بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ وَيْلٌ لِلْمُطَ ف ِف۪ينََۙ اَل

advertisement
Aralık 1989
TİCARET AHLAKI
Yusuf Kalkan
‫يم‬
ِ ‫الر ۪ح‬
َّ ‫م ِن‬
َّ ‫س ِم ال ّٰل ِه‬
ْ ‫ِب‬
ٰ ‫الر ْح‬
‫ين اِ َذا‬
ٌ ْ‫َو ي‬
َ ‫ين اَ َّل ۪ذ‬
ََۙ ‫م َط ِف ۪ف‬
ُ ‫ل ِل ْل‬
‫ون‬
ِ ‫اكْ َتا ُلوا َع َلى الن‬
َ ‫س َت ْو ُف‬
ْ َ‫َّاس ي‬
(Mutaffifin: 1)
Kâinatta bulunan bütün canlıların rızkını
veren Allah-u Teâlâ’dır. Aklı başında olan, Allaha
inanan ve ondan korkan insan, her işinde olduğu
gibi ticari hayatında da Allah'ın emir ve yasaklarına
uyar ve Allah'ın emrettiği şekilde ticari hayatını da
tanzim eder. Biz her işimizde başkalarının bize
karşı dürüst olmasını istemez miyiz? Şu halde
hayatımızın önemli bir bölümünü oluşturan ticari
hayatımızda, başkalarına karşı dürüst olmak
zorundayız. İçtimai huzuru sağlayacak en önemli
ilkelerden biri de dürüstlüktür.
Kitabımız Kur'an-ı Kerim, Müslümanların
haksız yollarla birbirlerinin mallarını yememelerini
emretmiş, haksız yollarla birbirlerinin mallarını
yemelerini "zulüm ve düşmanlık" olarak
nitelendirmiş, Peygamberimiz (s.a.s.) de "Bizi
aldatan bizden değildir."1 buyurmuştur.
Doğruluk ve dürüstlük İslam'ın temel ve
değişmez prensiplerindendir. Doğruluk ve dürüstlük
prensipleriyle bağdaşmayan, dolayısıyla İslam
ahlakının kesinlikle reddettiği davranışların iş ve
ticaret hayatı ile ilgili olanları kalitesiz mal üretimi,
ölçü ve tartıda hile, karaborsacılık, rüşvet, ihtikâr ve
gasptır.
Kalitesiz mal üretimi hiç şüphesiz hem fertler
için hem de toplum için önemli zararlar
doğurmaktadır. Peygamberimiz (s.a.s.) "Müslüman,
diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar
görmediği kimsedir."2 buyurmuştur.
Dinimizde meşru her meslek ve mesleğini
gerektiği gibi icra eden her meslek sahibi değerlidir.
Peygamberimiz (s.a.s.) "Allah, işinizi yaparken onu
sağlam yapmanızı ister, bundan memnun olur."3
buyurmuştur. Bir sanatkâr, bir işçi, bir çiftçi, bir iş
veya ticaret adamı işini iyi yapmak, kötü mal imal
etmemek ve üretmemek zorundadır. Peygamberimiz
(s.a.s.) "Alışverişte yemin, maun sürümünü temine
medar olabilirse de, hakikatte kazancın bereketini
giderir."4 buyurmuştur.
Ölçü ve tartıyı doğru yapmak, ölçü ve tartıda
hile yapmamak İslam ticaret ahlakının temel
prensiplerindendir.
Allah-u Teâlâ "Ölçü ve tartıda çalanların vay
haline. Onlar kendileri için ölçüp tarttıklarında tam
alırlar. Fakat başkaları için ölçüp tarttıklarında eksik
verirler. Bunlar büyük bir günde haşrolunacaklarını
zannetmiyorlar mı? O gün insanlar âlemlerin Rabbi
huzurunda duracaklardır."5 buyurmuştur.
Hud Suresinin 84. ve 86. ayetleri ticarette
noksan ölçen, hile yollarına sapan, Şuayb'ın (a.s.)
çağrı ve uyarılarını önemsemeyen Medyen
kavminin nasıl helak olduğunu bildirmektedir.
İslam’ın kabul etmediği, tamamen zulme
dayanan
kazanç
yollarından
biri
de
karaborsacılıktır. Karaborsacılık hemen her devirde
toplumları rahatsız eden bir yolsuzluk olmuştur.
İslam ahlakı açısından asıl önemli olan
karaborsacının, dürüstlük ve din kardeşliği ilkesi ile
bağdaşmayan
çıkar
sağlama
niyetidir.
Peygamberimiz (s.a.s.) "Karaborsacı ne fena
insan...",6 "Malı piyasaya süren helalinden kazanır.
Saklayıp biriktiren ise lanetlenir."7 buyurmuştur.
Ticaret hayatında doğruluk, emanet, adabı
muaşerete riayet, müşteriye tatlı ve güzel söz
söylemek ve iyi muamele etmek gerekir. Ticaret
hayatında olanların müşterilerini aldatmaktan,
müşterilerine kötü muamele etmekten, emanete
hıyanet etmekten, dürüstlükten ayrılmaktan ve
ihtikâr yapmaktan kaçınması ve daima müşterileri
koruması lazımdır.
Zamanımızda medeni hayatın gelişmesi
neticesinde zaruri maddelerin çeşitleri ile bunlara
duyulan ihtiyaç da artmıştır. İhtiyaç duyulan bütün
bu malların imalat ve üretiminden, satışına kadar
geçen sürede İslami ahlakın gerektirdiği ticari ve
ahlaki prensiplerden ayrılmamak görevimizdir.
Öyle ise vasıflı malı vasıfsız ile karıştırmak,
hatalı imalat ve üretim yapmak, iyisini üste
kötüsünü alta döşeyerek satmak, sattığımız malın
ayıbını gizlemek, malı fahiş karla satmak, pazarlık
arasına girerek alışverişi bozmak, yemin etmek, hile
yapmak, eksik ölçüp tartmak gibi dinen hoş
görülmeyen davranışlardan uzak kalalım. Kısacası
herkes bugünkü hayatta her konuda olduğu gibi
ticarette de üzerine düşen görevini yerine
getirmelidir. Zira Peygamberimiz (s.a.s.) "Doğru ve
güvenilir tacir (kıyamet gününde) peygamberlerle,
sıddıklarla ve şehitlerle beraberdir."8 buyurmuştur.
Müslim, İmân 164, Fiten 16.
Buhârî, İmân 4,5, Rikâk 26; Müslim, İmân 64,65.
3 Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275.
4 Buhârî, Büyû 26.
5 Mutaffifin, 16.
6 Mecmau’z-zevaid, IV/101.
7 İbn Mâce, Ticârât, 6; Dârimî, Büyû, 12.
8 İbn Mâce, “Ticârât”, 1; Tirmizî, Büyû, 4.
1
2
Download