T. B. M. M. B: 41 malına ibadar hepsi oradadır, kendisimi takdim ede

advertisement
T. B. M. M.
B : 41
malına ibadar hepsi oradadır, kendisimi takdim edeoöktıiır : «Ben falanın oğlu, 'babam falan, dedem fa­
lan, dedemin babası falan» sekilimde, tâ Hazretıi İsa'ya
ibadar gider. Burada da kalmaz; «Ben, Yahudi'nin
geleneği, mıilî görüşü, limancı...» (SHP sıralarından,
«Hazretıi Musa» »esteri)
Hayır efendim, Hazreti Musa'ya; siz yanlış ya­
pıyorsunuz.
BAŞKAN — Sözünü kesmeyin hatibin efendim,
lütfen.
HAKKI ARTUKARSLAN (Devamla) — Sözü­
müzü kesmeyin, lütfen.
BAŞKAN — Sayın Hatip, devam edin ve lüt­
fen topıadıayalım.
HAKKI ARTUKARSLAN (Devamüı) — Sayın
Başkan, konuşmamı iarzu ©tımedıikılerli dçıin, söz atıp
da...
BAŞKAN — Evet, ben o süreyi^ de talkdlJr ettim
ve 'lütfen toparlayalım efendim.
HAKKI ARTUKARSLAN (Devamla) — Sağodun.
©unu şunun liçin söylüyorum : Orada bulunan o
cemaatin hepsi bu Yahudi çocuğunu a'likısılamaıktadır. Bunun altında bir maksat yatmıalkfcadıır : Aydın
ve 'itericıi olan bu Yahudi kitlesi, çocuk unsuruma, eği­
tini ve kültüre bu manada sa'hip çıikımak tadır.
Hmisıüiyan aydınına balkıyoruz. Gidinliz, sabahle­
yin, rast gele 'bir 'kiliseden içeriye giriliniz ve 'bakı­
nız ikıiilıise cemaatine; orada müsteşarlar, genel mü­
dürler, hatta generaller, bakanlar ve 'başbakanlar göıreceksimiz; fakat bizde gelip bakarsanız, camide faıldlır fukarayı görür, ayağının kokusunu, duyarsınız.
Bu kadar çarpaşılk 'bir toplum yapısında şifayı zoıralbi aramak yanlıştır.
SALİM EREL (Konya) — Sayın Başikan, iklim­
lerin .rekılıammı yapıyor Sayın Artuikaırsilan.
BAŞKAN — Kimsenin değil, bağlıyor efendim.
HAKKI ARTUKARSLAN (Devamla) — Muhte­
rem milletvekilleri, sözlerimi bitiriyorum.
Geçen hafta, nezaket ve incelik göstererek, ken­
dileri hakkında bilgi edinmemiz babında, bizi Plan
ve Bütçe Komisyonumuzu Millî İstihbarat Teşkila­
tına davet ettiler. Gezdik, gördük; bize güven ve gu­
rur verdi. Bu millî kuruluşumuzu daha da geniş im­
kânlara kavuşturmak hepimizin görevi olması gere­
kir. Oradaki ilgililere teşekkürü vicdanî bir borç bi­
lirim.
Aziz milletvekilleri, sözlerimin sonuna gelmiş bu­
lunuyorum. Konuşmalarımda hiç kimseyi hedef al— 193
11,12.1985
Oî3
madım, hiç kimseyi de kastetmedim; biraz da ha­
vayı değiştirmek, oldum olasıya, buradaki münaka­
şaları başka bir zemine de getirip, daha dikkatli ko­
nuşma imkânlarını sağlamak maksadını güttüm. Do­
layısıyla, beni dinlediğiniz için umumî heyetinizi sev­
giyle, saygıyla selamlarım; sağolun varolun. (Alkış­
lar)
BAŞKAN — Teşekkür ederim Say m Artukars'an.
Aleyhte, Sayın Günseli Özkaya, buyurun efendim.
GÜNSELİ ÖZKAYA (İstanbul) — Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, de­
min hepimizin tanık olduğu, iki sayın bakanımızın
konuşması hakkında görüşlerimi sizlere sunmak iste­
rim. Grup sözcülerinin konuşmaları bittikten sonra,
«^eri kalan kişisel konuşmaların 10'ar dakikalık sü­
reler içerisinde kısıtlı olduğu da düşünülürse, 20 da­
kikaya tahammül edemeyen, 20 dakika cevabını erteleyemeyen bir zihniyetin, demokrasiye, insan hak­
larına, sevecenliğe nasıl sahip çıkıp da, bunun iddia­
sını ileri sürüp, savunuculuğunu yapabildiklerine doğ­
rusu şaştığımı şurada ifade etmekten kendimi alama­
dım. (Bağımsızlar, MDP ve SHP sıralarından alkış­
lar)
Hukuk diyoruz; ama fiilî işgallerle hukuku engel­
liyoruz. Oysa, demokrasinin temelinde yatan, salt
hukuktur sevgili arkadaşlarım. Eğer bu yöntem de­
vam edecek ise, benim Sayın Başkanlığa bir önerim
var : Lütfen İçtüzük hükümleri değişsin. Bundan böy­
le yapılacak bu değişiklikle...
AHMET ŞEVKET GEDİK (Adana) — İçtüzü­
ğü Meclis değiştirir.
GÜNSELİ ÖZKAYA (Devamla) — Evet efen­
dim, müsaadenizle biliyorum, o kadarını bileyim, ben
de 30 yıllık hukukçuyum beyefendi; iki yıldır da be­
raberiz sizinle. (Gürültüler)
BAŞKAN — Devam edin sayın hatip.
GÜNSELİ ÖZKAYA (Devamla) — Bu İçtüzük
hükümlerinin bundan böyle değişmesini... (ANAP sı­
ralarından gürültüler)
Lütfen dinleyin efendim; biz sizi dinledik, birer
saat konuştunuz, sayın bakanları dinledik, lütfen ya­
ni, biraz da biz konuşalım.
BAŞKAN — Sayın milletvekilleri, sayın hatibin
sözünü kesmeyin.
Devam edin Sayın Özkaya.
GÜNSELİ ÖZKAYA (Devamla) — Bu laf atma­
ları 10 dakikamdan çıkarınız Sayın Başkan.
Download