1 cuk olmaktan kurtulacak, sizi ve çevresini ra hatsız eden

advertisement
M, Meclisi
B : 58
cuk olmaktan kurtulacak, sizi ve çevresini ra­
hatsız eden bir kimse olmayacaktır; fakat siz
çocuğunuzla meşgul olmaz, onu kendi haline
bırakır, ona zamanınızı ayıramazsanız o ço­
cuğun suçluluğundan elbette siz de sorumlusunuzdur.
iSayın milletvekilleri, bugün' Parlamento­
nun ve Hükümetin gerçekleşmesini arzu et­
tiği ve Parlamento gündemini dolduran, Tür­
kiye'nin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel
tüm sorunların hallinin gerçekleşmesi arzusu,
dün bu gençlerin ağzında dilden düşmeyen bi­
rer slogan idi.
Şimdi Parlamentonun ve Hükümetin tek
amacı, yıllar önce bu gençlerin savundukları
ve «Temel sorun» olarak kabul edip hallinin
gerçekleştirilmesini istedikleri bu sosyal,, siya­
sal, ekonomik ve kültürel sorunları hallsdici
tedbirleri gerçekleştirmek için bizler bendi­
mizi, gecemizi - gündüzümüzü birbirine katmak
mecburiyetinde hissetmiş vaziyetteyiz.
Muhterem arkadaşlar, dün bu gençler
-kulaklarınızı düne çevirin- ne diyorlardı ve
dün bu gençler konuştuğu zaman günümüzün
Başbakanı Saym Nihat Erim, şu kulislerden
dinlediğim, yaptığı konuşmasında bu gençleri
göklere çıkartarak nasıl methediyordu. Dün
Cumhurbaşkanından tutunuz, parti liderleri­
nin tümüne kadar, bu gençlerin eylemlerinden
göğsü karararak, iftihar ©diyoruz gençlerimiz­
le diye sayfa sayfa gazetelere beyanlar verili­
yordu. işte biz, o «Dün» den bahsediyoruz ve
o «Dün» deki gençlerin seslerine kulak veriniz
diyoruz. Ne demişlerdi o «Dün» bu gençler,
ne diyorlardı, bugün nereye getirildiler, ne di­
yorlar?..
Dün bu gençler hangi sloganları bağırıyor,
hangi sloganları savunuyorlardı; birer birer
hatırlayalım arkadaşlar. Yıllarca önce bu
gençler, toprak reformu yapılsın diyorlardı,
madenler devletleştirilsin, eğitim reformu ger­
çekleştirilişin, özel okullar devletleştirilsin,
petrollerimiz millîleştirilsin, yabancı sermaye­
den armalım, vergi kaçakçılığı önlensin, sömü­
rüye, kaçakçılığa, vurgunculuğa tefeciliğe son
verilsin, sağlık hizmetleri
sosyalleştirilsin,
dış ticaret sömürüsüne son verilsin ve devam
ediyor.
Şimdi Parlâmento olarak biz özel okulları
devletleştirdik; ama özel okullar devletleşsin
10 . 3 . İ972
O : 1
diye kendi istikbalini hattâ canını feda eden
hiçbir genç özel okulların devletleşmesinden
yararlanmıyor bugün, onun kardeşi yararlan­
mıyor özel okulların devletleşmesinden. Onun
annesinden, babasından gelen her hangi bir
evlât da yararlanmıyor. Belki aranızda sizle­
rin çocukları yararlanıyor, sizlerin arkadaşla­
rınızın, sizlerin akrabalarınızın çocukları ya­
rarlanıyor.
Dün, toprak reformu yapılsın diyen bu genç­
ler, bugün istikballerini, hayatlarım kaybet­
miş vaziyetteler, ama toprak reformunun ya­
pılmasından...
BAŞKAN — Sayın Kargılı, rica etsem,
sonuçlandırmanız efendim.
CELÂL KARGILI (Devamla) — Eğer Sa­
yın Gen<el Kurul 5 dakika müsaade ederse, 6
dakika değil, yüreğimde kalmasın. Bu bakım­
dan...
BAŞKAN — Bir cümle ile ifade etseniz yü­
reğinizde kalmasın.
AHMET BULDANLI (Muğla) — Ne alâka­
sı var?
CELÂL KARGILI (Devamla) — Arkadaş­
larım, toparlıyorum.
HÜSAMETTİN BAŞER (Nevşehir) — Alâ­
kası yok.
CELÂL KARGILI (Devamla) — Yanlış bir
şey söylediğimi zannetmiyorum. Hep söyledi­
ğim...
BAŞKAN — Devam buyurun efendim.
CELÂL KARGILI (Devamla) — Değerli
arkadaşlarım, biz bu gençlerin - bu 3 gencin infazıyla ilgili gelmiş olan bu mesele üzerinde
görüşümüzü ve reyimizi arz ederken elimizi
vicdanlara ve elimizi başımızın arasına alarak
aklımıza hitabedelim.
Muhterem arkadaşlar, biz bu gençleri idam
ederiz, elimizde hiç bir şey kazanç kalmaz.
Eğer Türkiye'de, Sayın Başbakanın da ifade
edip bugüne kadar açıklamadığı gibi, gerçek­
ten birtakım organize güçler Türk Cumhuriye­
tinin, Türk geleceğinin, Türk
Devletinin
bekasına göz dikmiş, bunu parçalamayı arzu
ediyorlarsa, biz 3 - 5 tane genci idam cezasına
götürüp infaz ettirmekle Türkiye'nin çıkarları
yönünden bir şey kazanamayız. Kazanamayız
ama, belki birtakım şeyler kaybederiz. Belki
bunların idamından birtakım perde arkasında-
— 134 —
Download