İLİ TARİH : BİNGÖL : 17/02/2017 ِ ِ َ يا أَيُّها َّالِذين آمنوْا الَ تُح ِرموْا َح َّل ّللاُ َل ُك ْم َُ َ َ طي َبات َما أ ُ َ َ َ ِ ِ ين َ َوالَ تَ ْعتَُدوْا ِإ َّن ّللاَ الَ ُيح ُّب اْل ُم ْعتَد ِ ْ انت ِع ْندَه َم ْ « َم ْن َك: وسلَّم ِم ْن، ظل َمةٌ أل َ ِخي ِه َ َّب َ صليى هللاُ َعلَ ْيه قال النِ ِي َ فَ ْليت َ َحلَّ ْله ِم ْنه ْال ْيو َم قَ ْب َل أ َ ْن ال ي ُكون، ٍَيء ِ ِع ْر ْ ض ِه أ َ ْو ِم ْن ش ْ ، َار وال د ِْر َه ٌم صال ٌح أ ُ ِخذَ ِم ْنهُ بِقد ِْر ٌ دِين َ ُإن َكانَ لَه َ عم ٌل ْ ْ ، مظلمتِ ِه صاحبِ ِه ت ِ سنَاتٌ أ ُ ِخذَ ِم ْن سيِئ َا ِ َ وإن لَ ْم يَ ُك ْن لَهُ ح » علَ ْي ِه َ فَ ُح ِم َل ALIN TERİ VE KUL HAKKI Kardeşlerim! İslam’da alın teri dökerek mal kazanma, kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi çoluk çocuğunun nafakasını temin etmesi maksadıyla meşru yoldan (kul hakkına riayet ederek) çalışıp kazanması ibadet ve kutsal bir davranış olarak nitelendirilmiştir. Okuduğum ayet-i kerimede Cenab-ı Allah: “Ey inananlar, Allah’ın size helal kıldığı güzel ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah’ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah sınırı aşanları sevmez. Allah’ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah’tan sakının” buyurmaktadır.1 Okuduğum Hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm (hak) varsa altın ve gümüşün bulunamayacağı kıyamet günü gelmeden önce o kimse ile helalleşsin. Helalleşmez ise kendisinin Salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevaplarından alınır, (hak sahiplerine verilir), şayet iyilikleri yoksa kendisine zulüm yaptığı kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.”2 Yukardaki hadisi şerifte Efendimiz (s.a.v), cana, mala, namusa ve inanca yönelik hakların korunmasına dikkatimizi çekmekte ve bu hakları ihlal etmenin dünya ve ahirette sebep olacağı ağır sorumlulukları vurgulamaktadır. Kıymetli Kardeşlerim! Rasul-i Ekrem (s.a.s): “İki günü birbirine eşit olan zarardadır”3 diyerek İslam’ın çalışmaya, emeğe, kazanmaya verdiği değeri ortaya koymuştur. Hz. Peygamber, Hz. Zekeriya’nın marangoz olduğuna, Hz. Davud’un el emeği ile geçindiğine değindikten sonra alın teri ile rızık temin etmenin kıymetine işaretle şöyle buyurmuştur; “Hiç kimse el emeği ile kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir.” Yine en temiz kazancın ne olduğu sorulduğunda; “Kişinin kendi el emeğinin ve dürüst ticaretin kazancıdır”4 cevabını vermiştir. Emeğe ve alın terine büyük önem verip teşvik eden Allah Rasulü (s.a.s), helal kazanç için çalışan insanı da Allah’ın sevdiği kulları arasında göstermiştir. Öyle ki Hz. Peygamber (s.a.s), çalışmaktan elleri nasırlaşmış kimseleri görünce onların bu halini takdir etmiş ve bu halin Allah tarafından da takdir edildiğini belirtmiştir. Saygı Değer Mü’minler! Bu hadislerde övgü ile sözü edilen çalışmayı, günümüz dünyasında sadece tarla, bağ ve bahçede bedenen çalışma şeklinde algılamamak lazım. Bunu gerek beden gerekse zihin gücüne dayalı olarak sarf edilen her türlü meşru emek ve çalışma şeklinde anlamak gerekir. Zira İslam dini, helal rızık için verilen emeği, akıtılan alın terini kutsal kabul etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de “İnsan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur”5 buyuran Cenab-ı Allah, kişinin bu dünyada yaptığının karşılığını ahirette göreceğini ifade etmekle birlikte emek ve alın teri açısından dünyada çalışmanın karşılığını rızık olarak da elde edebileceğimizi ifade etmektedir. Değerli Müslümanlar! Müslüman, herkesin hak ve hukukuna saygılı olmalı, rızkını helal yoldan temin etmeli, kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmaktan sakınmalıdır. Kul ve kamu hakkını, hak sahibi bağışlamadıkça Allah’ın bağışlamayacağını bilmelidir. Dünyadaki bir çok kötülük, kavga ve cinayetlerin insanlar arasındaki huzursuzlukların, kul haklarına saygı göstermemekten meydana geldiğini asla unutmamalıyız. Hutbemi Şu dua ile bitiriyorum: “Allah’ım bizlere helal rızık ile yetinmeyi, Haramlardan sakınmayı nasip eyle” 1 Maide, 5/87-88 Buhari, Mezalim, 10 3 El acluni, “K. Hafa, 2/323 4 İbn. Hanbel, “Müsned”, 4/141 5 Necm, 53/39 2 Hazırlayan: M.Sait Fırat/ Caza Evi Vaizi Redaksiyon: İl İrşat Kurulu