T. B. M. M. B : 53 ölçülere ne derecede uyduklarını takdirlerinize sun­ mak isterim. Çerçevesi belirlenmemiş, salt yuvarlak sözlerle alternatif olunamaz. (MDP ve Bağımsızlar sırasından alkışlar) Alelacele, demokratik yöntemler oluşturulmadan ortaya atılan görüşleri sakıncalı bulmaktayız. Ekonomi sayfaları açabilen gazetelerin uzman­ lara, profesörlere, bütçenin komisyonda görüşülme­ sinden başlayarak ciddî, yansız bütçe tahlilleri yap­ tırmaları zamanı gelmiştir. Ancak, tekerlek kırılma­ dan önce yapılan uyarılar, zamanında yapılan uya­ rılar fayda sağlayabilir. Demokraside her kişinin ve kurumun sorumluluğu vardır. îktidarın yanıtları da birkaç bakanlık alanı dışında hiç doyurucu olma­ mıştır. Birçok yaşamsal sorunun yanıtı alınamamış­ tır. 'Sayın Başkan, yüce Meclisin sayın üyeleri; 1986 bütçesine ilişkin en önemli gördüğüm noktaların ba­ zılarını 'söylemek istiyorum. Demokrasiye hepimiz yürekten inanırız da, demokrasinin gereklerini yap­ mada sıkıntı çekeriz. Bir parlamento, iktidarı ile muhalefeti ile ülke yönetimine egemen olduğu za­ man 'işlevini yapmış olur. Bu nedenle iktidar, parla­ mentodaki diyalogun ülkeye yarar sağladığını gös­ termek durumundadır. Aksi halde demokrasiye inanç sarsılır, parlamento bir gösteriden ibaret kalır. Bu arada ifade edeyim ki, iktidar partisi sözcülerinin burada diyalog hakkındaki sözlerini takdirle karşı­ lıyoruz. (ANAP sıralarından alkışlar) Oysa iktidar, Mecliste yapılan görüşmelerde, Meclisten kaçmak­ tadır. O Meclis ki, düşman toplarının gürlemeleri arasında tartışarak bağımsızlık savaşını kazanmış­ tır. (Bağımsızlar sıralarından alkışlar). « Anayasa buyruğu olan parlamenterlerin ve par­ lamentonun daha etkin çalışmasını sağlayacak olan îçtüzük çıkmamıştır. Mecliste, Anayasa gereği öncelikle ve ivedilikle görüşülmesi gereken 120 kanun hükmünde kararna­ me Meclis komisyonlarındadır ve bu kanunlar Mec­ lisin hiçbir katkısı olmadan yürürlüktedir. Cumhurbaşkanı 11 yasayı geri göndermiş, 18 ya­ sa için Anayasa Mahkemesinde dava açılmıştır. Fonlar ve borçlar, Anayasaya aykırı olarak bütçe dışında tutularak yalnız bu yıl 3 trilyona yakın bir tutar Meclîsin denetimi dışında bırakılmıştır. Vergi ve diğer yasalarla bakanlıklara ve Bakan­ lar Kuruluna verilen yetkiler Anayasaya aykırı ola­ rak Meclisin yasama yetkisinin önemli bir bölümünü yürütmeye geçirtmiştir. 23 . 12 « 1985 0: 2 Anayasa, planlı kalkınmayı buyurduğu halde plan bir kenara itilerek, keyfî uygulamalar yoğunluk ka­ zanmıştır. Plan bilgileri, plan açıklığı ortadan kalk­ mıştır. 'İktidar dış politikada muhalefetin gücünden ya­ rarlanmayı ihmal etmektedir. Dış politikaların oluş­ masında parlamentonun katkısı yeterince sağlanama­ maktadır. 'Komisyonlarda ve Genel Kurulda yapılan haklı eleştiriler, önergeler gerekçesiz, sayı üstünlüğüne da­ yanarak reddedilmektedir. Kısacası, iktidar, parla­ mentoyu âdeta iş bitiriciliğine engel görmektedir. En­ gel gibi gördükleriniz yüzyıllar süren acılı deneyim­ lerle Batı uygarlığına malölmuş deneyimlerin sonuç­ larıdır. Denenmişi denemeye kalkmayın. Bir atasözü, «Dolaşık giden tez gider» der. Ziya Paşanın deyi­ miyle «Tiz reftar olanın payine damen dolaşır.» Hızlı gidenin ayağına etek dolaşır. Teknik kurallar deneyimlerden çıktığı gibi, diğer kurallar da dene­ yimlerden çıkmaktadır. IBütçe bir önceki yıla göre çok açıktır. Büyük öl­ çüde dış ve iç borçlanmaya dayanan içtenliksiz bir bütçedir. Yalnızca bu durumuyla enflasyonu körükleyicîdir. Anayasamızın 1'61 inci maddesi, «Devletin ve kamu tüzelkişilerinin harcamaları bütçelerle ya­ pılır» kuralını getirmiştir. Borçlar ayrı hesaba alın­ mak yoluyla bu kural çiğnenmiştir. 3 trilyona yakın bir tutar Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetimi dışına çıkarıimıştır. ©üyüıme hızı düşük olduğu için işsizlik önlene­ meyecektir. Bütçe vergi toplamaya ve kaçakçılığı önleme çabasında ise de, alelacele getirilen yasalar vergi hukuk kurallarına, AnayaJsanm malî güce göre vergi ödeme, vergi yükünün adaletli ve dengeli da­ ğılımı, vergilerin yasayla korunması ilkelerine aykı­ rıdır. Büyük haksızlıklara ve yakınmalara neden ola­ caktır. Anayasanın 167 nci maddesindeki, «Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve ıhizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbir­ ler alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğa­ cak tekelleşme ve 'kartelleşmeyi önler» hukmlüne kar­ şın, tekeller ve karteller piyasada cirit atmakta, fir­ maların dikta ettiği fiyatların enflasyonda önemli birpayı bulunmaktadır. Yakınmalar ise yaygındır, ik­ tidar serbest piyasa ekonomisini uygulamamaktadır. Tüketiciyi koruma yasası bir türlü çikarılamamakitadır. Çarşıda pazarda, var olan yasalar uygulanma­ maktadır. Denetim yapılmamaktadır. Mallar üzerine 783 —