T.B.M.M. B : 64 16 . 1 . 1990 O:1 Sayın milletvekilleri, işçi-işveren-hükümet çıkar çatışmaları, günümüze has olaylar değil­ dir. Milattan 1490 sene evvel, Mısır'da, Yahudi tuğla işçilerinin grevlerine rastlamak mümkün­ dür. Kişinin, işçinin köle olarak görüldüğü devirlerde dahi grevin adı vardır; ancak, her dö­ nemde görülen toplu işçi hareketlerinden sonra da, cezalandırma başlamıştır. Gerçek anlamda grev hakkı, sanayi devriminden sonra, İngiltere'de 1906, Fransa'da 1946, İtalya'da 1948'de ta­ nınmıştır. Grev hakkı bizde, 1961 tarihli Anayasa ile teminat altına alınmıştır. 1936 tarihli tş Kanu­ nunun 72 nci maddesi, grev ve lokavtı katî olarak yasaklamıştı. 1947 tarihli ve 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun çıkarılırken, grev yasağının bu­ lunduğu bir yerde gerçek sendikacılıktan bahsedilemeyeceği vurgulanmıştır; ancak, çabalar yeterli olmamıştır. 1960 - 1980 dönemi, gerek işçi hakları ve gerekse işçi ücretleri yönünden, altın yıllar ol­ muştur. Bu dönemde grev hakkı gerçek işlevine kavuşmuştur. İşçi ücretlerinde, en büyük artış­ lar da bu dönemde sağlanmıştır; ancak, 1980'lerde işçi hakları büyük darbe yemiş ve bu hak­ ların yanında, grevin de sadece adı kalmıştır. Sayın milletvekilleri, kâğıt işçilerinin grevine neresinden bakarsanız bakınız, ortada bü­ yük bir haksızlık vardır; devletimize karşı haksızlık vardır, millî servetimize karşı haksızlık vardır, işçiye karşı haksızlık vardır, sendikal hak ve özgürlüklere karşı haksızlık vardır, grevi fırsat bi­ lip, vurgun peşinde olanların yarattığı haksızlık vardır. Bu haksızlıkları yapanların, yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı, tüm gerçekler su yüzüne çıkarılmalıdır. İşçiyi greve itip kendilerine menfaat sağlayanlar ortaya çıkarılmalıdır. İşçi haklarına saygı duymayanlar belirlenmelidir. İşte büyük bir fırsat, zaman geçmiş de değildir. "Nereden buldun yasası" gibi, SEKA grevi sırasında milyarları vuranlara "Nereden buldun?" diye sormak gerekmektedir. Meclisin, denetim görevini tam anlamıyla yaptığının ve sizlerin de denetimden kaçmadı­ ğınızın bir örneği bu vesileyle verilmelidir. Sayın Türkçakal ve arkadaşlarının önergesine bu nedenlerle katılıyoruz. Araştırma önergesinin kabulü ve bu yolda yapılacak bir araştırma, bundan böyle, işçinin sırtından geçinmek isteyenlere, menfaat sağlayanlara büyük bir ders olacaktır. Sözlerime son verirken, Grubum ve şahsım adına saygılarımı sunuyorum. (DYP ve SHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Müftüoğlu. Anavatan Partisi Grubu adına, Adana Milletvekili Sayın İbrahim öztürk; buyurun. (ANAP sıralarından alkışlar) ANAP GRUBU ADINA İBRAHİM ÖZTÜRK (Adana) — Sayın Başkan, muhterem mil­ letvekilleri; Kocaeli Milletvekili Sayın Ömer Türkçakal ve 30 arkadaşının verdiği önerge hak­ kında konuşmaya başlamadan evvel, hepinizi saygı ile selamlıyorum. Grevle ilgili görüşümü belirtmeden evvel, benden evvel Doğru Yol Partisi Grubu adına söz alan Sayın Zonguldak Milletvekili Güneş Müftüoğlu'nun yaptığı konuşmadan aldığım not­ larla cevap vermek isterim. Ayrıca, Sayın Divana verdiğimiz önergede, Grup adına en son ko­ nuşma yapma talebimiz ikinci sıraya alınmış, önerge vereni de dinledikten sonra konuşmayı yeğlerdim; ama mademki Divan böyle takdir etmiş, biz de böyle konuşuruz. Sayın Güneş Müftüoğlu, kamu işveren sendikalarını eleştirdiler. Değerli arkadaşlar, kamu işveren sendikası şu anda 3 tanedir. Kaldı ki, bu kamu işveren sendikalarını Anavatan Partisi ihdas etmedi. — 108 —