T.B.M.M. B : 54 20 . 12 . 1990 O:3 hizmetlerinin, sağlık evleri, sağlık ocakları, kamu sağlığı merkezleri ve semt poliklinikleri, anaçocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleriyle, dispanserlerde verilmesi gerekiyor. Yapılan araştırmalara göre, sağlık problemlerinin yüzde 90'ının ilk basamak hizmetleriyle çözülmesi mümkündür. Bir başka deyişle, ilk basamak hizmetleri almadan hastanelere koşan vatandaşlarımızın, bu kuruluşlarda yığılmalarını, üzülmelerini ve çile çekmelerini önlemek, ilk basamak sağlık hizmetlerinin düzenli yapılaşmasıyla sağlanabilir. Ancak, başlangıçta da be­ lirttiğim çok başlılık sebebiyle bu konuda da karışıklık yaşanıyor; vatandaşımız, en küçük bir sağlık probleminde hastanelere koşuyor. Şimdi, Sağlık Bakanlığımızın, bu durum üzerine, çok güzel tespitleriyle, semt polikliniklerine ağırlık vermeye başladığını memnuniyetle görüyoruz. Böylelikle, sağlık hizmetleri gerçek anlamda halkın ayağına götürülmüş oluyor. İkinci basamak sağlık hizmetlerini vermek üzere ilçe devlet hastanelerinin de yaygınlaştı­ rılmaya başlaması, yine bizim İktidarımız döneminde gerçekleşen bir diğer önemli uygulama­ dır. 1923'ten 1983'e kadar, 60 yılda, 266 ilçe hastanesi açılabilmiş iken, hükümetlerimiz döne­ minde yedi yılda açılan ilçe hastanesi sayısı 161 adettir. Karamsar tablolar içinde şiddetli eleştiriler yapılıyor. Değerli arkadaşlarım, ellerimizi vicdanlarımıza koyalım -Sağlık Bakanlığı, 3 Mayıs 1920'de kurulmuş- İstiklal mücadelemiz ve cumhuriyetimizin kuruluşuna kadar geçen üç yıllık çalkan­ tılı dönemi bir yana bırakalım, 1923'ten, Anavatan Partisinin İktidara geldiği 1983'e kadar, 60 yılda yapılan bir bölüm hizmetlerin yarıya yakın bölümünü, bazı hizmetlerin ise çok daha fazlasını, yedi yıl gibi kısa bir sürede bizim iktidarımız gerçekleştirmiştir. Siyah gözlüklerden bu gelişmelerin görülmesini istemek, hizmet verenler olarak bizim en tabiî hakkımızdır. Değerli arkadaşlar, 60 yıllık ve 7 yıllık hizmet tablolarıyla ilgili veriler incelendiğinde, par­ timiz dönemindeki başarıları birçok alanda görmek mümkündür. Ancak, istatistikî verilere da­ yanan sağlık tablolarını görünce, takdir duygularımızı bir defa daha belirtmekten kendimizi alamıyoruz. Artan sağlık ocakları ve evleri, yüzde 175'lere varan artışlarla gerçekleşen perso­ nel dağılımı, mobil hizmetler, Türkiye geneli ve bölgesel özelliklere göre hazırlanan sağlık master planları, Anavatan iktidarının sağlık açısından yüzaklarıdır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimiz siyasetçiyiz, partilerimiz içinde değişik gö­ rüşlerle politika yapıyoruz; ancak, rakamlar üzerinde polemiğe girmemiz, her şeyden önce, bi­ limsel gerçeklere ters düşmektedir. Hekim sayısı artıyor, hastane ve öteki sağlık kuruluşlarının sayıları hızla yükseliyor, bilimsel veriler doğrultusunda hastalık sayılarının azaldığı ortaya çı­ kıyor ve biz hâlâ gerçekleri tartışıyoruz!.. Temel sağlık hizmetlerinde fevkalade mesafeler almış durumdayız. Tedavi hizmetlerimiz, bazı tenkitlere rağmen, hizmet kalitesi yönünden dünya standartlarına ulaşmış durumda. Ar­ tık, en önemli ameliyatları ülkemizde yapacak seviyeye ulaşmış bulunuyoruz. Birçok komşu ülke, sağlık hizmetlerinde Türkiye'yi örnek alıyor; Dünya Sağlık Teşkilatı ve birçok uluslarara­ sı sağlık kuruluşu, Türkiye'de sağlık alanındaki hizmetlerin memnuniyet verici seviyelere gel­ diğini açıklıyor. Değerli arkadaşlarım, Türkiye, büyümenin sıkıntılarını yaşıyor. Bu sıkıntılar, her alanda olduğu gibi, sağlık alanında da yaşanıyor. Bir tarafta başarılar, bir tarafta günlük olaylardan kaynaklanan sıkıntılar... Yarının daha güçlü Türkiyesine ulaşmak için, elbette ki, bazı sıkıntı­ lardan geçeceğiz. Sağlık konusu, bütün bu gelişmeler içerisinde çok hasas bir konu. Hastalığın — 231 —