Eylül-1995 İSLAM'DA SEVGİ VE SAYGI Diyanet ُ َون َو ْال ُم ْؤ ِمن ضهُ ْم ُ ات بَ ْع َ َُو ْال ُم ْؤ ِمن ٍۢ اَ ْولِ َٓيَا ُء بَع ُوف َ ْض يَأْ ُمر ِ ُون بِ ْال َم ْعر ون َ َويَ ْنهَ ْو َن َع ِن ْال ُم ْن َك ِر َوي ُ۪قي ُم ُون َ ون ال َّز ٰكوةَ َوي ُ۪طيع َ ُالص َّٰلوةَ َوي ُْؤت ُۜ ٰ ٰ ك َسيَرْ َح ُمهُ ُم ٰٰ َ ِّللاَ َو َرسُولَ ُۜهُ اُ ۬و ٰلَٓئ ُّللا ٰ ٰ اِ َّن ّللاَ َع ۪زي ٌز َح ۪كي (Tevbe: 71) Aziz Müslümanlar! İslamiyet’in amacı, insanı hem dünyada, hem ahirette mutlu kılmaktır. İnsanı bu amaca eriştirmek için Kuran-ı Kerim ve hadis-i şeriflerdeki düsturlar, toplum fertlerinin karşılıklı münasebetlerini düzenlemeyi hedef almış; bu ilişkilerin dostluk, sevgi, saygı ve nezaket kuralları çerçevesinde olmasını öğütlemiştir. Kin, nefret, haset, düşmanlık ve intikam gibi çeşitli kötü duygu ve düşüncelerin kalplerden sökülüp atılmasını istemiştir. Bir hadis-i şerifinde Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Birbirinize haset etmeyin, birbirinizden soğumayın, birbirinizden ayrılmayın ve (aranızdaki sevgi bağını kopararak) birbirinizden uzaklaşmayın. Ey Allah'ın kulları kardeş olun."(1) Sosyal hayatımızın düzenli ve verimli işlemesinde önemli yeri olan sevgi, toplumda dayanışmayı, anlaşmayı, birlik ve kardeşliği sağlayan; adaleti kökleştiren ana sebeplerden biridir. İşte bunun içindir ki Peygamber Efendimiz sevgiyi, hayrın ve bütün güzelliklerin kaynağı; faziletin temeli saymıştır. Sevgiden yoksun olanların iman yönünden olgunlaşamayacaklarını açıkça bildirmiştir. Başka bir hadis-i şerifde; "Allah'a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de olgun Mümin olamazsınız..."(2) (Duyurulmuştur. Muhterem Müminler! Fertleri, birbirine sevgi ve saygı bağlarıyla bağlı toplumlar güçlü olurlar. Bunun en bariz örneğini İslam'ın ilk yıllarında, müslümanlar arasında görmekteyiz. Mekke'li muhacirler ile Medine'lı ensar arasında kurulan sevgi ve kardeşlik bağları, akıl almaz bir şekilde onları birbirleri ile kaynaştırmış; adeta tek bir vücut haline getirmiştir. Hatta denilebilir ki, Medine'de kurulan İslam devletinin temelleri, bu birlik ve sevgi esası üzerine kurulmuştur. Toplumun temeli olan ailedeki birlik de sevginin bir meyvesidir. Eşleri birbirine bağlayan, onları pek çok fedakarlıklara seve seve katlandıran, aile mutluluğunu ve dolayısıyla sosyal hayatın birlik ve düzenini sağlayan hep sevgi olmuştur. Aziz Mü'mlnler! Birbirlerini Allah için sevenlerin yüksek derecelere ulaşacaklarını Peygamber Efendimiz müjdelemiştir. Bir Hadis-i Kutside buyuruluyor ki: Allah kıyamet gününde şöyle buyuracaktır: Nerede benim için birbirini sevenleri Benden başka kimsenin gölgesi bulunmadığı bu günde ben onları gölgeme alacağım."(3) Muhterem Müslümanlar! Birbirini sevenler bu sevgilerini göstermelidir. Sadece kalpte kalan, dışarı vurulmayan sevgiler başkaları için bir anlam taşımaz. Sevginin en önemli belirtisi ise selamlaşmak, her vesile ile yakınları ziyaret etmektir. Selamlaşanlar, kötülükte bulunmayacaklarını birbirlerine anlatmış olurlar, ziyaretleşmenin de içtimai hayatta önemi büyüktür. İşte İslam, toplumun fertleri arasındaki münasebetleri en güzel şekilde düzenler ve bu münasebetleri sevgi ve kardeşlik temelleri üzerine oturtur; bu yolla düzenli ve huzurlu bir toplum hayatını amaçlar. Ne mutlu sevgi ve kardeşlik saadetine erenlere! *** 1- Müslim, Birr, 24-28. 2- Müslim, İman, 93. 3- Müslim, Birr, 38.