Bu hızla gelişen teknoloji ve toplumun refah düzeyinin artması ile

advertisement
Özellikle bilgi ve haberleşme teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, elektrikli ve
elektronik cihazların kullanımı son 20 yıl içinde yükselişe geçmiştir. Kullanım ömrü
dolan veya diğer nedenlerle atıl duruma gelen elektrik-elektronik ürünler/malzemeler
(bilgisayar, televizyon, baskılı devre kartları vb.), ürün sahipleri tarafından atığa
ayrılmaktadır. Atığa ayrılan elektrik-elektronik cihazlar kısaca, elektronik atık (E-atık)
olarak ifade edilmektedir [1].
Bu hızla gelişen teknoloji ve toplumun refah düzeyinin artması ile
birlikte elektronik ürünlerin çeşitliliği ve kullanımı hızla artmakta; ancak, bu
ürünlerin kullanım ömürleri de aynı hızla azalmaktadır. Dünyada bilgisayar
satışları ortalama %10 oranında, ülkemizde ise daha yüksek oranda (>%14)
artmaktadır. Diğer taraftan bir bilgisayarın ömrü 2-3 yıla ve bir işlemcinin
(CPU) ömrü 2 yıla düşmüştür. Ülkemizde 2008 yılında yaklaşık bir milyonun
üzerinde satıldığı tahmin edilen cep telefonlarının kullanım ömürleri ise 2
yıldan daha aza gerilemiştir. Tüketimdeki bu hızlı artış ile birlikte hurdaya
ayrılan atık elektrikli ve elektronik ekipman (AEEE veya E-atık) miktarı da
önemli oranda artmakta, hatta yıllık ortalama %3-5 artış hızı ile Avrupa’da en
hızlı büyüyen atık türü olarak belirtilmektedir. Kişi başına üretilen e-atık
miktarının 14-20 kg/yıl olduğu tahmin edilmektedir. E-atıklar, evsel atıklara
oranla 3 kat daha hızlı artmakta ve buna paralel olarak e-atıkların evsel atıklar
içindeki payı %8’e ulaşmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de e-atıkların
önemli bir kısmı, evsel atıklarla birlikte depolanmaktadır. E-atıkların önemli
oranlarda ağır metaller içermesi, çevresel açıdan önemli sorunlar yaratmaktadır.
Diğer taraftan bu atıklar, doğal kaynaklarla karşılaştırıldığında yüksek oranda
Cu, Au, Ag ve Pd gibi değerli metalleri içermeleri nedeniyle önemli bir
ekonomik potansiyele sahip ikincil kaynak durumundadırlar. Bu nedenlerden
dolayı, e-atıkların geri dönüşümü en uygun atık yöntemi olarak ortaya
çıkmaktadır. Son yıllarda e-atık yönetimini düzenleyen yasal düzenlemeler
yapılmış ve Avrupa Birliği Komisyonu tarafından, 2002/96/EC sayılı “Waste
Electrical and Electronic Equipment (WEEE) (Atık Elektrik ve Elektronik
Cihazları)” yönergesi yayımlanmıştır. Ülkemizde de T.C. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı tarafindan “Atık Elektrikli Elektronik Eşyaların (AEEE) Kontrolü
Yönetmeliği” ve “Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin
Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair Yönetmelik” için çalışmalar
tamamlanmış ve 2012 yılında AEEE Kontrolüyle ilgili yeni yönetmelik
yayınlanmıştır. Bu yönetmeliğin amacı; elektrikli ve elektronik eşyaların
üretiminden nihai bertarafına kadar, çevre ve insan sağlığının korunması
amacıyla elektrikli ve elektronik eşyalarda bazı zararlı maddelerin kullanımının
sınırlandırılması, bu sınırlandırmalardan muaf tutulacak uygulamaların
belirlenmesi, elektrikli ve elektronik eşyaların ithalatının kontrol altına
alınması, elektrikli ve elektronik atıkların oluşumunun ve bertaraf edilecek atık
miktarının azaltılması için yeniden kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım
yöntem ve hedeflerine ilişkin hukuki ve teknik esasları düzenlemektir [2]. Bu
yönetmelikle, ülkemizde de elektronik atıklardan geri dönüşümün/kazanımın
artık yasal olarak zorunlu hale gelmiştir. Ancak ülkemizde e-atıkların
değerlendirilmesine yönelik çalışmalar henüz başlangıç aşamalarındadır.
Geliştirilen projelerin çoğu atıkların toplanması ve ayrıştırılması ile ilgili olup,
baz ve değerli metallerin (Cu, Al, Ni, Au, Ag, Pd) kazanımına yönelik
teknolojik projelerin sayısı sınırlıdır.
Download