İyi günler saygıdeğer meslektaşlarım. Ben Dr. Ömer Karadağ Radio projesi kapsamında Kasım ayı için sizlere Arthritis& Rheumatology dergisinin Kasım 2014 sayısında yayınlanan, ‘Ailesel Akdeniz Ateşinde Efor İlişkili Bacak Ağrısı’ başlıklı makaleyi hazırladım. Giriş kısmında FMF ile spondilartritler arasında artmış sakroiliit ve tenosinovit sıklığı gibi güçlü asosiasyonlar olduğu ve efor ilişkili bacak ağrısının da FMF’nin bu bulgulardan birisi olabileceği vurgulanıyor. Bu çalışmada İsrail’de takip edilen FMF kohortunda efor ilişkili bacak ağrısının sıklığı ve özelliklerinin tanımlanması amaçlanmış. Çalışmaya 2011-2012 yılları arasında Tel Hashomer tanı kriterlerini sağlayan, ardışık erişkin hastalar alınmış. Periferik damar hastalığı, nöromuskuler hastalık, bel ve bacak ağrısı oluşturabilecek ortopedik patoloji, inflamatuvar barsak hastalığı ve fibromiyaljisi olanlar dışlanmış. Ancak kaç hastanın dışlandığı vurgulanmamış. ‘Hafif eforla bacak veya ayak bileğinde oluşan ve istirahatle geçen, ödemin eşlik edebileceği ağrı-> ‘Efor ilişkili bacak ağrısı’ olarak kabul edilmiş. Tüm hastalara standart sorgulama yapılmış. FMF Hastalık şiddeti Mor kriterleri ile belirlenmiş. Tüm hastalar remisyon sağlayan veya tolere edilen maksimum dozda kolşisin tedavi kullanıyormuş. Ayrıca bir kısım hastaya MR ile ayak bileğinde entezopati araştırılması yapılmış. Entezofit, entezeal tendon veya ligaman anormalitesi, kalkaneal kemik ödemi ve retrokalkaneal bursada sıvı-> Entezit bulgusu olarak değerlendirilmiş. İki veya daha fazla bulgusu olan hastalarda Entezopati tanısı anlamlı kabul edilmiş. Değerlendirmeye alınan 170 FMF hastasının 99’unda (%58.2) efor ilişkili bacak ağrısı varmış. Hastalar efor ilişkili bacak ağrısı olan (çalışma grubu) ve olmayan (kontrol grubu) olarak iki gruba ayrılmış. Efor ilişkili bacak ağrısı olan grupta hastalık başlangıç yaşı daha erken, hastalık şiddet skoru daha yüksek bulunmuş. Ayrıca ateş, plevrit ve atak sayısı ile eklem tutulumu daha sık görülmüş. Yine bu grupta daha fazla M694V homozigotluğu ve akut faz artışı görülmüş. HLA B27 pozitifliği her iki grupta oldukça nadir. Ayak bileği MR, çalışma grubunda her üçüncü hastaya, diğer grupta her onuncu hastaya çekilmiş. Çalışma grubunda anlamlı entezopati %55 hastada saptanırken diğer grupta hiç yokmuş MR çekilen ve çekilmeyen hastalar arasında klinik açıdan fark olmadığı vurgulanmış. Tartışma kısmında rutin takibe gelen hastaların %58’inde efor ilişkili bacak ağrısı olduğu ve bu oranın daha önce Livneh tarafından %30 olarak ifade edildiği belirtiliyor. Bu ağrının ayrıca şiddetli hastalık göstergesi olabileceği ileri sürülüyor. Her ne kadar tartışma kısmında HLA B27, SpA, kolşisin etki/etkisizliği gibi konulara değinilse de bence o yorumlara girmeden önce çalışma grubu iyice incelenmelidir. Bu çalışmanın örneklem ve kontrol grubu seçimi daha iyi yapılabilirdi. FMF’i olmayan kontrol grubu olmaması en önemli handikaplarından birisi. Genel popülasyonda efor ilişkili bacak ağrısı ve/veya entezopati varlığı için oran bildirilmiş mi? Belirtilmelidir. MR’da entezopati bulgusu olarak alınan bulgular, genel popülasyonda da olabilecek bulgular. Ayrıca hastaların bir kısmına MR çekilmiş. Her ne kadar MR çekilen ve çekilmeyen gruplar arası fark olmadığı söylense de yöntem olarak çalışmanın tasarımının eksik olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın en önemli sonucu FMF hastalarının yarısından fazlasında efor ilişkili bacak ağrısı olduğunun saptanmasıdır. Sorgulama ile saptanan bu bulgunun objektif değerlendirilmesi yapılmalıdır. Tartışma kısmında bu çalışmanın pilot çalışmasında 11 hastaya Treadmill öncesi ve sonrası ayak MR yapıldığı ancak fark görülmediği söyleniyor. Bu durumda ağrı bacak kasları kaynaklı olabilir. Bu durumun değerlendirilebilmesi için efor öncesi ve sonrası bacak ve ayak bileği MR çekilmesi daha akılcı olabilir. Tekrar görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın, hoşça kalın.