17. CEHENNEM VE CENNET Cehennem ateşi denir. İşte o ateş insanı kor haline getiren iç huzursuzluğudur. Yaptığı işten pişman olmuş fakat girdiği çamurdan çıkamamanın verdiği huzursuzlukla cehennem ateşinde yanar gider. Artık onu candan seven kişiler yani dostları kalmamıştır. Yalnızdır, açılacak, derdini anlatacak, deva bulacak hali kalmamıştır. Artık o kişi kendini ölüme terk etmiştir. Zira ilk zamanlar zevkle yaptığı o zararlı şeyler hakikaten kendine zarar vermeye başlamıştır. Genelde kişiler başlangıçta bu kötü ihtiyatların cazibesine kapılır fakat kendilerini kaptırdıktan sonra da onun ne kötü şey olduğunu fark ederler ama iş işten geçmiştir. Dönülmez bir yola girmişlerdir. O dönüşü bulamamanın verdiği vicdan ezikliği onları cehennemin ta içine atar. İşte cehennem budur. Ruh rahatlığı cennetin ta kendisidir. Maddi şeyler mutluluk getirmez. Maddi şeylere tamah edip onlara erişemediği için telaş eden kişi de o ruh olgunluğuna ermediği için elindeki nimetlerin kıymetini bilmediği için yine cehennemlik olmuştur, yani içi içini yer, huzur bulamaz. İşte cenneti de cehennemi de kişi kendi kendine yaratır. Bu dünyada yapılan her şey burada cezasını veya lütfünü bulur. 30 Eylül 1989