BOĞAZ ENFEKSİYONU Tonsillit; Farenjit; Anjin; Bademcik enfeksiyonu; Tonsillofarenjit; Pharyngitis; Tonsillopharyngitis; Throat Infection; Sore Throat; Beta; Boğaz enfeksiyonu boğaz bölgesinin mikrobik iltihabıdır. Boğaz bölgesinde ya yutak borusu yani farinks kısmı yada bademcik bölgesinin iltihabı boğaz enfeksiyonu diye anılır. Farinks : boğazın arka kısmı yutak borusu ile dil kökü arasındaki kısım. Farenjit: boğazın arka kısmı yutak borusu ve dil kökünü kapsayan kısımının iltihabıdır. Tonsil: Bademcik: boğaz girişinde yer alan immün sisteme ait dokulardır. Tonsillit: ağız arka duvarı üstünde boğaz girişinde yer alan bademcik dokularının iltihabıdır. Boğaz enfeksiyonu neden olur? Boğaz bölgesi çocukluk çağından itibaren insan vücuduna bakteri ve mikrobun en sık giriş yeridir. Dolayısı ile çocukluk çağdan itibaren giderek azalan sıklıkla boğaz enfeksiyonu geçiririz. Mikroplar yeme, içme, tatma sırasında yada nefes alırken boğazımıza kolayca ulaşabilir ve burada enfeksiyona yol açabilirler. Bu enfeksiyonların çoğu viral kaynaklıdır örn: Grip virüsleri, soğuk algınlığı virüsleri, nezle virüsleri boğaz yoluyla vücudumuza girer. Bazı boğaz enfeksiyonları ise bakteriyel kaynaklıdır. Bakteriyel boğaz enfeksiyonları içinde en tehlikeli olanı streptokoksik anjin yani beta mikrobudur. Boğaz enfeksiyonu tahriş ve alerjiye bağlı olarak da gelişebilir. Boğaz enfeksiyonu yapan sebepler: Virüslar Grip ( influenza) , soğuk algınlığı, nezle virüsleri, Bakteriler o Beta anjini ( streptokoksik anjin ), o Kızıl ( yine beta mikrobuna bağlı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonudur), o Hemophilus influenza, o Neisseria İnfeksiyöz mononükleozis: Ebstein Barr virüsüne bağlı sistemik enfeksiyondur, Alerjik rinit sinüzit akıntısına bağlı boğaz enfeksiyonu, Sigara dumanı, Kirli hava, Polenler, Reflüye bağlı mide asidi ile boğaz yanması ve iltihabı, Bazı immün hastalıklara gelişebilir. Boğaz enfeksiyonları sebepler nelerdir? bağlı boğa gelişimine enfeksiyonları neden olan Boğaz enfeksiyonları çocukluk çağlarında sık görülür yaş ile sıklığı biraz azalır ancak 65 yaş ve üstünde tekrar artmaya başlar. Yani immün sistemin zayıfladığı zamanlarda boğaz enfeksiyonu daha sık görülür. Aşağıdaki durumların varlığı boğaz enfeksiyonu riskini arttırır: Yakın çevredekilerde boğaz enfeksiyonu varlığı, Sigara dumanı, uçucu gazlar, kimyasallar yada kirli havaya maruz kalmak, Saman nezlesi hastası olmak, Allersik solunum yolu hastalıklarının varlığı, İmmün sistemi bozan durumların varlığı boğaz enfeksiyonu riskini arttırır. Boğaz enfeksiyonu şikayetleri nelerdir? Boğaz enfeksiyonları sırasında sık görülen şikayetler : Yutma güçlüğü, Burun tıkanıklığı ve burun akıntısı, Ateş, Boğaz lenf bezleridne şişme, Bademciklerde şişme, Ses kısıklığı yada seste çatallanma, Boğazda kızarıklık ve akıntı, Bademcikler üstünde beyaz iltihabi kabuklanma, Öksürük, Nefes darlığı gibi şikayetler görülebilir. Nezaman doktora gitmeliyim? Boğaz enfeksiyonu va ateş varlığı her zaman tehlikeli olarak kabul edilmeli ve her seferinde doktora gidilmelidir. Hernekadar boğaz enfeksiyonlarının küçük bir kısmı beta mikrobu nedeniyle meydana gelse de sonuçları çok ağır olduğu için her boğaz enfeksiyonunda beta bakılmalıdır. Pratik olarak ateş olsun olmasın bir günden uzun süren boğaz ağrısını mutlak doktor görmelidir. Özellikle çocukluk çağda beta enfeksiyonları erken dönemde teşhis ve tedavi edilmelidir. Tedavi edilmemiş beta enfeksiyonları romatizmal ateş e ve kalp, böbrek eklem ve beyine kalıcı zararlar verebilir. Dolayısı ile Boğaz enfeksiyonu ve ateş var ise mutlaka doktora gidilmelidir, ayrıca Uzun süren boğaz enfeksiyonlarında, Yutma zorluğu ve solunum zorluğu artıyor ise özellikle çocuklarda tükrük –salya akması, havlar tarzda ksürük var ise, Bademcikler üzeridne beyaz iltihap var ise, Döküntü var ise, Lenf bezleri şiş ve ağrılı ise, Boğaz enfeksiyonuna baş ağrısı eklenmişse, Kulak ağrısı başlamışsa, Baş dönmesi var ise, Bulantı kusma var ise, Burun akıntısı iltihaplı renk ve koku almışsa, Kas eklem ağrıları var ise, Tükrükte kan var ise hastanın derhal bir doktora götürülmesi gereklidir. Boğaz enfeksiyonu sebebi nasıl tespit edilir? Hastanın şikayetleri hastalığın seyri muayene bulguları genellikle teşhis koymak için yeterlidir, ayrıca laboratuvar testleri ile teşhisin desteklenmesi gerekebilir. Beta mikrobu ( streptokok ) tespiti için hızlı laboratuvar testleri ile bir saatten az sürede sonuç almak ve doğru tedaviye başlamak mümkündür. Bızlı beta testleri oldukça hassas testlerdir neredeyse tüm beta anjinlerini yakalarlar. Hızlı beta testi yanında boğaz kültürü de yapılabilir. Boğaz kültürü daha güvenli sonuç verse de hassasiyeti daha düşüktür ve sonuç geç alınır. Streptokoksik anjin tedavisinde hızlı test sonuçları tedaviye başlamak için yeterlidir. Beta mikrobu dışındaki boğaz enfeksiyonları da sebebine göre tedavi edilirler. Boğaz enfeksiyonlarının tedavisinde : İlaçlar: Ağrı kesiciler, Ateş düşürücü, Antibiyotik, Boğaz pastili, Alerji ilaçları, Öksürük ilaçları, Burun spreyleri, Deniz suyu spreyleri, Gargara, Kortizonlu ilaçlar kullanılabilir. Ev reçeteleri: Nane limon, Okaliptüs pastilleri, Karanfil, Tuzlu su ile gargara, Buruna tuzlu su çekmek, Buğu, Bol su, Portakal suyu sayılabilir. Boğaz enfeksiyonlarından korunma Boğaz enfeksiyonlarından korunmak için Sık el yıkama, özellikle kalabalık yerlerde, çocuk bakımından önce ve sonra el yıkama boğaz enfeksiyonlarından korunmada önemlidir çünkü virüsler ve mikropların birçoğu kirli ellerin ağıza – buruna sürülmesi ile bulaşır. Hasta ile temasın kesilmesi. Evde boğaz enfeksiyonu var ise özellikle hassas kişilerle temasın kesilmesi ( yaşlı – çocuk vb.), hastanın mümkünse odasından çıkmaması, eşyalarının paylaşılmaması. Oyun bebeklerinin oyuncaklarının paylaşılmaması, paylaşılmış olanların yıkanması- silinmesi, hsta bebekler – çocuklar ile temas edilmemesi, hasta bebekçocukların bilerek parka, okula, oyun alanına getirilmemesi, gönderilmemesi, Hasta çocukların okula gönderilmemesi, hasta olduğu fark edilen çocukların sınıfa sokulmaması, Sınıfların düzenli aralıklar ile havalandırılması, Kalabalık ortamlarda ellerin sıkça değdiği kapı kolları, tutamaklar, trabzanlar, sıralar gibi alanların temizlenmesi, Kağıt mendillerin bir kere kullanılıp atılması kesinlikle ortada bırakılmaması, Alerjik rinit, saman nezlesi gibi şikayetlerde bilinen alerjenlerden kaçınılması, Kapalı yerlerde sigara içilmemesi, Gaz, toz ve buharlı ortamlardan uzak durulması, İş yerinde gaz, toz için gerekli önlemlerin alınması, Çok sıcak-çok soğuk içilmemesi önerilir. Referanslar: 1. Healthy Children—American Academy of Pediatrics http://www.healthychildren.org 2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov 3. Canadian Society of Otolaryngology http://www.entcanada.org 4. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca 5. Brink AJ, Cotton MF, et al. Guideline for the management of upper respiratory tract infections. S Afr Med J. 2004;94:475-483. 6. Choby BA. Diagnosis and treatment of streptococcal pharyngitis. Am Fam Physician. 2009;79(5):383-390. 7. Pharyngitis. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed. Updated April 25, 2014. Accessed September 29, 2014. 8. Sore throat. American Academy of Family Physicians Family Doctor website. Available at: http://familydoctor.org/familydoctor/en/diseases-conditions/so re-throat.html. Updated May 2014. Accessed September 29, 2014. 9. Sore throat. Patient UK website. Available at: http://www.patient.co.uk/health/sore-throat-leaflet. Accessed November 20, 2013. Accessed September 29, 2014 10. The difference between a sore throat, strep and tonsillitis. American Academy of Pediatrics Healthy Children website. Available at: http://www.healthychildren.org/English/health-issues/condition s/ear-nose-throat/Pages/The-Difference-Between-a-Sore-ThroatStrep-and-Tonsillitis.aspx. Updated May 28, 2014. Accessed September 29, 2014. 11. Throat problems. American Academy of Family Physicians Family Doctor website. Available at: http://familydoctor.org/familydoctor/en/health-tools/search-by -symptom/throat-problems.html. Accessed September 29, 2014. 12. Vincent MT, Celestin N, et al. Pharyngitis. Am Fam Physician. 2004;69(6):1465-1470. 13. 11/10/2009 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed: Hayward G, Thompson M, Heneghan C, Perera R, Del Mar C, Glasziou P. Corticosteroids for pain relief in sore throat: systematic review and metaanalysis. BMJ. 2009;339. EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI Hand, Foot, and Mouth Disease; Vesicular Stomatitis With Exanthem; El ayak ağız hastalığı nedir? Bebek ve çocukluk çağında sık görülen bulaşıcı viral hastalıktır. Hastalık ateş, ağız ve ağız etrafında, ellerde, ayaklarda döküntü ve soyulmalar ile karakterizedir. Genellikle yaz ve bahar aylarında görülür, komplikasyonsuz iyileşir. El ayak ağız hastalığı nasıl bulaşır? Virüs direk temas yada hasta çocuğun salya, dışkı, idrar gibi çıkartıları ile direk temas sonucu bulaşır. Genellikle küçük çocuk ve bebeklerde görülür. Hastalık bulaşmasını arttıran etkenler nelerdir? Hasta çocuklar ile aynı ortamı paylaşmak, 10 yaşın altında olmak, Kalabalık ortamlarda bulunmak hastalık kapma şansını arttırır. El ayak ağız hastalığının belirtileri nelerdir? Hastalık hafif gribal şikayetler ile seyreder, en sık Hafif ateş, İştah kaybı, Huzursuzluk, Boğaz ağrısı, Yemek yerken ağızda acıma, yutamama, Ağız etrafına ve içinde ağrılı döküntüler, Avuç içi ve ayak tabanında ağrısız kaşıntısız döküntüler ve soyulmalar görülür. Hastalık nadiren ağır seyreder: 3 günden uzun süren ateş ( 37,5 C üstünde ateş), Kusma, Letarji, Kan şekerinde artma olması durumunda hastane bakımı gerekir. El ayak edilir? ağız hastalığı nasıl teşhis Hastalık genellikle döküntüler ortaya çıktıktan sonra muayene ile teşhis edilir. Boğaz sürüntüsü ve dışkı örneğinden enterovirüs tayini ancak imkan olan durumlarda ve teşhisten şüphe edildiğinde istenebilir. El ayak ağız hastalığının tedavisi: Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi ateş düşürücü ve ağrı kesiciler ile çocuğu rahatlatmak, sıvı ve kalori takviyesi yapmaktır. El ayak ağız hastalığından korunma: Hastalıktan korunmak için özellikle küçük çocuk oyun alanları ve kalabalık ortamlarda kontamine olmuş alanların ( sık dokunulan alanlar) basit sabun ve çamaşır suyu ile temizlenmesi, küçük çocukların ağızlarına soktukları oyuncakların paylaşılmaması, yoğun ilgi gören ve salya bulaşabilecek yüzey ve oyuncakların silinerek temizlenmesi, Daha büyük çocuklarda el yıkama alışkanlığının edinilmesi, ellerin göze ve ağıza sürülmesinin engellenmesi, Hasta olan çocuklar ile temasın engellenmesi hastalığın bulaşmasını azaltır. Yüzey temizliğinde bir kova suya katılan yarım bardak çamaşır suyu yeterlidir. El ayak ağız hastalığı döküntüler çıkmadan önceki 3 gün ve döküntüler solup ateş düştükten sonraki 5 gün boyunca bulaşıcıdır. Referanslar: Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov Canadian Pediatric Society http://www.cps.ca Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca BİTLENME Bit; Bitlenme; Head lice; Louse; Saç biti kafa bölgesinde özellikle saçlı deride yerleşen, çok küçük, çıplak gözle zor görülen bir parazittir. Saç, kaş, kirpik ve sakal bölgesinde görülebilir. Kaşıntıya neden olur. Saç biti bu bölgeden başka alana yayılmaz. Nasıl bulaşır ? Saç biti insandan insana bulaşır. Temas, fırça, yastık, tarak, şapka gibi eşyaların ortak kullanımı yada koltuk başlıklarından, oyun halılarından, yastıklardan bulaşabilir. Hastalık Çocuklarda, özellikle küçük yaşta okul çocuklarında, Kişisel eşyaların paylaşıldığı durumlarda, Sıkça temasın olduğu oyunlar ve sporlar sırasında, Ortak kullanılan koltuk, yastık, fırça, tarak ve benzeri araçlar ile sıkça bulaşır. Saç biti ne şikayete sebep olur? Hastalık kaşıntı ile kendini belli eder. Aşırı kaşınan bölgelerde cilt kanamaları ve enfeksiyonlar, ateş gelişebilir. Bölgesel lenf bezleri şişebilir. Saç biti teşhisi nasıl konur? Detaylı fiziksel muayene ve saçların bir büyüteç ile incelenmesi ile teşhis konur. Saçlar arasında bitleri görmek yada saçlara yapışık bit yumurtalarını ( saçlar üzerindeki yapışık bit koydurur. yumurtalarına sirke denir ) görmek teşhis Saç biti nasıl tedavi edilir? Tedavi canlı bitlerin öldürülmesi ve yumurtaların temizlenmesi ile olur. Saç bitleri sık kullanılan ilaçlara genellikle dirençli olduklarından tedavide başarısızlık sık görülür. Sadece canlı parazitlerin görüldüğü hastalar tedavi edilmelidir. Tedavide aşırıya kaçılmamalı, üretici firma kullanım talimatlarının dışına çıkılmamalı ve gereksiz yere tedavi tekrarı yapılmamalıdır. Tedavide ilk adım içerisinde Permehrin yada Pyrethrin olan bir şampuan ile saçlı derinin yıkanmasıdır. Bu tedavi sadece canlı bitleri öldürür. Bu ilaçları kullanırken üretici firma talimatlarına uymak çok önemlidir. Şampuanla yıkama yumurtalardan çıkan bitlerin temizlenmesi için 7 ila 10 günde bir tekrarlanmalıdır. Kaş ve kirpiklerin temizlenmesinde cımbız ve vazelin kullanılır. Cımbız ile sirkeler temizlenir. Vazelin ile kapatılan bölgede canlı bit kalmaz. Kaş ve kirpikler vazelinlenir, bu işlem 3-4 gün tekrarlanır. Tedavinin ikinci adımı sirkelerin temizlenmesidir. Bu amaçla özel üretilmiş taraklar yada fırçalar kullanılır ( bunlar genellikle şampuanla birlikte verilir ve aynı kutudan çıkar). Permethrin ve Pyrethrin e karşı bitlerde giderek artan bir direnç söz konusudur. Doğal ilaçlar, Hindistan cevizi yağı ve anise denen bitki de tedavide başarılı sonuçlar vermektedir. Tedavide kullanılan ilaçlar saçlı deride irritasyon ve kızarıklığa yol açabileceğinden kendi kendinize teşhis koymaya kalkışmak zararlı olabilir. Sirke kepek ile karışır yanlış teşhise yol açabilir. Bir uzman tarafından teşhis konulması en doğrusudur. Bit tedavisinde kullanılan ilaçlar: bunlar şampuan, losyon yada krem şeklinde satılmaktadır. Malathion, Permethrin, Pyrethrin, İvermectin, Benzyl alkol, Lindane ( dikkatlice nörotoksiktir ve uygulamak gerekir kullanım talimatını ) ancak dirençli ve tekrarlayan vakalarda kullanımı tavsiye edilir. Saç bitinden korunma: Saç biti özellikle çocuklar arasında sık görülen bir paraziter hastalıktır. Hastalık özellikle okulların açıldığı zamanlarda salgın halinde görülür. Kafasını sık kaşıyan çocukların bit açısından kontrolü gerekir. Evde , okullarda ve araçlarda : Koltuklar, oyun alanları, halılar, yastıklar, nevresim takımları, battaniyeler vb ortak eşyaların vakumlanarak temizlenmesi, Çocuklar arasında saç fırçası, tarak, şapka paylaşımının önlenmesi, Araç koltuklarının ve paspaslarının vakumlanarak temizlenmesi, Fırça, tarak, şapka ve kapşonlu giysilerin yıkanarak temizlenmesi, En az haftada bir bit açısından detaylı incelenmesi önerilir. Tedaviye rağmen tekrarlayan vakalarda mutlaka enfeksiyon hastalıkları yada dermatoloji konsültasyonu önerilir. Referanslar: Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ Kids Health http://kidshealth.org/ Caring for Kids http://www.caringforkids.cps.ca/ Communicable Disease Control (CDC) Network http://www.gov.mb.ca/ İNFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZİS Kissing Disease;Öpücük İnfeksiyöz Mono; Mononükleozis; hastalığı; İnfeksiyöz CA Lermi Ateş, boğaz ağrısı, şişmiş lenf bezleri ile karakterize viral bulaşıcı hastalıktır. Ebstein Barr virüs ile meydana gelir. Hava ve temas yoluyla bulaşabilir, özellikle tükrük ve mukozal salgılarda yoğunlaşan virüsün öpme ile bulaşması kolaylaşır. Bu nedenle öpücük hastalığı da denir. Toplumda yaygın olarak görülen bir hastalıktır ve genellikle çocukluk çağında sessiz olarak geçirilir ancak 10 yaşından sonra geçirilirse, Hastalık, stress, yorgunluk gibi immün sistemin zayıfladığı zamanlarda geçirilir ise EBV virüs enfeksiyonu infeksiyöz mononükleozis sendromuna yol açar. Yaş ilerledikçe hastalığın şiddeti de artar. Okullar, yuva, bakım evleri, kreş gibi ortamlarda kolayca yayılır. Hastalığı bir kez geçirmek ömür boyu bağışıklık bırakır. Mononükleozis şikayetleri nelerdir? Hastalık genellikle virüsün bulaşmasından 4-7 hafta sonra ortaya çıkar. İlk belirtiler genel bir kırgınlık hali ve gribal şikayetlerdir. 10 yaş altı çocuklarda genellikle bu şikayetler dışında hiçbir şikayet görülmeden hastalık atlatılır. Halsizlik ve kırgınlık hali genellikle bir hafta kadar sürer daha sonra: Yüksek ateş, Boğaz ağrısı ve boğazda şişme, bademciklerin şişmesi, Lenf bezlerinin şişmesi, Aşırı halsizlik, Şiddetli kas ağrıları, Dalak ve karaciğerde şişme, Hafif sarılık başlar. Genellikle bu şikayetler 1 – 2 hafta içinde azalarak kaybolur. Hastalık çok nadiren karaciğerde ağır hasar yapacak kadar ilerleyebilir. Mononükleozis nasıl teşhis edilir? Hastalık basit boğaz sürüntü testleri yada kan testleri ile kolayca teşhis edilebilir. İnfeksiyöz mononükleoz dan şüpheleniliyor ise aşağıdaki testler yapılmalıdır: Tam kan sayımı, Periferik yayma, Mono test, EBV VCA IgG, IgM, Early Antijen, EBV anti Nuclear antijen antikoru IgG, EBV PCR, Hastalık yaşa bağlı olarak çok çocuklarda teşhis güç olabilir. hafif geçebilir, küçük Mononükleozis tedavisi Mononükleozis in tedavisi yoktur ancak şikayetleri yatıştırmak amacıyla ağrı kesiciler kullanılabilir. Hastalık genellikle tedavisiz kendi kendine iyileşir, tedavi ile hastalık süresini kısaltmak mümkün değildir. Hastalık genellikle 4-6 haftada tamamen iyileşir ancak aylar süren yorgunluk sendromlarına yol açabilir. Tedavide antibiyotik kullanılması çok ciddi yan etki ve komplikasyonlara neden olur. Büyümüş dalak darbe ile yırtılabilir, bu nedenle 1 ay kadar spordan uzak durulmalıdır. Ağrı kesici ve ateş düşürücüler, boğaz pastilleri ve tuzlu su ile gargara şikayetleri yatıştırır. Nefes almayı zorlaştıracak boğaz tutulumu, kan tablosunu bozan kemik iliği tutulumu ve karaciğerin tutulduğu ağır durumlarda kortikosteroid kullanımı gerekebilir. İstirahat, Bol su tüketmek, İlk bir ay spor yapmamak, ağır kaldırmamak, iyileşmeyi kolaylaştırır. İnfeksiyöz Mononükleozis hastalığı ile bazı Lenfoma ve nazofarinks kanserleri arasında ilişki vardır. Hastalığı geçirmek bu kanserlerin riskini arttırmaktadır. Mononükleozis den korunma EBV virüsü ile genellikle hayatın erken dönemlerinde karşılaşılır ve hastalık hafif gripal şikayetler ile atlatılır. Toplum taramalarında 35 – 40 yaş insanların %95 oranında hastalığı geçirmiş oldukları tespit edilmiş. Yaş ilerledikçe hastalık şikayetleri de ağırlaşır ve mononükleoz sendromlarına kadar ilerler. Hastalıktan korunmak için: Hasta kişiler ile yakın temasta bulunmamak, Kalabalık yerlerden uzak durmak, Aşırı stres ve yorgunluktan uzak durmak sayılabilir. Hastalık geçtikten sonra virüs vücudumuzda saklı olarak kalır, aktive olup olmadığını bilmiyoruz ancak hayat boyu ikinci kez mononükleozis geçirmiyoruz. Hastalık geçtikten sonra 4-6 hafta kadar bulaşıcılığı devam eder. Referanslar : 1. Centers for http://www.cdc.gov Disease Control and Prevention 2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov 3. About Kids Health http://www.aboutkidshealth.ca 4. The College of Family Physicians of Canada http://www.cfpc.ca 5. Balfour HH Jr, Hokanson KM, et al. A virologic pilot study of valacyclovir in infectious mononucleosis. J Clin Virol . 2007;39:16-21. 6. Infectious mononucleosis. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed . Updated February 28, 2013. Accessed June 7, 2013. 7. Luzuriaga K, Sullivan JL. Infectious mononucleosis. N Engl J Med . 2010 May 27;362(21):1993-2000. 8. Mononucleosis. Academy of Family Physicians website. Available at: http://familydoctor.org/familydoctor/en/diseases-conditions/mo nonucleosis.html . Updated November 2010. Accessed June 7, 2013. Dr. Lermi Dr. Aydoğan LERMİ Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 0532 386 94 78 ÇOCUK CHECK UP PROGRAMI Çocukların büyüme gelişmesi sırasında düzenli muayene, laboratuvar testleri ve gelişme kayıtlarının tutulması gereklidir. Bkz: çocukluk çağı aşıları ve testleri. Çocuk Check up programları mutlaka çocuk doktorunuzun gözetimi ve denetiminde yapılmalıdır. Çocuğunuzla ilgili her türlü sağlık dokümanını mutlaka saklayınız. Çocukların rutin muayene ve testleri geriye dönük büyüme ve gelişmenin göstergesidir. Çocuk check up programı testleri rutin testler olmakla beraber okul başarısında duraksama, bedensel gelişimde aksama ve beklenen performansta gerileme olduğunda ilk bakılan testlerdir. Aşağıda yer alan testler mutlaka çocuk hekimi tarafından değerlendirilmeli gerekirse Kulak Burun Boğaz, Göz, Diş hekimi muayenesi de yapılmalıdır. Çocuk Check Up testleri: Açlık kan şekeri, Tam kan sayımı (hemogram), Tam idrar tahlili, Dışkıda parazit ve parazit yumurtası aranması, Sensitive- TSH Free T4, Total kolesterol, HDL kolesterol, LDL kolesterol, Trigliserid, Üre, Kreatinin, ALT, AST, Anti HBs. FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ Fibrin degradation products; FDP testi; FDPs; FSPs; Fibrin split products; Fibrin breakdown products; Fibrin yıkım ürünleri bir pıhtının parçalanması sırasında ortaya çıkan maddelerdir. Fibrin yıkım ürünleri testi ne için yapılır? Test pıhtı parçalayan sistemin (fibrinolitik sistem) düzgün çalışıp çalışmadığını görmek için istenir. Pıhtılaşma sistem hastalıkları ve ağır bir durum olan yaygın damar içi pıhtılaşması ( DİC : disseminated intravascular coagulation ) teşhisinde kullanılır. Fibrin yıkım ürünleri normal değeri nedir? Normalde <10 mcg/mL olması beklenir. Fibrin yıkım ürünlerini arttıran sebepler: Fibrin yıkım ürünlerinin artması primer yada sekonder fibrinolize bağlı olabilir, en sık görülen sebepler: Gebelerde plasentanın ayrılması (abruptio plasenta), Yanıklar, Doğumsal kalp hastalıkları, Yaygın damar içi pıhtılaşma (Disseminated intravascular coagulation :DIC) Hipoksi ( oksijensiz kalma), Enfeksiyon hastalıkları, Uterus içi bebek ölümü, Lösemi,karaciğer hastalıkları, Siroz, Porto kaval şant, Gebelik toksikozu, Pre eklampsi, Yeni yapılmış kan nakli, Kalp akciğer aleti kullanılarak yapılmış ameliyatlardan sonra, Böbrek yetmezliği, Sepsis, Tromboembolik ataklar, Transplant reddi, Transfüzyon reaksiyonları sırasında fibrin yıkım ürünleri artar. Referanslar : Liebman HA, Weitz IC. Disseminated intravascular coagulation. In: Hoffman R, Benz EJ Jr., Shattil SJ, et al, eds. Hoffman Hematology: Basic Principles and Practice. 5th ed. Philadelphia, Pa: Churchill Livingstone Elsevier; 2008:chap 132. Lijnen HR, Collen D. Molecular and cellular basis of fibrinolysis. In: Hoffman R, Benz EJ Jr., Shattil SJ, et al, eds. Hoffman Hematology: Basic Principles and Practice. 5th ed. Philadelphia, Pa: Churchill Livingstone Elsevier; 2008:chap 119. Schafer AI. Hemorrhagic disorders: Disseminated intravascular coagulation, liver failure, and vitamin K deficiency. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 181. FERRİTİN Ferritin testi; Serum ferritin; Ferritin hücrelerin içinde ilerde kullanılmak üzere demir saklayan proteindir. İnsan vücudu için demir çok değerlidir. Vücudumuz demiri atamaz, demir kullanıldıktan sonra ferritin ile hücre içinde depolanır. Ferritin testi kandaki demir miktarını gösterir. Demir arttıkça ferritin de artar. Demir içeren ilaçlar ferritin düzeyini etkiler. Ferritin testi ne için istenir? Ferritin testi vücudun demir deposunu gösterir, kansızlık araştırmasında, kronik hastalık anemisi teşhisinde istenir. Ferritin normal değeri: Erkeklerde: 12 – 300 ng/mL, Kadınlarda: 12- 150 ng/mL arasındadır. Ferritin miktarını arttıran sebepler: Enfeksiyon hastalıkları sırasında ferritin seviyesi artar, Alkolik karaciğer hastalıkları, Sık kan nakli yapılması, Hemokromatoz sırasında ferritin yükselir. Ferritin seviyesini düşüren sebepler: Kronik kan kayıpları; Aşırı adet kanamaları, Gastrointestinal sistem kanamaları, Demir emiliminin bozulması, Demir eksikliği anemisi sırasında ferritin düşer. Referanslar: McPherson RA and Pincus MR. Henry’s Clinical Diagnosis and Management by Laboratory Methods. 21st ed. Philadelphia, Pa: WB Saunders; 2007:78. Hoffman R, Benz Jr. EJ, Shattil SJ, et al., eds. Hematology: Basic Principles and Practice. 4th ed. Philadelphia, Pa: Churchill Livingston; 2005:482. ERİTROPOETİN Erythropoetin testi; Serum eritropoietin testi; Kanda eritropoetin Eritropoetin hormonu kök hücrelerinden yapılmasını sağlar. eritropoietin hormonu hormonunun miktarına bakılmasıdır. böbreklerden salgılanır ve kemik iliği daha fazla kırmızı kan hücresinin Böbrek hücreleri oksijensiz kaldıkça salgılarlar. Eritropoetin testi ne için istenir? Kemik iliği hastalıklarının, anemi yada kan fazlalığı (polisitemi) araştırmasında eritropoetin laboratuvar testi istenir. Kırmızı kan hücreleri ile eritropoietin arasındaki ilişkiye bakılır. Anemi sırasında eritropoietin miktarının yüksek olması beklenir. Eritropoetin normal değeri nedir? Normalde kan da 0 – 19 mU/mL arasında olmalıdır. Eritropoetin miktarını yükselten sebepler: • Sekonder polisitemi (oksijensiz kalma, yüksek irtifa hastalığı vb.), • Tümör, Eritropoetin miktarını düşüren sebepler: • Kronik böbrek hastalıkları, • Kronik hastalık anemisi, • Polisitemiya vera Referanlar : Hoffman R, Xu M, Finazzi G, Barbui T. The polycythemias. In: Hoffman R, Benz EJ Jr, Shattil SJ, et al, eds. Hoffman Hematology: Basic Principles and Practice. 5th ed. Philadelphia, Pa: Churchill Livingstone Elsevier; 2008:chap 68. Kaushansky K. Hematopoiesis and hematopoietic growth factors. In: Goldman L, Schafer AI, eds. Cecil Medicine. 24th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2011:chap 159. EOSİNOFİL Eosinofil Sayısı; Eozinofil; Eosinophil count – absolute; Eosinofil sayısı beyaz kan hücreleri içinde yer alan eosinofil miktarıdır. Beyaz kan hücreleri Lökositler, Lenfositler, Eosinofiller, Bazofiller ve Monositlerden oluşur. Eosinofiller bir çok alerjik reaksiyonda, paraziter enfeksiyon hastalıklarında rol oynarlar. Aşağıdaki ilaçlar eosinofil miktarını etkilediğinden test öncesi kesilmeleri gerekir. Amfetamin içeren ilaçlar, Psyllium içeren laksatif ilaçlar, Bazı antibiyotikler, İnterferon, Trankilizanlar eosinofil sayısını etkiler ve test öncesi kesilmesi gerekir. Eosinofil sayısına ne için bakılır? Periferik yayma sırasında eosinofil oranı yüksek ise, hastanın alerjik şikayetleri var ise, Paraziter hastalıklardan şüpheleniyorsa eosinofil miktarı yol gösterici olur. Akut hipereosinofilik sendrom ( nadir ancak ağır seyirli lösemi benzeri bir tablodur), alerjik reaksiyonlar, Cushing hastalığı, Paraziter enfeksiyonların teşhisinde eosinofil sayısı yol gösterir. Eosinofil sayısı normal değeri nedir? Kan eosinofil miktarının normalde 350 /mcL nin altında olması gerekir. Eosinofil sayısının artmasına eosinofili denir., Eosinofil sayısını arttıran sebepler: Eosinofil miktarı alerjik hastalıklar, Paraziter enfeksiyon hastalıklarında artar. En sık görülen sebepler: Astım, Otoimmün hastalıklar, Egzama, Saman nezlesi, Lösemi, Bağırsak parazitleri, Sedef hastalığı, Ülseratif kolit sırasında eosinofil miktarı artar. Eosinofil sayısını düşüren sebepler: Alkol intoksikasyonu, Kortizon kullanımı ( kortikosteroid, steroid), Cushing sendromu, Eosinofil sayısı teşhise yardımcı olan bir laboratuvar testidir. Referanslar: Hoffman R, Benz Jr. EJ, Shattil SJ, et al., eds. Hematology: Basic Principles and Practice. 4th ed. Philadelphia, Pa: Churchill Livingston; 2005:768. McPherson RA and Pincus MR. Henry’s Clinical Diagnosis and Management by Laboratory Methods. 21st ed. Philadelphia, Pa: WB Saunders; 2007:474.