YARDIM VE HİZMET EDEREK DESTEKLİK ÇELİK AHMET ÇELİK co m Yargıtay kararlarında benimsendiği üzere, yalnız para vererek değil, hizmet ederek de destek olunabileceğinden, ölen desteğin düzenli hizmetlerinin de parasal değerlendirmesi yapılmalı, bunun için hesaplamaya esas bir kazanç birimi belirlenmelidir. Bu konuda Yargıtay kararlarında şu görüşlere yer verilmiştir: H uk uk u. Desteğin yardımının yalnız parasal nitelikte olmasında zorunluk yoktur. Çünkü ölenin “hizmet edebilme” güç ve yeteneği de para ile ifadesi mümkün olan bir mali imkan teşkil eder. (4.HD.20.03.1986, 1585-2553, YKD.1986/7-959) Desteğin yardımının yalnızca parasal nitelikte bulunması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılması için yeterlidir. Davacı, ölen annesinin çocuklarına baktığını, ev işlerini gördüğünü ileri sürerek destekten yoksunluk tazminatı ödetilmesini istemiştir. Gerçekten, hizmet edimlerinden yoksun kalma durumunda da, bunun karşılığı olarak maddi tazminatın ödetilmesi, Borçlar Yasası’nın 45. maddesine uygun düşer. Öyle ki, desteğin yardımının yalnızca parasal nitelikte bulunmasında zorunluk yoktur. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılması için yeterlidir. (15.HD.26.12.1975, 4177-5185, YKD.1976/7-2029) in at Yalnızca maddi yardım değil, aynı zamanda hizmet etmek suretiyle de destek olunabilir. Davacıların öldürülen çocuğunun ev ve tarla işlerinde çalışarak düzenli ve devamlı bir şekilde davacılara yardım ettiği tanık beyanlarıyla sabit olmuştur. Yardımların, mutlaka para veya eşya vererek değil, hizmet etmek suretiyle gerçekleşebileceği gözetilmelidir. (4.HD. 02.12.1988, 6744-10354, Yasa H.D. 1989/1-79,no:33) w. Ta zm Ölenin, davacının çocuğuna bakması yoluyla yaptığı hizmet edimleri destek sayılmasını gerektirir. (15.HD.02.07.1975, 2313-3366, YKD.1976/9-1346) Küçük çocuğuna, kaza sonucunda ölen annesinin baktığını ve ölüm sebebiyle destek kaybına uğradığını ileri süren evladın tazminat talebi kabul edilmelidir. (4.HD.18.04.2000, 1691-3562, İBD. 2001/2-580) w w Destekten yoksun kalındığının kabul edilebilmesi için, ölüm gerçekleşmemiş olsa idi herhangi bir karşılık beklemeksizin eşya, hizmet, para yoluyla yardım ve bakımın devam edeceğinin güçlü olasılık içinde ve yardımın sürekli ve düzenli olması gerekir. (19.HD. 09.12.1993, 1310-8420, YKD.1994/11-1816) Destekten yoksun kalma tazminatı, ölümün sonucu olarak ölen kişinin yardım ve desteğinden yoksun kalan kimselerin muhtaç duruma düşmelerini önlemek için sosyal karakterde ve kendine özgü bir tazminat çeşididir. (11.HD.27.04.1982, 1762-1988, YKD.1982/7-954) Destekten yoksun kalma, yalnız parasal yardım olarak düşünülemez. Evladın evde ailesine yardımcı olması , her türlü hastalık ve sıkıntılarında yardıma koşması maddi desteğin kapsamında kabul edilmelidir. (19.H.D. 06.10.1992, 2629-4737) (YKD.1993/2-249) 2 H uk uk u. co m Davacı, davalı sürücünün kusurlu eylemiyle, diğer davalıya ait araca ve annesine çarparak ölümüne yol açtığını belirtmek suretiyle destekten yoksun kalma isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece, davacının emekli öğretmen ve emekli eşi olması, desteğin ise hiçbir işte çalışmayıp dul maaşı ile geçimini sağlayan bir kimse olması nedeniyle, davacının desteğe ihtiyacı bulunmadığı gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemi reddedilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir. Yerel mahkemece hükme dayanak alınan ve olay tarihinde altmış yaşında bulunan annenin davacıya destek olamayacağına ilişkin bilirkişi raporu gerçeğe uygun bulunmamaktadır. Desteğin yaşı itibariyle, bir ev kadını olarak elde edebileceği geliri belirlenmeli, bunun mümkün olamaması halinde ise, desteğin asgari ücret düzeyinde geliri olabileceği benimsenerek, bu miktar üzerinden destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmalı, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece, anılan yönler gözetilmeden, somut olaya uygun düşmeyen bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı şekilde, destekten yoksun kalma tazminatının reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. (4.HD. 06.04.2000, 1095-3151)1 w. Ta zm in at Desteğin yardımının yalnızca parasal nitelikte bulunması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılması için yeterlidir. Destek sayılabilmek için, yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterlidir. Desteğin yardımının yalnızca parasal nitelikte bulunması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılması için yeterlidir. Yargılama sırasında anne ve baba olan davacıların kız çocuklarının ölümü nedeniyle hak kazandıkları destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının belirlenmesi için bilirkişi görüşüne başvurulduğu görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bayan olan desteğin evleneceği yaş olan yirmisekiz yaşına kadar destek olacağı, evlendikten sonra yeni ailesi, çocukları dikkate alındığında destek olamayacağı kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatının belirlendiği görülmektedir. Yukarıdaki açıklamalarda gözetildiğinde kız evladı olan desteğin anne, baba olan davacılara muhtemel yaşamları boyunca para veya hizmet şeklinde destek olacağının kabulü ile hesaplamanın yapılması gerekir. Yerel mahkemece yukarıda belirtilen esasları gözetmeden tazminat hesaplaması yapmış olan bilirkişinin raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 4.HD.18.04.2002, E.2002/757 - K.2002/5015 w w Yerleşmiş içtihatlara göre, bedelsiz olarak başkasının bakımını sağlayan ya da ona yardım eden kimse destek sayılmıştır. Yalnızca ev işlerini gören bir kadın da kocasının desteği sayılabilir. Bu yardım değişik şekillerde olabilir. Destek yalnız başkasına yaşamak için gerekli ihtiyaçları sağlayan yada bunların temini için para veren kimse değildir. Bu hizmetleri görmek suretiyle çalışmasını doğrudan doğruya başkalarına tahsis eden kimse de destektir. O nedenle yalnızca ev işlerini gören bir kadın da kocasının desteği sayılabilir. 11.HD.13.09.1999, E.1999/4689 - K.1999/6755 Destekten yoksun kalma yalnız parasal yardım olarak düşünülemez. Evlâdın evde ailesine yardımcı olması, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardıma koşması maddi desteklik kapsamında değerlendirilmelidir Anne ve babanın maddi durumlarının iyi ve gelirlerinin fazla olması ve ölenin gelir ve yardımına muhtaç olmamaları anılan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etmelerine engel değildir. Nitekim destekten yoksun kalma yalnız parasal yardım olarak düşünülemez. Evladın bayram günlerinde anne ve babaya ziyareti ve evde ailesine yardımcı 1 H.Tahsin Gökcan, age, sf.250 3 olması, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardıma koşma görevi maddi desteğin kapsamında değerlendirilmelidir. Bu durumda anılan davacıların destekten yoksun kalmadıklarından bahisle tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 11.HD.11.10.2005, E.2004/10735 – K.2005/9566) H uk uk u. co m Destek mutlaka para veya maddi katkı şeklinde olmayabilir. Bunun dışında çeşitli hizmet ve yardımlarla da destek olunabilir. Davacılar çocukları Şebnem'in ölümü nedeniyle destek tazminatı da istemişlerdir. Genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı yetişkin bir insanın anne ve babasına her halükarda ve belirli bir düzeyde destek olacağını gösterir. Bu desteğin miktarı tarafların yaşam düzeyi, sağlık, sosyal ve ekonomik durumları ile orantılı olarak değişebilirse de çocuğun hiç destek olmayacağı kabul edilemez. Zira destek mutlaka para veya maddi katkı şeklinde olmayabilir. Bunun dışında çeşitli hizmet ve yardımlarla da destek olunabilir. Anne ve babanın varlıklı olmaları çocukların desteğine ihtiyaç duymadıkları veya ileride duymayacakları sonucunu da doğurmaz. Davacıların çocukları Şebnem'in ölümüyle destekten yoksun kaldıklarının kabulü gerekir. 4.HD.01.04.2003, E.2002/13497 - K.2003/3904 w. Ta zm in at Desteklik mutlaka para veya maddi katkı şeklinde olmaz. Yardım ve hizmet ederek de destek olunabilir. Davacı, ölenin babası olarak, desteği oğlunun ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı istemiştir. Mahkemece, davacı babanın çalışıp gelir elde ettiğinden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı istemi reddedilmiştir. Ölen, olay tarihinde 17 yaşındadır. Genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı, yetişkin bir insanın anne ve babasına her halükarda ve belirli bir düzeyde destek olacağını gösterir. Bu desteğin miktarı, tarafların yaşam düzeyi, sağlık, sosyal ve ekonomik durumları ile orantılı olarak miktar bakımından değişebilirse de çocuğun hiç destek olamayacağı kabul edilemez. Zira, destek mutlaka para veya maddi katkı şeklinde olmayabilir. Bunun dışında çeşitli hizmet ve yardımlar ile de destek olunabilir. 4.HD.29.11.2007, E.2007/13191 - K.2007/15103 Destek yoksun kalma tazminatında, destek sayılabilmek için yardımın yalnızca parasal nitelikte olması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılaübilmesi için yeterlidir. w w Davacılar, davalı sürücünün kusurlu eylemi sonucu oğulları ve torununun öldüğünü, sürücünün ceza davasında 3/8 kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek tazminat isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece bilirkişi raporu da gözetilerek ölen torunun destek yükümlülüğü bulunmadığı, oğulun da dört çocuğu olduğu, davacıların emekli ve eşi olması nedeniyle desteğe ihtiyaçları olmadığı gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme dayanak yapılan ve davacılara ölen oğullarının destek olamayacağına ilişkin bilirkişi raporu gerçeğe uygun bulunmamaktadır. Destek sayılabilmek için yardımın yalnızca parasal nitelikte bulunması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılabilmesi için yeterlidir. Davacıların, oğullarının ölümü nedeniyle yukarıda açıklanan nedenle destekten yoksun kaldıklarının kabulü gerekir. Bu nedenle davacılar yararına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle istemin reddedilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. 4.HD. 27.03.2008 E. 2007/5604 K. 2008/4057 4 EV HİZMETLERİ 1- Ev kadınlarının ev hizmetlerini yaparak ailesine destek olacağına ilişkin Yargıtay kararları: co m Hiçbir işte çalışmasa bile ev kadını aileye destek sağlar. Ölen kişi herhangi bir geliri ve kazancı bulunmaması nedeniyle aile bütçesine katkısı olmayan bir ev kadınıdır. Ne var ki hiçbir işde çalışmasa dahi ev kadını aileye destek sağladığı, aile içi işlevinin bulaşık ve çamaşır yıkamaktan ibaret bulunmadığında kuşku yoktur. O halde kadının ölümü ile ailenin yoksun kaldığı destek çamaşır ve ütü gibi yalın ev işlerinin parasal karşılığından ibaret sayılmamalı, işlevin tümü değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. (4.HD.22.09.1987, 5458-6726) 2 H uk uk u. Ölen kadının kendi ev hizmetlerini yaparak sağlayacağı desteğin belirlenmesi ve uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre uygun bir karar verilmesi gerekir. (19.HD. 31.05.1995, 9854-4744) 3 Kadın ev işlerinde kocaya yardımcı olmaktadır, bu sebeple ona bakmaktadır. Kadının ev hizmetlerini yapması sebebiyle,ölümü halinde koca bu hizmetlerden yoksun kaldığından; tazminat isteme hakkı vardır. (4.HD. 03.10.1966, 4939-8581) 4 w. Ta zm in at Yalnız ev işlerini gören kadın da kocasının desteği sayılır. Yardımdan yararlanan kimsenin tazminata hak kazanabilmesi için desteğin ölümünden dolayı yoksulluğa düşmesi gerekli değildir. Durumuna uygun yaşama tarzında para ile belirlenebilen bir zarara uğraması yeterlidir. Bir kocanın karısının ölümü sebebiyle BK.nun 45. maddesinin 3.bendine dayanılarak tazminat istemesi halinde, sözü geçen şartın gerçekleşip gerçekleşmediğinin tayini için, ölüm nedeniyle bulunduğu durumla, karısı zamansız ölmese idi bulunacağı durumun karşılaştırılması gerekir. (4.HD.13.04.1976, 3029-3914) 5 Davacıların ölen desteği ev kadını olup, ayrı bir gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıların yoksun kaldıkları destek tazminatı hesaplanırken aylık net asgari ücret esas alınmalıdır. (4.HD.26.06.2001, 4162-6826) 6 w w Desteğin ev kadını olması destekten yoksun kalanların aleyhine bir durum yaratmaz. Destek ev hizmetleriyle de diğer aile bireylerinin yaşamını kolaylaştıracağından ve onlara katkı yapacağından bundan yoksun kalan hak sahiplerinin tazminat isteme hakları vardır. (4.HD.14.05.1998, 323-3373) 7 Desteğin ev kadını olarak destekliği kabul olunmalıdır. Davacının emekli öğretmen ve emekli eşi olması, desteğin ise hiçbir iş’de çalışmayıp dul maaşı ile geçimini sağlayan bir kimse bulunması nedeniyle, davacının desteğe ihtiyacı olmadığı gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemi reddedilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir. 2 Karahasan, age, sf.719 G.Eriş, age., sf.677,no:145 4 Karahasan, age.,sf.727 5 Karahasan,age.,sf.726) 3 6 Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2000/671 no.lu dosyasından alınmıştır. 7 Yasa, HD., 1996/1-61, no:23 5 co m Olay tarihinde altmış yaşında bulunan annenin davacıya destek olamayacağına ilişkin bilirkişi raporu gerçeğe uygun bulunmamaktadır. Desteğin yaşı itibariyle, bir ev kadını olarak elde edebileceği geliri belirlenmeli, bunun mümkün olamaması halinde ise, desteğin asgari ücret düzeyinde geliri olabileceği benimsenerek, bu miktar üzerinden destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmalı, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece, anılan yönler gözetilmeden, somut olaya uygun düşmeyen bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı şekilde, destekten yoksun kalma tazminatının reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. (4.HD.06.04.2000, 1095-3151)8 H uk uk u. Yerleşmiş içtihatlara göre, bedelsiz olarak başkasının bakımını sağlayan ya da ona yardım eden kimse destek sayılmıştır. Yalnızca ev işlerini gören bir kadın da kocasının desteği sayılabilir. Bu yardım değişik şekillerde olabilir. Destek yalnız başkasına yaşamak için gerekli ihtiyaçları sağlayan yada bunların temini için para veren kimse değildir. Bu hizmetleri görmek suretiyle çalışmasını doğrudan doğruya başkalarına tahsis eden kimse de destektir. O nedenle yalnızca ev işlerini gören bir kadın da kocasının desteği sayılabilir. 11.HD.13.09.1999, E.1999/4689 - K.1999/6755 2- Ev kadınlarının ev hizmetlerini yaşam boyu yapacaklarına; çalışma gücündeki kaybın yaşam süresine göre hesaplanacağına ve kadının ev hizmetleriyle eşine destek olacağına ilişkin Yargıtay kararları : Ev kadını yönünden zararın saptanmasında yaşam süresi gözönüne alınmalıdır. Evinin hizmeti yönünden çalışma gücündeki kaybın yaşam süresince devam edeceğinin kabulü gerekir. (19. HD. 14.10.1993, 605-6582) 9 in at Ev kadını trafik olayı nedeniyle yaralanmıştır. Bu yaralanma sonucu istenen tazminat, ev kadınının ölüm tarihine kadar çalışacağı kabul edilerek hesaplanmalıdır. (11. HD. 27.06.1996, 3356-4735)10 w. Ta zm Davacının, normal yaşama süresince, ev işleri ve hizmetlerini yürütürken, beden gücündeki eksilme nedeniyle fazla efor sarfetmesi karşılığı olarak maddi tazminat ödetilmesine hak kazandığı kabul edilmelidir. (15.HD. 20.10.1975, 3787-4103)11 Davacının emeklilik yaşından başlayarak yaşam süresi sonuna kadar geçecek pasif dönem içinde “ev kadını” olarak yaşamını sürdüreceği ve sakatlığı oranında fazla güç harcayacağı kabul edilerek asgari ücret baz alınmak suretiyle pasif dönem zararının uzman bilirkişiye hesaplatılması gerekir. (19. HD. 03.10.1995, 1076-7783)12 w w 3- İleri yaştaki erkeklerin de ev hizmetlerine katkıları gözetilerek, yeni Medeni Yasa uyarınca, onlar için de yaşam boyu tazminat hesabı yapılmalıdır : Yukarda, ev kadınlarının kendi ev hizmetlerini “yaşam boyu” yapacaklarına ilişkin (11) adet Yargıtay kararı bir araya getirildiğinde yerleşmiş ve oturmuş bir “içtihat” oluştuğu gözlemlenecektir. Bu kararlara ek olarak: 15. HD.26.12.1975 gün 4177-5185 sayılı kararında: “Desteğin yardımının yalnızca parasal nitelikte bulunmasında zorunluk yoktur. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet 8 9 H.Tahsin Gökcan, age, sf.250 İBD.2001/Eylül, sayı :3, sf.939 10 Gönen Eriş, Kara Taşıma Hukuku, 1996, sf:722, no:253 11 12 YKD.1976/6-879 Şişli 1. As.Huk.Mah..94/464-735 6 edimleri de bir kimsenin destek sayılması için yeterlidir.” (YKD.1976/7-1029) denilmesi ve 4.HD. 02.12.1988 gün 6744-10354 sayılı kararında: “Yalnızca maddi yardım değil, aynı zamanda hizmet etmek suretiyle de destek olunabilir. (Yasa HD. 1989/1-79, no:33) açıklamaları yapılması karşısında, Ev hizmetlerine “bedensel” katkısı olan her aile bireyi için de ev kadınınınkilere benzer maddi tazminat hesabı yapılması gerektiğini savunmanın “ içtihada” uygun olduğunu düşünüyoruz. H uk uk u. co m İleri yaş değerlendirmesinin gerçekçi bir uygulaması olan “ev kadınlarının kendi ev hizmetlerini yaşam boyu yapacaklarına” ve buna bağlı olarak geçici veya sürekli işgücü kaybına uğrayan “ev kadınları” yönünden “yaşam boyu” maddi zarar hesabı yapılacağına ilişkin Yargıtay kararlarının yasal dayanağı, eski Medeni Kanun’un 152-153. maddeleri idi. Bunlardan 153. maddede “Eve kadın bakar.” denilmekteydi. 152. maddede ise “Evin geçimini ve her türlü gereksinimlerini sağlamak kocanın görevidir.” denilmesine karşın, kadının ev hizmetlerinin yaşam boyu süreceğini kabul eden Yargıtay, her nedense, erkekler yönünden böyle bir değerlendirmeyi benimsememişti. Bugün Yeni Medeni Yasa ile durum değişmiş, kadın ve erkek eşitliği kabul edilmiştir. Yeni Medeni Yasa’nın 186. maddesi 3. fıkrasında “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” denilmiş; 196. maddesi 2. fıkrasında “Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması” konularında cinsiyet farkı gözetilmemiştir. Yeni yasanın bu hükümlerine göre, ailenin “ev hizmetleri” yönünden kadın-erkek ayrımı ortadan kalkmış bulunmakla, Yargıtay’ın yukarda belirtilen kararlarındaki “ev hizmetlerinin yaşam boyu yapılacağı” görüşünün yalnız kadınlar için değil, erkekler için de uygulanması Yeni Medeni Yasa’nın eşitlik ilkesine uygun düşecektir. w. Ta zm in at Yeni Yasanın eşitlik ilkesi, çağdaş yaşam koşullarına ve gerçeklere de uygun düşmektedir. Kadın nasıl ki yaşam boyu ev hizmetlerini yapıyorsa, emeklilik dönemindeki bir erkek de çarşı-pazar alışverişine giderek, ev içi onarımlarını yaparak, elektrik, su, telefon, emlak vergisi faturalarını ilgili yerlere ödemeye giderek, arabası varsa ailenin şoförlüğünü yaparak, eşi hastalandığında ona hizmet ederek; kısaca söylemek gerekirse bedensel faaliyetiyle erkek, karısının maddi desteği olabilmektedir. İşte, aile bütçesine yapılan bu maddi katkılar nedeniyledir ki, geçici veya sürekli işgücü kaybına uğrayan “ileri yaştaki” erkekler için de (asgari ücretten) yaşam boyu maddi zarar (işgöremezlik zararı) hesaplanmalıdır. Bunun gibi, yaşlı kişi ölürse, onun ev hizmetlerine (bedensel) katkısından yoksun kalanlar “destek zararı” isteyebilmelidirler. 4- Çocuklar ve evlenmemiş yetişkinler için de “ev hizmetlerine” katkı ve katılımları maddi tazminatın konusu olabilmelidir. w w Çocuklar, okula gidiyor olsalar bile, anne ve babalarına ev işleri ve ev gereksinimlerinde yardımcıdırlar. Bunun gibi evlenmemiş (evde kalmış) kızlar ve evlenmeyip anne ve babalarıyla yaşayan (herhangi bir nedenle, örneğin miras veya şirket geliriyle yaşamını sürdürüp çalışmayan ve başka kazanç elde etmeyen) erkek evlatlar da ev hizmetlerine katılım ve katkılarıyla destek olabilirler. Bu nedenle, tüm bu saydığımız bireylerin haksız eylem sonucu ölümlerinde desteğinden ( beden gücünden) yoksun kalanlar için destek zararları; eğer haksız eylem sonucu geçici veya sürekli işgöremezlik kaybına uğramışlarsa maddi zararları asgari ücretten hesaplanmalıdır. Böylece, insanın değeri kavramına ve çağdaş düşünceye aykırı “makine insan” anlayışından, “can bedeli” ya da “eksilen organ bedeli” anlayışına ulaşılmış olunacak; haksız eylemi işleyen kişiler de her durumda tazminat ödemek zorunda kalacaklardır. w w in at w. Ta zm H uk uk u. co m 7