BÖLÜM 3 3.1 Tanımlar ve Sınıflandırma Miller genellikle dönerek moment ve hareket ileten dairesel kesitli makina elemanlarıdır. Buralmaya veya burulma ile birlikte eğilmeye zorlanırlar. Akslar: Sadece yük taşıyan ve bu nedenle eğilmeye çalışan millere aks adı verilir. Dönen ve duran akslar olmak üzere ikiye ayrılabilir. Tekerleğe kamalanmış, vagon taşıyan bir mil, dönen bir akstır. Arka tekerlerlerle tahrik edilen ön tekerlek aksı, duran bir aks örneğidir. Miller görünüşlerine göre düz miller ve dirsekli miller(krank milleri) olarak iki gruba ayrılabilir. Krank kolunun biyel kuvvetine göre boyutlandırılması gerekir. Şekil 3.1 Çeşitli Mil Örnekleri Kısa akslara "perno", milin yatak içinde kalan kısmına ise “muylu” adı verilir. Miller, üzerinde taşıdıkları parçalarla birlikte dönen, titreşeı kayan kısaca makina bütünü içinde hareket eden bir eleman olduğundan makina gövdelerine yataklarla yataklanırlar. Bu amaç içil yükün mile geliş durumuna göre eksenel veya radyal yataklar kullanılır. 3.2 Başlıca Mil Malzemeleri ve Millerin Yapımı Genel yapı çeliklerinden Fe 44, Fe50, Fe 60 ve Fe 70 en çok kullanılan malzemeleridir. %C oranları 0.35 dolayındadır. Yüksek sıcaklıkta sürünme olayına maruz kalırlar. Mo, W, V gibi alaşımlar katılarak mil malzemelerine yüksek sıcaklığa karşı üstün özellikler kazandırılabilir. Semantasyon çelikleri (C15; Ck 15; 20MnCr5, 25 MoCr 4 gibi ve C Ni'li semantasyon çelikleri) ve ıslah çelikleri (C35, Ck35, 42CrMo4, Cr Ni'li ıslah çelikleri) hem sıcaklığa hem da korozyon karşı dayanıklı, zor koşullar için uygun mil malzemeleridir. Yapım kolaylığı ve mukavemet üstünlüğü bakımından miller genellikle dairesel kesitli yapılır. 150 mm çapa kadar miller torna edilerek veya soğuk çekilerek yapılırlar. Kama yuvası v.s. açıldıktan sonra kamburlaşmaları gidermek bakımından ince pasoda tekrar tornalanmalıdır. Soğuk çekilmiş millerde oyuk kama kullanılmalıdır. Daha büyük miller ve faturalı miller, dövülerek yapılır. Dövme işleminden sonra salgı gidermek amacıyla torna edilmeli veya taşlanmalıdır. Özellikle yumuşak yatak alaşımlarının kullanılmadığı yataklamalarda miller yüzey sertleştirmesi işlemleriyle aşınmaya dayanıklı hale getirilir. Böylece sert bir kabuk ve sünek bir iç kısmın avantajlarından birlikte yararlanılır. Yataklanacak muylu ve fatura kısımları istenen hassasiyete göre tesviye, hassas taşlama, yüzey sıkıştırması, lepleme gibi işlemlerden geçirilir. Boru milleri özellikle yataklar arası uzaklığın büyük olduğu yerlerde iyi sonuçlar vermektedir. Dolu millere kıyasla mukavemet momentinde %6 azalmaya karşılık ağırlıkta %25 'lik bir kazanç (hafiflik) sağlanabilmektedir. Ayrıca bunu bir malzeme kazancı olarak görmek gerekir. We .d 3 32 Eğilme direnci momenti . d 2 G Birim boy için ağırlık 4 We .d 3 d4 . 1 14 32 d . d 2 d12 G . 1 ; 4 d2 d12 d14 d2 d4 ağırlıktaki azalma daha büyük olmalıdır. olduğunda 3.3 Millerde Çentik Etkisi ve Konstrüktif Önlemler Mil yüzeylerinde kama yuvalarının açılması, faturalar ve delikleri bulunması bazen kaçınılmaz olmaktadır. Bunlar gerilme yığılmalarına yol açan geometrik süreksizliklerdir. Bu noktalarda kuvvet akımları keskin bir şekilde yön değiştirir. (Şekil 3.2). Şekil 3.2 Çentik Diplerinde Gerilme Yığılması Yön değiştirme ne kadar keskin olursa, Teorik Gerilme Yığılması Faktörü Kt o ölçüde büyük olur. Dinamik zorlanmalarda ve özellikle gevrek malzemelerde tehlike daha büyük boyutlara ulaşır. Bu nedenle kural olarak konstrüksiyonda keskin köşeler yuvarlatılmalı böylece kuvvet akımlarının yön değiştirmesi yumuşatılmalıdır. Bu Kt!nin küçültülmesi demektir. 3.3.1 Serbest Kavşaklar: Çeşitli kullanım, montaj, v.s. nedenlerinden D çapının d değerine düşürülmesi gerekebilir. Bu geçiş r kavşak eğrisi yarıçapı büyük tutularak uygun bir kavşak eğrisiyle yapılmalıdır. Eğer r/d > 0.2 yapılabilirse Kt değeri 1.2 ’ye düşürülebilir. Deneyler konik veya elips yayı kavşaklarının iyi sonuç verdiğini göstermiştir. α = 15° olursa Kt = 1.1 olabilmektedir. Elips yayı daha iyi olmakla birlikte yapımı zordur. Bütün kavşakların iyi taşlanması, işlenmesi gerekir. Şekil 3.3 Kavşak Eğrisi Yarıçapı 3.3.2 Dayanma Kavşakları Mile monte edilecek göbekler böyle bir kavşağa(omuza) dayanacaksa yukarıdaki serbest kavşaklar işe yaramaz. Uygun dayanma kavşaklarının tasarımı gerekir (Şekil 3.4). Dayanma faturaları için şekildeki kavşak eğrileri taşlamayı kolaylaştırır, göbeğin faturaya dayanmasını sağlar. Şekil 3.4 Dayanma Kavşakları Dayanacak parçanın deliği 45° eğimli bir kavşak ile sona erdirilirse (a) ve (b) 'deki kavşak eğrileri kullanılabilir. Aksi durumlarda kavrama, kasnak ve dişliler için (c) ve (d) 'deki kavşak eğrileri uygun olur. Rulmanlı ve kaymalı yataklarda eksenel yükü almak için omuz kavşakları (e) 'deki gibi olabilir. Boşluksuz oturma (g)’de görülmektedir. 3.3.3 Geçmeler Keskin köşeli ve et kalınlığı fazla olan şekildeki gibi bir parça mil üzerine sıkıca oturursa parçadan mile akan kuvvet çizgileri ankastre bir çubuktaki gibi keskin yön değiştirir. Parça milin deformasyonuna uyamaz. Mil üzerinde, ilk oturma noktasında yorulma sonucu çatlaklar meydana gelebilir (Şekil 3.5). Şekil 3.5 Kenarda Sıkı Oturma Milden göbeğe veya göbekten gerilme geçişi daha yumuşatılmış bir şekilde olmalıdır. Bunun için elastik göbek bağlantıları uygulanır. Şekil 3.6' da görüldüğü gibi kenarda et kalınlığı azaltılarak, çevresel oyuklar açılarak veya kenarda sıkı oturma önlenerek göbeğe elastikiyet kazandırılabilir. Şekil 3.6 Elastik Göbek Bağlantılar Elastik göbek bağlantıları göbeğin mil deformasyonlarına belli ölçüde uyum göstermesini, kuvvet hatlarının yumuşamasını, bu nedenle de ilk oturma noktasında yığılan gerilmenin çevre noktalara dağılarak bu noktanın rahatlamasını ve kırılmanın gecikmesini sağlar. 3.4 Millerin Deformasyon Açısından Kontrolü Mukavemet bakımından kırılma olasılığından uzak bulunulduğu halde aşırı deformasyonlar millerin görev yapmasını engelleyebilmektedirler. Bu nedenle eğilme ve burulma deformasyonları için kabul edilebilir sınırlar konmaya çalışılmıştır. Ancak her problemin özelliğine göre deformasyon sınırının ayrıca belirlenmesi konstrüksiyonda bunun sağlanması en sağlıklı yol olur. Bu konu hızlı çalışan millerde daha önemlidir. 3.4.1 Eğilmeye Göre Kontrol f 1 1 veya tg 3000 1000 olmalıdır. Bu sınırın üstündeki deformasyonlar yataklarda tehlikeli kenar oturmalarına neden olur. Eğilmede l yataklar arası uzaklığın büyüklüğü, f sehiminin daha çok büyümesine yol açtığından önemli olmaktadır. Burulma deformasyonunda 1 m uzunluğundaki mil parçasında 0 14 iki ucun birbirine göre dönme açısı olmalıdır. Yatak sayısı burulmada önemli değildir. Bu sınır her problem için geçerli olmayabilir. Şekil 3.7 Millerin Deformasyon Açısından Eğilmeye Göre Kontrolü 3.4.2 Titreşim Kontrolü Genel olarak güç N = F * v şeklinde tanımlanır. v hızı ne kadar büyük olursa belli bir gücü iletmek için gereken F kuvveti o kadar küçük tutulabilmektedir. Bu da günümüzde büyük hızlarda çalışma eğilimini artırmaktadır. Ancak hız büyüdükçe titreşim problemleriyle karşı karşıya kalınmaktadır. Mil sisteminde küçük bir dengesizlik büyük merkezkaç kuvvetlerinin doğmasına yol açabilmekte, titreşimi zorlayabilmektedir. Bu nedenle mil sisteminin statik ve dinamik olarak iyi dengelenmiş olması gerekmektedir. 3.4.3 Bir Kütlenin Kritik Titreşimleri Dikkatle dengelenmiş bir sistemde bile dengelenememiş bir kütle kalabilir. Merkezkaç kuvvetiyle deforme olan milde sehim dengesizliğin giderek büyümesine sebep olur. Zorlayıcı kuvvetin frekansı sistemin frekansı üstüne çıkarsa genlik sonsuza gider. Buna rezonans durumu denir ve mutlaka kontrol edilmelidir. Eğilmede Kritik Hız: 2 Simetrik disk ‘e’ kaçıklığında mile monte edilmiş olsun. Başlangıçta Fb m e w olan merkezkaç kuvveti mili eğilmeye zorladığından ‘f’ sehimi oluştuktan sonra F m (e f ) w2 olur. Mil direnç gösterdiğine göre elastik direnç kuvvetiyle merkezkaç kuvveti bir yerde dengelenmelidir. Şekil 3.8 Eğilmede Kritik Hız Elastik direnç kuvveti F = c x f olarak yazılabilir. c : Birim eğilmeye düşen kuvvet veya yaylanma katsayısı F. 3 f olarak sehim (eğilme deformasyonu) olup buradan, 48.E.I c 48.E.I 3 yazılabilir. F sehiminin sonsuza gitmediği durumda (denge) F m( f e)w2 cf yazılabilir. m.e.w2 f olur. c m.w2 Sistemin rezonansa girmesi f sehiminin sonsuz olması demektir. Buna da sadece c mw2 0 değeri yol açar. Burada öyle bir hız değeri var ki sistem o hızla çalıştığında sehim sonsuza gider. Buna kritik hız diyoruz. Bu değer w wkr c / m dır. f ve w wkr değerleri bir diyagram üzerinde gösterilebilir (Şekil 2.5) w 1 ( w wkr )için f wkr w = 0 için f = 0 olup, bizce sehimin mutlak değeri önemlidir. Kritik bölgenin altında ve üstünde mil rahat çalışabildiği halde kritik hızda milin kırılması beklenebilir. Kritik bölgede çalışma zorunluluğu doğarsa kritik bölge başka tarafa kaydırılmalı veya titreşim söndürücüler kullanılmalıdır. Bu amaçla prensip olarak sürtünmeli, hidrolik veya dinamik etkili söndürücüler kullanılabilir. Titreşim zorlayıcı kuvvet karşı tepkilerle yok edilir. Şekil 3.9 Kritik Hız Diyagramı Şekil 3.10 Çeşitli Sönümleyiciler Burulma Titreşimleri: Döndürücü moment, diski ɸ kadar döndürürse mil yay gibi karşı koyar, burulma momenti ile deformasyon açısı arasında d 2 M I m 2 c bağıntısı vardır. dt Şekil 3.11 Burulma Titreşimi Im: Diskin polar kütle momenti r 2 dm dir. Benzer düşüncelerle wk c bulunur. Im Boyutlandırmada kritik hız eğilme ve burulma bakımından kontrol edilmelidir. Bir mile n adet kütle bağlanmışsa şekildeki gibi bir titreşim bandı meydana gelir. Karşımıza lineer olmayan denklem sistemleri çıkar. Bu denklemler ancak bilgisayarlarla çözülebildiğinden: mühendislikte yaklaşık bağıntılar kullanılabilir. Şekil 3.12 Boyutlandırmada Kritik Hız m1, m2, …, mn kütleleri varsa; wkr w1w2 w3 ...wn w1w3 w4 ...wn w1w2 w4 ...wn w2 w3 ...wn 2 2 2 Bağıntısı ile kritik hız yaklaşık olarak elde edilebilir. Kritik hızlar ağırlık ve sehim terimlerine göre düzenlenebilir. wkr F mf g veya f n n sayıda kütle için; wkr g Gi f i 1 n G f yazılabilir. 2 i i 1 Gi: Herhangi bir kütlenin ağırlığı fi: Ağırlığın sebep olduğu sehim g: Yer çekimi ivmesi 3.4.4 Mukavemet Kontrolü: 3.4.4.1 Burulmaya Göre Sadece burulma varsa Mb em olmalıdır. Wb d3 Wb 16 olup değeri için d 3 16M b em yazılabilir. Sınır durumda em alınabilirse, belli bir em d3 16M b olur. em Mili burulmaya zorlayan moment milin iletmek zorunda olduğu (güç kaynağından gelen) döndürme momentidir. Bu moment (Md) belli bir n hızında iletilmesi koşulundan hesaplanır. N = Md x w temel bağıntısında N [kW]: İletilen güç w n 30 [1/s] olarak açısal hız, n [d/dak] olarak milin dönme sayısı ise J = Nm ve w = j/sn =Nm/sn olduğu göz önüne alınarak N[kW].1000 = Md [Nm] Md [Nm]=9550 d 3 πn 1 [ ] veya 30 s N[kW] yazılabilir. Mb = Md olduğundan n[d/dak] 16 9550 3 N N k3 yazılabilir. em n n Md [Nmm], τem = 12 N/mm2 (Fe 50’ ye yakın malzemeler için uygundur), N [kW], n d/dak olarak alınırsa, k = 160 bulunur. Mil çapı yaklaşık bir değerle [mm] olarak d 160 3 N / n bağıntısında hesaplanabilir. Güç, beygir gücü olarak verilirse 1 kW = 1.36 PS alınır. 3.4.4.2 Eğilmeye Göre: Sadece eğilme varsa e We Me em olmalıdır. We d3 32 olarak eğilme direnç momentidir. Dinamik zorlanmalarda sürekli mukavemet açısından ele alınmalıdır. 3.4.4.3 Eğilme + Burulma Durumunda Sürekli mukavemete bakılmalıdır. Statik ve dinamik eşdeğer gerilmelerin bulunması ve vü eş eş hesaplanarak şü vü Sn oranına bakılması gerekir. Deformasyon esas alındığında burulma deformasyonu kriteri kullanılarak d [mm] 130 4 N [kW ] yazılabilir. n[d / dak ] Çok yataklı millerde yataklar arası uzaklık için: 113 d 2 [mm] eğilme deformasyonu kriterine göre, 310 d [mm] mukavemete göre Bağıntıları kullanılabilir. Burulma mukavemeti açısından yataklar arası uzaklığın önemi azdır.