TOZ METALURJISININ AVANTAJLARı T/M küçük, karmaşık ve boyutsal hassasiyeti yüksek parçaların seri imalatına son derece uygundur. Belirli derecede porozite ( gözenek ) ve geçirgenlik elde edilir. T/M ile üretilen parçaların büyük bir kısmında elde edilen boyutsal hassasiyet ve yüzey kalitesi talaşlı işlem gibi ekstra operasyonlara olan gereksinimleri ortadan kaldırması ve malzeme kaybının çok az olması T/M yönteminin ekonomik bir üretim yöntemi olduğunun göstergesidir. Bazı malzemelerin ergime sıcaklığının çok yüksek olması ve bu sıcaklıklara ulaşılamaması, bazı özelliklerin ancak T/M ile sağlanabilmesi (kendi kendine yağlanan yataklar), bazı önemli malzemelerin bu yöntem ile üretilmesi toz metalurjisini zorunlu kılan başlıca sebeplerdir. Çok sayıda üretim söz konusu olduğunda en iyi uygulanabilen bir metot olması, boyut kontrolü ve şekil karmaşıklığı T/M yönteminin en bariz avantajlarıdır. 2 T/M yönteminin genel olarak avantajları aşağıda maddeler halinde verilmiştir : Yüksek malzeme kullanım oranı, düşük malzeme kaybı Yüksek üretim hızları Düşük maliyet Düzgün yüzey, yakın tolerans değerlerinin elde edilmesi Karmaşık şekilli parçaların imalatı Yüksek ergime sıcaklığına sahip metallerin imalatı Yüksek yoğunluğa sahip parça üretimi Metal matriks kompozit ve metal alaşımları üretimi Üstün mikro yapısal özelliklere sahip parça üretimi Belirli derecede gözeneklilik ve geçirgenlik 3 Toz metalurjisi teknolojileri parçacıkların bir araya gelmesiyle oluşan tozlarla başlar. Yoğunlaştırma işleminde önemli girdi olması nedeniyle tozun iyi anlaşılması gerekir. Parçacık tozun bölünemeyen en küçük birimi olarak tanımlanır. Toz işleme teknolojileri genellikle dumandan büyük (0.01-1 µm) kumdan küçük (0.1-3 µm) parçacıklarla ilgilenir. Kullanılan tozların çoğu, insan saçı çapı ölçüsündendir (25-200 µm). 4 Toz metalurjisi ile üretilen parçalar, alanlarında kullanıldığı için, tozların alanının gereksinimlerine göre dikkatli gerekmektedir. Tozların özelliklerinin bir belirlemektedir. endüstrinin çok değişik özelliklerinin uygulama bir şekilde belirlenmesi çoğunu üretim teknikleri Tozların özelliklerinin araştırılmasında tozun tane büyüklüğü, tane şekli, yüzey alanı, içyapısı ve kimyasal analizi gibi değişkenler dikkate alınmaktadır. Bu parametrelere bağlı olarak görünür yoğunluk, sıkıştırılabilirlik, toz akış hızı ve ham mukavemet değerleri farklılıklar göstermektedir. 5 Seramik parçaların üretim süreçleri sırasındaki mikroyapısal kontroller, bazı gerekli özelliklerin belirlenmesinde kriterdir. Seramik üretimi komplekstir ve bazı faktörlerden etkilenir. Bu faktörler iki grupta toplanabilir. Bunlardan birincisi üretim koşulları, bir diğeri ise kullanılan hammaddenin kendi özellikleridir. Üretim koşulları; sıcaklığı, basıncı, atmosferi ve zamanı içine alır. Kendi özellikleri ise; hammadde tozunun karakteristikleridir. Bunlar; tozun saflığı, tane boyutunun dağılımı, şekil dağılımı, yüzey alanı vb. dir. Toz karakteristikleri içerisinde en önemlileri, tane boyutu ve saflığıdır. 6 Toz ve aglomere karakteristiğine özellikle dikkat edilmelidir. Toz mikron ve hatta mikron altı boyutta olmalıdır. Çünkü tozlar ne kadar küçük boyutta ise o kadar yüksek yüzey alanına ve serbest yüzey enerjisine sahiptir. Bu nedenle, serbest yüzey enerjisini düşürmek için aglomere olma eğilimindedirler. Aglomerasyon toz özellikleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Aglomere birincil partiküllerin topaklanması olarak tanımlanır. Seramik parçalar genellikle belirli boyutta ve boyut dağılımında ve belli aglomere şeklini içeren preslenmiş tozlardan oluşur. Bu preslenen tozlar genellikle aglomerasyonu düzenleyen organik bağlayıcılar içerir. Aglomereler presleme, ekstrüzyon yoluyla seramik parça oluşumu sırasında kırılmayabilir. Preslenmiş ve 7 sinterlenmiş malzemenin yoğunluğu üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. TOZLARDAN İSTENEN ÖZELLIKLER Seramik malzemelerin üretiminde, son özelliklere etkili olan en önemli parametre kullanılan başlangıç tozlarının özellikleridir. İstenilen kimyasal kompozisyonun her zaman elde edilmesi gerekir. 8 a) Aktif toz: İdeal olarak tozların %100 yoğunluğa kolaylıkla sinterlenmesi istenir. b) Boyut olarak tamamen kontrollü ve üretilebilir tane boyutu: Tane boyutu, tozun en önemli karakteristik özelliğidir. Genellikle 0,5 mikronun altında tane boyutu istenir. Çünkü tane boyutu sinterlemeyi kontrol eden en önemli parametredir. Paketlenmiş ürünün tane boyutu sinterlenmiş ürünün tane boyutundan küçük olmalıdır. G D= Sinterlenmemiş ürünün tane boyutu G= Sinter ürünün tane boyutu D< G olmalıdır. 9 c) Boyut dağılımı: İyi bir sinterlemenin olabilmesi için ileri teknoloji seramiklerinde dar boyut dağılımına sahip tozlar istenir. d) Tane şekli: Tozların şekli aspect oranı (l/d) ile tanımlanır. İdeal olarak küresel boyutta tozlar istenir. Ancak gerçek seramik tozlar genellikle düzensiz bir şekle sahiptir ve ideal bir paketleme için uygun değildir. Düzensiz şekilli tozların preslenmesinden sonra porozite genellikle %35’den fazladır. Hatta bazen %50’den fazla da olabilir. Yoğunlaşma sırasında bu büyük miktardaki poroziteyi yok etmek oldukça güçtür. D: Partikül çapı L: Partikül uzunluğu Aspect oranı =L/D≈1 olması istenir. 10 e) Homojenlik: Partiküllerin içinde yoğunluk değişimleri istenmez. Atomik boyutta kimyasal homojenite istenir. f) Saflık: İleri teknoloji seramiklerinde genellikle % 99,99 saflıkta toz istenir. Saflık, seramik malzemelerin yüksek sıcaklık özellikleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Mekanik özellikler üzerinde de safsızlıkların etkisi önemlidir. 11 Şekil. Farklı toz morfolojileri ve boyut ölçümü SERAMIK TOZ ÜRETIM YÖNTEMLERI 1. Kimyasal Çözeltilerden Toz Üretimi A. Çöktürme Tekniği B. Çözücünün Buharlaştırılması C. Sol-Jel Tekniği 2. Buhar Fazı Tepkimeleri ile Toz Üretimi 3. Katı Halde Toz Üretme 4. Gaz –Katı Tepkimeleri ile Toz Üretimi 12 1. KIMYASAL ÇÖZELTILERDEN TOZ ÜRETIMI Kimyasal çözeltilerden toz elde etme tekniği yüksek saflıkta ve ince toz üretimi için uygun bir yöntemdir. Önce istenen katyonları içeren bir çözelti hazırlanır; genellikle nitrat, sülfat, asetat, vb tuzların bir çözücü içinde çözünmesinden oluşur. Sonra çöktürme yöntemi, buharlaştırma veya ekstraksiyon ile çözücü uzaklaştırılır. Normal olarak atomik boyutta solüsyon çözelti halinde iken homojen yapıda olup çözeltinin uzaklaştırılması sonucu ortaya çıkan katı fazın homojenliği çözeltinin uzaklaştırılma tekniği ile yakından ilgilidir. Çok ince tozlar veya homojen olarak dağılmış örneğin sinterlemeyi 13 kolaylaştırması için eklenen katkı maddeleri ile elde edilen karışım tozları bu yöntemle elde edilebilir. A. Çöktürme Tekniği Çözeltiye çökmeyi sağlayacak bir madde katkısı veya sıcaklık yada basınç değiştirilerek çözünürlüğün azaltılması işlemleri uygulanır. Karıştırma hızı ve sıcaklık, tane büyüklüğünü etkileyen önemli faktörlerden olduğundan iyi kontrol edilmeleri gerekir. Bu teknikle yüksek saflıkta ve çok küçük tane boyutuna sahip toz elde etmek mümkündür. 14 İstediğimiz katyonu içeren çözeltiye sıcaklık ve basınç değişimi yada çekirdekleştirici ilavesi yoluyla malzemenin çözünürlük oranları etkilenebilir. Oluşan çekirdeğin üzerinde büyüme meydana gelir. Partiküllerin yüzeyine adsorbe olan yabancı iyonlar (safsızlıklar) çekirdeğin büyüme hızını değiştirebilir. Aşırı doymuş çözelti, eğer çökelme aşırı derecede hızlı ise çekirdek oluşum hızını arttırabilir ve daha küçük boyutlu partiküller meydana gelebilir. Çöktürme tekniği mikron altı boyuta sahip yüksek saflıkta oksit tozları üretmek için yaygın bir şekilde 15 araştırılmaktadır. Partikül boyutu bazı sistemlerde 2 nm’ye yaklaşacak kadar küçük olarak üretilmektedir. Çözelti içindeki katyonların boyutları birbirine yakın ve kimyasal olarak benzer olduğunda tuzun içindeki katyonlar çökelebilir ve buna “birlikte çökme” (coprecipitation) denir. Heterojen çökelmede tuzun içindeki bir iyonun konsantrasyonu çözeltiden farklıdır ve birlikte çökme kompozisyonunu çöktürme prosesi değiştirebilir. Çöktürme sisteminde pH, karıştırma şekli, hızı, basınç ve sıcaklık çok önemli parametrelerdir. Çökelekler bazı durumlarda yıkama ve süzme tekniği ile saflaştırılabilir. Çözelti içinde çökelme devam ederken 16 yüzeye adsorbe olan safsızlıklar spesifik yüzey alanını azaltabilir. Amonyum alüminyum sülfatın (Alum) sıcak sulu çözeltide çözüldükten sonra soğutulması ve alkaliden arıtılmış Alum’un tekrar çöktürülmesi NH4Al(SO4)2.12H2O (Saf Olmayan) Sıcak Su Çözelti Soğutma Bu teknikle %99.995 saflıkta alumina üretilebilir ve üretilen alumina da alkali ve geçiş elementleri konsantrasyonu çok düşüktür. NH4Al(SO4)2.12H2O (Saf) + H2O 17 Amonyum oksalat, demir sülfat ve nikel sülfatın 60oC’deki sulu çözeltisinden çökeltilebilir: NiSO4 + 4FeSO4 + 5(NH4)2C2O2.H2O 5Ni0,2Fe0,8C2O4.2H2O + 10NH4+ + 5SO4-2 Katı çözelti 500oC altında ısıtılır ve bir nikel ferrit bileşiği elde edilir: 3Ni0,2Fe0,8C2O4.2H2O + (2+x/2)O2(g) Ni0,6Fe2,4O4 (k) + xCO(g) + (6-x)CO2(g) + 6H2O(g) 18 B. Çözücünün Buharlaştırılması Bu yöntemde istenilen iyonların çözeltide dağıtılması sağlanır ve daha sonra çözücü buharlaştırılarak toz elde edilir. Atomik boyutta homojen toz üretmek açısından oldukça avantajlı bir yöntemdir. Sprey kurutma, dondurarak kurutma gibi yöntemler uygulanmaktadır. Sprey kurutma yönteminin bir değişik uygulaması çözeltinin sıcak bir fırına püskürtülerek kurutma ve kalsinasyonun bir seferde yapılmasıdır (sprey kavurma). 19 Sprey Kurutma Bu yöntemde çözeltiler küçük (10-100 µm çapında) damlacıklara parçalanır ve hızlıca kurutuldukları bir sıcak hava akımına yöneltilirler. Ayrıklaşma küçük damlacık çapı ve hızlı kuruma nedeniyle kısıtlıdır. Püskürtme ile kurutma yöntemi tozların topak haline getirilmesinde yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Bulamaç haline getirilen karışım döner bir püskürtücüden geçirilir, oluşan bulut karşıdan verilen sıcak hava ile tozların ayrılması ve hava akımı ile taşınmaları sağlanır. Bu yöntem zirkonya gibi seramik malzemelerde ve WCCo gibi sermetlerde kullanılır. Toz genellikle küreseldir, fakat püskürtme ile kurutma yapıldığından gözenekli ve kolayca ufalanabilir durumdadır. Malzeme genellikle 20 sinterleme ile yoğunlaştırılır ve kararlı hale getirilir. Sprey kurutma (Sprey Dry) 21 Mikronaltı boyutlarda ferrit, Al2O3, BaTiO3 TiO2 sulu organik veya inorganik tuzlardan bu yolla üretilmektedir. Buna örnek olarak magnezyum asetattan magnezya eldesi de verilebilir. Mg (C2 H 3O2 ) 2 4H 2 O çözelti MgO( k ) CO2 ( g ) H 2 O( s ) su ( 20o C ) hava( 500o C ) 22 Dondurarak Kurutma Tuz çözeltisi (-60°C), sıvı azot gibi soğuk bir ortam içine püskürtülür ve bir anda çözücü buz haline gelir. Böylelikle ayrıklaşma engellenmiş olur. Basıncı ve sıcaklığı yavaş yavaş arttırarak çözücü süblime olur. Son adım kristalleşmiş tuzların bozulmalarını ve çok ince kristalcikler oluşmasını sağlayan ısıl işlemdir. 23 Dondurarak kurutma, ince, yapısal seramik tozların elde edilmesinde başarılı bir yöntemdir. Ancak yüksek yatırım tutarları ve enerji kullanımındaki verimsizlikten dolayı araştırma ile sınırlı kalmıştır. Bazı tuzların çözünmezliği ve bazılarının da tepkimeye eğilimli olup çökelmeye neden oluşu dondurarak kurutma yöntemini bu tuzlar için elverişsiz kılar. Ferritler, β-Al2O3 iyonik iletkenleri ve piezoelektrik seramikler bu yöntemle üretilebilir. 24 C. Sol-Jel Tekniği Sol-jel yöntemi, kaplama yapımında, toz veya fiberlerin oluşturulmasında, seramik tozlar ve camlar gibi kimyasal maddelerin sentezlenmesinde kullanılmaktadır. Sol-jel prosesinde kolloidal partikül veya moleküllerin asılı olduğu çözelti sol, zamanla bunların bir araya gelerek devamlı bir ağ oluşturması da jel olarak adlandırılır. Bu yöntemle çok değişik metotlar kullanılarak homojen küresel parçacıklar veya tozlar üretilebilir. Toza dönüşüm için jel şeklindeki parçacıkların kurutulması ve kalsine edilmesi gerekmektedir. 25 Sol: Sol ; sıvı içerisinde kolloidal katı taneciklerinin kararlı bir süspansiyonudur. Bu katı tanecikleri, yerçekiminden daha büyük dispersiyon kuvvetlerinden sorumlu olduğundan yeterince küçük olmalıdır. Kolloid: Kolloid olarak tanımlanan tanecikler gözle görülemeyecek kadar küçük 500 nm(1 nm= 10-9m) ve daha altındaki boyutlara sahip taneciklerdir.Bu tanecikler normal optik mikroskopla görülemezler. Çünkü maksimum boyutlar ışığın dalga boyuna eşittir Jel: Kolloidal parçacıkların çöktürülmesiyle elde edilen ve bol miktarda su içeren çökeleklere denir. Jel , katı ve sıvı faz arasında bir ara fazdır. 26 Bu prosesin çalışma prensibi birkaç basamaktan oluşmaktadır. Bunlar ; a) çok saf olan çıkış maddelerinin homojen çözeltilerini hazırlamak, b) gerekli maddeler eklenerek bu çözeltiyi sol durumuna getirmek, c) sol üzerinde kondensasyon reaksiyonları oluşturularak karışımın jel durumuna geçmesini sağlamak, ve d) bu jelin uygun işlemlerden geçirilmesiyle (ısı gibi) tasarlanan malzemeye ulaşmaktır. 27 Sol-Jel dört basamakta oluşur: 1.Hidroliz 2.Kondensasyon ve partikül oluşumu için monomerlerin polimerizasyonu 3. Partiküllerin büyümesi 4.Partiküllerin aglomerasyonu sonucu ağ oluşumu (jel oluşumu) 28 Sol-Jel Prosesi Thin film coating 29 Ortam basıncına yakın koşulda bir jeli kurutmaya “xerogel” süreci denir. Bir aerojel, arkaya çekilen sıvı fazın hava ile yer değiştirdiği işlemdeki jelden direkt olarak elde edilir. BAŞLANGıÇ MALZEMESI OLARAK GENELDE; metal alkoksit çözeltileri metal tuzları, nitratlar, hidroksitler ve oksitler gibi inorganik bileşikler kullanılır. 30 Metal alkoksitler genellikle M(OR)n şeklinde gösterilirler ve burada M metali, R alkali grubunu ifade eder. Sol-Jel prosesi esnasında oluşan reaksiyonlar basit olarak, M (OR) n nH 2O M (OH ) n nROH M (OH ) n MOn / 2 n / 2H 2O Hidroliz Kondensasyon 31 Jel kurutulduktan sonra, yoğun seramik malzemesi için ısıl işlemden geçirilir. Jelin yapısına ve oluşum şartlarına göre, ısıl işlem esnasında şu reaksiyonlar meydana gelir; • Tuzların dekompozisyonu, • Karbonizasyon veya atık organik yanması, • Kimyasal suyun uzaklaşması, • Mikro gözeneklerin kaybolması, • Yoğunlaşma 32 SOL-GEL YÖNTEMI Ca/P = 1.67 P2O5 + C2H5OH (0.5 mol/L) 10 dk (1.67 mol/L) Karıştırma Jelleşme 4, 48, 72 h ortam sıcaklığında 600, 700, 800, 900oC’ta 60oC su banyosunda 1 h bekletme Olgunlaşma Kurutma 10oC/dk ısıtma hızıyla Ca(NO3)2.4H2O + C2H5OH 80oC Sinterleme HA Ezme Ca10(PO4)6(OH)2 33 AVANTAJLARı: Yöntemin kimyasal yönü kontrol edilebilir. Hammaddelere kıyasla daha iyi homojenlik sağlanır. Toz boyutu mikron altında elde edilir. Üretim için düşük sıcaklıklar yeterlidir. Buda; Enerji tasarrufu sağlar Uçma kayıplarını en aza indirir Bulunduğu kapla reaksiyonu önler Yeni malzemeler ve özellikler elde etmek mümkündür. İnce film gibi özel mamullere müsaittir. Hava kirliliğine neden olmaz. 34 DEZAVANTAJLARı: Bu yöntemle üretilen tozların maliyetleri yüksektir. Proses esnasında büzülme miktarı yüksektir. İnce gözenekler yapıda yer alabilir. Yapıda kalıntı hidroksit yer alabilir. Yapıda kalıntı karbon kalabilir. Organik çözeltiler sağlığa zararlıdır. İşlem süresi uzundur. 35 KULLANıM ALANLARı Sol-Jel yöntemi ile; ince ve reaktif toz üretimi, kaplamalar, fiberler, özel camlar ve aşındırıcı tozlar üretilebilir. Sol-jel metodu genellikle nükleer endüstri için seramik malzeme üretiminde eleme ve sınıflandırma işlemlerinden kurtulabilmek için geliştirilmiş bir yöntemdir, bu yöntemle elde edilen parça boyutları ( <20μm) ve akıcılığı çok36 iyidir. 2. BUHAR FAZı TEPKIMELERI ILE TOZ ÜRETIMI Buhar fazı reaksiyonları özel oksit ve non oksit tozların üretiminde kullanılmaktadır. Buhar fazından ayrışma veya alevde hidroliz, TiO2 ve SiO2 gibi oksitlerin halojenitlerden (TiCl4 ve SiCl4) üretilmesinde kullanılan yaygın tekniktir. Oksitler; titan oksitin ve silisyum oksitin yüksek sıcaklıkta su buharı ile bir metal klorürün reaksiyonuyla gerçekleşir. TiO2 üretimi için reaksiyon; TiCI4(g) + 2H2O(g) → TiO2 (k) + 4HCI(g) SiO2 üretimi için reaksiyon; SiCl4(g) + 2H2O(g) → SiO2(k) + 4HCl(s,g) 37 Benzer şekilde, AlCl3’den Al2O3, SiH4 ve NH3’den Si3N4 tozları üretilmektedir. BCl3 + NH3 BN + 3HCl Burada elde edilen camsı yapı ısıl işlemle BN’e dönüştürülür. 38 Yüksek saflıkta, çok yüksek spesifik yüzey alanına sahip ( 100 m2.g-1) ve çok az parçacıklarının aglomere olduğu tozlar bu sürekli üretim yöntemi ile elde edilirler. İki buhar evre lazer, plazma veya fırın gibi uygun bir ısı kaynağı yardımıyla tepkimesi ile üretilebilir. Buhar evre yöntemlerinin önemli bir sakıncası ise, ilgili süreçlerin tam anlamıyla bilinememesi nedeniyle, yüksek sıcaklıktaki çok evreli tepkimelerin denetlenmelerinin zor oluşudur. 39 AVANTAJLARı: 1- Gazların düşük yoğunluğundan dolayı, tepkiyenlerin düşük derişimleri elde edilebilir ve dolayısıyla ince parçacıklar üretilebilir. 2- Parçacıkların doğrudan oluşumu fazladan bir ısıl işlem gereksinimini ortadan kaldırır. 3- Birçok sıvı evre oksijen içerir. Buhar evre sentezlemede oksijen içeren gazlardan kaçınılarak yüksek arılıkta, oksit dışı tozların üretimi gerçekleştirilebilir. 4- Bileşenlerin molekül ölçeğinde karışımı sağlanır. 5- Yüksek arılık ve boyut dağılımının denetlenmesi sağlanır. 6- Artık madde çok düşük düzeydedir. 40 3. KATı HALDE TOZ ÜRETME Bu yöntem yüksek sıcaklıklarda ve genellikle ekzotermik reaksiyonlar vererek gerçekleşir. Bu yöntemle toz üretmeye ait bazı örnekler: Ti(k) + C(k) TiC(k) 2Ti(k) Si(k) + N2(g) TiN(k) + C(k) SiC(k) 41 Hidroksitler, karbonatlar, sülfatlar ve benzeri diğer bileşikler çok iyi bilinen kimyasal reaksiyonları takiben sıcaklıkla birlikte oksitlere dönüşürler. Sıcaklığa ve zamana bağlı olarak gevşek yapıda, aglomere olmuş veya kekleşmiş yapılar elde edilir. Bu ürünler öğütülmek suretiyle istenen boyutlarda tozlar elde edilebilir. Bilinen oksit tozların birçoğu bu basit yöntemle üretilirler. Karbürler, metal veya oksit fazın karbon ile reaksiyona girmesi sonucu oluşurlar. 42 Manyetik kayıt cihazlarında kullanılan γ-Fe2O3, N2H5Fe(N2H3COO)3.H2O veya Fe(N2H3COO)2(N2H4)2 tuzlarının 250°C’de tek adımda bozundurulması ile elde edilebilir. Karışık metal oksitler kalsit yapıdaki karbonatların ısıl işlemi ile hazırlanabilir. Uranyum katılmış torya (toryum oksit) karışık nitratların bir mikro-dalga fırında bozundurulması ile üretilebilir. 43 Geleneksel yollarla üretilemeyen bazı yeni malzemeler ve yarı-iletken evreler, patlayıcılar, gaz tüfekleri veya başka yollarla ortaya çıkan dinamik basınçlar altında oluşturulabilir. Bu yöntemin çarpıcı örneklerinden biri grafitin elmas tozuna dönüştürülmesidir. Du Pont’un patentli yönteminde iç içe iki boru çevresinde bir patlayıcı yığın kullanılır. En içteki boru grafit ve metal tozları ile doldurulur. Büyük bir yer altı kireçtaşı madeninde, itici boru, çevresindeki tonlarca patlayıcı sayesinde iç boruya doğru hızlandırılır. Patlama, boru içinde 10-30 GPa arasında basınçlar oluşturur ve yüksek dinamik basınç sayesinde mikrokristal elmas tozu üretilir. Oluşan taneciklerin her biri 10 ila 10000 mikrokristal içerir. Elmas tozu eser oranda metal içerdiği için siyahtır. 44 4. GAZ –KATı TEPKIMELERI Bu yöntemin katı halde toz üretme tekniğine göre üstünlüğü fazların birbirlerine daha yakın bulunmalarıdır. Bu yöntem büyük yüzey alanlı ince tozların üretilmesinde kullanılır. Oksitler, karbürler ve nitrürler metallerin oksijen, hidrokarbon, nitrojen veya amonyak ile reaksiyonu sonucu üretilebilirler. Bu teknik β-SiC ve Si3N4 tozlarının üretiminde uygulanmaktadır. Karbonlu termal indirgeme ve Si3N4 eldesi için silikanın nitrürlenmesi bu çeşit bir işlemdir. 3SiO2 + 6C + 2N2 Si3N4 + 6CO Benzer şekilde AlN üretimi de gerçekleştirilmektedir. 45 Silikanın amonyak gazı ile reaksiyonu ise silisyum oksinitrür (Si2N2O) oluşturur. Benzer şekilde, Al ve Ti gibi metallerin oksinitrürleri de metal tozlarının amonyak ile reaksiyonu sonucu elde edilebilir. 46 SERAMIK VE CAM LIFLERI Cam Lifleri: 1938'de ABD'de bir şirket, erimiş camın iplik gibi çekilmesine yönelik bir teknik geliştirdi. Bu yöntemde cam, bir kabın içinde eritiliyor, ardından kabın altındaki deliklerden dışarı akıtılırken de üzerine buhar püskürtülüyordu. Aynı şirket ayrıca, cam liflerinin makaralara sarılarak çok daha hızlı biçimde çekilebilmesini sağladı. Günümüzde camyünü üreten fabrikalarda temel olarak bu yöntemlerden yararlanılır. 47 Camın lif haline getirilebilmesi camın kullanım alanlarını büyük ölçüde genişletmiştir. Özellikle ısı yalıtımında ve ses emilmesinde cam lifleri önemli yararlar sağlar. Camın lif haline getirilmesi için önceden bilye haline getirilmiş olan cam bir fırın içerisinde eritilir, eriyen cam fırının altındaki deliklerden akarken çok incelir ve lif haline gelir. Eriyerek akan ve lif haline gelen cam üzerine basınçlı buhar üflendiğinde cam lifleri birbirine karışır ve adeta pamuğa dönüşür. Buna cam pamuğu adı verilir. Savrulan cam pamuğu şamottan yapılmış bir tambura verilip bir kez daha dağıtıldığında elde 48 edilen malzemeye cam yünü adı verilir. Cam lifleri, aynı ağırlıktaki öteki yapay ya da doğal liflerden çok daha sağlamdır. Ayrıca camyünü, çok iyi bir ısı ve elektrik yalıtkanıdır, ateşe ve kimyasal maddelere karşı çok dayanıklıdır. Bu özellikleri nedeniyle perdelik kumaş, koruyucu giysi yapımında, gazların ve sıvıların süzülmesinde, ses üstü (süpersonik) uçakların ve füzelerin gövdelerinde kullanılır. 49 Cam yünüyle karıştırılan plastik sağlam ve esnek olduğu için yüksek atlama sırıkları, olta kamışları, otomobil kaportaları, deniz tekneleri gibi çok çeşitli ürünlerin yapımında kullanılır. 50 Kurşun geçirmez panel sistemleri cam elyaf lifleri ile özel seçilmiş reçinelerin birleşiminden oluşurlar. Yüksek basınç altında üretilirler. İçinde yüksek oranda bulundurdukları cam liflerinin plaka boyunca her iki yöndeki özel dizilimleri nedeniyle her türlü anti balistik uygulamalar için güvenlidirler. Amaca uygun olarak çeşitli kalınlıklarda ve ebatlarda üretilebilirler. 51 Karbon Lifi: Doğal ya da yapay lifler özel koşullarda karbonlaşıncaya yani kömürleşinceye kadar ısıtıldığında karbon liflerine dönüşür. Bugün sanayide yaygın bir kullanımı olan karbon lifleri 19. yüzyılın sonlarında bulunmuş ve ilk kez ABD'li mucit Thomas Edison’un 1879’da yaptığı elektrik ampulünde tel (filaman) olarak kullanılmıştır. O zamanlar karbon elde etmek için pamuk, bambu ya da yapay ipek lifleri kapalı bir fırında kömürleşinceye kadar yakılıyordu. Ama bu yöntemle elde edilen 52 liflerin mekanik özellikleri yetersizdi. 1963'te İngiltere'de hafif, sağlam ve son derece sert karbon lifi üretimine yönelik yepyeni bir yöntem keşfedildi. Bu yöntemde önce akrilik yapay lifler bir ocakta 200°C ile 300°C arasında ısıtılarak oksitlendiriliyor, ardından kapalı bir fırında 1000°C civarında tekrar ısıtılarak katışıksız karbon haline getiriliyordu. Son olarak da, bu kez 2500°C'de ısıtılarak karbonun grafite dönüşmesi sağlanıyordu. Karbon lifleriyle güçlendirilmiş plastikler, son derece sağlam, sert ve dayanıklıdır. Karbon liflerinden ayrıca Jet motorlarında parça, kayak, gemi direği, uçak gövdesi, helikopter kanadı, yapay uydu, kendinden yağlamalı dişli çark, tenis raketi ve öteki spor donanımlarının yapımında yararlanılır. 53 Bor Lifi: 1960’lı yıllarda üretilmeye başlanan bir malzemedir. Yüksek dayanımlı ve pahalı bir malzeme olan bor lifleri günümüzde kullanılmaktadırlar. Elyaf çapı 0,1 mm ile 0,2 mm arasında olan ve diğer bir çok life göre oldukça kalın bir lif özelliği gösteren malzeme, yüksek çekme mukavemetine ve elastik modüle sahiptir. Elastik modülü 400 GPa’dır. Bu değer camın elastik modülünden 5 kat daha fazladır. Üstün mekanik özelliklere sahip bor elyaflar, uçak yapılarında kullanılmaktadır. Ancak maliyetinin çok fazla olması nedeniyle yerini karbon elyaflara bırakmıştır. Yüksek ısıya dayanıklılığı, esnekliği, hafifliği ve üretim kolaylığı ile birleştirmektedir. Bu özellikleri sebebiyle jet motorlarının kompresör bıçaklarında, kanatçıklarında, 54 dümenlerinde kullanılmaktadır. Silisyum Karbür Lifleri : Yüksek sıcaklıktaki özellikleri bor liflerinden daha iyidir. Silisyum karbür elyaflar 1370 ºC’de mukavemetinin sadece %30’unu kaybeder. Bor elyaf için bu 640 ºC’ dir. Bu elyaflar genellikle Titanyum matrisle kullanılırlar. Jet motor parçalarında, Titanyum, Alüminyum, Vanadyum alaşımlı matris ile kullanılırlar. 55