Kongre Sempozyum:k?sak?sa.qxd.qxd

advertisement
Kongre - Sempozyum - Toplantı İzlenimleri
Yüksek Kardiyovasküler Riskli Hastalarda ESH/ESC Kılavuzları
Işığında ACE İnhibitörlerinin Kullanımı
enflamasyonun da dahil olduğu hatırlatılırken, çok sayıda klinik deneyimde, ACE-inhibitörleriyle renin-anjiyotensin sisteminin bloke edilmesinin organ hasarını önlediği, kardiyovasküler ölüm ve hastalıklarda önemli azalma sağladığına dair kanıtlar olduğu bildirildi. Avrupa
Hipertansiyon Kılavuzu’na göre ACE-inhibitörlerinin;
kalp krizi, sol ventrikül disfonksiyonu, post miyokard enfarktüs, diyabetik ve non-diyabetik nefropati, sol ventrikül hipertrofisi, karotid ateroskleroz, proteinüri/ mikroalbüminüri, atriyal fibrilasyon ve metabolik sendrom da
dahil olmak üzere pek çok endikasyonda etkinliklerini
kanıtlayarak endikasyon aldığı hatırlatıldı.
Avrupa Hipertansiyon Derneği (ESH), Polonya Hipertansiyon Derneği ile birlikte “2009’da Güncellenmiş Hipertansiyon Tedavileri” başlığı altında ESH Hipertansiyon Uzmanlık Programı düzenledi. Hipertansiyon hakkındaki son bilgilere ve klinik pratikte karşılaşılan durumlara odaklanan toplantı, 9-10 Ekim tarihlerinde Polonya Krakow’da gerçekleşti. Toplantı süresince eksiksiz
katılım sağlanan oturumlar ve klinik örnek vaka sunumlarını da kapsayan atölye çalışmaları (dirençli hipertansiyon, yaşlılarda, postmenopozal kadınlarda ve diyabetik
hastalarda hipertansiyon tedavisi) katılımcılar ve akademisyenler ile gerçekleştirildi.
10 Ekim’de Menarini International tarafından düzenlenen, ESH’nin desteklediği “ACE-İnhibitörlerinin ESH/
ESC Kılavuzlarına Göre Yüksek Kardiyovasküler Riskli
Hastalarda Kullanımı” başlıklı sempozyuma 400 kardiyoloji uzmanı katıldı. Yüksek kardiyovasküler hastalık
riski taşıyan hastaların tedavisi için güncellenen bilgiler
doğrultusunda ACE-inhibitörlerinin güçlü etkinliğinin
anlatıldığı sempozyumun konuşmacıları; Enrico Agabiti
Rosei (İtalyan Hipertansiyon Derneği önceki başkanı),
Claudio Borghi (SMILE çalışmaları proje lideri) ve
Krysztof Narkiewicz (Avrupa Hipertansiyon Derneği başkanı ve Polonya Hipertansiyon Derneği başkan yardımcısı) oldu.
Renin-anjiyotensin sistemin aktivasyonunun, birkaç
doğrudan mekanizma ile birlikte nitrik oksit (NO) salınımında indirekt etkilerle, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalığı tetiklediği; buna vasküler remodeling ve
Şubat 2010
Actual
Tüm bu endikasyonlarda ACE inhibitörlerinin etkili olmakla birlikte, molekül yapısındaki minimal farklılıkların
bile farmakolojik profil ve klinik kanıtlarda büyük farklılıklara yol açtığı vurgulandı. Zofenopril’in kardiyovasküler koruma üzerine etkinliğinin SMILE projesi kapsamında (SMILE pilot, SMILE, SMILE-2, SMILE-İSKEMİ)
3000’den fazla yüksek koroner arteryel hastalık riski
olan hastalarda kanıtlandığı kaydedildi. Yakın zamanda,
ACE-inhibitörlerinin kalbi koruyucu etkisinin, metabolik
sendromlu ve hiperkolesterolemili hastalarda da kanıtlandığı hatırlatılırken, Zofenopril’in, sol ventrikül disfonksiyonunun temel belirleyicisi olan miyokardiyal fibrozis üzerinde de yararlı etkilere sahip olduğu belirtildi.
Sol ventrikül disfonksiyonunun, en fazla diyabette olmak üzere, endotelyal fonksiyon ve arteryel tutulum ile
bağlantılı olduğu, Zofenopril’in tüm bu mekanizmaları
olumlu etkileyerek miyokardiyal hasarın kalp krizine yol
açmasını engellediği bildirildi.
Zofenopril’in, kan basıncını düşürücü ve anti-oksidan
etkinliğinden bağımsız olarak anti-iskemik etkilerinin
SMILE-İSKEMİ çalışması ile kanıtlandığı vurgulandı.
Zofenopril’in antioksidan özelliğinin, yüksek riskli hastalarda global iskemik yükün azalmasına katkıda bulunduğu belirtildi. Halen yürütülmekte olan zofenopril ve
ramiprilin güvenliği ve 1 yıllık mortalite/morbidite riskinin karşılaştırıldığı SMILE IV çalışmasında, her iki ajanın
da asetilsalisilik asit ile kullanıldığı belirtilirken; farklı moleküler özellikleri sayesinde Zofenopril’in, somut klinik
faydalara dönüşen çok avantajlı farmokolojik etkilere
sahip olduğu vurgulandı.
Medicine
61
Download