www.ferhathoca.com a box of tissue selpak a speck of .. .. Zerresi ( a speck of dust) abandon terketmek Abandon: terketmek Abdomen :Karın Aberration: yanılgı abhor nefret etmek abide çekmek Abolish yasayı kaldırmak Abolition Absorb: içine çekmek Absorbent: emici absulate majority salt çoğunluk Abundant :Bol, çok Abuse (s):suistimal etme (z):verb access erişim accomplish başarmak, başarıyla sonuçlanmak Accuse/ blame / charg suçlamak Acquire :Edinmek Acquire: edinmek Acquit beraat ettirmek adequate yeterli Admission giriş Admit: kabul itiraf etmek Admonısh: ihtar etmek admonish uyarmak Adopt :Edinmek; evlat edinmek Adultery zina Adverse :Elverişsiz Adversity terslik olumsuzluk Affect: (ıfekt) etkilemek affectionate sevimli Ailment :Hastalık Allegation iddia Allege iddia etmek ( ılec) Alleviate hafifletmek, acıyı dindirmek alleviate dindirmek, azaltmak Alleviation dindirme alliance anlaşma Alliance anlaşma Alllegiance bağlılık Allocate ayırmak, tahsis etmek ( ellikiet) stay in the room allocated for you allusive imalı Aloft yukarı, yukarıda, Aloof: soğuk Alter: kısmen değişmek Ambitious: hırslı ambush pusuya düşürmek ( embuş) Amendment :Düzeltme, değiştirme Amorously: tahrik edici ample gerektiğindden çok Ample :Bol, çokça Anchor: geminin demiri Ankle ayak bileği Antagonize: kızdırmak Anxiety: endişelenmek üzülmek (like moms do9 Ape :Maymun Appall: çok etkilemek Apparently: görünüşe göre ,söylenene göre Appellant davacı apply for the master's degree program in the department of clinilic psychology Appoint atamak Appreciate: takdir etmek Apprehend: endişelenmek üzülmek (like moms do9 Arsenal tophane arson/arsonist kundaklamak article bilimsel makale artifact insan eliyle yapılmış Artificial respiration sunni tenefüs assemble bir araya toplamak , monte etmek assembly bilimsel toplantı, sempozyum Assign ödevlendirmek Assign :Görev vermek; tahsis etmek Assist: 2 help assure temin etmek Assure: temin etmek Asthma astım (ezmı) Asylum (ısaylım) akıl / yatalka hastaların yattığı yer at dawn şafak vakti at dusk kuşluk vakti Attain elde etmek, ulaşmak , erişmak attic çatı odası attitude tutmu tavır davranış düşümce Autentic: gerçek autograph ünlü birinin imzası Automate :Otomatikleştirmek autonomy özerklik autonomy: özerklik avalanche çığ Avalanche: çığ aviation havacılık ( eyveyşn) Avid :Coşkun,hevesli Awkward: zor Backstab sırtından vurmak bail kefalet Bank :Kıyı Barrel :Fıçı Bead :Boncuk bear taşımak , sorumlluluk gibi , veya izini taşımak Before the jury önünde Beforehand (zarf) önceden bellows körük Belt :Kemer, kuşak Bequath miras bırakmak betray ihanet etmek Betray: ihanet etmek Beverage içecek (bevric) Bewilder: karıştırmak beyond recognation tanınmayacak derece bias önyargı Bias/ed önyargı biased önyargılı biosphere dünyanın canlı hayatı barındıran bölümü bizarre garip black hole kara delik blackmail/er şantaj yapmak Bleach beyazlatmak; çamaşır suyu Bleach :Beyazlatmak, beyazlamak Blister su kabarcığı bloodhound tazı Bloodhound: tazı blur silik, silinmek(hafıza) Blur: Silik(hafızayla ilgili) Borne. doğurmak Boron :Bor Bosom :Samimi Bottom / buttocks popo bowel bağırsak Brat: fırlama çocuk Break out firar etmek breakthrough çok büyük buluş Breed :Yavrulamak Breed: yavrulamak Bribe/r rüşvet vermek Brickbound: şehir insanı bring about bir şeyin olmasına sebep olmak browser tarayıcı bruise ezik Bruise yara bug programlama hatası bulwark siper by intuition sezgisel olark Cage :Kafes Calf baldır (diz ile ayak arası ( arkada sallanan et ) Canidate: aday Captive :Esir Capture: esir almak Cardiac pacemaker kalp pili carnivore etobur carry out gerçekleştirmek ( carry out his threats) carve oymak Case dava Case: durum vaka Casually: rastgele Catastrophes :Afet, felaket cattle sığır ( the cattle: sığırlar) Cavity :Oyuk, çürük Cavity: boşluk Celestial :Göğe ait Challenging :Zor Cheeky-ily: küstah cherish şevkat göstermek Chickenpox suçiçeği chore angarya, ayak işi, ufak tefek işler Chubby: rather fat Chuckle: kıkırdamak gülmek cinnamon tarçın Civil law Medeni kanun Civil servant clerk Claim: Delil göstermeden iddia emek Click: to make a short sharp sound client ana bilgisayara bağlı çalışan makine Clot pıhtı , pıhtılaşmak Clown :Soytarı Clumsy: sakar Clutter: döküntü/ dağıtmak/döküntü yapmak they' cluttering on my table Coax: tatlı sözlerle kandırmak collie uyuz çoban köpeği Collie: uyuz çoban köpeği colloquial: halk diline ait colonel könl: alpay Colonel albay (cönl) Colonize :Sömürgeleştirmek combine birleştirmek Combine: Birleştirmek Come in a rash :Fenalaşmak come into .. .. Yı miras almak comet kuyruklu yıldız Comment (on) :Yorumlamak commentator yorumcu Commission: görevlendirmek commitment sorumluluk Companion: zamanın çogunu beraber geçirirsin compassinate compassion merhamet without.. compatible birbirine uygun Compell: mecbur etmek compensate bedelini ödemek ( kampınseyt) compensate: tazminat/ödemek compensation tazminat compensation: tazminat Compliment (ment ) verb (mınt) noun iltifat etmek Conceal: saklamak Concrete: beton somut condemn kınamak ( kındem) Condemn / convict / sentence ceza vermek condemn: kınamak condemnation kınama ( kandemneyşın) condemnation: kınama configuraiton bilgisayarın teknik özelliklerinin tümü confine hapsetmek ( bir hayvanı kafese koymak gibi congest tıkamak tıkanmak Congested :Sıkışık(trafik) conjure ilizyon yapmak Conjure: ilizyon yapmak conscientious vicdanlı Consensus uzlaşma consider it done in fifteen minutes considerably epeyce Considerably well oldukça iyi Conspiracy conspire constituent / component öğe , unsur, bileşen Constitution anayasa consume/r tüketmek consumption tüketüm ( kınsampşın) consumption/comsume/r tüketim contaminate bulaştırmak kirletmek contend with ..ile mücadele etmek Content :Tatmin etmek content(kıntent) memnun content(kontent) içerik Context: açılım anlam tanım convenient uygun Copper :Bakır correspond uyuşmak correspondant muhabir Corruption yolsuzluk corruption bozulma Corruption: bozulma count saymak , sayılmak Court Martial Askeri mahkeme Crack: çatlak cradle beşikte sallamak crash bilgisayarın kilitlenmesi Crawl: emeklemek Crime offence critic eleştirmen critical eleştirel criticism eleştiri critisize eleştirmek Crook dolandırıcı crop mahsül Crop :Ürün Cross-eyed: şaşı Crumble: ufalamak Crutch koltuk deyneği cultivate yetiştirmek, tarlayı sürmek Curfew gece sokağa çıkma yasağı Curriculum :Müfredat curtsey/curtsy reverans yapmak kadınların eğilerek selamlaması Damp: a little wet database veri abanı dealer alım satımla uğraşan kişi Debate tartışma/k müzakere decay(dikey) bozmak, bozulmak, çürütmek, çürümek, çürüme Decent iyi, temiz ; terbiyeli Decline: yan çizmek deduce sonuç çıkartmak deduce çıkarım yapmak , tümden gelim deduce: azaltmak deduct azaltmak deduct çıkarmak, azaltmak deduction azalma; sonuç deduction: azalma Defendant davalı Defense: müdefaa Deficiency eksiklik yetersizlik , kusur Deficient eksik, kusurlu Definite: kesin deforestrate orman yoketme defrauder dolandırıcı deliquent / ly suçlu, görevi ihmal eden ; görevi ihmal ederek demolish yıkmak Dependaple: güvenilir deplete = use up design bitirmek tasarım desktop masaüstü bilgisayraı desperately gözü dönmüş bir şekilde) Despise: adam yerine koymamak deter caydırmak deterioration fenalaşma deterioration: fenalaşma devalue değerini düşürmek Deviate :Sapmak, ayrılmak Diarrhea (dayıriya) ishal Digest :Sindirmek Dignified: ağırbaşlı diminish azaltmak , azalmak :Balon(oynanılanılan değil) Dirigible İçine binilip uçanından dirve sürücü dirver yazılım anlamındaki sürücü Discharge / release salmak discriminate ayrımcılık yapmak disdain: küçük görme disloyall to vefasız Dispute tartışmak / kavga etmek disregard ( ignore) önemsememek Distract :Dikkatini dağıtmak Ditch :Hendek, kanal Diverse :Çeşitli, farklı Draft: taslak drag sürüklemek Drag: Sürüklemek Drawback : Dezavantaj, engel drug addiction uyşturucu bağımlılığı Drummer :Davulcu duck sakınmak Dumb: dilsiz (dam) Dump: çöp dökmek (damp) Dust tozunu almak eager to verb istekli Eager: 2 b--- 2 sth istekli Earthworm solucna educational board yönetim kurulu effeciently randumanlı Effect: (ifekt)etki Efficient randumanlı, iyi çalışan Elbow dirsek Embark on : e girişmek embezzlement zimmetine para geçirmek emission... emit yaymak, dışarı vrmek Employ:(ımploı) iş vermek Employee: (employi) işçi Employer: (ımployı) iş veren Enclose :Etrafını çevrimek Enclosure :Çevirme,Çevrili encourage teşvik etmek, endorse destelemek endorse ciro etmek; onoylamak endure dayanmak, çekmek; uzun süre etkisini korumak Enjoin :Yasaklamak, emretmek enroll üye olmak enthusiasm heves enthusiastic hevesli, istekli enthusiastically hevesli bir şekilde epidemic salgın equation denklem equilibrium denge erect: standing straight up erode yıpratmak, aşındırmak Erratically: sebatsızca düzensiz olaraK Erupt :(yanardağ) patlamak; çıkmak establish demolish(yıkmak) Ethics ahlak ( göerv meslek gibi anlamlarda Europian Union :Avrupa birliği evacuate boşaltmak evaporate buharlaşmak evaporation buharlaşma eventually: er geç evolution evrim evolve evrim geçirmek, değişmek, gelişmek Evolve :Gelişmek Exasperate: kızdırmak excavate kazarak bulmak excavation kazı Exceed: geçmek Excess :Aşırılık, aşırı excite heyecanlandırmak Excite: heyecenlandırmak exclude çıkartmak, dışarı atmak, kabul etmemekr Exclude: hariç tutmak exclusion hariç tutma exclusive herkese açık olamayan, öxel exclusively yalnızca , özel olarak, diğerleri olmadan exclusively: yalnızca (solely) Execution idam Executive/s yönetici Exemption Exhibit :Sergi, sergilemek exhort teşvik etmek, hararetle önermek expand genişlemek expansion genişleme experimen deney (eksperiment) exploit sömürmek istismar etmek Exploit istismar etmek , önemsememek Expression: ifade extend erişmek, yayılamak extensive kapsamlı , büyük extensively kapsamlı extensively: kapsamlı olarak, bir şekilde extention büyüme, genişleme Extract Çekip çıkarmak , aynı zamanda diç çekmek anlamına gelir Exultation: büyük mutluluk facilitate kolaylaştırmak fahrenheit abd de kullanılan sıcaklık ölçü birimi fall for kanmak Fall over yutmak Feather :Tüy Fense: eksrim yapmak fertilizer gübre Fertilizer :Gübre Fervently: gayretli şevkli Finite :Sınırlı, sonu olan fire para cezası flaky dried and easily broken Flaky: dried and easily broken Flatten: düzleştirmek flick göz atmak flourish zenginlemek Flutter: dalgalanmak Fold: katlamak Forensic medicine adli tıp Forged money sahte para forger/conterfeiter kalpazan forgery kalpazanlık formation oluşum fornicate zina yapmak Foster :Beslemek, büyümek Frail: Meyilli Fraud dolandırıcılık frisk üzerinde silah aramak Frisk: üzerinde başında bişey silah aramak Fuddy duddy: aşırı titiz fuddy-duddy aşırı titiz fumble aramak Fungus :Mantar (yenilmez bu) Fungus( fungi ) mantar Furious: irate furtively sinsi/ce Fuss: yaygara futility: yararsızlık Gag şaka, espiri, ağzını tıkamak, susturmak gain elde etmek Gain: Kazanmak ? Gang/ mob çete Ghetto :Yahudilerin oturuğu mahalle Gıngerly: yavaş ne dikkatli gingerly yavaş ve dikatli Glimmer: parlamak glisten parlamak(ıslak bir şeyin) Gloomy :Loş; hüzünlü glue tutkal Glue: tutkal go off bozulmak go sour ekşimek goddess tanrıça Gossip: dedikodu yapmak Government Hükümet grasp yakalamak, sıkı tutmak Grasshopper çekirge gravy et yağı Gravy: Et yağı Grımy: çok kirli (graımı): Grınd: sıkıştırmak ground grimy(graymi) very dirty Gruff ? guinea pig kobay ( gini pig) Gypsy :Çingene habitable = inhabitable içinde oturulur ( inhabitable place) habitant = inhabitant ikamet eden Habitat :Birşeyin doğal yeri Hail: dolu yağmak half life radyoaktif bir maddenin yarılanma ömrü Hammer: Çekiç, çekiçlemek hang hanged birini asmak hang hung asmak Hang up on sb yüzüne kapatmak hard disk / hard drive sabit disk hard science sayısal bilim haul çekmek, sürüklemek, balığı çekmek have a miscarriage have an abortion Health insurance sağlık sigortası Hearing duruşma Heel topuk Heifer: buzağı Heir :Varisçi,mirasçı Heir (er) varis herbivore otobur Heritage Hibernate: kış uykusuna yatmak high-tech, hi-tech, leading edge, state ileriofteknoloji the art hoop çember hors d' oevre meze çerez html(hypertext markup language) web sayfalarının tassrlandığı ve görüntülendği dil ve biçim humour: huy hunch sezgi Hypocrisy: iki yüzlülük hypocrite iki yüzlü Hypocrite: iki yüzlü Hypothesis: hipotez hysterically kontrolsüz bir şekilde isterik bir şekilde Hysterically: isterik bir şekilde istemek I would rather …yacağıma Identification / identity kimlik Idle: tembel Ignoer: takmamak Ignorant: cahal Immensely :çok Immunity dokunulmazlık Impeachment görevden el çektirme Impose: empoze etmek Impress: mest etmek Incite :Kışkırtmak, teşvik etmek Incredible: inanılmaz Incubate kuluçkaya yatmak Index / middle / ring /little finger parmak Indigestion :Hazımsıklık Indulgently: Hoşgörülü bir şekilde Inevitable-ly kaçınılmaz Infer: netice çıkarmak Inflammation iltihap Infringement ihlal Ingratitude: nankörlük Inherit Inheritage Inject: bulaştırmak Inmate oda arkadaşı (hastane hapishane) Innovation :Yenilik Inoculate ( with , against) aşı yapmak ( bağışıklık amaçlı ) Inoculation Bağışıklık amaçlı aşı Inquire: sormak Inquiry :Soruşturma, araştırma Inspection: denetleme Intend: Niyet etmek Intention: Niyet Intentionally :Kasıtlı Interfere in :..ya karışmak Interfere with :ile çatışmak, i engellemek Intimate :Samimi , yakın Invade :İstila etmek Invalıd: (ınvılıd): hasta (ınvaelıd):geçersiz Invaluable çok değerli Investıgate: Derinlemsine araştırmak Involve: icabettirmek içermek Isolate ayırmak Issue :Konu, mesele, sonuç icon pc ortamında herhangi birşeyi temsil eden simge il/legal yasal il/legible okunur il/legitimate meşru il/licit kanuna ygun il/literate okur yazar il/logical mantıklı immune system implicit imalı impress mest etmek impulsive çekiçi in bulk toptan in evidence görünürde incentive güdü, dürtü incite kışkırtmak include içine almak inclusion dahil etme, ilave inclusive içine alan (sıfat) inclusively dahil bir şekilde, incompatible birbirine zıt indispensable vazgeçilmez induce tümevarım indulgently göz yumarak inevitable kaçınılmaz infantry troops piyade birlikleri ingredients içindekiler inhabit oturmak, ikamet etmek innovate yenilik getirmek innovation yenilik instruction komut intensely şiddetli intensity: yoğunluk intensively yoğun olarak intuition sezgi irrelevant to alakasız jacknife çakı Jeopardize: tehlikeye atmak jerk/vagabond serseri Joınt: eklem journal bilimsel içerikli ve düzenli yayınlanan dergi Judicial system Yargı sistemi just in case ne olur ne olmaz Justıfy: haklı çıkarmak Justify :Doğrulamak, haklı çıkarmak KARACAN 1 Keep up :Devam ettirmek Lapel: yaka by the-- latch kapı mandalı.. On the latch Law kanun; hukuk Lawn: çim alan lax gevşek Leaflet: risale Leak: sızmak sızıntı lecture: konferans Legislate/tion yasa / çıkarmak leukemia lösemi Lid: kapak göz kapagi Lie detector yalan makinası light year ışık yılı Limp: topallamak liquefy sıvılaşmak Loan: faize para almak Loathe: tiksinmek Lofty :Yüksek look on consider loyal to e sadık lure cezbetmek mainframe çok kullanıcılı ve yüksek kapasiteli bilgisayar maintenance bakım Major binbaşı make up makyaj yapmak, uydurmak, barışmak, oluşturmak malicious code/ virus kötü niyetli kod mall rat shoplifter Manipulate :Kendi çıkarları kullanmak Manner: hal ve haraket tarzı Mansion :Konak, köşek Marmalade: limon- portakal reçeli Martial law sıkı yönetim Marveilous: harika Mass destruction weapons kitle imha silahları mass suicides toplu intiharlar Mass: Parça, kütle May I be excused for Friday? meadow çayır Measure :Önlem mechanic tamirci mermaid denizkızı Mesmerize: birinin dikkatini tam olarak çekmek Mess: Karmaşık karışık meticulous / ly titiz bir şekilde Mighty :Büyük Mild-mannered: yumuşak başlı milk sağmak Milk: sağmak milky way saman yolu mirage (mirajj) serap Mob kalabalık modest gösterişsiz Modify: kısmen değiştirmek Mop pas pas yapmak Morality ahlak ( toplum gibi ) Mount :Monte etmek Mp ( member of parliament) millet vekili mug/ger saldırıp soymak mummify mumyalamak Murmer: mırıldanmak mutiny isyan Mutter: homurdanmak mutually karşılıklı olarak Muzzle: namlunun ucu my house is furnished dayalı döşeli Nail: Çivi, çivilemek Nailed: Çivili Near-sighted: miyop Neat: temiz düzgün neutralise etkisini yok etmek Notation :İşaret noteworty kayda değr nudge dirseklemek Nursing home sağlık ocağı Nutrient :Besleyici; besin, gıda Nuts: kaçık Obsequious: aşırı itaaker obstacle engel olmak Obstinacy: inatçılık Obstinate-ly: inatçı odd acayip odds ihtimal Odds: ihtimal Offend gücendirmek Offender suçlu Offense Suç Offensive iğrenç oil rig oil well omen alamet Omen: alamet omnivore ikiside On account of.. ..den dolayı on loan ödünç olarak opaque ışık geçirmez opaqueness saydamsızlık orbit yörünge Orchard: bayattaki gibi bahçeler Ore :Maden cevheri Orginised crime organize suçlar Outbrake hastalığın patlak vermesi outlaw yasaklamk Outlaw: yasaklamak Outline: To give a general description if sth outstanding önemli Outstanding: önemli Overeasy / rare az pişmiş overtake sollamak oyster istiridye Oyster :İstiridye Painkiller ağrı kesici Pal :Arkadaş palm/palmtop avuçiçi blgisayar Pane : pencere camı paradox kendi içinde çelişkiler bulunduran Parliament meclis Parole tahliye (erken) participation katılım Party (ies) taraflar Peasant :Köylü Peculiar: ilginç peel soymak .. Kabuğunu Peel: kabuğunu soymak penalty ceza pensive düşünceli Perception: algılama perpetually sürekli Persuade: iyi şeyler söyleyerek ikna etmek Petit :Küçük önemsiz petrify şok etmek , taşlaşmaK ( mostly passive) Phase :Aşama philanthrophy hayarseverlik philanthropist hayırsever ( filintiripıst pinch çimdiklemek Pinch: çimdiklemek Placebo sahte hap Plaque: çürük (plaak) Plaster alçı plum erik plump tatlı şişko Plump: looking nice rather fat plunder = loot plunge into dalmak poach yasak avlanmak Policy :Politika Polyglot: çok dil bilen portable/ notebook/ laptop dizüstü Posses: sahip olmak , neden olmak Preach :Vaaz vermek, nutuk çekmek precipitation yağış precisely açık seçik Precisely: açık ve net bir şekilde predator yırtıcı hayvan preliminay ilk(sıfat) Prescribe :Reçete yazmak presentable düzgün görünüşlü prey=game av hayvanı Principal: ana (only before a noun9 produce üretmek product ürün production üretim prohibit yasaklamak prohibition yasaklama Promotion: terfi Proper: uygun Proposition: öneri (propizişin) Prosecutor: savcı prospect ihtimal prospect: ihtimal prospective muhtemel- umulan prototype ilk örnek publicly alalen, açık publicly: alalen pull over sağa çekmek Purr: mırlamak purse para çantası, dudak bükmek Purse: Para çantası ,dudak bükmek Pursuit :Kovalama,uğraş, Push sb Üstüne gitmek push up şınav çekmek put off ertelemek; soğutmak ( bir kişiden) quail bıldırcın Quail: bıldırcın Raid baskın Raid :Baskın razor ustura Razor: Ustura reason akıl/akıl yürütme recession gerileme Reciprocal :Karşılıklı Reckon :Sanmak Reconcile: barıştırmak Record kayıt, sicil recreation eğlence recriminate birbirini suçlamak Refugee :Mülteci Rehearse prova yapmak Reject :Geri çevrilmek release sb on bail kefalet ile serbest bırakmak relieve hafifletmek, rahatlamatmak relish hoşlanmak reluctant isteksiz remain neutral tarafsız kalmak Remedy derman remorse pişmanlık Repugnancy: iğrençlik repugnant iğrenç Repugnant: iğrenç repulsive iğrenç Repulsive: uzaklaştırıcı iğrenç Reputation: ün reservoir su deposu Resign: istifa etmek Resist: tahammül etmek Restrain :Alı koymak, zaptedmek restructure yeniden tapılandırma Resurrect: gündeme getirmek Reveal :Açığa çıkarmak Revenge: to take ----- on sb review gözden geçirmek revise eksikleri tamamlayarak gözden geçirmek revolt / mutiny isyan Ribcage göğüs kafesi Rigid :Katı, eğilmez riot kargaşa roasted chickpea leblebi Romour :Dedikodu Routine: alışılagelmiş Rust-y: paslı sabotage sebıtaaj Satisfaction :Tatmin, memnuniyet Savage: very cruel Scatter: dağılmak kaçışmak scavenger leş yiyen Schedule :Program,proglamak scornfully küçümseyerek screech hoş olmayan bir bağırma şekli Screech: Hoş olmayan bir şekilde bağırmak Sedative yatıştırıcı segregate segregation (ırk)ayırmcılık yapmak Self-assured: kendinden emin Sensible: mantıklı Sensitive : hassas sent it to me via e-mail a.s.a.p serendipity hoş tesadüf server ana bilgisayar Sew sewed-sewn: sewage içndeki pislik lağiım sewer lağım Shade: serin yer shady namussuz shady namussuz Shaggy: darmadağın Shallow: Derin olmayan Shareholder hissedar Shattered: çok üzgün Shield: siper almak Shin yukardakinin ön tarafı Shriek: Aniden ciyaklamak shrug biliyormuş gibi yada ilgilenmiyormuş gibi omuz silkmek Shrug: bilmiyormuş veya ilgilenmiyormuş gibi omuz silkmek Shuffle: sürüklemek shuttle mekik Side effect yan etki signify işaret etmek simulate taklitini yapmak (simyuleyt) Simulate :Taklitini yapmak simultaneous/ly aynı zamanda olan simultaneous/ly aynı zamanda olan Simultaneously: aynı anda (çeviri) Skinhead: dazlak Skull :Kafatası Slap: Şamarlamak Sleev: elbisenin kolu Slide: kaymak kayarak gitmek slid Slim :İnce Sling: Askı ile asmak slip of tongue dil sürçmesi Slip: kaymak , düşmek sliped Smash: çarpmak, parçalanmak Smooch: öpüşmek smuggling/er kaçakcılık snack aparatif, atıştırmak Snack: aparatif, atıştırmak Snatch: Kapmak snatcher kapkaçcı Snore: horlamak Sob: hıçkırarak ağlamak Sofa :Kanepe soft science sosyal bilimler software developer yazılımcı solely yalnızca solidify katılaşmak Sooth: teselli etmek Spacious :Geniş Span :Süre sparsely seyrek olarak Species :Tür Specify: kesinlikle belitrmek spectacular mükemmel , görülmaye değer spectator seyirci ( bu olanlara seyirci olamam) Speculate :Tahminlerde bulunmak Spill spillt Spin: dönmek hızlıca spun: Splatter: sıçratmak (sıçratma şu suyu yaa) Splendid: very good spreadsheet hesap tablosu Stack: istif yığın Stagger :Şoke etmek, stain leke ( halının üzerindeki pis leke gibi) Stand by sb :Yanında olmak Startle: ürkmek, ürkütmek Steamer vapur stereotype klişeleşmiş basmakalıp örnek Stıck sokmak stuck stimulate teşvik etmek, canlandırmak, kışkırtmak, gaz vermek Stimulate: canlandırmak renk katmak stimulation teşvik Stimuli :Uyarılar stipulate aşrt koşmak Stitch dikiş / dikmek straighten düzeltmek Straightforward: dürüst strap çantanın kulpu, kayışla tutturmak Strap: Çantanın kulpu, kayoşla tutturmak Stretcher sedye Strident :Rahasız edici Stubborn-ly: inat-la stumble tökezlemek sufficient yeterli sulky somurtgan Supervise: denetlemek Supply :Karşılamak,ulaştırmak;miktar Supply: sağlamak tedarik etmek sth 2 sb Supporter/ opposer survey toplumun belli bi kesmini kapsayan anket içeriği olan araştırme Survey: (sıveı):bakmak yoklamak (söveı) Swallow: yutmak Sweep: sürürmek swept: Sweetener tatlandırıcı swiftness çabukluk swindle/r dolandırıcılık tap faucet… musluk Tattoo: (tıtu):dövme ı ve got an ass tattooed on my dick technophile teknoloji düşkünü technophobe teknoloji düşmanı terminal kendi başına iş yapamayan bir sunucuya erişim sağlayan pc Terrestrial :Karasal Terrify: çok korkutmak testimony ifade The needy :Fakirler the statue of liberty Thigh kalça ile diz arası ön taraf Thoroughly: dikkatli eksiksiz Throttle: boğazını sıkarak boğmak Thrust: itmek itelemek Thwart: engel olmak ticket trafik cezası to be charged with smth ile suçlamak to be exempt from muaf olmak to be language blind to be made redundant işten çıkarmak to be obsessed with to be on parole şartlı olmak to be promoted 2 to be relieved rahatlamak, ferahlamış to be under oath yeminli olmak to exceed the speed limit to exempt muaf olmak to get away with two years iki yıl ile yırtmak to give testimony to have an appeal cazibesi olmak Birşeyin veya birkimsenin To have smth/nth biriyle yada birşeyle alkası to do with sb/smth olması yada olmaması To keep in touch with sb :Biriyle ilişkide olmak to lower sb to put ... On record sicile geçmek to serve in prison içerde yatmak To spen time in... to stay neutral tarafsız kalmak to swear revenge to use violance zor kullanmak toxin poisonous substance tp toilet paper Traffic congestion trafik sıkışıkılığı Transaction: muamele translucency / translucent yarı saydamlık/ yarı saydam(translusınt) transparency/ transparent saydamlık/ saydam treason/traitor hain, ihanet eden Tremble istemdışı titremek Tremble: soğuk veya krkudan titremek tremendous büyük Trial dava süreci trial group üzerinde deneme yapılan grup Trim: biçimli şık trojen horse görünüşte başka bir şey yapar görünümü olan virüs troop birlik tsunami depermin yaptığı dalga tummy karın tussle with uğraşmak unanimously oy birliğiyle unbiased önyargısız undergo geçirmek (başından eçirmek) Undertake: Üstlenmek uneven/ly değişken, karasız Unjust-ly: adaletsiz-ce unreasonable saçma url( uniform resource locator) web adresi Utilitarian :Faydacı, yararcı Vaccinate ( veksineit) aşı yapmak Vaccination :Aşı Vaccine ( veksın) aşı Vacuum elektirikli süpürgeyle süpürmek Vandalism devlet malına zarar veren Vandalism kişi Vanish: kaybolmak vapour buhar vapourise buharlaşmak Vary :Değişmek Vault: kiler mahzen vegetition bitki örtüsü Verbal :Sözlü verdict karar Verdict karar Verdict :Karar vermin haşere Vertebrate :Omurgalı vest yelek Vest: yelek vinegar sirke virility erkeklik ( they look on it as a mark of virility virility: erkeklik virtual world sanal dünya virtuality sanallık virtuozo el becerisi olan Vow: ant içmek wag sağa sola aşağı yukarı sallamak Wallet: cüzdan wanna be özenti warm(worm) sıcak Weigh: tartmak Whimper: acı ve korkuyla inlemek Whine: Zırlamak Witch cadı Wizard: cadı erkek worm(wörm) kurt Wrath: very great anger wrıst: bilek Wrist el bileği you can have it for nothing karşılıksız :Yukardaki balonun daha büyüğü ve yolcu taşıma Zeppelin amaçlı olan Zinc :Çinko Zodiac :Burçlar kuşağı