBUKLU HAYAL KAHVESİ ŞEHİR: İSTANBUL AVRUPA ayrıntı için tıklayınız Tuluyhan Uğurlu - Kapalıçarşı 550.Yıl Konseri TARİH: 25 ARALIK 2011 SAAT: 15.30 YER: KAPALIÇARŞI ŞEHİR: İSTANBUL AVRUPA ayrıntı için tıklayınız ‘İstanbullaşmak ’ Sergisi TARİH: 13 EYLÜL-31 ARALIK 2011 YER: SALT BEYOĞLU ŞEHİR: İSTANBUL AVRUPA ayrıntı için tıklayınız Nesli Türk-Bedenin Hafızası Resim Sergisi TARİH: 08 ARALIK 2011-07 OCAK 2012 YER: BEYOĞLU AKADEMİLİLER SANAT MERKEZİ ŞEHİR: İSTANBUL AVRUPA ayrıntı için tıklayınız Zuhal Olcay Konseri Nejat Satı ‘Drugstore’ Sergisi TARİH: 20 ARALIK 2011 SAAT: 20.30 YER: ENKA ODİTORYUM ŞEHİR: İSTANBUL AVRUPA TARİH: 02 KASIM - 15 ARALIK 2011 YER: ART ON SANAT GALERİSİ ŞEHİR: İSTANBUL AVRUPA ayrıntı için tıklayınız ayrıntı için tıklayınız Sayfa 7 ÇUBUKLUDA MFÖ İLE YILBAŞI PARTİSİ İstanbul Boğazı’nın en güzel kıvrımında, rıhtımlar üzerinde, kaliteli müziğin ve sınırsız coşkunun, denizden yansıyıp atmosfere karışacağı muhteşem bir parti ile yeni yılı Çubuklu Hayal Kahvesi’nde karşılıyoruz. Türk Pop Müziği’nin en köklü gruplarından biri olan MFÖ, 2011 yılında çıkarttıkları yeni albümleri “Ve MFÖ” nün en güzel parçaları, yıllara meydan okuyan performansları ve dinleyicisinin çok iyi bildiği diğer şarkıları ile 31 Aralık 2011 akşamı Çubuklu Hayal Kahvesi’nde unutulmaz bir gece vaat ediyor. Ayrıca enerjik sahne performansıyla Türkiye’nin birçok şehrinde verdiği konserlerle bol bol konuşulan Pijama, en eğlenceli repertuarı ile Çubuklu Hayal Kahvesi sahnesinde Mekan: Çubuklu Hayal Kahvesi Adres : Ağaçlık Mesire Yeri, Burunbahçe No: A+B Çubuklu / İstanbul Bilet Fiyatları: Normal: 89.00.-TL Stant :1.000.00.-TL TULUYHAN UĞURLU—KAPALIÇARŞI 550.YIL KONSERİ Kapalıçarşı Esnafları Derneği’nin katkılarıyla 25 Aralık Pazar günü saat 15.30’da çarşının en büyük caddesi olan Kalpakçılar Caddesi’nde gerçekleşecek olan konserde Uğurlu bu kez İstanbul’da asırlarca kardeşçe yaşayan üç dinin mensuplarının ilahilerine piyanosu ile eşlik edecek. Böylece Kapalıçarşı’da yüzlerce yıl birlikte ticaret yapan Hıristiyan, Musevi ve Müslüman esnaf en anlamlı biçimde anılmış olacak. Konserin bir başka bölümünde ise Uğurlu, sahneyi Mehter Takımı ile paylaşacak. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Kapalıçarşı’da Osmanlı Askeri Bandosu (mehteran) bu kez piyano ile buluşacak ve dün-bugün, Doğu ve Batı arasında köprüler kurulacak. Tuluyhan Uğurlu, Kapalıçarşı 550. Yıl Konserinde Hıristiyan ilahisini tenor Adruşan Kirkor Halaçyan, Musevi ilahisini Yako Taragano topluluğu seslendirecek. Hafız Aziz Mahmut Hardal ise, tüylerinizi ürperten o muhteşem sesi ile Kapalıçarşı kubbeleri arasında ayrı bir anlam kazanan SALA ile konseri daha da anlamlı kılacak. Tuluyhan Uğurlu’nun “Sonsuza Kadar İstanbul” isimli eserini seslendireceği konser öncesinde ve arada konuklar Türkiye’nin en büyük kafelerinin ve gıda firmalarının ikramlarıyla ağırlanacaklar. Mekan:Kapalıçarşı Adres :Kalpakçılar Cad.Sorguçlu Han No:22 Beyazıt / İstanbul Bilet Fiyatı: 1.Kategori - 67.50.-TL 2.Kategori - 56.00.-TL 3.Kategori - 45.00.-TL 4.Kategori - 34.00.-TL Sayfa 8 ZUHAL OLCAY KONSERİ Zuhal Olcay, en sevilen şarkılarıyla Enka Oditoryum’da sahne alıyor. Güçlü yorumcu Zuhal Olcay, dinleyicilerine unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanıyor. Akıllardan silinmeyen şarkılarını seslendireceği konserde Olcay’a başta Gürol Ağırbaş olmak üzere değerli müzisyenler eşlik ediyor. 23. Yıl Enka Kültür Sanat Buluşmaları, Zuhal Olcay'ın etkileyici sahne performansıyla son buluyor. Mekan: Enka Oditoryum Adres: Enka Sadi Gülçelik Spor Tesisleri İstinye/İstanbul Bilet Fiyatları: 45.00.-TL ‘İSTANBULLAŞMAK’ SERGİSİ SALT Beyoğlu, İstanbul'u İstanbul yapan tüm aktörlerin görünürlük kazanacağı İstanbullaşmak sergisini 13 Eylül'de ziyarete açıyor. 31 Aralık'a kadar devam edecek olan proje, SALT'ın ikinci kapsamlı sergisi olma özelliğini taşıyor. İstanbullaşmak sergisinin temelini, çeşitli kültür kurumlarının yanı sıra, birçok kişisel ve özel arşivde yer alan yüzlerce görüntü ve yazının toplandığı, interaktif bir veritabanı oluşturuyor. Sergi için özel tasarlanan bir arayüzle izleyicinin kullanımına sunulacak veritabanı; 1999'dan 2011'e kadar üretilen sanatçı videoları, fotoğraf serileri, belgesel filmler, haber klipleri, karikatürler ve mimari projeleri, 80 kavram altında grupluyor. Kente dair tipik söylem ve tariflere, yeni bakış açıları öneren bu kavramların işaret ettiği sorunsallar, sergide yer alan 400'ü medya ile vurgulanıyor. İstanbullaşmak veritabanını farklı boyutlarda, tek başına veya grup olarak izleme seçenekleri sağlayan tasarım çözümleri, katılımcıların mekânsal deneyimini zenginleştirmeyi amaçlıyor. Evren Yantaç'ın tasarımı ve Hüseyin Kuşçu'nun yazılımıyla oluşturulan veritabanını database.becomingistanbul.org adresinde ziyaret edenler, sergiye gitmeden önce izlemek istedikleri rotayı belirleyebiliyor. Sergiye, iki yan etkinlik eşlik ediyor. Bu kapsamda, kent merkezindeki değişimleri inceleyen atölye ve sergi projesi 'Yapım Aşaması: Beyoğlu' ve İstanbul'a odaklı 90 etkinlikten oluşan '90' programı, İstanbul hakkında merak edilen sorulara yanıt arıyor. Mekan: Salt Beyoğlu Adres: İstiklal Cad.136 Beyoğlu 34430 İstanbul/ Türkiye Tel: +90 (212) 292 76 05 S NESLİ TÜRK BEDENİN HAFIZASI RESİM SERGİSİ Nesli Türk’ün ekspresif bir tavır sergilediği resimlerinin temel izleğini beden – et (flesh) şiddet – kaygı, cinsellik gibi kavramlar oluşturuyor. Bir kadın sanatçı olarak kendi bedeninden de sıklıkla yola çıktığı işlerinde psikolojik gerilim dozunu yüksek tutarak, M. Heidegger’in bu dünyaya fırlatılmış olan biçare bireyini sınır durumlar aracılığıyla yeniden estetize ediyor. Tenin modern nesnel gerçekliğini betimlerken sanatçının aynı zamanda tragedya ve edebiyat ile kurduğu ilişki, sıklıkla kullandığı bireysel semboller yoluyla hikayeci geleneğin izinden gidiyor.Kendi ‘Organsız Beden’ inin arayışında; gerektiğinde bedenin ifrata varan reaksiyon hallerini, gerek paketlemiş, bağlamı dışına sürüklenmiş tenleri konu ettiği resimleri 8 Aralık – 7 Ocak tarihleri arasında Akademililer Sanat Merkezi’nde izleyiciyle Mekan: Beyoğlu Akademililer Sanat Merkezi Adres: Balo Sok.No:37 Beyoğlu / İstanbul Tel: (0212) 245 02 29 NEJAT SATI ‘DRUGSTORE’ SERGİSİ Art ON the Gallery, 2 Kasım’dan itibaren 2 genç sanatçının tek bir mekanda bir araya gelecekleri 2 farklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Eserlerinin hem görsel hem de düşünsel paralelliğine rağmen Ilgın Seymen ve Nejat Satı sergi mekanında kendilerine ait kişisel alanlar yaratarak, sanatseverlere tek bir galeri içinde 2 kişisel sergi gezmenin zevkini tattıracaklar Her iki sanatçının da galeri mekanını salt sergi platformu halinden çıkarıp, izleyicinin de içine çekildiği bir oyun alanına dönüştürerek hayata geçirdikleri sergilerde, günlük hayatımızın vazgeçilmez parçaları haline gelmiş metalar, alışılmışın dışında bir kurguyla karşımıza çıkıyor Nejat Satı ise tema olarak kendi deneyimlerinden yola çıktığı işlerinde boya ve renk kullanımını farklılaştırmaya yönelerek klasikten uzaklaşan yaklaşımıyla sergi mekanını, izleyicinin kendi hayatına eklemlendireceği ancak alışılagelmişin çok dışında bir deneyim yaşamasına da olanak sağlayacak bir platforma dönüştürüyor. Art ON the Gallery hafta içleri Salı’dan Cuma’ya, hafta sonları ise Cumartesi günü 11:00-19:00 saatleri arasında ziyarete açık. Mekan :Art On Sanat Galerisi Adres :Şair Nedim Cad. No:4 Akaretler Beşiktaş Tel :(212) 259 15 43 Sayfa 10