MARMARA ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENSİLİĞİ BÖLÜMÜ SIKIŞTIRMA İLE ATEŞLEMELİ MOTORLAR Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR Greek Alfabesi İçten Yanmalı Motorların Tarihçesi 1860: Fransız Lenoir ilk çalışan içten yanmalı motoru yaptı. Bu motor kömür gazıyla çalışıyordu ve yaklaşık %3 bir verimliliği vardı. 1867: Nicolaus August Otto ve Eugen Langen içten yanmalı motorun daha gelişmiş biçimini Paristeki Dünya sergisinde sergilediler. Bu motorun verimliliği %9 idi. 1878: Nicolaus August Otto sıkıştırma ilkesiyle çalışan ilk gazlı motoru yaptı. Bu motor 4 zaman ilkesine göre çalışıyordu. Verimlilik %15 çıktı. 1883: Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach sıcak tüp ateşlemeli ilk yüksek devirli 4 zamanlı benzin motorunu geliştirdiler. Bu motor pervaneli araçlar için uygundu. 1887: Robert Bosch motorlar için elektrikli ateşlemeyi geliştirdi. 1893: Wilhelm Maybach karbüratörü icat etti. Aynı zamanda Ford ilk motorlu aracını üretti. 1897: Rudolf Diesel Dört yıllık bir geliştirme aşamasından sonra, kendi motorunu üretti. Kendi adıyla anılan bu motor, yüksek basınçla sıkıştırılmış havanın içine basınçlı hava yardımıyla gazyağı püskürtülerek çalışıyordu. Bu ilk adımlardan sonra, içten yanmalı motor her alanda sürekli gelişti. Yakıt düzeni ateşleme düzeni ve gerçek mekanik mühendisliğinde gelişmeler görüldü. Bu gelişmeler bugün hala sürmektedir. Geliştirme mühendisleri yeteneği ve servis ömrünü artırmak aynı zamanda yakıt tüketimi ve egzoz salımlarını azaltmak amacıyla sürekli yeni teknolojiler kullanmaya çalışmaktadırlar. Dizel Motorun Tarihi Serüveni …Dünyanın ilk seri üretim dizel binek otomobili olan Mercedes-Benz 260 D’nin 1936’da Berlin Otomobil Fuarı’nda sergilenmesinin üzerinden tam 76 yıl geçti. 1950’li yıllara kadar dizel motorlu binek otomobiller benzinle çalışanlara oranla pek rağbet görmedi fakat bu üreticileri yıldırmadı. Nitekim İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde dizel motorlar binek otomobillerde gittikçe önem kazanmaya başladı. Aynı yıllarda düşük maliyetleri sayesinde dizel motorlu binek otomobiller, özellikle de zorlu sürüş koşullarına dayanmak zorunda kalan taksilerde gittikçe popülerlik kazandı. Dizel motorlarda sırasıyla; sıra tipi (sıralı) yakıt pompaları, dağıtıcı pompalar (yıldız pompalar) ve bu tip pompaların dağıtıcı ve sıralı pompaları için ilk elektronik kumanda sistemini piyasaya sürüldü. A.Demir, «Dizel motorların tarihi serüveni (2)...», otoguncel.com, 2012 Dizel Motorun Tarihi Serüveni Dizel motorlarda sırasıyla; sıralı (sıra tipi), dağıtıcı pompa (yıldız pompa) ve ‘Common Rail enjeksiyon teknolojileri kullanıldı. 1985’li yıllarda dağıtıcı ve sıralı pompalar için ilk elektronik kumanda sistemleri piyasaya sürüldü. Akabinde 1989’da dizel motorlarda direk enjeksiyon için ilk eksenel piston pompası kullanıldı. Bu yeni teknoloji, yakıtın yaklaşık 1000 bar civarı yüksek basınçta doğrudan silindire püskürtülmesine, bu şekilde özellikle etkili bir yanma elde edilmesine olanak tanıdı. Bu da düşük yakıt tüketimi ve emisyonlarla birlikte daha iyi yüksek çıkışı ve daha iyi hızlanma anlamına geliyordu. 2003 yılında “piezo” enjektörlere sahip Common Rail enjeksiyon sistemi piyasaya sürüldü. Önceki modellerle kıyaslandığında, bu sistem, dizel motorun yakıt tüketimini ve egzoz emisyonlarını düşürürken motor gürültüsünü de azalttı. Ekonomik, çevre dostu dizel motorlar için daha iyi verim Azot Oksit (NOX) emisyonlarının yarıdan fazla düşürülmesi gerektiği anlamına gelen Euro 5’ten Euro 6 emisyon standardına geçişle birlikte son yıllarda yakıt tüketimini düşürme hedefleri de daha sıkı hale geldi. Dizel yakıt sistemleri üzerine çalışan mühendisler halen, daha katı emisyon sınırlarını karşılamak ve yakıt tüketimiyle karbondioksit (CO2) emisyonlarını daha da düşürmek amacıyla 2000 bar’dan daha fazla basınç üretebilen enjeksiyon sistemleri üzerinde çalışmaktadırlar. A.Demir, «Dizel motorların tarihi serüveni (2)...», otoguncel.com, 2012 Modern Requirements 1. Optimum performance 2. Good fuel economy 3. Low pollution 4. Minimum noise level 5. Easy cold starting 6. Economic servicing 7. Acceptable durability 8. Least weigh 9. Compact size 10. Economic manufacture 11. Aesthetic appearance M.J. Nunney, “Light and Heavy Vehicle Technology”, Fourth edition, 2007 Kia, 2007 Genel Motor Gereksinimleri Genel motor gereksinimleri Çeşitli gereksinimler, motor tarafından karşılanmalıdır. Her performans karmaşık bir şekilde birbirine bağlıdır ve motorun performansını etkileyebilir. Gereksinimler şunlardır: Düşük emisyon: Verimli motor yanması, egzoz emisyonunun azaltılması için anahtar noktadır. Bu da farklı yanma odası tasarımlarıyla sağlanabilir. Kompakt ve hafif: Motor ağırlığının toplam araç ağırlığının yaklaşık %10-15'i olduğunu göz önünde bulundurursak, daha iyi çıkış ve yakıt verimliliği elde etme yöntemi motorun kompakt ve hafif olmasını sağlamaktır. Aynı çıkış ile daha hafif motora sahip aracın gücü daha yüksek olacaktır ve yakıt tüketimi azaltılacaktır. İyi tepki: Motorlar, sürüş güvenliği sağlandığı ölçüde sürücü komutlarına tepki vermelidir. Sessiz: Motor, yakıtın yanmasıyla tahrik kuvveti ürettiğinden, ses ve titreşim önlenemez. Bu seslerin ve titreşimlerin yolcu bölmesine aktarılmasını önlemek önemlidir. Kullanışlılık: Motor, aracın mekanik bir parçası olduğundan, servis ile ilgili parçalara erişim sağlamak önemlidir. Kia, 2007 Motor Animasyonu Perkins Dizel Motor Engine Nomenclature Top dead centre Bottom dead centre Piston stroke Cylinder bore Piston displacement Engine capacity Stroke/bore ratio Engine power Engine torque M.J. Nunney, “Light and Heavy Vehicle Technology”, Fourth edition, 2007 Temel Kavramlar Çevrim: Bir motorda iş elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olayların toplamına bir çevrim denir. Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için pistonun dört hareketine gerek vardır. Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin oluşması için, krank milinin 720o dönmesi gerekir Zaman veya Strok: Motorlarda, pistonun ÜÖN ile AÖN arasındaki hareketine “zaman” veya “strok" adı verilmektedir. Bu hareket krank mili açısı cinsinden 180 0C’dir. Kardeş Çalışan Pistonlar: Silindirler içinde aynı yönde, aynı yükseklikte beraber hareket edip farklı zamanları yapan pistonlardır. Örnek olarak ÜÖN’dan AÖN’ya hareket eden iki pistondan biri emme, diğeri genişleme zamanındadır. Supap Bindirmesi: Dört zamanlı motorlarda emme ve egzoz supapları, egzoz zamanı sonunda ve emme zamanı başlangıcında, piston ÜÖN’da bulunduğunda belli bir süre beraberce açık bulunmasına supap bindirmesi denir. Sente: Dört zamanlı motorlarda sıkıştırma zamanı sonunda ve genişleme zamanı başlangıcında piston ÜÖN’da bulunduğunda emme ve egzoz supaplarının kapalı kalmasına sente denir. Avans: Motorlarda yanmanın termodinamik bakımdan en uygun zamanda bitirilmesi için sıkıştırma zamanı sonlarında piston ÜÖN’ya gelmeden birkaç derece önce, dizel motorlarında püskürtmenin, benzin motorlarında buji kıvılcımının çakıp yanmanın başlatılmasına avans denir. Bazı Kavramlar Hava Yakıt Oranı (A/F): Genellikle kütlesel olarak ifade edilir ve bir yanma işleminde hava kütlesinin yakıt kütlesine oranı diye tanımlanır. Stokiyometrik oran: (λ= 14,7/1) Benzin motorlu otomobillerin optimum emisyon kontrolünün ve yakıt ekonomisinin hava/yakıt oranının yaklaşık 14.7/1 olduğu zaman sağlanacağı bulunmuştur. Hava/yakıt karışımı stokiyometrik değerlerin altında veya üzerinde olduğu zaman bu durum sensör tarafından algılanarak geri beslenme sinyali üretilir. Bazı Kavramlar İndike (İç) güç: Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alınan güce indike güç denir. İndike gücün ölçülmesi için silindirlerdeki maksimum yanma sonu basıncının basınç ölçerlerle ölçülmesi gerekir. Efektif (Faydalı) güç: Motorun krank mili yada volanından ölçülen güce efektif güç denir. Efektif gücün ölçülmesi için dinamometreler kullanılır. Verim: Elde edilen sonuç ile bu sonucu elde etmek için harcanan çaba arasındaki oranı ifade eder. Motorda alınan gücün verilen güce oranının yüzde olarak ifadesidir. Daima yüzde yüzden azdır. Mekanik verim: Motorun çıkışından alınan gücün piston üzerinden alınan güce oranıdır. Mekanik verim, silindir içerisinde yanmadan dolayı oluşan gücün krank milinden alınıncaya kadar ne kadar kayba uğradığını gösterir. Silindirde elde edilen güç, krank milinden alınıncaya kadar, başta sürtünme ve atalet kayıpları olmak üzere bir çok mekanik kayba uğrar. Bazı Kavramlar Termik verim: Motorun, yakıtın yanmasından oluşan enerjiyi faydalı bir işe dönüştürebilme oranıdır. Yanma sonucunda oluşan ısı enerjisinin büyük bir kısmı soğutma, yağlama sistemi ve egzoz gazları ile dışarı atılır. Ancak geriye kalan ısı verimli işe çevrilebilir. Hacimsel (Volümetrik) verim: Emme zamanında silindire alınan havanın silindir hacmine oranıdır. Normal şartlarda bu verim %80 civarındadır. Motor devri arttıkça, supapların açık kalma zamanı azalacağından %50’ye kadar düşebilir. Özgül yakıt sarfiyatı: Motorun 1kWh başına harcadığı yakıt miktarına denir. Alt ısıl değer: Yanma tepkimelerinde bilinmesi gereken iki tanımlama alt ısıl değer ve üst ısıl değerdir. Alt ısıl değer, bir yanma tepkimesinde oluşan suyun buhar fazında olması durumunda açığa çıkan ısı enerjisidir. Üst ısıl değer ise, bir yanma tepkimesinde oluşan suyun sıvı fazında olması durumunda açığa çıkan ısı enerjisini tanımlamaktadır. Yani üst ısıl değer, buharlaşma ısısı dahil olmak üzere açığa çıkan toplam ısı enerjisidir. Sıkıştırma Oranı 1. 2. 3. 4. 5. Üst ölü nokta (ÜÖN) Yanma odası hacmi (Vc) Kurs (Strok) (s) Piston kursu hacmi (Vh) Alt ölü nokta (AÖN) 4 zamanlı dizel motorlar genel olarak 12 ile 26 arasında bir sıkıştırma oranına sahiptir. Sıkıştırma oranı artarsa, motorun verimliliği ve gücü de artar. Sıkıştırma oranı belirli bir seviyeye kadar arttırılabilir, çünkü güç daha fazla arttırılamaz. Yoksa, sıkıştırma oranı belirli sınırları aştığından motor zarar görebilir. Compression ratio (usually abbreviated to CR) where ε is the compression ratio, Vh is the cylinder swept volume (cm3), and Vc is the combustion space clearance volume (cm3). M.J. Nunney, “Light and Heavy Vehicle Technology”, Fourth edition, 2007 Ateşleme Sırası Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır. Ateşleme sırası; 4 silindirli motorlarda genellikle 1-3-4-2 iken, 6 silindirli motorlarda ise 1-5-3-62-4’dür. Automotive Handbook, 2002 Ateşleme Sırası Genel Motor Sınıflandırması İçten yanmalı motorlar çeşitli ölçülere göre farklı gruplara ayrılırlar: Silindir düzenlemesine göre Çalışma zamanına göre Ateşleme türüne göre Karışımın oluşumuna göre Soğutma yöntemine göre Temel hareketin elde ediliş şekline göre Supap düzenine göre Silindirin doldurulma yöntemine göre Yakıt türüne göre Silindir Düzenlemesine Göre Motorlar Silindir Düzenlemesine Göre Motorlar V tipi motor: Silindirleri V şeklinde, iki eğik düzlem üzerinde bulunan motorlara denir. V-8 motor, iki eğik düzlem üzerinde silindirleri dörder dörder sıralanmış olan motordur. V tipi ile sıra tipi motor tasarımının kıyaslanması: V tipi motorlarda, silindir blokları aynı silindir sayılı sıra tipi motorlara göre çok daha kısa, hafif, sarsıntı ve titreşimlere daha çok dayanıklıdır. V tipi motorlarda krank ve kam mili daha küçük olacağından motorun dengelenmesi daha kolay olacaktır. Silindir Düzenlemesine Göre Motorlar Boksör tipi motorlar (orijinal İngilizcesiyle boxer engine ya da horizontally opposed engine); silindirleri karşılıklı yatay bir düzlem üzerinde ve aralarında 180 derecelik açı ile birleşmiş motorlardır. Bu motorların parça sayıları diğer motorlara göre daha azdır. Yanal ağırlık dengesini maksimumda sağlayan boksör motorlarda, karşılıklı pistonlar eşzamanlı olarak üst ölü noktaya eriştiğinden dolayı dengelenmesi problemini oluşturmamaktadır. Alfa Romeo, Porsche ve Subaru gibi markalar belli modellerinde bu motoru tercih etmektedir. Dar alanda minimum dirençle maksimum güç alınmasını teminen kısa piston kolu kullanımına imkan verir. Fakat yüksek yakıt tüketimi sebebi ile günümüzde pek tercih edilmemektedir. Boksör motorların en belirgin avantajları, yatay silindir yerleşimi ve kompakt yapıları sayesinde dar motor haznesi olan araçlara kolaylıkla uygulanabilmesi ve genel olarak da hacmine göre yüksek torklu motor olmasıdır. Motorun şekli, otomobilin ağırlık merkezini aşağı çektiğinden dolayı aracın yol tutuş kararlılığını da artırır. V tipi motorla karşılaştırıldığında boksör tipi motorlar, dizayndan kaynaklanan iyi bir denge sağlar. Böylece pistonun momentumu, karşı taraftaki piston hareketi ile dengelenir. Bu motorlar daha düzgün ve titreşimsiz çalışır ve dengeleme mili gerektirmezler. Ancak V tipi ve sıra tip motorlarla kıyaslandığında biraz daha gürültülüdürler. V tipi motordan daha büyük bir burulma titreşimi üretir ve böylece daha büyük volan gerektirir. Silindir Düzenlemesine Göre Motorlar VR Motorlar Silindir Düzenlemesine Göre Motorlar W Tipi motorlar Silindir Düzenlemesine Göre Motorlar W Tipi motorlar Genel Motor Sınıflandırması Çalışma zamanlarına göre motor sınıflandırılması • 2 zamanlı motor • 4 zamanlı motor Çalışma çevriminin karakterine göre • Yanmanın sabit hacimde olduğu (Otto) • Yanmanın sabit basınçta olduğu (Diesel) • Yanmanın kısmen sabit hacim kısmen de sabit basınçta olduğu (Seilinger) Ateşleme türüne göre • Kıvılcımla/Bujiyle ateşlemeli benzinli motor • Sıkıştırma ile ateşlemeli motor Karışımın oluşumuna göre • • Hava yakıt karışımının silindir dışında oluşturulması Hava yakıt karışımının silindir içinde oluşturulması Soğutma yöntemine göre • Su soğutmalı • Hava soğutmalı • • • • • • • Kullanılan yakıta göre Sıvı yakıtlı (Benzin, Motorin, Kerozen, Alkol, Bitkisel Ya ) Gaz yakıtlı (Do al Gaz - CNG, LPG) Kullanım amaçlarına göre Stasyoner Gemi Lokomotif Ta ıt Uçak Genel Motor Sınıflandırması Supap düzenine göre • L, I, F, T Havanın silindirlere doldurulma şekline göre • Doğal emişli motorlar • Aşırı doldurmalı motorlar Yakıt türüne göre • Benzinli motorlar • Dizel motorlar • Çok yakıtlı motorlar • Doğalgazlı motorlar • Hidrojen yakıtlı vs. Araçlarda Kullanılan Yakıtlar Benzin Dizel Esnek yakıt Doğalgaz LPG Hidrojen E-yakıt/Elektrik Comparison between diesel engines and gasoline engines Understanding the fundamental characteristics of diesel engines is very important for engine system design and powertrain technology assessment. Compared to gasoline engines, diesel engines have the following advantages: Low fuel consumption and low CO2 emissions. The high compression ratio used in diesel engines generally results in high thermodynamic cycle efficiency although mechanical friction may increase with peak cylinder pressure. Diesel engines usually use unthrottled operation so that the pumping loss can be lower. High power. Diesel combustion does not have the severe limitation of autoignition as seen in gasoline engines so that diesel engines can use a large cylinder diameter and tolerate a high level of turbocharging in order to produce high power. High torque at low speeds and better drivability. Diesel combustion can tolerate a high level of turbocharging so that they can burn more fuel to match the available charge air to produce higher torque than gasoline engines. Low carbon monoxide (CO) and hydrocarbons (HC) due to the high air–fuel ratio employed in diesel combustion. Qianfan Xin, Diesel engine system design, Woodhead Publishing Limited, 2011 Comparison between diesel engines and gasoline engines However, there are several design challenges for diesel engines compared with their gasoline counterparts as follows: Higher engine-out particulate matter (PM) and smoke due to the combustion with heterogeneous mixtures in the engine cylinder. Lower air utilization due to the heterogeneous combustion. More difficult control in tailpipe outlet NOx. The three-way catalyst used for NOx control on gasoline engines cannot be used in diesel engines because diesel engines are operated with lean air–fuel ratio. Diesel engine emissions control is detailed in Majewski and Khair, 2006) Lower exhaust temperature caused by lean burn combustion. This can make diesel particulate filter (DPF) regeneration difficult. Higher noise from fuel injection, combustion, and mechanical impact. Heavier engine weight: Diesel engines need to use heavy structure to endure the high peak cylinder pressure produced by high compression ratio. Higher cost, primarily due to the sophisticated and expensive fuel injection equipment and the diesel particulate filter used in diesel engines. Lower engine rated speed, due to the limitation of slow combustion speed in the heterogeneous combustion in diesel engines. Instead of having rated speed at 6000– 7000 rpm like in gasoline engines, the rated speed of automotive diesel engines is usually limited to 2000–4000 rpm. Lower power density (i.e., lower specific power per volume of engine displacement), which is due to the limitation of rated speed and hence rated power. More difficult in cold start. Qianfan Xin, Diesel engine system design, Woodhead Publishing Limited, 2011 Araçtaki Yerleşim Düzeni 1. Transverse front-engine with front-wheel-drive 2. Transverse front-engine with all-wheel-drive 3. Longitudinal front-engine with front-wheel-drive 4. Longitudinal front-engine with rear-wheel-drive 5. Longitudinal front-engine with all-wheel-drive 6. Transverse rear-engine with rear-wheel-drive 7. Longitudinal rear-engine with rear-wheel-drive 8. Longitudinal rear-engine with all-wheel-drive 9. Longitudinal mid-engine with rear-wheel-drive Bernd Heißing | Metin Ersoy (Eds.); Chassis Handbook - Fundamentals, Driving Dynamics, Components, Mechatronics, Perspectives With 970 figures and 75 tables; 1st Edition 2011 Araçtaki Yerleşim Düzeni Araçtaki Yerleşim Düzeni Some typical vehicle/powertrain configurations. Edited by David A. Crolla, Automotive Engineering Powertrain, Chassis System and Vehicle Body; Butterworth-Heinemann, 2009 Araçtaki Yerleşim Düzeni Comparison of the different powertrain layouts and their worldwide market shares (2005 data) Three main powertrain configurations and their corresponding typical suspension configurations make up 98% of all vehicles sold today: transverse mounted front engine with front-wheel-drive (75% of all vehicles worldwide), longitudinally-mounted front engine with rear-wheel-drive (16%), and allwheeldrive (7%). All other configurations combined make up less than 2% of all vehicles sold Bernd Heißing | Metin Ersoy (Eds.); Chassis Handbook - Fundamentals, Driving Dynamics, Components, Mechatronics, Perspectives With 970 figures and 75 tables; 1st Edition 2011 MOTORUN PARÇALARI Motorun Parçaları Sistemler: • Emme Sistemi • Egzoz Sistemi • Yağlama Sistemi • Yakıt Sistemi • Soğutma Sistemi • Marş Sistemi • Şarj Sistemi • Turboşarj gibi yardımcı sistemler Krank Biyel Mekanizması ÜÖN A’ Sx L R H A’ A’’ Sx : Biyel boyu : Krank yarıçapı : Strok : Krank açısı ( °) : Biyel açısı ( °) : Krankın açısal hızı : Üst ölü nokta : Alt ölü nokta : Piston yolu H A AÖN A’’ L+R L (rad/s) B C R O Biyel boyu : Biyel büyük ba ı merkezi ile biyel küçük ba ı merkezi arasındaki mesafe. Krank yarıçapı : Krank mili ekseni ile biyel muylusu ekseni arsındaki mesafe. Alt ölü nokta : Perno ekseninin krank mili eksenine en yakın oldu u konum. Üst ölü nokta : Perno ekseninin krank mili eksenine en uzak oldu u konum. Strok : Alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasındaki mesafe. Piston yolu : Perno eksenin üst ölü noktaya olan uzaklı ı. Krank açısı : Krank kolu ekseninin silindir ekseni ile yaptı ı açı. Biyel açısı : Biyel ekseninin silindir ekseni ile yaptı ı açı. Krankın açısal hızı : Krankın kendi ekseni etrafında dönü hızı. Dizel Motor Bu motorlarda, silindire alınan hava, piston tarafından 12/1 ila 26/1 oranında sıkıştırılarak sıcaklık ve basıncı arttırılır. Sıcaklık ve basıncı artan hava içerisine dizel yakıtı püskürtülerek, yakıtın kendi kendine tutuşup yanması sağlanır. Havanın silindire alınıp egzozun dışarı atılması, dört zamanlı benzin motorunda hava-yakıt karışımının silindire alınıp egzozun dışarı atılması gibidir. Hava-yakıt karışımının kalitesi değiştirilerek hızlandırılan veya yüklenen dizel motorları, benzin motorlarına göre daha yüksek bir verime sahiptirler. Dizel Motor Diesel engine classification Qianfan Xin, Diesel engine system design, Woodhead Publishing Limited, 2011 Dizel Motor - Çevrim ekil - Toyota Idealized Diesel Cycle Dizel Motor Çevrimi –Teorik Çevrim Sıkıştırma (a-b) • Bu safhada, piston alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru hareket eder. Bu sırada emme ve egzoz valfleri kapalıdır, dolayısıyla içerdeki hava sıkışır ve basıncı grafikte görüldüğü gibi artar. Sabit Basınçta Yanma (b-c) • Piston üst ölü noktaya ulaştığı sırada ısınmış hava üzerine enjektörden yakıt püskürtülerek yanma başlar. Genleşme (c-d) • Bu safhada piston aşağı doğru hareketine başlar. Bu durum d noktasına kadar böyle devam eder. Piston aşağı doğru hareketine devam ettiğinden silindirdeki basınç da düşmeye başlar. Egzoz (d-e) • Sistem d noktasına (AÖN) geldiğinde egzoz valfi açılır. Silindir egzoz sistemi ile dışarıya açıldığından silindirdeki basınç atmosferik basınca düşer. Sistemden ısının atılması bu safhada gösterilmiştir. Gerçekte, dışarıya ısının atılması pistonun egzoz stroğunu yapmasıyla olur (grafikte yatay çizgiyle gösterilen strok), ancak ideal bir çevrimde egzoz stroğunda negatif veya pozitif bir iş yapılmadığından çevrimde incelenmez, ısının atılması da egzoz valfi açıldığında bir anda olmuş gibi gösterilir. Dizel Motor Çevrimi Emme zamanı: Piston ÜÖN’dan AÖN’ya hareket eder pistonun ani yer değiştirmesi ile silindir içinde emiş oluşur. Emme supabının açık oluşu nedeniyle dış ortamdaki basınçlı hava içeri hareketlenip basıncı eşitlemeye çalışırken silindirin de hava ile doldurulması sağlanır. ekil - Toyota Dizel Motor Çevrimi Sıkıştırma zamanı: Piston AÖN’dan ÜÖN’ya hareket ederken açık olan emme supabı da kapanır, bu durumda her iki supap da kapalıdır. İçeriye alınmış olan hava bu zamanda sıkıştırılır. Piston ÜÖN’ya gelmeden önce yakıt püskürtülür, sıkıştırma sonu sıcaklığının etkisiyle yakıt ÜÖN’dan hemen önce kendiliğinden tutuşur. Sente nedir? ekil - Toyota Dizel Motor Çevrimi ekil - Toyota Dizel Motor Çevrimi Güç/İş/Genişleme zamanı: Her iki supapta kapalıdır. Yanma sonucunda basınç hızla yükselir. Bu basınçta pistonu ÜÖN’dan AÖN’ya doğru iter. Yanma işlemi belirli bir süre alacağı için yakıt püskürtmesi ÜÖN’dan önce başlayıp ÜÖN’dan kısa bir süre sonra bitirilir. ekil - Toyota Dizel Motor Çevrimi Egzoz zamanı: Egzoz supabı AÖN’nın öncesinde açılır. Geriye kalan yanma basıncı egzoz gazlarının bir kısmını egzoz supabına sürükler ve piston AÖN’dan ÜÖN’ya çıkarken piston egzoz gazlarını açık olan supaptan atarak silindiri yanmış gazlardan temizler. Böylece çalışma çevrimi tamamlanmış olur. ekil - Toyota Dizel Motor – Gerçek Çevrimi Dizel Çevrimi Termodinamiği Lç = Q1 − Q2 ηt = Lç Q1 = Q1 − Q2 Q = 1− 2 Q1 Q1 Q1 = m.c p .(T3 − T2 ) Q2 = m.cv .(T4 − T1 ) P3V3 mRT3 V3. T3 = → P3 = P2 → = = ε g : ön.geni .oranı P2V2 mRT2 V2 . T2 P T P4V4 mRT4 T T = → V4 = V1 → 4. = 4 = 4 = 4 .ε k −1 T2 P1V1 mRT1 P1. T1 T2 ε k −1 k k P4 V3 P4V4 P3V3 = → V4 = V1 → P3 = P2 → = k k P1 V2 P2V2 P1V1 k = εg k Dizel Çevrimi Termodinamiği Dizel Çevrimi Termodinamiği P4 T4 k −1 k = ε g = .ε P1 T2 m.cv .(T4 − T1 ) ηt = 1 − m.c p .(T3 − T2 ) k T4 ε g = k −1 T2 ε cv 1 = cp k T4 T1 T T − ) ( 4 − 1) 1 1 T2 T2 T2 T2 ηt = 1 − . = 1− . T k T ( 3 − 1) k ( T3 − 1) 2 T2 T2 T2 ( εgk 1 k ( k −1 − k −1 ) ( ε 1 ε 1 g − 1) ε = 1 − . k −1 ηt = 1 − . (ε g − 1) k k ε .(ε g − 1) Dizel Çevrimi – Ortalama İndike Basınç Lç = Q1 − Q2 Q1 = m.cv .(T3 − T2 ) Lç = ηt .m.c p .T2 T3 −1 T2 ηt = cp cv Lç Q1 =k ; Lç = ηt .Q1 c p = k .cv T 2 = T 1 .ε c p − c v = R → c v .k − c v = R → c v = Lç = ηt .m. Pmi = k −1 R k −1 T k .R k .R k .T2 3 − 1 = ηt .m. .T1.ε k −1 (ε g − 1) = ηt . .P1.V1.ε k −1 (ε g − 1) k −1 T2 k −1 k −1 Lç VH ηt . = k .ε k −1.P1.V1 (ε g − 1) k P1.ε k k −1 = ηt . . .(ε g − 1) ε −1 k − 1 (ε − 1) V1. ε Karma Çevrim (Seilinger) • • • • • • • • • • OKUMA PARÇASI: Sıkıştırma (1-2) Bu safhada, piston alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru hareket eder. Bu sırada emme ve egzoz valfleri kapalıdır, dolayısıyla içerdeki hava sıkışır ve basıncı grafikte görüldüğü gibi artar. Sabit Hacimde Yanma (2-3) Piston üst ölü noktaya ulaştığı sırada silindire enjektör tarafından yakıt püskürtülmeye başlar. Sıkışarak ısınmış havayla karşılaşan yakıt yanmaya başlar, bunun sonucunda basınç P2'den P3 değerine sıçrama yapar. Sisteme ısı girişinin olduğu ilk safha bu safhadır. Sabit Basınçta Yanma (3-4) Bu safhada piston aşağı doğru hareketine başlar fakat yanma devam ettiğinden basınç düşmez. Bu durum 4 nolu noktaya kadar böyle devam eder. Böylece bu safhada da sisteme ısı girişi devam etmiş olur. Genleşme (4-5) Artık silindire yakıt püskürtülmemektedir ve yanma durmuştur. Piston aşağı doğru hareketine devam ettiğinden silindirdeki basınç da düşmeye başlar. Egzoz (5-6) Sistem 5 nolu noktaya (AÖN) geldiğinde egzoz valfi açılır. Silindir egzoz sisitemi ile dışarıya açıldığından silindirdeki basınç atmosferik basınca düşer. Sistemden ısının atılması bu safhada gösterilmiştir. Gerçekte, dışarıya ısının atılması pistonun egzoz stroğunu yapmasıyla olur (grafikte yatay çizgiyle gösterilen strok), ancak ideal bir çevrimde egzoz stroğunda negatif veya pozitif bir iş yapılmadığından çevrimde incelenmez, ısının atılması da egzoz valfi açıldığında bir anda olmuş gibi gösterilir. Karma Çevrim (Seilinger) Supap Diyagramı Supap Diyagramı Caddy 2004 Dizel Motorlardaki Güç Akışı Kontak Mars Motoru Zamanların olu ması Enjektör Krank Mili Piston/Biyel/Krank Biyel Volan Piston Kavrama/Vites K./ aft Diferansiyel/Tekerlek Kam mili Supap iticisi/ tici Çubu u Külbütor parma ı Supaplar (emme, egzoz) Enjeksiyon sistemi Motor Karakteristikleri Benzin motorlarında gaz kelebeğinin, dizel motorlarında kramayerinin motor yağ konumunun; ve soğutucu pompa ayrıca akışkan sıcaklıklarının sabit tutulduğu deney şartlarında krank mili devrine bağlı olarak güç, tork ve yakıt sarfiyatı değişimlerine motor karakteristikleri denir. BMW 2 liter diesel engine Bir dizel motorun performans eğrileri Motor Karakteristikleri Kia, 2007 Motor Karakteristikleri Silindir Hacmi Swept Volume/cylinder: Vs= π 4 2 B d × s = Ap × s Inlet Port s x Ap Vs = swept volume dB = bore diameter s = stroke Note: In valve design the Volume which flows into the cylinder must equal the volume which flows through the inlet port. The velocity past the valve must then be considerably greater than the velocity in the cylinder. Professor Richard Hathaway, Internal Combustion Engine Induction Tuning, ME 468 Engine Design s Motorlarda Performans – Toplam Silindir Hacmi Motor Karakteristikleri – Strok/Çap Oranı Kısa strok: Kısa strok, yüksek güçlü ve yüksek yüklü motorlar için kullanılır. Strok/çap oranı 1'den daha azdır; bu da strokun çaptan daha küçük olduğu anlamına gelir. Uzun strok: Uzun strok, yüksek bir motor torku elde etmek için kullanılır. Strok/çap oranı 1'den daha yüksektir; bu da strokun çaptan daha büyük olduğu anlamına gelir. Kare strok: Strok/çap 1'dir; bu da strokun çapa eşit olduğu anlamına gelir. Strok-çap oranı, motorun boyutlarını (yani uzunluğunu, genişliğini ve yüksekliğini etkiler. Strok-çap oranı, sıkıştırma oranını etkiler. Strok-çap oranı, sıkıştırma hacminin yüzey alanı Ac’nin sıkıştırma hacmine oranını da etkiler. Bu oran ısının soğutma ortamına geçişini tanımlar. Bunun için Ac/Vc’nin mümkün mertebe küçük olması istenir. Strok-çap oranı, krank mili titreşimlerini etkiler. Aynı strok hacminde strok-çap oranı ne kadar küçük ise, krank mili titreşimi o kadar büyük olur. Motor Karakteristikleri – Güç ve Tork W'yi (Watt) temsil eden SI birim sisteminde 1 PS yaklaşık 735.4 W'tır. Bu nedenle, 100 PS = 73.5 kW veya 100 kW = 136 PS'dir. Beygir gücü (HP) Bir beygirin 75 kg yükü 1 s’de 1 m öteleyebilmesi için harcadığı güçtür. PS (Pferdestärke) metrik güçtür. Kia, 2007 Motor Karakteristikleri – Güç ve Tork 4 çeşit beygir gücü (hp, horse power) tanımı vardır. Bunlar; uluslararası, metrik, su ve elektriktir. Bunların arasında çok küçük farklar vardır. 1hp (international/uluslararası) : 745,699872 W 1hp (electrical/elektrik) : 746 W 1hp (water/su) : 746,043 W 1hp (metric/metrik) : 735,4988 W Motor Karakteristikleri – Güç ve Tork Okuma Parçası: Temel motor performansı, motor gücü ve torku gibi iki ana faktör ile temsil edilir. Genellikle, motor performansının en önemli bileşeni beygir gücü (hp) de denilen çıkıştır (güçtür). Beygir gücü, belirli bir sürede yapılan iş miktarını gösteren iş verimliliğidir. Bu konsept, İngiltere'de buhar makinesini icat eden James Watt tarafından önerildi. Bir beygir gücü (hp), 75 kg'lik ağırlığı bir saniyede 1 m çekmek için gereken güçtür. Beygir gücü (HP) için daha sıkça kullanılan bir kısaltma Almanca "Pferdestärke" kelimesinden türeyen PS'dir. Motor gücü günümüzde kW cinsinden belirtilir. W'yi (Watt) temsil eden SI birim sisteminde 1 PS yaklaşık 735.4 W'tır. Bu nedenle, 100 PS = 73.5 kW veya 100 kW = 136 PS'dir. Teknik özelliklerde bazen kW/devir biriminden önce (Net) veya (Brüt) gibi ek kelimeler görebilirsiniz. Brüt değer, motor araçtan sökülmüş olduğu zamanki saf motor gücüdür ve Net değer, motor araca takılı olduğu zamanki motor gücüdür. Benzinli motorda, Net değer Brüt değerden %15 daha azdır. Bu, şanzımandan, lastiklerden, vb gelen sürtünme kayıplarından kaynaklanır. Eğer belirtilmediyse, daha büyük olan değer Brüt değerdir. Motor gücü, bir zaman işlevidir. Motor gücü, dev/dak ile orantılı olarak artacaktır, çünkü dev/dak yükseldikçe zaman başına düşen iş miktarı artırılır. Ancak, belirli bir değerin üzerinde dönemeyen dinamik parçalar nedeniyle, dev/dak ve güç çıkışında sınırlamalar vardır. Bu nedenle maksimum güç çıkışı dev/dak ile gösterilir, örneğin 6000 dev/dak'ta 100 kW gibi. Kia, 2007 Tork (Moment), motorun döndürme kuvvetini ifade eder ve yaygın kullanılan birimi “Newton Metre” (Nm)’dir. Motor Karakteristikleri Pistonu iten kuvvetin artması, yanma odasındaki basınca bağlıdır. Bu basınç; ana hatları ile motorun devrine, sıkıştırma oranına, silindir içerisine alınan yakıt-hava karışımının miktarına ve yanma verimine bağlıdır. Bu kuvvetin artışı, krank miline uygulanan torku arttırır. Motor torku, devir yükseldikçe belli bir devire kadar artar ve bu devirden sonra, motor devri arttırılmaya devam edilirse tork azalmaya başlar. Bunun nedeni, hacimsel verimin azalmasıdır. Yani yüksek devirlerde motorun nefes alma kabiliyeti düşer. Motor torku ile tekerlek torku arasındaki fark; dönüştürme oranlarından kaynaklanmaktadır. Araçlarda motorun bir tekerleğe ilettiği tork, lastikle zemin arasındaki sürtünme kuvvetiyle, tekerlek yarıçapının çarpımına eşittir. Dolayısıyla, bu tork ne kadar büyük olursa; araç o kadar hızlı ivmelenebilir ve seri manevralar yapabilir. Tabii; lastiğin zeminle arasında oluşturabileceği azami sürtünme kuvvetinin aşılmaması, yani patinaja yol açılmaması kaydıyla. Ortalama Efektif Basınç: Motorun gerçek çevrimdekine eşdeğer bir Pe gücü vermesi için bir strok boyunca pistona etkimesi gereken sabit basınçtır. Önemli notlar: 1. Motor gücü, ortalama efektif basınç ve motor devrine bağlı olarak değişir. 2. Ortalama efektif basınç, efektif güç için krankın sürekli çevrilmesini sağlayan ve motor torku ile doğru orantılı olan bir büyüklüktür. Brake mean effective pressure The brake mean effective pressure (bmep) may be obtained from the brake power curve of the engine as follows: bmep = brake power in kW×1000 ÷ l*a*n Nm. In this equation, l = length of engine stroke in metres, a = cross-sectional area of the cylinder bore in square metres, and n = the number of working strokes per second. When bmep is plotted against engine speed, the curve produced is the same shape as the torque curve because torque is related to bmep. Engine performance data such as specific fuel consumption, and its relationship to bmep, at a given engine speed, may be shown in graphical form as in Figure. Here the engine is run at constant speed, on a dynamometer, and the air–fuel ratio is varied. The main point to note here is that maximum bmep is developed when the mixture is rich. The minimum fuel consumption occurs when the air–fuel ratio is slightly weaker than the chemically correct air–fuel ratio of 14.7:1 for petrol. Brake mean effective pressure vs. sfc at constant engine speed Automotive Science and Mathematics, Allan Bonnick, 2008 Okuma Parçası: Dizel motorların bugünü ve geleceği… Günümüzde ve gelecekte dizel motorlarda hacim küçültme performans arttırma stratejisine yönelik olarak; yakıt enjeksiyon sistemleri, yanma prosesi, motor soğutma etkinliğinin arttırılması, egzoz ısı ve emisyon yönetimi, dolgu yönetimi ve toleransların azaltılması gibi konular üzerine yoğun olarak çalışmalar yürütülmektedir. Özellikle yakıt enjeksiyon alanında; piezo-injector kullanımı (piezo-injectors), bir çevrimde birden çok enjeksiyon, homojen dolgulu sıkıştırma ile ateşleme (homogeneous charge compression ignition-HCCI) kontrolü gibi konular üzerinde çabalar harcanırken; paralelinde yanma prosesine yönelik olarak ta, sıkıştırma oranının azaltılması ve kısmen homojen yanma öne çıkan konulardır [Alexander Freitag, “The Past – Present – Future of Clean Diesel”, Bosch, 07.12.2011]. Common rail teknolojindeki iyileştirmelerle bugün 2000 barlık püskürtme basınçlarına çıkılabilmektedir. Gelecekte enjeksiyon basıncındaki artış devam edecektir [Alexander Freitag, The Past – Present – Future of Clean Diesel, Bosch, 07/08/2011]. 2015’li yıllarda selenoid vafli common rail sistemlerdeki püskürtme basıncı 2200 bar, piezo-valfli common rail sistemlerdeki püskürtme basıncı ise 2400 bar olacağı öngörülmektedir [Alexander Freitag, The Past – Present – Future of Clean Diesel, Bosch, 18/05/2009].