ÖZET: Murad Nakşbendî, 19. yüzyılda yaşamış bir sûfîdir. Şeyh Abdülhalim Efendi’nin oğlu olarak Fatih/Çarşamba’da 23 Muharrem 1203’te doğdu. Babası Nakşbendi Tarikatına mensup önemli bir sûfîdir. Fatih-Çarşamba’da Dâmadzâde Murad Molla tarafından yapılan dergaha kendi imkanlarıyla bir dârü’l-mesnevî inşâ etmiştir. ;Murad Molla Dârü’l-Mesnevî’si olarak kayıtlı olan bu mekan, çeşitli sosyal ve kültürel faliyetlerin yapıldığı bünyesinde bir çok entellektüeli barındıran bir kültür merkezidir. Osmanlı bürokrasisinin önemli isimlerinden Ahmed Cevdet Paşa, bu okulun mezunlarındandır. Farsça ve Mesnevî derslerinin yapıldığı bu enstitünün icâzetnâmelerini bir tören ile Abdülmecid Han vermiştir. Murad Nakşbnendî, 1264’te vefat etmiştir. Kabri Dârü’l-Mesnevî’nin yanındadır. Bizim çalışmamız Dârü’l-Mesnevî’nin entelektüel fonksiyonuna işaret etmektedir. Murad Nakşbendî’nin Mesnevî’ye yazdığı altı cildlik özet bir şerhi vardır. Öğrencilerinin de talebi üzere kaleme aldığı bu şerhin ismi Hülâsatü’ş-şürûh’tur. İstanbul Üniversitesi Türkçe Yazmalar Bölümü no. 3609-3614’de kayıtlı olan şerh, okuyanların kolaylıkla anlayacağı bir şerhtir. Konular Vahdet-i Vücut doktrini ile açıklanmıştır. Bazı beyitlere yalnızca terceme yapılmıştır. Bu eserin tamamını çalışmak çalışmanın sınırlarını aşacağından biz yalnızca ilk cildinin bir bölümünü inceledik. Şerhin orijinal tarafı şârihin hayatında izlenmelidir. Eser Osmanlıca olup Farsça beyitler aralara yerleştirilmiştir.