M. Meclisi B : 107 da insan Ölümlerine neden olan göçük kazaları, ted­ birleri alınmadan yapılan üretim zorlamasından ileri gelmektedir. Üretim ünitelerindeki işçiler ve teknik elemanlar üretim ve yatırım planlamasına tam anlamıyle katılmadıkları sürece, bugünkü gibi üretim zorlaması kendiliğinden olacak ve dolayısiyle havza' da iş kazalarının önlenmesi asla mümkün olmaya­ caktır. BAŞKAN — Sayın Karakaş, rica ediyorum efen­ dim. CAHİT KARAKAŞ (Devamla) — Ereğli Kö­ mürleri İşletmesinin bugünkü yönetici kadrosu in­ dinde bir kavram olmaktan çıkmaya başlamış bulu­ nan hazırlık çalışmaları üretimin önünde gitmesi ge­ rekirken, gerisinde gitmeye başlamıştır. Hazırlık çalışmasız bir üretim yöntemi de, iş kazalarının artışın­ da bir başka nedendir. Son bir yıl içinde sırf bazı partizanlara çıkar sağlamak için ocaklara güya faz­ ladan 6 bin işçinin alınmış olması taşkömürü üreti­ minin artmasını sağlamamıştır. Aksine, üretim son 1 yıl içinde 160 bin ton düşmüştür. Havzanın en muhtaç olduğu bir dönemde son 1 yıl içinde bilgili, namuslu, çalışkan ve memleketsever her seviyeden pek çok teknik eleman ya görev­ lerinden alınmış veya maddî - manevî baskılar altın­ da bırakılarak tedirgin edilmiş bulunmaktadır. Kö­ mür madenciliği gibi ağır bir görevde çalışan teknik elemanlara grev ve toplusözleşme haklarını içeren sendikal özgürlükler tanınmazsa ve işyeri güvencesi verilmezse, kömür sektörü, daha uzun yıllar sömürü aracı olmaktan kurtulamaz. Bugünkü Cephe Hüküme­ tinden, her sektör için olduğu gibi, kömür sektörü için de kendiliğinden pozitif bir girişim beklenemez. Elbet­ te hükümetleri ülke yararına ve çalışanlardan ya­ na, insanca değer veren bir tutuma ve bu yoldaki ter­ cihlere zorlayacak güçler vardır ve olacaktır. Bu güçlerin başında da hiç şüphesiz, işçilerin örgütlü demokratik kuruluşları sendikalar gelmektedir. Tür­ kiye Maden İşçileri Sendikaları Federasyonunun son grev girişimini, sorumsuz yönetim uygulayan Cephe Hükümetini uyarmada ilk ümit ve güç verici bir girişim olarak değerlendirmekte ve Zonguldak işçi­ lerine, gelecekteki tüm uğraşlarında başarılar dile­ mekteyim. Teşekkür ederim. BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Karakaş. Zeytinyağı taban fiyatları hakkında Muğla Mil­ letvekili Sayın Buldanîı?.. Yoklar. 3 . 6 . 1976 O :1 2. — Sinop Milletvekili Yalçın Oğuzun, Sinop' un Boyabat ilçesi Asırcık köyündeki yangın ve mey­ dana gelen hasar konusunda gündem dışı konuşması. BAŞKAN — Sinop Milletvekili Sayın Yalçın Oğuz, Sinop Boyabat Asırcık köyünde meydana ge­ len yangınlar ilgili olarak, buyurun efendim. YALÇIN OĞUZ (Sinop) — Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 21 Mayıs 1976 günü Sinop İline bağlı Boyabat ilçesi Asırcık köyünde büyük bir yangın felâketi ol­ muştur. Bu yangında 60'a yakın ev ve bu miktarda hayvan ahırı tamamen yanmıştır. Bu yanan evlerde oturan 100 aile tamamen açıkta kalmışlardır; yangın­ dan 5 gün sonra gittiğim bu köyde, 400 nüfusun ta­ mamen perişan halde olduklarını ve Devletten hiçbir yardım görmediklerini müşahede ederek büyük üzütü duydum. Bu köylüler üzerlerinde o gün giydikleriyle evlerinden zor kaçabilmişler, yatacak, giyecek ve gıda maddelerinden bir tekini kurtaramamışlardır. Yangından 5 gün gibi bir zaman geçmiş olması­ na rağmen, hiç değilse muayyen bir zaman için ba­ rınabilecekleri bir çadır dahi verilmemişti. Komşu köylerde veya aynı köyün yanmayan birkaç evinde 2 odada 3 - 4 ailenin oturmakta olduklarını gördüm. Hiç birinin yiyecek ve yatacak ve hayvan yemi ih­ tiyaçlarını karşılamak hususunda Devletin bir faali­ yeti yoktu. Halk tarafından kurulan yardım koni i telerince toplananlar yeterli olmadığı gibi, felâket­ zede köylülere de henüz ulaşmamıştı. Devletin gö­ revi, felâkete uğramış vatandaşların acılarını dindir­ mek, onlara en kısa zamanda yardım etmek olduğu halde, burada felâkete uğrayanlar kaderleriyle baş ba­ şa bırakılmışlardır. Devletin bu felâketzede köylüler için acilen el uzatarak: 1. En kısa zamanda yeterince gıda yardımı ya­ pılarak, felâketzedelerin açlıktan kurtarılmasını; 2. Konut sorununa derhal el atarak, bu bölge­ de yaz aylarının çok kısa olduğu da düşünülerek, kış gelmeden başlarını sokabilecekleri birer konut yapıl­ ması ve zamana kadar barınabilecekleri yeter dere­ cede çadır verilmesini; 3. Felâkete uğramış köylülerin Ziraat Bankasına olan borçlarının ertelenmesini; 4. Bu köylülere Ziraat Bankası veya tarım kre­ di kooperatiflerinden yeter derecede kredi sağlanma­ sını; _ 54 —