M. Mecüsi B : 78 küm, benim kanaatime göre uygulamada fazla derecede aksaklık gösteren bir hükümdür. Çünkü, para cezasını kesen işveren niçin ve hangi sebeplerden dolayı bunu kesecek? Bu hu­ susta maddede bir sarahat yoktur. Yalnız, bi­ rinci fıkrada, «işveren toplu sözleşme veya hiz­ met akitlerinde gösterilmiş olan sebepler dı­ şında işçiye para cezası verilmez.» kaydı var­ dır. Bu, şunu ifade ediyor: Borçlar Kanunu­ nun 158 nci maddesinde (para cezası) diye bir hüküm vardır. 158 nci maddeye göre, bir akdin ifa edilmemesi veyahut natamam ifa edil­ mesi yani, noksan olarak ifa edilmesi halinde taraflar arasında daha önceden bu hususta tan­ zim ettikleri bir akitte beyan ettikleri (ceza şartı) diye bir hüküm bunlar arasında, bu şartlar altında kıymet ifade eder. Ve taraflar buna dayanarak mahkemede açacakları dâva sonunda taraflardan birisi haklı çıkmış ola­ caktır. Şimdi burada bu ciheti, mahkemenin tamamen takdiri dışında olarak işveren, işçi dalha önceden hizmet aktinde ne sebepten dolayı kendisinden ceza kesilmiş olacağı hususunu beyan etmeden veyahut toplu sözleşmede bu hüküm mevcudolma dan işveren bunu kesebilir mi, kesemez mi? Eğer böyle bir hüküm konulduğu takdirde, bu hüküm karşısında işçi, işverene karşı zayıf bir durumda olduğuna göre, o anda, cesaretli taraflardan bi­ risi olarak, aktif bir surette hükmü kendi duru­ muna göre tanzim edebilir mi, edemez mi? Bu ka­ yıtlar çok mühimdir bence. Sonra kesilen para cezası sonradan teşkil olu-, nacak bir Komisyon tarafından - ki bu üçüncü fıkrada beyan ediliyor - «Bu birikmiş bulunan ceza paralarının nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma Bakanının Başkanlık edeceği ve işçi tem­ silcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından ka­ rara bağlanır.» diye bir hüküm vardır. «Bu ku­ rulun kimlerden teşekkül edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı çıkarılacak bir tüzükte gösterilir.» diye de bir hüküm vardır. Halbuki, burada işçi ile işveren arasında tanzim edilen hizmet akdi veyahut sözleşmede ceza şartı beyan edilmiş ise ve bu şartı yerine işçi getirtrnemişse, işveren aynı zamanda işçiye karşı taahhüdettiği birtakım şartları yerine geltirmemişse, bu cezai şartlar taraflardan birine aidolacaktır ve mahke­ menin vereceği karar neticesinde taraflar bu ce­ 31 . 3 . 1967 0:1 zai şartı hak etmiş olacaktır. Halbuki burada bu .iş bir kurula bırakılıyor, kurulda taraflardan bi­ ri haklı çıksa bile o parayı haklı tarafa değü, nerelere verileceği hususunu tâyin edecektir. Aıma ne gibi bir hisse verilecektir, nasıl olacak­ tı. Bu hususta da maddede bir sarahat, bir açık­ lık yoktur. Bence bu maddede geri alınsın. Sayın Komisyondan istirham ediyorum maddeyi tetkik etsinler... Tatbikatta mahkemeler içlin kolay bir şekilde yürütülebilecek veyahut da... BAŞKAN — Sayın Ünlü, vaktiniz dolmuştur efendim, lütfen bağlayınız. HASAN ÜNLÜ (Devamla) — Mahkemeler için kolay olabilecek, tarafların da hakkını kaybettirmiyecek tarzda madde tanzim edilirse daha iyi olur. Madde ahkâmı Borçlar Kanununundan mı alınmış nerelerden alınmıştır? Hangi kaynak­ tan istifade edilerek maddenin tanzim edilmiş ol­ duğu belli değildir. Sayın Komisyon açıklarsa çok iyi olur. Teşekkür ederim. BAŞKAN — T. 1. P. adına Sayın Rıza Kuas, aleyhinde buyurun. T. I. P. GRUPU ADINA RIZA KUAS (An­ kara) — Sayın Başkan, sayın milletvekilleri 1936 senesinde çıkmış olan iş Kanununun para ceza­ ları ile ilgili maddesi hiçbir değişikliğe uğrama­ dan yine 1967 senesinde karşımıza gelen tş Ka­ nununun maddesine dercedilmiştir. 31 nci mad­ de vukuu muhtemel cezalara karşı onların yev­ miyesini kesiyor, 32 nci maddesi ise, iş verenle­ re her ay işçinin üçer yevmiyesini keserek Çalış­ ma Bakanlığımın gösterdiği bir bankaya yatırma yetkisini tanıyor. Eski tatibikatda da göstermiş­ tir ki; işverenler, kendi inisiyatifleriyle, kendi insaflariyle, kendi takdirleriyle işçilere rastgele para cezası vermektedirler. Nitekim, bizim çalış­ tığımız işyerlerinde ufak bir hasar olduğu tak­ dirde, işverenler bunun kıymetti şu kadardır, ben hu makiinayı yahut şu aleti Avrupa'dan getirdim, bunun Türkiye'de yenisi yoktur, bunun kıymeti şu kadardır, demek suretiyle işveren kendi arzu­ suna uygun, kendi inisiyatifine, kendi insafına uygun şekilde işçilerden para cezası kesmektedir. Aynı durum bugün de devam edecek demektir. Çünkü madde karşımıza gelmiştir. Bizim verdi­ ğimiz takrirle diyoruz ki, işverenler hiçbir za­ man kendi inisiyaltifleri ile, kendi insafları ile rastgele para cezası kesmesinler, işçilerin alacak­ ları olduğu zaman, hukuk devletidir, mahkemeye