Türk Gö¤üs Kalp Damar Cer Derg 2005;13:1-5 ‹ntrakoroner Stent ‹mplantasyonu Sonras› KABG Uygulanan Olgular›n Klinik ve Anjiyografik Özellikleri CLINICAL AND ANGIOGRAPHIC FEATURES OF PATIENTS WHO UNDERWENT CABG OPERATION AFTER INTRACORONARY STENT IMPLANTATION Hasan Basri Erdo¤an, Vedat Erentu¤, Baflar Sareyyüpo¤lu, *Kenan Sönmez, **Füsun Güzelmeriç, Kaan K›rali, *Cihangir Kaymaz, *Cevat K›rma, Esat Ak›nc›, Cevat Yakut Kofluyolu Kalp E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Klini¤i, ‹stanbul *Kofluyolu Kalp E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kardiyoloji Klini¤i, ‹stanbul **Kofluyolu Kalp E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Anezteziyoloji Klini¤i, ‹stanbul Özet Amaç: ‹ntrakoroner stent implantasyonu sonras› görülen restenoz veya yeni geliflen lezyonlar yeniden giriflimleri zorunlu k›lmaktad›r. Çal›flmam›z›n amac› geç dönem takipte koroner arter bypass cerrahisi (KABC) gereken olgular ile, cerrahi d›fl› tedavi uygulanan olgular›n karfl›laflt›r›lmas› ve KABG için prediktif özelliklerin araflt›r›lmas›d›r. Materyal ve Metod: 1999-2002 tarihleri aras›nda klini¤imizde koroner stent uygulan›p, geç dönem koroner anjiyografisi sonras› KABG karar› al›nan 73 olgu (A grubu; 61/E, yafl ort. 54.1 ± 11) ile kontrol anjiyografisi sonras› medikal veya invaziv takip edilen 84 ard›fl›k olgu (B grubu 71/E, yafl ort. 52.7 ± 12) çal›flmaya al›nd›. Her iki grup aras›nda stent uyguland›¤› dönemdepreoperatif risk faktörleri bak›m›ndan farkl›l›k yoktu. Lezyon anatomisi aç›s›ndan bak›ld›¤›nda ise tip C lezyon, A grubunda (p = 0.003), tip B ise B grubunda (p = 0.01) daha fazlayd›. Bulgular: Stent implantasyonu sonras› A grubunda sigara kullan›m› %11, B grubunda ise %41 azalma göstermiflti (p < 0.001). A grubunda dislipidemi kontrolü olgular›n %5’inde, B grubunda %27 olguda (p < 0.001) sa¤lanm›flt›. Hiperglisemi A grubundaki diyabetik olgular›n %67’sinde, B grubunda ise tamam›nda kontrol alt›na al›nm›flt› (p = 0.009). Kontrolsüz hipertansif hasta A grubunda %5, B grubunda %13 oran›nda azalma göstermiflti (p < 0.0001). Multivariate analizde stent sonras› hiperlipidemi olmas›, sigara kullan›m› ve C tipi lezyon operasyona gidifli anlaml› olarak etkileyen parametreler olarak belirlendi. Koroner arter bypass cerrahisi grubunda operasyonda %78 oran›nda hedef lezyon re-revaskülarizasyonu, ve %90 oran›nda hedef lezyon d›fl› revaskülarizasyon gerçeklefltirilirken bu oranlar B gurbunda s›ras› ile %12 ve %14 idi. Sonuç: Stent implantasyonu sonras› sigara kullan›m›, hiperlipidemi ve C tipi lezyon olmas› hastalar›n cerrahiye konversiyonunda rol oynayan faktörlerdendir. Anahtar kelimeler: Stent implantasyonu, restenoz, koroner bypass, revaskülarizasyon Türk Gö¤üs Kalp Damar Cer Derg 2005;13:1-5 Summary Background: Restenosis or new atherosclerosis formation after stent implantation makes reintervention a necessary process for most patients. The aim of this study was to compare the patients who underwent coronary artery bypass graft operation or who were under follow up with medical therapy after stent implantation, and to investigate the risk factors for surgical reintervention. Methods: Between 1999 and 2002, 157 patients who received stent implantation were included in this study. Seventy-three patients who underwent CABG operation after a control coronary angiography with a mean age of 54.1 ± 11 formed the group A, and 84 patients who were under follow up with medical therapy after a control coronary angiography with a mean age of 52.7 ± 12 formed the Group B. There were no differences in the terms of age, sex, hypertension, type II diabetes mellitus and smoking incidences between the two groups. Type C lesion were more common in Group A than in Group B (p = 0.003). Results: After stent implantation, the smoking incidence reduced a 11% in group A and 41% in Group B (p < 0.001). Dyslipidemia was controlled in 5% of the patients in group A and 27% of Group B (p < 0.001). Hyperglycemia were seen in 67% of the diabetic patients in Group A. All of the diabetic patients in Group B were normoglycemic in this period. The decreased rate of uncontrolled hypertension was 5 % in Group A and 13% in Group B. In multivariate analysis, hyperlipidemia, smoking and type C lesion were the predisposing factors of CABG operation after stent implantation. Target vessel revascularization rate was 78% and non-target vessel revascularization rate was 90% in CABG operations that were performed to Group A patients, whereas they were 12% and 14% in group B, respectively. Conclusion: Smoking, hyperlipidemia and type C lesion are the predisposing factors for CABG operationafter stent implantation. Keywords: Stent implatation, restenosis, coronary bypass, revascularization Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2005;13:1-5 Gelifl Tarihi: fiubat 2004 Revizyon: - Kabul Tarihi: 26 Nisan 2004 Adres: Dr. Hasan Basri Erdo¤an, Kofluyolu Kalp E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kalp Damar Cerahisi Klini¤i, ‹stanbul e-mail:gulayhasan@superonline.com 1 KALP CERRAH‹S‹ Erdo¤an ve Arkadafllar› Stent Sonras› Kroner Bypass Erdo¤an et al Coronary Bypass after Stent Implantation Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2005;13:1-5 CARDIAC SURGERY Tablo 1. Her iki gruba ait stent implantasyonu öncesi klinik özellikler. Girifl Koroner stentin insanlarda uygulanmas›na ait ilk veriler 1986 y›l›ndan bafllamaktad›r [1,2]. Stentlerin nativ koroner arterlerde gözlenen de-novo lezyonlar›n tedavisinde klinik ve anjiyografik olarak konvansiyonel balon anjiyoplastiye üstünlü¤ünün gösterildi¤i genifl, prospektif, randomize çal›flmalar olan Benestent [3] ve Stress[4] çal›flmalar›ndan elde edilen olumlu sonuçlar›n yay›nlanmas›yla koroner revaskülarizasyonda stent implantasyonu h›zla yayg›nlaflarak günümüzde yap›lan koroner giriflimlerin yaklafl›k %50-80’ni oluflturmaktad›r [5,6]. Nativ koronerlerdeki de novo lezyonlarda 6 ay-1 y›ll›k takipte gözlenen anjiyografik restenoz oranlar› ilk genifl randomize Benestent çal›flmas›nda [3] %22, Stress çal›flmas›nda [4] %31.6 ve Start çal›flmas›nda [7] %22 olarak saptanm›flt›r. Uzun dönem takip sürelerine (3-5 y›l) sahip çal›flmalar›n sonuçlar› incelendi¤inde gözlenilen restenoz oranlar›n›n benzer oluflu stent olgular›nda bir y›ldan sonra restenozun önemli oranda artmad›¤› görüflünü desteklemektedir [8]. ‹laç salg›layan stentlerin de kullan›ma girmesinden sonra kardiyak olaydan ba¤›ms›z geçen süre artm›flt›r [9,10]. Stent sonras› restenoz geliflen olgular›n tedavisinde yeniden stent, ilaç kapl› stent, brakiterapi, “cutting” balon, koroner bypass cerrahisi tercih edilen yöntemlerin bafll›calar›d›r. Ancak restenoz geliflimi yan›nda aterosklerozun progresyonu da uzun dönem morbidite ve mortaliteyi etkilemektedir. Reintervasyon oranlar›n› düflürecek yeni geliflmeler morbidite ve mortaliteyi direkt etkileyerek, ek maliyet oranlar›ndaki düflmeyi de beraberinde getirecektir [11,12]. Çal›flmam›z›n amac› intrakoroner stent implantasyonu sonras› geç dönemde koroner arter bypass greftleme (KABG) giriflimi gerektiren olgular ile medikal (cerrahi d›fl›) takip alt›nda olan olgular›n karfl›laflt›r›lmas› ve cerrahi için prediktif özelliklerin araflt›r›lmas›d›r. Yafl (y›l) Cins (E/K) Hipertansiyon Diyabet Dislipidemi Sigara kullan›m› Hasta damar say›s› USAP Geçirilmifl MI A grubu B grubu p 54.1 ± 11 61 / 12 %32 %12 %52 %56 1.5 ± 0.7 %55 %39 52.7 ± 12.1 71 / 13 %35 %11 %47 %60 1.4 ± 0.4 %49 %31 0.57 0.52 0.74 0.8 0.1 0.51 0.08 0.3 0.16 MI = miyokard infarktüsü; USAP = unstable angina pectoris Tablo 2. Stent öncesi lezyon anatomisinin ve yerleflim yerlerinin karfl›laflt›r›lmas›. Tip A lezyon Tip B lezyon Tip C lezyon LAD Cx RCA A grubu B grubu p %5 %71 %24 %61.2 %17.8 %20.5 %8 %79 %13 %53 %22 %25 0.48 0.01 0.003 0.4 0.35 0.42 Cx = sirkumfleks koroner arter; LAD = sol ön inen koroner arter; RCA = sa¤ koroner arter Tablo 3. Her iki grupta kullan›lan stent çeflitleri. Materyal ve Metod MultiLink® NIR® JO® AVE® Wiktor® Di¤er Klini¤imizde Ocak 1999 - Aral›k 2002 tarihleri aras›nda intrakoroner stent implantasyonu uygulanm›fl ve kontrol anjiyografisi yap›lan toplam 157 hasta çal›flmaya al›nd›. Bu olgulardan kontrol anjiyografisi sonras› elektif olarak geç dönemde KABG karar› al›nan 73 hasta çal›flma grubunu (Grup A: 61 erkek ve 12 kad›n; yafl ortalamas› 54.1 ± 11 y›l), stent implantasyonu yap›l›p cerrahi d›fl› tedavi ile izlenen ve kontrol anjiyografisi yap›lm›fl 84 ard›fl›k hasta kontrol grubu (Grup B: 71 erkek ve 13 kad›n; yafl ortalamas› 52.7 ± 12.1 y›l) olarak belirlendi. Her iki grupta preoperatif risk faktörleri bak›m›ndan anlaml› farkl›l›k bulunmamaktayd› (Tablo 1). Lezyon anatomilerinin her iki grupta da¤›l›m› Tablo 2’de görülmektedir. Buna göre hedef lezyonlar incelendi¤inde tip B lezyonlar›n kontrol grubunda (p = 0.01), tip C lezyonlar›n cerrahi grubunda daha fazla oldu¤u saptand› (p = 0.03). Stent tiplerinin da¤›l›m› gruplar aras›nda farkl›l›k göstermemekteydi (Tablo 3). A grubunda çift stent kullan›m oran› %9.5, B grubunda ise %10.7 olarak tesbit edildi (p = 0.9) (Tablo 4). Antitrombotik tedavi olarak A grubundaki olgular›n %73.5’ine, B grubundaki olgular›n ise %69.8’ine 2 x 250 mg/gün tiklopidine bafllanarak bu dozda bir ay süre devam edildi. A grubundaki %26.5, B grubundaki %30.2 olguya ise A grubu B grubu p 16 14 12 7 7 24 18 15 14 10 9 27 0.6 0.62 0.5 0.7 0.77 0.8 kateter labarotuvar›nda 300 mg clopidogrel bafllanarak tedaviye 75 mg’l›k günlük dozlarla 3 ay süresince devam edildi. Olgular›n tamam› kesintisiz 300 mg/gün aspirin tedavisi ald›. ‹fllemden sonra oral antikoagülan kullan›lmad›. Antitrombotik ve antiagaregan tedavi aç›s›ndan iki grup aras›nda anlaml› fark bulunmamaktayd›. Major kardiyak olay (MKO) ölüm, yeni nonfatal miyokard infarktüsü (MI) ve tüm yeni revaskülarizasyon giriflimleri olarak de¤erlendirildi. Yeni MI tan›s›, çekilen 12 derivasyonlu elektrokardiyografide ayn› bölgeyi gösteren en az iki derivasyonda yeni patolojik Q dalgas›n›n (> 0.04 sn) saptanmas›, ya da kreatin kinaz veya MB fraksiyonunun normalin iki kat› oran›nda artm›fl olmas›na göre kondu. Restenoz kontrol koroner anjiyografide stent bölgesinde referans damar çap›na göre %50 veya üzerinde darl›k saptanmas› olarak tan›mland›. 2 Türk Gö¤üs Kalp Damar Cer Derg 2005;13:1-5 Tablo 4. Her iki grupta stent kullan›m›na ait özellikler. Tek stent ‹ki stent LAD-Cx LAD-RCA Cx-RCA RCA x 2 A grubu B grubu p 66 (% 90) 7 (% 9.5) 2 2 2 1 75(%89) 9(%10.7) 3 3 3 - 0.82 0.9 Efllendirilmifl devam eden de¤iflkenlerin birbiri ile k›yaslanmas› için nonparametrik Mc Nemar testi, iki gruba ait risk faktörlerinin devaml›l›klar›n›n de¤erlendirilmesinde ise Kendall’s tau-b testi kullan›ld›. Operasyon için risk faktörlerinin saptanmas› amac›yla Lojistik regreyon analizi uyguland›.Elde edilen p de¤eri < 0.05 ise istatistiksel olarak anlaml› kabul edildi. Bulgular Cx = sirkumfleks koroner arter; LAD = sol ön inen koroner arter; RCA = sa¤ A grubundaki hastalarda operatif mortalite bir hasta ile %1.3 oran›nda gerçekleflti. Perioperatif MI iki hastada (%2.6) tespit edildi. ‹ntra-aortik balon pompas› kullan›m› dört hastada (%5.4) gerekli oldu. Yedi hasta operasyon sonucu gözlenen malign aritmiler nedeniyle antiaritmik tedavi ald›. A grubunda operasyona kadar geçen dönemde üç hastada MI gözlenirken, B grubunda kontrol anjiyografisi yap›ld›¤› döneme kadar geçen sürede bir hastada MI geliflti¤i gözlendi. Cerrahi grubunda stent öncesi %56 olan sigara içme öyküsü stent implantasyonu sonras›, operasyona kadar geçen dönemde %45 oran›nda devam etmekteydi (p = 0.008). B grubunda ise stent öncesi %60 olan sigara içme öyküsü stent sonras› %19’a gerilemiflti (p < 0.001). Buna göre çal›flma grubundaki olgular›n ancak %11’i sigara kullan›m› terkederken, kontrol grubunun %41’i sigara kullanmay› b›rakm›flt› (p < 0.0001). Hipertansif hasta oran› cerrahi grupta stent öncesi dönemde %38 idi. Stent sonras› dönemde hastalar›n %5’inde kontrol sa¤lanm›fl, %33 hastada operasyona kadar devam etmiflti (p = 0.12). B grubunda ise stent öncesi %35 olan bu oran stent sonras› takip süresince %22’ye gerilemiflti (p = 0.02). Yine cerrahi grubunda stent öncesi dislipidemik profili olan hasta oran› %52 iken operasyona kadar geçen dönemde hastalar›n %47’sinde dislipidemi devam etmiflti (p = 0.12). B grubunda ise bu oranlar s›ras› ile %47’den %20’ye düflmüfltü (p < 0.001). Cerrahi grubunda stent öncesi %12 hasta diyabetik idi. Stent sonras› dönemde %4 olguda hiperglisemi devam ederken, B grubunda %11 oran›ndaki diyabetik hastalar›n tamam›nda hiperglisemi kontrol alt›na al›nm›flt›. Risk faktörlerinin her iki grupta de¤iflimi karfl›laflt›r›ld›¤›nda, de¤iflimin cerrahi grubunda daha az oldu¤u görüldü (Tablo 6). Univaryans analizde ise diyabet, hiperlipidemi, hipertansiyon, sigara kullan›m›, C tipi lezyon d›fl›nda cinsiyet, MI öyküsü ve operasyona dek geçen süre gibi parametrelerin operasyon karar›n› etkilemedi¤i belirlendi. Multivaryans analizde ise hiperlipidemi (p = 0.01; Odds 3.55, %95 CI 1.64-7.67) sigara kullan›m› (p = 0.002; Odds 3.53; %95 CI 1.6 - 7.7) ve tip C lezyon (p = 0.004; Odds 3.72, %95 CI 1.5 - 9.04) olmas› stent sonras› operasyon karar›n› anlaml› olarak etkileyen parametreler olarak belirlendi. Diyabetin olgu say›s› düflük olup tümünde operasyon yap›ld›¤› ve istatistiksel olarak anlaml› bulundu¤u gözlendi (p < 0.05). koroner arter Her iki grup, stent implantasyonu sonras›, takip süresince major kardiyak risk faktörlerinin de¤iflimi aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›. Günde 5 adetten fazla sigara kullan›m› veya pasif içicili¤i sigara kullan›m›n›n devam› olarak kabul edildi. ‹laçla veya ilaç kullan›m› olmaks›z›n 140/90 mmHg tansiyon arteriyel bas›nçlar›n üzerindeki de¤erler takipte hipertansiyonun devam› olarak nitelendirildi. Açl›k kan glukozunun 126 mg/dL’nin, tokluk kan glukozunun 200 mg/dL’nin üzerinde oldu¤u de¤erler glisemik kontrolde yetersizlik olarak kabul edildi. Stent öncesi LDL’nin 100 mg/dL’nin üzerinde oldu¤u hastalar dislipidemik, stent implantasyonu sonras› LDL’nin 100 mg/dL’nin üzerinde oldu¤u olgular ise dislipidemik profilin devaml›l›¤› olarak de¤erlendirildi. A grubundaki hastalara koroner stent implantasyonunu takiben ortalama 12.8 ± 13.1 ayl›k süre sonra kontrol anjiyografisi yap›larak stent restenozu veya yeni geliflen lezyonlar nedeniyle KABG operasyonu uyguland›. Bu hastalarda 62 adet stent restenozu geliflen damara anastomoz (62/80, %78), 66 adet ise yeni lezyon geliflen damara yönelik bypass gerçeklefltirildi. Toplam distal anastomoz say›s› 148 olup, hasta bafl›na düflen ortalama distal anastomoz say›s› 1.75 ± 0.9’idi. B grubunu oluflturan 84 olguya ise ortalama 14.2 ± 6.8 ay sonra koroner anjiyografi yap›ld›. Stent restenozu saptanan 11 adet damara (11/93, %12) ve yeni geliflen lezyon nedeniyle 12 adet damara invaziv giriflim uyguland› (Tablo 5). ‹statistik ‹statistiksel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Science) for Windows 11.0 program› kullan›ld›. Devaml›l›k gösteren parametrelerin ortalamalar› ve standart sapmalar› belirlendi ve gruplar aras›ndaki farkl›l›klar de¤erlendirilirken karfl›laflt›rmalar student t testi ile, kategorik verilerde ise Kikare testi veya Ficher’in exact Ki-kare testi yap›ld›. Tablo 5. Stent implantasyonu sonras› re-revaskülarizasyon giriflimlerinin lezyon ve hasta say›s›na göre da¤›l›m›. A grubu HLR HLDR B grubu % 78 % 12 % 90 (66/73) % 14 (12/84) Tart›flma p Stent sonras› kontrol edilebilir risk faktörleri, hastalar›n kardiyak olay ve tekrar invaziv giriflim insidans›n› etkilemektedir. Her iki gruptaki hastalarda yeni geliflen lezyonlar nedeniyle yüksek revaskülarizasyon oran›, ateresklerozun progresyonunda risk faktörlerinin kontrolünün önemini vurgulamaktad›r. Stent sonras› restenoz geliflmesi <0.05 <0.05 HLR = hedef lezyon re-revaskülarizasyonu; HLDR = hedef lezyon d›fl› revaskülarizasyon 3 KALP CERRAH‹S‹ Erdo¤an ve Arkadafllar› Stent Sonras› Kroner Bypass Erdo¤an et al Coronary Bypass after Stent Implantation Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2005;13:1-5 CARDIAC SURGERY Tablo 6: Risk faktörlerinin de¤iflimi. A grubu Sigara kullan›m› Dislipidemi Hipertansiyon Diyabet Stent öncesi %56 %52 %38 %12 B grubu Stent sonras› %45 %47 %33 %12 (%4)* Stent öncesi %60 %47 %35 %11 Stent sonras› %19 %20 %22 %11 (0)* p < 0.001 < 0.001 < 0.001 0.009 *: Diyabetes mellituslu olup, HbA1c >6 prognozu ve yeni giriflim prosedürlerini etkilemektedir. Geç dönemde stent restenoz oranlar› %28’e kadar yükselebilmekte ve buna ba¤l› olarak mortalite %8.8’lere ç›kmaktad›r [13]. ‹laç sal›n›ml› stentlerin intimal proliferasyonu önleyici etkileri sonucunda restenoz oranlar›nda ciddi azalmalar bildirilmektedir Yeni dönem stentlerin kullan›lmaya bafllanmas› ile restenoz oranlar›nda ve tekrar giriflimlerde ciddi azalmalar bildirilmektedir [14]. Ancak bu stentlerin 4-5 y›ll›k takip sonuçlar› henüz yoktur. Çal›flmam›zda stent restenozuna ve/veya yeni lezyon geliflimine etki edebilecek kontrol edilebilir risk faktörlerinin cerrahiye giden grupta daha yüksek oranda devam etti¤i görülmektedir. Sigara kullan›m› ile restenoz geliflimi aras›ndaki iliflkiyi araflt›ran 181 olguluk bir çal›flmada hiperlipidemi, hipertansiyon ve çoklu damar tutulumu restenoz için anlaml› risk olufltururken, sigara kullan›m› anlaml› bulunmam›flt›r [15]. Koroner bypass ameliyat› sonras› sigara kullan›m›n› terkeden ve etmeyen hastalar›n uzun dönem takiplerini araflt›ran di¤er bir çal›flmada ise sigara kullananlarda yeniden giriflim insidans› içmeyenlere göre 1.4 kat, kardiyak mortalite ise 1.7 kat daha fazla bulunmufltur [16]. Çal›flmam›zda sigara kullan›m›n›n ameliyata gidifli 3.5 kat artt›rd›¤›n› tesbit ettik. Hiperlipideminin kontrolü kardiyak olaylar›n s›kl›¤›n› azaltmaktad›r. Yap›lan bir çal›flmada PTCA sonras› hipertansiyon ve çoklu damar tutulumu yan›nda hiperlipideminin de restenozda anlaml› risk oluflturdu¤u tesbit edilmifltir [15]. Farmakolojik lipid kontrolü ile koroner arter hastalar›nda miyokardiyal perfüzyon defektlerinin düzeldi¤i ve kardiyak olay insidans›n›n azald›¤› belirtilmektedir [17]. Çal›flma grubumuzda hiperlipideminin ameliyata gidifli sigara kullan›m›na benzer flekilde 3.5 kat artt›rd›¤› görüldü. Stent uygulan›m› sonras› restenoza etki eden faktörlerin incelendi¤i çal›flmada, stente ve lezyona ait faktörlerin restenozu etkiledi¤i gösterilmifltir [18]. Bu çal›flmada damar›n çap›, lezyon uzunlu¤u, uygulanan stentin çap› ve uzunlu¤u restenoza etkili faktörler olarak belirtilmektedir. Bizim çal›flmam›zda tip C lezyonun operasyona gidifli hiperlipidemi ve sigara kullan›m› gibi 3.5 kat artt›rd›¤› saptand›. C tipi lezyonun operasyona gidifli artt›rmas› direkt olarak restenozun yüksek olmas› ile iliflkilidir. Hiperlipidemi ve sigara kullan›m› gibi risk faktörleri yeni lezyon geliflimine etki ederek operasyona gidifli etkilemifl olabilir. Çal›flmam›zda gerek tek yönlü, gerek çok yönlü, analizde gliseminin kontrol edilememesi operasyona gidifli artt›ran bir faktör gibi görülmesine ra¤men olgu say›s›n›n az olmas› bu verinin etkisini ölçmemizi engelleyen faktördür. Diabetes mellituslu hastalarda ifllem sonras› restenoz geliflmesi daha s›kl›kla gözlenmektedir. Gliseminin iyi kontrol edilememesi ve ince damar yap›s› bu hastalarda restenoz riskini artt›rmaktad›r [19]. Yine Bar› çal›flmas›nda stent implantasyonu yap›lan Tip II diyabetli hastalarda yüksek stent restenoz oranlar› bildirilmifltir [20]. Peroperatif MI geçiren 2 olguda, operasyon esnas›nda stentlerinin aç›k olmas› nedeniyle stent bulunan damara müdahale edilmedi. Ancak geçirilen miyokard infarktüsünün stent konulmufl olan hedef damardan kaynakland›¤› gözlendi. Yap›lan kontrol anjiyografilerinde her iki stentin de %100 t›kal› oldu¤u saptand›. Operasyon esnas›nda yap›lan mekanik manüplasyonlar›n (elle müdahale, kalbe gazlar ile pozisyon verilmesi esnas›nda, vb.) veya cerrahi sonras› hemodinamik problemlerin (hipotansiyon, hiperkoagulobilite, vb.) bu muhtemel sonuçlar› do¤urabilece¤ini düflünmekteyiz. Bütün bunlar bizlere koroner bypass cerrahisine giden hastalarda aç›k olan intrakoroner stentlerin mevcudiyetinde daha dikkatli olunmas› gerekti¤ini hat›rlatmaktad›r. Stent implantasyonu sonras› sigara kullan›m›, hiperlipidemi ve C tipi lezyon olmas› hastalar›n cerrahiye konversiyonunda rol oynayan faktörlerdendir. Stent kullan›m›ndaki h›zl› geliflmeleri takip etti¤imiz günümüzde restenozunun önlenmesi yan›nda, yeni koroner lezyon gelifliminin engellenmesi bafll›ca hedeflerden biri olmal›d›r. Kaynaklar 1. Sigwart U, Puel J, Mirkovitch V, Joffre F, Kappenberger L. Intravascular stents to prevent occlusion and restenosis after transluminal angioplasty. N Engl J Med 1987;316:701-6. 2. Puel J, Juilliere Y, Bertrand ME, Rickards AF, Sigwart U, Serruys PW. Early and late assessment of stenosis geometry after coronary arterial stenting. Am J Cardiol 1988;61:546-53. 3. Serruys PW, de Jaegere P, Kiemeneij F, et al. A comparison of balloon-expandable-stent implantation with balloon angioplasty in patients with coronary artery disease. Benestent Study Group. N Engl J Med 1994;331:489-95. 4. Fischman DL, Leon MB, Baim DS, et al. A randomized comparison of coronary-stent placement and balloon angioplasty in the treatment of coronary artery disease. Stent Restenosis Study Investigators. N Engl J Med 1994;331:496-501. 4 Türk Gö¤üs Kalp Damar Cer Derg 2005;13:1-5 5. Di Mario C, Karvouni E. The bigger, the better: True also for in-stent restenosis? Eur Heart J 2000;21:710-1. 6. Kutryk MJB, Serruys PW. Current indications for stenting. Current Prospectives. London, Martin Dunitz: 1999:13999. 7. Betriu A, Masotti M, Serra A, et al. Randomized comparison of coronary stent implantation and balloon angioplasty in the treatment of de novo coronary artery lesions (START): A four-year follow-up. J Am Coll Cardiol. 1999;34:1498-506. 8. Sönmez K, Turan F, Gençbay M, De¤ertekin M, Duran NE, Akçay A. ‹ntrakoroner stent uygulanan olgular›n uzun dönem (3-5 y›l) klinik ve anjiyografik sonuçlar›. Türk Giriflimsel Kard Der 2003;7:1-7. 9. Arampatzis CA, Lemos PA, Tanabe K, et al. Effectiveness of sirolimus-eluting stent for treatment of left main coronary artery disease. Am J Cardiol 2003;92:327-9. 10. Park SJ, Shim WH, Ho DS, et al. A paclitaxel-eluting stent for the prevention of coronary restenosis. N Engl J Med 2003;348:1537-45. 11. SoS Investigators. Coronary artery bypass surgery versus percutaneous coronary intervention with stent implantation in patients with multivessel coronary artery disease (the Stent or Surgery trial): A randomised controlled trial. Lancet 2002;360:965-70. 12. The ARTS (Arterial Revascularization Therapies Study): Background, goals and methods. Int J Cardiovasc Intervent 1999;2:41-50. 13. Schuhlen H, Kastrati A, Mehili J, et al. Restenosis detected by routine angiographic follow-up and late mortality after coronary stent placement. Am Heart J 2004;147:317-22. 14. Moses JW, Leon MB, Popma JJ, et al. Sirolimus-eluting stents versus standart stents in patients with stenosis in a native coronary artery. N Eng J Med 2003;349:1315-15. 15. Gurlek A, Dagalp Z, Oral D, et al. Restenosis after transluminal coronary angioplasty: A risk factor analysis. J Cardiovasc Risk 1995;2:51-5. 16. Van Domburg RT, Meeter K, van Berkel DF, Veldkamp RF, van Herwerden LA, Bogers AJ. Smoking cessation reduces mortality after coronary artery bypass surgery: 20-year folow-up study. J Am Coll Cardio. 2000;36:878-83. 17. Sdringola S, Nakagawa K, Nakagawa Y, et al. Combined intense lifestyle and pharmacologic lipid treatment further reduce coronary events and myocardial perfusion abnormalities compared with usual-care cholesterollowering drugs in coronary artery disease. J Am Coll Cardiol 2003;41:263-72. 18. Cole JH, Weintraub WS. Restenosis: Are the implication changing? Am Heart J 2004;147:197-9. 19. Mazeika P, Prasad N, Bui S, Seidelin PH. Predictors of angiogrphic restenosis after coronary intervention in patients with diabetes mellitus. Am Heart J 2003;145:1013-21. 20. Reginelli JP, Bhatt DL. Why diabetics are at risk in percutaneous coronary intervention and the appropriate management of diabetics in interventional cardiology. J Invasive Cardiol 2002;14:2-10. 21. Yock CA, Boothroyd DB, Owens DK, Winston C, Hlatky MA. Projected long-term costs of coronary stenting in multivessel coronary disease based on the experience of the Bypass Angioplasty Revascularization Investigation (BARI). Am Heart J 2000;140:556-64. 5 KALP CERRAH‹S‹ Erdo¤an ve Arkadafllar› Stent Sonras› Kroner Bypass