Temmuz 2012 Sayı: 5 TEMMUZ'DA DA TURİZMD TURİZMDEE DEĞİŞEN BİRŞEY YOK YOK!! Sezonun en yük sek a yında yız. Otellerin çoğu yüzde 90 doluluk oranındalar. Yani eskilerin de yişiyle oteller için işler tıkırında. Ya bizim için? Turizm patronları için karlı ay olan Temmuz, bizim için fazla mesailerin artması, daha fazla çalışma ve haftalık izinlerin iptal edilmesi anlamına geliyor! Aylardır, çoğumuz iki kişilik işi bir yere varılamıyor. Temmuz düşünmek yanlış olmaz. Bu tek başımıza yapmak zorunda ayı, turizm patronlarının ayı. En otelde yani IC Green Palace'da kalıyoruz. Şefimize bunu iletti- karlı ve en fazla yolcunun gel- ğimizde “biraz dişini sık, alım- diği ay. İş ağırlaştıkça olan bize kere fazla mesaiye kalıyorlar. lar yapılacak” cevabını alıyo- oluyor. Yükümüz arttıkça artı- Yani haftada en az 70 saat çalı- ruz. Ama bir türlü o alımlar ol- yor. Maaşlar desen, o artmıyor. şıyorlar. Sonuçta kaliteli otelle- muyor. Ya da alımlar, yanı ba- Aksine çalışma sürelerimiz artı- rin durumları da farklı değil! işçiler aylardır, haftada en az 4 şımızda günde 10 saat çalışmak- yor, fazla mesailer bindikçe bi- Ezilen, sömürülen, fazla çalıştı- tan, haftada en az 3 kere mesai- niyor. rılan yine işçi oluyor. Çoğumuz, şu an çalıştığımız İster kaliteli olsun isterse değil, otelden daha kaliteli otellerde sorunlarımız ortak. O halde so- ye kalmaktan bıkan iş arkadaşımızın yerine oluyor. Kimimiz işi bırakıyor ya da istifaya zorlanıyor. Ama dişini sıkan yine çalışmak istiyoruz. Peki onlarda runları ortak olanların bir araya durum nasıl? Mesela geçen ay gelmeleri gerekiyor. Sendika- Kundu bölgesinde Başbakan R. larda, işçi örgütlerinde birleş- İşi bırakan arkadaşlar, gittikleri Tayyip Erdoğan'ın konakladığı mek gerekiyor! başka otellerde de aynı sorunla- bir oteli ele alalım. Bu ülkenin rı yaşıyorlar. Demek ki işi bı- başbakanı olduğu için konakla- rakmakla, başını eğip gitmekle dığı otelin de kaliteli olduğunu biz oluyoruz. 1 T UR İZM DE LO JM A N VE S ER Vİ S SO R U NU Turizm işçilerinin bilindik sorunlardan biri de loj- Patron, işçiye şunu sunuyor; ya benim sana verdi- man ve servis sorunudur. Antalya’da çalışan tu- ğim kötü lojmanda kalacaksın ya da her gün kendi rizm işçilerinin geneli sezonluk çalıştıkları için cebinden yol parası verip gidip geleceksin. İşçi, şehir dışından geliyor ya da otelin bulunduğu ilçe- servis ya da yol parası talep ettiğinde o an o işçi- de oturmuyorlar. Otel patronları bu gibi durumlar- nin işini yapacak başka bir işçi varsa “işçiye bu da işçilere servis veya lojman sağlamak zorunda- şekilde çalış, çalışmak istemiyorsan git” gibi bir lar. Ama gel görelim ki bazı patronlar, bir yer ya cevap veriyor. Ama işçiye ihtiyacı varsa işçiyi da işçinin evine gidebilmesi için servis ayarlamı- oyalamaya başlar. Örneğin bizim otelin bulunduğu yor. İşçiler, lojmanlarda en fazla 2 kişinin kalabi- ilçede değil de başka bir ilçede yaşıyorsa işçi, leceği odalarda 4 kişi kalmak zorundalar. Biraz “yol ücretini sen ver biz sana maaşta veririz” de- büyük olan odalarda ise işçiler 6 ya da 8 kişi kalı- yip vermezler. Mesela servis yeterli kişi sayısı ol- yor. Patronlar, işçilere yeni bir lojman ayarlamak duğunda da işçiye haber verilmez ki o servis için yerine mevcut lojman kapasitesinin çok üzerine yeterli sayıya ulaşamadıklarını söylenir. Böylece işçileri tıklım tıklım kalıyorlar. işçiler lojmanda kalıp patronun istediği gibi onun elinin altında olur, istediği zaman fazla mesai yap- Bir diğer sorun ise servis sorunu. Hala servisi ol- tırır hem de patronun cebinden fazladan para çık- mayan beş yıldızlı oteller ver. İşçi otelin bulundu- maz. ğu ilçeden değil de başka bir ilçede yaşıyor ise işe gelebilmek için aldığı maaşın üçte birini ulaşım İşçiler bu iki temel sorunun karşısında yani barın- ücreti olarak ödemek zorunda. Mesela Antalya ma ve ulaşım için birlikte ve örgütlü bir mücadele Merkez’de oturan bir işçi Kemer’de ya da Göy- verilmelidir. Ancak patronlara karşı örgütlü bir nük’de çalışıyorsa, otele gelmek için ayda en az mücadele verdiğimizde bu haklarımızı kazanabili- 300 TL’yi gözden çıkarmak zorunda. Zaten günde riz. Patronlar bize bunları lütuf olarak hiçbir za- en az 10 saat çalışıp asgari ücretin biraz üstüne man sunmaz. Turizm patronları, işçilerin ulaşımını tamah ediyoruz. Cebimizde kalan üç kuruşu parayı ve barınmasını ücretsiz olarak sağlamak zorunda- da ulaşıma vermek turizm işçilerinin kölece çalış- dırlar. tığını açık bir göstergesi değil midir? Göynük’ten bir turizm işçisi Bu pişkinliği iyi tanıyalım, herkese de anlatalım. Bu ülkenin Çalışma Bakanı çıkmış, “Kıdem Tazminatını” kaldıracağız diyor. İşçilerin yıllarca alın teriyle kazandığı bir hak, bir politikacının iki sözüyle kaldırılabiliyor. Peki kime güveniyor bunlar? Politikacılar, bakanlar, hükümetler hepsi onları destekleyen patronlara güveniyor. O zaman bu yolda ne patronlara, ne de politikacılara güvenebiliriz. Bizim güveneceğimiz kendi sınıf kardeşlerimiz, işçi sınıfından başkası olamaz. 2 K I DEM TA ZM İNAT I K A L D IR I L I Y O R ! İ Zİ N VER M EY EL İ M ! Kıdem tazminatının kaldırılıp yerine fon sisteKIDEM TAZMİNATIMA DOKUNMA! minin kurulacağı, geçen yılın Kasım ayından beri süregelen bir tartışma. Bu süre boyunca Turizm İşçisinin Sesi, kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı mücadele edilmesi gerektiğini savundu. Şimdi zurnanın zırt dediği yere doğru geliyoruz. Kıdem tazminatının yerine getirilecek fon sisteminin tek bir anlamı var: Kıdem tazminatını işten atıldığında şeklinde düzenlenmekteydi. kaldırmak. Bu sayede başta kıdemli işçiler ol- Yeni uygulama, bu koşulları ortadan kaldırı- mak üzere, işten atılmak daha kolay bir hale yor. Sonuçta şu durum ortaya çıkıyor; hem gelecek. Patronların omuzlarındaki yük azalır- hak ettiğimiz kıdem tazminatı miktarının yarı- ken, işçilerin işten atılma korkusu daha büyü- sı uçuyor hem de onu alabilme koşullarımız. yecek. Yani kıdem tazminatının varlığıyla ilintili iş güvencesi mekanizması ortadan kal- Hükümet, fon sistemiyle yeni bir Ali Cengiz dırılıyor. oyunu daha yapıyor. Kıdem tazminatı fona devredilirken fon sisteminin işletilmesi, ban- Kıdem tazminatı, bir işçinin yıllık çalışması kalara ve bireysel emeklilik şirketlerine bıra- karşılığında hak ettiği 1 aylık brüt ücretten kılıyor. Bu da patronların işçileri baştan sav- meydana geliyor. Mesela 10 senedir çalışan masını kolaylaştıran bir sistem. Kıdem tazmi- bir işçi kıdem tazminatı karşılığı olarak 10 natıyla ilgili bir sorun olduğunda, patron ken- aylık brüt ücret alıyor. Yeni uygulamada ise disinin değil bankanın ya da fon şirketinin so- kıdem tazminatı karşılığı 1 aylık brüt ücret rumlu olduğunu iddia edebilme imkanı sağla- değil, bir ayın yarısı olarak hesaplanıyor. Bu nıyor. Kaldı ki, patronun kıdem tazminatı pri- uygulamadan sonra 10 senelik bir işçi kıdem mini fona yatırmasını denetleyecek bir sistem tazminatı karşılığı olarak 10 aylık brüt ücret de yok. Yani kıdem tazminatımız tamamen değil 5 aylık brüt ücret alacak. Kısacası yeni patronların insiyatifine bırakılıyor. düzenlemeyle kıdem tazminatının yarısı gidi- Kıdem tazminatımızın kaldırılmasına izin ve- yor. remeyiz. Yeni kurulacak sistem, eski düzenle- Bir diğer hak kaybı ise kıdem tazminatının meden daha geridir. İşçinin zararınadır. Ve alınış biçimiyle ilgili. Kıdem tazminatı alabil- buna dur diyecek, bu saldırının tek muhatabı me koşulları; erkekler için askere gittiğinde, olan işçi sınıfının ta kendisidir! kadınları için evlenme ve doğumda, tüm işçi- Antalya’dan bir turizm işçisi ler için haklı işten çıktığında ve haksız yere 3 SINIF KARDEŞLERİMİZDEN, DİRENİŞ ALANLARINDAN KISA KISA HABERLER rencilerin, aydınların, emekten yana tüm güçlerin Billur Tuz İşçileri: İzmir'de bulunan Çiğli Orga- nize Sanayi Bölgesi'nde sendikalaştıkları için işten desteğini bekliyoruz.” atılan Billur Tuz işçileri, direnişe devam ediyor. Çapa İşçileri: İstanbul Üniversitesin Çapa Tıp Fa- 200 güne yakındır direnen Billur Tuz işçileri, taşe- kültesi'nde çalışan bin kadar taşeron işçi iş bırak- ronlaşmaya ve sendikasız çalışmaya karşı mücade- ma eylemi yaptılar. Çapa işçileri, eylemin ardından le ediyorlar. çadır kurarak direnişe geçtiler. İşçiler, çalışma ko- Öte yandan CHP'li Çiğli Belediyesi, Billur Tuz di- şullarına ve kendilerine dayatılan kölelik sözleş- renişine karşı grev kırıcılığı yapıyor. Çiğli Beledi- mesine karşı mücadele ediyorlar. yesi ve CHP Çiğli İlçe Örgütü, Billur Tuz fabrika- BEDAŞ İşçileri: İstanbul'da BEDAŞ şirketine sına yeni işçiler yönlendirerek, direnişçi işçilerin bağlı taşeron işçiler, işten atmalara ve kölece çalış- mücadelesini kırmakta aktif rol oynuyor. ma koşullarına karşı mücadele ediyorlar. Boğaziçi köprüsünü trafiğe kapatan ve birçok kez kitlesel Togo İşçileri: Ankara'da Deri-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan dokuz Togo işçisinin mü- yürüyüşler yapan Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçileri, cadelesi devam ediyor. Eskişehir yolu üzerinde, taşeronluk sistemini kaldırana kadar mücadele ede- ODTÜ'nün tam karşısındaki fabrikada toplam 55 ceklerini söylüyorlar. işçi çalışıyor. İşçilerin bir kısmı kayıt dışı çalıştırı- TEDAŞ İşçileri: Adana'da TEDAŞ şirketinde çalı- lıyor. Dokuz işçi işten atıldıktan sonra fabrika şan işçiler, yaklaşık 130 gündür direnişteler. içindeki işçiler, atılan sınıf kardeşlerine destek "İşimizi ve ekmeğimiz geri istiyoruz" pankartıyla vermek için iş yavaşlatma eylemi yapmışlardı. 60 direnen 45 TEDAŞ işçisi, polisin birçok kez dire- gündür direnişe devam eden Togo işçileinin bir de nişi dağıtmak için müdahalesine rağmen direnmeye mesajı var: "D irenişe Ankara'daki sendikaların, öğ- AYIN KARİKATÜRÜ devam ediyorlar. 4