O. Senatosu B : 86 4 . 7 . 1963 O : 1 tabi olnııy'acağı zikrediliyor. Tabi olnıaıuası hususuiKİaki esbabı ınucibeyi Sayın Dikeçligıl arkadaşımız »burada ifade ettiler; (bendeniz de ayna noktai nazara iştirak ediyorum. Yüksek huzurunuzu fazla işgal etmemek için sözü uzatmıyacağım. Deniyor ki, «bundan sonra çıkacak kanun i ar tatbik •edilmesin, 'bunların yerine geçecek ka­ nunlar tâbiri doğru değildir.» Doğrudur, arka­ daşlar. Bunun tatbikatta misalleri vardır. Ta­ sarruf bonolarımız var. Tasarruf bonolarının hiçbir vergi, resim ve saireye tabi olmıyacağı hakkında hüküm vardır. Tasarruf bonolarına, yeni Gelir Vergisi kanunları çıkardık, bâzı ver­ gi kanunları çıkardık ama, ona tatbik etmiyo­ ruz. Niye? Kendi kanununda sarahat bulundu­ ğu için. Başka bir misal daha arz ediyorum. Millî Piyango ikramiyeleri hakkındaki Kanun Millî Piyango ikramiyeleri hiçbir vergiye tabi de­ ğildir, der. Kendi kanununda hüküm vardır. Ondan sonra düzinelerle kanun çıkmıştır; Çün­ kü Millî Piyango Kanunu eskidir, çıkarılan ka­ nunların hiçbirisi tatbik edilmez. Böyle basit mevzularda, böyle bir hüküm kabul edilir de, yüksek bir bilim kurulunun salâhiyeti tabdidedilirse her halde ciddî olmaz kanaatindeyim. Nusret Tuna arkadaşımızın teklifine katılmıyo­ rum. Mâruzâtım bundan ibarettir. Saygılarımla. BAŞKAN — Buyurun Sayın Ağırnaslı. NİYAZİ AdlRNASLl (Ankara) — Efen­ dim, bâzı izahlardan öyle anlaşılıyor ki âd'eta büyük ilmî araştırmalar yapılacak, keşifler ola­ cak fakat şu malî formaliteler yok mu? 5 bin liraya fare alamamak durumu. Hep engel. Bun­ ları aşıp keşif yapacak nitelikte ilim adamları­ mız çıksalar ufku yırtarlar ve keşiflerini mey­ dana getirirler, fare bulurlar; bunlar boş. Ma­ lî murakabeden kurtulma, yolunun çığırını aç­ tık mı bunun sonu gelmez. O ilmî kifayete ma­ alesef henüz erişmek gayretini göstermiyen bir ilmî zihniyetten doğuyor, bunlar. Bu memleketin ölçülerine göre kâfi de\ip, kitabın kapağını kapatıyor ve kütüpaueye ilim adamımız da, hepimiz de gömülmüyoruz maale­ sef". Diğer mesleklerde de bu var. Mesleklerin her birinde asıl dert bu değil midir? Bu, ce­ miyetimizin kendi cemiyetimizin seviyesine gö­ re, kâfi deyip kapatıyoruz kitabın kapağını; hele ilim 'adamlarımızda, fazlası ile bu var. Onun için, böyle ilmî araştırmalardan büyük imkânlar doğacaktır, diye bir vaziyet olsa Ha­ zinenin kapısını açalım; keşke adımızı dünya­ ya tanıtacak keşifler getirsinler de, bu yoksul milletin sırtından yüz milyonları verelim. Mu­ rakabesi cok çabuk da geçer, kolay o. Fakat bu yolu bugünkü şartlar altında katiyen açmama­ nızı bilhassa- istirham edeceğim. Malî murakabe­ ye tabi olmalıdırlar. Ama süratlendirsinler ve zaten süratli geçer, (Jok sevdiğim, çok hürmet beslediğim, Millî Eğitim Bakanının bu husus­ taki mütalâalarına, katılamıyorum ve muraka­ benin lüzumuna inandığım için kendilerinden özür dilerim. BAŞKAN — Başka Sayın Hidayet Aydıner. söz istiyen, buyurun HİDAYET AYDINER (Cumhurbaşkanınca S. Ü.) — Efendim, çok esaslı bir nokta üzerin­ deyiz. Teşriî noktada millî hâkimiyet, müstak­ bel vazıı kanunu takykletmemeyi emreder. An­ cak Anayasa tekyidedebilir, Anayasa şu şu hu­ suslarda Hükümete kanun sevk edemezsin der. Bunun haricinde müstakbel vazıı kanunu takyideden bir hüküm sevk edilemez. Onun için, hakikaten arkadaşımızın dedikleri nokta varit­ tir. Yalnız bunun çaresi vardır. Ben onun ça­ resini şöyle görüyorum. Bizim bütün endişele­ rimiz, bâzılarının düşüncelerinin hilâfına ola­ rak, biz bunun murakabeye tabi tutulmasını, işin gecikmesi bakımından doğru bulmuyoruz. İlim adamının işini geciktirmekle kalmaz, belki de akim bırakır, neticeyi istihsale, mâni olur. Yalnız asıl korktuğumuz şey, bu kanunlar de­ ğişti, yerine başka bir kanun geldi. O kanunda bunların vergiden müstesna olduğuna, yahut mu­ rakabeden müstesna olduğuna dair yeni bir hüküm olmazsa, bunlar da o takdirde onun şümulüne girer diye endişe ediyoruz. Yani mingayri zik­ rin bu iş akamete uğrar diye, endişe ediyoruz. Onun çaresi şudur: Benim noktai nazarıma göre. Şiindi burada, kanun diyor ki: «Türkiye .Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu 1050, 2-190 ve 3460 sayılı kanunlarla, bunların ek ve tadil Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu J050, 2400 ve H460 sayılı kanunlarla, bunların ek ve tadilleri ve 'bunların yerlerine geçecek kanunlara» dedikten sonra «kanunlara» nın yerine «kanunlarda» koyu]) maddeye şöyle devam etmek lâzım. «Kanunlarda aksine sarahat olmadıkça bunların yerine — 628