T.B.M.M. B:52 14.12.1994 0:2 pıiamadığını müşahede ediyoruz. Kanundan ziyade, yönetmeliği andıracak şekilde çıkartılmış olan bu kanun, birçok eksikliği de bünyesinde barındırmaktadır. Değerli milletvekilleri, küçülen dünyada, dışa açılma sürecinde, önemli fonksiyonu olan Ha­ zine Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığımız, yeni bağımsızlığını kazanan kardeş Türk cumhu­ riyetleriyle ekonomik ve ticarî ilişkilerimizi geliştirme yolunda gayret göstermelidir. Oysa, çıkarılan kanunda, bu yönde çok ciddî eksiklikler bulunmaktadır. Türkiye'nin, Türk cumhuriyetleriyle olan ilişkilerini düzenlemesi yönünde, daha önce hazırlanmış ve Yüce Meclise sunulmuş olan, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Kanununda genel müdürlük seviyesinde bir teş­ kilat düşünülmüş olmasına rağmen, son kanunda bunun düşünülmemesi, memleketimiz için ciddî bir eksiklik olmuş; Türkiye'nin, bağımsızlığını yeni elde eden Türk cumhuriyetleriyle ilişkilerinde, adeta, geriye doğru bir adım atılmıştır. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığımızca teşvik verilen te­ sisler, ciddî olarak denctlenmelidir. Hayali teşvik yatırımlarına fırsat verilmemelidir. Artık, kamu­ oyunda ve meydada bu konudaki yolsuzluk olaylarına sık sık rastlamamak durumundayız. Değerli milletvekilleri, hayali ithalat konusu da mühim bir meseledir. Bu konuda da çok kötü örnekleri olan bir memleket durumundayız. Hayali ithalat konusunda da denetim birimlerimiz va­ zifelerini hakkıyla ve vaktinde yaparak, hayali ithalat, hayali ihracat, hayali teşvik gibi milletimi­ zin çok hassasiyet gösterdiği soygun yollarını, mutlaka, tıkamah; Türkiye'yi hayali ihracat, hayali ithalat, hayali teşviklerin kol gezdiği bir memleket olmaktan kurtarmalıdır. İhracatın artırılması ba­ kımından, Dış Ticaret Müsteşarlığımızda ve Hazine Müsteşarlığımızda yoğun bürokrasinin de kal­ dırılması lazımdır. Bu konuda da iyileştirici çalışmalara ihtiyaç duymaktayız. Hazine Müsteşarlığı bünyesinde bulunacak ve bulunmayacak daire ve genel müdürlüklerle ilgili olarak da yeni bir ça­ lışmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz. Standardizasyon Genel Müdürlürğü, Teşvik Uygulama Ge­ nel Müdürlüğü gibi birçok genel müdürlük ve dairelerin benzeri ve biri birinin aynısı olan kuruluş­ lar, diğer devlet dairelerimizde de bulunmaktadır. Hazine Müsteşarlığı bünyesinde yer alan, Teşvik Uygulama Genel Müdürülüğünün görevleri yazılırken "..ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınması için yıllık programlar ve beş yıllık kalkınma planlarıyla belirlenen hedeflerine ulaşmasında kulla­ nılacak teşvik politikalarının tespiti..." gibi ifadeler bulunmaktadır. Değerli milletvekilleri, Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü, Hazine Müsteşarlığına bağlan­ mış durumdadır; bu sebeble fevkalade zayıf kalmaktadır. Çünkü özel sektöre kaynak transferi, Ha­ zine haricindeki kuruluşlar marifetiyle yapılmaktadır. Mesela, yatırım indirimi Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü kanalıyla yapılırken... . BAŞKAN - Sayın Şemsek, 1 dakikanız kaldı efendim. Rica ediyorum... MUHARREM ŞEMSEK (Devamla) - Hemen toparlıyorum. ...Gümrük muafiyeti Gümrük Müsteşarlığı marifetiyle uygulanmaktadır. Esas nakit, kredi transferi ise, Türkiye Kalkınma Bankası kanalıyla yapılmaktadır. Bu derece dağınık kompozisyon içerisinde devletin başarılı olması mümkün değildir. Onun için, bu genel müdürlük ve kuruluşla­ rın, daha ciddî bir tahlile tabi tutularak, gerekiyorsa, ekonomi, planlama ve ticaret bakanlığı gibi bir bakanlık altında toplanarak, bu kargaşanın giderilmesinde fayda vardır. Değerli milletvekilleri, 5 Nisan kararlarının başarıya ulaşabilmesi için, özellikle, -bütünleştiri­ ci olarak- yatırım ve ihracat teşvik tedbirlerinin yayınlanması gerekirken, bu kararlar, bir yıllık ge­ cikmeyle halen yayınlanmamış durumdadır. Halbuki, frenine basılan ekonominin canlanabilmesi için, üretimin, gerek kapasite kullanım oranlarının artırılması gerekse yeni yatırımlara cesaret ve­ rebilmek maksadıyla yatırım teşviklerinin açıklanması ve diğer yandan iç alımın düşmesi netice­ sinde meydana gelecek daralmanın engellenebilmesi için ihracat teşviklerinin açıklanması gerek- -260-