Makro Görünüm - Aralık

advertisement
Makro Görünüm - Aralık
İlk 10 ayda
enflasyon %7.9…
Çekirdek göstergelerde bozulma devam ediyor…
Eki15 TÜFE: %1.55 aylık artış (Piyasa beklentisi: %1.35, Şeker Yatırım beklentisi: %1.6)
Yıllık TÜFE %7.95’den %7.58’e geriledi
Eki15 Yİ-ÜFE: %0.20 aylık gerileme
Yıllık Yİ-ÜFE %6.92’den %5.74’e geriledi
Ekim ayında, giyim&ayakkabı alt kalemi %11.4 aylık artış (80 baz puan katkı) ile TÜFE’nin
beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinde ana etken olmuştur. Her ne kadar Ekim ayları
giyim&ayakkabı kaleminde mevsimsel olarak yüksek artışların olduğu bir ay olsa da Eki15 iki haneli
aylık artış rekor derecede yüksektir. Bu durumda değer kaybeden TL’nin de etkili olduğunu
düşünüyoruz.
Onun dışında ulaştırma kalemi %1.40 aylık artış ile ikinci baskı kuran kalem olmuştur. Gıda ise %0.76
aylık artış göstererek üçüncü baskı kuran kalem olmuştur.
Gıda fiyatlarındaki bu yumuşamaya rağmen ilk 10 ay enflasyonu gıda da %8.42’ye ulaşmıştır ve ilk
19 ay enflasyonu olan %7.86’nın bir hayli üzerinde seyretmeye devam etmektedir.
TCMB yakından takip ettiği çekirdek göstergeler, çekirdek H ve çekirdek I sırasıyla aylık %1.93 ve
%2.22 artış göstermiştir, bu oranlar aylık artış bazında Mayıs 2008’den bu yana en yüksek
rakamlardır. Bu çerçevede, çekirdek H ve çekirdek I’nin yıllık artış oranları %8.74 (önceki: %8.26) ve
%8.92’ye (önceki: %8.23) yükselmiştir.
Yorum:
Ağustos ayından bu yana olduğu gibi, enflasyon yine beklentilerin üzerinde gerçekleşmiştir. Baz yılı
etkisiyle yıllık enflasyon %8’den %7.6’ya geriledi. Ekim ayı sonrasında yıllık enflasyonun yükseliş
trendini koruyacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede, In October, food prices ranked the third on 0.76%
MoM rise (17 bps contribution).
Para politikası tarafında ise; Ekim PPK toplantı notu detaylarında yol haritası ifadesinin çıkarılmasının
Fed endişelerinin şimdilik rafa kalktığını gösterirken, enflasyondaki iyileşme ifadesinin çıkarılması da
enflasyon tarafındaki rahatsızlığı gösteriyor diye düşünüyoruz. Her ne kadar enflasyon rahatsız edici
görünüyor olsa da PPK’nun Fed hareketine başlamadan faiz tarafında bir adım atacağını
düşünmüyoruz.
20
15
12
12-aylık TÜFE enflasyonu (%)
18
12-aylık Yİ-ÜFE enflasyonu (%)
16
14
12
9
10
8
6
6
4
2
3
0
-2
-4
0
Sanayi üretimi OcaEyl15’de yıllık bazda
sadece %1.9 artış
gösterdi…
-6
3Ç15’de sanayi üretiminin yıllık büyümesi %0.7 olmuştur…
TUİK Eylül ayı sanayi üretim (SÜ) endeks rakamlarını açıkladı. Buna göre; SÜ endeksi %7.9 yıllık
daralma kaydetti. Takvim etkisinden arındırılmış endeks %2.8 yıllık artış gösterirken, mevsim ve
takvim etkisinden arındırılmış SÜ endeksi ise aylık bazda yatay kalmıştır.
1 haftalık uzun Kurban Bayramı sebebiyle Eylül ayı için takvim etkisinden arındırılmış verinin
analizinin daha sağlıklı bir resim vereceğini düşünüyoruz. Buna göre detaylarda, “otomotiv üretimi”
%14.5 yıllık artış ile takvim etkisinden arındırılmış SÜ artışında ana etken oldu (~140 bp katkı).
Otomotivi takiben “temel eczacılık ürünleri üretimi” %28 yıllık artış (~90 bp katkı) ile temel katkı
sağlayıcılardan biri olmaya devam etmiştir. “Petrol ürünleri üretimi” %25 yıllık artış (~60 bp katkı)
göstererek üçüncü katkı sağlayıcı olmuştur. Eylül ayında zayıf ihracat performansı ile ihracat odaklı
sektörlerin Ağustos ayına göre performanslarında bir gerileme göze çarpmaktadır. Bu arada son
dönemin katkı sağlayıcılarından bilgisayar üretiminde de %25 yıllık daralma ile önemli performans
kaybı gözlemlemekteyiz.
Yorum:
Eylül ayında, manşet SÜ %8 yıllık daralma gösterirken diğer uyarlanmış SÜ rakamları ya yatay kalmış
ya da hafif pozitif bir seyir izlemiştir. Bu denli yüksek farklılık 1 hafta süreli Kurban Bayramı sebebiyle
meydana gelmiştir. Bu çerçevede takvim etkisinden arındırılmış SÜ rakamlarını analiz etmek daha
sağlıklı görünmektedir. Ayrıntılara bakıldığında takvim etkisinden arındırılmış SÜ rakamları ne iç ne
de dış talep de bir canlanmaya işaret etmemektedir. Bu nedenle %2.5 olan yıllık GSYH büyüme
beklentimizi koruyoruz
Makro Görünüm - Aralık
SÜ yıllık %
Mevsimsellikten arındırılmış SÜ 3AAO %
6.0%
15.0%
5.0%
4.0%
10.0%
3.0%
2.0%
5.0%
1.0%
0.0%
0.0%
-1.0%
-2.0%
-5.0%
-3.0%
-4.0%
-5.0%
-10.0%
Ekim 2009’dan bu yana ilk cari fazla…
Eylül ayında 12 aylık
cari açık 43 milyar
dolardan 40.6 milyar
dolara geriledi…
Eylül ayında ödemeler dengesi 95 milyon dolar cari fazla verdi. Geçen senenin aynı ayında cari açık
2.4 milyar dolar idi. Eylül ayı verisi Şubat 2010’dan bu yana en düşük dış ticaret açığı olan 3.8 milyar
dolar sonrasında genel olarak beklentiler dahilinde geldi.
Finans cephesinde; Eylül ayında 2.9 milyar dolar ile yılbaşından bu yanan en yüksek sermaye çıkışı
gözlenmiştir. Ağustos ile birlikte Eylül ayı toplamında 4.5 milyar dolarlık sermaye çıkışı yaşanmıştır.
Eylül ayı sermaye çıkışının 2 milyar doları net hata noksan girişlerinden geri kalanı da Merkez
Bankası rezervleri ile finanse edilmiştir. Eylül ayında portföy hesaplarından 1.5 milyar dolar çıkış
olmuştur. Bankalarda Ağustos ayında olduğu gibi Eylül ayında da finansman getirmemişlerdir. Özel
sektör ise nette 0.6 milyar dolarlık kaynak oluşturmuştur.
Genel olarak ilk dokuz ayı değerlendirirsek; 25.6 milyar dolarlık toplam cari açığa karşın sermaye
girişi 8.3 milyar dolar ile sınırlı kaldı. Geri kalan finansman 13.4 milyar dolar ile net hata noksan, 3.8
milyar ile de Merkez Bankası yabancı para rezervlerinden sağlanmıştır.
Yorum:
İlk dokuz ayı değerlendirmek gerekirse; cari açık 25.6 milyar dolar geçen sene aynı dönem toplamı
olan 31.5 milyar dolara göre %19 seviyesinde iyileşme göstermiştir. Fakat burada 3.9 milyar dolarlık
parasal olmayan altın kaleminin desteği açıktır. Geçen sene aynı dönemde 1 milyar dolarlık net ithalat
görülmüştü. Bu durumda neredeyse 5 milyar dolarlık bir destek söz konusudur. Onun dışında enerji
fiyatlarındaki rekor düşüşlerde cari açık tarafına yardımcı olmaktadır.
İlaveten, finansman tarafı ayrı bir ilgi istemektedir. Şöyle ki; geçen sene aynı dönemde sermaye
girişleri 25.6 milyar dolar, net hata noksan 8.9 milyar dolar olurken, 31.5 milyar dolar olan cari açığın
ötesindeki finansman Merkez Bankası yabancı para rezervlerini desteklemiştir. Fakat belirttiğimiz
üzere, bu sene aynı dönemde 25.6 milyar dolarlık toplam cari açığa karşın sermaye girişi 8.3 milyar
dolar ile sınırlı kalmıştır. Geri kalan finansman 13.4 milyar dolar ile net hata noksan, 3.8 milyar dolar
ile de Merkez Bankası yabancı para rezervlerinden sağlanmıştır.
Önümüzdeki dönem için ne finansman tarafında ne de açık tarafında bir performans iyileşmesi
öngörmüyoruz. Finansman tarafında değişen küresel likidite koşulları zorlayıcı olacaktır. İlaveten cari
açıktaki düşüşün sebeplerinin dönemsel veya Türkiye’ye özgü koşullar sebebiyle (altın ticareti)
olması ve bu anlamda yapısal bir iyileşmeye işaret etmemesi temkinli duruşumuzu korumamıza
sebep oluyor.
Fakat ilk 9 aylık verilerin beklentimizin hafif altında kalması ile 2015 yılı tahminimizde limitli bir
revizyon yapıyoruz. Buna göre 2015 yılı için cari açık tahminimizi 40 milyar dolardan GSYH’nın (5.5%)
37 milyar dolara (GSYH’nın %5.1’i) revize ediyoruz.
Eyl 15
Tem 15
Mar 15
May 15
Oca 15
Eyl 14
Kas 14
Mar 14
May 14
Tem 14
Oca 14
Eyl 13
Kas 13
Tem 13
Mar 13
May 13
Oca 13
Eyl 12
Kas 12
Tem 12
Mar 12
May 12
-10000
Oca 12
0
10000
5000
-20000
0
-30000
‐5000
-40000
‐10000
-50000
‐15000
-60000
-70000
‐20000
Cari Denge
Enerji Dışı Cari Denge
-80000
Enerji ve Altın Dışı Cari Denge
‐25000
‐30000
Makro Görünüm - Aralık
Kasım ayında da
beklentiler
paralelinde faizler
de değişiklik
olmadı…
PPK enflasyon tarafında temkinli duruşunu koruyor…
Kasım toplantısında, piyasa beklentisine paralel şekilde, PPK faiz oranları sabit bıraktı.
Makroekonomik görünüme ilişkin cari açıktaki iyileşme ve kredi görünümüne ilişkin açıklamalar Ekim
ayı notunun birebir aynısıdır. Fakat Kasım notunda iç talebib büyümeye ılımlı katkısından
bahsedilmezken, dış talebin artan desteğnin altı çizilmiştir. Bu çerçevede, dış talep büyüme motoru
olarak ifade edilmiştir.
Enflasyon tarafında; ifadeler Ekim ayı ile birebir aynıdır. Buna göre; enerji fiyatlarındaki gelişmeler
enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. Fakat birikimli döviz kuru hareketleri çekirdek
enflasyon verilerindeki iyileşmeyi geciktirmektedir.
Küresel ve yurtiçi piyasalardaki belirsizlik ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynak görünüm, önümüzdeki
dönemlerde daha sıkı bir likidite politikası gerektirmektedir. Para politikası kararları enflasyon
görünümüne bağlı olacaktır. Ekim ayı toplantı notunda olduğu gibi, enflasyon görünümüne ilişkin bir
gelişmeden söz edilmemektedir. Bu durum enflasyon beklentilerindeki bozulmayı yansıtmaktadır.
Yorum:
İç talebin ılımlı şekilde büyümeyi destekliyor olmasına dair ifadenin olmaması ve dış talep üzerindeki
güçlü vurgu dışında genel olarak Ekim notu ile birebir aynıdır. Buna göre, her ne kadar FED’den
Aralık ayında bir faiz arttırmının olasılığı artmış olsa da Kasım notunda da yl haritası ifadesi
bulunmamaktadır. Enflasyon tarafında ise PPK şahin duruşunu korumuştur. Para politikası kararları
enflasyon görünümüne bağlanmıştır. Hatırlanacağı üzere, 2015 ve 2016 enflasyon tahminleri Merkez
Bankası tarafından 7.9% (önceki %6.9) ve %6.5’e (önceki %5.5) revize edilmiştir. Enflasyonu odak noktaya koyması ve şahin duruşu korumasıyla enflasyon görüntüsünün PPK’nu
rahatsız etmektedir. Her ne kadar enflasyon rahatsız edici görünüyor olsa da PPK’nun Fed hareketine
başlamadan faiz tarafında bir adım atacağını düşünmüyoruz.
UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların
kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı
verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Download