Question Ben Darwin`in evrim teorisine inanıyorum. Bu teori

advertisement
Question
Ben Darwin’in evrim teorisine inanıyorum. Bu teori hakkındaki görüşünüz nedir?
Answer:
Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez
mevcuttur.
A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli
varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile
ortaya çıktığını söylemektedir.
B. Türlerin sabit oluşu hipotezi veya feksizim: Bu hipotez her canlı türlerinin başlangıçta ayrı
bir şekilde bugünkü şekliyle ortaya çıktığını belirtir.
Şimdiye kadar hiç kimse bir hayvanın bedeninin asıl azalarında önemli bir dönüşüm yaratan
veya bir türü başka bir türe dönüştüren bir atlama görmemiştir. Bu nedenle biz sadece
atlamaların yoğunlaşmasının bir gün hayvan türünü muhtemelen değiştirebileceğini
söyleyebiliriz. Örneğin böyle bir atlama sürüngen hayvanları uçan hayvanlara dönüştürebilir.
Lakin bu sanı asla kesin bir sanı değildir; salt zanna dayalı bir meseledir. Çünkü biz hiçbir
zaman his ve tecrübe ile asıl azaları dönüştüren atlamalar ile karşılaşmadık. Varlıkların türleri
arasındaki evrimsel ilişkiyi keşfetmek de tanrıyı tanımak yolunda hiçbir engel oluşturmaz. Bu
nedenleri keşfetmek tevhide bir zarar vermemekle kalmaz, yaratılış düzeninde tanrının
varlığını ispat etmeye dönük yeni deliller bize verir. Hem türlerin evrimi hipotezinin taraftarları
ve hem de Müslümanlar içindeki bu hipotezin karşıtları, kendi iddialarını ispatlamak için Kur’an
ayetlerine istinatta bulunmuşlardır. Lakin her iki grup da bazen kendi görüşlerinin etkisinde
kalarak iddiaları ile pek irtibatlı olmayan ayetlere istinatta bulunmuşlardır.
Âlemin ilk yaratılışı hakkındaki Kur’an ayetlerinin zahirinden anlaşıldığı kadarıyla ilk insan siyah
renkli çamurdan yaratılmış ve şekli tamamlandıktan sonra ilahi ruh kendisine üflenmiştir.
Bunun ardından iblis dışında kalan melekler onun karşısında secde etmişlerdir. Bu ayetlerin
beyan ediliş tarzı, Âdem’in topraktan yaratılış şekli ile şimdiki insan şekli arasında başka
türlerin olmadığını yansıtmaktadır.
Detaylı cevaplar:
Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez
mevcuttur.
A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli
varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile
ortaya çıktığını söylemektedir. Bu zerre ölçüsündeki varlıklar tedrici olarak evrimleşmiş ve bir
türden başka bir türe dönüşmüştür. Bu evrimin en kâmil halkası bugünkü insanlardır. Bu
insanlar maymuna benzer varlıklardan meydana gelmiş ve bu şekilde insan görünümlü
maymunlar ortaya çıkmıştır.
B. Türlerin sabit oluşu hipotezi veya feksizim: Bu hipotez her canlı türünün başlangıçta ayrı bir
şekilde bugünkü şekliyle ortaya çıktığını belirtir. Hiçbir tür başka bir türe dönüşmemiştir ve
doğal olarak insan da bağımsız bir yaratılışa sahip olup ilk başta bu şekilde yaratılmıştır.[1]
Darwin’in evrim teorisi birçok kabul edici ve reddedicisi olan son asırdaki en tartışılan
teorilerdendir. Bu alanda bu teoriyi kabul eden ve karşı olan bilginlerin özel olarak yazdıkları
kitaplara ek olarak bazıları da genellikle değişik münasebetler ile bu konuya değinmiştir. İslam
bilginleri arasında el-Menar Tefsiri ve Meragi yazarları bu teorinin taraftarlarındandır. Onlar,
bu teoriyi ilahi sünnetlerden biri olarak kabullenecek ve bazı ayetleri bu yönde tefsir edecek
kadar bu görüşün etkisi altında kalmışlardır. Onlar bu hipotezin Darwin’in buluşlarından değil,
Kur’an’ın buluşlarından olduğunu sanmışlardır.[2]
Evrimin Kaynağı
Lamark, Darwin ve onların takipçileri gibi doğa bilimciler evrimin kaynağının doğa
gereksinimleri, beka mücadelesi, muhite uyarlanma ve en güçlü olanın baki kalması olarak
dile getirmiş ve şu neticeye ulaşmışlardır: Bu etkenler varlıkların suret ve azalarını
değiştirmekte, potansiyel sahibi varlıkları evrimleştirmekte ve potansiyeli olmayanı ise ortadan
kaldırmaktadır. Bunlar hareket ve evrimi gereksinim ve mücadeleden başlattıklarından doğal
seçim ve muhite uyarlanma ile sonlanmaktadır.[3]
Evrim Taraftarlarının Delilleri
Bu kesimin delilleri basit bir sınıflandırmayla üç kısımda özetlenebilir:
1. Bunlar arkeolojiden yani canlı varlıkların fosilleşmiş iskeletlerinden bir takım deliller
getirmişlerdir. Onlar yerin değişik tabakaları üzerinde yapılan araştırmaların canlı varlıkların
basit şekillerden evrimleşmiş şekillere ve daha girift suretlere dönüştüğünü bildirdiğini
belirtmekteler. Fosiller arasındaki farklılık ve değişikliği açıklayabilecek tek yol mevcut evrim
hipotezidir.
2. Evrim taraftarları karşılıklı beden incelemeleri neticesinde bir takım karineler elde
etmişlerdir. Onlar uzun ve detaylı araştırmaların ardından ve de değişik hayvanların
iskeletlerini inceleme ve birbirleri ile mukayese etme neticesinde birçok benzerlik bulmuşlardır.
Bu da onların tümünün bir türden geldiğini göstermektedir.
3. Evrim taraftarları cenin bilimden de bir takım karineler elde etmişlerdir. Onlar hayvanların
gerekli evrime ulaşmadan önce cenin halindeyken karşılıklı olarak incelenmesi durumunda
ceninlerin evrimleşmeden önce anne karnındayken veya yumurta içindeyken birbirlerine çok
benzediklerini ifade etmektedirler. Bu da onların tümünün başlangıçta bir türden geldiğinin
göstergesidir.
Türlerin Stabilliğini Kabul Edenlerin Yanıtları
Lakin türlerin stabilliği hipotezini kabul edenler bütün bu delillere genel bir cevap
vermektedirler ve bu cevap şudur: Bu karinelerin hiçbiri ikna edici değildir. Elbette bu üç
karinenin zihinde evrimi sanıya dayalı bir ihtimal olarak gerekçelendirdiği inkâr edilemez, lakin
bunların hiçbiri kesinlik ifade etmemektedir. Daha açık bir ifadeyle evrim hipotezinin ispat
edilmesi ve onun bir hipotez şeklinde bilimsel ve kesin bir kanuna dönüşmesi ya akli delil
esasınca kanıtlanmalı ya da sınama, his ve tecrübe kanalıyla kanıtlanmalıdır. Bu iki yol dışında
başka bir yol bulunmamaktadır. Öte taraftan akli ve felsefi delillerin bu meseleye müdahale
edemeyeceğini ve de kökleri iki milyon yıl öncesine dayalı meseleleri incelemede tecrübe ve
sınamanın gücünün olmadığını bilmekteyiz! Bizim his ve tecrübe ile idrak ettiğimiz şey,
hayvanlar ve bitkilerde mutasyon atlama şekliyle zamanın geçmesi neticesinde meydana
gelen yüzeysel değişikliklerdir. Örneğin normal koyun neslinden aniden yünü normal
koyunların yününden farklı olan bir koyun üremektedir. Bu koyunun yünü daha yumuşak ve
hafiftir. Bu koyun, “merinos” koyunu adında yeni bir koyun neslinin belirtilen yün özelliği ile
ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bir takım hayvanlar atlama neticesinde göz rengi, tırnak
veya bedenin deri şekli gibi değişimler geçirmektedir, ama şimdiye dek hiç kimse bir hayvanın
bedeninin asıl azalarında önemli bir değişikliği yaratan veya bir türü başka bir türe dönüştüren
bir atlamaya tanıklık etmemiştir. Bundan dolayı biz sadece atlamaların yoğunlaşmasının bir
gün hayvan türünün değişmesine neden olabileceği ve örneğin sürüngen hayvanları uçan
hayvanlara dönüştürebileceği ihtimalini verebiliriz. Lakin bu ihtimal asla kesin bir ihtimal
değildir. Sadece sanıya dayalı bir ihtimaldir. Çünkü biz hiçbir zaman his ve tecrübe aracılığıyla
asıl azaları değiştiren bir atlamayla karşılaşmadık. Belirtilen hususların bütününden aldığımız
netice şudur: Transformizm taraftarlarının üç delili bu teoriyi bir hipotezden öteye
taşıyamamaktadır. Bu nedenle bu konu üzerinden tartışan kimseler meseleyi dile getirirken
her zaman “türlerin evrim hipotezi” sözcüğünü kullanıp kanun ve esas sözcüğünü
kullanmamaktadırlar.[4]
Âlemin ilk yaratılışı hakkındaki Kur’an ayetlerinin zahirinden anlaşıldığı kadarıyla ilk insan siyah
renkli çamurdan yaratılmış ve şekli tamamlandıktan sonra ilahi ruh kendisine üflenmiştir.
Bunun ardından iblis dışında kalan melekler onun karşısında secde etmişlerdir. Bu ayetlerin
beyan ediliş tarzı, Âdem’in topraktan yaratılış şekli ile şimdiki insan şekli arasında başka
türlerin olmadığını yansıtmaktadır.[5]
Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki kitapları okuyabilirsiniz:
1. MekarimŞirazi, Nasır, Tefsiri Numune.
2. Taligani, Seyit Mahmut, Pertovi ez Kur’an.
3. Tusi, Muhammed b. Hasan, et-Tibyan fi Tefsiri’l-Kur’an (Kitabın önsözünde).
4. Necefi Humeyni, Muhammed Cevad, Tefsiri Asan.
5. Fadlullah, Seyit Muhammed Hüseyin, Tefsiri MinVahyi’l-Kur’an.
6. Behzat, Mahmut, Darwinizm.
7. MekarimŞirazi, Nasır, AherinFarziyeyiTekamül.
8. Musevi Sebzevari, Seyit Abdü’l-A’la, Mevahibi’r-Rahman fi Tefsiri’l-Kur’an.
9. Necefi, Muhammed Rıza, Nakdı Felsefeyi Darwin (Arapça).
10. Belaği Necefi, Muhammed Cevat, A’lai’r-RahmanfiTefsiri’l-Kur’an.Refrence:
[1] 731 sayılı (site: 911) başlıktan alıntılanmıştır.
[2] El-Menar ve Meragi, Bakara, 251. Ayetin tefsiri.
[3] Taligani, Seyit Mahmut, Pertovi ez Kur’an, c. 1, s. 35, Naşir Şirketi Sehamiyi İntişar, çapı
Tahran, 1362 h.ş.
[4] Tefsiri Numune, c. 11, s. 84 - 90.
[5] 731 sayılı (site: 911) başlıktan alıntılanmış
-----------------------------Kaynak:www. islamquest.net
Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı’nın görüşünü yansıtmamaktadır
Download