Gelir Vergisi Beyanı 14.03.2007 / İ.Hüseyin Yıldız İçinde bulunduğumuz mart ayında; gerçek kişilerin, 2006 yılında elde ettikleri vergi konusu gelirlerini beyan etmeleri gerekiyor. Ancak, ekonomik istikrarsızlığa bağlı olsa gerek; vergi kanunlarımız sürekli değiştiğinden, mükellefler çoğu zaman bu değişiklikleri takip edemektedir. Her yıl vergi kanunlarında değişiklik öngören ortalama 8-10 kanun yayınlanıyor. Son olarak; yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’ndan sonra, 1 Mart 2007 tarihinde kabul edilen 5588 sayılı kanunla da, gelir vergisi kanununda bir dizi değişiklik yapılmış bulunuyor. Ticari ve serbest meslek kazancı elde edenlerin, profesyonel destek almaları gerekiyor. Ancak diğer gerçek kişilerin, 2006 yıllık gelir vergisi beyanlarıyla ilgili bazı temel bilgilerin aktarılmasında yarar var diye düşünüyorum. GVK’da vergiyi doğuran olay; gelirin elde edilmesine, gelirin elde edilmesi ise üç esasa bağlanmıştır: Tahakkuk, hukuki-ekonomik tasarruf ve tahsil esası. Ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esası, menkul sermaye iratlarında (faiz vb.), ücretlerde hukuki ve ekonomik tasarruf esası, serbest meslek kazançlarında, gayrimenkul sermaye iratlarında (kira vb.), değer artışı ve arızi kazançlarda ise tahsil esası benimsenmiştir. Örneğin, avukat tahsil etmediği serbest meslek kazancını, ev sahibi tahsil etmediği kira gelirini beyan etmek zorunda değildir. Tutarına bakılmaksızın beyan edilmeyecek gelirler Tevkifata tabi tutulmuş mevduat faizleri, repo gelirleri, özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları, menkul kıymetler yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kâr payları, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Hazine Bonosu (HB) ve Devlet Tahvilleri’nin (DT) faizleri ile alış ve satışından elde edilen kazançlar 7 Ekim 2001’den sonra düzenlenen şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla elde edilen gelirler, sermayeye ilave edilmek suretiyle dağıtıldığı kabul edilen kâr payları, tek işverenden alınan ücretler, gerçek usulde tespit edilmeyen zirai kazançlar, istisna hadleri içinde kalan kazanç ve iratların tutarları, ne olursa olsun beyan edilmeyecektir. Başka gelirler nedeniyle yıllık beyanname verilse bile, bu gelirler yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir. 2006 yılından önce ihraç edilmiş HB ve DT gelirlerinin beyanı 26.07.2001 tarihinden önce ihraç edilen HB ve DT’nin faizleri ile alım ve satımından elde edilen kazançlara % 46.5 indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar 18 bin YTL’yi geçiyorsa, bu faiz ve kazançların beyan edilmesi gerekiyor. Buna karşın; 26.07.200131.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilen HB ve DT’den elde edilen faiz ve kazançlara % 46.5’lik indirim oranı uygulandıktan sonra, ayrıca 191.089, 20 YTL’lik istisna uygulanacak, kalan tutar 18 bin YTL’yi aşarsa, bu faiz ve kazançların beyanı gerekecektir. Kira gelirlerinin beyanı Konut olarak kiraya verilen gayrimenkullerden elde edilen kira gelirlerinin 2.200 YTL’si vergiden istisnadır. Dolayısıyla istisna sınırının altında kalan konut kira gelirlerinin beyanı gerekmiyor. Ancak, ticari, zirai ve mesleki kazancını yıllık beyannameyle bildirmek zorunda olanlar bu istisnaden yararlanamıyorlar. Üzerinde stopaj yapılmış işyeri kira gelirlerinin, brüt tutarları toplamının 18.000 YTL’yi aşmaması halinde; bu işyeri kira gelirlerinin de beyanı gerekmiyor. Ayrıca, elde edilen kira gelirlerinin vergiye konu safi tutarları belirlenirken; mükellefler söz konusu gayrimenkulle ilgili gerçek giderleri indirebilecekleri gibi, bu giderlere karşılık gelmek üzere, kira gelirlerinin yüzde 25’ini götürü gideri olarak da indirebiliyorlar. Son olarak, 2006 yılı Gelir Vergisi beyannamesinin, Mart ayının 26’sına kadar bağlı bulunulan vergi dairesine verilmesi gerektiği; doğan vergilerin de, mart ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Kaynak: http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=70821,10,28