T.B.M.M. B:45 27.12.1999 0:3 Açıkçası, bugün, Türk dünyası ve ezilen İslam coğrafyası Türkiye'ye bakmaktadır; Türkiye'yi, askerî olarak, ekonomik olarak, siyasal olarak güçlü görmek istemektedir. Türkiye'nin, hem kendi­ sine hem de bu âleme faydalı olabilmesi için, bunlara gerekli desteği sağlayabilmesi için, mutlak surette, ekonomisini, stabil bir duruma getirmesi gerekmektedir, dışborçlardan yakasını kurtarmak zorundadır. , • Şuna hiç dikkat ettiniz mi; özellikle Avrupa ülkelerine gidilirken, gümrüklerde karşılaştığımız muameleye lütfen dikkat buyurun. Sizin ekonomik gücünüz yerindeyse; eğer, gerçekten ülke ola­ rak zengin bir ülkeyseniz, zengin bir ülkenin insanıysanız, âdeta yerlere kadar eğilerek sizi ülkele­ rine kabul ediyorlar. H.ULUÇGÜRKAN (Ankara)-Maddeye gel, maddeye! HÜSEYİN ÇELÎK (Devamla) - Madde üzerinde konuşuyorum değerli milletvekili. H. ULUÇ GÜRKAN (Ankara) - Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?! HÜSEYİN ÇELİK (Devamla) - Türkiye ile diğer ülkeler arasında şöyle bir mukayese yapa­ lım: Arap ülkelerinden gelen insanlar maddî durumları iyi olduğu için, ekonomileri iyi olduğu için hiçbir sorgu suale tabi tutulmadan ülkeye kabul edilirler; çünkü, oradan gelen insanlar, âdeta altın yumurtlayan tavuk şeklinde düşünülür ve o şekilde telakki edilirler; ama, benim ülkemden Avru­ pa'ya giden birçok delikanlı, birçok genç, orada iş bulabilmek için, orada kalabilmek için binbir tür­ lü imkân peşinde koşuyor. Dolayısıyla, benim ülkemin insanı, bu içerisinde bulunduğu dışborç du­ rumundan dolayı, ekonomideki bu kargaşadan dolayı, ekonomideki bu kötü durumdan dolayı Av­ rupa ülkelerinin gümrüklerinde âdeta üçüncü sınıf insan muamelesi görmektedir. Bakın, millet olarak, Standard and Poor's gibi kuruluşlar, kredi notumuzu düşürecekler diye âdeta ödümüz patlıyor. Bunun böyle olmaması için, halk olarak, devlet olarak üzerimize düşeni mutlaka yapmak zorundayız. Siyasal olarak güçlü olabilmemiz için, mutlaka, ekonomik olarak güçlü olmak zorundayız. Bildiğiniz gibi, bugün, dünyanın en büyük ordularından birini besliyoruz. Bakın, Çeçenistan'da herhangi bir hadise olduğu zaman, Bosna'da herhangi bir hadise olduğu zaman, duyarlı in­ sanımız, duyarlı vatandaşımız sokağa dökülüyor ve "ordu Bosna'ya, ordu Çeçenistan'a" diye bağı­ rıyor. Ordunun Çeçenistan'a, ordunun Bosna'ya müdahale etmesi için, müdahale edebilmesi için ekonomik güç gerekir. EMİN KARAA (Kütahya) - Sayın Başkan, bari siz müdahale edin! BAŞKAN - Siz müdahale etmeyin efendim... Siz müdahale etmeyin. HÜSEYİN ÇELİK (Devamla) - Bugün, Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın her yerine, is­ tediği zaman, istediği şartlarda ve kendisinin koyduğu kurallarla müdahale edebiliyor. Müdahale edebilmesinin en büyük sebeplerinden birisi, sahip olduğu ekonomik güçtür. Bu ekonomik güce kavuştuğumuz zaman, dünyadaki saygın yerimizin, tıpkı tarihte, mazide olduğu gibi, o parlak ma­ zide olduğu gibi, tekrar avdet edeceğini ve Türkiye'nin... Bakınız, değerli milletvekilleri, biz eko­ nomik güç olarak, dünyanın ilk 20 ekonomisi arasındayız; ancak, alımgücü ve hayat standardı iti­ bariyle, neredeyse, 90 inci sıradayız. Bu, çok büyük bir çelişkidir. Bu ekonomik gücümüzü de kul­ lanarak, sağlam ekonomi politikaları uygulayarak, tekrar, eski günlerdeki... EMİN KARAA (Kütahya) - Dışarıdaki mal varlıklarımızı getirmeliyiz... _ 544 -