YAEM`2011

advertisement
YAEM'2011
YÖNEYLEM ARAġTIRMASI ve
ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ
31. ULUSAL KONGRESĠ
"BiliĢim Çağında Yöneylem AraĢtırması ve
Endüstri Mühendisliğinde Yeni Eğilimler"
BĠLDĠRĠ ÖZETLERĠ
EDĠTÖRLER
Doç.Dr. Cemalettin KUBAT
Yrd.Doç.Dr. Gültekin ÇAĞIL
05-07 TEMMUZ 2011
SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ / ESENTEPE - SAKARYA
ii
SUNUġ
Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi’ni (YAEM'2011)
05–07 Temmuz 2011 tarihlerinde Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
Bölümü olarak Üniversitemiz Esentepe Kampüsünde düzenlemekten memnuniyet
duyduğumuzu belirtmek isteriz. Kongre programında yer alan paralel ve özel
oturumlarda ve panellerde yapılacak tartıĢmaların "BiliĢim Çağında Yöneylem
AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliğinde Yeni Eğilimler"
teması ıĢığında
geçmesi planlanmıĢtır.
Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği konularındaki teorik ve uygulama
alanlarında yapılan çalıĢmaların paylaĢılması, bu çalıĢmalarda karĢılaĢılan
problemlerin ortaya konulması ve bu problemlere bulunacak çözüm yolları
çerçevesinde yapılacak iyileĢtirilmelerin belirlenmesi için YAEM'2011 Kongresi iyi bir
fırsat oluĢturmuĢtur. ġüphesiz bu çalıĢmaların Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri
Mühendisliği alanındaki araĢtırmalara ve ülkemizin bu alanlardaki geliĢme ve
ilerlemesine katkıda bulunacağı çok açıktır.
Düzenlediğimiz 31. YAEM'2011 Kongresine teorik ve gerçek dünya problemlerine
yönelik çalıĢmalarıyla katkıda bulunan ülkemiz üniversitelerinden ve çeĢitli
kuruluĢlardan akademisyenlerin, araĢtırmacıların, öğrencilerin ve iĢ dünyası
temsilcilerinin "Paralel ve Özel Oturumlara, Panellere, YAD Uygulama Ödülü ve
Öğrenci Proje Yarışmasına"
katılımını teĢvik ederek Kongre’nin daha verimli ve
baĢarılı geçmesine çalıĢılmıĢtır.
Kongreye, değerlendirilmek üzere 394 bildiri gönderilmiĢ, yapılan değerlendirmeler
sonucunda bu bildirilerden 337’ i sunulmak üzere kongre programında yer almıĢtır.
60 bildirinin dili Ġngilizce, geri kalan 277 bildirinin dili ise Türkçe'dir. Bildirilerin, 10
salon kullanılarak, 96 oturumda sunulması planlanmıĢtır. Sunumların yapılacağı
oturumlar Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği alanlarındaki 26 farklı
konuya dağılmıĢtır. Bu oturumlar içerisinde Endüstride YAEM Uygulamaları ve
ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları en fazla bildirinin yer aldığı oturumlar
olurken, bildiri yoğunluğu açısından Çizelgeleme, Benzetim, Çok Amaçlı Karar
Verme, Yapay Zeka Uygulamaları, Matematik Programlama, Sezgisel
Yöntemler, Lojistik/Tersine Lojistik,
Ġstatistiksel Uygulamalar,
Sağlık
Sistemleri ve Kalite Yönetimi
bu oturumları izlemektedir. Kongrede, ana
temayı esas alan, katılımcıların deneyim ve birikimlerini paylaĢacakları ortak
tartıĢma ortamları oluĢturulması amacıyla; BiliĢim Çağında Eğitim Sistemleri ve
Teknolojileri, BiliĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin Sağlık Sistemlerine
Etkisi, BiliĢim Çağında Endüstri Mühendisliği Eğitimi, Üniversite-Sanayi
ĠĢbirliğinde Sektörel Kümelenmelerin Önemi , Kent Lojistiği Panelleri
organize edilmiĢtir. AraĢtırmacı ve uygulamacıların Yöneylem AraĢtırması/Endüstri
Mühendisliği konularına ilgilerini çekmek amacıyla düzenlenen YAD (Yöneylem
AraĢtırması Derneği) Uygulama Ödülü YarıĢmasına baĢvuran 4 proje finale
kalmıĢtır. Özellikle lisans öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması/Endüstri Mühendisliği
konularında uygulamaya dönük araĢtırma yapmalarını teĢvik kapsamında
düzenlenen Öğrenci Proje YarıĢması'na 55 proje baĢvurusu yapılmıĢ, proje jürisi bu
projeler içerisinden 12’sini finale kalmaya değer bulmuĢtur. Kongre programı
kapsamında düzenlenen Paralel ve Özel Oturum, Panel, Ödüllü YarıĢmalar ve diğer
aktivitelere 500’ün üzerinde katılımcının katılması beklenmektedir. Çoğunluğu
Üniversitelerimizin Endüstri Mühendisliği, ĠĢletme Mühendisliği, ĠĢletme, Ġktisat
Bölümlerinden olmakla birlikte diğer bölümlerin yanı sıra özel ve kamu olmak üzere
çeĢitli kurum ve kuruluĢlardan katılımcılar ve ayrıca yurt dıĢındaki Üniversitelerden
araĢtırmacı ve akademisyenler de Kongremize katılacaktır.
iii
Kongremiz programında yer alan, paralel ve özel oturumlara, panellere, yarıĢmalara
ve diğer faaliyetlere; Oturum BaĢkanı, Panel Üyesi, Bildiri Sunucusu, YarıĢma Jüri
Üyesi, YarıĢmacı ve dinleyici olarak Üniversitelerimizden, Sanayiden, ĠĢ Dünyasının
çeĢitli sektörlerinden, özel ve kamu kuruluĢlarımızdan katkı veren tüm katılımcılara
teĢekkürü bir borç biliriz.
Kongrenin baĢarıyla hazırlanmasına katkı veren ve desteklerini esirgemeyen;
Sakarya Üniversitemizin Rektörüne ve üst yönetimine, Kongre ve Kültür Merkezi
Yönetimi ve görevlilerine, TÜBĠTAK' a, BOYDAK Holding'e, Makine Mühendisleri
Odası Kocaeli ġubesine, Ahsen Pastanelerine, GeliĢim Ofset'e, Tarakçıoğulları
Limited ġirketin’e, Dijitalis ve Likom Yazılım firmalarına teĢekkür ederiz.
Kongre’nin duyurulmasından itibaren Kongre web sitesinin hazırlanmasına ve
geliĢtirilmesine özveriyle katkı veren, düzenleme faaliyetlerine katılımcı ve
paylaĢımcı bir anlayıĢla katılan, destekleyen kurul ve komitelerde görev alan mesai
arkadaĢlarımıza, öğrencilerimize, diğer Üniversite ve kuruluĢlardan organizasyona
katkı veren kurul üyelerine,
Kongrenin baĢarısı için oluĢan sinerjideki büyük
paylarından dolayı Ģükranlarımızı sunarız.
Prof.Dr. Harun TAġKIN
YAEM'2011 Kongre
BaĢkanı
Prof.Dr. Orhan TORKUL
YAEM'2011 Program
Komitesi BaĢkanı
iv
Doç.Dr. Cemalettin KUBAT
YAEM'2011 Organizasyon
Komitesi BaĢkanı
YAEM'2011 KURULLAR
ONUR KURULU
Prof. Dr. Muzaffer Elmas (SAÜ Rektörü),
Prof. Dr. Ġlhami Karayalçın (ĠTÜ),
Prof. Dr. Burhan TürkĢen (TOBB-ETÜ),
Prof. Dr. Gündüz Ulusoy (Sabancı Ü.),
Prof. Dr. Zekai ġen (ĠTÜ),
Prof. Dr. Ömer Saatçioğlu (TOBB-ETÜ)
KONGRE BAŞKANI
Prof. Dr. Harun TaĢkın (SAÜ)
DÜZENLEME KURULU
Organizasyon Komitesi
Doç.Dr. Cemalettin Kubat (BaĢkan, SAÜ),
Yrd.Doç.Dr.Gültekin Çağıl (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Adem Göleç (Erciyes Ü.)
Yrd.Doç.Dr.Ayten Yılmaz Yalçıner (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr.Tuba C.Kahveci (SAÜ),
Program Komitesi
Prof.Dr. Orhan Torkul (BaĢkan, SAÜ),
Prof.Dr. Taner Bilgiç (YAD, Boğaziçi Ü.),
Prof.Dr. Ercan Öztemel (Marmara Ü.),
Yrd.Doç.Dr. Özer Uygun (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Seher Arslankaya (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Tülay Korkusuz Polat (SAÜ)
Yerel Düzenleme Kurulu
Yrd.Doç.Dr. Rıza Adalı (SAÜ),
Öğr.Gör. Erkal Etçioğlu (SAÜ),
ArĢ.Gör. M.Fatih TaĢkın (SAÜ),
ArĢ.Gör. Beyazıt Ocaktan (SAÜ),
ArĢ.Gör. Elif Elçin Günay (SAÜ),
ArĢ.Gör. Mehmet TaĢ (SAÜ),
ArĢ.Gör.Sena Kır (SAÜ),
ArĢ.Gör.Ünal.A.Kahraman (Artvin Ç.Ü.),
ArĢ.Gör. RaĢit Cesur (SAÜ),
ArĢ.Gör. Abdullah H.Kökçam (SAÜ),
ArĢ.Gör. Alper Kiraz (SAÜ),
ArĢ.Gör. M.Bilgehan Erdem(SAÜ),
ArĢ.Gör. Kadriye Ergün(SAÜ),
Uzman Neslihan Açıkgöz (SAÜ),
Uzman Gizem Ġlyas (SAÜ),
Uzman Hakan Yalçıner (SAÜ),
Uzman ġehzat Açıkgöz (SAÜ),
ArĢ.Gör. Murat Sarı (SAÜ),
ArĢ.Gör. Gökhan Erdir (SAÜ),
Seda Yılmazer (SAÜ)
v
Yerel Destek Komitesi
Yrd.Doç.Dr. Semra Boran(SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. H.ReĢit Yazgan (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Mümtaz Ġpek (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr.Esra Tekez (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Tijen Över Özçelik (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Abdülkadir Hızıroğlu (SAÜ),
Yrd.Doç.Dr. Alper Göksu (SAÜ)
BİLİM KURULU
Prof.Dr. Harun TaĢkın (SAÜ),
Prof.Dr. Türkay Dereli (Gaziantep Ü.),
Prof.Dr. Alparslan Fığlalı (Kocaeli Ü.),
Prof.Dr. Zerrin Aladağ (Kocaeli Ü.),
Prof.Dr. GüneĢ Gençyılmaz (Ġst. Aydın Ü.),
Prof.Dr. Ramazan Yaman (Balıkesir Ü.),
Prof.Dr. Ġ.Hakkı Cedimoğlu (SAÜ),
Doç.Dr. Tarık Çakar (SAÜ),
Doç.Dr. Ġbrahim Çil (SAÜ)
AKADEMİK DANIŞMA KURULU
Ġlhan Düzgün (Makina Müh. Odası Sakarya ġb.), Ahmet Peker (Selçuk Ü.),
Ahmet KürĢad Türker (Kırıkkale Ü.), Ali Türkyılmaz (Fatih Ü.),
Alparslan Fığlalı (Kocaeli Ü.), Arslan M. Örnek (Ġzmir Ekonomi Ü.),
AĢkıner Güngör (Pamukkale Ü.), Berna Dengiz (BaĢkent Ü.),
Cengiz Kahraman (ĠTÜ), Emin Kahya (Osmangazi Ü.),
Ercüment N. Dizdar (Karabük Ü.), Erdal Emel (Uludağ Ü.),
Erhan Erkut (Özyeğin Ü.), Fikri Karaesmen (Koç Ü.),
Füsun Ülengin (DoğuĢ Ü.), G. Miraç Bayhan (Dokuz Eylül Ü.),
Gökhan Ġzbırak (Doğu Akdeniz Ü.), Gültekin Özdemir (Süleyman Demirel Ü.),
GüneĢ Gençyılmaz (Ġstanbul Aydın Ü.), H. Ziya Ulukan (Galatasaray Ü.),
Halit Kasa (Okan Ü.), Hulusi Demir (YaĢar Ü.),
Hüseyin BaĢlıgil (Yıldız Teknik Ü.), Ġhsan Sabuncuoğlu (Bilkent Ü.),
Kenan Özden (Haliç Ü.), Lerzan Özkale (ĠTÜ),
Meltem Denizel (Sabancı Ü.), Mithat Zeydan (Erciyes Ü.),
Murat Caner Testik (Hacettepe Ü.), Murat Tunç (Yeditepe Ü.),
NeĢe Çelebi (Atılım Ü.), Nureddin Kırkavak (Çankaya Ü.),
Orhan Torkul (Sakarya Ü.), Osman Yazıcıoğlu (Ġst. Ticaret Ü.),
Ömer Saatçioğlu (TOBB ETÜ), Özden Üstün (Dumlupınar Ü.),
Ramazan Yaman (Balıkesir Ü.), Rızvan Erol (Çukurova Ü.),
Sami Ercan (Arel Ü.), Selahattin Gültekin (Maltepe Ü.),
Serpil Erol (Gazi Ü.), Seyhun Altunbay (IĢık Ü.),
Sinan Kayalıgil (ODTÜ), ġakir Esnaf (Ġstanbul Ü.),
Erkan Bayraktar (BahçeĢehir Ü.), Tülin Aktin (Ġst. Kültür Ü.),
Türkay Dereli (Gaziantep Ü.), Vecihi Yiğit (Atatürk Ü.),
Yaman Barlas (Boğaziçi Ü.), Yasemin Claire Erensal (Marmara Ü.),
Zeki Ayağ (Kadir Has Ü.), Zerrin Aladağ (Kocaeli Ü.),
Birol Elevli(Samsun Ondokuz Mayıs Ü.)
vi
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa No
Panel-1: BiliĢim Çağında Eğitim Sistemleri ve Teknolojileri
1
A Review and Future Potential of Fuzzy System Model
Ġ. Burhan TürkĢen
2
APPLICATION OF A ROUGH SET THEORY IN FAILURE MODES AND EFFECT ANALYSIS
Amin Mirzapour, Mustafa Kurt
2
FUZZY BAYESIAN APPROACH TO CONTINUOUS REVIEW INVENTORY CONTROL PROBLEM
G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Ebru Selin SELEN
2
Particle Swarm Optimization for Yield Curve Estimation
Emrah ġener, GüneĢ Erdoğan, Emrah Ahi
3
TIMETABLING PROBLEM SOLVING WITH GENETIC AND TABU SEARCH ALGORITHM
Nilgün GÖKMEN, Serol BULKAN
3
Scanning Disastrous Environments with Swarms of learning birds
Mehmet E. Aydın
3
Two-Machine Flow Shop Scheduling with
Processing Times
Zeynep Uruk, Hakan Gültekin, M. Selim Aktürk
Flexible
Operations
and
Controllable
4
TIME/RESOURCE TRADE-OFF PROBLEM IN PROJECT SCHEDULING
Erdem Çolak, Meral Azizoğlu
4
A Linear Programming Based Method for Resource Constrained Multi Project Scheduling
Problem with Weighted Earliness/Tardiness Costs
Mehmet Berke Pamay
4
REVENUE MANAGEMENT IN AIRLINE INDUSTRY
Ahmet Melih Selçuk, Zeynep Müge AvĢar
5
EFFECT OF CUSTOMER GENDER IN CRM APPLICATIONS
M. Billur Gündüz, S. Serdar YÖRÜK
5
A Bi-Criteria Optimization Model to Analyze the Impacts of Electric Vehicles on the
Turkish Electricity Network
Bora Kabatepe, Metin Türkay
5
ELECTRICAL ENERGY RESOURCES OPTIMIZATION
ġakir Balta, Seyhun Altunbay
6
A Data Mining Approach for a Job Satisfaction-Performance Model and an Application in
a Manufacturing Company
Adnan AKTEPE, Süleyman ERSÖZ
6
vii
Supply Chain Optimization with Environmental Conscious
Turan PAKSOY, Eren ÖZCEYLAN
6
MAKEDONYADA ÇALIġMA HAYATINDA MESLEKĠ GERĠLĠM VE STRESS’ĠN ÖLÇÜLMESĠ
Tarık Çakar, Selman Ġris
7
PERFORMANS DEĞERLENDĠRMESĠNDE DUYGUSAL ERGONOMĠNĠN ROLÜ
Serpil AYTAÇ
7
BĠYOLOJĠK RĠTM VE REFERANS FAKTÖRÜNÜN VERĠMLĠLĠĞE ETKĠSĠ
Hasan DÜNDAR, Yelda SÜNETÇOĞLU, Gültekin ÖZDEMĠR, Buket KARATOP, Cemalettin KUBAT
8
An Analysis of Occupational Diseases FOR SERVICE SECTOR WORKERS IN THE TURKISH
REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Cihan Erdoğan, Esra ĠĢlek, KürĢat Tuncer
9
BACKPACK ANALYSIS FOR PRIMARY SCHOOL CHILDREN: A CASE STUDY FOR THE
TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Aybegüm Canbulat, Fatma Çoban
9
AN Analysis of OCCUPATIONAL DISEASES OF WORKERS WORKING IN SMALL AND
MEDIUM SIZED ENTERPRISES IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Emre Yılmaz, Eren Avcı, Tufan Anturan
10
ÇAPRAZ ENTROPĠ ÖLÇÜSÜNÜN ÖĞRENME DOĞRULUĞU ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠNĠN
ARAġTIRILMASI VE BĠR UYGULAMA
Ömer AKGÖBEK
11
ĠMKB’DE HĠSSE SENEDĠ HAREKETLERĠNĠN, VERĠ MADENCĠLĠĞĠ BĠRLĠKTELĠK KURALI
YAKLAġIMIYLA ANALĠZĠ
Kenan BAYAZ, Mehmet Rıfat KAMBER, Seniye Ümit OKTAY FIRAT
11
E-ÖĞRENME PLATFORMLARINDA
PERFORMANS ÖLÇÜMÜ
Merve ER, S.Ümit OKTAY FIRAT
12
VERĠ
MADENCĠLĠĞĠ
YAKLAġIMI
KULLANARAK
Karar Verme Süresinin Çizelgeleme Sistemi Performansına Etkisi
Kamer Sözer, Ali Tamer Ünal
13
TEK MAKĠNE TERMĠN ATAMA PROBLEMĠ
Sevilay Sertdemir, Ali Tamer Ünal
13
ÖZDEġ PARALEL MAKĠNELERDE ÇĠZELGELEME PROBLEMLERĠ: ÇALIġMALAR, GELĠNEN
NOKTA
Müjgan Sağır, Gülcan Gocuklu
13
Bologna uyum sürecinde ders planı oluĢturma
ve bir uygulama
Derya DeliktaĢ, Özden Üstün, ġafak KırıĢ
14
problem için hat dengeleme yaklaĢımı
Türkiye’de Endüstri Mühendisliği Eğitiminin Geleceği
H.Ġbrahim CEBECĠ, Abdulkadir HIZIROĞLU, Harun TAġKIN
viii
14
Türkiye’de Endüstri Mühendisliğinin Geleceği: AraĢtırmaya Yönelik Eğilimler
Abdulkadir HIZIROĞLU, H.Ġbrahim CEBECĠ, Harun TAġKIN
15
ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNDE TANINMAMA ve KĠMLĠK PROBLEMĠNĠN ĠNCELENMESĠ
Z.Figen ANTMEN
15
AkıĢ Tipi Çizelgeleme Probleminin Yapay Arı Kolonisi Algoritması ile Çözümü
Ömür TOSUN, Orhan KURUÜZÜM
16
Esnek ĠĢlemli ve 2 Farklı Makineden OluĢan AkıĢ Tipi Sistemlerde Üretim Hızının
Enbüyüklenmesi
Hakan Gültekin, Özden Onur Dalgıç
16
Bir Üniversitenin Mühendislik Fakültesinde Ders Programı Çizelgeleme Üzerine Bir
Uygulama
Tusan DERYA, Esra DĠNLER, BarıĢ KEÇECĠ
17
KarıĢık Modelli Montaj Hattı Dengeleme Problemi için Parçacık Sürü Optimizasyonu
Algoritması
Betül Yağmahan
17
Bazı Sağlık Hizmeti DeğiĢkenlerine ĠliĢkin Kümeleme Analizi Uygulaması
Bilgehan TEKĠN
18
SAĞLIK SĠSTEMLERĠNĠN TASARIMI
Ahmet F. ÖZOK
18
HASTANE HĠZMET TASARIMI ĠÇĠN SERVQUAL VE QFD BÜTÜNLEġĠK YAKLAġIMI
Meryem ÇETĠN, Özden ÜSTÜN
18
TÜRKĠYE’DE E-SAĞLIK UYGULAMALARI – MEDULA VE ITS’NĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Ayça FĠRĠDĠN, Y. Esra ALBAYRAK
19
WEB Application Controlled Security and Inspection Robot
Ġbrahim ERġAN, Aytaç TANRIVERDĠ
20
An Ergonomics Approach to the Redesign of the Pediatrics Department of a Public
Hospital in the Turkish Republic of Northern Cyprus
Burcu Toker Ersöz, Gloria Usiagu, Leigh Olueh, Mohammed Elsayed
20
AN ANALYSIS OF Work related Musculoskeletal Disorders amongst nurses IN A state
hospital IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS: A CASE STUDY
Burcu Toker Ersöz, Kayode David Olafemi
21
The value of partially observable liver transplant waiting list
Burhaneddin Sandıkçı, Lisa M. Maillart, Andrew J. Schaefer, Mark S. Roberts
21
Çoklu Kaynak Reçeteli Kaynak Kısıtlı Çoklu Proje Çizelgeleme ve Kaynak Portfolyo
Problemi
Umut BeĢikci, Umit Bilge, Gündüz Ulusoy
22
ix
SIK
ÇĠZELGELEME
GEREKTĠREN
PARALEL TEZGAHLARDA
PROGRAMLAMA VE GENETĠK ALGORĠTMA YAKLAġIMLARI
Muzaffer KAPANOĞLU, Esra ERBAġTA
KARMA
TAMSAYILI
22
Belirsizlik Altında Çoklu Proje Çizelgeleme
Arda ġiĢbot, Gündüz Ulusoy, Can Akkan
23
Çoklu Ġfade Programlama Yöntemi ile Üretim Sistemlerinde Çizelgeleme için Otomatik
Algoritma OluĢturma
Muzaffer KAPANOĞLU, Mete ALĠKALFA
23
RÜZGAR ENERJĠSĠ SANTRALLERĠ ĠLE
SANTRALLERĠN HĠBRĠD MODELLENMESĠ
Erman TERCĠYANLI, Zeynep Müge AVġAR
24
POMPAJ
DEPOLAMALI
HĠDROELEKTRĠK
Genel Depo ve Dağıtım Merkezi Analizleri Ġçin GeliĢtirilen Bir Benzetim Modeli
Arda Ceylan, Murat M. Günal
24
Bir Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinin Kaynak Planlamasına ĠliĢkin Çözüm Önerileri
Elif Anılgan, Demet Özgür Ünlüakın
25
BENZETĠM ENĠYĠLEMESĠ ĠLE BĠR ĠġLETMEDE SĠSTEM TASARIMI
Ayyüce Aydemir Karadağ, Burçin Çakır, Yusuf Tansel Ġç, Berna Dengiz
25
Hidrolik Hortum Sektöründe Bir Tedarik Zinciri Portalı Uygulaması
Gültekin ÇAĞIL, Seçil KAYA, Hayrullah GÜVEN
26
Farklı Tedarikçi Kontratı Modellerinin Stokastik Talep Ortamında Performanslarının
Değerlendirilmesi
Serkan KALAY, Müjde EROL GENEVOIS
26
OTOMOTĠV YAN SANAYĠĠNDE TEDARĠKÇĠ PERFORMANSININ DEĞERLENDĠRĠLMESĠNE
AĠT BĠR MODEL ÖNERĠSĠ
Fatma Pakdil, BarıĢ Keçeci, Kamil Akpınar, Ecem Özarslan, Begüm Kadıoğlu
26
TEDARĠK ZĠNCĠRĠ AĞ TASARIM PROBLEMLERĠNDE PARÇACIK SÜRÜSÜ OPTĠMĠZASYONU
YÖNTEMĠ VE GIDA SEKTÖRÜ ÖRNEĞĠ
Ali ELEREN, Bilal ġĠġMAN, Hacer ARIOL
27
ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Risk Analizinde Olasılık Değerinin Tahminine Yönelik Yapay Sinir
Ağı Tabanlı Çok Parametreli Yeni Bir Tahmin Modeli
Emel KIZILKAYA AYDOĞAN, Ömer BIYIKLI
28
YAPAY SĠNĠR AĞI ĠLE BANKA MÜġTERĠSĠ BEKLEME SÜRESĠ TAHMĠNĠ
Mehmet AKTAN, Ümmü Habibe YAZICI
28
BĠLGĠ YÖNETĠMĠNĠN KURUM PERFORMANSI ÜZERĠNDEKĠ ETKĠSĠ: TÜRK HĠZMET
SEKTÖRÜ ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA
Cemil Kuzey, Halil Zaim, Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu
28
Afet Risk Derecelerinin Belirlenmesinde Yapay Sinir Ağları Kullanımı
Dilek SÜRMELĠ, Erman COġKUN
29
x
Envanter Yönetiminde Genetik Algoritmaların Kullanılması
Erkan KIYAK, Gökhan ÖZKAN, Oğuzhan TĠMUġ
30
BĠR OTOMOBĠL ĠġLETMESĠNDE STOK ALANLARINA MALZEME ATAMA ÇALIġMASI
Yeliz Buruk, Müjgan Sağır
30
Stok kapasite kısıtlı çok ürünlü parti büyüklüğü problemi için çözüm teknikleri ve
geçerli kısıt sınıfları
AyĢe AKBALIK RAPINE, Bernard PENZ, G-SCOP
30
PARÇA MALĠYET ANALĠZLERĠ KONUSUNDA TEKLĠF ĠLE GERÇEKLEġEN VERĠLERĠN
MUKAYESE EDĠLMESĠ VE YERĠNDE SAAT UYGULAMASI
Sezin Karaca, Selen Atmaç, Ahmet Akçin, Seda Özmutlu, Tülin Gündüz Cengiz
31
Firmalar Tanıtım Oturumu
32
ĠKĠ AMAÇLI ESNEK ATÖLYE TĠPĠ ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ:
BĠR UYGULAMA
Yunus Demir, Selçuk KürĢat ĠĢleyen
OTOMOTĠV SEKTÖRÜNDE
33
Esnek Ġmalat Sisteminde Çizelgeleme Ġçin Öncelik Kuralı Belirlenmesinde
Mantık Temelli YaklaĢım
Gökçe Candan, Mehmet Fatih TaĢkın, Harun ReĢit Yazgan
Bulanık
33
BĠR ĠġLETMEDEKĠ ÖZDEġ PARALEL MAKĠNELERDE ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ: ÇÖZÜM
YAKLAġIMLARI
Gülcan Gocuklu, Müjgan Sağır
33
Hizmet Sektöründe Esnek ÇalıĢma KoĢulları ve Esnek
Çizelgelemesi
Z. Caner TaĢkın, A. Tamer Ünal, Semra Ağralı, Leonard C. Piet
34
TĠROĠD
HORMONLARININ
MODELLENMESĠ
Oylum ġeker, Yaman Barlas
VE
ĠLGĠLĠ
Talep
HASTALIKLARIN
Altında
Personel
DĠNAMĠKLERĠNĠN
35
Çokyüzlü Konik Fonksiyonlar Ġle Aritmi Siniflandirma Problemi Çözümü
Emre Çimen, Gürkan Öztürk
35
SAĞLIK PERSONELĠ ĠÇĠN BĠR PERFORMANS DEĞERLENDĠRME MODELĠ ÖNERĠSĠ
Ġpek Nur Aksu, Ahmet BeĢkese, F. Tunç Bozbura
35
Hastane Acil Servis BaĢvurularında Ġlk Muayeneyi Bekleme Sürelerinin Tahmin Edilmesi
Petek Yontay, Volkan Sönmez, Murat Caner Testik, Özlem TekĢam, Alev Özön
36
HASTANELERDE VERĠ ANALĠZĠ VE KARAR VERME
Sıla DĠNÇER, Ali Mert DĠNÇBAL, AyĢe Cilacı TombuĢ, Önder TombuĢ
37
ĠSTANBUL’DAKĠ
HASTANELERDEN
TIBBĠ
ATIKLARIN
ARA TESĠSE UĞRAMALI BĠR ARAÇ ROTALAMA MODELĠ
Deniz Aksen, Müge Güçlü
xi
TOPLANMASI
ĠÇĠN
37
MODĠFĠYE EDĠLMĠġ TÜKÜRÜK ÇÖZELTĠLERĠNĠN ORTODONTĠK
ETKĠSĠNĠN DENEY TASARIMI YÖNTEMĠ ĠLE ĠNCELENMESĠ
Kasım Baynal, Gözde Sultan Altuğ, H. Ġbrahim Ünal
TELLER
ÜZERĠNE
37
SAĞLIK SĠSTEMĠNDE ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNĠN ROLÜ VE GELECEĞĠ
Mehmet TaĢ, Ünal Atakan Kahraman
38
Sustainable Supply Chain Management: A Methodology and Its Applications
M. Can Arslan, Metin Türkay
39
Sustainable Supply Chain Management Evaluation in Turkey using AHP and ANP
Approach
Hidayet Talha KuĢ, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim
39
Risk Assessment and Management in Chemical Industry Supply Chain: A Case Study
Elif Karakaya, Umar M. Al-Turki, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim
39
An Expert System for Carbon Footprint in Supply Chain Management
Alper Özpınar, Seda Mutlu, Melike Yeniler
40
SĠPARĠġLERĠN KABULÜ/REDDĠ KARARLARI ve ATÖLYE TĠPĠ ÜRETĠM SĠSTEMLERĠNĠN
PEROFORMANSINA ETKĠSĠ
Mustafa GÖÇKEN, Faruk GEYĠK, Selen YÜCESOY
41
SipariĢe Dayalı Üretim Sistemlerinde Üretim Hücrelerinin Yeniden Sanal Konfigürasyonu
Faruk GEYĠK, Mustafa GÖÇKEN, AyĢe Tuğba DOSDOĞRU
41
Süre
limitli
eĢ
zamanlı
topla-dağıt
araç
Besleyici konteynır gemisi dağıtım problemi
42
rotalama
problemi
uygulaması:
Dolgu Tipi Konteynır Terminalleri Ġçin AGV Dağıtım Uygulamaları
Mehmet UlaĢ Koyuncuoğlu, Olcay Polat, Mustafa Egemen Taner, Osman Kulak
LOJĠSTĠK
MALĠYETĠNĠN
DÜġÜRÜLMESĠ
UYGULAMASI: KOMBĠ DAĞITIMI
Uğur Bac, Turan Erman Erkan, Necmiye Ertüzün
ĠÇĠN
ARAÇ
ROTALAMA
42
PROBLEMĠ
43
ANKARA’DAKĠ SANAYĠ VE HĠZMET KURULUġLARININ TEDARĠK ZĠNCĠRĠ YÖNETĠMĠ
FARKINDALIKLARI VE DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ SAHA ÇALIġMASI
Turan Erman Erkan, Selin Sarı, AyĢe Önder, BarıĢ Behram Ayhan
43
Ürün ÇeĢitliliği ve Montaj Hatlarındaki KarmaĢıklık
H. Kemal Ġlter
43
TEDARĠK ZĠNCĠRĠ UYGULAMALARINDA ĠMALAT LOJĠSTĠĞĠ
Ġsmail Hakkı YIĞIN
44
Kümeleme Tekniklerine Kısa Bir BakıĢ ve Türkiye Turizm Kümeleri Ġçin Bir Uygulama
Murat Bilsel, Esra Ersoy, S.Ümit Oktay Fırat
45
MAKĠNA ĠMALATÇILARI BĠRLĠĞĠ KÜMELENME ANALĠZĠ ve BĠR KÜMELENME MODELĠ
Harun TAġKIN, Cemalettin KUBAT, Özer UYGUN, Tuba CANVAR KAHVECĠ
45
xii
Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde GeliĢmeler: Sakarya Örneği
Harun TaĢkın, Ayten Yılmaz Yalçıner
45
SAKARYA MOBĠLYA SEKTÖRÜ ĠÇĠN DURUM ANALĠZĠ VE KÜMELENME ÇALIġMASI
Cemalettin Kubat, Seher Arslankaya, Tülay Korkusuz Polat
46
BULANIK TABANLI ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YAKLAġIMI ĠLE ORTA ÖLÇEKLĠ ĠġLETMELER
ĠÇĠN KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA YAZILIMI SEÇĠMĠ
Zerrin Aladağ, Pınar Yıldız Kumru, Cihat Öztürk, A. Reha Erdem
47
Kurumsal Kaynak Planlama (KKP) Yazılımına GeçiĢ Sürecinde KarĢılaĢılan Sorunlar:
Sakarya Makine Ġmalatçılarının Tecrübeleri Üzerine Bir Ġnceleme
Gültekin Çağıl, Neslihan Açıkgöz, Mehmet Bilgehan Erdem
47
KURUMSAL KAYNAK PLANLAMANIN ENDÜSTRĠYEL ĠġLETMEDE
KURULUMUNDA KARġILAġILAN SORUNLAR ve ÇÖZÜMLERĠ
AyĢenur ERDĠL
48
UYGULANMASI
-
KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA ENTEGRASYONUNUN BAġARISINDA MUHASEBENĠN
ROLÜ
Recep YILMAZ, Nevran KARACA
49
Panel-2: BiliĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin SAĞLIK SĠSTEMLERĠ’ne Etkisi
50
A Pre-Processing Method For Multigroup Data Classification
Youssef Masmoudi, Metin Türkay, Habib Chabchoub
51
AN ERGONOMICS APPROACH TO THE DESIGN OF AN “ADAPTATION CENTER” FOR A
NURSERY IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Cihan Nazlıgül, Gözde Ceylan
51
COMPETENCY MANAGEMENT AND COMPETENCE PERFORMANCE APPROACH
GüneĢ Demir Eseoğlu, Yasemin Claire Erensal
51
Churn prediction with advance notice in a non-contractual setting: the case of private
banking customers
Umut Arıtürk, Özden Gür Ali, Mehmet Hamdi Özçelik
52
Stochastic Shortest Paths with Disambiguation: State of the Art and Future Directions
Vural Aksakallı
53
THE CAUSES OF IMPRACTICABILITY OF CLASSIC PRODUCT TREE AND THE ROUTE
STRUCTURE IN SMEs
Ümit YALÇIN, Ramazan YAMAN, Melike S. KARASU
53
Mathematical Models of Permanent Impairment of the Upper Extremity due to the Loss
of Range of Motion
Mahmut EkĢioğlu
53
Comparison of Different Scalarization Methods for Bicreteria Discrete Optimization
Problems
Gökhan Kirlik, Metin Türkay
54
xiii
Akıllı Ajan (Intelligent Agent) Benzetiminin Yüksek Düzeyli Mimari (HLA-High Level
Architecture) ile Olan Uygunluğunun Ġncelenmesi
Tülin ERÇELEBĠ AYYILDIZ
55
BiliĢim Sektöründe Katılımcı Kültürün Sağlanması Üzerine CMMI ve
P-CMM Kapsamında Bir Ġnceleme
Cemalettin Öcal Fidanboy, Mehmet ReĢit Tolun
55
TAMSAYILI PROGRAMLAMA VE SEZGĠSEL YÖNTEMLER ĠÇĠN YAZILIM GELĠġTĠRĠLMESĠ
Gültekin ÖZDEMĠR, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY
56
Tamsayı oranlı sefer aralıkları kullanılarak toplu taĢıma sistemlerinin koordinasyonu
Uğur Akyol, Dilek Tüzün Aksu
56
HÜCRESEL ÜRETĠMDEN SERĠ ÜRETĠME GEÇĠġ SĠMÜLASYONU
Ceren BeĢirli, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ
57
DÜZE ÇIKIġ FORMUNUN AKIġ ÖZELLĠKLERĠNE ETKĠSĠNĠN SAYISAL SĠMÜLASYONU
Demet Yılmaz, Mustafa ReĢit Usal
57
ÖRNEK BĠR AÇIK MADEN ĠġLETMESĠNDEKĠ KAMYON ATAMA PROBLEMĠNE ALTERNATĠF
ÇÖZÜMLERĠN BENZETĠM YOLUYLA ANALĠZĠ
Gökalp Yıldız
58
Trafik AkıĢı Dengelenmesi için KavĢak Analizi ve Benzetimi
Harun TaĢkın, Murat Sarı, Özer Uygun
58
STOKASTĠK Eġ ZAMANLI TOPLA –DAĞIT ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ ĠÇĠN MELEZ BĠR
SEZGĠSEL YAKLAġIM: DĠFERANSĠYEL EVRĠM ALGORĠTMASI
AyĢegül GÜLTEPE, Berna DENGĠZ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA
59
E-Perakendecilikte Dağıtım Toplamalı ve Zaman Pencereli Araç Rotalama Problemine
Sezgisel Bir YaklaĢım
Seda Uğurlu, Burçin Bozkaya, Ronan de Kervenoael
59
ĠPEK KAĞIT’TA ĠÇ PĠYASA DAĞITIM PLANLAMASI
Dicle Evliyaoğlu, Burçin Bozkaya, Bülent Çatay, Saadet Ulusakarya,
Aydemir Özbek
60
KARIġIK MODELLĠ MONTAJ HATTI DENGELEME
YAKLAġIMLARI ve SEZGĠSEL YÖNTEMLER
Nureddin KIRKAVAK, Kerim Özgür YEL
PROBLEMĠNE
GERÇEK
HAYAT
60
Referans Etkisi Altında BirleĢik Stok ve Fiyatlandırma Kararları
M. Güray Güler, Taner Bilgiç, Refik Güllü
61
Afet öncesi ve sonrası kararları için tümleĢik bir model ve çözüm yöntemi
Alper Döyen, Necati Aras, Gülay Barbarosoğlu
61
STRATEJĠK PLANLAMAYA UZMAN SĠSTEM ve YAPAY ZEKÂ YAKLAġIMI
Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP
62
xiv
PERAKENDE ENDÜSTRĠSĠNDE RAF ALANI TAHSĠS KARARI ĠÇĠN
YENĠ BĠR MODEL ÖNERĠSĠ
Tuncay ÖZCAN, ġakir ESNAF
62
Klasik ve Zeki Optimizasyon Tekniklerinin Değerlendirilmesi Örnek Problemler
Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman
63
KÜMELEME ANALĠZĠNDE K-ORTALAMALAR ALGORĠTMASI
OPTĠMĠZASYONU YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI
Mustafa Can, Emrah Önder, Nihat TaĢ
VE
PARÇACIK
SÜRÜ
63
ĠyileĢtirilmiĢ Bulanık Sistem Modelleme YaklaĢımlarının Farklı Veri Setleri Kullanılarak
Esnek Hesaplama Yöntemlerine Dayalı Diğer Modelleme YaklaĢımları ile KarĢılaĢtırılması
Ġ. Burhan TürkĢen, Adem Göleç
63
Entropi Tabanlı Kural Madenciliği
Safiye Sencer, Harun TaĢkın, Cemalettin Kubat
64
KRĠTĠK BAġARI FAKTÖRLERĠ’NĠN KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA UYGULAMALARINA
ETKĠSĠ
Orhan TORKUL, Cemalettin HATĠPOĞLU
65
Bir Akü Firmasının KurumsallaĢma Sürecinde Sistem Analizinin Kullanılması
Demet GÖNEN, Emine UÇMUġ, Aslan Deniz KARAOĞLAN, Ramazan YAMAN
65
KURUMSAL KAYNAK PLANLAMADA PERFORMANSA DAYALI ÜCRETLENDĠRME
Merve SEFEROĞLU, Alper GÖKSU
65
STRATEJĠK
PLANLAMA
FAALĠYETLERĠ
OPERASYONLARININ ORGANĠZASYONU
Erkal ETÇĠOĞLU
66
ĠÇERSĠNDE
KURUMSALLAġMA
ZIRH ÇELĠĞĠ ÜZERĠNE BĠR DENEY TASARIMI ÇALIġMASI
Fatma Pakdil, Yusuf Tansel Ġç, Burcu Bayram, Ebru Akagündüz, Faruk Elaldı, Nazlı Ezgi Ġpek
67
ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME PROBLEMLERĠNDE MOORA YÖNTEMĠ
Filiz Ersöz, Ali Atav
67
TOPSIS YÖNTEMĠ ĠLE TEDARĠKÇĠ SEÇĠMĠ
Emre DAL, Ömer Faruk EMRAH, Pınar Yıldız KUMRU
67
Tedarikçi seçim modelleri üzerine bir araĢtırma
Cihan Evecen, Ahmet BeĢkese
68
Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-1
69
Oyun Teorisinde Bulanık Mantık YaklaĢımının, Klasik Yöntem Ġle KarĢılaĢtırılması: Ġki
Oyunculu, Sıfır Toplamlı Matris Oyunlar Ġçin Bir Uygulama.
Metin ERSĠN, Ersin KIRAL
72
FONKSĠYON PRENSĠBĠNE DAYALI BULANIK NAĠVE BAYES
G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Necla KAYAALP
72
xv
SINIFLANDIRICI
BULANIK ANALĠTĠK HĠYERARġĠ SÜRECĠ (FAHP) YÖNTEMĠ KULLANARAK CRM YAZILIM
SEÇĠMĠ
Babek Erdebilli, Turan Erman Erkan, Murat Can Urhan
73
ĠMKB ULUSAL 100 ENDEKSĠ’NĠN ANFIS ĠLE ÖNGÖRÜLEBĠLĠRLĠĞĠ
YeĢim OK, Mehmet ATAK, M. Ali AKÇAYOL
73
Ülkelerin afet yönetimi baĢarısının kıyaslanmasına yönelik bir derecelendirme modeli
Özay ÖZAYDIN, Mine IġIK, Y.Ġlker TOPÇU
74
ÇOKGEN BAĞLANTILI KABLOSUZ AĞLARIN PLANLAMA VE OPERASYONEL PROBLEMLERĠ
ĠÇĠN ÇOK AMAÇLI ENĠYĠLEMEYE DAYALI ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠ
Kağan GÖKBAYRAK, Emre Alper YILDIRIM, Onur UZUNLAR, Görkem ÖZDEMĠR
74
Kesin ve Bulanık YaklaĢımlara Dayalı Taguchi Kayıp Fonksiyonu Kullanımı Ġle En Ġyi
Tedarikçi Seçim Kriterlerinin Belirlenmesi
Bahar BAġKIR, Ömer SAATÇĠOĞLU, Burhan TÜRKġEN
75
DEMATEL YÖNTEMĠ ĠLE TĠCARĠ KREDĠ TALEPLERĠNĠN
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Duygu ARSLANTÜRK, Birdoğan BAKĠ, Ġlker Murat AR
75
Makinelerdeki DiĢli Arızalarının Ġstatistiksel Açıdan Değerlendirilmesi
Öznur DUMAN, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, Hakan ARSLAN
76
YaĢam Doyumu Analizinde Bayes Ağları YaklaĢımı
Burcu KEMER, Merve DOĞRUEL ANUġLU, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU,
Gökçe GÜNGÖR
76
TRAFĠK KAZALARI ANALĠZĠ ĠÇĠN BAYES AĞLARI MODELĠ
Muhammet ATALAY, Harun YORULMAZ, Onur ÖNAY, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU
77
Eleman Ġhtiyacı Belirlenmesinde Tahmin Yöntemlerinin Kullanılması: Bankacılık
Sektöründe Bir Uygulama
Derya ÇELĠK
77
ĠNOVASYON ZEKASI
Türkay Dereli, Koray Altun
78
Kitle Kaynak: Kavram ve Bir Analizi: BurtonStory
BaĢar ÖztayĢi
78
Üniversiteler için BuluĢ Yönetim Ofisi Modeli
Özgür Kulak
78
Yönetimsel Yenilikçilik Derecesinin Ölçülmesi
Ercan ÖZTEMEL, Batuhan AYHAN
79
TÜRKĠYE’NĠN ENERJĠ TALEBĠNĠN YAPAY ARI ALGORĠTMASI MODELĠ ĠLE TAHMĠN
EDĠLMESĠ
Kadir BÜYÜKÖZKAN, Ahmet SARUCAN, M. Emin BAYSAL, Orhan ENGĠN
80
xvi
Tek Kaynaklı Sınırlı Sığalı YerleĢtirme ve Atama Problemi Ġçin Sezgisel Yöntemler
M. Emre DEMĠRCĠOĞLU, M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN
80
P-merkez problemlerinin çözümü için Elektromanyetik Algoritma
Alkın YURTKURAN, Erdal EMEL
80
MüĢteri Tercihlerini Gözeten Farklı Tür Tesisler Ġçin Bir Yer Seçimi Problemi
Hande Küçükaydın, Necati Aras, Ġ. Kuban Altınel
81
ROTA PLANLAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN TAGUCHĠ YÖNTEMĠ VE KARINCA KOLONĠ SĠSTEMĠ
TABANLI BĠR YAKLAġIM
Musa PEKER, Pınar Yıldız KUMRU, Baha ġEN
82
Esnek Ġmalat Sistemlerinde Çizelgeleme ve Makine Ucu Atama Problemi için Tabu Arama
Algoritması
Selin Özpeynirci, Burak Gökgür
82
ÜÇ BOYUTLU ATAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL BĠR YAKLAġIM
Hande EROL, Serol BULKAN
82
AKIġ TĠPĠ Ġġ SIRALAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN YAPAY BAĞIġIKLIK SĠSTEMĠ
PARAMETRELERĠNĠN BELĠRLENMESĠNDE F-RACE YAKLAġIMI
Ahmet CĠHAN, Alpaslan Fığlalı
83
Using PROMETHEE Method to compare TURKEY and EU-27 Countries with Road
Transport Data
Gökhan TURAN, Juraj PEKAR, Mustafa CAN
84
ENVIRONMENTAL APPROACH FOR A SUSTAINABLE FUEL FOR TRANSPORTATION
SECTOR:
Multi Attribute Decision Analysis for Current and Alternative Fuels
Muhammed SÜTÇÜ
84
Improving SME’s Competitiveness in Dried Fruit Export Business through Fuzzy ANP
Erhan ADA, Yiğit KAZANÇOĞLU, Muhittin SAĞNAK
85
EFFECT OF STRATEGY CHOICE ON OPERATIONAL PERFORMANCE: A STUDY ON TURKISH
COMPANIES
Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu
85
A Mathematical Modelling Approach to
Assembly Line Balancing in Automotive Industry
Dilara Dinçer, Kayahan Kaya, Fadime Üney-Yüksektepe
86
Stochastic Dual Dynamic Programming Solution to Disaster Preparedness and Relief
Distribution Problem
M. Ebru Angün, Nihan Karaca
86
INVENTORY POLICIES FOR AN ASSEMBLE-TO-ORDER SYSTEM WITH
JOINT DISCOUNT INCENTIVES
Önder TombuĢ, Taner Bilgiç
86
xvii
A Marginal-cost based Simulation for Bid Evaluation for in Turkish Power Market
Beyza Kocabıyık, ġeyma Gültekin, Alkan Han, Ahmet Yücekaya
87
Üniversite EĞĠTĠMĠ DERS çizelgeleme sürecinde modelleme – iyileĢtirme çalıĢmaları ve
uygulama
Çağrı Özgün, Ahmet BeĢkese
88
Karma Modelli Montaj Hatlarında ĠĢ Sıralama Probleminin Çözümü Ġçin Tabu Arama
Algoritması
R.G. Özdemir, F. Akın, C. Akın, N. Karaca
89
AkıĢ Tipi Open-End Iplik Uretimi Yapan bir Tekstil Firmasında Dinamik Çizelgeleme
Uygulaması
Ceyhun ARAZ, Özlem UZUN ARAZ, Derya EREN AKYOL
89
Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-2
90
Provider Selection and Task Allocation Model for Telecommunication Networks under
Quality of Service Degradation Policies
Hasan Huseyin Turan, Nihat Kasap, Hüseyin Savran
93
PARTIALLY SURVIVABLE NETWORK DESIGN FOR CELLULAR NETWORKS
Orhan DENGĠZ
93
Minimizing Value-at-Risk in the Single-Machine Total Weighted Tardiness Problem
Semih Atakan, Birce Tezel, Kerem Bülbül, Nilay Noyan
94
Montaj Hattı Ġstasyonlarına ĠĢgücü Atanma Problemine Bir YaklaĢım ve Bir Uygulama
Funda Karabak, Nizamettin Doğan Güner, Benhür Satır, Levent Kandiller
95
MONTAJ HATTININ ÜRETĠME ENTEGRASYONU VE DENGELENMESĠ
Uğur Temizyürek, Gamze Çakır, Melek Bozkurt, AyĢe Cilacı TombuĢ,
Önder TombuĢ
95
PARALEL MONTAJ HATLARININ ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ: MAKĠNE ĠMALATI SEKTÖRÜNDE BĠR
UYGULAMA ÖRNEĞĠ
Seher Arslankaya, Fatma Aykut
95
A bicriteria scheduling approach to parallel machines with different speeds
Sümeyye Samur, Serol Bulkan
96
A survey on Scheduling : Classification of Research Topics
Sümeyye Samur, Serol Bulkan
96
A New COMSOAL Based Heuristic Approach to Mixed-Model Assembly Line Balancing
with Parallel Stations and Zoning Constraints
Ramazan Yaman, Ġbrahim Küçükkoç
96
PROJE STRATEJĠSĠ KAVRAMININ ĠNCELENMESĠ VE BÜYÜK ÇAPLI
PROJELERDE STRATEJĠ OLUġTURMA KRĠTERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ
Murat MALA, Mustafa Kemal TOPÇU, Selim MÜSLÜM, Ġbrahim ÇĠL
97
xviii
KARMAġIK
ÜRÜN GELĠġTĠRME SÜRECĠNĠ ENĠYĠLEMEK ĠÇĠN ÖNERĠLEN KULLANICI DOSTU BĠR
KARAR DESTEK SĠSTEMĠ: KFY ANALĠZCĠ
Elif KILIÇ DELĠCE, Zülal GÜNGÖR
97
MüĢteri YaĢamboyu Değeri Aracılığıyla Optimal Promosyon Kararlarının Belirlenmesi
Yeliz EKĠNCĠ, Füsun ÜLENGĠN, Nimet URAY
98
TAMSAYILI PROGRAMLAMA
BULUNMASI
Özcan Mutlu
99
PROBLEMLERĠNDE
ALTERNATĠF
ENĠYĠ
ÇÖZÜMLERĠN
Afet Lojistiği için Ġhale Tabanlı Satınalma Modeli
MUSTAFA ALP ERTEM, NEBĠL BUYURGAN
99
Ortak Üretimli Kapasite Kısıtı Olmayan Dinamik Bir Öbek Büyüklüğü Belirleme Problemi
Semra Ağralı
99
KALĠTE YÖNETĠMĠ ÇERÇEVESĠNDE ÇALIġAN GIDA MÜHENDĠSLERĠNĠN Ġġ TATMĠNĠNĠ
ETKĠLEYEN FAKTÖRLER
Ufuk Cebeci, Eray Sertkaya
100
Türkiye'de BiliĢim Teknolojileri Birimlerinde / Firmalarında Kullanılan Kalite Yönetim
Sistemlerinin Firmalara Etkilerinin Ġncelenmesi
Eyüp Çalık, Cengiz Güngör
100
TEK ġAHIS ĠġLETMELERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ: BURSA’DAKĠ TÜRKĠYEBULGARĠSTAN OTOBÜS ġĠRKETLERĠ ÖRNEĞĠ
Güldane Özkan
101
Ders-Asistan Atama Probleminin Matematiksel Modelleme YaklaĢımı ile Çözümü ve Bir
Uygulama
Ġlayda Karabulut, Fadime Üney Yüksektepe
102
DOLAġAN ANA ALICILI DUYGAÇ AĞLARINDA ÖMRÜ ENBÜYÜKLEYEN YENĠ TAMSAYI
PROGRAMLAMA GÖSTERĠMLERĠ VE ÇÖZÜMLERĠ
M. Emre KESKĠN, Ġ. Kuban ALTINEL, Necati ARAS, Cem ERSOY
102
MALĠYET TABANLI PARALEL MONTAJ
TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELĠ
Tusan DERYA, Hadi GÖKÇEN
102
HATTI
DENGELEME
PROBLEMĠ
ĠÇĠN
BĠR
YALIN ALTI SĠGMA YAKLAġIMIYLA KALIP DEĞĠġĠM SÜRESĠNĠN (SMED) AZALTILMASI:
BĠR LASTĠK FABRĠKASINDA UYGULAMA
Meral Zor, Harun ReĢit Yazgan, Semra Boran
103
BĠR DÖKÜM FABRĠKASINDA YALIN ALTI SĠGMA UYGULAMASI
Cemalettin KUBAT, ġahsine BüĢra ARSLAN
103
YALIN ÜRETĠM’ĠN BAġARISINDA PERSONELĠ GÜÇLENDĠRME’NĠN ROLÜ
Özay Umut TÜRKAN
103
Karar Sürecinde Bulanık Mantık Bazlı Oyun Teorisi Uygulamaları
Soner APLAK, Orhan TÜRKBEY
104
xix
MUHAREBE ALANINDA HEDEFLERLE ĠLGĠLĠ BULANIK MANTIK ESASLI KARAR VERME
SÜRECĠ
Kerim GÖZTEPE, Semra BORAN, Harun ReĢit YAZGAN
104
BULANIK UZMAN SĠSTEM TASARIMIYLA BĠLGĠSAYAR DONANIM BĠLEġENLERĠNĠN
BELĠRLENMESĠ
Pınar Yıldız KUMRU, Zafer BOZYER
104
Panel-3: BiliĢim Çağında Endüstri Mühendisliği Eğitimi
105
Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-3
106
Gıda Paketleme Endüstrisinde HiyerarĢik
Programlama YaklaĢımı
R.G. Özdemir, Z. Ayağ, M. Özdemir, G.Aksu
Kaynak Kısıtlı Karma Modelli Montaj
Matematiksel Programlama YaklaĢımı
R.G. Özdemir, N. Karaca, F. Ġlter, A. Kartal
Üretim
Planlama
için
Matematiksel
108
Hattı
Dengeleme
Problemine
Çok
Amaçlı
108
OTOMOTĠV SEKTÖRÜNDE MONTAJ MALZEME YERLEġTĠRME OPTĠMĠZASYONU
Süleyman Erdem Tezcan, Gökhan Dikmen, Önder TombuĢ,
AyĢe Cilacı TombuĢ
108
Isparta Ġli Elektrik Arıza Tamir Bakım Biriminde Simülasyon Destekli Personel Planlama
ve Organizasyon Yapılandırma AraĢtırması
Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Arzu OKTAY, Neslihan Uğurlu, Yelda SÜNETÇOĞLU
109
Bir ġeker Fabrikası Kampanya Dönemi Satın Alma - Stoklama Yönteminin Simülasyon
Destekli AraĢtırılması Ve GeliĢtirilmesi
Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY, Ebru ÇAY
109
E-ATIK DEMONTAJ SĠSTEMLERĠ ĠÇĠN ETKĠLĠ BĠR YERLEġĠM PLANLAMASI ÇALIġMASI
Ozan ÇAPRAZ, AĢkıner GÜNGÖR
110
Endüstride Yüksek Seviyeli Mimari Uygulamaları
Özer UYGUN, Hasan KAÇAMAK
111
Açık Kaynak Kod Lisanslarının Sistematik Analizi
Gürdal Ertek, Semih Gülerer, Bengi Tokdil
111
Yazılım Mimarilerine Yönelik Talepler ve Trend
Ġsmail Hakkı Cedimoğlu, Deniz Herand
111
Diferansiyel GeliĢim Algoritması ile Önce Dağıtım Sonra Toplamalı ve Zaman Pencereli
Araç Rotalama Problemine ĠliĢkin Bir Uygulama
Ġlker Küçükoğlu, Nursel Öztürk
112
ÜÇÜNCÜ PARTĠ LOJĠSTĠK ĠġLETMELERĠNDE HASARLARIN SINIFLANDIRILMASI ĠÇĠN
YENĠ BĠR YAKLAġIM
Alper Konuk, Berrin Denizhan
112
xx
KOLTUK ÜRETEN BĠR FĠRMADA FABRĠKA ĠÇĠ LOJĠSTĠK YÖNETĠMĠ
Zeliha Güler, Ömer Günhan, Erdal Emel, Tülin Gündüz Cengiz
112
Akü Üretiminde Tersine Lojistik Faaliyetlerini Dikkate Alarak Orta Dönem Planlama
Modelinin GeliĢtirilmesi
Kemal Subulan, A. Serdar TaĢan
113
Hayvan Gübresinin Toplanması ve Enerji Üretimine ĠliĢkin Tersine Lojistik Ġncelemesi
Kerim Kınalı, Ġhsan Erozan, Evrim Bozdemir
113
ÜRÜNLERĠN GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN LOJĠSTĠK AĞI TASARIMI VE SEZGĠSEL ÇÖZÜM
YÖNTEMĠ
Neslihan DEMĠREL, Hadi GÖKÇEN, M. Ali AKÇAYOL
113
Analitik ġebeke Süreci Yöntemi ile Banka Alternatiflerinin Değerlendirilmesi
T. Aydemir, D.G. Kara, Ġ. Kocabacak, B. Yıldırım, Z. Ayağ
114
TOPLAM Ġġ YÜKÜNÜ ETKĠLEYEN FAKTÖRLERĠN ANALĠZĠ ĠÇĠN BÜTÜNLEġĠK BĠR MODEL
ÖNERĠSĠ
Gökhan ÖZÇELĠK, Metin DAĞDEVĠREN
114
ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YARDIMIYLA KREDĠ KARTI SEÇĠMĠ
YeĢim KÜÇÜK, Ġhsan KAYA
114
ÇOK AMAÇLI ĠLKÖĞRETĠM DERS PROGRAMI HAZIRLAMA PROBLEMĠNĠN ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN
AHP VE KONĠK SKALERĠZASYON BÜTÜNLEġĠK YAKLAġIMI
Reyhan ALP, Beyza KALE, Özden ÜSTÜN
115
Enerji Arz Seçeneği Olarak Nükleer Santraller: AHP YaklaĢımı
Selim Gazel, Yıldız Arıkan, Demet Özgür Ünlüakın
115
ĠġLETMELERDE PERSONEL SEÇĠMĠ ĠÇĠN GRĠ ĠLĠġKĠ ANALĠZĠ
Erkan KÖSE, Hakan Soner APLAK
116
Heterojen EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Problemi için Tamsayılı Karar Modelleri
BarıĢ KEÇECĠ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA, Berna DENGĠZ
117
2-Ayrıt EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi
Firdovsi Sharifov, Hakan Kutucu
117
Sınırlı Sığalı Çok Mallı YerleĢtirme ve Atama Probleminin Dal-Sınır Yöntemi ile Çözümü
M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN
117
Bulanık Etmenli Kredi Kararı
Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman, Abdullah H. Kökçam, Neslihan Açıkgöz, Tuğçen Hatipoğlu
118
Bulanık Öbekleme Analizi ile Hastane Yer Seçimi
Tuğba KÖPRÜLÜ, Murat AKAD
118
xxi
SERMAYE KISITLARI ALTINDA, HEDEF PROGRAMLAMA ve BULANIK HEDEF
PROGRAMLAMANIN EN ĠYĠ FĠYAT BELĠRLEME SÜREÇLERĠNDE KULLANILMASI VE BĠR
UYGULAMA
Melike GÜNGÖR, Nurullah UMARUSMAN, Mustafa GÜNEġ
119
YAD Uygulama Ödülü YarıĢması Oturumu
120
Kullanıcı Teknoloji Benimseme Faktörleri: Farklı Bağlamlarda Pilot Uygulamalar ve
Yapısal EĢitlik Modeli YaklaĢımı ile Ampirik Ġncelemeler
Sevgi Özkan, Oğuzhan AlaĢehir, Nurcan AlkıĢ, Murat Çakır, Yasemin Çetin, Duygu Fındık, Ġ.
Emrah Kanat, Emre Sezgin
TÜRKĠYE’DE ĠNTERNET ÜZERĠNDEN
UYGULAMALI BĠR ÇALIġMA
Murat ÇAKIR, Sevgi ÖZKAN
ALIġVERĠġĠN
BENĠMSENMESĠ:
TEORĠK
122
VE
122
UZMAN SĠSTEM YAKLAġIMI ĠLE ĠġLETMELER ĠÇĠN WEB ĠÇERĠK YÖNETĠM SĠSTEMĠ
SEÇĠMĠ
Mehmet TAġ, Mustafa TORUN
123
STOKASTĠK MONTAJ HATLARININ KUYRUK AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ
Hacı Mehmet ALAĞAġ, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, AHMET KÜRġAD TÜRKER
124
Ġmalatta Miktar Belirleme Yöntemleri ve Ġmalat Üzerindeki Etkileri
Ayten Yılmaz Yalçıner, Fatma Koca
124
MODA EV TEKSTĠLĠ ÜRÜNLERĠNĠN PERAKENDE MAĞAZALARI DAĞITIM DEPOSUNDA
OPTĠMUM STOK MĠKTARLARININ EN UYGUN YERLEġĠMLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE EN
UYGUN ZAMANDA SEVK EDĠLMESĠ
Cemalettin KUBAT, Hamza KÜÇÜKYARMA
124
ADEM VE HAVVA TARZI GENETĠK ALGORĠTMA
Serol Bulkan, Nilay Özçelikkan
125
Genetik Algoritma için BaĢlangıç Popülasyonu OluĢturma Stratejilerinin Ġncelenmesi ve
Yeni Bir YaklaĢım
Hüsamettin BAYRAM, Mehmet PINARBAġI
125
Heterojen Sefer Aralıklı Aktarma
Uygulaması
Dilek Tüzün Aksu, Samet Yılmaz
125
Koordinasyonu
Problemine
Genetik
Algoritma
Üretim Çizelgeleme Problemleri için Kuyruk Ağı YaklaĢımı
Mehmet PINARBAġI, Bilal TOKLU, Mustafa YÜZÜKIRMIZI
126
Ġki seviyeli akıĢ tipi bir üretim ortamında gerçek boyutlu çizelgeleme problemine
tamsayı programlama bazlı çözüm modeli
Ali Tamer Ünal, Zehra Melis Teksan, Zeki Caner TaĢkın
126
Ek Kaynak Gerektiren Ġlgisiz Paralel Makineli Çizelgeleme Problemi için Lagrange
GevĢetmesi Tabanlı Kısıt Programlama YaklaĢımı
Emrah B. Edis, Ceyda Oğuz
126
xxii
MONTAJ HATLARININ YENĠDEN DENGELENMESĠ VE YAPILANDIRILMASI ĠÇĠN BĠR
MODEL VE KARINCA KOLONĠSĠ OPTĠMĠZASYON ALGORĠTMASI
Yakup Kara, Ġsmail Karaoğlan, Yakup Atasagun, Seda Hezer
127
KARMA ROTALI ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL BĠR YÖNTEM
Abdurrahman Yıldız, R. Aykut Arapoğlu
127
Sabit Giderli Parçalanabilir Yüklü Toplama ve Dağıtma Araç Rotalama Problemi Ġçin
Kesin ve Sezgisel Çözüm Yöntemleri
Mustafa ġahin, Güvenç ġahin, Dilek Tüzün Aksu, Temel Öncan
128
BĠR TRAFĠK IġIĞI SĠSTEMĠNĠN PETRĠ AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ ve ANALĠZĠ
Mustafa DEĞĠRMENCĠOĞLU, G. Miraç BAYHAN
129
TÜRKĠYE ġEKER FABRĠKALARI ANONĠM ġĠRKETĠ’ NE BAĞLI FABRĠKALARDA DĠNAMĠK
ETKĠNLĠK ÖLÇÜMÜ: MALMQUĠST-TFV ENDEKSĠ UYGULAMASI
Selçuk PERÇĠN, Süleyman ÇAKIR
129
Finansal ve Tüketici Tabanlı Marka Değeri Ölçümü ve Bir Uygulama
Mustafa Kölemen, Özer Uygun
129
Bayes Ağları Yardımıyla Türk Otomotiv Sektörünün Rekabet Gücü Analizi
Esma Nur Çinicioğlu, ġule Önsel, Füsun Ülengin
130
Türkiye’de Marka Değeri Ölçümleri ve KarĢılaĢılan Sorunlar
Erkal ETÇĠOĞLU, Özer UYGUN, Ali KürĢad KARADUMAN
130
Uzman Sistem YaklaĢımı ile Depo Yönetimi
Faruk ÇOLAK, Pınar Yıldız KUMRU
131
ĠKĠ KADEMELĠ, ÇOK PERAKENDECĠLĠ KAYIP SATIġLI (S-1, S) ENVANTER SĠSTEMĠ ĠÇĠN
BĠR YAKLAġIK ÇÖZÜM
Mehmet TEZCAN, Ayhan Özgür TOY, Emre BERK
132
Kapasiteli p-Medyan Problemi için AkıĢ Tabanlı Modeller ve Çözümleri
Barbaros Tansel, Ġbrahim Akgün
132
UlaĢtırma modlarının talep projeksiyonuna iliĢkin bir karar destek modeli: Türkiye
örneği
Füsun ÜLENGĠN, Burç ÜLENGĠN, ġule ÖNSEL, Özay ÖZAYDIN
132
Su ġebekesinde Debiye Dayalı Basınç Kontrol Sistemi Uygulama Sonuçlarının Analizi
Bayram TOPAL, Hüseyin CĠNAL
133
KREDĠ KARTI SATIġLARINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLERĠN ÖNEM DERECELERĠNĠN DENEY
TASARIMI ĠLE BELĠRLENMESĠ
Kasım BAYNAL, Aslı ÇALIġ
133
Zaman Serilerinde Kümeleme Analizi
Asil ALKAYA, Mustafa GERġĠL
133
xxiii
Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanları Toplantısı Oturumu
134
MELEZ BULANIK KARAR DESTEK SĠSTEMĠ ĠLE ÜÇÜNCÜ PARTĠ LOJĠSTĠK HĠZMET
SAĞLAYICI SEÇĠMĠ
Latif YANAR, Hakan TOZAN
135
Bir Distribütör Firma Ġçin Dağıtım Planlaması ve Araç Sayısı Belirlenmesi
Emre Meriç, Üsame Gökçek, Kadir Ertogral, AyĢe Akbalık Rapine,
Musa Karagöz, Yılmaz Yılmaz, Erhan Gürsoy
135
MONTAJ HATTINDA LOJĠSTĠK UYGULAMALARI
Elif Sözer, Pelin Çolak, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ
135
LOJĠSTĠK SEKTÖRÜNDE DEPO OPTĠMĠZASYONU
Çağla Özgen, Begüm Öztürk, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ
136
SÜREÇ YETERSĠZLĠK ĠNDEKSĠ ĠÇĠN BULANIK TAHMĠNLEME
Ġhsan Kaya
137
KESĠKLĠ BULANIK SEYAHAT ZAMANLI GEZGĠN SATICI PROBLEMĠ
Merve KAYACI, Vecihi YĠĞĠT
137
Ġġ DEĞERLENDĠRMEDE BULANIK ÇOK ÖLÇÜTLÜ BĠR YAKLAġIM ĠLE FAKTÖR-PUAN
YÖNTEMĠNĠN KULLANILMASI
Ahmet Can Kutlu, Mehmet Ekmekçioğlu
138
0-6 YAġ OTĠZM’LĠ ÇOCUKLARIN OTĠZM SEVĠYELERĠNĠ BELĠRLEMEDE BULANIK MANTIK
YÖNTEMĠNĠN KULLANIMI
Mehmet Rıza ADALI, Eda BEġĠKÇĠ
138
ĠMALATTA KALĠTE ĠYĠLEġTĠRME ĠÇĠN TERCĠH TABANLI ÇOK KRĠTERLĠ KARAR AĞACI
YAKLAġIMI
Leman Esra Dolgun, Gülser Köksal
139
HAVLU KUMAġLARDA HĠDROFĠLĠTE VE MALĠYETĠN OPTĠMĠZASYONUNUN AMAÇLANDIĞI
BĠR YÖNEYLEM ARAġTIRMASI UYGULAMASI
Belkıs ZERVENT ÜNAL, Erdem KOÇ
139
Çok amaçlı ders çizelgeleme problemlerinin çözümü için bir genetik algoritma
Zehra KAMIġLI ÖZTÜRK, Müjgan SAĞIR ÖZDEMĠR
140
ÇOK
KRĠTERLĠ
KARAR
VERME
TEKNĠKLERĠ
YENĠLENEBĠLĠNĠR ENERJĠ PLANLAMASI
Ilgın DOĞANAY, Y. Esra ALBAYRAK
KULLANILARAK
TÜRKĠYE
ĠÇĠN
140
REKABET ENDEKSĠNE ĠSTATĠSTĠKSEL YAKLAġIM: ĠMKB’DE ĠġLEM GÖREN SANAYĠ
FĠRMALARI ĠÇĠN BĠR UYGULAMA
Funda H. SEZGĠN, Özlen ERKAL
141
YAPAY BAĞIġIKLIK SĠSTEMĠNĠN (YBS) Ġġ ÇĠZELGELEMEYE UYGULANMASI VE SPSS
YAZILIMI ĠLE ĠSTATĠSTĠKSEL FARK TESTLERĠ ĠLE ANALĠZ EDĠLMESĠ
Musa ERSEVEN, Hakan GEÇĠLĠ, Ali ÇINAR, Pınar YILDIZ KUMRU
141
xxiv
Grey (1,N) Yöntemi ile Türkiye’nin Enerji Talep Projeksiyonunun Farklı Senaryolar
Altında Ġncelenmesi
Mustafa YILMAZ, Hamid YILMAZ
141
VERĠ KÜMELEME PROBLEMĠ ÇÖZÜMÜNE
YAKLAġIMI
Ezgi KARABULUT, Ġ. Kuban ALTINEL
142
TAMSAYI
PROGRAMLAMA
PROBLEMĠ
Çok Kullanımlı Araç Rotalama Problemi için Bir Matematiksel Model
Çağrı KOÇ, Ġsmail KARAOĞLAN
142
Hava Trafik AkıĢ Yönetimi Problemi: Ġzmir Adnan Menderes Havalimanında Bir
Uygulama
AyĢegül SatılmıĢ, Gonca Tunçel, Emrah B. Edis
142
BĠR BORCUN DÜZENLĠ ATLAMALI TAKSĠTLERLE ÖDENMESĠ PROBLEMLERĠ
Abdullah EROĞLU, Erdal AYDEMĠR, Yusuf ġAHĠN, Nigar KARAGÜL,
Kenan KARAGÜL
143
BAYES SINIFLANDIRICI KULLANARAK KONTROL GRAFĠKLERĠNDE ÖRÜNTÜ TANIMA
Mehmet Onur OLGUN, Gültekin ÖZDEMĠR
144
MüĢteri Karlılığı Tahmin Modellerinin KarĢılaĢtırılması
Yeliz Ekinci, Ekrem Duman
144
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURĠYETĠ ÜNĠVERSĠTELERĠNDE GÖREV YAPAN ÖĞRETĠM
ELEMANLARININ Ġġ TATMĠN DÜZEYLERĠNĠN ÖLÇÜLMESĠ VE ĠSTATĠSTĠKSEL ANALĠZĠ
Zafer Ağdelen, Burcu Toker Ersöz
145
Türkiye’de Kazaların Raporlanması ve Kayıt Altına Alınması Sistemi Önerileri
Esra BaĢ
145
Epidemik Kuramı ve Söylentinin
Üzerine
S. Belen AlgümüĢ, G.W. Weber
146
Yayılımı
Stokastik
Süreçlerinin
KarĢılaĢtırılması
Mobilya Yardımcı Malzemeleri Üreten Bir Firma Ġçin Depo Planlama Modeli
Tuğçe KÖPRÜLÜ, Zeynep YILMAZER, Tülin AKTĠN
146
GÜLBĠRLĠK ROSENSE ĠġLETMESĠNĠN DAĞITIM STRATEJĠLERĠNĠN ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ
ĠÇĠN BĠR MODEL ÖNERĠSĠ
Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP, M. Onur OLGUN, Ebru ÇAY, Esra DĠLMEN, Esra
GÜMÜġTEKĠN
146
Kapasite Kısıtlı Tesisler Ġçin Çift Düzeyli Kısmi Saldırı Problemi
Sema ġengül Akca, Necati Aras, Deniz Aksen
147
TEDARĠK ZĠNCĠRĠ YÖNETĠMĠNDE DEPO YERĠ SEÇĠMĠ PROBLEMĠNĠN ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN TABU
ARAMA ALGORĠTMASI
Burcu YILMAZ, Metin DAĞDEVĠREN
148
xxv
KARINCA KOLONĠSĠ ALGORĠTMASINI KULLANARAK BÜYÜK VERĠ KÜMELERĠNDEN BĠLGĠ
KEġFĠ
Merve Emrullah, Ömer Akgöbek
148
P-ORTANCA
PROBLEMĠNĠN
YAPISAL
ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI
Bahadır KARASULU
148
OLARAK
ĠNCELENMESĠ
VE
Ġhracat konteynerlerinin elleçleme sayısını enazlamak için sezgisel yöntemler
Fatma Virdil, Ceyda Oğuz
149
SQL SORGU ARġĠVLERĠ
GÖZLENMESĠ
Mustafa Yavuz
150
ile
ÇALIġAN
VERĠMLĠLĠĞĠNĠN
ve
DAVRANIġLARININ
SANAL TEST LABORATUARLARININ UZAKTAN EĞĠTĠMDEKĠ ROLÜ
Cemalettin KUBAT, Alper KĠRAZ
150
Hücresel Üretim Problemlerinin Çözümü için Web Tabanlı Bir Uygulama
Mümin Sönmez, Gürkan Öztürk
150
Türkçe Cümlelerde Niteleyen ve Nitelenen Kelimelerin Belirlenmesi
Kadriye ERGÜN, Cemalettin KUBAT, Gültekin ÇAĞIL
151
Panel-4: Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde Sektörel Kümelenmelerin Önemi:
Roller ve Sorumluluklar
152
Kiralama ve Yeniden Üretim Stratejilerinde Fiyatlandırma ve Envanter Kontrolü
Nurcan Demirok, Necati Aras, Refik Güllü
153
TAM ĠKAME ÇOK ÜRÜNLÜ STOK SĠSTEMLERĠNDE EġGÜDÜMLÜ SĠPARĠġ YENĠLEME
POLĠTĠKASININ BELĠRLENMESĠ
Beyazıt Ocaktan, Ufuk Kula
153
OTOMOTĠV MONTAJ HATLARINDA ÖRNEKLEM ORTALAMASI YAKLAġIMI (SAA) ĠLE
OPTĠMUM ARASTOK MĠKTARLARININ BELĠRLENMESĠ
Ufuk Kula, E.Elçin Günay
153
Project
Management
using Genetic Algorithms
Özcan Dülger
154
Optimization
with
Constrained
Resources
Short Term Electricity Demand Forecast with Genetic Algorithms
Eyüp TaĢboğaz, Mustafa Serdar Toksoy, Pınar Yıldız Kumru
154
Fuel Oil Inventory Optimization of an Electricity Power Plant in Jeddah
Osman Taylan
154
BĠR TEKSTĠL ġĠRKETĠ
PLANLANMASI
Mesut Kumru
ĠÇĠN
YENĠ
FABRĠKA
YERĠNĠN
SEÇĠMĠ
VE
YERLEġĠMĠN
155
xxvi
GLOBAL PERAKENDE ZĠNCĠRLERĠNĠN EV TEKSTĠLĠ ÜRÜNLERĠ TEDARĠKÇĠLERĠNĠ SEÇME
VE DEĞERLENDĠRME KRĠTERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE TEDARĠKÇĠLERĠN SEÇĠLME
PERFORMANSLARINI ARTIRMAYA YÖNELĠK FAYDA MALĠYET OPTĠMĠZASYONU MODELĠ
Semih CoĢkun, AĢkıner Güngör, Leyla Özgür
155
ENERJĠ PLANLAMASINDA SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠK: SAYISAL BĠR YAKLAġIM
Burcu Kuleli Pak, Yasemin C. Erensal
156
SEYAHAT ĠġLETMELERĠNDE DEĞER AKIġI HARĠTALANDIRMA
BELEDĠYESĠ OTOBÜS ĠġLETMESĠNDE BĠR UYGULAMA
Medine Keskin, Orhan Engin, M. Emin Baysal, Ahmet Sarucan
VE
BÜYÜKġEHĠR
157
BĠR OTOMOTĠV YAN SANAYĠ FĠRMASINDA ÇEKME SĠSTEMĠNĠN OLUġTURULMASI
Burcu Sütman, Fatma Akdemir, Cihangir Osmanoğlu, Ali Yurdun Orbak, Besim Türker Özalp
157
BĠR ENTEGRE DEMĠR VE ÇELĠK FABRĠKASINDA DEĞER AKIġI HARĠTALANDIRMA
UYGULAMASI
Esma Eda EROL, Doğan ÖZDEMĠREL
157
ATIK MOTOR YAĞLARI GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN TERSĠNE LOJĠSTĠK AĞ TASARIMI
Murat BASKAK, Yasemin KALAFATOĞLU
158
Tersine Lojistik Ağ Tasarımı ve E-Atık Faaliyetleri: Literatür Analizi
Aslı ÖZMEN
158
TERSĠNE LOJĠSTĠK AĞ TASARIMINDA KARMA TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELĠ VE
AMBALAJ ATIKLARI GERĠ DÖNÜġÜMÜ ĠÇĠN BĠR UYGULAMA
Sibkat KAÇTIOĞLU, Ümran ġENGÜL
159
YAPAY SĠNĠR AĞI KULLANARAK BĠR ĠMALAT SĠSTEMĠNĠN TASARIMI VE SĠSTEME
ÖNCELĠK KURALLARININ ETKĠSĠNĠN ÖLÇÜMÜ
Tarık Çakar, Merve Arslan
160
ÇEġĠTLĠ ÜRÜNLER ÜRETĠLEN HATLARDA TĠP DÖNME ĠÇĠN YAPILAN HAZIRLIKLARIN
AZALTILMASI
Fatih TAVUSKUġU, AyĢen PALABIYIK, Gülay YILMAZ, Cenk ÖZMUTLU,
Tülin GÜNDÜZ CENGĠZ, Halil ÖZBEY
160
Adaptif Kanban Metodu ile DeğiĢken ve Belirsiz Talep ve Üretim KoĢulları Altında Üretim
Sistemlerinin Etkili Kontrolü
Emre Türkben, BarıĢ Selçuk
161
Farklı KarmaĢıklık Etmenlerinin Bir Benzetim Oyununun KarmaĢıklığına Etkisi
Onur Özgün, Yaman Barlas
162
Monte Carlo Benzetiminde Tabakalı Örnekleme Uygulamaları
Ġsmail BaĢoğlu, Wolfgang Hörmann
162
Sinterlemede Kullanılacak Malzemelerin Mikro Yapısının Benzetimi
Erdener Özçetin, Gürkan Öztürk
162
xxvii
KESĠCĠ ALET UCU DEĞĠġTĠRME VE MAKĠNE ELVERĠġLĠLĠĞĠ KISITLARI ALTINDA ÖZDEġ
OLMAYAN PARALEL MAKĠNELERDE Ġġ ÇĠZELGELEMESĠ
Atıl Kurt, Ferda Can Çetinkaya
163
Esnek Operasyonlu m-makineli AkıĢ Tipi Sistemlerde Çizelgeleme
H. Hande DemirtaĢ, Hakan Gültekin
163
PROJE ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ ĠÇĠN GÜRBÜZ ÇĠZELGELER
Gizem Kılıçaslan, Gündüz Ulusoy
163
Panel-5: Kent Lojistiği
164
Stratejik Çiğ Süt Tedarik ve Tüketim Planlaması için Eniyileme Tabanlı bir Karar Destek
Sistemi
Burak Gül, Aslı Sencer Erdem
165
Jeotermal Enerji Problemleri ve Çözümlerine Genel Bir BakıĢ
Yunus Eroğlu, Serap Ulusam Seçkiner
165
SĠPARĠġE ÜRETĠMDE DÖNEMSEL ESNEKLĠK YÖNETĠMĠ
Aykut BULUT, Sinan KAYALIGĠL
166
YerleĢim ve Güzergah Atama Probleminde Farklı Bir Uygulama: TaĢımalı Eğitim
BaĢak Yazar, Bahar YetiĢ Kara
166
Akademik Yayın ve Atıfların Dinamiğinin Modellenmesi
Nisa Önsel, Yaman Barlas
167
GERĠ KAZANIM YÖNETĠMĠNĠN SĠSTEM DĠNAMĠĞĠ YAKLAġIMI ĠLE STRATEJĠK ANALĠZĠ
Necati Aras, Yaman Barlas, Beril Üzmez
167
SWOT ANALĠZĠ VE AHP METODOLOJĠSĠ BĠRLEġĠMĠ ĠLE YILDIZ TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ
ĠÇĠN STRATEJĠ BELĠRLEME
Abit BALIN, Hayri BARAÇLI
168
TEDARĠK PROGRAMI YÖNETĠMĠNDE ENTEGRE PROJE EKĠPLERĠNĠN KULLANIMI
Mustafa Kemal TOPCU, Murat MALA, Selim MÜSLÜM
168
KAMU SEKTÖRÜNDE HASTANE PERFORMANSLARININ VERĠ ZARFLAMA ANALĠZĠ ĠLE
ÖLÇÜLMESĠ
Fatih Sabur, Muhammed Keskin, Enver Ece
169
Metin Madenciliğinde Kullanılan Ġstatistiksel Yöntemler ve Siyasi Parti Liderlerinin
KonuĢmalarının Analizi Uygulaması
Keziban Seçkin, Erman COġKUN
169
TÜRKĠYE’DE
AKARYAKIT
DAĞITIMINDA
ĠNCELENMESĠ
Pelin Elaldı, Bahar YetiĢ Kara, Osman Alp
169
DEMĠR
xxviii
YOLLARININ
KULLANIMININ
Küresel Pazarlar için Üretilen Rüzgar Türbinlerinin Veri Zarflama Analizi ve Veri
GörselleĢtirmesi ile Ġncelenmesi
Gürdal Ertek, Murat Mustafa Tunç, Doğancan Kebude, Ece Kurtaraner
170
BĠR GIDA FĠRMASINDA YENĠDEN SĠPARĠġ NOKTASI OPTĠMĠZASYONU
Orhan Torkul, Muhammet RaĢit Cesur, Ġhsan Hakan Selvi
171
Türkiye Gaz Piyasasında Tüketim Bedeline Etki Eden Faktörler
Mete Gündoğan, Zafer Demircan
171
Türk Firmalarının Karlılık Stratejileri: Sistematik bir Analiz
Gürdal Ertek, Nihat Kasap, Mert Ġnanoğlu, Özcan Bilgin, Selin Tokman
171
Çok Amaçlı Bulanık Hedef Programlama ile Üretim Planı Modellemesi
Serhat Tüzün, Tufan Demirel, Tolga Kütük
172
Sürdürülebilirlik Stratejisinin Satınalma Kararlarına Etkisi: Bir Matbaada Matematiksel
Modelleme Uygulaması
Zeynep GERGĠN, Tülin AKTĠN
173
Doğrusal Programlama Ġle HolĢtayn Cinsi BüyükbaĢ Süt Hayvancılığında Yem Rasyonu
Optimizasyonu
Fatih Aktürk, Celal Tahaoğlu, Murat Atan
173
Ġnternet Arama Motoru Reklamcılığında Hedef Tıklama Oranına Bağlı En Ġyi Anahtar
Kelime Fiyat Teklifi Sunulması
BarıĢ Selçuk, Özgür Özlük
174
A Dynamic Model of Controlling Invasive Species
Esra Büyüktahtakın, Zhuo Feng, Ferenc Szidarovszky, George Frisvold,
Aaryn Olsson
174
TAGUCHĠ YAKLAġIMI ĠLE ECE-R66 ġARTLARINI SAĞLAYAN OTOBÜS GÖVDESĠNĠN
OPTĠMĠZASYONU
Serkan MEZARCIÖZ
175
Kalite Fonksiyon Yayılımı ile Fındık Unu Makinesi Tasarımı
CoĢkun Hamzaçebi, Emrullah Demirci, Fatih Oyman, Aslı Akyıldız
175
GIDA SEKTÖRÜNDE KALĠTE ARAÇLARININ KULLANIMIYLA ĠLGĠLĠ MEVCUT DURUM
ANALĠZĠ
Sena KIR, Harun ReĢit YAZGAN
175
OTOMOTĠV YAN SANAYĠĠNDE KALĠTE MALĠYETLERĠNĠN ANALĠZĠ
Beyza KALE, Reyhan ALP, Özden ÜSTÜN
176
BELEDĠYELERDE SÜREÇ YÖNETĠMĠ
Esra Kurt Tekez, Selçuk Özcan
177
Hizmet Sektöründe Süreç Performans Analizi
Arzu Alevcan ALTAN, Y. Esra ALBAYRAK
178
xxix
ġEHĠRLERARASI YOLCU TAġIMA HĠZMETLERĠNDE KALĠTE
UYGULAMASI
Fatma Pakdil, Bahar IĢın, Ebru Akagündüz, Burcu Bayram
FONKSĠYON
YAYILIMI
178
Bir Otomotiv Tedarikçisi Ġçin Kaliteyle BütünleĢik Tedarik Zinciri Modeli
Yavuz KARALI, Uğur ÖZEN, Tülin AKTĠN
179
Yeni Ürün GeliĢtirme Sürecinde Pazarlama Stratejisi Seçimi: Hibrid Çok Kriterli Karar
Verme Modeli Önerisi
Elif ALAYBEYOĞLU, Y. Esra ALBAYRAK, Tuncay GÜRBÜZ
180
ÜRÜN VE SÜREÇLERDE YENĠLĠKÇĠLĠĞE YATIRIM YAPILABĠLEN ĠKĠ AġAMALI BĠR
TEDARĠK ZĠNCĠRĠ PROBLEMĠNĠN ANALĠZĠ
Sibel Dumlu, Taner Bilgiç
180
Tedarik Zinciri Ġnovasyonları: Taksonomi, Analiz, ve Yeni KavrayıĢlar
Gürdal Ertek, Gökçe Kahvecioğlu, Ayfer BaĢar, Nihan ÖzĢamlı, Alp Eren Akçay
181
Yazarlar Ġndeksi
182
xxx
Panel-1
Oturum BaĢkanı
Panelistler
Tarih
Saat
Yer
Konu
BiliĢim Çağında Eğitim Sistemleri ve Teknolojileri
Prof.Dr. Orhan Torkul (SAÜ Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanı)
Prof.Dr.
Prof.Dr.
Prof.Dr.
Prof.Dr.
Muzaffer Elmas (SAÜ Rektörü)
DurmuĢ Günay (YÖK Üyesi)
Gündüz Ulusoy (Sabancı Üniversitesi)
Aytekin ĠĢman (SAÜ Eğitim Fakültesi)
5 Temmuz 2011
09:30-11:00
Salon1
BiliĢim teknolojilerinin baĢ döndürücü hızla geliĢtiği,
eğitimin yoğun bilgiye
dayandığı ve geniĢ toplum kesimlerinin yaĢam boyu eğitime ihtiyaç duyduğu
günümüzde biliĢim teknolojilerinin kullanımı vazgeçilmez hale gelmiĢtir.
Bu
paneldeki konuĢmacılar, bu tema çevresinde, bilgi, birikim ve deneyimlerinin
ıĢığında Eğitim Sistemlerindeki yeni eğilimler ve
geliĢmeler,
Eğitim
Teknolojilerindeki yeni geliĢmeler ve yenilikler, Eğitim Sistemlerinin Ölçme ve
Değerlendirme Yöntemlerindeki eğilimleri ve geliĢmeleri
Bologna Süreci
kapsamında tartıĢarak geleceğe dönük yöneliĢleri ortaya koyacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 1
Salon-1
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka-1: Fuzzy Systems-1
Prof.Dr. Zekai ġen
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
0320-030
A Review and Future Potential of Fuzzy System Model
Ġ. Burhan TürkĢen
In an historical context, we first review the development of Fuzzy System Models from “Fuzzy Rule
bases” proposed by Zadeh (1975) with versions of Sugeno-Yasukawa (1993) and Tagaki-Sugeno
(1985). Secondly, we review the development of "Fuzzy C-Regression Model", (FCRM) proposed by
Hathaway and Bezdek, (1993) as well as a “Combined FCM, and FCRM algorithms proposed by
Höppner and Klawonn (2003). Thirdly we review "Fuzzy Functions" proposed by Turksen (2008)
and further developed by Celikyilmaz and Turksen (2008-2009) in a variety of versions. As well a
new direction on Z-numbers recently sugested by L. A. Zadeh.
Salon-1
0325-093
APPLICATION OF A ROUGH SET THEORY IN FAILURE MODES AND
EFFECT ANALYSIS
Amin Mirzapour, Mustafa Kurt
The purpose of the present study is to show up failure modes and effect analysis. we knew Failure
Mode and Effect Analysis (FMEA) is a widely used method of which aim is risk evaluation in
occupational health and safety. With the analysis of failure occurrence probability and failure
detection probability factors risk priority number is determined.
In fact, in a FMEA process includes uncertainty, particularly the failure mode having same risk
priority number (RPN) this means is: FMEA can not decide which risk is more important. In this
study, we selected one of the fuzzy approaches to solve this problem, Rough set theory is a new
approach to decision making in the presence of indefiniteness.
Salon-1
0325-120
FUZZY BAYESIAN APPROACH TO CONTINUOUS REVIEW INVENTORY
CONTROL PROBLEM
G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Ebru Selin SELEN
Inventory decision making in turbulent environment under uncertain demand and supply conditions
is still one of a hot and challenging topic among researchers. Unlike the cost structure of real world
inventory problems, common approach is to threat the costs with real numbers. In the previous
study of Tutuncu et al. (2007) for the continuous review inventory model, the costs are treated as
trapezoidal fuzzy numbers and probability theory is employed to respond against the uncertainty
sourced from customer demand. The optimal order quantity and reorder point is determined and
numerical analysis is provided. In this study we extend this previously published continuous review
(Q,r) model by defining „uncertainty‟ using Fuzzy Bayesian approach. In this approach the
distribution of total annual demand is considered as beta prior distribution. Then we combined the
daily based demand information with annual demand distribution to in order to define a posterior
distribution. Costs of the model are assumed to be fuzzy trapezoidal numbers and optimal order
quantity and reorder point, are estimated with an aim of minimizing the total fuzzy cost. The
proposed approach is applied on previously studied examples.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 2
Salon-2
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sezgisel Yöntemler-1: Heuristic Methods-1
Prof.Dr. Ercan Öztemel
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
0325-146
Particle Swarm Optimization for Yield Curve Estimation
Emrah ġener, GüneĢ Erdoğan, Emrah Ahi
In this study, a computational comparison is performed among a Particle Swarm Optimization (PSO)
algorithm and traditional optimization algorithms, for estimating the Nelson-Siegel-Svensson (NSS)
yield curve. The algorithms are applied to data derived from bond portfolios of Emerging Market
countries. Our results show that the PSO algorithm can provide a robust framework to solve the
numerical problems reported in the estimation of NSS parameters. The PSO algorithm is observed to
provide a better yield curve fit in a short period of time and also to generate an economically
interpretable paramater set.
Salon-2
0331-179
TIMETABLING PROBLEM SOLVING WITH GENETIC AND TABU SEARCH
ALGORITHM
Nilgün GÖKMEN, Serol BULKAN
It is well known that timetabling problems can be very difficult to solve, especially when dealing
with particularly large instances. The design of timetables for academic institutions is a very hard
job due to the exponential number of possible feasible timetables with respect to the problem size.
This process involves lots of constraints that must be respected and a huge search space to be
explored. On the other hand, the problem itself does not have a widely approved definition, since
different institutions face different variations of the problem. The main goal of our work is to
compare some metaheuristic on a timetabling problem that is a hard, real-world combinatorial
optimization problem. Genetic Algorithm (GA) and Tabu Search (TS) techniques were used to
minimize the penalty for constraint violation. The performances of GA and TS solutions for a course
timetabling problem were compared. The main criteria were the quality of the course timetable and
the time spent in producing the timetable. The GA computer program was coded using Galib in C++
and TS computer program was coded in C. As a result of the experiments which we executed, it was
seen that TS method could produce better solutions according to GA.
Salon-2
0401-203
Scanning Disastrous Environments with Swarms of learning birds
Mehmet E. Aydın
This aim of this abstract is to address on the use of learning agents called learning birds in
modelling the process of data collection using wireless sensor networks, which are designed to
collect scanning the disastrous environments. Learning birds are some sort of nature-inspired
learning agents collaborating to create collective behaviours. As an artificial bird flock, the swarm
members collaborate in positioning while moving within a particular environment. In order to
improve the diversity of the flock, each individual needs learning how to position relative to its
neighbours. Q learning is a very famous reinforcement learning algorithm, which offers a very
efficient and straightforward learning approach based-on gained experiences. Therefore, a swarm of
birds collaborating and learning while exchanging information to position. That offers a very useful
modelling approach to develop mobile data collection tools.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 3
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme-1: Scheduling-1
Prof.Dr. Alparslan Fığlalı
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
Salon-3
0324-076
Two-Machine Flow Shop Scheduling with Flexible Operations and
Controllable Processing Times
Zeynep Uruk, Hakan Gültekin, M. Selim Aktürk
In this paper, we study a two-machine flowshop scheduling problem with identical jobs. Each
identical job has three operations, where the first operation must be performed on the first machine,
the second operation must be performed on the second machine, and the third operation (denoted
as flexible operation) can be performed on either machine but cannot be preempted. The highly
flexible CNC machines are capable of performing different operations. The processing times on these
machines can be changed easily in albeit of higher manufacturing cost which is named as
controllability of processing times. The problem is to determine the assignment of the flexible
operations to the machines and processing times for each job, with the bi-criteria objective of
minimizing the manufacturing cost and minimizing makespan. Using ϵ constraint approach, the
problem turns out to be minimizing total manufacturing cost objective for a given upper limit on the
makespan objective. A mathematical formulation is given for the resulting single criterion problem.
For the cases where the exact algorithm is not efficient in terms of computation time, we propose an
efficient approximation algorithm.
Salon-3
0325-144
TIME/RESOURCE TRADE-OFF PROBLEM IN PROJECT SCHEDULING
Erdem Çolak, Meral Azizoğlu
In this study, we consider a time/resource trade-off problem in project scheduling. We assume each
mode of an activity is characterized by its processing time and resource requirement. Our primary
aim is to select the activity modes so as minimize the project duration. Among the solutions that
minimize the project duration we select the one having minimum peak resource usage.
We propose several lower bounding procedures to find high quality estimates on the minimum peak
resource usage value. We use these underestimates to evaluate the performance of our heuristic
procedures.
The results of our extensive computational experiments have revealed the satisfactory behaviors of
our lower bounds and heuristic procedures.
Salon-3
0331-188
A Linear Programming Based Method for Resource Constrained Multi
Project Scheduling Problem with Weighted Earliness/Tardiness Costs
Mehmet Berke Pamay
This study addresses the Resource Constrained Multi Project Scheduling Problem with Weighted
Earliness Tardiness Costs (RCMPSPWET). In multi-project environments, the project portfolio of a
company does often change dramatically in time. In this dynamic context, the arrival of a new
project requires quoting a due date while keeping the disruptions to the existing plans and
schedules to a minimum. The suggested solution method is an adaptation of the shifting bottleneck
(SB) heuristic from the job shop literature. Initially, a base schedule is obtained by relaxing all
resource capacities and solving the resulting model as a linear program (LP). The unit earliness and
tardiness costs in the subproblems are estimated by drawing upon tools from LP sensitivity analysis
recently proposed by [Bülbül et al., 20111] for a general job shop scheduling problem. The
subproblems are a generalization of the NP-hard single machine weighted earliness tardiness
problem, which are solved using a neighborhood search based algorithm. The solution process
introduces new precedence relationships based on the concept of resource flows, which are
incorporated into the LP model ensuring feasibility of the resource under consideration. These steps
are repeated until all resource conflicts are removed. A systematic tree search strategy is
implemented for resolving the resource conflicts in different orders since the order of resource
conflict resolutions is a major determinant of the final solution quality.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 4
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
OpRes & IndEng Applications in Industry - 1
Prof.Dr. Zerrin Aladağ
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
Salon-4
0315-017
REVENUE MANAGEMENT IN AIRLINE INDUSTRY
Ahmet Melih Selçuk, Zeynep Müge AvĢar
Dynamic pricing of perishable inventories is a challenging issue that is studied extensively in the
airline industry. Since we are interested in pricing both restricted and flexible bookings, the pricing
problem is investigated in two stages in this study. For pricing the restricted bookings in the first
stage, alternative mathematical models are developed: the principle ideas in revenue management
literature are adopted to maximize expected revenues by managing the demand through price
control. The price premium determined in the second stage is the difference between flexible
booking and restricted booking prices. For determining the price premium, the risk of cancellation is
considered from the risk averse buyer‟s point of view. The proposed approach for pricing the refund
claim is not specific to airline industry and can also be used for similar dynamic pricing problems
where the bookings services that are sold in advance are subject to cancellation. The aim of this
study is to give a complete methodology including estimation of the key parameters and
development of pricing algorithms for airline revenue management and to determine a set of
conditions under which the proposed methods can be applied to similar problems in other fields.
Salon-4
0323-056
EFFECT OF CUSTOMER GENDER IN CRM APPLICATIONS
M. Billur Gündüz, S. Serdar YÖRÜK
Customers are companies‟ one of the most important assets. Being in continuously increasing
competitive environment companies are not able to retain their customer only with appropriate
pricing policies. Day by day improving technological capabilities and increasing awareness levels
raises individual‟s demands and expectations in procurement of goods and services. For this reason,
companies develop strategies to retain existing customers and acquire new customers.
Customer Relationship Management (CRM) is one of the most applied methodology for this purpose.
In the paper, the concept of relation, customer, CRM and gender concepts are described.
The effect of gender, which affects human behaviors, in CRM is analyzed. The data analysis revealed
that women and men preferences and the effect of the applications may differ in various
applications of CRM. It is beneficial for the companies implementing CRM to take into consideration
these kinds of gender-based differences because if any difference occurs according to gender, CRM
applications should be revised so as to sustain or capture the targeted market gender.
Salon-4
0324-074
A Bi-Criteria Optimization Model to Analyze the Impacts of Electric
Vehicles on the Turkish Electricity Network
Bora Kabatepe, Metin Türkay
Vehicles using electric drive train, such as electric vehicles (EV) and plug-in hybrid electric vehicles
(PHEV) are emerging as promising solutions to reduce greenhouse gas emissions in the
transportation sector. Environmental benefits of these alternative transportation technologies should
be analyzed clearly to give better decisions about related policies. Environmental benefits of EV and
PHEV depend on where the marginal electricity that charges the vehicle batteries is generated. In
this study, a methodological approach to analyze emission impacts of EVs is developed. In the first
stage, which includes development of a bi-criteria economic dispatch model, marginal electricity mix
that minimize costs and emissions of electricity generation under certain charging scenarios are
determined. In the second step, optimal charging patterns for EV and PHEV are found by solving a
second bi-criteria optimization model which includes charging hours as variables. The approach is
applied on a case study in Turkey and emissions of EVs are compared to conventional vehicle
emissions for different market penetration and charging scenarios. Results show that the
environmental performance of EVs is sensitive to magnitude, time, and location of charging; hence
utilities and governments should take regional specifications of electricity grid into account before
deciding on policies regarding EVs.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 5
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
OpRes & IndEng Applications in Industry - 2
Prof.Dr. Nilgün Fığlalı
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
Salon-5
0325-098
ELECTRICAL ENERGY RESOURCES OPTIMIZATION
ġakir Balta, Seyhun Altunbay
Optimization is very important in all the fields of the economy. It is also very critical in
manufacturing for using the resources effectively. There are many factors that must be taken into
consideration by the producer, and the only way of giving the correct decision is taken by using
optimization techniques. Sometimes it seems very easy to take a decision but if you have to take
the right decision for complex systems, it is not as easy as it seems. That is why the industrial
engineers who are in need of taking the right decisions widely use optimization techniques. The
energy problem is challenging and one of the most important political and economical issues in the
world. Governments and the energy producers always face the problem of generating the energy
more reliably and cheaply. Furthermore they try to make investment plans for the future electricity
generation. For making an energy investment plan it is necessary to think from different
perspectives. The resources which are domestic must be utilized first. The relations among the
countries are also important for resources that we use. That is why it‟s also a political issue. This
study focuses on finding the optimal solution by minimizing the cost of generating electrical energy
from several energy resources in Turkey. After an explicit survey on the past year‟s data we
forecasted the demand for the forthcoming years by using forecasting methods. With reference to
these forecasted values an LP model is developed. The Lingo software is used to solve the model,
and also used the Minitab software is used for demand forecasting.
Salon-5
0328-154
A Data Mining Approach for a Job Satisfaction-Performance Model and
an Application in a Manufacturing Company
Adnan AKTEPE, Süleyman ERSÖZ
In this study, employees are grouped according to satisfactory performance model considering their
job satisfaction and individual performance levels and strategic plans are derived for an effective
performance management. A grouping model is developed with a data mining clustering algorithm.
4 different groups are determined with k-means clustering approach. K-means clustering is a cluster
analysis method by which n observations are separated into k clusters and each observation belongs
to the cluster with the nearest mean. Necessary data for data mining model are collected with a
questionnaire application composed of 25 questions, first 13 variables measuring job satisfaction
level and last 12 variables measuring performance characteristics. With the model developed, 220
employees of a manufacturing company are grouped into 4 clusters. Each cluster is assigned to a
different region of satisfactory performance matrix. The employees in the best group have the
highest job satisfaction and performance level. Ways of putting all employees over the best group
are determined via expert opinion and related literature. The sustainability of this business process
improvement model is managed with a control mechanism as a PDCA (Plan-Do-Check-Act) cycle as
a continuous improvement methodology. With the help of model developed, human resources
department is able to track employees‟ job satisfaction and performance levels and strategies for
different performance groups are developed.
Salon-5
0328-157
Supply Chain Optimization with Environmental Conscious
Turan PAKSOY, Eren ÖZCEYLAN
The optimization towards supply chain structures that consider both economic and environmental
performance is nowadays an important research topic. However, when designing supply chains,
enterprises are commonly faced with the competing reduced cost, improved customer service and
increased environmental factors as a multi trade-off problem. Hence, this paper proposes an
environmental conscious optimization model of a supply chain network with a broader and more
comprehensive objective function that considers not just for the transportation costs, but also for
the amount of greenhouse gas emissions, fuel consumption, transportation times, noise, road
roughness, speed and their costs. The proposed nonlinear mathematical model is validated through
the solution of an example, where its applicability to supply chain problems is demonstrated for
managerial insights.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 6
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Ergonomi
Prof.Dr. Serpil Aytaç
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
Salon-6
0310-014
MAKEDONYADA ÇALIġMA HAYATINDA MESLEKĠ GERĠLĠM VE STRESS’ĠN
ÖLÇÜLMESĠ
Tarık Çakar, Selman Ġris
Stresi, fizyolojik ya da psikolojik nedenlerden kaynaklanan ve sinir sistemini aĢırı derecede
yıpratarak, organizmada sıkıntı, gerginlik, yorgunluk, güvensizlik, dikkat dağınıklığı ve çöküntü
Ģeklinde ortaya çıkan, psikolojik rahatsızlık durumu olarak tanımlayabiliriz. Strese neden olan
etkenleri sınırlamak çok zordur. Stres, birey ile stres doğuran etkenler arasındaki etkileĢim sonucu
meydana gelmektedir. Bu durumda stres doğuran etkenler, bireyden, çevresinden ve çevre
iliĢkilerinden kaynaklanabilmektedir. Psikologlar açısından stres, onu zihinde taĢıyan bireye aittir.
Farklı bireylerin aynı olaya farklı tepki ve yaklaĢımları mevcuttur. Bu farklılık zihinsel Ģartlardan
sosyal Ģartlara kadar uzanan faktörlerden kaynaklanmaktadır. Hatta birey bir gün önce
önemsemediği olaylara bir gün sonra ters tepkiler verebilmektedir. Örgütsel stres, kiĢi ve örgüt
arasındaki iliĢkilerden kaynaklanan, kiĢilere göre değiĢiklik gösteren ve kiĢinin normal
fonksiyonlarından uzaklaĢmasını sağlayan bir durum olarak değerlendirilmektedir. ĠĢteki talep ve
baskıya, çalıĢanın bilgi ve yeteneklerinin uyuĢmadığı durumlarda iĢ stresi ortaya çıkar; ĠĢin yapısı ile
ilgili stres kaynakları, Örgütsel yapıdan kaynaklanan stres kaynakları, Örgütsel politikalardan
kaynaklanan stres kaynakları, Fiziki Ģartlardan kaynaklanan stres kaynakları, KiĢiler arası iliĢkilerden
kaynaklanan stres kaynakları
Makedonya da 12 farklı sektörde 24 farklı firmada 120 personel ile 2011 yılında yapılan anketlerle
çalıĢanlar üzerindeki stres faktörleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada farklı pozisyonlarda
personel ile görüĢülerek anketler düzenlenmiĢtir. Veri toplama aracı olarak araĢtırmacı tarafından
hazırlanan demografik sorularla birlikte hazırlanmıĢ 12 sorudan oluĢan stres tepki ve belirtileri ölçeği
ve 30 sorudan oluĢan stres kaynakları ölçeği kullanılmıĢtır. Ana hatları aĢağıdaki sonuçlar
bulunmuĢtur: Bayan çalıĢanların bireysel psikolojik stres belirtileri, erkek çalıĢanların bireysel
psikolojik stres belirtilerinden yüksektir. AraĢtırmada çalıĢanların stres tepki ve belirtilerini
belirlemek amacıyla kullanılan ölçekten alınan puanlar incelendiğinde çalıĢanların stres tepki ve
belirtilerinin birbirine benzer ve vasat düzeyde olduğu görülmektedir. Bununla birlikte çalıĢanlarda
en çok sinirlilik / gerginlik görülmektedir. Stres eğitim seviyesi yükseldikçe artmaktadır. Pozisyonu
yönetici olan çalıĢanların bireysel psikolojik stres belirtileri, iĢyerindeki pozisyonu mavi yakalı
personel olan çalıĢanların bireysel psikolojik stres belirtilerinden yüksektir.
0331-184
PERFORMANS DEĞERLENDĠRMESĠNDE DUYGUSAL ERGONOMĠNĠN ROLÜ
Serpil AYTAÇ
Salon-6
Bir Ġnsan-Makina Sisteminden beklenen performansın elde edilebilmesi çok sayıda parametrenin
karĢılıklı etkileĢimine bağlıdır. Performansın ortaya çıkması, fizyolojik, biliĢsel, yönetimsel ve
örgütsel etkenlerin yanında Makroergonomik açıdan, çalıĢan kiĢinin duygusal davranıĢlarına da
bağlıdır.
Nörobiyoloji alanındaki önemli geliĢmeler, biliĢsel süreçler ile beyin etkinliklerinin duygusal
davranıĢları arasında karĢılıklı önemli bir etkileĢim ve iletiĢim olduğunu göstermektedir.
Bu bildiri; iĢ nitelikleri ile insan karakteristikleri arasındaki uyum açısından nörobiyoloji ve psikoloji
ile bilgi ve deneyim altyapısına dayanan performans düzeyinin uygulamadaki etkinliğini önerilen
modeller yardımıyla irdelemektedir. ÇalıĢma yerinde performansı azaltma yönünde etkili parametre
düzeylerini azaltarak iç motivasyonu arttırma yoluyla görevlerin yerine getirilmesinde çalıĢanların
duygusal olarak katılımları ve kendilerini görevlerine adamaları son derece önemlidir.
Beynin bilinen fonksiyonlarını inceleyerek Duygusal Ergonominin katkısını irdeleyen bu bildiri; biliĢsel
süreçlerin daha iyi iĢlemesi, performansın arttırılması, bireysel amaçların gerçekleĢtirilmesine
yardımcı olunması, çalıĢanın kendi değerliliğinin arttığı bilincinin verilmesi, tüm iĢ gereklerinin tam
olarak yerine getirilmesi, fizyolojik değiĢimlere etkin uyum sağlanması ve çalıĢma yerinde sağlık ve
güvenlik kurallarına uyulması gibi konuları kapsamaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 7
Salon-6
0404-272
BĠYOLOJĠK RĠTM VE REFERANS FAKTÖRÜNÜN VERĠMLĠLĠĞE ETKĠSĠ
Hasan DÜNDAR, Yelda SÜNETÇOĞLU, Gültekin ÖZDEMĠR, Buket KARATOP,
Cemalettin KUBAT
21. yüzyıl iĢ dünyasının zorlu rekabet koĢullarında, verimlilik ve kârlılık, Ģirketlerin en önemli
göstergeleri haline gelmiĢtir. Bu göstergeleri pozitif yöne çevirmeye çalıĢırken ve iĢ süreçlerinde
iyileĢtirmeler yaparken, özellikle emek-yoğun iĢlerde, insan faktörünün tahminlemesi sürekli doğru
sonuçlar vermemektedir. ĠĢletmelerin “tam zamanında” kavramını yaygınlaĢtırma eğiliminde
olmasıyla birlikte, yapılan planların ve hedeflerin de tam zamanında – tam hedeflenen kadar olması
tüm verilerin doğru saptanarak iĢlenmesini zorunlu kılmaktadır. Ġnsan faktörünü doğru
tahminleyebilmek için; ergonomi, çalıĢan psikolojisi, insan fizyolojisi ve ücretlendirme sistemleri gibi
konularda yeterli bilgiye sahip olmak gerekmektedir. Özellikle biyolojik ritm ve sirkadiyen ritmin
çalıĢanların performansı üzerine etkisi küçümsenemeyecek kadar önemlidir. Mental faaliyetler ve
fiziki faaliyetler olarak iki kısımda incelenen performans ritmleri, günlük, haftalık, mevsimlik ve yıllık
olarak kendi içlerinde birer döngüye sahiptirler.
Performansa ve verimliliğe etkiyen tüm faktörleri gözeterek yapılan iĢlemlerde, çalıĢan performansı
açısından “referans etkisi” (Who knows you? ya da Who you know?) karĢımıza çıkmakta ve Ģirket
stratejisinin tutarlılığı ile daha verimli bir iĢletme ortaya çıkartmak mümkün olabilmektedir.
Bu çalıĢmada, genel olarak vücut ritmleri ve referans faktörü incelenerek verimliliğe olan etkisi
araĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 8
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Statistical Analysis
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
Salon-7
0401-201
An Analysis of Occupational Diseases FOR SERVICE SECTOR WORKERS
IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Cihan Erdoğan, Esra ĠĢlek, KürĢat Tuncer
In the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC), which is a beautiful island country, most of the
income is received from service sector. Tourism, education and construction sector are among the
sectors which have a high share in the TRNC economy. Although there are a considerable number of
small and medium size manufacturing enterprises, the number of companies which are functioning
in the service sector is comparatively high. In addition to the private companies, other important
members of service sector are the government offices.
This study is aimed to be the first scientific study which will provide a statistical basis to the
presence, frequency and potential risks of occupational diseases in the service sector of TRNC.
The aim of this study is to collect data about occupational diseases present in standing and seated
employees, working at service sector. For this purpose, after literature review, a self determined
questionnaire is prepared and applied to 350 workers working at government offices, banks, hotels,
tourism agencies and healthcare services.
The collected data are statistically analyzed using SPSS program. The presence, risks and possible
reasons of occupational diseases are determined and suggestions are made for the prevention of
those diseases.
Salon-7
0404-271
BACKPACK ANALYSIS FOR PRIMARY SCHOOL CHILDREN: A CASE STUDY
FOR THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Aybegüm Canbulat, Fatma Çoban
Backpacks are very commonly used by children in today‟s schools. Almost every child seems to
carry a backpack in some form or another. Altough the usage of backpacks are common, this is
associated with a high risk of postural problems in children. There is ample evidence to link
backpack misuse or overloading to the back pain more and more children are reporting. Recent
studies have reported that a high percentage (around 60%) of children suffer from back pain.
Studies have shown that backpacks cause back and shoulder pain and poor posture in children.
In this study, a self determined questionnaire is applied to primary school children‟s parents, about
their children‟s problems arising while and after carrying backpacks. While the survey was being
carried out, postural analysis was also performed to the children by a team involving an ergonomist,
an orthopedician and a physical therapy and rehabilitation specialist.
The collected data from the questionnaires are analyzed using SPSS software. The results of the
statistical analysis and postural analysis are processed and the existing situation in the Turkish
Republic of Northern Cyprus regarding backpacks and their effects on primary school children are
determined.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 9
Salon-7
0404-292
AN Analysis of OCCUPATIONAL DISEASES OF WORKERS WORKING IN
SMALL AND MEDIUM SIZED ENTERPRISES IN THE TURKISH REPUBLIC
OF NORTHERN CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Emre Yılmaz, Eren Avcı, Tufan Anturan
In the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) manufacturing sector involves only small and
medium sized enterprises. Most of these enterprises are managed by their owners. Although there
are some statistics about the existing conditions of these enterprises, there is no study which
analyzes the facts about occupational diseases in this sector of TRNC.
The aim of this study is to provide a statistical scientific base, for the first time in TRNC, in the area
of occupational diseases. For this purpose, after a literature survey, a self determined questionnaire
is prepared and applied in the majority of the small and medium sized manufacturing enterprises in
T.R.N.C. The collected data are analyzed using SPSS software. After the analysis, these results are
used to prepare a set of guidelines for decreasing the risk of occupational diseases in the
manufacturing sector of TRNC.
These guidelines are planned to be a support for the actions of the TRNC Ministry of Health, Ministry
of Labor and Social Security and Cyprus Turkish Chamber of Industry, to improve the working
conditions of workers.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 10
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları-1: Veri Madenciliği
Prof.Dr. Seniye Ümit Fırat
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
Salon-22
0325-103
ÇAPRAZ ENTROPĠ ÖLÇÜSÜNÜN ÖĞRENME DOĞRULUĞU ÜZERĠNDEKĠ
ETKĠLERĠNĠN ARAġTIRILMASI VE BĠR UYGULAMA
Ömer AKGÖBEK
Karakteristik seçimi veri madenciliği algoritmalarının en büyük problemlerinden biridir. Karakteristik
seçimi için en çok baĢvurulan ölçüler entropi, gini indeks ve sınıflandırma hatası‟dır. Veri madenciliği
algoritmalarında, özellikle ID3, C4.5, CN2, CART gibi karar ağacı üreten algoritmalarda,
karakteristiklerin düzensizliğini ölçmek için entropi ölçüsü kullanılmakta, çapraz-entropi ölçüsü fazla
bir kullanım alanı bulamamaktadır. Bundan dolayı çapraz-entropi ölçüsünün öğrenme olayı
üzerindeki etkilerini test etmek amacıyla bir uygulama geliĢtirilmiĢ ve makine öğrenmesi alanında
yaygın olarak kullanılan ve gerçek hayattan alınmıĢ farklı özelliklerde ve büyüklükte on adet veri seti
seçilmiĢtir. Bu veri setleri kullanılarak bu ölçülerin algoritmanın doğruluk oranı ve ürettiği kural
sayısı üzerindeki etkileri hesaplanmıĢ ve sonuçlar bu alanda kullanılan diğer algoritmalarıyla
karĢılaĢtırılmıĢtır. Elde edilen sonuçlara göre çapraz entropi ölçüsünün öğrenme doğruluğu üzerinde
önemli etkisinin olduğunu ortaya çıkarmıĢtır.
Salon-22
0404-287
ĠMKB’DE HĠSSE SENEDĠ HAREKETLERĠNĠN, VERĠ MADENCĠLĠĞĠ
BĠRLĠKTELĠK KURALI YAKLAġIMIYLA ANALĠZĠ
Kenan BAYAZ, Mehmet Rıfat KAMBER, Seniye Ümit OKTAY FIRAT
Günümüzde yatırımcı portföyünde, hisse senetleri önemli bir yatırım aracı olarak yer almaktadır.
Hisse senetlerinin zaman içindeki fiyat değiĢimleri ve buna bağlı olarak beklenen getirisi ve riski
yatırımcı açısından çok önemlidir. Yatırımcıların hisse senetlerinin fiyatlarının beraber hareketlerini
öngörebilmeleri, oluĢturacakları portföylerin riskini optimize etmelerine katkıda bulunur. Fiyatları
beraber hareket etmeyen hisse senetlerinin aynı portföy içinde bulunması yatırımcının riskini azaltır.
Bu çalıĢmanın amacı Ġstanbul Menkul Kıymetler Borsası‟nda iĢlem gören hisse senetlerinden fiyatları
birlikte hareket edenleri belirlemek ve birlikte hareket edenlerin profilini (sektör, risk seviyesi, vb)
çıkarmaktır.
Literatürde farklı ülkelerin borsaları için birlikte hareket eden yatırım araçlarını belirlemeye yönelik
bazı çalıĢmalar mevcuttur. AraĢtırmamızda ĠMKB‟de iĢlem gören hisse senetlerinin son beĢ yıllık
günlük kapanıĢ fiyatları ve getiri oranları esas alınmıĢtır. Risk değerleme göstergeleri kullanılarak,
hisse senetleri risk gruplarına ayrılmıĢtır. Daha sonra, veri madenciliği tekniklerinden birliktelik
kuralı kullanılarak, fiyat hareketleri birbiriyle iliĢkili olan hisse senetleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.
Uygulamalar SPSS Clementine paket programı kullanılarak yapılmıĢtır. Bulgulara dayanarak
yatırımcılara portföy seçimi konusunda öneriler geliĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 11
Salon-22
0404-295
E-ÖĞRENME PLATFORMLARINDA VERĠ
KULLANARAK PERFORMANS ÖLÇÜMÜ
Merve ER, S.Ümit OKTAY FIRAT
MADENCĠLĠĞĠ
YAKLAġIMI
Günümüz bilgi toplumu ülkelerinde değiĢen yaĢam Ģartları, daha iyiyi bulma arzusu ve teknolojik
geliĢmelerin ulaĢtığı nokta insanların öğrenme ihtiyaçlarında ve alıĢkanlıklarında büyük değiĢimlere
yol açmıĢtır. Bu değiĢimlerin yanında, bilgi ve internet teknolojileri, iletiĢim sistemleri ve dijital
medyadaki geliĢmeler uzaktan öğrenme, çevrimiçi öğrenme, internet destekli öğrenme ve eöğrenme gibi farklı öğrenme kavramlarının ortaya çıkmasına yol açmıĢtır. Bu kavramlardan eöğrenme son yıllarda modern eğitim sisteminde büyük bir yer edinmeye baĢlamıĢtır.
Bu çalıĢmada Türkiye‟de bir üniversiteye ait “Uzaktan Tezsiz ĠĢletme Yüksek Lisans (e-MBA)
Programı” öğrenci ve öğrenme sistemi kapsamında incelenmiĢtir. Program internet üzerinden sanal
sınıflarda haftalık ders programlarına uygun düzenli derslerin yapıldığı ve öğrencilerin öğretim
üyeleri ve birbirleri ile etkileĢimli olarak iletiĢim kurabildikleri bir uzaktan öğrenme programıdır.
Uzaktan eğitimin özelliklerine ilave olarak sağladığı karĢılıklı iletiĢim imkânı ve ortamdaki bütün
iĢlemlerin kaydedilmesi ile e-öğrenme platformu olarak da adlandırılabilen bu sistemden elde edilen
veriler, programda verilen derslerin önemini, sistemin ve öğrencilerin baĢarısını analiz etmek
amacıyla kullanılmıĢtır. Öğrencilere ait yaĢ, meslek, cinsiyet, ders baĢarı notları, sistemde kalma
süreleri ile web-sitesinin ve derse destek amacıyla kullanılan materyallerin yapısı gibi veriler
incelenerek performans ölçütleri değerlendirilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar e-öğrenme platformlarına
yol gösterici niteliktedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 12
Salon-24
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme-2
Prof.Dr. Müjgan Sağır
5 Temmuz 2011
11:15-12:30
0325-128
Karar Verme Süresinin Çizelgeleme Sistemi Performansına Etkisi
Kamer Sözer, Ali Tamer Ünal
Bu makalede, çizelgeleme sürecinde geçen süre ile elde edilen sonucun eniyiliği arasındaki iliĢkiyi
inceliyoruz. Karar verme süresinin sistem performansı üzerindeki etkisini ayırdebilmek için, tek
makineli dinamik ve rastsal bir çizelgeleme ortamı tasarladık. Sistem performansı ölçütü olarak
iĢlerin ortalama erkenliği ve geçliği kullanıldı. Bir benzetim modeli yardımıyla sistemi değiĢik atölye
koĢulları altında alternatif kontrol politikaları kullanarak çalıĢtırdık. Deneylerimiz ile belli atölye
ortamlarında basit ve hızlı bir sezgisel yöntemin yavaĢ bir eniyileme algoritmasından daha iyi sonuç
verebildiğini gösterdik.
Salon-24
0325-132
TEK MAKĠNE TERMĠN ATAMA PROBLEMĠ
Sevilay Sertdemir, Ali Tamer Ünal
Bu çalıĢmada, dinamik bir ortamda rassal olarak gelen iĢlere termin tarihi atama problemi ele
alınmıĢtır. Gelen iĢler tek bir makinede iĢlem görmektedir ve iĢlem benzerliklerine göre
gruplandırılmıĢtır. Aynı gruptaki iĢler arasında hazırlık zamanı sıfırdır. Farklı gruplara ait iki iĢ
arasındaki hazırlık süresi ise sadece baĢlayacak iĢin grubuna bağlıdır.
Bu problem için geliĢtirilen çözüm yaklaĢımına göre, belirlenen aralıklarla termin tarihi daha önce
tayin edilmiĢ ama henüz tamamlanmamıĢ iĢler ile yeni gelen iĢler birlikte çizelgelenmekte ve yeni
gelen iĢlerin termin tarihleri bu çizelgeye göre tayin edilmektedir. Önerilen bu çözüm yaklaĢımının
performansı yazında sıkça kullanılan yöntemlere kıyasla çeĢitli veri setleri kullanılarak test edilmiĢ ve
raporlanmıĢtır.
Salon-24
0325-138
ÖZDEġ
PARALEL
MAKĠNELERDE
ÇALIġMALAR, GELĠNEN NOKTA
Müjgan Sağır, Gülcan Gocuklu
ÇĠZELGELEME
PROBLEMLERĠ:
Çizelgeleme problemleri, literatürde geniĢ yer tutan, günlük hayatta farklı türleriyle yaygın olarak
karĢılaĢılan ve araĢtırmacıların sürekli ilgisini çeken NP-zor türü problem sınıfındadırlar.
Çizelgeleme problemlerinden makine çizelgeleme, üretim sektöründe önemli bir çalıĢma konusu
haline gelmiĢtir. Üretim olanaklarının etkin bir biçimde kullanımı, müĢteri taleplerine olabildiğince
çabuk cevap verebilme, iĢlerin teslim tarihinde gecikmeye neden olunmadan tamamlanması, yarı
mamul stoklarının en küçüklenmesi makine çizelgeleme problemlerinde göz önünde bulundurulan
hedefler arasındadır.
Bu çalıĢmada literatürde yer alan makine çizelgeleme problemlerinden özdeĢ paralel makine
çizelgeleme konusunda yapılan çalıĢmalar incelenmiĢ, bu konudaki gelecek çalıĢmalara ıĢık tutması,
geliĢmeye açık alanlar hakkında fikir vermesi açısından bir literatür taraması yapılmıĢtır. Öncelikle
problem türleri ve özellikleri tanıtılmıĢ ardından mevcut çalıĢmalar yıllarına, uygulandıkları sektöre,
amaç fonksiyonlarına ve kullandıkları çözüm yaklaĢımlarına göre sınıflandırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 13
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Eğitim Sistemleri
Prof.Dr. Orhan Torkul
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-1
0401-195
Bologna uyum sürecinde ders planı oluĢturma 14roblem için hat
dengeleme yaklaĢımı ve bir uygulama
Derya DeliktaĢ, Özden Üstün, ġafak KırıĢ
Bologna Süreci, Türkiye‟nin de dahil olduğu 47 üye ülke tarafından uygulanan ve yükseköğretim
sistemlerinin kendilerine özgü farklılıklarını koruyarak, birbirleriyle uyumlu hale getirmeyi hedefleyen
bir süreçtir. Böylece bir ülkeden yada yükseköğretim sisteminden bir diğerine geçiĢin
kolaylaĢtırılması, öğrenciler ve öğretim elemanlarının hareketliliğinin ve istihdamının artırılması
planlanmaktadır. Bologna uyum süreci kapsamında, Türkiye Yükseköğretim Ulusal Yeterlikler
Çerçevesi (TYUYÇ) genel olarak oluĢturulmuĢ olup, Çerçevenin Yükseköğretim programları
düzeyinde tüm kurumlarda uygulanması için planlanan tarih Aralık 2012 olarak belirlenmiĢtir. Bu
kapsamda Dumlupınar Üniversitesi, program güncelleme çalıĢmalarına 15 Mayıs 2009 tarihinde
baĢlamıĢ olup, uyum süreci devam etmektedir. Bu çalıĢmada Bologna süreci kapsamında lisans
programlarının ders planlarının güncellenmesi aĢaması ele alınmıĢtır. Avrupa ve Türkiye‟deki benzer
Endüstri Mühendisliği programlarının ders planları göz önünde bulundurularak, dersler belirlenmiĢ ve
derslerin Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi (AKTS) değerleri hesaplanmıĢtır. AKTS
değerleri, ders sayısı, dönem sayısı, ilgili diğer parametreler, derslerin öncüllük kısıtları ve Bologna
süreci kapsamındaki diğer kısıtlar dikkate alınarak ders planı oluĢturma problemi, hat dengeleme
problemi olarak modellenmiĢtir. Dönemler iĢ istasyonları, dersler iĢ öğeleri, AKTS değerleri ise iĢlem
süreleri olarak değerlendirilmiĢtir. Bu bakıĢ açısıyla oluĢturulan hat dengeleme problemi çözülmüĢ ve
ders planı oluĢturulmuĢtur.
Salon-1
0404-232
Türkiye’de Endüstri Mühendisliği Eğitiminin Geleceği
H.Ġbrahim CEBECĠ, Abdulkadir HIZIROĞLU, Harun TAġKIN
Birçok disiplin ile ara kesit olan endüstri mühendisliği mesleğinin son 20 yılda giderek artan bir
Ģekilde iĢ dünyasında kendini ispat ettiği söylenebilir. Ancak, hem temel mühendislik disiplinlerini
hem de endüstri mühendisliğini etkileyebilecek olan ve iĢ dünyasının talepleri ile Ģekillenen geleceğe
yönelik bazı eğilimler, bu disiplinlerde verilmekte olan eğitimin dinamik bir yapıda yeniden organize
edilmesi gerekliliğini zorunlu kılmaktadır. Türkiye‟deki endüstri mühendisliği eğitiminin de bu
değiĢim sürecine kendini adapte edebilmesi ve bu adaptasyonun nasıl olması gerektiği bir problem
olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu çalıĢmada, endüstri mühendisliği eğitiminde yönelimlerin nereye
doğru gittiği belirlenerek, Türkiye‟de endüstri mühendisliği eğitiminin bu değiĢim sürecinde ne
durumdu olduğunun tespit edilmesi amaçlanmaktadır. ÇalıĢma kapsamında, endüstri mühendisliği
alanında dünyada öncü sayılabilecek bazı üniversitelerin endüstri mühendisliği programlarına ait
müfredatları, Türkiye‟deki seçilen bazı üniversitelerin müfredatları ile kıyaslanmıĢtır. Bu kıyaslama,
incelenen müfredatların daha önceden belirlenmiĢ anahtar alanlar ekseninde sınıflandırılması ve
tanımlayıcı istatistikî yöntemler ile analiz edilmesi Ģeklinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Analiz sonuçları
dünya genelinde endüstri mühendisliği eğitiminin geleceğine yönelik eğilimler göz önüne alınarak
yorumlanmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda, Türkiye‟deki endüstri mühendisliği bölümlerinin alt disiplinler
bazında bir odaklaĢma sorunu olduğu görülmüĢtür. Buna yönelik, geleceğin endüstri mühendisliğini
Ģekillendirecek trendler dikkate alınarak, her bir alt disiplinle ile ilgili öne çıkan hususlar ve ilintili
dersler öneri niteliğinde sunulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 14
Salon-1
0404-234
Türkiye’de Endüstri Mühendisliğinin Geleceği: AraĢtırmaya
Eğilimler
Abdulkadir HIZIROĞLU, H.Ġbrahim CEBECĠ, Harun TAġKIN
Yönelik
Günümüzde mühendislik bilimlerinin son zamanlarda karĢı karĢıya kaldığı en önemli konulardan biri
disiplinler arası çalıĢmalara duyulan ihtiyaçtır. Diğer mühendislik dallarına kıyasla, beklide sosyal ve
beĢeri diğer disiplinler ile en çok ortak çalıĢma alanına sahip endüstri mühendisliği, bu ihtiyacın
giderilmesinde önemli bir rol oynayabilmektedir. Ancak, Türkiye‟deki endüstri mühendisliğinin bu
rolü ne derece üstlenebildiği bir araĢtırma sorusu olarak önümüze çıkmaktadır. Bu çalıĢmada, son
yıllarda dünyadaki endüstri mühendisliği araĢtırma konularının yöneliminin nereye doğru gittiği
tespit edilerek, Türkiye‟deki endüstri mühendisliği disiplini ile ilgili araĢtırmaların bu yönelim
içerisindeki konumunun belirlenmesi amaçlanmaktadır. ÇalıĢma kapsamında lisansüstü düzeyinde
(yüksek lisans ve doktora) yapılan tezlerin, araĢtırmaya yönelik eğilimlerin belirlenmesinde temel
faktör olduğu varsayım olarak kabul edilmiĢtir. Bu çerçevede, özellikle son beĢ yılda Dünya‟da ve
Türkiye‟de lisansüstü düzeyde endüstri mühendisliği alanında yapılan tezler incelenmiĢtir. Veri
kaynağı olarak Dünya için ProQuest, Türkiye için ise YÖK tez veri tabanları ele alınmıĢtır. Ġncelenen
lisansüstü tezler daha önceden belirlenmiĢ araĢtırma konularına göre sınıflandırılarak, tanımlayıcı
istatistiksel yöntemler ile Türkiye‟de ve Dünya‟da endüstri mühendisliğinin mevcut araĢtırma
eğilimleri kıyaslanmıĢtır. Analiz sonuçları Dünya genelinde endüstri mühendisliğinin geleceğine
yönelik trendler göz önüne alınarak yorumlanmıĢtır. ÇalıĢmanın bulguları Türkiye‟deki endüstri
mühendisliği çalıĢmalarının dünyadaki eğilimi yakalayabilmek adına önemli adımlar atması
gerekliliğini ortaya koymuĢtur.
Salon-1
0404-350
ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNDE TANINMAMA ve KĠMLĠK PROBLEMĠNĠN
ĠNCELENMESĠ
Z.Figen ANTMEN
Endüstri Mühendisleri, iĢletmelerin kaynak kullanımının dengeli ve etkin kullanımından, karar
vericiler arasındaki iĢbirliğinin kurulmasından sorumludur. Bir örgüt içerisinde kendi özgün uğraĢları
yanında, farklı alanlardaki uzmanlarla yönetim arasında bir köprü gibi iletiĢim görevi de yapar.
Ayrıca her düzeydeki yöneticinin karar verme aĢamasında ihtiyaç duyduğu bilgi desteğini, bilimsel
yöntemler kullanarak veren kiĢidir. Bu sayılanları göz önüne alacak olursak Endüstri Mühendisi
kamu, ticaret, hizmet, tasarım, sanayi ve hatta askeri alanda faaliyet gösteren bütün örgütlerde
görev alabilir.
Görüldüğü üzere endüstri mühendisliği faaliyetleri her kademedeki bölümlerle ve insanlarla iç içedir.
Ancak ülkemizde Endüstri Mühendisliği kavramı tam olarak bilinmemektedir. Endüstri
Mühendisliğinin etkinliği ve yaptığı iĢlerin faydaları konusunda toplumda bilgi eksiği bulunmaktadır.
Bu çalıĢmada kurumlar için bu kadar önemli bir mesleğin az tanınırlığının nedenleri açısından önemli
olabilecek sonuçlar ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır. Daha önceden yapılmıĢ Endüstri Mühendisliği
mesleğinin yaĢadığı kimlik problemi ile ilgili çok az sayıda çalıĢma olmasından dolayı mesleğin
tanınırlığına yapacağı katkılardan dolayı çalıĢmanın önemi daha da artmaktadır.
ÇalıĢmamızda Endüstri Mühendisliğinin geçmiĢteki ve gelecekteki durumu hakkında bilgiler
derlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bu derlemelerle Endüstri Mühendisliği ile ilgili, bireylerin ve kurumların
kafalarında soru iĢaretleri kalmasını engelleyerek Endüstri Mühendislerinin kimlik ve tanınmama
problemlerine yardımcı olunacağı düĢünülmektedir. Yapılan anket çalıĢması ile mesleğin tanınmama
ve kimlik sorunu üzerine çıkan sonuçlar değerlendirilerek öneriler geliĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 15
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme-3
Yrd.Doç.Dr. Hakan Gültekin
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
0214-001
AkıĢ Tipi Çizelgeleme Probleminin Yapay Arı Kolonisi Algoritması ile
Çözümü
Ömür TOSUN, Orhan KURUÜZÜM
Salon-2
Karaboğa (2005) tarafından doğadaki arılardan esinlenerek ortaya konulan Yapay Arı Kolonisi
(Artificial Bee Colony - ABC), popülasyon temelli bir optimizasyon yöntemidir.
ABC algoritmasında, bir kolonide üç grup arı bulunmaktadır: iĢçi arılar, gözcü arılar ve kaĢif arılar.
Yöntemde, farklı görevlere sahip arıların aralarındaki bilgi alıĢveriĢi sayesinde en uygun çözüm
bulunmaya çalıĢılır.
ABC algoritmasında arılar bulundukları pozisyonlarla temsil edilir ve her bir arı bir yem/nektar
alanına bağlı olarak çalıĢır. Bu pozisyonlar problem çözümünün parametreleri olarak ifade edilir.
Sürü içerisinde en iyi pozisyonda bulunan birey, o adımdaki, problemin çözümünü ifade eder.
Arıların bulundukları konum uygunluk veya maliyet fonksiyonuyla tanımlanır. Arılar iteratif olarak bir
önceki konumunu ve bir önceki adımdaki iyi çözümlerin konumlarını da dikkate alarak yeni
konumlarını belirlemek yoluyla problem uzayında araĢtırma yaparlar.
Bu çalıĢmada ABC algoritması yardımıyla Np-zor olarak tanımlanan akıĢ tipi çizelgeleme problemi
çözülmeye çalıĢılacak, algoritmanın performansı literatürde kullanılan diğer yapay zeka tabanlı
yöntemlerle kıyaslanacaktır.
Salon-2
0316-020
Esnek ĠĢlemli ve 2 Farklı Makineden OluĢan AkıĢ Tipi Sistemlerde
Üretim Hızının Enbüyüklenmesi
Hakan Gültekin, Özden Onur Dalgıç
Bu çalıĢmada n tane tek tip parça üreten 2 makineli bir akıĢ tipi üretim sistemi ele alınmaktadır.
Üretilecek her parçanın üç tane iĢlemden geçmesi gerekmektedir. Bu iĢlemlerden birincisi sadece ilk
makinede, üçüncüsü de sadece ikinci makinede yapılabilmektedir. Ġkinci iĢlem ise her iki makinede
de yapılabilmektedir. Fakat makineler farklı teknolojik özelliklere sahip oldukları için, ikinci iĢlemin
iĢlem zamanı hangi makinede yapıldığına bağlı olarak değiĢmektedir. Esnek iĢlemin hangi makinede
yapılacağı bir parçadan diğerine değiĢebilmektedir ve üretim hızını enbüyükleyecek Ģekilde her parça
için esnek iĢlemlerin makinelere atanmasına karar verilmek istenmektedir.
Ele alınan türden sistemlere gerçek hayatta sıkça rastlanmaktadır. Örneğin, metal iĢleme
endüstrisinde kullanılan CNC‟ler esnek makinelerdir ve gerekli kesici uçlar haznelerinde yüklü olduğu
müddetçe değiĢik iĢlemleri yapabilme kabiliyetine sahiptirler. Fakat kullanılan kesici uçların
maliyetlerinin fazla olması ve makinelerin uç haznelerinin limitli olmasından dolayı her ucu her
makineye yüklemek mümkün olmayabilir. Bu durumda bazı iĢlemler sadece belirli makinelerde
iĢlenebilecekken diğer bazıları da her iki makinede de iĢlenebilmektedirler. ĠĢçilerin çalıĢtığı montaj
hatlarında da iĢçi kabiliyetlerine bağlı olarak benzer durumlar ortaya çıkmaktadır.
Bu çalıĢmada hem makineler arasında sınırsız ara stok alanının olduğu hem de hiç olmadığı durumlar
ele alınmıĢ ve bu problemler için polinom zamanlı çözüm yöntemleri geliĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 16
Salon-2
0321-034
Bir Üniversitenin Mühendislik Fakültesinde Ders Programı Çizelgeleme
Üzerine Bir Uygulama
Tusan DERYA, Esra DĠNLER, BarıĢ KEÇECĠ
Çizelgeleme (scheduling), verimliliği esas alarak, sınırlı kaynakların (resources) belirli kısıtlar altında
görevlere (tasks) tahsis edilmesini amaçlayan bir karar verme sürecidir. Zaman Çizelgeleme ise
görevlerin (sınav, sınıf, vb… ) sınırlı sayıda zaman aralıklarına (kaynaklara) belirli kısıtlar altında (ör.
ÇakıĢmalara izin vermeden) atanması problemidir. Zaman Çizelgeleme Problemi, birçok
üniversitenin her yıl birçok defa karĢı karĢıya kaldığı zor ve kombinatoryal bir problemdir.
Bir Zaman Çizelgelemesi olan Ders Programı Çizelgeleme Probleminde amaç, her bir sınıf için
açılacak olan tüm ders saatlerinin, üniversite ihtiyaçları göz önünde bulundurularak oluĢturulan
kısıtlar doğrultusunda belirlenmesidir.
Bu çalıĢmada bir üniversitenin mühendislik fakültesi için Ders Programı Çizelgeleme Problemine
çözüm aranmıĢtır. Üniversite ve/veya fakültenin eğitim sistemi, yönetim politikaları, fakülte
ihtiyaçları ve derslerin nitelikleri göz önünde bulundurularak, mühendislik fakültesi için belirlenen
öğretim elemanları, müfredat dönemi ve derslere ait kısıtlar doğrultusunda derslerin zaman
aralıklarına ataması, geliĢtirilen bir algoritma aracılığı ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Algoritma, C dilinde
kodlanarak, kullanımı kolay, esnek ve sürekli güncellenebilir bir uygulama haline dönüĢtürülmüĢtür.
Salon-2
0323-057
KarıĢık Modelli Montaj Hattı Dengeleme Problemi için Parçacık Sürü
Optimizasyonu Algoritması
Betül Yağmahan
KarıĢık modelli montaj hattı, aynı anda iki ya da daha fazla modelin aynı hat üzerinde üretildiği
üretim sistemleridir. Bu tip üretim sistemi, günümüzde rekabetin artmasıyla birlikte ürün
çeĢitliliğindeki artıĢ, düĢük seviyelerdeki talep ve çevrim sürelerinin kısalması gibi nedenlerden
dolayı çok sık kullanılmaktadır. Bu çalıĢma kapsamında, 1.tip karıĢık modelli montaj hattı dengeleme
problemi (Mixed-model Assembly Line Balancing Problem-MALBP-1) olarak tanımlanan öncelik
kısıtları altında belli bir çevrim süresi için istasyon sayısı minimizasyonu problemi ele alınmaktadır.
Problem, NP-zor özelliğinde olduğu için, yaklaĢık çözüm yöntemleri pratik çözümler oluĢturmaktadır.
Ele alınan bu problemin çözümü için, parçacık sürü optimizasyonu metasezgisel yaklaĢımı
önerilmektedir. Bu problem için istasyon sayısının minimizasyonu yanında, denge kaybının ve
istasyonlar arasındaki iĢ yükü dengesinin pürüzsüzleĢtirilmesi amaçlanmaktadır. Önerilen
algoritmanın etkinliğini değerlendirebilmek için, çeĢitli büyüklükteki test problemleri çözülmüĢtür.
Sonuçlar, düzeltilmiĢ pozisyon ağırlıkları yöntemi ve genetik algoritma yaklaĢımları ile
karĢılaĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 17
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sağlık Sistemleri - 1
Prof.Dr. Ahmet Fahri Özok
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-3
0307-009
Bazı Sağlık Hizmeti DeğiĢkenlerine ĠliĢkin Kümeleme Analizi Uygulaması
Bilgehan TEKĠN
Bu çalıĢma veri madenciliği ve çok değiĢkenli istatistik yöntemlerinden biri olan kümeleme analizi ile
sağlık hizmetleri değiĢkenlerinin iller bazında sınıflandırılmasını konu edinmiĢtir. ÇalıĢmanın temel
amacı; sağlık hizmetleri değerlendirmesinde hizmetin etkinliğini gösterdiği varsayılan; illere göre
sağlık personeli sayısı ( uzman hekim, pratisyen hekim, diĢ hekimi, hemĢire, sağlık memuru, ebe,
eczacı ), hastane sayısı, hasta yatağı sayısı, ayaktan ve yatarak tedavi gören hasta sayısı, doğum
sayısı, ameliyat sayısı, günü birlik tedavi sayısı ve bunların nüfusa oranları doğrultusunda Türkiye‟
deki 81 ilin gruplandırılarak, daha önce yapılmıĢ çalıĢmalardaki sağlık geliĢmiĢlik sıralaması,
sosyoekonomik geliĢmiĢlik sıralaması ve istatistiki bölge birimleri ile karĢılaĢtırılmasıdır. Ayrıca bu
çalıĢmanın literatüre, sosyoekonomik geliĢmiĢlik çalıĢmalarında ele alınan değiĢken gruplarından biri
olan sağlık değiĢkenine yönelik farklı alt değiĢkenler kullanması nedeniyle, önemli katkılar sunacağı
öngörülmektedir.
ÇalıĢmanın veri setini, Sağlık Bakanlığı‟ nın 2009 yılı “Yataklı Tedavi Kurumlarının Ġl Bazında
ÇalıĢmaları ve Bazı Göstergeler 2009” adlı çalıĢması ile 2002-2007 dönemine ait “Sağlık Bakanlığı
Ġstatistik Yıllığı” oluĢturmaktadır. Yöntemde çok değiĢkenli istatistik yöntemlerinden biri olan
kümeleme analizinden faydalanılmıĢtır. Bahsi geçen değiĢkenlere göre Türkiye‟deki 81 il farklı
kümeleme teknikleriyle üç, altı ve on iki olmak üzere üç farklı Ģekilde gruplandırılmıĢ ve bu gruplar
kendi içlerinde, diğer gruplarla, gruplardaki illerin sosyoekonomik geliĢmiĢlik sıralamalarındaki
yerleri ve istatistiki bölge birimleri ile karĢılaĢtırılmıĢtır.
Salon-3
0331-185
SAĞLIK SĠSTEMLERĠNĠN TASARIMI
Ahmet F. ÖZOK
GeliĢmiĢ ülkelerdeki güvenilir kaynaklar sağlık sistemlerinde yapılan hatalardan dolayı her yıl çok
sayıda insanın yaĢamını yitirdiğini göstermektedir. Ülkemizde de sağlık sistemlerinin tasarım ve
iĢleyiĢindeki hataların çok sayıda insanın yaĢamına mal olduğu bilinmektedir. Öyle ki, bu yüzden
yaĢamını yitirenlerin sayısı trafik kazasında veya kanser hastalığı dolayısıyla yaĢamını yitirenlerden
belki de daha fazladır.
Ergonomi ile sağlık sistemlerinin ara kesitini ortaya koyarak bu sistemlerin düzeltilmesini sağlamak
hem bilimsel ve hem de uygulamada elde edilecek olumlu sonuçlar açısından büyük önem
taĢımaktadır.
Bu bildiride iĢ sistemlerinin tasarımından baĢlayarak hem üretim ve hem de servis sistemlerinde
Macroergonomik ilkelerden yararlanarak hata oranlarının azaltılması koĢulları irdelenmektedir. Sağlık
sistemleri bir sosyoteknik sistem olarak düĢünülürse bu sistemin çalıĢan insanlar, teknik olanaklar,
yönetim ve görev dağılımı ve psikososyal ve fiziksel alt sistemlere ayrılabileceğini düĢünmek yanlıĢ
olmaz.
Salon-3
Sağlık sistemlerinin tüm parametreleri irdelendiğinde üretim ve servis sistemlerindeki alt sistemlere
de dar anlamda uygulanabileceği görülür. Bu bildiride öncelikler belirlenerek önerilen modeller
yardımıyla elde edilecek olumlu sonuçlar tartıĢmaya açılmaktadır.
0331-187
HASTANE HĠZMET TASARIMI ĠÇĠN SERVQUAL VE QFD BÜTÜNLEġĠK
YAKLAġIMI
Meryem ÇETĠN, Özden ÜSTÜN
Hizmet kalitesi alanda Servqual, müĢteri beklenti ve algılamalarını ölçmek için en çok kullanılan
ölçektir. Kalite Fonksiyon Göçerimi (KFG) ise orjini ürün geliĢtirmeye dayanmasına rağmen çok
çeĢitli hizmetlerin geliĢtirilmesinde de kullanılabilen uygun bir tasarım aracıdır.
Bu çalıĢmada, birinci aĢamada Servqual ölçeğini kullanarak hastane hizmet kalitesini ölçen ve ikinci
aĢamada KFG yaklaĢımı ile verilen hizmetin tasarım gereksinimlerini tanımlayan bir yaklaĢım
önerilmiĢtir. Servqual ve KFG yöntemlerinin bütünleĢtirilmesi neticesinde ortaya çıkan yaklaĢım,
Mudanya ġaziye RüĢtü Devlet Hastanesinde uygulanmıĢ ve elde edilen sonuçlar sunulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 18
0403-217
TÜRKĠYE’DE E-SAĞLIK UYGULAMALARI
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Ayça FĠRĠDĠN, Y. Esra ALBAYRAK
–
MEDULA
VE
ITS’NĠN
Salon-3
Rekabetin artıĢı, zaman darlığı, yapılan iĢlerdeki kalite arayıĢı, alternatiflerin artması sonucunda
mobil ve internet uygulamaları her alanda olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de değer kazanmıĢtır. Esağlık G. Eysenbach tarafından “medikal biliĢim, halk sağlığı ve iĢ hayatının geliĢen alandaki
birlikteliğinin internet ve benzeri teknolojiler yardımı ile geliĢtirilmesidir” olarak tanımlanmıĢtır.
Dünya Bankası‟nın diğer az geliĢmiĢ ülkelerde de yürütmekte olduğu farklı politikaların bir benzeri
Türkiye‟de 2003 yılında “Sağlıkta DönüĢüm Programı” adı altında Sağlık Bakanlığı tarafından
uygulamaya konulmuĢtur. Proje, Aile Hekimliği, Genel Sağlık Sigortası, hastane özerkliği ve sağlık
biliĢimi ana baĢlıklarını kapsamaktadır. Sağlıkta biliĢim kapsamında çeĢitli e-sağlık uygulamaları
çeĢitli paydaĢlar tarafından kullanılmaktadır.
Bu çalıĢmada. Türkiye‟deki sağlık sektörü incelenecek, çeĢitli paydaĢları birleĢtiren bir e-sağlık
uygulaması olan MEDULA (Medikal Ulak) ve MEDULA ile entegre olarak çalıĢan ITS (Ġlaç Takip
Sistemi) uygulamaları pazarlama ve tedarik zinciri açısından irdelenerek, söz konusu uygulamaların
paydaĢlar açısından avantaj ve dezavantajları belirlenecektir.
ÇalıĢmada e-sağlık uygulamalarını kullanan çeĢitli paydaĢlar ile yüz yüze mülakat tekniği uygulanmıĢ
olup, yapılan değerlendirmeler bu teknik ile kaleme alınmıĢtır. ÇalıĢma, bu yönüyle, hızla geliĢen esağlık kavramına yeni bir bakıĢ açısı getirmekte, teknoloji yönetimi ve e-sağlık uygulamalarını tek bir
model altında inceleyerek, bu güne kadar yapılmamıĢ bir çalıĢmayı gerçekleĢtirmeyi
hedeflemektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 19
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sağlık Sistemleri-2: Health Systems
Yrd.Doç.Dr. Burhaneddin Sandıkçı
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-4
0404-228
WEB Application Controlled Security and Inspection Robot
Ġbrahim ERġAN, Aytaç TANRIVERDĠ
Usage of robots takes a considerable place in industry. Basic characteristics of robots, which are
preciseness, endurance and work capacity for full-day without decrease in performance, makes
them indispensable elements of industry. Main idea of this project is to check workers and machines
that are taking place in production phase without even being in factory from anywhere over the
world. For that purpose, a Web Application Controlled Security and Inspection Robot (WACSIR)
prototype is created. Basically, WACSIR can move on a flat surface in any direction with its four
wheels and transfer real-time images and video with its moving camera. It can be controlled either
with an application by a user or can move in a pre-defined path without user control. Transferred
images can also be recorded to its server PC.
Project can be examined in two main phases as software and hardware. In hardware phase, a
remote control device (RC), driven using USB port of a PC, is designed. The RC controls four motors
on WACSIR for the movement of robot and camera. The camera transfer images to an RF device
mounted on server PC. In software phase a web application is developed to control RC over a client
and transfer received images back to the client.
0404-237
An Ergonomics Approach to the Redesign of the Pediatrics Department
of a Public Hospital in the Turkish Republic of Northern Cyprus
Burcu Toker Ersöz, Gloria Usiagu, Leigh Olueh, Mohammed Elsayed
Salon-4
In the Turkish Republic of Northern Cyprus, (TRNC),
providing health service in different cities.
there are four public hospitals which are
In this study the aim is to redesign the existing pediatrics department of Girne Akçiçek Public
hospital, located in Girne city, according to ergonomics principles in order to increase the service
quality. During the analysis of the existing conditions of the department the deficiencies and the
related problems are identified after the interviews with the hospital management, pediatricians,
and nurses, In addition to these interviews, a questionnaire is applied to the parents of the children
who took service from the hospital. After extensive literature review, a self determined
questionnaire is designed with two main parts. The first part includes demographic questions such
as the age and gender of the children, frequency of visits to the hospital,etc. Second part includes
perceptional questions regarding the services taken from the pediatrics department including
physical conditions.
The data collected from the questionnaire are analyzed using SPSS software.Using the results of the
analysis, interviews with experts in the hospital and ergonomics principles, the pediatrics
department is redesigned according to anthropometric and children safety principles.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 20
Salon-4
0404-284
AN ANALYSIS OF Work related Musculoskeletal Disorders amongst
nurses IN A state hospital IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN
CYPRUS: A CASE STUDY
Burcu Toker Ersöz, Kayode David Olafemi
Nursing is one of the most essential professions in any health system, It is demanding and sensitive
in nature involving a lot of concentration and physical activities. Nurses‟ job description involves
lifting situations, long hours of standing especially during operation or child delivery, etc. Some
nurses are involved in administrative work supervising other nurses or documenting the records of
patients and other hospital records which involves long hours of sitting. All those tasks usually may
lead to work related musculoskeletal disorders.
In this study, the aim is to determine the work related musculoskeletal disorders amongst nurses
working in the state hospitals in the Turkish Republic of Northern Cyprus(TRNC).For this purpose, in
addition to interviews with the nurses, after extensive literature survey, a questionnaire is prepared
to collect data about work related musculoskeletal disorders of the participants.
After the application of statistical tests using the collected data, the results are obtained. Based on
these results, suggestions are made to improve the working conditions of the nurses in order to
decrease the risk of work related musculoskeletal disorders.
Salon-4
0404-413
The value of partially observable liver transplant waiting list
Burhaneddin Sandıkçı, Lisa M. Maillart, Andrew J. Schaefer, Mark S. Roberts
In the United States, patients in need of a liver transplant receive deceased-donor organ offers
through joining a waiting list and then decide on accepting or rejecting offered organs they receive
over time. A significant fraction (more than 50%) of liver offers is rejected in the current system.
These decisions are largely influenced by the patient‟s prospect for future offers, which can be
ascertained most accurately by knowing the entire composition of the waiting list. The current
transplantation system, however, publishes imperfect information about the waiting list to the
decision makers.
We present a model that incorporates such imperfect information into an individual patient‟s
accept/reject decisions while maximizing her life expectancy. We analyze structural properties of
this model and provide clinically driven numerical results that investigate the impact of such
imperfect information on patient‟s decisions. Furthermore, we compare the results of this model to
those of an existing model to assess the value of the published information as measured by a
patient‟s opportunity loss in expected life days due to a lack of perfect waiting list information. We
find that the currently published partial information is nearly sufficient to eliminate such losses
associated with lack of information.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 21
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme - 4
Doç.Dr. Muzaffer Kapanoğlu
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-5
0330-165
Çoklu Kaynak Reçeteli Kaynak Kısıtlı Çoklu Proje Çizelgeleme ve Kaynak
Portfolyo Problemi
Umut BeĢikci, Umit Bilge, Gündüz Ulusoy
Bu çalıĢmada ele alınan çoklu proje çizelgeleme ortamı, projeler için değiĢik kaynak reçeteleri,
projelere adanan kaynaklar ve genel kaynak kapasitelerini belirlemek için genel bir kaynak
bütçesinden oluĢmaktadır. Kaynakların projelere adandığı yaklaĢımda, kaynaklar projelere özel
olarak dağıtılmakta ve projelerin kaynakları kendi arasında paylaĢılmasına izin verilmemektedir. Bu
çoklu proje çizelgeme çerçevesinde üç kavramsal problem bulunmaktadır. Ġlk olarak genel bir
kaynak bütçesinden genel kaynak kapasiteleri belirlenmelidir. Genel kaynak kapasiteleri
belirlendikten sonra ise bir sonraki kavramsal problem genel kaynak kapasitelerinin projelere
adanması problemidir. Son olarak, kaynaklar da projelere adandıktan sonra, her bir proje için
kaynak reçeteli kaynak kısıtlı proje çizelgeleme problemi çözmek gerekmektedir. Bu çalıĢmada
yukarıda belirtilen çoklu proje ortamı, Kaynak Portfolyo Problemi (KPP) olarak tanımlanmıĢtır. Bu
problemin çözümü için iki safhalı bir genetik algoritma (GA) geliĢtirilmiĢtir. Sunulan GA, KPP için
geliĢtirilen kaynak portfolyo için kombinatoryal ihale yöntemini kullanmaktadır. Sonuçlar, geliĢtirilen
çözüm yöntemlerinin sunulan problem için etkin ve baĢarılı olduklarını göstermektedir.
Salon-5
0401-196
SIK ÇĠZELGELEME GEREKTĠREN PARALEL TEZGAHLARDA KARMA
TAMSAYILI PROGRAMLAMA VE GENETĠK ALGORĠTMA YAKLAġIMLARI
Muzaffer KAPANOĞLU, Esra ERBAġTA
ĠĢlerin paralel tezgahlardan hangisinde ve hangi sırada iĢleneceğinin belirlenmesi paralel tezgah
çizelgeleme problemi olarak bilinmektedir. Yalın üretimi hedefleyen sistemlerinde, sözkonusu
problem çoğunlukla tezgahların kısmen boĢalması ile ve çok kısa sürede yapılarak, hem gecikmelerin
enküçüklenmesi hem de sistem boĢ beklemelerinin önüne geçilmesi arzu edilmektedir. Bu çalıĢmada
paralel fakat tümüyle aynı olmayan tezgahların yükleme ve üretim partilerini sıralama problemi ele
alınmıĢtır. Problemin çözümüne yönelik, hem matematiksel model, hem de genetik algoritma
geliĢtirilip, gerçek problemler kullanılarak elde edilen sonuçlar ve çözüm yöntemlerinin
performansları karĢılaĢtırılmıĢtır.
GeliĢtirilen matematiksel modelin çözümleri CPLEX ve Lingo
ortamlarında elde edilmiĢtir. Önerilen genetik algoritma ise Excel-VBA ortamında programlanmıĢtır.
Her iki yaklaĢımın çözüm etkinlikleri sabit bir çalıĢma süresi için deneylemeye tabi tutulmuĢtur.
Küçük çaplı problemlerde eniyileme yöntemlerinin ve genetik algoritmanın aynı sonuçlara
eriĢmelerine rağmen, orta boyutlu problemlerde eniyileme yaklaĢımları mevcut çözücülerin
yakınsadığı alt-eniyi çözümler genetik algoritmanın o süre içinde bulduğu çözümlerden geride
kalmıĢtır. Büyük boyutlu problemlerde ise verilen süre içinde eniyileme yöntemleri herhangi bir
uygun çözüm bulamaz iken geliĢtirilen genetik algoritma oldukça olumlu sonuçlar elde etmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 22
Salon-5
0401-205
Belirsizlik Altında Çoklu Proje Çizelgeleme
Arda ġiĢbot, Gündüz Ulusoy, Can Akkan
Belirsizlik altında çoklu kaynak reçeteli, kaynak kısıtlı çoklu proje çizelgeleme sorunu
incelenmektedir. Projelerin bitiĢ zamanı için bir erek zaman (target date) ve yenilenebilir yenilenemez kaynakların olduğu durum ele alınmaktadır. Ġlk aĢamada projeler arası öncül ve ardıl
iliĢkileri olmadığı varsayılacaktır. Reçetelerin süresindeki belirsizlik probleme rassal bir yapı
kazandırmaktadır. Algoritmamızın amacı hem kalite hem de çözüm açısından gürbüz (robust) olan
çoklu proje çizelgesi ve projeler için faaliyet çizelgeleri elde etmektir.
Öncelikle iki aĢamalı ayrıĢım yaklaĢımı ile her proje, farklı yapay bütçe değerlerinin sistematik bir
biçimde kullanılmasıyla oluĢturulan bir veya daha çok sayıda kaynak reçetesine sahip tek bir makro
faaliyete indirgenir. Faaliyetlerin her biri için rassal olarak türetilen kaynak reçetesi süreleri ile
faaliyetlerin belirsizliği modellenip ardından K-ortalama (K-Means) yöntemi ile kümelenmiĢtir.
Projeler için tanımlanmıĢ faaliyetlerin seçilmesi aĢamasında, çözüm uzayı yaratılmıĢ ve yenilenebilir
kaynak kısıt sığalarını (capacity) ve problemin baĢında belirlenmiĢ ereği olasılıksal olarak
aĢmamasını sağlayan çözümler türetilmiĢtir. Bu çözümler içinden bu çalıĢma çerçevesinde geliĢtirilen
çözüm gürbüzlüğü ölçütünü en iyileyen çözüm seçilmektedir. Bu çözümün seçilmesi ile beraber
projelere faaliyetler atanmıĢ olmaktadır. Ardından, 2-aĢamalı bir rassal eniyileme problemi projelerin
baĢlangıç zamanlarını belirsizlik ortamında eniyilemek için çözülmektedir. En son olarak, her bir
projenin faaliyetleri gürbüzlük amacı ile çizelgelenmektedir. GeliĢtirilen algoritma için sınama
problemleri oluĢturulmuĢ ve algoritma sınanmıĢtır.
Salon-5
0402-212
Çoklu Ġfade Programlama Yöntemi ile Üretim Sistemlerinde Çizelgeleme
için Otomatik Algoritma OluĢturma
Muzaffer KAPANOĞLU, Mete ALĠKALFA
Algoritma genel olarak bir problemin çözümü için gereken iĢlem adımlarını tarif eden yapıdır. Bir
çizelgeleme algoritması ise değerlendirme ölçütünü göz önüne alarak iĢlerin makinelerdeki iĢlem
sıralarını belirlemek için bir dizi iĢlem adımını tarif eden yapı olarak tanımlanabilir. Çizelgeleme
algoritmalarının en önemli avantajları, gerekli durumlarda içinde bilinen ya da anlık geliĢtirilmiĢ
öncelik kurallarını barındırabilmesi ve yapılacak iĢlemleri belli durumlara göre belirleyebilmesi ve
sınıflandırabilmesidir. Bu çalıĢmada, tek makineli üretim sistemlerinde bir doğrusal genetik
programlama yöntemi olan Çoklu Ġfade Programlama yöntemi kullanılarak toplam gecikme
değerlendirme ölçütünü enküçüklemek amacıyla bir çizelgeleme algoritması oluĢturma üzerine
çalıĢılmıĢtır. Buna rağmen, geliĢtirilen yöntem her türlü üretim sisteminde ve tekli/çoklu
değerlendirme fonksiyonu için kullanılabilir durumdadır.
Bugüne kadar oluĢturulmuĢ olan
çizelgeleme algoritmaları (Moore algoritması, Johnson algoritması vb.) araĢtırmacıların düĢünsel
çalıĢması sonucu belirlenmiĢtir. Bu çalıĢmada ise algoritma akıĢ ve yapı bileĢenleri önceden bileĢen
kümeleri Ģeklinde, sistem tarafından geniĢletilebilir olarak belirlenmiĢ ve Çoklu Ġfade Programlama
yöntemi ile bilgi madenciliği yapılarak ulaĢılmak istenen yapılandırılmıĢ bilgilerin otomatik olarak
keĢfedilmesi üzerine çalıĢılmıĢtır. GeliĢtirilmiĢ olan sistem, OR Library test problemi oluĢturma
kriterleri ile oluĢturulmuĢ test problemleri üzerinde çalıĢtırılmıĢ ve mevcut öncelik kuralları ile
karĢılaĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 23
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Benzetim - 1
Dr. Demet Özgür Ünlüakın
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-6
0315-016
RÜZGAR
ENERJĠSĠ
SANTRALLERĠ
ĠLE
POMPAJ
DEPOLAMALI
HĠDROELEKTRĠK SANTRALLERĠN HĠBRĠD MODELLENMESĠ
Erman TERCĠYANLI, Zeynep Müge AVġAR
Bu makalede, dönüĢümlü (hibrid) bir Ģekilde çalıĢtırılan bir rüzgar enerjisi santrali ile pompaj
depolamalı bir hidroelektrik santrali ele alınmaktadır. Rüzgardaki dalgalanmaların elektrik sistemine
olan olumsuz etkisinin en aza indirilmesinin yanı sıra, günlük kazanç miktarının en çoklanması
hedeflenmektedir. Bu amaçlara yönelik olarak, anlık üretimi temsil eden kısa süreli ortalama
üretimleri kullanan bir matematiksel eniyileme modeli önerilmiĢtir. Bu modelde, literatürde Ģu ana
kadar kullanılan enerji temelli yaklaĢımlar yerine gerçek uygulamaları daha iyi yansıtan debi temelli
yaklaĢım kullanılmıĢtır. Bu yaklaĢımda, rüzgar ile üretilen elektriksel gücün dalgalı yapısı
pompa/türbin grubu ya da grupları kullanılarak düzenlenmekte, sisteme verilen toplam enerjiden en
fazla fayda sağlanması amaçlanmakta ve belirli bir süre için rüzgar enerjisi santrali ile pompaj
depolamalı hidroelektrik santralin güçleri toplamı sabitlenmektedir. Rüzgar santrallerinden elde
edilen elektriksel gücün model ile belirlenen sabit güçten fazla olması durumunda, bu elektriksel güç
alt rezervuardaki suyun üst rezervuara pompalanması yoluyla düzenlenebilmektedir. Rüzgar
santrallerinden elde edilen elektriksel gücün model ile belirlenen sabit güçten az olması durumunda
ise, bu elektriksel güç üst rezervuardaki suyun türbinlerde kullanılması ile düzenlenebilmektedir.
GeliĢtirilen modelin verdiği sonuçlar, yine geliĢtirilen bir benzetim yazılımı aracılığıyla denenmiĢ ve
belirli bir zaman aralığı için rüzgardan üretilen elektriksel güç düzenlenirken faydanın en çoklandığı
gözlenmiĢtir.
Salon-6
0323-044
Genel Depo ve Dağıtım Merkezi Analizleri Ġçin GeliĢtirilen Bir Benzetim
Modeli
Arda Ceylan, Murat M. Günal
Depolama tedarik zincirinin en önemli halkalarından birini oluĢturmaktadır. Bu alanda
gerçekleĢtirilen çalıĢmalarda analitik ve benzetim odaklı yöneylem araĢtırması teknikleri yaygın
olarak kullanılmaktadır. Doğası gereği karmaĢık bir yapıya sahip olan depo sistemlerinin analitik
yöntemler ile modellenmesinde ileri seviyede sistem detayına girilememekte, buna karĢın benzetim
ile depo sistemlerinin modellenmesi mümkün olmaktadır. Bu çalıĢmada genel bir depo veya dağıtım
merkezine iliĢkin analiz yapmayı sağlayan bir benzetim modeli geliĢtirilmesi hedeflenmiĢtir. Model
üç bileĢenden oluĢmaktadır; birinci bileĢen olay çizelgeleme yaklaĢımını (Event Scheduling) temel
alarak geliĢtirilen ve SharpSim adı verilen bir benzetim motorudur. SharpSim genel maksatlı bir
kesikli olay benzetimi yazılımı olduğundan herhangi bir sistemin benzetiminde de
kullanılabilmektedir. Ġkinci bileĢen ana depo fonksiyonlarını içeren olay diyagramları (Event Graphs)
ile oluĢturulmuĢ esnek bir kavramsal modeldir. Son bileĢen ise genel bir depo veya dağıtım
merkezine iliĢkin nesnel yapıyı bünyesinde barındıran bir depo kütüphanesidir. Ayrıca modelin
kullanıcı arayüzü, istatistik toplama modülü ve 3D animasyon özellikleri araĢtırmacılarla
uygulamacılar arasındaki iletiĢimi arttırmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 24
Salon-6
0325-123
Bir Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinin Kaynak Planlamasına ĠliĢkin
Çözüm Önerileri
Elif Anılgan, Demet Özgür Ünlüakın
Bir toplumun eğitim ve geliĢmiĢlik seviyesinin çok önemli bir göstergesi olan bebek ölümlerinin
baĢlıca nedenleri arasında özellikle düĢük doğum ağırlıklı ve prematüre bebeklerin ihtiyaç duydukları
doğum sonrası tedavinin yeterince uygulanamaması yer almaktadır. Bunun sebebi, yenidoğan
ünitelerinin hem kapasite hem de sayı bakımından talebi karĢılayacak düzeyde olmamasıdır.
Prematüre bebeklerin ihtiyaç duydukları tedaviler özel ekipmanlar, uzman doktor ve hemĢireler ile
gerçekleĢmektedir. Yenidoğan ünitelerinde bu kaynakların yeterince temin edilememesi durumunda
prematüre bebekler ciddi yaĢamsal tehditlerle karĢı karĢıya kalırlar. Bu çerçevede özel ve yoğun
bakıma ihtiyaç duyan yenidoğanların kaliteli yaĢam Ģanslarının artması bu kaynakların sağlanması
ve etkin planlaması ile mümkün olmaktadır. Prematüre bebeklerin ihtiyaç duydukları farklı
seviyedeki tedavileri sunmak üzere üç çeĢit yenidoğan ünitesi bulunmaktadır. Bunların en
kapsamlısı üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakım servisleridir. Bu çalıĢmada, Ġstanbul‟da bulunan
üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakım hizmeti veren bir araĢtırma hastanesinden alınan veriler
doğrultusunda mevcut durumla ilgili istatistiksel analiz ve benzetim çalıĢması yapılmıĢtır. Buna bağlı
olarak özel ve yoğun bakıma ihtiyaç duyan yenidoğanların servise kabulü ve bakımı sırasında oluĢan
darboğaz kaynakların belirlenmesi ve daha sonra bunların giderilmesiyle ilgili olarak kritik
kaynakların kapasite artırımına iliĢkin duyarlılık analizi çalıĢmalarının yapılması ve çözüm önerilerinin
getirilmesi amaçlanmıĢtır.
Salon-6
0325-124
BENZETĠM ENĠYĠLEMESĠ ĠLE BĠR ĠġLETMEDE SĠSTEM TASARIMI
Ayyüce Aydemir Karadağ, Burçin Çakır, Yusuf Tansel Ġç, Berna Dengiz
Bu çalıĢma Ankara‟da tekerlekli sandalye üretimi yapan bir KOBĠ‟de firmanın verimliliğini artırmak
amacıyla yapılmıĢtır. Firma sipariĢ usulüne göre üretim yapmaktadır. Düzenli bir üretim planlama ve
kontrol sistemi bulunmayan bu firmada tedarikçilerle sorunlar yaĢanmakta ve bu durum üretimin
aksamasına yol açmaktadır. Firmada mevcut durumda itme sistemi kullanılmaktadır. Sistemde
yapılan incelemeler sonucunda firmaya çekme sistemi (tam zamanında üretim) önerilmesi
düĢünülmüĢ ve çalıĢmanın ilk aĢamasında her iki sistem ARENA benzetim dili ile modellenerek
yapılan karĢılaĢtırma ile çekme sisteminin firma için uygun olduğuna karar verilmiĢtir. ÇalıĢmanın
ikinci aĢamasında ise, önerilen çekme sisteminin en iyi çalıĢma koĢulları (en iyi sistem tasarımı)
benzetim eniyilemesi yöntemi ile belirlenmiĢtir. Benzetim modeli ve Cevap Yüzeyi Metodu (CYM) ile
gerçekleĢtirilen benzetim eniyilemesi sonunda zaman ve maliyet açısından daha az çaba harcanarak
en iyi çalıĢma koĢulları bulunmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 25
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Tedarik Zinciri Yönetimi - 1
Yrd.Doç.Dr. Tuba Canvar Kahveci
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-7
0324-084
Hidrolik Hortum Sektöründe Bir Tedarik Zinciri Portalı Uygulaması
Gültekin ÇAĞIL, Seçil KAYA, Hayrullah GÜVEN
Tedarik Zinciri Yönetimi; tedarikçi, imalatçı, dağıtıcı, perakendeci ve müĢterileri içine alan önemli bir
disiplindir. Bu sebeple bileĢenlerin tümünün ortak bir Ģekilde çalıĢabilmesi için kurulacak Tedarik
Zinciri Yönetimi sisteminde bilginin önemi çok büyüktür. Çünkü bileĢenler arasında yapılacak tüm
faaliyetler ancak bilgi akıĢının kesintisiz ve doğru biçimde sağlanmasıyla değer kazanarak hedefe
ulaĢacaktır. Bu çalıĢmada, kuruluĢların ve kiĢilerin çeĢitli iĢ süreçlerindeki ilgili bilgileri kullanarak
daha verimli çalıĢabilmelerini sağlamak için kullanıcıları, ekipleri ve bilgiyi kesintisiz bir Ģekilde
birleĢtiren bir Tedarik Zinciri Portalı geliĢtirmek amaçlanmıĢtır. Karar almada rol oynayacak çok
sayıda verinin etkin bir Ģekilde kontrolü ve takibini kolaylaĢtıracak bir platform ile çalıĢılması,
yönetme ve karar verebilme açısından çok daha doğru sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Sharepoint
Server içerisinde bulundurduğu araçlar ile birçok farklı uygulama ve farklı kaynaklardan gelen
verileri, aynı platformda buluĢturmanın yanı sıra, bu verilerin kayıt altına alınmasını,
sınıflandırılmasını, raporlanmasını ve takibini kolaylaĢtırarak etkin yönetim yapılabilmesi konusunda
büyük kolaylıklar sağlayan bir araç olabilmektedir.
Salon-7
0326-151
Farklı Tedarikçi Kontratı Modellerinin
Performanslarının Değerlendirilmesi
Serkan KALAY, Müjde EROL GENEVOIS
Stokastik
Talep
Ortamında
Tedarik zinciri, tedarikçiler, üreticiler, dağıtım merkezleri, distribütörler, perakendeciler ve
tüketiciler arasındaki hammadde, bilgi, finans kaynakları ve ürünlerin hareketinin sağlandığı bir
bağlantılar bütünüdür. Bu sistemin karmaĢıklığının artmasına paralel olarak birimler ve aĢamalar
arasında iletiĢim ve koordinasyon eksikliği olma olasılığı artmakta ve bunun bir sonucu olarak da
zincirin performansı olumsuz etkilenmektedir. Zincirin komĢu elemanlarının amaç fonksiyonlarındaki
zıtlıklar da kanal performansını olumsuz yönde etkileyen bir diğer faktördür. Tedarikçi kontratları
kanal koordinasyonunun sağlanması için kullanılan yöntemlerden biridir ve taraflar arasında bilgi ve
riskin paylaĢımını teĢvik ederek performansı artırmayı amaçlar. Bu çalıĢmada, en sık rastlanan üç tip
tedarikçi kontratının (geri alım, gelir paylaĢımı, miktar esnekliği) stokastik talep ortamındaki
performansları simülasyon ile irdelenmekte ve elde edilen sonuçlar değerlendirilmektedir. Talep
fonksiyonunun karakteristiği literatürde daha önce önerilmiĢ modeller üzerinden tartıĢılmakta ve
eğilimi de sektörler bazında incelenmektedir.
Salon-7
0330-161
OTOMOTĠV
YAN
SANAYĠĠNDE
TEDARĠKÇĠ
PERFORMANSININ
DEĞERLENDĠRĠLMESĠNE AĠT BĠR MODEL ÖNERĠSĠ
Fatma Pakdil, BarıĢ Keçeci, Kamil Akpınar, Ecem Özarslan, Begüm Kadıoğlu
Bu çalıĢmada, Ankara‟da faaliyet gösteren büyük ölçekli bir otomotiv yan sanayi firmasının
tedarikçilerini değerlendirdiği performans değerlendirme sisteminin iyileĢtirilmesi ve bu amaçla
kullanılacak bir karar destek sisteminin geliĢtirilmesi üzerinde durulmuĢtur.
ÇalıĢmada öncelikle tedarikçi performans değerlendirme kriterleri güncellenmiĢ ve tedarikçi
performansını değerlendirmede kullanılan mevcut çalıĢma talimatı revize edilmiĢtir. Kriterler firmada
çalıĢıp tedarikçilerle iĢ iliĢkisi olan çalıĢanlar tarafından önceliklendirilmiĢ ve önceliklendirme puanları
faktör analizi ile gruplanmıĢtır. Analitik hiyerarĢi prosesi kullanılarak kriterler ağırlıklandırılmıĢtır.
Veri zarflama analizi ile tedarikçilerin etkinlikleri ölçülmüĢ ve performansları değerlendirilmiĢtir. Son
aĢamada, bu çalıĢmada yapılan iĢlem adımlarını içeren ve tedarikçi performansını değerlendirmede
karar vericilere bilgi sağlayacak bir karar destek sistemi geliĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 26
0401-194
TEDARĠK ZĠNCĠRĠ AĞ TASARIM PROBLEMLERĠNDE PARÇACIK SÜRÜSÜ
OPTĠMĠZASYONU YÖNTEMĠ VE GIDA SEKTÖRÜ ÖRNEĞĠ
Ali ELEREN, Bilal ġĠġMAN, Hacer ARIOL
Salon-7
Tedarik zinciri yönetiminde küresel rekabet anlayıĢı gereği tedarikçilerin, imalatçıların, dağıtım
merkezlerinin ve distribütörlerin birbirleriyle entegreli bir Ģekilde çalıĢmaları oldukça önemlidir. Bu
yüzden zincir içerisinde bulunan tüm üyelerin, faaliyetlerini etkin ve verimli bir Ģekilde planlamaları
gerekmektedir.
ÇalıĢmada bir tedarik zinciri ağı tasarımında üretim tesislerinin ve dağıtım merkezlerinin yerleĢimi
üzerinde durulmuĢtur. Çok ürünlü, çok kademeli ve birden fazla müĢteri olduğu durumlar için
literatürde pek çok model mevcuttur. Literatürde bulunan bu modellerden yola çıkılarak bir gıda
firmasının özellikleri ile son halini alan bir model geliĢtirilmiĢtir. Uygulamada kullanılan tedarik zinciri
ağ tasarımı modeli, (Jang ve vd., 2002) her bir tesisteki ürün karmasından, hammaddelerin
tedarikçilerden imalat tesislerine gönderilmesinden ve bitmiĢ ürünlerin tesislerden farklı müĢteri
bölgelerine depolar vasıtasıyla gönderilmesinden oluĢmaktadır. MüĢteriler sadece tek bir depoya
atanacak ve taleplerini onlardan karĢılayacaklardır.
GeliĢtirilen modelin çözümü için sezgisel optimizasyon tekniklerinden Parçacık Sürüsü
Optimizasyon‟u kullanılmıĢtır. Yönteme ait algoritmanın kod yazılımı MATLAB adlı programda
yapılmıĢtır. Çıkan sonuçların, çözüm kalitesi açısından performansını değerlendirmek ve birbiriyle
karĢılaĢtırmasını yapmak için GAMS matematiksel programı ile ayrıca çözüm aranmıĢtır. Sonuçta,
bir gıda firmasından alınan gerçek verilerle yapılan deneysel analizlerle sezgisel tekniğin etkin
çözümler verdiği görülmüĢtür.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 27
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka:-2: Yapay Sinir Ağları
Doç.Dr. Mehmet Aktan
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-22
Salon-22
0324-090
ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Risk Analizinde Olasılık Değerinin Tahminine
Yönelik Yapay Sinir Ağı Tabanlı Çok Parametreli Yeni Bir Tahmin Modeli
Emel KIZILKAYA AYDOĞAN, Ömer BIYIKLI
ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği konusu günümüzde insana verilen değerin artmasına paralel olarak önemi
gittikçe artan bir konudur. ĠĢ Kazaları ve meslek hastalıklarının kiĢiler ve kuruluĢlar üzerine getirmiĢ
olduğu maddi ve manevi yükler birçok bilimsel ve sosyal araĢtırmada ortaya konmuĢtur. ĠĢ Sağlığı
ve Güvenliği faaliyetlerini sistematik bir Ģekilde yürütmek isteyen kuruluĢların yapması gereken en
öncelikli faaliyet risk analizidir. Risk analizi kısaca, çalıĢılan ortamda çalıĢanın sağlığını bozmaya
yönelik tehlikelerin tespiti, bu tehlikelerin meydana gelme olasılığı ve etki Ģiddetinin belirlenmesine
yönelik çalıĢmalardır. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğine yönelik yapılacak faaliyetler ve alınacak tüm
önlemler risk analizlerinde yüksek çıkan risklerden baĢlamak üzere planlanması gerekmektedir. ĠĢte
bu noktada risk değerinin doğru hesaplanması gerek insanın sağlığına yönelik olması gerekse
iĢletmelere çok ciddi maddi yükler getirmesi nedeniyle çok önemlidir. Burada en kritik nokta risk
değeri hesaplanırken riskin varlığı ile yokluğunu belirleyen en önemli parametre olan tehlikenin
gerçekleĢme olasılığının doğru tahmin edilmesidir. Bu çalıĢmada amaç Olasılık değerine etki eden
yeni alt parametreler (Salt Olasılık, Sıklık, KeĢfedilebilirlik, Risk Kaynağı Sayısı, Tezgâh/Alet vb.
Bakımının Koruyuculuğu) kullanılarak bir iĢyerindeki tehlikelere ait geçmiĢte yaĢanmıĢ kazalarla
hesaplanan bu olasılık değeri arasındaki korelasyonun gösterilmesidir. Olasılık tahminine yönelik tek
parametreli sübjektif değerlendirme ile çok parametreli daha objektif bir risk değerlendirme
arasındaki fark görülecektir.
0404-247
YAPAY SĠNĠR AĞI ĠLE BANKA MÜġTERĠSĠ BEKLEME SÜRESĠ TAHMĠNĠ
Mehmet AKTAN, Ümmü Habibe YAZICI
Bu çalıĢmada yapay sinir ağları, bir banka müĢterisinin gün, bekleyen kiĢi sayısı, kartlı veya kartsız
olma, bireysel ya da Ģirket müĢterisi olma durumlarına göre ne kadar süre bekleyeceğinin
öngörülmesinde kullanılmıĢtır. Bir banka Ģubesinde toplanan veriler kullanılarak, Ģubeye gelen
müĢterilerin tahmini bekleme sürelerini verecek bir sistem oluĢturulmuĢtur. Doğrusal olmayan
sistemleri modelleyebilen yapay sinir ağının tahmin baĢarısı, oluĢturulan doğrusal regresyon modeli
tahminleri ile karĢılaĢtırılarak incelenmiĢtir.
Salon-22
0404-282
BĠLGĠ YÖNETĠMĠNĠN KURUM PERFORMANSI ÜZERĠNDEKĠ ETKĠSĠ: TÜRK
HĠZMET SEKTÖRÜ ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA
Cemil Kuzey, Halil Zaim, Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu
Bilgi, küresel düzeyde yaĢanmakta olan iktisadi ve sosyal dönüĢüm sürecinin merkezinde yer
almakta ve gerek kuruluĢların gerek toplumların birbirlerine üstünlük elde etme mücadelesinde
anahtar rol oynamaktadır. Bilgi ekonomisinde en değerli üretim faktörü bilgidir. Bu nedenle
organizasyonlar açısından bilginin etkili yönetilmesi, uzun vadeli rekabet avantajı elde etmenin en
önemli unsurlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Bilgi yönetiminin organizasyona sağlayacağı
faydalar hem teorik hem de uygulama yönüyle detaylı biçimde ele alınmıĢ bu sahada pek çok
çalıĢma yapılmıĢtır. Bununla birlikte bilgi yönetiminin uygulanmasında çok çeĢitli zorluklar
yaĢanmaktadır. Bu çalıĢmanın ana amacı hizmet sektöründe firmaların finansal ve finansal olmayan
performansları üzerinde en etkili olan bilgi yönetimi faktörlerinin hangileri olduğunun
belirlenmesidir. Bilgi yönetimi faktörleri süreçler ve altyapı olmak üzere iki temel grupta
toplanmaktadır. Bilgi yönetimi süreçleri, bilginin elde edilmesi, kodlanması, kullanılması ile resmi ve
gayri resmi olarak paylaĢılması Ģeklinde belirlenmiĢtir. Bilgi yönetiminin alt yapısı ise teknolojik alt
yapı, liderlik, organizasyon altyapısı ve kurum kültürü olarak ele alınmıĢtır. ÇalıĢmanın analiz
safhasında yapısal denklik modeli, yapay sinir ağları ve CHAID karar ağacı yöntemleri beraber
olarak kullanılmıĢtır. Hizmet sektöründe yer alan firmalar açısından finansal performans üzerinde en
önemli etki, bilginin elde edilmesi ve paylaĢılması olarak belirlenmiĢtir. Finans-dıĢı performans
üzerinde ise bilginin kullanılması en önemli faktördür.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 28
Salon-22
0404-353
Afet Risk Derecelerinin Belirlenmesinde Yapay Sinir Ağları Kullanımı
Dilek SÜRMELĠ, Erman COġKUN
Afet bölgesel imkanları aĢan bir yıkımın meydana gelmesi ve toplumsal yaĢantıda uzun süre
giderilemeyen veya hiçbir zaman düzeltilemeyen kayıpların ortaya çıkmasıdır. Ortaya çıkabilecek bu
olumsuz sonuçlar; can kaybı, maddi (fiziksel), sosyal veya ekonomik düzeyde olabilmektedir. Afet
yönetiminde ise afetlerin önlenmesi ve sonrasında ortaya çıkabilecek zararların azaltılması
amaçlanmaktadır. Bu nedenle afete yol açacak nedenlerin iyi bilinmesi ve sonrasında oluĢabilecek
zararların azaltılması yönünde çalıĢmalar yapılması gerekmektedir.
Afetten afete ve zamanla aynı afet için afete yol açan nedenler değiĢkenlik gösterdiğinden bulunan
çözüm yolları ve kurulan sistemlerin de değiĢkenlik göstermesi gerekir. Dolayısıyla düĢünülen
sistemlerde zamana bağlı olarak iyileĢtirmeler yapılmalıdır.
Afetlerin yol açabileceği zararlar ise riskleri ifade eder. Olay ortaya çıktıktan sonra yaĢanılan
kayıplara afet denilirken, olaylar ortaya çıkmadan önce oluĢabilecek zararların tahminlerine risk adı
verilir. Risk dereceleri belirlenirken oluĢturulabilecek modellerde çeĢitli yöntemler izlenebilir.
Bu çalıĢmada, deprem sonrasında ortaya çıkabilecek zararların yerleĢim merkezlerine göre risk
derecelerinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Yapay sinir ağları ve bulanık mantık yaklaĢımıyla söz
konusu risklerin derecelerini belirlemek mümkündür ve bu çalıĢma bunu hedeflemektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 29
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Envanter Yönetimi
Dr. AyĢe Akbalık Rapıne
5 Temmuz 2011
13:30-15:00
Salon-24
0324-089
Envanter Yönetiminde Genetik Algoritmaların Kullanılması
Erkan KIYAK, Gökhan ÖZKAN, Oğuzhan TĠMUġ
Envanter yönetiminde, tedarik lojistiği esnasında ihtiyaçların doğru belirlenmesi, değerlendirilmesi,
tespit edilen ihtiyaçların maliyet etkin tedarik edilmesi ile iĢletim lojistiğinde varlıkların dikkatli takip
edilmesi önemlidir. Tedarik ve iĢletim lojistiğinde göz önünde bulundurulacak parametrelerin
çokluğu ve birbirleriyle olan karmaĢık iliĢkileri, yönetimin klasik yaklaĢımlarla optimize edilmesini
güçleĢtirmektedir. Ticari kaygı güden firmalar için birinci öncelik "KAR ETMEK" iken, kar amacı
gütmeyen organizasyonlarda birinci öncelik, genel olarak "SERVĠS KALĠTESĠ”DĠR. GeliĢtirilen
optimizasyon teknikleri, ticari firmalara ait problemlerin çözümlerinde sıklıkla baĢvurulmakla birlikte,
servis kalitesini önceliğine alan organizasyonların problemlerinin çözümlerinde kullanımı kısıtlı
sayıdadır. Bu çalıĢmada, envanter yönetiminin önemli bir süreci olan yedek parça seçimi,
değerlendirilmesi gereken tüm amaçlar ve amaçların birbirleriyle olan iliĢkilerinde dikkat edilmesi
gereken kısıtları hesaba katarak sonuç üreten problem, servis kalitesi odaklı olarak ele alınmıĢtır.
ÇalıĢmada, çözüm kümesini oluĢturacak yedek parça kümesi, paralel çalıĢan genetik algoritmalar
yardımıyla belirlenmiĢtir. Kullanılan yaklaĢımla çözüm kümesi içinde yer alan tüm elemanlar,
belirlenecek amaç fonksiyonlarını gerçekleyecek nitelikte olmaktadır.
Salon-24
0325-097
BĠR OTOMOBĠL ĠġLETMESĠNDE STOK ALANLARINA MALZEME ATAMA
ÇALIġMASI
Yeliz Buruk, Müjgan Sağır
Ambarda ürünlerin raflara atanması, ambar yönetiminin etkinliği açısından önemli konulardandır. Bu
sebeple, stok alanlarına malzeme atanması konusunda pek çok çalıĢma yapılmıĢtır.
Ele alınan çalıĢma kapsamında, bir otomotiv iĢletmesinde karĢılaĢılan, stok alanlarına malzeme
atama problemi incelenmiĢtir. Söz konusu problemin çözümü için, Tompkins tarafından geliĢtirilen
matematiksel model kullanılmıĢtır. Model, talebi yüksek parçaların kolay ulaĢılabilir depolama
yerlerine atanması yoluyla taĢıma maliyetlerini azaltmayı amaçlamaktadır.
Stok alanını daha verimli kullanabilmek amacıyla raf boyutlarının değiĢebilirliğinden yararlanılarak
iki seçenek sunulmuĢtur. Böylece, değiĢen koĢullar altında alanın daha verimli kullanılıp
kullanılamayacağı irdelenmiĢtir. Sonuç olarak, matematiksel modele LINGO paket programında
çözüm araĢtırılmıĢ ve seçenekler karĢılaĢtırılmıĢtır.
Salon-24
0325-127
Stok kapasite kısıtlı çok ürünlü parti büyüklüğü problemi için çözüm
teknikleri ve geçerli kısıt sınıfları
AyĢe AKBALIK RAPINE, Bernard PENZ, G-SCOP
Bu çalıĢmamızda üretim kapasitesi kısıtlı ve her biri tek tip ürün üreten merkezlerden ortak bir
depoya kapasite kısıtlı araçlarla ürün taĢınmasının ve farklı merkezlerden gelen farklı tipteki
ürünlerin yine kapasite kısıtlı depoda stoklanmasının bütünleĢik eniyilenmesi incelenmiĢtir. Bu
problemin sabit üretim, sabit taĢıma ve yine sabit stok kapasiteli gevĢetilmiĢ özel durumu için
stoklama ve üretim maliyetleri ortadan kaldırılsa bile polinom zamanlı olmayan çok zor problem
olduğu gösterilmiĢtir. Zaman ve ürün tipine bağlı veriler altında problemin en genel hali için akıĢ
kaplam, tamsayılı akıĢ kaplam ve karıĢık akıĢ kaplam kısıtlarının geçerlilikleri gösterilmiĢ, problemin
çözümü esnasında kullanılacak Dal-Kesi tekniği için ayırma problemi önerilmiĢtir. Bazı özel durumlar
altında ayırma algoritmasının polinom zamanda çözülebileceği gösterilmiĢtir. Aynı problemin çözümü
için öneriler kısmında değiĢik gevĢetme tekniklerinden de bahsedilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 30
Salon-24
0326-150
PARÇA MALĠYET ANALĠZLERĠ KONUSUNDA TEKLĠF ĠLE GERÇEKLEġEN
VERĠLERĠN MUKAYESE EDĠLMESĠ VE YERĠNDE SAAT UYGULAMASI
Sezin Karaca, Selen Atmaç, Ahmet Akçin, Seda Özmutlu, Tülin Gündüz Cengiz
ĠĢletmelerde; çeĢitli sebeplerden dolayı öngörülen maliyetler ile gerçekleĢen maliyetler arasında
önemli farklar oluĢması durumuyla sıklıkla karĢılaĢılmaktadır. Bu çalıĢmada; firmanın yüksek
maliyetler ile karlılığını düĢüren sebeplerin araĢtırılması ve gözlemlenen problemlerin çözümlenmesi
çalıĢmaları iĢletmenin ürettiği bir ürün grubu üzerinden yürütülmüĢtür. Ürün grubu Pareto analizi
yardımıyla belirlenmiĢ ve belirlenen ürünün maliyet analizleri yapılmıĢ, “Mevcut Durum Değer AkıĢ
Haritası” çıkartılmıĢtır. Değer akıĢ haritası üzerinden üründe değer yaratmayan maliyetler tespit
edilmiĢ ve hedeflenen durum için bir “Gelecek Durum Değer AkıĢ Haritası” oluĢturulmuĢtur.
Öngörülen değer akıĢ haritasında üretim akıĢ süresinde %30‟luk bir azaltma sağlanmıĢtır. Üretim
akıĢ süresini azaltılabilmesi amacıyla FIFO hatları kurulmuĢ ve bu hatların uygunluğunun
sağlanabilmesi için ise SMED çalıĢmaları yürütülmüĢtür. Ayrıca iĢletmede söz konusu ürün için sıkça
rastlanan fazla mesai uygulamaları da azaltılmıĢtır. Yapılan iyileĢtirmeler ile ürünün kalite
seviyesinde de düzelmeler tespit edilmiĢtir. Ürünün süreç içi stoklarının azaltılması amaçlanmıĢ ve
geçmiĢ talep verileri dikkate alınarak gerekli emniyet stoğu düzeyleri belirlenmiĢtir. Böylelikle elde
bulundurma maliyetlerinde de düĢüĢler gözlemlenmiĢtir. Ayrıca azalan süreç içi stoklar fabrika
düzeninde de yer kazanımı sağlamıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 31
Firmalar Tanıtım Oturumu
Oturum BaĢkanı
Katılımcılar
Tarih
Saat
Yer
Konu
Yrd.Doç.Dr. Ayten Yılmaz Yalçıner (SAÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü)
Hasan YaĢar (Likom Yazılım Hizmetleri ve Ticaret A.ġ.)
Tolga YanaĢık (Dijitalis Yazılım ve DanıĢmanlık Ltd. ġti.)
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
Salon1
BiliĢim çağının araçları olan biliĢim teknolojileri, üniversiteler, araĢtırma kuruluĢları
ve özel firmalar tarafından geliĢen ihtiyaçlara göre tasarlanmakta, modellenmekte
ve üretilmektedir. Bu oturumda; toplum hayatını tümüyle kapsayan eğitim, sanayi
ve iĢ dünyasının ihtiyaçları için biliĢim hizmetleri ve ürünler üreten firmalarımız
ürettikleri ürün ve sundukları hizmetleri tanıtacak, katılımcılar ile etkileĢimli bir bilgi
alıĢ veriĢi ortamı oluĢturulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 32
Salon-2
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme - 5
Yrd.Doç.Dr. Caner TaĢkın
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
0324-066
ĠKĠ AMAÇLI ESNEK ATÖLYE TĠPĠ ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ:
SEKTÖRÜNDE BĠR UYGULAMA
Yunus Demir, Selçuk KürĢat ĠĢleyen
Özellikle otomotiv yan sanayiinde faaliyet gösteren pres atölyelerinde süreç içi yarı ürünün büyük
boyutlu olmasından ciddi depolama sıkıntısı ortaya çıkmaktadır. Bu çalıĢmada, süreç içi yarı ürün
stoğunu minimize ederken operatörlerin en az boĢ kalmasını sağlayacak bir çizelgeleme algoritması
amaçlanmıĢtır. Problem, pres atölyelerinde bir iĢin bir makine setine atanıyor olması ve her iĢin ayrı
rotasının bulunması nedeni ile esnek atölye tipi çizelgeleme kapsamında ele alınmıĢtır. Problemin
matematiksel modeli oluĢturulmuĢ ve model örnek bir problem üzerine uygulanıp sonuçları
değerlendirilmiĢtir.
0324-072
Esnek
Ġmalat
Sisteminde
Çizelgeleme
Ġçin
Belirlenmesinde Bulanık Mantık Temelli YaklaĢım
Gökçe Candan, Mehmet Fatih TaĢkın, Harun ReĢit Yazgan
Salon-2
OTOMOTĠV
Öncelik
Kuralı
Üretim sistemlerinin verimliliği etkin çizelgelerle mümkündür. Etkin bir çizelgeleme ile termin
tarihleri, boĢ geçen iĢ süreleri gibi değiĢkenler optimum seviyede olacak dolayısıyla müĢteri
memnuniyeti sağlanırken minimum maliyetle tam zamanında üretime yaklaĢılmıĢ olunacaktır.
Üretim sistemi her ne olursa olsun çizelgelemede kullanılan öncelik kuralları önemli olsa da esnek
üretim sistemlerinin karmaĢık yapısından dolayı, optimal çizelgeleme elde etmek için kullanılan
öncelik kuralları sistem performansında çok etkin bir rol oynamaktadır.
Bu çalıĢmada esnek bir imalat sisteminde çizelgeleme yapılırken kullanılacak olan öncelik kuralının
hangisinin mevcut sistemin performansını optimum yapacağı belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.
Bunun için öncelikle sistem performansına etki eden değiĢkenler belirlenmiĢtir daha sonra öncelik
kuralları ve önerilen bir bulanık mantık temelli öncelik kuralı ile sistem performans kriterleri
hesaplanmıĢtır.
0324-075
BĠR ĠġLETMEDEKĠ ÖZDEġ PARALEL
PROBLEMĠ: ÇÖZÜM YAKLAġIMLARI
Gülcan Gocuklu, Müjgan Sağır
MAKĠNELERDE
ÇĠZELGELEME
Salon-2
Bir ürünü oluĢturan iĢ parçalarının eldeki tek veya çok sayıdaki makinede, hangi sırada ve ne zaman
iĢleneceğinin belirlenmesi konusu, literatürde geniĢ yer tutan problemlerdendir.
Birden fazla aynı iĢi yapabilen makinenin varlığı halinde, paralel makinelerden söz edilmektedir. Bu
tip makinelerin çizelgelenmesi, tek makine çizelgelemesine göre daha karmaĢıktır. Paralel makine
çizelgeleme problemi, gerçek hayatta sıkça karĢılaĢılması ve çok aĢamalı daha karmaĢık
problemlerin de alt problemi olması sebebiyle oldukça önemlidir.
ÇalıĢmanın konusu, beyaz eĢya üretimi yapılan bir iĢletmede üretim sürecinin bir bölümündeki alt
süreçte kullanılan özdeĢ paralel makinelerde iĢlerin en etkin Ģekilde çizelgelenmesi ihtiyacından yola
çıkılarak ortaya konmuĢtur.
ÇalıĢma kapsamında, matematiksel model ve sezgisel bir algoritma ile çözüm yaklaĢımları
geliĢtirilmiĢtir. Matematiksel model, değiĢiklikler olduğu durumda anlık çözümler üretebilmekte
pratik olmadığından, çizelgeleme iĢleminin yapılması için sezgisel bir algoritma geliĢtirilmiĢtir. Bu
algoritma, C# programlama dili kullanılarak yazılmıĢtır. Kullanıcı etkileĢimli ara yüzler, sistemin
kullanımını kolaylaĢtırmakta, anlaĢılırlığı arttırmaktadır. Veri setleri kullanılarak matematiksel model
ve sezgisel algoritmanın çözüm sonuçları tartıĢılmıĢ, kullanılan yaklaĢımın genel bir
değerlendirilmesi yapılarak ve ileride ele alınabilir çalıĢmalarla ilgili önerilere yer verilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 33
Salon-2
0325-119
Hizmet Sektöründe Esnek ÇalıĢma KoĢulları ve Esnek Talep Altında
Personel Çizelgelemesi
Z. Caner TaĢkın, A. Tamer Ünal, Semra Ağralı, Leonard C. Piet
Bu çalıĢmada hizmet sektöründe sıkça karĢılaĢılan esnek çalıĢma Ģartlarına sahip personel ve esnek
talep altında bir personel çizelgeleme problemi ele alınmaktadır. Dikkate alınan problemde her
personel belirli bir yetenek seviyesine sahip olup ve her hizmet talebi talep edilen yetenek seviyesini
ve hizmetin zamanlamasını belirlemektedir. Her personel kendisine özel, haftalık/aylık çalıĢma
saatlerinin, çalıĢmaya uygun olduğu günlerin ve fazla mesai için uygun olduğu zamanların
tanımlandığı esnek bir kontrata sahiptir. Ayrıca personelin ençok çalıĢma saatleri ve enaz dinlenme
gereklilikleri üzerine devlet ve sendikalar tarafından belirlenmiĢ olan kurallar vardır. Bu çalıĢmada
incelenen problem personelin hizmet taleplerine (i) ençok sayıda hizmet talebinin karĢılandığı, (ii)
devlet ve sendika kurallarının karĢılandığı, (iii) bireysel personel kontratlarında belirtilen koĢullara
enaz sapma ile uyulduğu ve (iv) personel çizelgeleri arasında tatil günlerinde çalıĢma sayıları
bakımından adil dağılımın yapıldığı atamalarının yapılmasıdır. Problem karıĢık tamsayılı
programlama problemi olarak modellenmiĢ ve pratik büyüklükteki problemlerin uygun zaman
sürelerinde çözülmesini sağlayan bir yeniden formüle etme stratejisi tartıĢılmıĢtır. Ayrıca Belçika‟da
evde bakım hizmeti veren büyük bir organizasyonda uygulanmıĢ olan bu çalıĢma ile ilgili deneyimler
paylaĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 34
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sağlık Sistemleri - 3
Yrd.Doç.Dr. M.Emin Aydın
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
Salon-3
0404-276
TĠROĠD
HORMONLARININ
VE
DĠNAMĠKLERĠNĠN MODELLENMESĠ
Oylum ġeker, Yaman Barlas
ĠLGĠLĠ
HASTALIKLARIN
Bu çalıĢmada, tiroid hormon sistemi için sistem dinamiği temelli bir benzetim modeli
oluĢturulmuĢtur. ÇalıĢmanın amacı, önce tiroid hormon sistemi içinde görev alan hormonların
sağlıklı bir insandaki dinamiklerini elde etmek, sonra da modeli uyarlayarak belirli tiroid
hastalıklarının dinamiklerini göstermektir. Nihai hedef, hastaların sağlığını tehlikeye atmadan çeĢitli
senaryo analizleri yapmaya olanak verecek bir platform sağlamaktır. Modeldeki temel değiĢkenler
tirotropin-uyaran hormon (TRH), tiroid stimule edici hormon (TSH), tiroid hormonları, ve
hipotalamus, hipofiz ve tiroid bezlerinin kütleleridir. ġu ana kadar, model kullanılarak çeĢitli
senaryolar ve hastalıklar denenmiĢ, ve yazında yer alan nicel ve nitel verilerle tutarlı sonuçlar elde
edilmiĢtir. Bundan sonra, model daha fazla hastalığın dinamiğini verecek Ģekilde geniĢletilecek ve
kullanılan parametrelerin değerleri daha gerçekçi bir Ģekilde ayarlanacaktır.
Salon-3
0404-294
Çokyüzlü Konik Fonksiyonlar Ġle Aritmi Siniflandirma Problemi Çözümü
Emre Çimen, Gürkan Öztürk
Kalp hastalıkları, her yıl milyonlarca kiĢinin ölümüne sebep olan bir numaralı hastalıktır. Dünyada
her yıl 17.5 milyon kiĢi kalp hastalıkları nedeniyle yaĢamını yitirmektedir.Türkiye‟de de yaklaĢık 3
milyon kalp hastası olduğu tahmin edilmektedir ve her yıl 170 bin kiĢi kalp hastalığı nedeniyle
hayatını kaybetmektedir. Bu sayı Türkiye‟ deki ölümlerin % 43‟ünü oluĢturmaktadır. Amerika „da ise
ciddi aritmiler senede yaklaĢık 500.000 kiĢinin ölümüne sebep olmaktadır. Durum böyleyken kalp
hastalıklarının önemli bir kısmını oluĢturan ve her yaĢtan insanda görülebilen aritmilerin tedavisi
büyük önem kazanmaktadır. Aritmilerin erken tanısı hastalar için hayat kurtarıcı derecede önemlidir.
Bu durumda aritmileri EKG verileri kullanarak tespit eden bir model ihtiyacı doğmuĢtur. Yapılan bu
çalıĢmada matematiksel programlama temeline dayanan “Çokyüzlü Konik Fonksiyonlar” kullanılarak
aritmi sınıflandırma probleminde var olan yöntemlerle rekabet edebilecek bir çözüm algoritması
geliĢtirilmesi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmada UCI Aritmi Dataseti kullanılmıĢtır. Sonuçlar datasetin Weka
programındaki var olan yöntemlerle çözdürülmesiyle ve literatürdeki tanıma oranlarıyla
karĢılaĢtırılmıĢtır.
Salon-3
0404-317
SAĞLIK PERSONELĠ ĠÇĠN BĠR PERFORMANS DEĞERLENDĠRME MODELĠ
ÖNERĠSĠ
Ġpek Nur Aksu, Ahmet BeĢkese, F. Tunç Bozbura
Günümüzde her firma, bireysel ve kurumsal etkinliği ve verimliliği arttırmayı amaçlayan
çalıĢmalarda bulunmaktadır; Ģirketlerin sektörel anlamda baĢarılı olabilmeleri için geçerli ve
uygulanabilir bir performans yönetim sisteminin kurulmasını ve iĢletilmesini sağlamaları
gerekmektedir. Rekabet koĢullarının giderek arttığı
bu dönemde, Ģirketlerin personel
performanslarının değerlendirilmesi geçmiĢe yönelik performans seviyesini gösterirken, geleceğe
yönelik potansiyel peformansı belirlemede ve performans arttırma çalıĢmalarında yeni bir bakıĢ açısı
sağlamaktadır.
Her firmada olduğu gibi, sağlık kuruluĢlarında da çalıĢan personelin performansını değerlendirecek
bir sisteme büyük ihtiyaç vardır. Böyle bir sistem, sadece bir ödül/ceza mekanizmasına temel
oluĢturmanın çok ötesinde, çalıĢanlara „doğru‟ çalıĢma tarzını gösterecek bir klavuz niteliği
taĢıyacaktır. Tıbbi baĢarı ile birlikte kullanılacak diğer kriterlerin ve bu kriterlerin önem düzeylerinin
belirlenmesini amaçlayan bu çalıĢmada, yöneticilerin, hastaların ve hasta yakınlarının
değerlendirmeleri alınacak, sağlık personelinin performansına yönelik veriler toplanacak ve bir „çok
ölçütlü karar verme‟ yöntemiyle hesaplanacak kriter öncelikleri, modelle birlikte sunulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 35
Salon-3
0404-331
Hastane Acil Servis BaĢvurularında Ġlk Muayeneyi Bekleme Sürelerinin
Tahmin Edilmesi
Petek Yontay, Volkan Sönmez, Murat Caner Testik, Özlem TekĢam, Alev Özön
Son yıllarda hastanelerin acil servislerinde yaĢanan aĢırı yoğunluk problemi araĢtırmacıların dikkatini
çekmektedir. Hastaların, acil servislerdeki aĢırı yoğunluktan dolayı yaĢadığı uzun bekleme süreleri,
hasta memnuniyetini ve aynı zamanda verilen sağlık hizmetinin kalitesini de düĢürmektedir.
Bu çalıĢmada, Hacettepe Üniversitesi Ġhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Acil Servisi‟ne baĢvuran
hastaların ilk muayeneye kadar bekledikleri sürelerin tahmini amaçlanmıĢtır. Bu amaçla, ilk önce
geçmiĢ hastane verileri incelenmiĢ, hastanın acil servise baĢvurduğu gün ve saat, triaj kodu ve
içerdeki hasta sayısı gibi özellikler dikkate alınarak acil servise yeni baĢvuran bir hastanın bekleme
süresi tahmin edilmeye çalıĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 36
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sağlık Sistemleri - 4
Yrd.Doç.Dr. Deniz Aksen
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
Salon-4
0404-338
HASTANELERDE VERĠ ANALĠZĠ VE KARAR VERME
Sıla DĠNÇER, Ali Mert DĠNÇBAL, AyĢe Cilacı TombuĢ, Önder TombuĢ
Hastaneler bir iĢletme olarak ele alındığında bir yandan tıp alanındaki ilerlemeleri takip ederken
diğer yandan da etkin hasta takibi yapmaları gerekmektedir. Hasta takip sistemlerinin yetenekleri
veri analiz metotlarıyla zenginleĢtirilebilir.
Bu çalıĢmada hastane yönetimi ve doktora karar vermede yardımcı olabilecek veri analiz metotları
ele alınmaktadır. Bir özel hastaneden alınan hasta verileri üzerinde Markov zinciri ve karar ağacı
uygulamaları desteğiyle yapılan çalıĢma sonunda, uygulanacak tedavi sonrasında hastaya
geliĢebilecek olan olayları yüzde (%) hesabıyla açıklama ve doktorun tedavi sonuçlarını daha rahat
görmesi olanağı sağlanmıĢtır. Ayrıca SWOT analizi ve anket uygulamaları ile hastane yönetiminin
stratejik kararlarına yardımcı çalıĢmalar yapılmıĢtır.
Salon-4
0404-362
ĠSTANBUL’DAKĠ HASTANELERDEN TIBBĠ ATIKLARIN TOPLANMASI ĠÇĠN
ARA TESĠSE UĞRAMALI BĠR ARAÇ ROTALAMA MODELĠ
Deniz Aksen, Müge Güçlü
Ġstanbul gibi nüfusu sürekli artan belediyeler için tıbbi atık yönetimi, halk sağlığı açısından kritik
önem arz eden bir problemdir. Son yıllarda, tıbbi atıklar ĠBB‟nin bir alt kuruluĢu olan ĠSTAÇ A.ġ.
tarafından özel araçlarla düzenli olarak toplanmakta ve yerleĢim alanlarından uzaktaki yakma
merkezlerine taĢınarak imha edilmektedir. Bu operasyonun en büyük masraf kalemini araçların
akaryakıt giderleri oluĢturmaktadır. Toplama programına dahil hastanelere haftanın belirli
günlerinde gidilmekte ve tıbbi atık miktarına bağlı olarak her hastaneye farklı kapasitedeki
araçlardan biri tahsis edilmektedir. Araç Ģoförleri için maksimum günlük çalıĢma saati ve araçların
günlük iĢletim maliyeti önceden belirlenmiĢtir. Bu toplama lojistiği problemi, heterojen filolu,
maksimum seyahat süresi kısıtlı ve ara tesise uğramalı bir araç rotalama problemi (ARP) olarak
modellendi. Öncelikle Google Earth (GE)‟ten tüm hastane, araç garajı ve yakma tesisi düğümlerine
ait enlem ve boylamlar elde edildi. GE programlama arayüzü sayesinde, Ġstanbul‟un Asya ve Avrupa
yakası için asimetrik mesafe ve seyahat süresi matrisleri çıkarıldı. ARP modelinin baĢlangıç çözümü,
en yakın ayrıta sokma ve Clarke-Wright tasarruf algoritmaları ile bulundu. Bu baĢlangıç çözümleri
Tabu Araması metasezgiseli yardımıyla iyileĢtirilmeye çalıĢıldı. Algoritmik döngü sırasında önceden
ziyaret edilen çözümlere gitmeyi engellemek amacıyla bir Hash fonksiyonundan yararlanıldı. Son
olarak, en iyi olurlu çözümlere ait rotalar halen kullanılmakta olan rotalarla karĢılaĢtırıldı.
Salon-4
0404-407
MODĠFĠYE EDĠLMĠġ TÜKÜRÜK ÇÖZELTĠLERĠNĠN ORTODONTĠK TELLER
ÜZERĠNE ETKĠSĠNĠN DENEY TASARIMI YÖNTEMĠ ĠLE ĠNCELENMESĠ
Kasım Baynal, Gözde Sultan Altuğ, H. Ġbrahim Ünal
Çene ortopedisini yakından tanımlayacak ve bu konu ile yakın ilgili ilk deyim olarak
nitelendirilebilecek “Orthodontia” teriminin kullanılması 21. yüzyılın ilk yarılarında rastlanan bir
olaydır. Ortodontik tedavide diĢ üzerine yay, tel veya özel lastiklerle bir kuvvet uygulanarak
kuvvetin yönünde bir hareket oluĢturulur. Hareket eden diĢin önünde geçici bir süre için kemik
dokusu yıkımı olurken hareketin aksi yönde ise yeni kemik dokusu yapılır ve böylece diĢler, yeni bir
kemik yuvasına otururlar. Paslanmaz çelik, titanyum alaĢımları ve kobalt-krom alaĢımları, ortodontik
uygulamalarında en yaygın kullanılabilen alaĢım sistemleridir. Her bir alaĢım sistemi için mekanik
özelliklerin yanında özellikle korozyona karĢı dirençli olmaları bir avantaj sunmaktadır. Ortodontik
tel kullanımının söz konusu olduğu uygulamalarda tükürük salgısı, flor içerikli diĢ macunları, asit
içerikli yiyecek ve içeceklere karĢı korozyon direncinin yüksek olması daima istenen bir durumdur.
Bu çalıĢmada, deney tasarımı yöntemi ile ortodontik uygulamalarda yaygın bir Ģekilde kullanılan
NiTi, β-Ti ve FeCrNi alaĢımlarının flor ve asit katkılı Fusuyama çözeltisi içerisinde 14 ve 28 günlük
etkileĢimleri sonrasında elde edilen verilerle korozyon davranıĢları analiz edilmiĢtir. Varyans analizi
ve hipotez testleri uygulanarak parametrelerin korozyon üzerindeki etkileri ve parametreler arası
etkileĢimler irdelenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 37
Salon-4
0404-409
SAĞLIK SĠSTEMĠNDE ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNĠN ROLÜ VE GELECEĞĠ
Mehmet TaĢ, Ünal Atakan Kahraman
Endüstri Mühendisliği açısından sistem; bir veya birden fazla amaca veya sonuca ulaĢmak üzere
aralarında iliĢkiler olan, fiziksel veya kavramsal birden çok bileĢenin oluĢturduğu bir bütündür.
Bütünü görebilme, alt sistemlere ayrıĢtırabilme, iĢgücü ve üretim organizasyonlarında yeni sistemler
oluĢturabilme, çalıĢanı ve çalıĢma ortamını düzenli hale getirme ve geliĢtirme sistem analizinin
amacıdır. Bu amacı gerçekleĢtirmek, sisteme geniĢ açıdan bakmak ve sistemin tüm yönlerini ortaya
koyabilmekle mümkün olacaktır.
Sağlık sektöründe tıbbi iĢlemler sürecinin her aĢamasında bilgi yönetimi, karar verme ve kalite
yönetimine dair talepler ortaya çıkmaktadır. Bu talepler; yaĢam kalitesi ve bakım tamahkârlığını
içeren önemli sağlık değiĢkenlerini değerlendirecek modeller ve ölçütler üretmek, metodolojik
çalıĢmalar vasıtasıyla sürekli kaliteyi arttırmak, uygulamayı kolaylaĢtıracak karar destek
sistemlerinin yaratıcı kullanımını sağlamak, yaraları ve hastalıkları oluĢtuktan sonra iyileĢtirmenin
yerine kazaları ve hastalıkları önleme adına insanları eğiten ve geliĢtiren sistemleri oluĢturmak,
sağlık hizmetini iyileĢtirmek için sağlık kuruluĢları arasında birçok bağımsız hiyerarĢiyi koordine
etmek vb. Ģeklindedir.
Bu noktadan hareketle sağlık hizmetleri alanında kaliteyi sağlayıp geliĢtirirken, sağlık sistemindeki
üretkenliğin geliĢmesi anlamında çok büyük bir dürtü ortaya çıkmıĢtır. Yukarıda belirtilen taleplere
çözüm üretilmesinde biliĢim boyutu çok büyük önem taĢımaktadır. Endüstri Mühendisliği, değiĢik
yaklaĢımlarla sağlık sektörünün bu problemlerine çözüm üretecek, problemleri analiz edip çözmeye
yardımcı olacak sistemleri üretmek için kullanabilecek araçlara sahiptir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 38
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Tedarik Zinciri Yönetimi-2: Supply Chain Management
Prof.Dr. Selim Zaim
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
0322-037
Sustainable Supply Chain
Applications
M. Can Arslan, Metin Türkay
Management:
A
Methodology
and
Its
Salon-5
Sustainability of supply chain systems aims to incorporate economic, environmental, and social
factors in the decision making process.
We aim to develop a methodological approach to
sustainability in supply chain systems.
We first argue that a sustainable decision making methodology is required to achieve sustainability
in supply chain management. We illustrate the effectiveness of the proposed methodological
approach on some common problems of supply chain management. We consider standard
mathematical programming formulations of traditional supply chain and operations management
problems and revise these formulations with additional environmental and social criteria. We
analyze these revised models to obtain new policies and propose insights to decision makers.
We illustrate the proposed methodology on four models reflecting three main decision making
problems in the supply chain and operations management literature: (i) EOQ and Newsvendor
models of inventory control; (ii) Aggregate Planning model of production planning; (iii) and Facility
Location model of network design.
Salon-5
We show how sustainability considerations can be embedded to traditional cost-accounting
formulations in supply chain and operations management literature. We find out that the optimal
policy and the resulting performance measures may change substantially when these considerations
are incorporated into the decision making process.
0330-164
Sustainable Supply Chain Management Evaluation in Turkey using AHP
and ANP Approach
Hidayet Talha KuĢ, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim
This paper is aimed to propose a sustainable supply chain management evaluation model via a
conventional multi criteria decision making method for construction industry in Turkey. Analytic
hierarchy process (AHP) and analytic network process (ANP) methodologies were used to evaluate
the alternatives according to some qualitative and quantitative criteria that are valued by some
experts pair-wisely by direct interviews. This research concluded that ANP method outperformance
AHP for SSCM performance evolution criteria. As conclusion, the proposed is proven to be capable
of providing important insight for SSCM in the Turkish construction industry and provides potential
effectiveness for other decision making processes.
Salon-5
0331-178
Risk Assessment and Management in Chemical Industry Supply Chain:
A Case Study
Elif Karakaya, Umar M. Al-Turki, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim
Supply chains in the rapidly increasing global business environment are becoming more complex to
analyze and more challenging to manage and optimize. Risks in supply chains have begun to
receive attention among researchers and practitioners illuminating the delicate balance between
supply chain efficiencies and risk economies .In this paper, we study the potential risks in the
supply chain of a leading polyurethane aerosol foam and silicone sealant producer in Turkey. Some
key control measures of major sources of risk, such as environment, inventory, capacity etc., and
their drivers are identified, assessed and ranked. As a result, risk management processes and
strategies are developed. The findings of this study is expected to increase the efficiency of the firm
and at the same time reduce the risk of major possible malfunctions.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 39
Salon-5
0404-361
An Expert System for Carbon Footprint in Supply Chain Management
Alper Özpınar, Seda Mutlu, Melike Yeniler
Energy is one of the key issues in production and manufacturing. Most of the energy production
facilities are not carbon free processes. In order to produce the energy different levels of
greenhouse gases released to the atmosphere. A carbon footprint is the total set of these
greenhouse gas (GHG) emissions. Especially after Kyoto agreement, environmental issues concern
about your ecological footprints while producing or manufacturing goods. This paper investigates
the energy consumption of the key processes in Supply Chain Management and explains an expert
system which guides to calculate and manage the carbon footprint. An web based expert system
has been developed for this purpose.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 40
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Benzetim - 2
Yrd.Doç.Dr. Harun R. Yazgan
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
Salon-6
0325-134
SĠPARĠġLERĠN KABULÜ/REDDĠ KARARLARI ve ATÖLYE TĠPĠ ÜRETĠM
SĠSTEMLERĠNĠN PEROFORMANSINA ETKĠSĠ
Mustafa GÖÇKEN, Faruk GEYĠK, Selen YÜCESOY
SipariĢlerin kabulü/reddi kararı kullanılabilir kapasite ve müĢteri sipariĢleri ile koordineli bir karar
fonksiyonudur. Aynı zamanda teslim zamanı ayarlamasında ve fiyat belirlemede de kullanılmaktadır.
SipariĢlerin kabulü/reddi kararlarının Ģirketin performansı üstünde önemli bir etkisi vardır. Birçok
sipariĢin reddi düĢük kapasite kullanımına yol açarken, gelecekte aynı müĢteri ile yapılacak iĢlere
olumsuz etkisi olabilir. Gelen sipariĢlerden bazılarının reddedilmesi ile kabul edilmiĢ olan sipariĢler
vaktinde tamamlanabilirler. Bu durum belki de tüm sipariĢleri kabul ettikten sonra hepsini gecikmeli
olarak tamamlamaktan ve gecikmenin çok yüksek seviyede olmasından daha iyidir. Aslında bazı
sipariĢlerin reddedilmesi kapasitenin sabit olduğu ve teslim zamanının değiĢmeyeceği sipariĢe göre
üretim yapan üretim sistemlerinde tek yoldur. Diğer taraftan, tüm sipariĢlerin kabulü sipariĢ teslim
zamanlarının geciktiği aĢırı yüklenmiĢ bir üretim ortamını doğurur. Bu durum Ģirket itibarının
kaybına yol açabilir. Ġyi bir metot sipariĢ kabulü/reddi kararına yardımcı olmalı ve bu sorunlara
köklü bir çözüm bulmalıdır.
Üretim sistemine gelen aday sipariĢin kabulü/reddi kararının alınmasında benzetim optimizasyonu
metodolojisi karar aracı olarak kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmada literatürde yapılmıĢ olan sipariĢ
kabulü/reddi yöntemleri anlatılacaktır. Benzetim kullanılarak üretim sistemi optimal olarak nasıl
kontrol edilir ve benzetimin üretim sistemine ve sistemin ana performans ölçütlerine etkisi
tartıĢılacaktır.
Salon-6
0325-136
SipariĢe Dayalı Üretim Sistemlerinde Üretim Hücrelerinin Yeniden Sanal
Konfigürasyonu
Faruk GEYĠK, Mustafa GÖÇKEN, AyĢe Tuğba DOSDOĞRU
SipariĢe dayalı üretim sistemlerinde ürün çeĢitliliğinin fazla olması üretim atölyesi içerisinde
taĢımaların ve iĢ yükünün artmasına neden olmaktadır. Literatürde geniĢ yer tutan bu problem
genelde makinelerin gruplanması yolu ile atölye içerisinde değiĢik hücreler oluĢturularak aĢılmaya
çalıĢılmıĢtır. SipariĢlerin zamanında karĢılanması ve üretim atölyesinin verimli bir Ģekilde
kullanılmasında makine gruplarının ve parça ailelerinin oluĢturulması, parçaların hücrelere atanması
gibi konular kritik rol oynamaktadır. Sezgisel algoritmalar ve benzetim yöntemi bu gibi problemleri
çözmek için en yaygın yöntemler arasındadır. Bu yöntemlerin kullanılmasıyla sipariĢ tedarik
sürelerinin azalması, üretim verimliliğinin artması, hazırlık sürelerinin azalması gibi avantajların
sağlandığı yapılan çalıĢmalarda
görülmüĢtür. Ele alınan çalıĢmanın amacı atölyenin değiĢen
koĢullara dinamik olarak tepki verebilmesi ve etkinliğin artırılmasını sağlamaktır. Bu amaçla,
sezgisel algoritmalar ve benzetim tekniği kullanılarak, deneysel çok aĢamalı atölye tipi üretim
sisteminde sanal makine hücreleri oluĢturularak değiĢen üretim taleplerine göre dinamik bir Ģekilde
yeniden konfigürasyonu yapılacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 41
Salon-6
0330-172
Süre limitli eĢ zamanlı topla-dağıt araç rotalama problemi uygulaması:
Besleyici konteynır gemisi dağıtım problemi
Olcay Polat, Hans-Otto Günther, Osman Kulak
Küresel ölçekteki konteynır taĢıyıcı gemi Ģirketleri, pazar bağlantılarını artırmak ve ortalama taĢıma
ücretlerini düĢürmek için dağıtım Ģebekelerini doğrudan olmayan bağlantılarla oluĢturmaktadırlar.
Bu tarz dağıtım Ģebekelerinde büyük ölçekli (post-panamax / new-panamax) konteynır gemilerinin
rotalarını, kıtalar ya da bölgelerdeki merkez (hub) adı verilen limanlar oluĢturmaktadır. Örneğin;
büyük ölçekli Abc konteynır taĢıma Ģirketi için Akdeniz havzasının batısında bir Cezayir limanı
merkez liman iken, doğusunda ise bir Mısır limanı merkez limandır. Bu bölgelerdeki merkez liman
dıĢında kalan ispit (spoke) adı verilen diğer limanlara ise, merkez limanlardan besleyici (feeder)
konteynır gemileri ile hizmet verilmektedir. Ġspit Ģebekesindeki besleyici gemilerin dağıtım problemi
(BGDP), belirtilen süre aralığında en düĢük iĢletim maliyetli rotalar ile gemi filosunu bulmayı
amaçlamaktadır. Belirtilen özellikleriyle bu problem, süre limitli eĢ zamanlı topla - dağıt araç
rotalama problemi (SL_ETD_ARP) olarak tanımlanabilir. Bu çalıĢmada, eĢ zamanlı topla - dağıt araç
rotalama problemi (ETD_ARP) için geliĢtirilmiĢ farklı sezgisel yöntemlerin SL_ETD_ARP‟ ne
adaptasyonu önerilmiĢ ve geliĢtirilen bir simülasyon modeli yardımıyla önerilen yöntemler analiz
edilmiĢtir. GeliĢtirilen model uygulaması doğu Akdeniz havzasındaki limanlar için, Türkiye‟ deki bir
limanının merkez liman olarak kullanılmasıyla önerilen BGDP için test edilmiĢtir. Elde edilen
sonuçlar; ETD_ARP için oluĢturulmuĢ sezgisel yöntemlerin, SL_ETD_ARP‟ e adapte edilebilir ve
BGDP çözümünde kullanılabilir olduğunu göstermiĢtir. Ayrıca, elde edilen sonuçlar önerilen limanın
Doğu Akdeniz havzası için potansiyel bir merkez liman olabileceğini öngörmüĢtür.
Salon-6
0331-189
Dolgu Tipi Konteynır Terminalleri Ġçin AGV Dağıtım Uygulamaları
Mehmet UlaĢ Koyuncuoğlu, Olcay Polat, Mustafa Egemen Taner, Osman
Kulak
Uluslararası ticaret hacmindeki çarpıcı artıĢ; konteynır terminali yöneticilerini, yüksek miktarda
konteynır iĢlemleri ile baĢa çıkabilmeleri için daha verimli yöntemler bulmaya sevk etmiĢtir. Son
yıllarda, konteynır terminallerinde verimliliği arttırmak için, tekrarlı terminal operasyonları üzerinde
önemli yetkinliğe sahip, otomatik kılavuzlu araçlar (AGVs – Automated Guided Vehicles) ve otomatik
kaldırma araçları (ALVs – Automated Lifting Vehicles) gibi geliĢmiĢ teknolojiler kullanılmaya
baĢlanmıĢtır. Açık denizlerdeki konteynır terminallerinin aksine, Türkiye‟deki gibi iç denizlerdeki
konteynır terminalleri, daha az kıyı derinliğine sahip olmalarından dolayı, kıyıların doldurulması ile
inĢa edilir. Bu tarz dolgu tipi konteynır terminalleri içersinde en yaygın olanlar; Π, L veya Ψ tipi
rıhtım yerleĢime sahip olanlardır. Bu çalıĢmada, dolgu tipi konteynır terminalleri için nesneye dayalı
bir simülasyon modeli geliĢtirilmiĢtir. Bu kapsamda farklı dolgu tipi konteynır terminali
yerleĢimlerinde toplam elleçleme miktarı ve araçların kullanım oranları gibi performans
kriterlerinden yararlanılarak AGV dağıtım kuralları test edilmiĢtir. Simülasyon sonuçları AGV dağıtım
kurallarının ve terminal yerleĢimlerinin, terminal performansı ve terminalde kullanılan AGV sayısı
üzerinde önemli derecede etkileri olduğunu göstermiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 42
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Tedarik Zinciri Yönetimi - 3
Dr. Kemal Ġlter
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
Salon-7
0404-223
LOJĠSTĠK MALĠYETĠNĠN DÜġÜRÜLMESĠ ĠÇĠN
PROBLEMĠ UYGULAMASI: KOMBĠ DAĞITIMI
Uğur Bac, Turan Erman Erkan, Necmiye Ertüzün
ARAÇ
ROTALAMA
Tedarik zincirinin önemli bir kısmında yer alan dağıtımcılık alanında faaliyet gösteren Ģirketlerin
çoğu lojistik aktivitelerini kendi olanakları ile gerçekleĢtirmektedir. Bunun sonucunda Ģirket
açısından ortaya ciddi bir lojistik maliyeti çıkmaktadır. Ayrıca, müĢterilere zamanında ve etkin bir
dağıtım yapmak için gösterilen çaba, lojistik maliyetini daha da önemli bir sorun haline
getirmektedir. OluĢan bu maliyet Ģirketleri çeĢitli çözüm yolları arayıĢı içine girmelerini sağlamıĢtır.
Çözüm yollarından biri de Araç Rotalama Problemi (ARP) yaklaĢımıdır. Bu yöntemde ilk olarak,
araçların kapasiteleri, müĢterilere dağıtılan toplam ürün miktarı ve araç kapasitesine bağlı rotalar,
son olarak da rotalara bağlı mesafeler ve araç sayısı belirlenir. Elde edilen tüm veriler matematiksel
modele dökülerek lojistik maliyetinin düĢürülmesine çalıĢılır.
Salon-7
Anlatılan Araç Rotalama Problemi (ARP) yöntemi, uluslararası bir kombi firmasının ürünlerini
dağıtmakta ve Ankara içinde 64 tane bayisine hizmet vermekte olan bir Ģirket için uygulanacak
olup, elde edilen verilerle geçmiĢteki lojistik maliyeti karĢılaĢtırılıp, ne ölçüde iyileĢtirme yapıldığı
ortaya konacaktır.
0404-224
ANKARA’DAKĠ SANAYĠ VE HĠZMET KURULUġLARININ TEDARĠK ZĠNCĠRĠ
YÖNETĠMĠ FARKINDALIKLARI VE DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ SAHA
ÇALIġMASI
Turan Erman Erkan, Selin Sarı, AyĢe Önder, BarıĢ Behram Ayhan
Bu çalıĢmada hedeflenen Ankara sanayi ve hizmet kuruluĢlarının tedarik zinciri yönetim
farkındalıklarını ve düzeylerini belirlemektir. Firmaların tedarik zinciri farkındalıklarını ölçmek için
yüz yüze anket yöntemi kullanılmıĢtır. Hazırlanan anket yardımıyla envanter, internet, teknoloji,
üretim, hizmet, tedarik ve benzeri endüstri mühendisliği konseptleri kullanılarak Ankara‟da bulunan
firmaların tedarik zinciri farkındalıkları ve düzeyleri sorgulanmıĢtır. ġirketlerle birebir yapılan
anketler sonucu edinilen bilgiler dahilinde betimleyici istatistiksel analizler yapılmıĢtır. Bu
analizlerden elde edilen sonuçlara göre benzer özellikler gösteren firmalar kümelenerek Ģirketlerin
farkındalık ve tedarik zincir yönetimi düzeyleri belirlenmiĢtir. Bu sonuçlar Ankara'daki örnekleme
dahil olan firmaların tedarik zinciri yönetimindeki performanslarını, bu konulardaki eksikliklerini ve
hangi alanlarda iyileĢtirmelerin yapılması gerektiğini belirlemiĢtir.
Salon-7
0404-246
Ürün ÇeĢitliliği ve Montaj Hatlarındaki KarmaĢıklık
H. Kemal Ġlter
Modüler üretim yapan tedarik zincirleri ürün çeĢitliliğinin yüksek olduğu yapılardır. Zincir içindeki
ürün çeĢitliliği arttıkça operasyonel iĢlemlerdeki karmaĢıklık da artar. Montaj hatlarındaki
karmaĢıklık iĢgörenlerin daha fazla hata yapmasına ve toplam sistem performansının düĢmesine
neden olur. KarmaĢıklık, tedarik zinciri konfigürasyonunu ve stok yönetimi politikasını da etkiler. Bu
çalıĢmada çeĢitli karmaĢıklık modelleri, tedarik zincirinin performansı artıracak ve belirgin
performans ölçütleri sunacak Ģekilde ele alınmıĢtır. ÇalıĢmada, çok-katmanlı tedarik zincirleri ile
çok-aĢamalı montaj sistemlerindeki karmaĢıklık özellikleri, ürün çeĢitliliğinin bir entropi fonksiyonu
olarak tanımlanmasıyla modellenmektedir. Model, karmaĢıklık düzeyinin azaltılmasına dönük olarak
sunulan uygulamalarla bütünleĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 43
Salon-7
0404-394
TEDARĠK ZĠNCĠRĠ UYGULAMALARINDA ĠMALAT LOJĠSTĠĞĠ
Ġsmail Hakkı YIĞIN
Tedarik zinciri ortaya çıkıĢından günümüze popülaritesi sürekli artan bir disiplin olarak
gözükmektedir. Bugün çoğunlukla kabul edilen bir görüĢ, tedarik zincirinin gelecekte de firmaların
en önemli rekabet kozu olacağıdır. Gerçekten tedarik zinciri bu yönde hızla değer kazanmaya devam
etmektedir. Lojistik ise, tedarik zinciri uygulamalarının gerçekleĢmesi ve tedarik zincirinin aktif hale
gelebilmesi için olmazsa olmaz bir özellik arz etmektedir.
Tedarikten satıĢa kadar geçen sürecin temel halkası ana firmalardır. Özellikle imalat lojistiği, tüm
tedarik zinciri faaliyetlerinin yöneticisi olan ana firmanın fonksiyonel gücünü ifade eder. Dolayısıyla
ana firmanın imalat lojistiği, tedarik zinciri sürecinin temel yapısını oluĢturduğu gibi, baĢarı ya da
baĢarısızlık halinde tüm süreç direkt etkilenecektir.
Bu çalıĢma, otomotiv ve imalat sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın imalat lojistiği
organizasyonu ile ilgili görüĢleri kapsamaktadır. Ayrıca, tedarik zinciri ve lojistiğin firma
faaliyetlerindeki bütünleĢik rolü konusuna da değinilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 44
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sektörel Kümelenme - Üniversite-Sanayi iĢbirliği
Öğr.Gör. Erkal Etçioğlu
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
0404-302
Kümeleme Tekniklerine Kısa Bir BakıĢ ve Türkiye Turizm Kümeleri Ġçin
Bir Uygulama
Murat Bilsel, Esra Ersoy, S.Ümit Oktay Fırat
Salon-22
Kümeleme analizi, veri madenciliği ve çok değiĢkenli istatistiksel analizde veriden önemli bilgileri
elde etmekte kullanılan denetimsiz (unsupervised) bir yöntemdir. Kümeleme tekniği ile veri kendi
doğal özelliklerine göre gizli ve beklenmeyen gruplarına ayrılabilmektedir.
Ekonomik kümeleme teori ve kavramları daha çok üretim sektörüne uygulanmıĢtır ancak son
yıllardaki çalıĢmalarda bu kavramların, hizmet sektöründe özellikle turizmde uygulanmasının son
derece uygun olacağı ileri sürülmektedir.
Ekonomik kümelenmede, genellikle coğrafi yakınlık yani lokasyonlar ele alınmaktadır ve rekabet
odaklı yaklaĢılmaktadır.
Salon-22
Bu çalıĢmada önce kümeleme teknikleri kısaca gözden geçirilmiĢ, ardından homojen grupların
saptanmaları için bu yöntemler Türk Turizm Sektörü verilerine uygulanmıĢ ve son olarak tespit
edilmiĢ olan kümeler, ekonomik turizm kümeleri ile karĢılaĢtırılmıĢlardır. Bu araĢtırmada, kümelerin
bulunmasında, turist sayısı ve geldiği ülke, otellerde ortalama kalıĢ süreleri ve doluluk oranları gibi
değiĢkenler kullanılmıĢtır. Ayrıca tesislerin yerleri ve türleri kullanılarak ekonomik kümeler
saptanmıĢ ve bunlar istatistiki analiz ile elde edilen kümeler ile karĢılaĢtırılarak özellikleri ve profilleri
belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.
0404-329
MAKĠNA ĠMALATÇILARI BĠRLĠĞĠ KÜMELENME ANALĠZĠ ve BĠR
KÜMELENME MODELĠ
Harun TAġKIN, Cemalettin KUBAT, Özer UYGUN, Tuba CANVAR KAHVECĠ
Günümüzde, kurumların aynı Ģartlar altında rekabet edebilmesi için güç birliği yapması zorunlu
olmuĢtur. Bu durum gerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye Sanayi Strateji
Belgesi‟nde gerekse Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından hazırlanan Bölge Planı‟nda
stratejik öncelik olarak ortaya konmuĢtur. Bu da firmalar arası iĢbirliklerinin hem firmaların ve
bölgenin hem de ülkenin kalkınması açısından önemini ortaya koymaktadır. Bu çalıĢmada, Sakarya
bölgesinde makine imalatı sektöründe faaliyet gösteren imalat kurumları arasında iĢbirliğini
sağlamak amacıyla, sektör analiz edilerek kümelenme potansiyeli ortaya çıkarılmıĢ ve bir
kümelenme modeli önerilmiĢtir. Böylece kümelenme yoluyla elde edilecek stratejik gücün ortaya
konulması amaçlanmıĢtır.
Salon-22
0404-400
Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde GeliĢmeler: Sakarya Örneği
Harun TaĢkın, Ayten Yılmaz Yalçıner
Üniversiterde elde edilen temel ve teorik bilgilerin uygulamaya dönüĢtürülmesinin güzel bir aracı
olan üniversite-sanayi iĢbirliği sanayinin teknoloji ihtiyacına cevap verirken, sanayi de üniversitelere
pratik uygulama imkanı sağlamaktadır.
Üniversite Sanayi ĠĢbirliği sürecinin ekonomik büyümeyi besleyen önemli bir etkisi olmasının
yanında verimli bir iĢbirliği sürecinde dikkat edilmesi gereken kriterler ve karĢılaĢılacak önemli
sorunlar bulunmaktadır. Bu bildiri çalıĢmasında Üniversite-Sanayi ĠĢbirliği kapsamında Sakarya
Üniversitesi ve diğer tüm paydaĢlarıyla olan çalıĢmaları ele alınarak, sürecin modellenmesi
amaçlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 45
Salon-22
0404-402
SAKARYA MOBĠLYA SEKTÖRÜ ĠÇĠN DURUM ANALĠZĠ VE KÜMELENME
ÇALIġMASI
Cemalettin Kubat, Seher Arslankaya, Tülay Korkusuz Polat
Ülkemiz ekonomisine önemli katkı sağlayan mobilya sektörünün, rekabet edebilirliliği yüksek yeni
ürünlerle ihracatını arttırma hedeflerini gerçekleĢtirecek bir vizyonla kendine yön vermesi
sektörünün geleceği için önemlidir. Türkiye‟deki Mobilya Sektörü incelendiğinde, küçük ölçekli aile
iĢletmelerinin çoğunlukta olduğu görülmektedir. Aile iĢletmelerinin mevcut kaynaklarını verimli
kullanamamaları ve yönetimin fonksiyonlarını sistematik olarak yerine getirememesinden dolayı
üretim maliyetleri yüksek olmaktadır. KüreselleĢme ile birlikte mobilya sanayi hızlı bir değiĢim
geçirerek bilgi ve sermaye yoğun bir sektör olma yönünde ilerlemekte, son yıllarda rekabetin
artmasıyla dünya standartlarında üretim yapan tesisler kurulmuĢ ve bayilik sistemiyle yerel/bölgesel
çapta ürün satar konuma gelinmiĢtir.
Bölgesel geliĢme politikası aracı olarak karĢımıza çıkan kümelenme yaklaĢımı, rekabet avantajı ve
bölgesel rekabet edebilirlik için gerekli olan genel yapıyı oluĢturmaktadır. Kümelenme yaklaĢımı ile
iĢletmelerin ve bölgelerin daha rekabetçi ve yenilikçi olmaları ve sektördeki firmalar arası iĢbirliğinin
geliĢmesi sağlanmaktadır. Türkiye‟de son dönemde yapılan kümelenme çalıĢmalarının sağladığı
avantajların görülmesi ile birlikte kümelenme uygulamaları önemli oranda artıĢ göstermiĢtir.
Sakarya Ġli mobilya üretici ve satıcıları da, kümelenme çalıĢması ile bölgesel kalkınmayı ve rekabet
edebilirliği artırmayı hedeflemektedir.
Bu çalıĢmada, Sakarya Mobilya Sektörü için yapılan durum analizi ve kümelenme çalıĢması
anlatılmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 46
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Kurumsal Kaynak Planlama-KurumsallaĢma - 1
Yrd.Doç.Dr. Recep Yılmaz
5 Temmuz 2011
15:15-16:45
Salon-24
0403-219
BULANIK TABANLI ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YAKLAġIMI ĠLE ORTA
ÖLÇEKLĠ ĠġLETMELER ĠÇĠN KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA YAZILIMI
SEÇĠMĠ
Zerrin Aladağ, Pınar Yıldız Kumru, Cihat Öztürk, A. Reha Erdem
Türkiye gibi geliĢmekte olan bir ülke için ekonomik anlamda çok önemli bir noktada olan orta ölçekli
iĢletmeler, büyük iĢletmelere karĢı ayakta kalabilmek için bilgi teknolojileri açısından çağın
gerekliliklerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu nedenle bilgi sistemlerini standart seviyelerin
üzerinde tutarak verimli ve etkili çalıĢabilmeleri orta ölçekli iĢletmeleri rekabet koĢullarında ayakta
tutabilecek en önemli dayanaklardan biridir.
Salon-24
Bu çalıĢmada günümüz Ģartlarında bilgi sistemlerine entegre olmaya çalıĢan orta ölçekli iĢletmeler
için büyük önem taĢıyan Kurumsal Kaynak Planlama (KKP) paket program seçimi ele alınmaktadır.
Bu seçim süreci çok kriterli karar verme tekniklerinden bulanık analitik ağ süreci(AAS)‟ne göre
yapılandırılmıĢtır. Önerilen bu yaklaĢım orta ölçekli firmaların ihtiyaçlarına göre anket formu ile
ĢekillendirilmiĢ olup; en uygun alternatifin seçimi amaçlanmaktadır. ÇalıĢmanın sonunda uygun
alternatifin seçim sonuçları analiz edilerek; iĢletmeler için stratejiler önerilmektedir.
0404-311
Kurumsal Kaynak Planlama (KKP) Yazılımına GeçiĢ Sürecinde
KarĢılaĢılan Sorunlar: Sakarya Makine Ġmalatçılarının Tecrübeleri
Üzerine Bir Ġnceleme
Gültekin Çağıl, Neslihan Açıkgöz, Mehmet Bilgehan Erdem
Bu çalıĢmada Sakarya ili içerisinde bir kümelenme örneği olan SAMĠB yani Sakarya Makine
Ġmalatçıları Birliği‟ne üye, küçük ve orta dereceli firmaların kurumsal kaynak planlaması yazılım
programları konusunda tecrübeleri üzerinde durulmuĢtur. Yapılan yüz yüze görüĢmeler ve anket
çalıĢması ile makine imalatçılarının, kurumsallaĢmanın ilk adımlarından olan KKP programı kullanıp
kullanmadıkları, nedenleri, bu süreçte yaĢadıkları sorunlar incelenmiĢ ve bu gibi zorluklar ile karĢı
karĢıya gelebilecek diğer firmalar için referans olabilecek çözüm önerileri sunulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 47
0404-357
KURUMSAL
KAYNAK
PLANLAMANIN
ENDÜSTRĠYEL
ĠġLETMEDE
UYGULANMASI - KURULUMUNDA KARġILAġILAN SORUNLAR ve
ÇÖZÜMLERĠ
AyĢenur ERDĠL
Ġleri bilgi teknolojileri, günümüz rekabet ve hız ortamında iĢletmelerin vazgeçilmez bir parçası
olmuĢtur. Yeni bilgi teknolojilerinin ortaya çıkması ise çok hızlı bir Ģekilde gerçekleĢmektedir. Son
dönemde ortaya çıkan ve dünya çapında yaygın olarak kullanılmaya baĢlanan
önemli bilgi
teknolojisi sistemlerinden biri de Kurumsal kaynak Planlama (Enterprise Resource Planning-ERP)‟dır.
ERP, bir organizasyonun her fonksiyonel alanını kapsayarak geniĢ çaplı entegrasyon sağlama özelliği
ile bu alanların en fazla rekabet avantajı elde etmesini sağlayan, tümüyle entegre edilmiĢ bilgisayar
destekli bir iĢ yönetim sistemidir.
Salon-24
KüreleĢmenin doğal bir sonucu olarak değiĢik coğrafi bölgelerdeki iĢ faaliyetlerinin dağınık veri
tabanları ve küresel entegrasyonu yoluyla yönetilmesi önem kazanmıĢ ve ERP olgunluk çağına
girmiĢtir. ERP, firmalar arası global bilgi entegrasyonunu gerçekleĢtiren bütünsel bir yazılım
stratejisidir. Giderek artan rekabetin düĢük maliyet ve yüksek kalitenin önem kazandığı dönemde
firma yöneticilerinin karĢısına sunulmuĢ son derece sağlam bilgi yönetim sistem alternatifidir.
MüĢteri talebini sürekli nitelik ve nicelik olarak değiĢtiği ve bu değiĢimin tahmin edilmesinin ne
kadar zor olduğu bilinen bir gerçektir. Faaliyetlerimizi bu değiĢime uygun hareket edebilecek hale
getirebilmenin yolu ERP yaklaĢımından geçmektedir. Hem stratejik planlama çalıĢmaları ile
belirlenen amaç ve hedeflere, hem de üretim ve dağıtım kaynaklarımızın kapasite ve özelliklerine
gereken ayrıntıda dikkat ederek, faaliyetlerimizi değiĢime duyarlı hale getirebilmek ancak ERP
yaklaĢımı ile olası olabilmektedir.
ERP‟nin diğer bir özelliği, iĢletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurt içi ve dıĢı ) bulunan
fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtım merkezlerinin (depo kaynaklarını eĢ
güdümlü olarak planlamasıdır. Bu çerçevede hangi müĢteriye ait hangi sipariĢin hangi dağıtım
merkezinden karĢılaması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların malzeme ve
hizmet ihtiyaçlarının nereden karĢılanmasının uygun olacağı, fabrikaların elinde bulunan makine,
malzeme, iĢgücü, enerji, bilgi vs. üretim ve dağıtım kaynaklarının nasıl eĢgüdümlü ve ortaklaĢa
olarak kullanılabileceği belirlenmiĢ olmaktadır. Diğer bir deyiĢle, müĢteriye ait sipariĢin en kısa
sürede, istenen kalite ve maliyette karĢılanabilmesi için tüm bağlı iĢletmelerin dağıtım, üretim ve
tedarik kaynaklarının kapasite ve özelliklerini aynı anda dikkate alınmaktadır.
ERP fabrikalar arası entegrasyonu, fabrikalar bazındaki esneklik ilkesine uygun olarak gerçekleĢtiren
bir sistemdir. Amaç fabrika bazında âdemi merkezi yönetimin avantajlarından yararlanırken
fabrikalar arası koordinasyonu ve entegrasyonu iĢletmenin temel stratejileri doğrultusunda
sağlanmaktadır. Merkezciliğin derecesi farklı boyutlarda düĢünülebilir. Örneğin tüm fabrikaların uzun
vadeli satın alma kontratlarının merkezi olarak yapılması veya fabrikaların kendisinin yapması
öngörülebilir. MüĢteri kredi kontrolü merkezi veya âdemi merkezi olarak yapılabilir. Ancak zorunlu
olarak talebin fabrikalara yönlendirilmesi, fabrikalar arası nakliyat, performans analizi, mali
konsolidasyon merkezi olarak yapılmak zorunlu olan faaliyetlerdir.
Sonuç olarak ERP, iĢletmenin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda müĢteri taleplerini en uygun
Ģekilde karĢılayabilmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim, dağıtım ve mali
kaynaklarının en etkin ve verimli bir Ģekilde planlanması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi
fonksiyonlarını bulunduran bir yazılım sistemidir. Dünya çapında oldukça büyük bir pazar oluĢturan
bu yazılım paketinin üreticisi konumunda olan irili ufaklı yüze yakın firma faaliyet göstermektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 48
Salon-24
0404-358
KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA ENTEGRASYONUNUN BAġARISINDA
MUHASEBENĠN ROLÜ
Recep YILMAZ, Nevran KARACA
ĠĢletmelerin tüm süreçlerinin enteğre biçimde yönetimine olanak sağlayan Kurumsal Kaynak
Planlama (Enterprise Resource Planning- ERP) sistemleri, ihtiyaç duyulan verilerin ilgili departmanlar
tarafından veri giriĢ tekrarı yapılmadan sistemden hazır olarak elde edebilme imkanı sağlamaktadır.
Sistemde sipariĢin alınmasından müĢteriye faturalandırılıp teslim edilmesi ve tahsiline kadar tüm
süreçlerde muhasebenin önemli iĢlevi vardır. ERP sistemlerinin uygulamada baĢarısız olmasındaki
nedenlerden en önemlisi mevcut ERP yazılımlarının kabiliyetleri olmasına rağmen muhasebe
sorumlularının yalnızca vergi muhasebesine yönelik muhasebe verisi, üretim sorumlularının ise ürün
planlama ve kontrolüne yönelik veri üretimine odaklanmalarıdır. Bu nedenle üretim modülü ve
muhasebe modülü birbirinden ayrı alt sistemler olarak çalıĢmaktadır. Bunun sonucunda muhasebe
ve üretim entegrasyonu sağlanamamakta, muhasebenin ihtiyaç duyduğu maliyet verileri
üretilememektedir. ÇalıĢmanın amacı, ERP sistemlerinin baĢarıya ulaĢmasında muhasebenin rolünü
detaylı olarak ortaya koymak ve üretim- muhasebe entegrasyonun sağlanmasına yönelik çözüm
önerileri sunmaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 49
Panel-2
Oturum BaĢkanı
Panelistler
Tarih
Saat
Yer
Konu
BiliĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin SAĞLIK SĠSTEMLERĠ’ne Etkisi
Prof. Dr. Osman Nuri Dilek (SAÜ Tıp Fakültesi Dekanı, Cerrah)
Prof. Dr. Ramazan Akdemir (SAÜ Tıp Fakültesi, Kardiyoloji)
Prof. Dr. Bumin Değirmenci (SAÜ Tıp Fakültesi, Radyoloji)
Prof. Dr. Ayhan Bölük (SAÜ Tıp Fakültesi, Nöroloji)
Doç. Dr. Yusuf Yürümez (SAÜ Tıp Fakültesi, Acil TIP)
Doç. Dr. Kamil Çağrı Köse (SAÜ Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Cerrahi)
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon1
Bu panelde, BiliĢim Teknolojilerindeki geliĢmelerin Türkiye ekonomisinde ve toplum
hayatında önemi gitgide artan sağlık sektörüne etkileri tartıĢılacaktır. Dünyada ve
ülkemizde sağlık sektörü uygulamalarına yönelik araĢtırmalardaki artıĢa paralel
olarak, biliĢim teknolojilerinin yanı sıra endüstri mühendisliği/yöneylem araĢtırması
tekniklerinin sağlık sistemlerinde verimliliği, kaliteyi artırmaya ve iyileĢtirmeye
yönelik çalıĢmalar önem kazanmaktadır. Sağlık sektöründe karar verici ve uygulayıcı
olarak yer alan konuĢmacılarımızın konuya yönelik değerli fikirlerini paylaĢacakları
panelin amacı bu alandaki araĢtırmalara ıĢık tutmak ve dolayısıyla teori ile pratik
arasındaki bağı güçlendirmek olacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 50
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
OpRes & IndEng Applications in Industry - 3
Prof.Dr. Yasemin Claire Erensal
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-2
0330-171
A Pre-Processing Method For Multigroup Data Classification
Youssef Masmoudi, Metin Türkay, Habib Chabchoub
The pre-processing procedure is the first step to prepare the dataset for classification. The nature of
the attributes in the dataset affects the preprocessing of the data. The attribute values can be
nominal, integer or continuous. This work presents a binarization pre-processing method for mixed
datasets. We propose that the use of binary attributes for representing nominal and integer data is
beneficial for classification accuracy. A procedure is described to convert integer and nominal data
into binary attributes. Some of the integer attributes are confined to a small range while others
have a wide range of values. When they have a wide range of values, we apply ExpectationMaximisation (EM) clustering algorithms to use a small number of binary attributes. Once the data
set is processed, the Support Vector Machine (LibSVM) is applied for classification since SVM
classification approachs are performed and useful for large datasets. The proposed procedure was
tested on seven datasets from the literature. The classification was applied for the original dataset,
nominal dataset and binary dataset.
These results show that feature binarization gives
improvement in the classification accuracy.
Salon-2
0401-197
AN ERGONOMICS APPROACH TO THE DESIGN OF AN “ADAPTATION
CENTER” FOR A NURSERY IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN
CYPRUS
Burcu Toker Ersöz, Cihan Nazlıgül, Gözde Ceylan
In the recent years, education of children at the early ages has gained great importance and
support. The number of children attending the nurseries have an increasing trend in the Turkish
Republic of Northern Cyprus. Since the children attending the nurseries are between the ages of two
and six, adaptation to the new school environment has some associated problems. These problems
may lead to serious concentration and education deficiencies if the adaptation period is long. As a
result, there is a tendency towards the improvement of the quality of service provided by nurseries.
In this study, using anthropometric principles, color theories and cognitive factors, an “adaptation
center” is designed for a nursery which gives service to the majority of the children,between ages of
two and six, in Girne city. This center is aimed to function within the nursery for easy adaptation of
the children to the school environment. The center is designed to have the required facilities for
making the adaptation period short and easily manageable with pedagogical support. The facilities
include a separate play and therapy room designed according to ergonomic, anthropometric
principles and cognitive factors.
Salon-2
0403-215
COMPETENCY
MANAGEMENT
AND
COMPETENCE
APPROACH
GüneĢ Demir Eseoğlu, Yasemin Claire Erensal
PERFORMANCE
Competency Management is defined to include all tools and methods used in an organization to
systematically evaluate current and future competencies required for the work to be performed, and
to evaluate available competencies of the workforce. Competencies are described in terms of
distinguishable elements of underlying capacities or potentials which allow job incumbents to act
competently in certain situations. Competence models can be used to provide roadmaps to success,
assess measurable gaps, and direct people to instruments and training that are directly compiled
with the work performance required of the job and with the goals of the organization. The study
focuses on examination of competency performance approach in organizational competency
management on the basis of Competence-based Knowledge Space Theory. In the study,
competence performance approach and evaluation of competence performance structures are
explained to understand process that helps to develop a suitable organizational competency
management model.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 51
Salon-2
0404-240
Churn prediction with advance notice in a non-contractual setting: the
case of private banking customers
Umut Arıtürk, Özden Gür Ali, Mehmet Hamdi Özçelik
In this paper, we focus on the customer churn prediction problem under non-contractual settings.
Churn models are typically estimated on cross sectional data pertaining to a particular time period
and used for prediction in subsequent periods. This is appropriate under static settings where the
sample size of churners is sufficient; however churn is a process and customer behavior is affected
by changes in the environment. We show that modeling next-period churn behavior with multiple
observations per customer pertaining to different time periods yields better predictive performance
when compared to traditional cross-sectional training data, with or without synthetic oversampling
techniques. Further, reflecting the idea that customers do not always decide on and carry out the
churn action overnight; we propose to model churn with multiple models that predict churn several
periods ahead, and to use these predictions in an ensemble for improved next-period churn
prediction. This approach provides the company with advance notice on customer‟s churn
propensity, improves out-of-sample next-period churn prediction, and ensures consistency of
advance propensity figures with next-period prediction. We evaluate our models on private banking
customer data from the highly dynamic Turkish banking industry.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 52
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
OpRes & IndEng Applications in Industry - 4
Doç.Dr. Mahmut EkĢioğlu
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-3
0404-265
Stochastic Shortest Paths with Disambiguation: State of the Art and
Future Directions
Vural Aksakallı
We consider a probabilistic path planning problem where an agent needs to quickly navigate from
one given location to another through an arrangement of arbitrarily-shaped regions which are
possible obstacles. At the outset, the agent is given the respective probabilities that the regions are
truly obstacles and, when situated on a region's boundary, the agent has the option to
disambiguate it, i.e., learn at a cost if it is truly an obstacle. The central question is to find a policy
that decides what and where to disambiguate en route so as to minimize the expected length of the
traversal from start to destination. This problem is called the Stochastic Shortest Path with
Disambiguation Problem (SPD). The problem can be cast as a Markov decision process and has
been proven intractable in many broad settings. In this study, we provide an overview of recent
results in SPD research and discuss directions for future work.
Salon-3
0404-285
THE CAUSES OF IMPRACTICABILITY OF CLASSIC PRODUCT TREE AND
THE ROUTE STRUCTURE IN SMEs
Ümit YALÇIN, Ramazan YAMAN, Melike S. KARASU
A classic product tree is a list of semi-finished and auxiliary materials in the order of assembly of a
product and it is utilized for many activities. This list has to be structured with all the parts of a
product and should comprise those entire in detailed one by one. Especially in semi-products if
there are welded joints for instance, even small parts have to be coded and placed in a product
tree.
However, for ERP implementation and other usages, generating a product tree is almost impossible
in small and medium sized enterprises (SMEs) by reason of the lack of qualifications in design
offices, as well as the variety of product cannot permit to form an elaborated product tree. In
addition, we will face how our job is difficult if we consider many of SMEs do not put account
enough importance to technical drawings even today‟s conditions. In this study, all these issues
and their growing problems are individually identified to examine the problem in SMEs, put
forward in details, and make a determination as to the basis for future studies. Solution offers to
these problems will be addressed as a separate subject of a study.
Salon-3
0404-324
Mathematical Models of Permanent Impairment of the Upper Extremity
due to the Loss of Range of Motion
Mahmut EkĢioğlu
Musculoskeletal disorders of the upper extremity (fingers/hand, wrist, forearm, elbow, upper arm
and shoulder) is one of the major causes of lost work time, productivity and quality, and increased
workers' compensation expenses at workplaces. In developed countries, in case of occurrence of
permanent impairment a rating is required by legal institutions in order to determine the level of
the payments. In addition, the knowledge about the impairments is a good reason for companies
to take action in order to prevent the advancement and occurrence of the impairments of the
employees. The American Medical Association´s Guides to the Evaluation of Permanent Impairment
defines an innovative new international standard for impairment assessment.
Through this study, the permanent impairment data of the upper extremity presented in the Guides
were analyzed and statistical impairment models due to the loss of range of motions of wrist,
forearm/elbow and shoulder joints were developed. The developed equations or a simple computer
code automating these models can easily be used for the impairment evaluation of upper extremity
and its effect on permanent impairment of whole body by physicians, insurance companies, legal
institutions, companies and ergonomists.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 53
Salon-3
0404-388
Comparison of Different Scalarization Methods for Bicreteria Discrete
Optimization Problems
Gökhan Kirlik, Metin Türkay
A major challenge in bicriteria discrete optimization is to develop effective procedures to generate
efficient solutions. The number of efficient solutions increases exponentially with respect to problem
size. Thus, a priority objective is to find the efficient set or a reduced efficient set for bicriteria
discrete optimization problems. One of the widely used methods to obtain efficient set is
scalarization. In this study, 7 well-known scalarization methods including weighted sum, weighted
Tchebycheff, augmented Tchebycheff, epsilon-constraint, quadratic function, max ordering, and two
phase method are compared. In addition, advanced basis is applied in the augmented form of
epsilon-constraint method. All methods are coded in C++ by using CPLEX concert technology. The
algorithms are tested on benchmark problems. Results show that the augmented form of epsilonconstraint method gives superior performance against the other methods.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 54
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 2
Yrd.Doç.Dr. Baki Engin
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-4
0314-015
Akıllı Ajan (Intelligent Agent) Benzetiminin Yüksek Düzeyli Mimari
(HLA-High Level Architecture) ile Olan Uygunluğunun Ġncelenmesi
Tülin ERÇELEBĠ AYYILDIZ
Yüksek Düzeyli Mimari (HLA-High Level Architecture), birden fazla benzetim uygulamasının
dağıtılmıĢ bir ortamda tek bir benzetim uygulaması gibi çalıĢmasını sağlayan bir yazılım mimarisidir.
StandartlaĢmıĢ (IEEE 1516) olan bu mimari, Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından Amerika
BirleĢik Devletleri için geliĢtirilen savunma amaçlı benzetim uygulamalarının gerçekleĢtirilmesinde
zorunlu tutulmaktadır. Türkiye‟de de savunma amaçlı geliĢtirilecek benzetim uygulamalarının
birçoğunda bu standarda uyumluluk Ģart koĢulmaktadır. Yüksek Düzeyli Mimarinin sivil
uygulamalarda da kullanımı yaygınlaĢmaktadır. Yüksek baĢarımlı iĢlem sığasına gereksinim duyan
bilimsel benzetim uygulamaları da Yüksek Düzeyli Mimariyle gerçekleĢtirilmek için iyi birer aday
olarak gözükmektedir.
Bu çalıĢma kapsamında; kullandığı algılayıcılar (sensors) sayesinde çevreyle bağlantı kurup, çevrede
neler olup bittiğini gözlemleyen ve bu algılara göre eylemlerini belirli bir hedef doğrultusunda
gerçekleĢtiren yapay zeka disiplininin uygulamalı bir kolu olan akıllı ajan benzetimi incelenmiĢ ve bu
benzetimin Yüksek Düzeyli Mimari ile gerçekleĢtirilmek istenildiğinde elde edilebilecek yararların ve
önümüze çıkabilecek engellerin neler olabileceği belirlenmiĢtir.
Yapılan inceleme ve araĢtırmalarda HLA ile gerçeklenmiĢ akıllı ajan uygulamalarına rastlanmıĢtır.
Gerek akıllı ajan uygulamalarının HLA‟nın en önemli iki özelliği olan birlikte çalıĢabilirlik ve yeniden
kullanılabilirlik ilkelerine gereksinim duyuyor olması gerekse daha önceden HLA ile gerçeklenmiĢ
olması bu uygulamanın HLA ile gerçeklenebilir olduğunun somut bir göstergesidir.
Salon-4
0325-104
BiliĢim Sektöründe Katılımcı Kültürün Sağlanması Üzerine CMMI ve
P-CMM Kapsamında Bir Ġnceleme
Cemalettin Öcal Fidanboy, Mehmet ReĢit Tolun
BiliĢim sektörünün insana dayalı bir sektör olması ve tüm süreçlerin çalıĢanlar tarafından
uygulanması nedeniyle, yazılım süreç iyileĢtirme faaliyetlerinin sadece yazılıma özgü alanlarda
kalmayıp, aynı zamanda insan kaynağının etkin yönetimiyle de sıkı bir iliĢki içinde olması
gerekmektedir. CMMI (BütünleĢik Yetenek Olgunluk Modeli) temel alınarak yapılan yazılım süreç
iyileĢtirme çalıĢmalarının bu iki temel unsurun çerçevesinde yapılandırılması ve organizasyonda
katılımcı kültürü destekleyecek Ģekilde özümsenmesi, kurulacak sistemin etkinliği açısından büyük
önem arz etmektedir. P-CMM (Ġnsan–Yetenek Olgunluk Modeli), biliĢim organizasyonlarında insan
sermayesinden en yüksek düzeyde fayda sağlamak üzere, insana iliĢkin konulara dikkat çeken bir
modeldir. P-CMM, süreç yönetimi kurgusu açısından CMMI ile birtakım benzer özeliklere sahiptir. Bu
modelin, CMMI modeline göre yönetilen süreç iyileĢtirmeleriyle birlikte kullanılması, kurulacak
sistemin bütünlüğü ve devamlılığı açısından kayda değer faydalar sağlayabilir. Bu bildiride, CMMI ve
P-CMM modellerinin bir arada kullanılmasına yönelik bir inceleme yapılmıĢ, P-CMM Katılımcı Kültür
Süreç Alanı‟na iliĢkin pratikleri incelenmiĢ ve bu süreç alanının CMMI 3. seviyesindeki süreç
alanlarına etkileri araĢtırılmıĢtır. Yapılan çalıĢma sonucunda, P-CMM Katılımcı Kültür Süreç Alanı‟na
iliĢkin pratiklerin, CMMI 3. Seviye süreç alanlarından, Kurumsal Süreç Tanımı, Karar Analizi ve
Çözümleme ve Kurumsal Eğitim süreç alanlarıyla bir arada ele alınmasının, yazılım süreç iyileĢtirme
çalıĢmalarında katılımcı kültürün oluĢturulması açısından önemli faydalar sağlayabileceği
değerlendirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 55
Salon-4
0325-106
TAMSAYILI PROGRAMLAMA VE SEZGĠSEL YÖNTEMLER ĠÇĠN YAZILIM
GELĠġTĠRĠLMESĠ
Gültekin ÖZDEMĠR, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY
Doğrusal veya doğrusal olmayan programlama modellerinin çözülmesi değiĢken ve kısıt sayılarının
artması ile zorlaĢmaktadır. Günümüzde bunu sağlayabilmek için geliĢen bilgisayar teknolojisinden
sıklıkla faydalanılmaktadır. Bu noktada, özellikle algoritma ve yazılım geliĢtirme güncel bir çalıĢma
alanı olarak karĢımıza çıkmaktadır.
Bu çalıĢmada, tamsayılı programlama modelleri olarak sırt çantası, sermaye bütçeleme, sabit yük
problemi uygulama arayüzleri ve sezgisel yöntemler olarak genetik algoritmalar, tavlama benzetimi,
tabu araĢtırması arayüzleri kapsayan bir paket program geliĢtirilmiĢtir. Bu yazılım geliĢtirme
projesiyle, sıklıkla kullanılan tamsayılı programlama ve sezgisel yöntemlerin kullanılmasında eğitimöğretim sürecine katkı sağlayacak yerli bir yazılım ile desteklenmesi temel amaçtır. Sonuçta,
geliĢtirilen yazılım SDÜ MMF Endüstri Mühendisliği Bölüm öğrencilerine ve ilgili kullanıcılara bölüm
internet sayfasında eriĢime açık olarak yer alacaktır.
Salon-4
0325-113
Tamsayı oranlı sefer aralıkları kullanılarak toplu taĢıma sistemlerinin
koordinasyonu
Uğur Akyol, Dilek Tüzün Aksu
Büyük Ģehirlerde toplu taĢıma sistemlerine olan talebin artırılması trafik sorununun çözümü için
büyük önem taĢımaktadır. Bu nedenle bu sistemlerin servis kalitesinin artırılması yerel yönetimlerin
önceliği haline gelmiĢtir.
Servis kalitesini etkileyen faktörlerin baĢında yolcuların seyahatleri
sırasında maruz kaldıkları bekleme süreleri gelmektedir. Son yıllarda taĢıma araçları arasında
koordinasyon sağlayarak yolcu bekleme sürelerinin azaltılması hem akademisyenlerin hem de
pratisyenlerin ilgisini çeken bir konu olmuĢtur. Bekleme süresini azaltmanın bir yolu tamsayı oranlı
sefer aralıkları kullanmak, yani koordine edilecek hatların sefer aralıklarını taban bir sürenin tamsayı
katları olarak belirlemektir. Bu çalıĢmada yolcuların seyahat ve bekleme sürelerinin maliyetleri ile
toplu taĢıma sisteminin operasyonel maliyetinden oluĢan toplam sistem maliyetini enazlamak için
bir çözüm yöntemi önermekteyiz. Önerilen genetik algoritma aynı anda hem koordine edilecek hat
kümeleri oluĢturmakta, hem de bu hatlar için tamsayı oranlı sefer aralıklarını belirlemektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 56
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Benzetim - 3
Yrd.Doç.Dr. Gökalp Yıldız
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-5
0404-330
HÜCRESEL ÜRETĠMDEN SERĠ ÜRETĠME GEÇĠġ SĠMÜLASYONU
Ceren BeĢirli, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ
Endüstriyel kabin tipi buzdolapları üreten fabrikaların birinde gerçekleĢtirilen bu çalıĢma, mevcut
sistem olan hücresel üretim sisteminden parçalı seri üretim sistemine geçilmesinin nedenlerini,
aĢamalarını ve yeni sistemin kontrolünü içermektedir.
Hücresel üretim sisteminden seri üretim sistemine geçilirken, bazı ön hazırlıklar yapılmaktadır. Bu
çalıĢmalar: Hatta iĢçi atanması ve her mavi yakalıya standart görev dağılımı yapılması, üretilecek
ürünlerin iĢ akıĢlarının belirlenmesi, bu iĢ akıĢlarına göre malzeme stok alanlarının yerlerinin
düzenlenmesi ve makinelerin ve kullanılacak olan aparatların ergonomik olup olmadığının tespitidir.
Bu ön hazırlık çalıĢmaları yapıldıktan sonra hat dengelenmesi yapılmıĢ ve dengelenmiĢ hattın
benzetim modeli oluĢturularak, hattın verimliliği ve talebe göre nasıl davranıĢ göstereceği
gözlemlenmiĢtir. Projenin sonucunda yeni üretim sistemi sayesinde fabrika verimliliğinde artıĢ
sağlanmıĢ ve çalıĢma Ģartları iyileĢtirilmiĢtir.
Salon-5
0404-365
DÜZE
ÇIKIġ
FORMUNUN
AKIġ
SAYISAL SĠMÜLASYONU
Demet Yılmaz, Mustafa ReĢit Usal
ÖZELLĠKLERĠNE
ETKĠSĠNĠN
1880‟li yıllardan beri, basınçlı hava beslenerek içerisinde bir hava girdabının oluĢması ve hava
düzesi/düzelerinin kullanılmasına dayanan iplik eğirme fikri üzerine pek çok sistem geliĢtirilmiĢtir.
Bu sistemlerden ancak bir kısmı ticari olarak baĢarı sağlamasına karĢın, hava düzesi/düzeleri
içerisinde oluĢan hava girdabı özellikle tek katlı iplik üretiminde yüksek üretim hızlarına ulaĢılmasına
imkân sağlamıĢ durumdadır. Bu tür sistemlerin üç temel bileĢeni vardır. Bunlar: Düze, basınçlı hava
ve ipliktir. Bu çalıĢmada, üç temel bileĢenin bir arada kullanıldığı bir sistemde, iki farklı çıkıĢ
formuna sahip düze içerisindeki hava akımı olaylarının incelenmesi ve iplik özelliklerinde neden
olacağı değiĢimlerin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmada, ANSYS 12.1 versiyonunun “Fluid Flow
(CFX)” gibi sonlu hacim tabanlı bir paket programı kullanılmıĢ ve iki farklı düze çıkıĢ formunun
içerisindeki hava akımının simülasyonu ve böylece düze performansı analiz edilmiĢtir. Silindirik
forma sahip düzenin tüm tasarım parametreleri sabit tutulup, düze çıkıĢına delikler delinmiĢtir.
Literatürde düzeler ile ilgili olarak yapılan simülasyonlardan farklı olarak ipliğin düze içerisinden
geçtiği bölgede akıĢa dahil edilmiĢ ve simülasyon gerçekleĢtirilmiĢtir. Öte yandan, düzelerdeki hava
akımı türbülanslıdır ve simülasyonlarda türbülans modeli olarak k-ε modeli kullanılmıĢtır. k-ε
modelinin aĢırı bilgisayar gücü gerektirmeden, çeĢitli türbülanslı akıĢlar için makul sonuçlar üretmesi
bu tercihe neden olmuĢtur. Ancak, pek çok avantajına karĢılık bu model sınır tabakalardaki akıĢlarda
çok iyi değildir. Bu nedenle, bu çalıĢmada yüzeylerden akıĢ ayrılmasını (vorteks oluĢumunu),
baĢlangıç akıĢları ve sınır tabakalardaki akıĢları yeterli doğrulukta tahmin edebilen Shear Stress
Transport (SST) modeli kullanılmıĢtır. Gerek doğru sınır Ģarlarının atanması gerekse de simülasyon
sonrasında elde edilen veri ve bilgilerin doğrulanması için düze, basınçlı hava ve iplikten oluĢan
sistem üzerinde basınç baĢta olmak üzere hava akımı ile ilgili veriler ölçülmüĢtür.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 57
Salon-5
0404-373
ÖRNEK BĠR
AÇIK
MADEN ĠġLETMESĠNDEKĠ
KAMYON ATAMA
PROBLEMĠNE ALTERNATĠF ÇÖZÜMLERĠN BENZETĠM YOLUYLA ANALĠZĠ
Gökalp Yıldız
Açık maden iĢletmelerinde, cevherin ve atık malzemenin, cevherin ve atık malzemenin bulunduğu
konumdan, boĢaltımın yapılacağı konuma getirilmeleri, çoğunlukla yüksek kapasiteli ve farklı
kapasitelere sahip kamyonlarla gerçekleĢtirilmektedir. Bu tip sistemlerde, genel olarak, açık maden
iĢletmesinin farklı bölgelerinde kazı iĢini sağlayarak atık malzemeyi ve cevheri mevcut kamyonlara
yükleme iĢini yapan farklı kapasitelerde ekskavatörler bulunmaktadır. Açık maden iĢletmesinin farklı
bölümlerinde bulunabilen yüksek maliyetli bu ekskavatörlerin, durmaksızın operasyonlarına devam
edebilmeleri için bahsi geçen kamyonların ekskavatörlerin durmasını engelleyecek biçimde, maden
iĢletmesindeki uygun ekskavatöre yönlendirilmesi gerekmektedir. Buradaki amaç, kamyonların
çevrim zamanlarını azaltacak ve dolayısıyla aynı zaman diliminde daha fazla atık malzeme ve cevher
taĢıyabilecek bir kamyon atama sistemi geliĢtirmektir. Mevcut teknolojik geliĢmeler, her bir
kamyonun konumunu, hangi durumda olduğunu, ekskavatörlerdeki mevcut iĢ yükünün durumunu
takip edebilmek için yeterli altyapıyı sağlayacağından, herhangi bir kamyonun atamasının yapılacağı
anda, diğer kamyonların konumları, durumları ve hızları, ekskavatörlerin iĢ yükleri gibi bilgiler
kullanılarak daha etkin bir kamyon atama sistemi geliĢtirmek mümkündür. Bu çalıĢmanın amacı,
tipik bir açık maden iĢletmesine iliĢkin alternatif kamyon atama yöntemlerinin test edilebileceği,
parametrik bir benzetim modelini oluĢturmak ve bu yapının gerçek açık maden iĢletmelerine
uygulanabilirliği üzerinde tartıĢmaktır.
0404-403
Trafik AkıĢı Dengelenmesi için KavĢak Analizi ve Benzetimi
Harun TaĢkın, Murat Sarı, Özer Uygun
Salon-5
Trafik artık günlük yaĢantının göz ardı edilemez bir parçası olmuĢ ve birçok kayıplara neden
olmaktadır. En önemli kayıp trafikte bekleme zamanı olmakla birlikte gereksiz yakıt tüketiminden
kaynaklanan ekonomik kayıplar ve çevresel zararlar da sözkonusudur.
Bu çalıĢmada Adapazarı‟nda en önemli trafik noktalarından biri olan ve trafik yoğunluğu yüksek olan
ada Ģeklindeki bir kavĢak ele alınarak analizler gerçekleĢtirilmiĢtir. Amaç, belirli zamanlarda oluĢan
trafik sıkıĢıklığının azaltılması adına en uygun trafik ıĢık sürelerinin (kırmızı, sarı ve yeĢil)
bulunmasıdır.
Ele alınan kavĢakta dört yöne araç hareketi söz konusudur. Bir araç sağa dönebilir, sola dönebilir,
ada etrafından dolaĢarak sola veya geriye dönebilir. Bununla birlikte sağa dönecek araçlara yanan
ıĢıklar ile düz veya sola dönecek araçlara yanan ıĢıklar ayrıdır. Örneğin bir araç yeĢil ıĢıkta sağa
dönebiliyorken aynı yoldaki diğer yönlere gidecek araçlar kırmızı ıĢıkta bekleyebilmektedir.
Analiz için ilk olarak gözlemler gerçekleĢtirilmiĢ, kavĢak etrafındaki ticari minibüs ve dolmuĢ
yetkililerinden görüĢler alınmıĢtır. Daha sonra Sakarya BüyükĢehir Belediyesi UlaĢtırma Dairesi
BaĢkanlığından kavĢağa iliĢkin veriler talep edilmiĢtir. KavĢakta bulunan ıĢıkların mevcut durumdaki
ıĢık süreleri frekansları alınmıĢtır. Buna ilaveten UlaĢtırma Dairesi BaĢkanlığı tarafından kavĢaktan
geçen araçlar, özel cihazlar kullanılarak sayılmıĢtır.
Bu veriler kullanılarak Arena benzetim yazılımı ile sistemin modeli oluĢturulmuĢ ve gerekli analizler
yapılmıĢtır. Buna göre kavĢakta bulunan her bir trafik ıĢığının, uygun ıĢık süreleri belirlenmeye
çalıĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 58
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sezgisel Yöntemler - 2
Yrd.Doç.Dr. Nureddin Kırkavak
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-6
0323-052
STOKASTĠK Eġ ZAMANLI TOPLA –DAĞIT ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ
ĠÇĠN MELEZ BĠR SEZGĠSEL YAKLAġIM: DĠFERANSĠYEL EVRĠM
ALGORĠTMASI
AyĢegül GÜLTEPE, Berna DENGĠZ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA
Lojistik yönetimi ve tedarik zinciri yönetiminde en önemli iĢlemsel (operasyonel) kararlardan birisi
araç rotalarının belirlenmesi ile ilgilidir. Klasik araç rotalama problemi, bir depodan müĢterilerin
dağıtım yada toplama taleplerini karĢılayacak en uygun rotaların belirlenmesi olarak tanımlanır.
Uygulamada karĢılaĢılan kısıtlamalara dayalı olarak ilgili kaynaklarda farklı araç rotalama problemleri
tanımlanmaktadır. Bu problemlerden birisi EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Problemidir
(ETD_ARP). ETD_ARP depodan müĢterilere ürün dağıtımının yanı sıra müĢterilerden de depoya geri
dönecek ürünlerin toplanması iĢlemlerinin eĢzamanlı gerçekleĢtirildiği bir araç rotalama problemidir.
Bu tür problemlerde müĢterilerden toplanan ve dağıtılan miktarların sabit olmadığı durum göz
önüne alındığında problem stokastik eĢzamanlı topla-dağıt araç rotalama problemi (SETD_ARP)
olmaktadır. Ġlgili kaynaklarda SETD_ARP üzerinde yeterince araĢtırma ve yayına raslanamamıĢtır. Bu
bildiride, Stokastik EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Probleminin çözümü için diferansiyel evrim
algoritmasına dayalı olarak geliĢtirilen melez bir algoritma sunulmaktadır. Kaynaklarda yer alan
topla-dağıt test problemlerinde, müĢteri talepleri rassal olarak üretilip, SETD_ARP için uygulanabilir
yapıya dönüĢtürülmüĢtür. Algoritmanın çözüm kalitesi ve çözüm zamanı açısından
baĢarısı,
hazırlanan bu test problemleri üzerinde incelenmektedir.
Salon-6
0324-071
E-Perakendecilikte Dağıtım Toplamalı ve Zaman
Rotalama Problemine Sezgisel Bir YaklaĢım
Seda Uğurlu, Burçin Bozkaya, Ronan de Kervenoael
Pencereli
Araç
E-perakendecilik son yıllarda kapsam ve hacimsel büyüme göstermektedir. Ancak, belli ürün ve iĢ
modelleri
çerçevesinde
büyüyen
sektörün
sunduğu
fırsatlar
tam
anlamıyla
değerlendirilememektedir. Bu çalıĢmada, e-süpermarketler tarafından ürün çeĢitliliğinin ve yüksek
hizmet düzeyinin, stok maliyetlerini arttırmadan, geliĢmiĢ bir dağıtım sistemi ile tüketiciye
sağlanabileceği bir iĢ modeli önerilmektedir. Bu modelde, e-marketler müĢteriye hem kendi
mağazalarındaki mevcut ürünleri hem de farklılık yaratabilecek nitelikli ürünleri sunmaktadır. Ancak
nitelikli ürünler, süpermarket mağazasından değil, harici tedarikçilerden toplanmakta ve müĢteriye
tüm ürünlerle birlikte tek bir teslimat Ģeklinde dağıtılmaktadır. Bu yapı içerisinde dağıtım
maliyetlerini en az artıracak dağıtım toplamalı ve zaman pencereli araç rotalama probleminin
çözümü önem kazanmaktadır. ÇalıĢmamızın amacı, bu çerçevede dağıtım toplamalı ve zaman
pencereli araç rotalama problemini, sezgisel bir tasarruf algoritması yardımıyla çözmek, elde edilen
çözümlerin geçerliliğini test etmek ve bu iĢ modelinin karlılığını analiz etmektir. Ele alınan araç
rotalama probleminde, sınırlı kapasitede araçlar, zaman pencereli her dağıtım için birden fazla
toplama yapabilir. Toplama yapılacak lokasyonlar, sipariĢ edilen nitelikli ürünün tedarikçi
lokasyonları arasından seçilir. Çözüm için geliĢtirilen sezgisel tasarruf algoritmasıyla elde edilen
sonuçlar, literatürde benzer problemlerin çözümü için sunulan en iyi sonuçlarla karĢılaĢtırılmıĢtır.
Son olarak, tasarlanan iĢ modelinden beklenen satıĢ hacmi ve kar marjı oranları ile dağıtım
maliyetlerindeki artıĢ karĢılaĢtırılarak sunulan modelin olurluğu analiz edilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 59
Salon-6
0324-088
ĠPEK KAĞIT’TA ĠÇ PĠYASA DAĞITIM PLANLAMASI
Dicle Evliyaoğlu, Burçin Bozkaya, Bülent Çatay, Saadet Ulusakarya,
Aydemir Özbek
Bu çalıĢmanın amacı, Ġpek Kağıt‟ın iç piyasadaki satıĢlarının dağıtım planlamasına, sipariĢ seçimi,
araç seçimi, yük planlama ve sevkiyat sıralamayı göz önünde bulunduran sistematik bir çözüm
yaklaĢımı geliĢtirmektir. Kağıt ürünlerinin düĢük yoğunlukları nakliye masraflarını firma için önemli
gider kalemlerinden biri haline getirmektedir. Nakliye planlamada yapılacak en küçük iyileĢtirme bile
firmaya önemli kazançlar sağlayabilmektedir. MüĢteri tercihlerinin çeĢitliliği, gidilecek son noktaya
göre belirlenmiĢ sabit nakliye fiyatları ve müĢterilerin önceliklendirilmesi sonucu çok-ürünlü, çokdönemli, karıĢık filolu bir dağıtım problemi ortaya çıkmaktadır. Problem öncelikle bir karma 0-1
tamsayılı program olarak modellenmiĢtir. GeliĢtirilen, modelin gerçek hayat probleminin büyüklüğü
ve verilerinin karmaĢıklığı nedeniyle kabul edilebilir sürede çözümü mümkün olmadığı için bir
sezgisel algoritma sunulmuĢtur. Firmanın ERP sistemine bütünleĢtirilmiĢ bu algoritma kısa sürede iyi
sonuçlar verebilmektedir.
Salon-6
0325-101
KARIġIK MODELLĠ MONTAJ HATTI DENGELEME PROBLEMĠNE GERÇEK
HAYAT YAKLAġIMLARI ve SEZGĠSEL YÖNTEMLER
Nureddin KIRKAVAK, Kerim Özgür YEL
Üretim hattı dengeleme sorunları giderek artan sanayileĢme, rekabet ve küreselleĢmeye parallel
olarak özellikle geliĢmekte olan küçük ve orta büyüklükteki iĢletmelerin yakaladıkları büyüme ve
kurumsallaĢma çalıĢmalarında büyük önem kazanmaktadır. Hat dengeleme probleminde üretim için
gerekli iĢler üretim hattı bünyesinde kurulacak belli sayıdaki iĢ istasyonlarına üretim çevrim süresini
en aza indirecek Ģekilde atanır veya diğer Ģekliyle de belirli bir çevrim süresinin sağlanabilmesi için
gerekli olacak en az iĢ istasyonunun belirlenmesi amaçlanır. Endüstriyel yapımız içinde yer alan
değiĢik kuruluĢlarda tek, çok ve karıĢık modelli üretim hattı dengeleme sorunları ile çok sık
karĢılaĢmaktayız. Bu çalıĢmamızda sık karĢılaĢılan üretim hattı modelleri ile bunlara yönelik
kullanılabilir çözüm yöntemleri üzerinde durulmaktadır. Ancak, bu modeler ile tasarımı
gerçekleĢtirilen bir üretim hattının günlük kullanımı için uygulama çalıĢmaları diğer idari planlama
çalıĢmaları ile etkileĢim içinde yürütülmektedir. Bu çerçevede, üretim hattı dengeleme, model
sıralama ve insangücü planlamasına yönelik birbirleriyle iliĢkili model önerileri geliĢtirilmektedir.
Ayrıca, literatürde örnek olarak yer alan karıĢık modelli hat dengeleme problemlerinden bazıları
üzerine uygulanan modern sezgisel (benzetimli tavlama ve genetik algoritma gibi) yöntemlerin
performansları bir deneysel tasarım çalıĢması ile karĢılaĢtırmalı olarak değerlendirilmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 60
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Karar Verme - 2
Prof.Dr. Zerrin Aladağ
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-7
0404-258
Referans Etkisi Altında BirleĢik Stok ve Fiyatlandırma Kararları
M. Güray Güler, Taner Bilgiç, Refik Güllü
Yöneylem araĢtırması yazınında rassal talep altında birleĢik stok ve fiyatlandırma kararları detaylı
incelenmiĢtir. Bu problemlerde talep modeli çoğunlukla sadece güncel fiyata bağlı azalan bir
fonksiyon olarak tanımlanmıĢtır. Ancak gözüken odur ki, müĢteriler zamanla ürün hakkında bir
“eder” fiyat, yani referans fiyat belirlemektedir. Eğer mevcut fiyat, ürünün referans fiyatından fazla
ise müĢteriler bu farkı zarar olarak algılamakta, düĢük ise kar olarak algılamaktadırlar. MüĢteriler bu
kar ve zarar algısına olan tepkilerine bakılarak zarardan kaçan, zarar arayan ve zarar duyarsız
olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Referans fiyat ürünün ilan edilen fiyatlarıyla güncellenmekte ve
ürünün talebi hem güncel fiyata hem de bu referans fiyata bağlı olarak değiĢmektedir. Ekonomi
literatüründe bu tip talep modelleri incelenmiĢ ancak envanter kararları fiyat politikalarından ayrı
olarak irdelenmiĢtir. Bu çalıĢmada ise, tekel olan bir firmanın birleĢik stok ve fiyatlandırma kararları
incelenmiĢtir. Firmanın sattığı ürünün talebi hem güncel fiyattan, hem de referans fiyattan
etkilenmektedir. Sonuç olarak zarar duyarsız ve zarardan kaçan müĢterilerin olduğu konkav talep
ve konvav gelir modellerinde hedef stok seviyesi politikasının en iyi politika olduğu gösterilmiĢtir.
Buna ek olarak dinamik programlamanın değerini, rassal terimlerin etkisini ve referans etkisi
parametrelerinin tayinlerinin önemini gösteren sayısal analizler sunulmuĢtur.
Salon-7
0404-268
Afet öncesi ve sonrası kararları için tümleĢik bir model ve çözüm
yöntemi
Alper Döyen, Necati Aras, Gülay Barbarosoğlu
Deprem öncesi verilen güçlendirme kararları deprem sonrası verilecek acil durum tepki kararlarını
doğrudan etkilemektedir. Binaların güçlendirilmesi, deprem sonucu oluĢacak hasarı ve bu nedenle
ortaya çıkacak acil yardım malzemeleri ihtiyacını azaltmayı amaçlarken yolların güçlendirilmesi,
deprem sonrasında ulaĢım ağının mümkün olduğunca kullanılabilir kalmasını sağlamaya yöneliktir.
Önerilen iki-kademeli rassal programlama modeli, bina ve yol güçlendirme kararları ile dağıtım
merkezlerinden talep noktalarına olan atama ve taĢıma kararlarının tümleĢik olarak toplam maliyeti
en küçükleyecek Ģekilde verilebilmesini sağlamaktadır. Önerilen rassal modelin belirlenimci eĢdeğeri
için karıĢık tamsayılı bir formülasyon verilmiĢ ve Lagrange gevĢetmesi temelli bir sezgisel
sunulmuĢtur. Farklı nitelikte problem örnekleri ele alınarak yapılan deney sonuçlarına göre önerilen
yöntem kaliteli çözümler vermektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 61
Salon-7
0404-278
STRATEJĠK PLANLAMAYA UZMAN SĠSTEM ve YAPAY ZEKÂ YAKLAġIMI
Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP
Günümüzün artan rekabet koĢulları, kurum ve kuruluĢların doğru stratejilerle geleceklerini
planlamalarını zorunlu kılmaktadır. Planlama yapmak yeterli koĢulu sağlamamakta; uygulanabilirliğe
sahip planların, sürdürülebilir kontrol ve performans değerlendirmeleri ile desteklenmesi
gerekmektedir. Analitik yöntemlerle bilginin karar sürecine girmesinin zorluğu, paydaĢlardan alınan
çok sayıda bilgiye dayanarak belirlenen stratejik amaç ve hedeflerin tutarlılığının sağlanması ve
performanslarının ölçülememesindeki güçlükleri aĢmada uzman sistem ve yapay zekâ tekniklerinin
kullanılması daha etkili sonuçlar verebilir. Stratejik planlama sürecinde, analizlerin yapılması
sırasında ve stratejilerin belirlenmesi için kullanılan bilgilerin çoğu belirsiz ve yetersiz olduğu için
karmaĢık ve zaman alıcıdır. Stratejik planların hazırlanması ve uygulanmasında bilgi yönetimi
ilkelerine uygun hareket etmek, planın baĢarılı olmasında önemli rol oynayan etmenlerin baĢında
gelmektedir. Stratejik planlarda kullanılan bilginin bir kısmı örtülü/bulanık bir kısmı da açıktır. Örtülü
bilgi stratejik planın hazırlanması esnasında açık bilgiye dönüĢür. Analitik yöntemlerle bilginin karar
sürecine doğrudan girmesi zordur. Stratejik plan hazırlama aĢamaları, ardıĢık olarak biri birini
etkilemesi bakımından önemlidir. Bilgi yönetim sisteminin etkin kurulması ve analizlerin doğru
yapılması gereklidir. Günümüzde hazırlanan Stratejik planlarda belirsiz ve karmaĢık bilgiler stratejik
amaç ve hedeflere dönüĢtürülmekte, kuruluĢların geleceği bu hedeflerin performansına bağlı
kılınmaktadır. Üstelik alınan kararların doğru veya yanlıĢ olduğu uygulama sürecinde ortaya
çıkmaktadır. Bu sebeple karĢılaĢılan zorlukları azaltmak için uzman sistem ve yapay zekâ teknikleri
kullanılabilir. Uygulamada stratejik planlarda uzman sistem ve yapay zekâ teknikleri yaklaĢımıyla
değerlendirmeler yapmak, her Ģeyden önce kuruluĢların kaynaklarını ve imkânlarını daha gerçekçi
kullanmalarına önemli katkılar sağlayacaktır.
Bu çalıĢmanın amacı; stratejik planlama aĢamalarında kullanılan bilgiler analiz edilerek doğru
sonuçlara ulaĢılması için stratejik planın her karar aĢamasında yapılacak performans
değerlendirmelerine yönelik uzman sistem ve yapay zekâ tekniklerinin kullanılmasına önerilerde
bulunmaktır.
Salon-7
0404-355
PERAKENDE ENDÜSTRĠSĠNDE RAF ALANI TAHSĠS KARARI ĠÇĠN
YENĠ BĠR MODEL ÖNERĠSĠ
Tuncay ÖZCAN, ġakir ESNAF
Sürekli değiĢen tüketici talepleri ve dinamik pazar rekabetinden dolayı; perakende iĢletmeleri kısıtlı
kaynaklarını daha iyi yöneterek finansal performansını iyileĢtirme ve müĢteri hizmet düzeyini
geliĢtirme çabası içindedir. Bu bağlamda; raf alanı, perakende yönetiminin en önemli ve sınırlı
kaynaklarından biridir. Bu çalıĢmada; raf alanı tahsis problemi için perakendecinin karlılığının en
büyüklenmesi amacı ile doğrusal olmayan bir tamsayılı programlama modeli önerilmiĢtir. Önerilen
model, literatürde yer alan çalıĢmalardan farklı olarak talebin değiĢkenliğini, elde bulundurmama
durumunu ve ürünler ve ürün kategorileri arasındaki yerleĢim iliĢkisini dikkate almaktadır. Bu
modelin etkinliği ve geçerliliği; bir perakende mağazasından alınan verilerle gerçekleĢtirilen bir vaka
çalıĢması ile gösterilmiĢ ve elde edilen sonuçlar yorumlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 62
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka - 3: Uygulamalar
Yrd.Doç.Dr. Adem Göleç
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-22
0404-242
Klasik ve Zeki Optimizasyon Tekniklerinin Değerlendirilmesi Örnek
Problemler
Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman
KarmaĢık problemlerin çözümüne yeni teknikler geliĢtiren yapay zeka, hem kullanım teknikleri
açısından hem de optimizasyon algoritmaları açısından araĢtırmalarda sık baĢvurulan bir uygulama
alanı olmuĢtur. Organik olmayan bir sistem olan yapay zeka, insan düĢünüĢ ve davranıĢ biçiminin
bir benzetim modelidir. Bu sebeple, geliĢtirilen zeki teknikler de, insanın ve çevrenin davranıĢlarını
modelleyerek problem çözmeyi amaçlamıĢtır, bunlara örnek göstermek gerekirse, bulanık mantık,
problem çözümünde dilsel ifadeleri kullanmıĢ, yapay sinir ağları sinir hücresi olan nöronları
kullanmıĢ, sürü optimizasyonu canlının çevresiyle ve diğer bireylerle olan etkileĢimi ve kolektif
(ortak) davranıĢlarını, genetik algoritmalar ise gen ve kromozomlar temelinde problemleri
modelleyen bir optimizasyon tekniği olarak ortaya çıkmıĢtır.
Bu bağlamda ele alınan problemler üzerinden klasik ve zeki optimizasyon teknikleri ile çözüm
değerlendirmeleri birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları gösterilecektir.
Salon-22
Salon-22
0404-251
KÜMELEME ANALĠZĠNDE K-ORTALAMALAR ALGORĠTMASI VE PARÇACIK
SÜRÜ OPTĠMĠZASYONU YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI
Mustafa Can, Emrah Önder, Nihat TaĢ
Kümeleme analizi veri matrisinde yer alan ve doğal gruplamaları kesin olarak bilinmeyen birimleri
veya değiĢkenleri birbirleri ile benzer olan alt kümelere ayırmaya yardımcı olan yöntemler
topluluğudur. DeğiĢkenler arasındaki uzaklıkları hesaplamak için kullanılan uzaklık ölçülerine genel
olarak Minkowski uzaklık ölçüsü adı verilir. K-ortalamalar kümeleme algoritması amacı her nokta ile
o noktanın kendine en yakın küme merkezi arasındaki toplam mesafelerin karelerinin toplamını
minimize eden küme merkezlerini bulmaktır. Parçacık sürü optimizasyonu (PSO) 1995 yılında
Kennedy ve Eberhart tarafından geliĢtirilen evrimsel hesaplama tekniğidir. PSO popülasyon temelli
arama algoritmasıdır ve parçacık olarak isimlendirilen rastsal çözüm değerlerinin oluĢturduğu
popülasyon ile baĢlatılır. Diğer evrimsel hesaplama tekniklerinden farklı olarak PSO‟daki her
parçacığa hız bileĢeni eĢlik etmektedir. Parçacıklar geçmiĢ davranıĢlara bağlı dinamik olarak
ayarlanan hızları ile arama uzayında uçarlar. Bu yüzden parçacıkların arama sürecinde daha iyi
arama bölgelerine doğru uçma eğilimleri vardır. PSO yapı olarak sürekli optimizasyon problemlerine
uygun olsa da ayrık problemlere uyarlanmıĢ baĢarılı uygulamaları mevcuttur. ÇalıĢmada çeĢitli veri
setleri K-ortalamalar algoritması ve PSO ile kümeleme analizine tabi tutulacak ve sonuçlar
irdelenecektir.
0404-426
ĠyileĢtirilmiĢ Bulanık Sistem Modelleme YaklaĢımlarının Farklı Veri
Setleri Kullanılarak Esnek Hesaplama Yöntemlerine Dayalı Diğer
Modelleme YaklaĢımları ile KarĢılaĢtırılması
Ġ. Burhan TürkĢen, Adem Göleç
Geleneksel bulanık sistem modelleme yöntemleri gerçek dünya problemlerini temsil etmede yüksek
bir performans elde etmesine rağmen, henüz hesapsal karmaĢıklık, optimizasyon, sübjektiflik, vs.,
gibi bazı zorlukları bünyesinde barındırmaktadır. Bu problemlerin bazılarının üstesinden gelebilmek
için iyileĢtirilmiĢ bulanık fonksiyonlara dayalı yeni bir bulanık sistem modelleme yaklaĢımı
Celikyilmaz ve TürkĢen (2008) tarafından geliĢtirilmiĢtir. Bu yaklaĢımın temel özellikleri iyileĢtirilmiĢ
bulanık kümeleme algoritması, yeni bir yapısal tanımlama algoritması ve parametrik olmayan bir
çıkarım motorundan oluĢmaktadır. Bu çalıĢmada, iyileĢtirilmiĢ bulanık fonksiyonlara dayalı bu yeni
bulanık sistem modelleme yaklaĢımını, farklı veri setleri kullanarak esnek hesaplama yöntemlerine
dayalı diğer sistem modelleme yaklaĢımları ile karĢılaĢtırarak istatistik analizlerle performans
üstünlüğü ortaya konulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 63
Salon-22
0404-427
Entropi Tabanlı Kural Madenciliği
Safiye Sencer, Harun TaĢkın, Cemalettin Kubat, Alper Kiraz
Kural madenciligi, günümüzde veri madenciliğinin en önemli adımını oluĢturmaktadır. Veri
madenciliğinde verilerin düzenlenmesi, sınıflandırılması ve ilgili bilgilerin elde edilmesi yer alırken,
kural madenciliğinde ise sistem, tamamen kuralların elde edilmesi sürecine odaklanmıĢtır. Bu
çalıĢmada özellikle kuralların elde edilmesi sürecinde entropi yöntemine dayalı kurala bağlı öğrenme
algoritması geliĢtirilmiĢtir. Önerilen kural tabanlı öğrenme algoritması büyük veri tabanına sahip
dinamik yapıdaki sistemlerde karar verme sürecinde etkin olarak kullanılması hedeflenmektedir. Bu
çalıĢmada verilerin frekans dağılımlarından veri davranıĢı analizi gerçekleĢtirilerek kural madenciliği
algoritması önerilmiĢ ve uygulanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 64
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Kurumsal Kaynak Planlama-KurumsallaĢma - 2
Yrd.Doç.Dr. Alper Göksu
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
0404-371
KRĠTĠK BAġARI FAKTÖRLERĠ’NĠN KURUMSAL
UYGULAMALARINA ETKĠSĠ
Orhan TORKUL, Cemalettin HATĠPOĞLU
KAYNAK
PLANLAMA
Salon-24
BiliĢim teknolojilerindeki ilerlemeler küresel rekabeti eskisinden çok daha zor hale getirmiĢtir.
ĠĢletmeler baĢarılı olabilmek ve rekabet ortamında varlıklarını sürdürebilmek için; maliyetlerini
düĢürmek, iĢ süreçlerinin akıĢını sağlamak,üretim çeĢitliliğini artırmak, tedarikçileri arasında
bağlantı kurmak ve müĢteri ihtiyaçlarını hızlı bir Ģekilde cevap vermek zorunda kalmıĢlardır.
ĠĢletmeler bu rekabet ortamında kaynakların verimli ve etkin kullanılması için çeĢitli bilgi
teknolojileri ve öncelikle üretim, pazarlama ve finans fonksiyonlarını içeren yönetim biliĢim
sistemleri geliĢtirilmiĢtir. Stratejik planlama ve karar verme sürecinde, biliĢim sistemlerinden
yararlanabilmede en yeni ve en geliĢmiĢ araç “Kurumsal Kaynak Planlaması (KKP)”dır.
KKP, farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim ve dağıtım kaynaklarını en etkin ve verimli bir
Ģekilde planlaması, eĢgüdümü ve kontrol edilmesi iĢlevlerini içinde bulunduran bir yazılım sistemi
olarak kabul edilen KKP‟nin amacı; iĢletmelerdeki bütün bölümler arasında amaç ve iĢleyiĢ
birlikteliğini sağlamaktır. Bununla birlikte baĢarısız KKP uygulaması iĢletmeyi eskisinden daha kötü
bir duruma da getirebilmektedir..
Bu çalıĢmanın amacı, iĢletmelerin KKP sistemlerini ihtiyaç olarak belirlemesinden önce dikkate
almaları gereken stratejik, taktiksel ve kültürel baĢarı faktörlerini incelemek ve KKP sistemlerinin
uygulaması sonrasında da baĢarı üzerinde etkin olan faktörleri belirlemektir.
Salon-24
Bu çalıĢmada, kurumların tedarikten, dağıtıma kadar tüm iĢ süreçlerini bütünleĢik bir veri/bilgi
yönetim sistemi desteğiyle yönetmesini sağlayan geniĢ kapsamlı ve modüler yapıya sahip bir yazılım
paketi olarak tanımlanabilecek KKP sistemlerinin uygulamaları incelenecektir. KKP projesi
kullanmakta olan ĠĢletmelerle anket çalıĢması yardımıyla veriler toplanarak istatiksel yöntemlerle
analiz edilecek ve KKP sistemlerinin kurulumundaki kritik baĢarı faktörleri ortaya çıkarılacaktır.
0404-372
Bir Akü Firmasının KurumsallaĢma Sürecinde Sistem Analizinin
Kullanılması
Demet GÖNEN, Emine UÇMUġ, Aslan Deniz KARAOĞLAN, Ramazan YAMAN
Rekabetçi pazarda aile Ģirketi olarak kurulan bir iĢletmenin üçüncü nesil ve sonrasına taĢınabilmesi
için kurumsallaĢma olmazsa olmaz Ģartlardan biridir. ĠĢletme mevcut Ģartlarda ekonomik ömrünü
sürdürmeye çalıĢırken kurumsallaĢma çalıĢmasını da doğal bir süreç olarak yaĢamaktadır. Sistem
analizinin temeli bütünsel yaklaĢıma dayandığı için bu tür aile iĢletmelerinde mevcut düzen sekteye
uğramadan kurumsallaĢma baĢarı ile tamamlanabilir. Bu çalıĢmada, aile iĢletmesi olarak kurulan ve
Ģuan ikinci nesille faaliyetlerine devam eden bir akü firmasının kurumsallaĢma süreci sistem analizi
tekniklerinin uygulanması ile gerçekleĢtirilmiĢtir.
Salon-24
0404-374
KURUMSAL
KAYNAK
PLANLAMADA
ÜCRETLENDĠRME
Merve SEFEROĞLU, Alper GÖKSU
PERFORMANSA
DAYALI
Kurumsal kaynak planlama (KKP) çalıĢmalarında, performansa dayalı ücretlendirme (PDÜ) ölçümü
önemli konulardan biridir. Bu çalıĢmada, performansa dayalı ölçümün yapılmasında bir model
önerilmektedir. Önerilen model ile otomotiv sektöründe imalat yapan bir firmada, performansa
dayalı ücretlendirme sistemi ve bu sistemin çalıĢanlara etkisinin incelenmesi amaçlanmaktadır.
Üretim yapan bir Ģirket içinde, PDÜ kriterleri ile KKP‟nın bütünleĢik olarak çalıĢması sonucunda
doğru sonuçlar üretilecek ve bu sonuçlardan hareketle, ücretlendirme sonuçları elde edilecektir. Elde
edilen verilerin daha etkin hale getirilebilmesi için ne gibi yenilemeler yapılabilir, ne gibi önerilerde
bulunulabilir, bunların incelenmesi söz konusudur. KKP programlarındaki Ġnsan Kaynakları Modülleri
içersinde performans ölçme, özendirici ücretlendirme sistemleri gibi alt sistemlerden gelecek verileri
iĢleyecek sistemin oluĢturulması esas alınmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 65
Salon-24
0404-393
STRATEJĠK PLANLAMA FAALĠYETLERĠ ĠÇERSĠNDE KURUMSALLAġMA
OPERASYONLARININ ORGANĠZASYONU
Erkal ETÇĠOĞLU
Stratejik Planlama faaliyetleri; içerdiği ayrıntılı SWOT analizinin sonucunda belirlenen ana
stratejilerin gerçekleĢtirilmesi için planlanan uzun vadeli hedefler,uygulama projeleri, bütçeleme ve
zamanlama çalıĢmaları ile iĢletmelerin kurumsallaĢma çabaları için çok önemli bir “bilgi akıĢı ve
karar verme süreci” oluĢturma imkanı da sağlamaktadır. Stratejik Planlama eylemleri; ayrıca
yapılacak “kurumsallaĢma aktivitelerinin de bir yol haritası “niteliğini de taĢımaktadır.Özellikle
KOBĠ‟lerde aile üyelerinin gelecekteki pozisyonları için tespit edecekleri “ilkeler anayasası “ ile “aile
üyelerinden profesyonel yöneticiler yetiĢtirme” çalıĢmaları ile birlikte iĢletmelerin 3.kuĢaklara sağlıklı
devrini sağlamak bu planlama çalıĢmaları içersinde yorumlanmalıdır.
Kurumsal Kaynak Planlaması(ERP) sistemlerinin uygulanabilir olması,güncel iĢ analizleri ve yeni
görev tanımlarına dayanan
yeni profesyonel yönetici personelin istihdamı ve onlara güven
duyularak yetki devredilmesi,toplantı yapma ve geri raporlama becerilerinin geliĢtirilmesi ile diğer
çağdaĢ yönetim tekniklerinin uygulanması iĢletme performansı üzerinde baĢarılı sonuçlar alınmasını
kolaylaĢtıracaktır.Bu baĢarıdaki anahtar rol ise Ģüphesiz Stratejik Planlama Yönetiminin olacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 66
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çok Amaçlı Karar Verme - 1
Yrd.Doç.Dr. Tülay Korkusuz Polat
5 Temmuz 2011
17:00-18:30
Salon-26
0404-230
ZIRH ÇELĠĞĠ ÜZERĠNE BĠR DENEY TASARIMI ÇALIġMASI
Fatma Pakdil, Yusuf Tansel Ġç, Burcu Bayram, Ebru Akagündüz, Faruk Elaldı,
Nazlı Ezgi Ġpek
Bu çalıĢmada, gaz altı ark kaynağı (MIG-Metal Inert Gas) ile birleĢtirilen zırh çeliğinden yapılmıĢ
plakaların; çekme, basma ve eğilme mukavemetini etkileyen kaynak ağzı açısı, kaynak geometrisi
ve zırh kullanım koĢulu (çekmeye maruz/basmaya maruz) faktörleri analiz edilmiĢtir.
Plakala numuneleri 2 farklı açıda (480 ve 600), V ve X kaynak ağzı geometrileri kullanılarak MIG
kaynağıyla birleĢtirilmiĢtir. Söz konusu kaynak geometrisi ve kaynak ağzı açısı ile plakaların
kullanım koĢullarından oluĢan 3 faktörün 2 farklı düzeyleri kullanılarak 23 faktöriyel tasarım
oluĢturulmuĢtur. Faktöriyel tasarıma uygun olarak gerçekleĢtirilen deneylerden elde edilen kaynak
bölgesinin akma dayanımı, çekme/basma mukavemeti ve elastiklik modülü yanıtlarının analizi
sonucunda yanıtlar üzerinde etkili olan faktörler ve etkileĢimleri tespit edilmiĢtir.
Salon-26
ÇalıĢma içeriğinde ayrıca 23 faktöriyel tasarımla üç farklı yanıt için elde edilen regresyon eĢitlikleri
kullanılarak amaç programlama matematiksel modeli oluĢturulmuĢtur. Tanımlanan kısıtlar
doğrultusunda matematiksel modelin çözülmesiyle MIG kaynağıyla birleĢtirilen parçalar içerisinde
kaynak açısı 480 olan, X kaynak ağzı geometrisinde ve çekmeye maruz numunelerin en iyi
mukavemet özelliklerini sağladığı görülmüĢtür.
0404-245
ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME PROBLEMLERĠNDE MOORA YÖNTEMĠ
Filiz Ersöz, Ali Atav
Bu çalıĢmada, 2006 yılında geliĢtirilmiĢ Çok Kriterli Karma Verme problemlerinin çözümüne cevap
veren ve yeni bir yöntem olan MOORA (Multi-Objective Optimization by Ratio Analysis) yöntemi
incelenmiĢtir. MOORA yönteminin; tüm amaçları dikkat ve değerlendirmeye alması, alternatifler ve
amaçlar arası tüm etkileĢimleri bir bütün olarak göz önüne alması nedeniyle, farklı bir yöntem
olduğu gözlenmiĢtir. MOORA yönteminde subjektif olmayan yönsüz değerler kullanılarak
normalleĢtirme yapılmaktadır. Bu çalıĢmada ise farklı normalleĢtirme yöntemleri kullanılarak MOORA
yönteminin bir uygulaması yapılmıĢtır.
0404-264
TOPSIS YÖNTEMĠ ĠLE TEDARĠKÇĠ SEÇĠMĠ
Emre DAL, Ömer Faruk EMRAH, Pınar Yıldız KUMRU
Salon-26
Günümüzde iĢletmelerin bulundukları sektörde yüksek performans göstermeleri ve yok edici rekabet
ortamında ayakta kalabilmeleri sadece kendi performanslarına bağlı değildir. Bu iĢletmeler, ayakta
kalabilmek için daha iyi tedarikçilerle çalıĢmak zorundadır; çünkü tedarikçilerin performansları,
iĢletmelerin performansları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Mevcut alternetifler arasından seçim yapılmasını gerektiren karar verme problemlerinde, ulaĢılmak
istenen hedefi etkiyecek ve kullanılacak çok sayıda parametrenin olması durumunda, karar verme
süreci “çok amaçlı karar verme” problemi olarak değerlendirilmektedir. Tedarikçi seçimi problemi,
birbiri ile çatıĢan birçok faktörün etkilediği en kritik “çok amaçlı karar verme” problemlerinden
biridir.
ÇalıĢmamızda, otomotiv ana sanayi firmalarından biri için sektörün özellikleri göz önüne alınarak,
yeni araç projesi kapsamındaki bir parça için öncelikle firmaların tedarikçilerden beklentileri
tanımlanmıĢ; buna bağlı olarak kriterler ve alt kriterler uzmanlar yardımıyla belirlenmiĢtir. Aday
tedarikçiler, bu kriterler baz alınarak TOPSIS yöntemi kullanılarak karĢılaĢtırılmıĢ, performansları
değerlendirilmiĢ ve performanslarına bağlı olarak birlikte çalıĢılacak tedarikçi seçilmiĢtir.
Öncelikli olarak cevap bulmayı bekleyen bu probleme çözüm sağlamak; devamında ise buna benzer
problemlerin çözümüne referans olması amacı ile yapılan bu çalıĢmada, çok amaçlı karar verme
tekniklerinden biri olan TOPSIS yönteminden faydalanılmıĢ ve çıkan sonuç üzerine değerlendirmeler
yapılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 67
Salon-26
0404-323
Tedarikçi seçim modelleri üzerine bir araĢtırma
Cihan Evecen, Ahmet BeĢkese
Günümüzün acımasız rekabet koĢullarında değer üretebilmek için, tedarik zincirinin kollektif bir
bilinçle çalıĢması ve her bir halkanın diğerleriyle uyumu hayati bir önem taĢımaktadır. Bunun için
de; tedarik zincirinin en önemli unsurlarından biri olan tedarikçilerin seçilmesi ve tedarikçi – müĢteri
iliĢkisinin iyi kurulması gereklidir. Bu iliĢkinin değerlendirilmesinde fiyat, kalite ve termin zamanı
baĢlıca faktörlerdir. Ancak bilhassa çalıĢılacak tedarikçinin seçilmesi aĢamasında, konuya özgü diğer
bazı kriterlerin ve/veya alt kriterlerin de hesaba katılması ve karardaki önem derecelerinin
hesaplanması gerekebilmektedir.
Bu çalıĢmada; tedarikçi seçiminde kullanılan modeller, ilgili kriterler ve yöntemlerle birlikte
araĢtırılacak ve bu modellerin sektör bağımlı olup olmadıkları sorgulanacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 68
Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-1
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yer
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ)
6 Temmuz 2011
08:30-10:00
Salon1
Konu
Bu oturumda Lisans Öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği
konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 5 inin
final sunumu
gerçekleĢecektir.
Proje1
Bir Otomotiv Yan Sanayi Firmasında Kesici Takımlar için Çekme ve Milkrun
Sisteminin Uygulanması
Proje Ekibi
Seda Reçel, Nurgül Balcı, Betül Çetin
Kurum Adı
Uludağ Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Bu çalıĢma, BOSCH San. ve Tic. A.ġ. Bursa Dizel Enjektör Fabrikası‟nın 1. ve 2. nesil
common rail enjektör üreten yerleĢkesinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Dört imalat binası ve
yan binalardan oluĢan yerleĢkede (65 bin m2 kapalı alan ve 32 bin m2 imalat
alanında) yılda 9 milyon enjektör için alt parça üretilmektedir. Üretim genelinde
yaklaĢık üç yüz yüksek otomasyona sahip CNC makineden iki yüz tanesi kesici takım
kullanmaktadır.
Makinelere takım sökme ve bağlama sürelerini azaltmak amacıyla takımlar, takımön-ayar-atölyesinde mekanik ve hidrolik tutuculara bağlanmaktadır. Pahalı
ekipmanlar olduklarından imalat biriminin ihtiyaçları minimum takım ve tutucu adedi
ile karĢılanmalıdır. Tutuculara bağlanacak takım adetleri tecrübeye dayanarak
belirlenmektedir. Dolayısıyla, tutucuya bağlanmıĢ takımlar için imalat ihtiyaçlarına
uygun olmayan stok seviyeleri ortaya çıkmaktadır. Sonuçta kaotik durumlar ortaya
çıkabilmektedir. Stok miktarı düĢük takımlardan gerektiğinde, fazladan bağlanmıĢ
aynı tutucuyu kullanan takımlar, takım-ön-ayar-atölyesine geri getirilip, tutucuları
sökülüp ihtiyaç duyulan takıma bağlanmaktadır. Stok noktalarının FIFO prensibine
göre takip edilememesi proses parametrelerinin izlenmesini ve hata geri takibini
engellemektedir. TaĢımaları takım-ön-ayar-atölyesinin 6 çalıĢanı günlük iĢ yüklerine
ilaveten bir el arabasıyla yapmaktadır. Ġmalat alanının büyüklüğü nedeniyle toplam
taĢıma mesafesi 24 km‟yi aĢmaktadır.
Proje kapsamında tüm takım-tutucular için çekme sistemi kurulmuĢ, milkrun
döngüsü oluĢturulmuĢtur. Her takım-tutucu eĢleĢmesi için optimum stok miktarı,
kanban adetleri BOSCH kanban formülü kullanılarak hesaplanmıĢtır. Üretim
ihtiyaçlarına göre stok noktaları belirlenmiĢtir. FIFO prensibi ile çalıĢacak raflar
tasarlanmıĢtır. EZTDARP kullanılarak matematiksel model oluĢturulmuĢ, CPLEX ile
çözülerek sabit bir rota saptanmıĢtır. MTM-Logistic-Time-Data kullanılarak tur süresi
hesaplanmıĢtır. Milkrun‟da kullanılacak akülü taĢıma aracı AHP kullanılarak
seçilmiĢtir.
Sonuç olarak optimum stok seviyelerinde üretim ihtiyaçlarına yanıt veren FIFO
prensibiyle çalıĢan kanbanla kontrol edilen minimum süreli rota üzerinde otomatik
bir araçla takım ve tutucuların tedarik edildiği bir sistem kurulmuĢtur. TaĢıma için
ayrılan iĢ gücü %49,85 azaltılmıĢtır. Takım tedariği için kontrol altında bulunan
iyileĢtirmeye açık bir sistem oluĢturulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 69
Proje2
KarıĢık Palet Tasarımı Destek Sistemi Coca Cola Ġçecek A.ġ.
Proje Ekibi
Ebru Balantekin, Ahmet Çınar, Duygu Zerrin ErĢahin, Sinan Ziya Padak,
Yusuf Oğuz Selimoğlu
Kurum Adı
Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Proje3
Coca Cola Ġçecek A.ġ. karıĢık palet tasarımı sürecinde hasarlı ürün, eksik yükleme,
ambarda fazla zaman harcama ve mevsimsel iĢçilerin sisteme adaptasyon sürelerinin
uzun olması gibi problemler gözlenmiĢtir. Bu projenin amacı ambar yerleĢim planını
göz önünde bulundurarak palet tasarlama süresini azaltmak, hasarlı ürün olasılığını
ortadan kaldırmak, eksik ve yanlıĢ yüklemelere son vererek müĢteri
memnuniyetsizliğini önlemektedir. Bu bağlamda Java programlama dili kullanılarak
platform-bağımsız bir yazılım geliĢtirilmiĢtir. Bu yazılım günlük sipariĢ listelerini
okuyup dağıtıma çıkacak her kamyon için yükleme listeleri oluĢturmaktadır. Kurulan
sistem Ģirkette uygulanmaya baĢlanmıĢ yapılan analizlerde , %20‟e varan zaman
kazancı sağlandığı gözlemlenmiĢtir.
Türk Traktör Depo Yönetimi Optimizasyonu
Proje Ekibi
Didar DanıĢ, Gözde Güngör, Merve Güven, Elif Zeynep Serper, Sena Yavuz
Kurum Adı
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Proje4
Türk Traktör‟de üretim seviyesinin artması, deponun montaj hatlarından gelen talebi
zamanında karĢılamada yetersiz kalmasına neden olmuĢtur. Bu durum deponun
iĢleyiĢ sürecinde iyileĢtirmelerin yapılması ihtiyacını ortaya çıkarmıĢtır. Proje
kapsamında öncelikle sistemdeki süreçlerin ve genel iĢleyiĢin ayrıntılı analizi
yapılmıĢtır. Yapılan zaman etüdü sonucunda malzemelerin ikmal sürelerinin
uzunluğunun en önemli nedeninin aktarma sürecindeki beklemeler olduğu
görülmüĢtür. Bu doğrultuda sürecin iyileĢtirilmesi ve değer katmayan adımların
ortadan kaldırılması için çalıĢmalar yapılmıĢtır. ÇalıĢmalar, Kaizen yöntemlerinden
biri olan 5S yöntemi kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Yapılan pilot çalıĢmanın
analizler edilmesi sonucu, sürecin toplam zamanının % 55 azaldığı gözlenmiĢtir. Bu
iyileĢtirme firma tarafından etkili ve verimli bulunmuĢ, geliĢtirilen tüm öneriler kalıcı
olarak uygulanmaya baĢlanmıĢtır. Yeni süreçteki çalıĢma ortamının ergonomik hale
getirilebilmesi için NIOSH kaldırma kuralları göz önüne alınarak, ranzaların önüne
rulolu konveyörler yerleĢtirilmesi önerilmiĢtir. Süreçteki iyileĢtirmeler sonucunda
ikmal süresinin kısalması, paletlerin bekleme alanları yerine doğrudan talep
noktalarına götürülebilmesini sağlamıĢtır. Malzemelerin hatlara toplu olarak
zamanında gönderilebilmesi için forklift yerine tren kullanımının uygun olduğuna
karar verilmiĢtir. Bu seçim; malzemelerin özellikleri, iĢ yerinin fiziksel özellikleri,
sürecin yapısı ve maliyet faktörleri göz önüne alınarak yapılmıĢtır. Tren kullanımı,
rotalama çalıĢması yapılmasını gerektirmiĢtir. Depodan hatların farklı noktalarına en
kısa yoldan ürün taĢınması, gezgin satıcı problemi çözdürülerek iyileĢtirilmiĢtir. Depo
baĢlangıç düğümü olmak üzere toplamda 18 düğüm belirlenmiĢtir. Xpress-Ive
kullanılarak çözdürülen matematiksel modelle 31 farklı rota elde edilmiĢtir. ÇalıĢma
sonucunda kullanımına gerek kalmayan bir forkliftin kira ve yakıt masraflarının
ortadan kaldırılmasıyla maddi kazanç sağlanmıĢtır.
TERSĠNE LOJĠSTĠĞE YÖNELĠK AĞ TASARIMI
Proje Ekibi
Yasemin Yanar, B. Nehir Vural
Kurum Adı
Anadolu Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Günümüz rekabet ortamında iĢletmelerin üretim süreçlerinde yaptıkları iyileĢtirmeler
yetersiz kalmaktadır. ĠĢletmeler, pazarlarındaki rekabet gücünü arttırabilmek için
baĢta lojistik faaliyetleri olmak üzere birçok yardımcı faaliyetlerde iyileĢtirme yoluna
gitmektedir. Tersine lojistik, iĢletmelerin lojistik faaliyetleri içinde günden güne daha
çok önem kazanan ve konusunda yapılacak araĢtırmalarla iĢletmelere daha çok
rekabet avantajı sağlayabilecek olan bir konudur. Bu çalıĢmanın amacı; Ġstanbul‟da
faaliyet gösteren cam sektöründeki bir iĢletmenin tersine lojistik faaliyetlerini göz
önünde bulundurarak dağıttığı sehpaların en uygun rota belirleyerek toplanmasını
sağlayan bir ağ tasarımı gerçekleĢtirmektir. ÇalıĢmada, iĢletmenin ihtiyaçları
doğrultusunda alternatif üç senaryo belirlenmiĢtir. Bu senaryoların her birine en
uygun rotanın belirlenmesi amacıyla toplam maliyeti en küçükleyen bir karma
tamsayılı doğrusal programlama modeli geliĢtirilmiĢ ve Gams 24.1 programı
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 70
kullanılarak çözülmüĢtür. Modelin çözümünden elde edilen sonuçlara göre, en az
maliyetli olan senaryo seçilerek iĢletme için en uygun rotalama planı belirlenmiĢtir.
Proje5
ANKARA ĠÇĠ KURYE BÖLGELENDĠRMESĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ VE KAR ANALĠZĠ
Proje Ekibi
Ahmet Ġlke SüzülmüĢ, BarıĢ Güngör, Can Bilgin, Doğan YeĢil, Ġrem Güner
Kurum Adı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Ankara, değiĢen nüfus ve bölge yapısıyla lojistik ve kargo sektörü açısından dinamik
bir bölge yapısına sahiptir. Uluslararası kargo ve lojistik firması UPS‟in (United Parcel
Service) Ankara bölgesi içindeki faaliyetlerini iyileĢtirmek amacıyla Türkiye Genel
Direktörlüğü ile ortaklaĢa gerçekleĢtirdiğimiz projenin iki temel amacı Ģunlardır:
Mevcut dağıtım/toplama bölgelerinin gözden geçirilip iyileĢtirilmesi ve acentelerin
karlılığının araĢtırılması.
Mevcut bölgelendirme, her bölgeye atanan bir kurye ile günde dağıtılan paket sayısı,
kat edilen yol gibi ölçülerle değerlendirildi. Her gün uğranacak noktaların ve
taĢınacak paket sayısının değiĢkenliği, kargo dağıtım/toplama bölgelendirme
problemi, kat edilen yolu enazlayacak bir rota belirleme olarak değil, paket sayılarını
da değerlendirmeye katarak oluĢabilecek talep noktalarının kümelenmesi problemi
olarak tanımlandı. Bunu yaparken çekirdek ve esnek alt bölgeler oluĢturarak,
ortalama yükün altında çalıĢan kuryelerin ortalama yükün üzerinde çalıĢan kuryelere
yardımcı olmaları da önerilmiĢtir. Bölgelendirme için üç değiĢik yaklaĢım
kullanılmıĢtır.
Birinci yaklaĢım talep noktalarını bulanık kümeleme yöntemiyle kümeler. Tanımlanan
bir parametre ile her bölgede merkeze yakın ve talebin yoğun olduğu noktalardan
çekirdek bölge ve talep yoğunluğunun daha az olduğu sınıra yakın noktalardan ise
esnek bölgeler oluĢturulur.
Ġkinci yaklaĢım, mevcut dağıtım bölgeleri içinde çekirdek ve esnek alt bölgeler
oluĢturmak, böylece mevcut bölgelendirme düzenini tamamen değiĢtirmeden esnek
bir bölgelendirme elde etmektir.
Üçüncü yaklaĢım ise mevcut bölgelendirmede her bölgede paket baĢına harcanan
süreyi kullanarak yoğun bölgelerden daha az yoğun komĢu bölgelere sınıra yakın
talep noktaları aktarmaktır.
Ankara bölgesinde birçok firma (acente), paket baĢına bir komisyon karĢılığında UPS
ile ortaklaĢa paket dağıtımı/toplaması gerçekleĢtirmektedir. Bir bölgenin bir acenteye
devredilmesinde veya bir acente ile olan anlaĢmanın sonlandırılmasında yardımcı
olmak üzere bir karlılık analizi yöntemi önerilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 71
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka-4: Bulanık Sistemler - 2
Prof.Dr. Ercan Öztemel
6 Temmuz 2011
08:30-10:00
Salon-2
0323-048
Oyun Teorisinde Bulanık Mantık YaklaĢımının, Klasik Yöntem Ġle
KarĢılaĢtırılması: Ġki Oyunculu, Sıfır Toplamlı Matris Oyunlar Ġçin Bir
Uygulama.
Metin ERSĠN, Ersin KIRAL
Oyun teorisinin karar verme süreçlerinde günümüzde çok önemli bir yeri vardır. Ancak gerçek
yaĢamdaki iktisadi ve endüstriyel uygulamalarda, eldeki veride belirsizliklerin var olması yada
yaklaĢık değerler ile çalıĢma zorunluluğu nedeni ile net çözümlere ulaĢılamayabilir. Son yıllarda
bulanık mantık yöntemleri bu tür veri setlerine sahip karar problemlerinde kullanılır olmuĢtur.
Mühendislik alanları dıĢında, iktisadi alanda da uygulama örnekleri görülmeye baĢlamıĢtır. Bu
çalıĢmada oyun teorisi problemlerinin çözümünde bulanık mantık yaklaĢımının kullanımı
incelenmiĢtir. Öncelikle bulanık mantık ve hesaplama kavramları kısaca tanıtılmıĢ, oyun teorisi
problemlerinde kullanılabilirliği tartıĢılmıĢtır. Literatürden örnekler ıĢığında; bir problem üzerinde iki
oyunculu, sıfır toplamlı matris oyunun bulanık mantık kullanılarak ve klasik yöntemler ile yapılan
çözümleri karĢılaĢtırılmıĢtır. Ayrıca çözümler bilgisayar ortamında gerçekleĢtirilip, görselliğin
katkısından yararlanılarak sonuçları yorumlanmıĢtır.
Salon-2
0324-085
FONKSĠYON
PRENSĠBĠNE
DAYALI
SINIFLANDIRICI
G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Necla KAYAALP
BULANIK
NAĠVE
BAYES
Son yıllarda çok fazla bilginin bir arada olmasından kaynaklanan bir bilgi kirliliği hemen hemen her
alanda gözlenmektedir. Bu bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için sınıflandırma yöntemlerine
baĢvurulmaktadır. Bu sınıflandırmalardan biri de Naive Bayes Sınıflandırma yöntemidir ki özellikle
makine öğrenimi( machine learning), iletiĢim ağları (comminication networks) ve veri analizi (data
mining) alanlarında önemli bir rol oynamaktadır. Naive Bayes sınıflandırması değiĢkenlerin çok güçlü
bağımsız olması varsayımı altında çalıĢmasına rağmen olasılık teorisine dayalı olduğu için belirsiz
(imperfect) verilerle karĢılaĢınca problemler ortaya çıkmaktadır. Bu durumda değiĢkenlerin olasılıksal
değil bulanıksal olması gerekir ki bu da kullanılacak sınıflandırıcının bulanık sınıflandırıcı olması
gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bugüne kadar önerilen bulanık sınıflandırmalar Zadeh‟in geniĢleme
prensibi ilkesine dayandırılmıĢtır. Fakat bulanık sayılar üzerinde yapılan aritmetik iĢlemlerde bu
prensip kullanıldığında
üyelik fonksiyonun çeĢidine göre farklılıklar yaĢanması, karĢılaĢılan
hesaplama zorlukları ve iĢlemler sonunda elde edilen bulanık sayıların baĢta kullanılan bulanık
sayılardan farklı özelliklere sahip olması gibi sıkıntıların yaĢanması farklı bir prensibin geliĢtirilmesine
ihtiyaç doğurmuĢtur. Bu çalıĢmada, bu motivasyonla Bulanık Naive Bayes sınıflandırmanın fonksiyon
prensibiyle modellenmesi ve ordinal değiĢkenlerin söz konusu olduğu sınıflandırma problemlerine
uygulanması amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmada önerilen, fonksiyon prensibine dayalı bulanık sınıflandırıcının,
ordinal bulanık veriler olması durumunda verdiği sonuçlar diğer bulanık sınıflandırıcılarla elde edilen
sonuçlarla karĢılaĢtırılarak incelenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 72
Salon-2
0325-110
BULANIK ANALĠTĠK HĠYERARġĠ SÜRECĠ (FAHP) YÖNTEMĠ KULLANARAK
CRM YAZILIM SEÇĠMĠ
Babek Erdebilli, Turan Erman Erkan, Murat Can Urhan
Günümüz rekabet ortamında CRM (MüĢteri ĠliĢkileri Yönetimi) proje baĢarıları Ģirketler için büyük
önem taĢımaktadır. Söz konusu projenin önemli basamaklarından biri de CRM yazılımının seçimidir.
Bu çalıĢmada bu ve bunun gibi seçim süreçlerinde kullanılabilecek bir metod olan FAHP (bulanık
analitik hiyerarĢi süreci) üzerinde durulmuĢtur. Bu metod Ģirketten Ģirkete değiĢkenlik
gösterebilecek CRM yazılım seçiminin sonucunda elde edilebilecek en sağlıklıklı sonuç seçeneğini
karar vericilere sunmaktadır. CRM yazılım seçimini etkileyen çok sayıda değerlendirme kriteri
bulunmaktadır ve bu sebepten dolayı CRM yazılım seçimi çok kriterli karar verme problemidir. Klasik
AHP yönteminin geniĢletilmiĢ hali olan FAHP‟nin uygulanıĢı bu değerlendirme kriterlerinin
ağırlıklandırılması
yapılarak
gerçekleĢtirilir.
Metodun
uygulama
sürecinde
kriterlerin
ağırlıklandırılması, söz konusu problemi FAHP metodu ile çözecek olan Ģirketlerin karar vericilerine
Ģirketlere ve stratejine özel çözümler elde edebilmesini sağlamaktadır. ĠĢte bu nedenden dolayıdır ki
FAHP sektörde operasyonlarını sürdüren Ģirketler için büyük önem taĢımaktadır. Bu çalıĢmada
Ģirketlerin CRM yazılım seçiminde kullanabilecekleri FAHP metodunun adım adım uygulanıĢı üzerinde
durulmuĢtur.
Salon-2
0325-139
ĠMKB ULUSAL 100 ENDEKSĠ’NĠN ANFIS ĠLE ÖNGÖRÜLEBĠLĠRLĠĞĠ
YeĢim OK, Mehmet ATAK, M. Ali AKÇAYOL
Bu çalıĢmada, Adaptif Sinirsel Bulanık Çıkarım Sistemi (ANFIS) ile ĠMKB Ulusal 100 Endeksinin
öngörülebilirliği geriye dönük olarak test edilmiĢtir. Bu amaçla Nisan 2006 – Aralık 2010 dönemini
kapsayan yaklaĢık dört buçuk yıllık süre analiz dönemi olarak seçilmiĢ; bir önceki güne ait dolar kuru
ve gecelik faiz oranları girdi olarak alınmıĢtır. ÇalıĢmamızda 1187 adet veri, ağa üç farklı yöntemle
gösterilmiĢ ve bu farklı giriĢ biçimlerinin ağın eğitimi ve tahmin performansı üzerindeki etkisi
gözlemlenmiĢtir. Daha sonra geliĢtirilen üç model karĢılaĢtırılmıĢ ve elde edilen tahmin sonuçları
belirleyicilik katsayısı (R2) üzerinden değerlendirildiğinde; tüm verilerin tarih sırasıyla girildiği I.
modelin en düĢük tahmin performansını gösterdiği; tüm verilerin rassal olarak karıĢtırıldığı III.
modelin ise diğer iki modele oranla çok daha yüksek tutarlılıkta tahmin edebildiği görülmüĢtür.
Girdi/çıktı veri setini kullanarak üyelik fonksiyonu parametrelerini düzenleyen ANFIS, modellediği
veriler yardımıyla ilgili sistemi öğrenme özelliğine sahiptir. ĠĢte bu sebepten modelde kullanılan
girdilerin ve model parametrelerinin yanı sıra modele girilen verilerin ağa gösterim Ģeklinin de
tahmin baĢarısını ve tutarlılığını yüksek oranda etkilediği sonucuna ulaĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 73
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çok Amaçlı Karar Verme - 2
Doç.Dr. Ġlker Murat Ar
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-3
0319-028
Ülkelerin afet yönetimi baĢarısının
derecelendirme modeli
Özay ÖZAYDIN, Mine IġIK, Y.Ġlker TOPÇU
kıyaslanmasına
yönelik
bir
Afetler, toplumlar üzerinde fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplara neden olan, normal
yaĢamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen doğal,
teknolojik ve insan kökenli olayların sonuçları olarak tanımlanır. Bir baĢka deyiĢle, yalnızca
doğa/insan kaynaklı bir olayın kendisi değil, ortaya çıkardığı sonuçtur. Bu nedenle, bir afetin
öncesinde, süresince ve sonrasında, insan hayatı kaybını önlemek, afetin ekonomi üzerindeki
etkilerini azaltmak ve normal yaĢama geri dönüĢ amaçları güdülerek yapılan eylemlerin yönetilmesi
olan afet yönetiminin baĢarılı gerçekleĢtirilmesini çok önemlidir. Japonya, Yeni Zelanda ve Haiti gibi
güncel birçok deneyim her seferinde bu önemi daha da arttırmaktadır. Afet yönetiminin baĢarısı, bir
afetin sonucunda ortaya çıkan ölü sayısı baĢta olmak üzere, afetten etkilenen kiĢi sayısı, afetin
yarattığı ekonomik kayıplar ve baĢka birçok kriterle belirlenebilir. Bu çalıĢmada, söz konusu tüm
kriterlerin farklı eĢik değerleri belirlenmiĢ ve bütünleĢik olarak ülkelerin afet yönetimi baĢarısının
kıyaslanmasına yönelik bir derecelendirme modeli önerilmiĢtir. Çok kriterli karar verme yaklaĢımı ile
önerilen bu model ile farklı ülkelerin değerlendirilmesi, karĢılaĢtırılması ve yıllara göre geliĢimlerinin
gözlenmesi mümkün olacaktır.
Salon-3
0320-031
ÇOKGEN
BAĞLANTILI
KABLOSUZ
AĞLARIN
PLANLAMA
VE
OPERASYONEL PROBLEMLERĠ ĠÇĠN ÇOK AMAÇLI ENĠYĠLEMEYE DAYALI
ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠ
Kağan GÖKBAYRAK, Emre Alper YILDIRIM, Onur UZUNLAR, Görkem ÖZDEMĠR
Ülkemizde de kullanılmaya baĢlanan üçüncü nesil (3G) kablosuz haberleĢme teknolojisi, kullanıcı
trafiğini tek adımda baz istasyonu üzerinden kablolu Ģebekeye aldığı için bütün baz istasyonlarının
kablolu Ģebekeye bağlı olmasını gerektirmektedir. Kurulum maliyetlerini düĢürmek için, dördüncü
nesil (4G) kablosuz haberleĢme sistemlerinde her bir baz istasyonunun Ģebekeye kablo ile
bağlanması yerine, birbirlerinin trafiğini Ģebekeye bağlı az sayıda baz istasyonuna ulaĢtırabilecek
Ģekilde kurulmaları planlanmaktadır. Bozulmalara karĢı sistem direncini arttırmak için çokgen
bağlantılı bir yapı tercih edilmektedir.
Çokgen Bağlantılı Kablosuz Ağlarda (ÇBKAlarda) karĢılaĢılan en önemli problem, aynı frekans
kanalında ve aynı anda gönderilen sinyallerin ortamda fiziksel olarak birbirleriyle etkileĢime girerek
alıcı tarafında anlamsız bir hal alabilmesidir. Bağlantıların farklı zamanlarda veya farklı kanallarda
çalıĢtırılarak etkileĢim önlenebilmekte ancak bu denetimin niteliği kaynak kullanımındaki verimliliği
de etkilemektedir.
Bu çalıĢmada IEEE 802.16 (WiMax) internet protokolünün kullanıldığı ÇBKA‟larla ilgilenilmiĢ ve bu
ağların Ģebekeye bağlı düğüm nokta sayısı, yerlerinin seçimi gibi planlama problemlerinin yanı sıra
bu seçimden kaynaklanan bağlantı çizelgeleme, düğüm noktalarındaki güç kontrolü ve trafik
yönlendirme gibi operasyonel problemlere de bakılmaktadır. Sonuçların gerçek sistemlere
uygulanabilmesi için fiziksel etkileĢim ve tek rotalı eriĢim gibi gerçekçi varsayımlar üzerinde kurulan
eniyileme modelleri ile çalıĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 74
Salon-3
0322-039
Kesin ve Bulanık YaklaĢımlara Dayalı Taguchi Kayıp Fonksiyonu
Kullanımı Ġle En Ġyi Tedarikçi Seçim Kriterlerinin Belirlenmesi
Bahar BAġKIR, Ömer SAATÇĠOĞLU, Burhan TÜRKġEN
KüreselleĢmenin yarattığı rekabet ortamına ayak uydurmak ancak sürekli değiĢen müĢteri taleplerini
en iyi Ģekilde karĢılamak ile mümkün olmaktadır. Bunun için, iĢletmeler müĢteri talebinden talebin
karĢılanmasına kadar gerçekleĢtirilen ürün/hizmet geliĢtirme adımlarında etkili bir yönetime sahip
olma çalıĢmalarına odaklanmaktadır. MüĢteri-ĠĢletme-Tedarikçi (M-Ġ-T) zinciri yönetimini etkin
kılmada tedarikçi seçim ve değerlendirme faaliyetleri önemli bir yere sahiptir. Öte yandan,
iĢletmelerin mevcut durumu M-Ġ-T zinciri içerisinde görev alan tedarikçiler kaynaklı kayıpların
belirlenmesi ile ortaya konulabilir. Bu kapsamda, bir Makine Sanayi A.ġ. Tedarikçi Seçim ve
Değerlendirme prosedürleri kaynaklı değiĢkenlikler ve belirsizlikler ele alınmıĢtır. ĠĢletme
üretim/hizmet süreçleri içerisinde görev alan tedarikçi firmalarını ürünü/hizmeti zamanında teslim
etme, reddedilen ürün/hizmet miktarının azlığı ve sunulan ürün/hizmet fiyatının uygunluğu
yeteneklerine (kriterlerine) göre değerlendirmektedir. Bu kriterler bakımından tedarikçi firmalar
kaynaklı oluĢan Taguchi kayıplar ve beklenen toplam kayıplar belirlenmektedir. Tedarikçi firmalar
içerisinde en iyi tedarikçi seçim kriterine sahip olanları belirlemede kesin ve bulanık yaklaĢımlara
dayalı karar ölçütleri önerilmektedir. Ayrıca, bu karar ölçütlerine göre belirlenen en iyi tedarikçi
kriter özelliğine sahip tedarikçi firmaların kayıpları ile diğer firmalara ait kayıplar
karĢılaĢtırılmaktadır.
Salon-3
0324-069
DEMATEL YÖNTEMĠ ĠLE TĠCARĠ KREDĠ TALEPLERĠNĠN
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Duygu ARSLANTÜRK, Birdoğan BAKĠ, Ġlker Murat AR
Ticari faaliyet gösteren tüm iĢletmeler gibi bankalar da en düĢük riskle en yüksek getiriyi elde
etmeye çalıĢmaktadırlar. Ancak, diğer iĢletmelerden farklı olarak bankaların ticari faaliyetlerine konu
olan malın para olduğu düĢünüldüğünde ne kadar ciddi bir riskle karĢı karĢıya kaldıklarını görmek
mümkündür. Bankalar, bu risklerini en aza indirebilmek ve en objektif değerlendirmeyi yapabilmek
için kredi verirken birçok faktörü dikkate almakta ve bu faktörlere göre bir değerlendirme
yapmaktadırlar. Dolayısıyla kredi taleplerinin değerlendirilmesi, birçok karmaĢık faktörün dikkate
alınmasını gerektiren çok kriterli bir karar verme problemidir. Bu çalıĢmada, sistematik olarak
değiĢkenler arasındaki tüm iliĢkileri dikkate alan çok kriterli karar verme yöntemlerinden DEMATEL
metodu kullanılmıĢtır. Yöntemin gereklerinden biri olarak faktörler arasındaki iliĢkiyi analiz etmek
amacıyla bankaların kredi tahsis bölümündeki uzmanlarla görüĢülmüĢtür. Uzman gruptan alınan
görüĢler doğrultusunda, ticari kredi taleplerinin değerlendirilmesiyle ilgili faktörlerin birbirlerini
etkileyip etkilemedikleri ve eğer etkileĢim içinde olan faktörler varsa bunlar arasındaki etkinin
yönünün nasıl olduğu ortaya koyulmaya çalıĢılmıĢtır. Ayrıca bu teknik kullanılarak sebep sonuç
kriterleri arasındaki iliĢki, görsel olarak ortaya koyulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 75
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Ġstatistik Uygulamaları - 1
Yrd.Doç.Dr. Abdülkadir Hızıroğlu
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-4
0324-070
Makinelerdeki DiĢli Arızalarının Ġstatistiksel Açıdan Değerlendirilmesi
Öznur DUMAN, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, Hakan ARSLAN
DiĢli çarklar, uzun yıllardan beri kullanılan en yaygın makine elemanlarıdır. Farklı boyut, malzeme ve
uygulamalarda olsalar da diĢli çarklar hemen her makinede giriĢ ve çıkıĢ milleri arasında Ģekil
bağıyla kuvvet ve hareket ileten eleman olarak karĢımıza çıkmaktadır.
Bu çalıĢmada amaç, düz diĢlilerdeki hataların sebep olduğu titreĢimlerdeki değiĢimler izlenerek,
farklı tipte diĢ kusurlarının varlığının ve kusurun tipinin tespitine çalıĢmaktır. Bu amaçla bir deney
düzeneği kurulmuĢ, önce sağlam diĢliler takılarak sistem çalıĢtırılmıĢ ve sistemin çeĢitli ön yük ve
devir sayıları için rulmanlı yataklar üzerinden yatay, düĢey ve eksensel yönlerdeki titreĢimler
kaydedilerek frekans değerleri elde edilmiĢtir. Daha sonra deney düzeneğindeki karĢılıklı diĢlilerde
suni olarak çatlak ve kırıklar oluĢturulmuĢtur. Sistem bu Ģartlar altında çeĢitli ön yük ve devir
sayıları için çalıĢtırılarak yataklardaki titreĢimler kaydedilmiĢ ve bu titreĢimlerin frekans değerleri
elde edilmiĢ. Frekans değerleri ve kusurlu diĢlilerden bulunan frekans değerleri ile karĢılaĢtırıldığında
kusur frekansları gözlenmiĢtir. Gözlenen bu frekanslar kullanılarak çeĢitli istatistiksel analizler
yapılmıĢtır.
Salon-4
0324-081
YaĢam Doyumu Analizinde Bayes Ağları YaklaĢımı
Burcu KEMER, Merve DOĞRUEL ANUġLU, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU,
Gökçe GÜNGÖR
Sağlıklı olmanın en önemli belirleyicilerinden biri olan yaĢam doyumu, kiĢilerin kendi hayatları
hakkındaki duygu ve tutumlarını değerlendirmeleri olarak tanımlanır. YaĢam Doyumu 1960‟lardan
itibaren özellikle sosyal bilimler alanında bilimsel çalıĢmalara konu olan bir terim haline gelmiĢtir. Bu
çalıĢmada Bayes Ağları kullanılarak yaĢam doyumunu etkileyen etkenler ve bu etkenlerin birbirleri
ile iliĢkileri araĢtırılmıĢtır. Bu amaçla Ġstanbul Üniversitesi ĠĢletme Fakültesi‟nde eğitim gören
öğrencilere bir anket çalıĢması uygulanmıĢ ve bu anket ile toplanan datadan ilgili Bayes Ağı
öğrenilmiĢtir. Bayes Ağları değiĢkenler arasındaki koĢullu bağımlılık iliĢkilerini gösteren yönlü
çevrimsiz grafiksel modellerdir. Kurulan Bayes Ağı ile modelde yer alan değiĢkenlerin birbirleri ile
olan bağımlılık iliĢkilerinin hem görsel bir Ģekilde ifade edilmesi, hem de ağın datadan öğrenilmesi
sonucu elde edilen koĢullu olasılık tablolarının incelenmesi mümkündür. Bu çalıĢma ile kurulan Bayes
Ağı‟nın datayı doğru tahminleme oranı, test datası üzerinde sınanmıĢ, ve oluĢturulan model ile
marjinal modelin logskorlarının karĢılaĢtırılması sonucunda kurulan modelin marjinal modele göre
daha etkin bir performans sergilediği ortaya konmuĢtur. ÇalıĢma ile elde edilen sonuçlar aynı konuda
literatürde mevcut farklı yöntemler aracılığıyla yapılmıĢ çalıĢmalar ile karĢılaĢtırılmıĢ ve sonuçların
fark ve benzerlikleri tartıĢılmıĢtır. Bayes Ağları‟nın ve kurulan ağ aracılığıyla yapılan çıkarımların
yapılan gözlemler doğrultusunda yenilenebilir olması Bayes Ağları‟nın mevcut diğer yöntemlere göre
önemli bir avantajıdır. ÇalıĢma Bayes Ağları‟nın bu yapısı kullanılarak gerçekleĢtirilen farklı senaryo
analizleri içermektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 76
Salon-4
0324-082
TRAFĠK KAZALARI ANALĠZĠ ĠÇĠN BAYES AĞLARI MODELĠ
Muhammet ATALAY, Harun YORULMAZ, Onur ÖNAY, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU
Türkiye‟de baĢlıca ulaĢım yolu olarak karayollarının kullanılması trafik yoğunluğunda hızlı bir artıĢa
neden olmaktadır. Mevcut altyapının hızla artan bu yoğunluğa karĢılık vermekte zorlanmasına ek
olarak sürücü ve yayalar tarafından yapılan trafik ihlalleri sonucunda, ülkemizde her yıl çok sayıda
trafik kazası meydana gelmektedir. Trafik kazalarının ve kazaların sonucunda oluĢan maddi ve
manevi kayıpların önlenebilmesi, bu doğrultuda gerekli tedbirlerin alınabilmesi için trafik kazalarının
ve kazalara neden olan etmenlerin detaylı bir Ģekilde analiz edilmesi gerekmektedir.
Bu çalıĢmada trafik kazaları ve trafik kazalarına neden olan etmenler Bayes Ağları aracılığıyla analiz
edilmektedir. Bayes Ağları değiĢkenler arasındaki koĢullu bağımlılık iliĢkilerini yansıtması, tek bir
bağımsız değiĢkene bağımlı kalmaması, yapılan gözlemler uyarınca ağın ve çıkarımların
yenilenebilmesi ve tüm bu çıkarımların görsel bir dil ile kullanıcıya aktarılabilmesi açısından önemli
grafiksel bir modeldir. Bu çalıĢmada Silivri Bölge Trafik ġube Müdürlüğü ve Ġlçe Jandarma Trafik Tim
Komutanlığı‟ndan elde edilen maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanakları ve trafik kaza tespit
tutanaklarının içerdiği bilgiler doğrultusunda oluĢturulan veri setinden ilgili Bayes Ağı öğrenilmiĢtir.
OluĢturulan Bayes Ağı‟nın doğru tahminleme oranı ayrılan test datası aracılığıyla sınanmıĢ ve
oluĢturulan modelin etkinliği, model için hesaplanan logskorun marjinal modelin logskoru ile
karĢılaĢtırılması sonucu teyit edilmiĢtir. ÇalıĢma, trafik kazalarına neden olan etkenlerin birbirleri ve
kaza sonuçları ile iliĢkilerini analiz edebilen örnek bir model oluĢturması açısından önemlidir.
Salon-4
0325-092
Eleman Ġhtiyacı Belirlenmesinde Tahmin Yöntemlerinin Kullanılması:
Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama
Derya ÇELĠK
Hizmet sektöründe, müĢteri talebini yerine getirme süresi; müĢteri tatmini ve firmanın rekabetçi
olması için gerekli olan en önemli unsurlardır. Firmada çalıĢan personel sayısı ise müĢterinin hizmet
alma süresini ve aldığı hizmet kalitesini belirleyen ana etmenlerden biridir. Bu çalıĢmada; m Ģubeli
ve her Ģubesinde n servis bulunan Türkiye‟deki bir bankada Ģube ve servis bazında gerekli personel
sayısının hesaplanması için tahmin yöntemleri kullanılarak bir model oluĢturulmuĢtur. Bankada
kullanılmakta olan mevcut hesaplama yönteminde; gelecek dönemler için Ģubelerin servis bazında
sahip olması gereken personel sayısı hesaplanırken geçmiĢ dönemlere ait iĢlem adetleri ve
dolayısıyla iĢ yükleri dikkate alınmaktadır. Bu durum; Ģubelerin yetersiz veya gereğinden fazla kadro
ile çalıĢmalarına neden olmakta ve sonuç olarak müĢteri memnuniyetsizliği, müĢteri kaybı ve yüksek
maliyetleri beraberinde getirmektedir. ÇalıĢmada oluĢturulan model ile mevcut kullanılan hesaplama
yönteminin eksiklikleri ortadan kaldırılmaya ve etkinliği artırılmaya çalıĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 77
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yenilik-Yenilikçilik - 1
Yrd.Doç.Dr. Özgür Kulak
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-5
0322-041
ĠNOVASYON ZEKASI
Türkay Dereli, Koray Altun
Zeka, amaçları gerçekleĢtirebilmek için sınırlı kaynakları en-iyi Ģekilde kullanabilme kabiliyetidir.
Ticari firmaların nihai amacı para kazanmaktır. Bu bakıĢ açısıyla, “inovasyon zekası”, inovasyondan
elde edilecek kazancın maksimizasyonu için fırsatların doğru tanımlanması ve değerlendirilmesi
süreci olarak tanımlanabilir. Teknolojik inovasyon süreci “icat” olarak adlandırılan yeni bir buluĢla
baĢlar. BuluĢun ticarileĢtirilmesi ile “icat” isminin yerini “inovasyon” alır. Bir sonraki adım ise,
inovasyonun rakiplerce “taklit” edilmesidir. Ġcadın ticarileĢtirilmesi ile taklit edilmesi arasındaki
zaman zarfında amacın en-iyi Ģekilde gerçekleĢtirilmesi beklenir. Bu nedenle, ticarileĢtirilmesi kolay
ve buna ek olarak taklidi zor icatların tanımlanması ve değerlendirilmesi gerekir. Tanımlama ve
değerlendirme sürecinde, doğru geliĢtirilmiĢ ticarileĢtirme ve taklit karar-vericileri ve göstergeleri
yanı sıra iyi tasarlanmıĢ bir inovasyon zekası modeline ihtiyaç duyulacaktır. Bu çalıĢmada, geliĢtirilen
ticarileĢtirme ve taklit karar-vericileri ve göstergeleri yardımı ile teknolojilerin değerlendirilmesi için
bir inovasyon zekası çerçeve modeli önerilmektedir.
Salon-5
0323-053
Kitle Kaynak: Kavram ve Bir Analizi: BurtonStory
BaĢar ÖztayĢi
Kitle Kaynak, klasik olarak bir çalıĢan ve iĢ ortağı tarafından yapılan bir görevin, geniĢ ve tanımsız
bir grup insan‟a devredilmesidir. Kitleye yapılan bir duyuru sonucu, iĢin ilgili bölümleri ile ilgili
bireyler görevin parçalarını paylaĢır ve üzerinde çalıĢmaya baĢlar. Dünya çapında en bilinen örnekler
arasında Linux ĠĢletim sistemi ve Wikipedia açık ansiklopedisi yer almaktadır. GeliĢen teknolojik
araçlar sayesinde günümüzde Kitle Kaynak kullanımın farklı uygulamaları ortaya çıkmaktadır. Bu
çalıĢmada literatürde yer alan örnek kitle kaynak kullanımları açıklanmakta ve örnek bir uygulama
incelenmekte ve Türkiye‟de endüstriyel kullanım imkânları sorgulanmaktadır. Ünlü film yönetmeni
Tim Burton, 1 Kasım 2010 tarihinde twitter‟da BurtonStory isimli bir proje baĢlatmıĢ ve Stainboy
isimli karakterinin bir hikâyesini kitle kaynak kullanarak yazmıĢtır. Yazarın sadece ilk cümleyi yazdığı
projede, farklı kiĢilerden gelen tweetler arasından Tim Burton, uygun gördüğü bir taneyi seçmiĢ ve
hikayeye eklemiĢtir. Her seçilen cümleden sonra bir sonraki cümle için aday tweetler gelmiĢtir.
Toplamda projeye 2141 farklı kiĢiden toplam 8967 tweet geldiği tespit edilmiĢtir.
Salon-5
0325-107
Üniversiteler için BuluĢ Yönetim Ofisi Modeli
Özgür Kulak
Bu çalıĢma, üniversitelerimizde oluĢturulmak veya geliĢtirilmek istenen “buluĢ yönetimi
kurumsallaĢma” sürecine, bir “buluĢ yönetimi ofis modeli” önerisi ile destek vermek amacındadır.
GeliĢtirilen model, üniversitelerimizin buluĢ yönetimi kurumsallaĢma sürecinde gereksinimi olan yol
haritasını, kurulum ve geliĢim süreçleri için kapsamlı kaynak ihtiyaçlarını ve hedefleri kapsamaktadır.
Ġlk olarak, “buluĢ yönetimi” biliminin üniversitelerimizde kurumsallaĢmasını etkileyebilecek
değiĢkenleri tanımlanmıĢtır. Ardından bu değiĢkenleri dikkate alarak oluĢturulan “buluĢ destek
birimi” modeli açıklanmaktadır. BuluĢ sahipleri, patent vekilleri, patent ofisleri ve ihtisas
mahkemeleri buluĢ pazarının dört ayağını oluĢturmaktadır. Kullanılan değiĢkenler, bu dört yapı
detaylı incelenerek elde edilmiĢtir. Ġlk bölümde serbest buluĢ yapısından hizmet buluĢuna geçiĢin
üniversitelerimize yükleyeceği sorumluluk ve riskler de yer almaktadır. Ayrıca, Türkiye ile dünya
ülkeleri arasında buluĢ ve bilim göstergeleri kullanılarak kıyaslamalar yapılmıĢtır. Ġncelenen bir
baĢka konu ise, Türkiye ve dünya‟da buluĢ yönetimi konusunda mevcut eğitim olanakları ve eksikliği
hissedilen üniversite programlarıdır. Bu bölümde son olarak, Türkiye Üniversitelerindeki ilk buluĢ
yönetimi kurumsallaĢmalarından örnekler ve yeni kurulumlarda dikkat edilmesi gerekenler yer
almaktadır. ÇalıĢmanın ikinci kısmı ise buluĢ yönetimi ofis modelini, bu değiĢkenleri dikkate alarak,
Ģu öğeleri içerecek biçimde oluĢturmaktadır: insan kaynağı ihtiyacı, veritabanı, kütüphane ve
çalıĢma altyapısı gerekleri, ofisin ayrıntılı iĢ akıĢı, dört aĢamalı kurulum zaman planı, gelir ve gider
planı ile uzun vadeli hedefler.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 78
Salon-5
0401-199
Yönetimsel Yenilikçilik Derecesinin Ölçülmesi
Ercan ÖZTEMEL, Batuhan AYHAN
GeliĢen teknoloji ile birlikte Yönetim Fonksiyonlarındaki değiĢimleri takip edebilmek imalat
firmalarının varlıklarını devam ettirebilmesi için önemli bir gereksinimdir. Bu çalıĢmada yönetim
fonksiyonlarındaki değiĢimleri takip edebilme yeteneğini ölçmek için kullanılabilecek olan Yönetimsel
Yenilikçilik Derecesi modeli önerilmektedir. Bu modele göre, bir imalat firmasının “Planlama”,
“Liderlik”, “Kontrol”, “Organizasyon” ve “Koordinasyon” fonksiyonlarının değiĢime ne kadar ayak
uydurabildikleri yapılacak analizler kullanılarak Yönetimsel Yenilikçilik derecesini ölçmektedir.
Önerilen metot armatür ve vana üreten bir imalat firmasının 2006 ile 2009 yılları arasındaki
yenilikçilik derecesini ortaya koyarak uygulamadaki etkinliği değerlendirilmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 79
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sezgisel Yöntemler - 3
Yrd.Doç.Dr. Vecihi Yiğit
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-6
Salon-6
0325-115
TÜRKĠYE’NĠN ENERJĠ TALEBĠNĠN YAPAY ARI ALGORĠTMASI MODELĠ ĠLE
TAHMĠN EDĠLMESĠ
Kadir BÜYÜKÖZKAN, Ahmet SARUCAN, M. Emin BAYSAL, Orhan ENGĠN
Enerji planlama çalıĢmaları yapılırken geleceğe yönelik talebi, en doğru ve hatasız Ģekilde tahmin
etmek önem arz etmektedir. Literatürde talep tahmini için birçok yöntem mevcuttur. Bu çalıĢmada,
Türkiye‟deki enerji tüketiminin tahmini için Yapay Arı Algoritması Modeli kullanılmıĢtır. Enerji talebi
ile ilgili ekonomik göstergeler arasındaki bağımlılıklardan faydalanılarak enerji talebinin tahmin
edilmesi amaçlanmıĢtır. Kullanılan ekonomik göstergeler; Gayrisafi Milli Hâsıla, Nüfus, Ġthalat ve
Ġhracat rakamlarıdır. GeçmiĢ veriler kullanılarak doğrusal ve üstel olmak üzere iki farklı model
geliĢtirilmiĢtir. Bulunan sonuçlar literatürdeki çalıĢmalar ile karĢılaĢtırılmıĢ ve önerilen modelin daha
küçük bir standart sapma ile sonuca ulaĢtığı görülmüĢtür. Yapay Arı Algoritması ile oluĢturulan
modeller dört farklı senaryo için çalıĢtırılmıĢ ve Türkiye‟nin 2025 yılına kadar olan Enerji Talebi için
tahminler elde edilmiĢtir.
0325-117
Tek Kaynaklı Sınırlı Sığalı YerleĢtirme ve Atama Problemi Ġçin Sezgisel
Yöntemler
M. Emre DEMĠRCĠOĞLU, M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN
Tek kaynaklı sınırlı sığalı yerleĢtirme ve atama problemi, sığa sınırlı I adet tesisi, J adet alıcıya ait
istemlerin sadece tek bir tesis tarafından karĢılanmasını sağlayacak Ģekilde, tesisleri alıcılara
bağlayan yollar üzerindeki taĢıma kısıtlarını aĢmayacak ve toplam taĢıma giderini enazlayacak
biçimde, düzlemde yerleĢtirmeyi amaçlamaktadır. Bu bir dıĢbükey olmayan eniyileme problemidir.
Alıcı yerlerinin, alıcı istemlerinin ve tesis sığalarının önceden bilindiği varsayılmıĢtır. TaĢıma giderleri
alıcılar ve tesisler arasındaki uzaklıkla orantılıdır. Ele alınan problem için alt ve üst sınırlar bulan bir
Lagrange gevĢetim yaklaĢımı önerilmiĢtir. Önerilen yöntem yazında bulunan denek problemler
üstünde denenmiĢ ve bilgisayısal deney sonuçları sunulmuĢtur.
Salon-6
0325-118
P-merkez problemlerinin çözümü için Elektromanyetik Algoritma
Alkın YURTKURAN, Erdal EMEL
P-merkez yer seçimi problemi, n adet düğüm noktasının bulunduğu bir ağ üzerinde, p adet merkezin
belirlenmesi ve düğümlerin kendilerine en yakın merkezlere atanması problemidir. P-merkez
probleminde amaç, noktaların atandıkları merkeze olan uzaklıklarının maksimumunun en
küçüklenmesidir. Bu tip problemler ambulans, itfaiye ve polis merkezlerinin yer seçimi problemine
karĢılık gelmektedir. Bu çalıĢmada, p-merkez problemlerinin çözümü için Elektromanyetik Algoritma
(EMA) önerilmiĢtir. EMA, elektrik yüklü parçacıkların birbirlerine uyguladıkları itme-çekme
kuvvetlerini taklit eden, popülasyon tabanlı bir meta-sezgisel algoritmadır. Bu algoritma, yüklü
parçacıkların n-boyutlu bir uzayda birbirlerine uyguladıkları kuvvetler ile denge konumuna ulaĢmak
için optimale doğru hareket edecekleri ilkesini esas alır. ÇalıĢma kapsamında, 0-1 tipindeki
değiĢkenleri içeren p-merkez problemi gibi atama problemleri için EMA yaklaĢımında yapılan
düzenlemelerle geliĢtirilen meta-sezgisel mekanizma, literatürden alınan test problemleri üzerinde
denenmiĢ ve etkinliği irdelenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 80
Salon-6
0325-114
MüĢteri Tercihlerini Gözeten Farklı Tür Tesisler Ġçin Bir Yer Seçimi
Problemi
Hande Küçükaydın, Necati Aras, Ġ. Kuban Altınel
ÇalıĢmamızda bir karar vericinin değiĢik türde tesisler kurduğu ve müĢterilerin, tesislerin türlerine
göre bir tesise gitme olasılığının değiĢtiği bir yer seçimi problemini ele alıyoruz. MüĢterilerin bir
tesise ancak bulunduğu müĢteri sahasıyla tesis arasındaki uzaklık, belirli bir eĢiğin sınırları
içerisindeyse gittiği ve aynı türdeki tesislerden yalnızca en yakındakini seçtiği kabul edilmektedir.
Her eĢik uzaklığı müĢterinin kendisi tarafından belirlenmekte ve tesis türünün müĢteriye olan
yararına göre artmaktadır. Karar vericinin amacı kârını enbüyükleyen eniyi tesis yerlerini ve türlerini
belirlemektir. Bunun için bir doğrusal ikili tamsayı programlama gösterimi geliĢtirmekte ve çözümü
için bir Lagrange sezgiseli önermekteyiz. Çözüm yönteminin yanı sıra müĢterilerin tesis türlerine
gitme olasılıklarını belirlemek amacıyla bir de bulanık c ortalama algoritması geliĢtirmekteyiz. Çözüm
yönteminin etkinliği ve doğruluğu ise deney problemleri üzerinde yapılan deneyler sonunda
belirlenmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 81
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sezgisel Yöntemler - 4
Yrd.Doç.Dr. Semra Boran
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-7
0330-168
ROTA PLANLAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN TAGUCHĠ YÖNTEMĠ VE KARINCA
KOLONĠ SĠSTEMĠ TABANLI BĠR YAKLAġIM
Musa PEKER, Pınar Yıldız KUMRU, Baha ġEN
Rota planlama, aralarındaki uzaklıklar belli olan Ģehirlerden geçen en uygun maliyetli güzergahı
bulmayı amaçlayan bir problem türüdür. Rota planlama, çözümü oldukça zor bir kombinatoryal
optimizasyon problemidir. Yoğun olarak üzerinde çalıĢılan bir rota planlama problemi de Gezgin
Satıcı Problemi‟dir. Gezgin Satıcı Problemi (GSP), baĢlanan noktaya dönülmek üzere, n adet
düğümün sadece bir kez ziyaret edilerek, toplam mesafe, maliyet ve sürenin minimizasyonunu
sağlama problemi olarak tanımlanır. Çözümü için birçok alanda kullanılmakta olan çok sayıda
sezgisel algoritma geliĢtirilmiĢtir. Bu çalıĢmada rota planlama için GSP üzerinde, takuchi yöntemiyle
parametre optimizasyonu gerçekleĢtirilmiĢ karınca koloni sistemi ile bir çözüm sunulmuĢtur.
Uygulama TSPLIB içerisindeki değiĢik veri setleri ile test edilmiĢ ve performans analizleri
gerçekleĢtirilmiĢtir. Hız ve çözüm iyiliği açısından iyi sonuçlar elde edilmiĢtir. Bunlara ek olarak
varyans analizleri gerçekleĢtirilerek karınca koloni algoritmasındaki parametrelerin sisteme etki
değerleri tespit edilmiĢtir. Uygulama yazılımı Matlab programı ile geliĢtirilmiĢ olup, simülasyon
tabanlı çalıĢmaktadır.
Salon-7
0331-177
Esnek Ġmalat Sistemlerinde Çizelgeleme ve Makine Ucu Atama Problemi
için Tabu Arama Algoritması
Selin Özpeynirci, Burak Gökgür
Esnek imalat sistemleri, bilgisayar nümerik kontrollü (CNC) makineler ile özdevimsel malzeme
taĢımanın bağlandığı sistemlerdir. CNC makinelerinde uygun makine uçlarının yerleĢtirilmesiyle çok
çeĢitli iĢlemler yapılabilmektedir. Esnek imalat sistemlerinde, makine ucu yönetimi, sınırlamaların
getirdiği karmaĢıklık nedeniyle önemli bir konudur. Bu çalıĢmada, makine ucu atama ve çizelgeleme
problemi için karma tamsayılı programlama modeli geliĢtirilmiĢtir. Sistemimizde CNC makinelerinde
iĢlenmeyi bekleyen iĢler bulunmaktadır. ĠĢlerin iĢlem görebilmesi için farklı makine uçları kümesine
ihtiyaçları vardır. Mevcut makine uçları ekonomik kısıtlamalardan dolayı sınırlı sayıdadır. Problemin
amacı, tüm iĢleri bitirme süresini (makespan) en aza indirgemektir. Modelin çıktısı, makinelerdeki
iĢlerin ve makine uçları atanmasının çizelgesidir. Problemin, polinom zamanlı olmayan-zor problem
olmasından dolayı, boyutu arttıkça en iyi çözümü bulmak için gereken hesaplama zamanı da
uzayacaktır. Makul bir zaman içinde en iyi çözüme yakın sonuçlar bulmak için tabu arama
algoritması geliĢtirilmiĢtir. Yapılan deneylerinin sonucunda, tabu arama algoritmasının iyi sonuçlar
verdiği görülmüĢtür. Bu çalıĢma Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu (TÜBĠTAK)
tarafından desteklenmektedir.
Salon-7
0401-191
ÜÇ BOYUTLU ATAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL BĠR YAKLAġIM
Hande EROL, Serol BULKAN
Yöneylem AraĢtırması‟nda en çok tanınan problemlerden biri “Atama” problemleridir. Klasik doğrusal
iki boyutlu atama probleminin çözümünde en çok bilinen yöntem Macar yöntemidir. Bu yöntemde
maliyet matrisi her seferinde sistematik bir Ģekilde yeni bir indirgenmiĢ matrise dönüĢtürülerek
çözüme gidilmektedir. Yöntem gereği indirgenmiĢ maliyet matrisindeki sıfır elemanlar en az sayıda
çizgi ile kapatılmakta ve buna göre matris üzerinde iĢlem yapılmaktadır. Doğrusal iki boyutlu atama
problemleri (iĢçilerin makinalara atanması gibi) Macar yöntemi ile en iyi sonucu elde edecek Ģekilde
çözülebilmektedir. Benzer Ģekilde doğrusal üç boyutlu atama problemleri de günlük veya iĢ
hayatında sıklıkla karĢılaĢılan problemlerdir. Bilgisayar sistemleri, veritabanı eĢleĢmeleri, projelerde
çalıĢma ekibi atanması, vb. bu tarz problemlerdir. Bu tür problemler, NP-zor sınıfında olan
problemlerdir ve en iyi sonucu bulmak çok zordur. Bu çalıĢmada, üç boyutlu atama problemleri için
sezgisel bir yaklaĢım geliĢtirilmiĢ ve elde edilen sonuçlar irdelenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 82
Salon-7
0404-293
AKIġ TĠPĠ Ġġ SIRALAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN YAPAY BAĞIġIKLIK
SĠSTEMĠ PARAMETRELERĠNĠN BELĠRLENMESĠNDE F-RACE YAKLAġIMI
Ahmet CĠHAN, Alpaslan Fığlalı
Mühendislik problemleri günümüzde daha karmaĢık ve zor hale gelmiĢtir. Rekabet ortamındaki
iĢletmelerin mevcut problemlerine uygun çözümleri makul sürelerde elde etme gereksinimi
metasezgisel yöntemlerin önemini arttırmaktadır. Metasezgisel yöntemlerin stokastik yapıları
sebebiyle girdi parametrelerinin aynı olması durumunda dahi elde edilen çözümlerin aynı kaliteye
sahip olması garanti edilememektedir. Bu durum, gerçekte aynı tür probleme ait farklı problem
örneklerine ayrı parametrelerin bulunması gereksinimini ortaya çıkarmaktadır. Literatürde, pratikte
pek mümkün olmayan bu durumlar için klasik deney tasarımı kullanılmakla beraber son zamanlarda
F-Race algoritmasının da bu amaçla kullanılmaya baĢlandığı bilinmektedir. F-race algoritması,
metasezgisel yöntemlerin önceden belirlenmiĢ çalıĢma süresi kısıtları altında mevcut örnek
durumlarının geneli için en uygun parametre setini istatistiksel temellere dayandırarak belirlemeye
çalıĢan bir algoritmadır. Bu çalıĢmada, metasezgisel yöntemlerden birisi olan yapay bağıĢıklık sistemi
algoritmasının, farklı örnek problemlere sahip akıĢ tipi iĢ sıralama problemlerine uygulanması
durumunda uygun parametrelerin F-race algoritması ile belirlenmesine çalıĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 83
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Decision Making
Doç.Dr. Erkan Bayraktar
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-22
0324-059
Using PROMETHEE Method to compare TURKEY and EU-27 Countries
with Road Transport Data
Gökhan TURAN, Juraj PEKAR, Mustafa CAN
In this paper, we are interested in multi-criteria ranking problems in the existing method
PROMETHEE(Preference Ranking Organization Method for Enrichment Evaluations) and applications.
This method is related to family of outranking methods and requires the elicitation of preferential
parameters in order to construct a preference model.
Moreover, to compare between TURKEY and EU-27 countries some transportation data, which was
provided by European Commission Pocketbook Statistics 2010, with use PROMETHEE methodology.
It consists in a preference function associated to each criterion as well as weights describing their
relative importance. PROMETHEE I provides a partial ranking and PROMETHEE II a total ranking on
the set of the possible actions.
The importance of the study is that this is an unique application between Turkey and EU-27 using
with transport data.
Salon-22
0325-149
ENVIRONMENTAL APPROACH FOR A SUSTAINABLE FUEL FOR
TRANSPORTATION SECTOR:
Multi Attribute Decision Analysis for Current and Alternative Fuels
Muhammed SÜTÇÜ
American people and their cars cannot be separated in today‟s world. But, increasing usage of cars
has been causing devastating effects to our world and economy. Thus, the biggest environmental
concern in overpopulated cities is air-pollution. Greenhouse gases, changing and increasing oil
prices and oil supply security are other concerns. All these negative factors called forth mankind to
search for a sustainable, environmental and economical fuel in the transportation sector as well as
radical changes in automotive engine/fuel technologies.
In recent years bio-fuels have been seen as life-saver alternative fuels in transportation sector. But
there are many people who argue bio-fuels will create a significant rise in food costs and detract
global food supply. Electric and hybrid cars, hydrogen and natural gas can be seen a quick solution
to economy and environment, but their costs are still expensive and need structural changes in car
engines.
In this paper, as a consultant firm to American Government, especially to Department of Energy,
our aim is to find the best alternative fuel for American transportation system. In analysis part we
made a strong environmental approach to decrease currently alarming environmental effects and
accepted that reducing the Greenhouse Gas emissions is our biggest goal.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 84
Salon-22
Salon-22
0404-250
Improving SME’s Competitiveness in Dried Fruit Export Business
through Fuzzy ANP
Erhan ADA, Yiğit KAZANÇOĞLU, Muhittin SAĞNAK
The study reports findings from an exploratory study about dried fruit production and exports for
SME‟s competitiveness. Aim of the study is to determine which criteria are more important and to
identify the relative weights of the criteria for dried fruit exporters. Fuzzy Analytical Network Process
(ANP) is used to solve the problem of dependence among criteria and used as a methodology to find
the results of the empirical analysis. Beginning from the first years of Turkish Republic, dried fruit
sector is one of the most important export sectors. Turkey is one of the most important dried fruit
exporters of the world. Turkish dried fruits have been recognized and sold in international markets
because of its high quality and low prices for years. Nowadays, Turkish dried fruit exporter firms can
sell their products throughout the world and compete with international exporters. 97% of total
export of dried fruits is dominated by three commodities: dried apricots, dried figs, and
raisins(sultanas). Other commodities such as dried apples, dried peaches, dried berries, dried
quinces, etc. have not been produced to export; however, in following years, the share of these
products‟ on exports are expected to increase according to demand patterns of importer countries.
0404-312
EFFECT OF STRATEGY CHOICE ON OPERATIONAL PERFORMANCE: A
STUDY ON TURKISH COMPANIES
Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu
This study essentially aims at investigating the link between strategy choice and operational
performance of Turkish companies. To this end, a number of key competitive priorities were
identified in order to examine the tendency of Turkish companies towards creating differentiationbased competitive advantage. Deriving from 519 Turkish companies‟ survey results, the effect of
this strategy choice on improving companies‟ operational performance was examined by conducting
a series of multiple regression models. These findings tend to support our general argument that the
firm's strategy choice of gaining a differentiation-based competitive advantage in terms of
competitive priorities improves firm's operational performance.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 85
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
OpRes & IndEng Applications in Industry - 5
Yrd.Doç.Dr. Ebru Angün
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-24
0404-273
A Mathematical Modelling Approach to
Assembly Line Balancing in Automotive Industry
Dilara Dinçer, Kayahan Kaya, Fadime Üney-Yüksektepe
During the period of achieving the most efficient production line level, assembly line (AL) balancing
studies have overriding importance. Most particularly in some industries with multifaceted
production processes such as automotive or white goods, AL balancing studies are carrying out
more comprehensively. In this study, a mathematical model is developed for balancing AL which is
producing single product type. In developed model, number of resource used and workstation
minimization is aimed. For this reason, the tasks which require same resources are tried to be
assigned to the same workstation, regarding to the task priorities and cycle time. So, it is expected
to be more closed to lean production level. In last part of project, the developed model is coded by
GAMS Software and solved by CPLEX 12.0 solver for the door AL of a commercial vehicle producer in
Turkey. Through the observed data, which was provided by producer factory, it is achieved to reach
best results. Parameters of estimated results rearranged according to problem. For good and all, the
aimed target was succeeded and resource and workstation minimization has occurred. Finally, these
results were shared with the producer company.
Salon-24
0404-314
Stochastic Dual Dynamic Programming Solution to Disaster
Preparedness and Relief Distribution Problem
M. Ebru Angün, Nihan Karaca
In this study, we model the disaster preparedness and relief distribution as a two-stage stochastic
programming problem with recourse. At the first-stage, the inventory decisions and the nodes that
will be considered as transshipment nodes have to be made. These decisions are made before
observing the random data, which are demands and road capacities. After observing the
randomness, at the second-stage, the demands have to be satisfied using only the previously
selected transshipment nodes. Mathematically, the first-stage problem is a mixed-integer linear
optimization problem, whereas the second-stage problem is simply a linear programming problem.
Assuming that the demands and road capacities are continuously distributed, the deterministic
equivalent is obtained through the sample average approximation method. The deterministic
equivalent is solved through the stochastic dual dynamic programming (SDDP) approach. A riskaverse reformulation using the conditional value-at-risk and various implementation details related
to SDDP to both the risk-neutral and risk-averse formulations will be provided during the talk.
Salon-24
0404-344
INVENTORY POLICIES FOR AN ASSEMBLE-TO-ORDER SYSTEM WITH
JOINT DISCOUNT INCENTIVES
Önder TombuĢ, Taner Bilgiç
We consider an assemble-to-order system to meet all of the stationary stochastic demand of a
finished product in a periodic review setting. The finished product is assembled using two
components. The demand must be met either by regular production or by using a faster but more
expensive expedited mode. Components have independent setup, production, holding and
expediting costs. However when both components fall short of demand they use the same
expediting resource causing a joint discount in unit expediting costs. We prove that the optimal
policy of the model without setup cost is a modified base stock policy, where target inventory for a
component is a function of the other component‟s inventory level, both for a finite and an infinite
horizon model. Similarly the optimal policy of the single and two period model with positive setup
cost is a modified state dependent (s, S) policy, where (s, S) values of a component is a function of
the other component‟s inventory level. Based on these results we develop an algorithm, which
decreases time complexity, for solving finite and infinite horizon models in models without setupcosts optimally and in models with setup costs very close to optimal results.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 86
Salon-24
0404-425
A Marginal-cost based Simulation for Bid Evaluation for in Turkish
Power Market
Beyza Kocabıyık, ġeyma Gültekin, Alkan Han, Ahmet Yücekaya
In Turkish power market, power firms bid daily into the day-ahead power market. Power supplier
can access to forecasted demand for each hour of the next day so that they can submit offer for the
demand. The equilibrium price and quantity for each hour are determined by the auction mechanism
and competition. The offer of the company will be accepted and will be rewarded with the market
price if the bid price of the company is below the market price. There are mainly two types of
bidding methods available as block bidding and hourly bidding. In this paper, we use a normal
distribution based market price generation method and a marginal cost based bid generation
method to simulate the market for the company. Using two different bidding methodologies, the
bidding strategy that will maximize the expected profit over price scenarios is selected to be
submitted to the market. We illustrate the model for a power unit in Turkish power market and
present the results.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 87
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme - 6
Yrd.Doç.Dr. Ceyhun Aras
6 Temmuz 2011
08:30 -10:00
Salon-26
0404-308
Üniversite EĞĠTĠMĠ DERS çizelgeleme
iyileĢtirme çalıĢmaları ve uygulama
Çağrı Özgün, Ahmet BeĢkese
sürecinde
modelleme
–
Günümüzde eğitim sektöründe ders çizelgeleme problemi, dönem baĢlarında idarecilere önemli bir
yük getirmekte, süreç esnasında yapılan hatalar da eğitimin aksamasına ve alınan verimin
düĢmesine yol açmaktadır. Öğrencilerin, öğretim elemanlarının, dersliklerin ve müfredatın kendine
özgü kısıtları neredeyse hiçbir durumda tam olarak karĢılanamadığı için, programın “en iyi” Ģekilde
oluĢturulması, karmaĢık bir karar verme problemi haline dönüĢmektedir. Bu anlamda; bir öğrencinin
derslerinin çakıĢmaması, herhangi bir gündeki dersleri arasında fazla boĢluk olmaması, diğer
taraftan da 4 saatten fazla üst üste dersi olmaması, bir öğretim üyesinin bir günde 4 saatten fazla
dersi olmaması gibi birçok kısıt altında çözülmesi gereken zor (NP-hard) bir optimizasyon
problemidir. Ayrıca anılan bazı durumlar kesinlikle çiğnenmemesi gereken katı kurallar getirirken,
bazıları da esnetilmesi istenmeyen ama baĢka çözüm olmaması durumunda da az da olsa
esnetilebilecek Ģartlar ortaya koymaktadır.
ÇalıĢmamız; problemi en doğru yansıtacak Ģekilde 0-1 tamsayılı programlama ile modellenmesini,
ders programının modele uygulanmasını, çözümlenmesini ve çözümün iyileĢtirilmesini içermektedir.
Bu çalıĢmanın amacı, üniversitelerde ders programı yapım aĢamalarında kullanılabilecek bir model
önerisi sunmaktır. Model, kurumumuzda elle yapılan bir çizelgeleme örneği üzerinde test edilecek ve
etkinliği araĢtırılacaktır.
Salon-26
0404-309
YAPISAL
BELĠRSĠZLĠKLER
BARINDIRAN
ÜRÜNLERĠN
DEMONTAJ
HATLARININ DENGELENMESĠNE YÖNELĠK BULANIK BĠR MODEL
Arif HANCILAR, AĢkıner GÜNGÖR
Bütün dünyada çevre ile ilgili yaĢanan olumsuzluklar, kullanılmıĢ ürünlerin geri kazanımının önemini
artırmaktadır. Ürün yaĢam döngüsünün son safhasına gelmiĢ olan ürünlerin, ya tamamen ya da
kısmen geri kazanılabilmesi söz konusudur. Ürünlerin geri kazanılabilir parçalarına ulaĢabilmek için
üründe bir dizi demontaj iĢleminin uygulanması gerekir.
Demontaj, yeniden üretim
(remanufacturing), geri kazanım (recycling) ve bertaraf (disposal) iĢlemleri gibi ürün sonlandırma
yaklaĢımlarında kullanılan kritik bir iĢlemdir. Demontaj iĢlemleri, demonte edilecek ürün çeĢitliliğine
bağlı olarak bir demontaj hücresinde yapılabileceği gibi bir demontaj hattı boyunca da
gerçekleĢtirilebilir. Demontaj hatlarında montaj hatlarına kıyasla birçok farklılıklar bulunmaktadır.
Demontaj için getirilen ürünlerin sahip olduğu yapısal belirsizlikler, hem parçaların demontaj
sürelerinin öngörülmesinde hem de demonte edilebilirlikleri ile ilgili belirsizlikler ortaya
çıkarmaktadır. Ayrıca, demontaj iĢlemleri arasında oluĢan karmaĢık öncelik iliĢkileri de zorluk
derecesini artırmaktadır. Bu çalıĢmada, güncel problemlerden birisi olan, demontaj hatlarının
dengelenmesi üzerinde durulmaktadır. ÇalıĢmada, demonte edilecek üründe olası yapısal
belirsizlikleri içinde barındıran bulanık tabanlı bir sezgisel yaklaĢım geliĢtirilerek, demontaj hatlarının
dengelenmesi yönelik literatüre katkı sağlanmaktadır. GeliĢtirilen yaklaĢım, önümüzdeki yıllarda
ürün geri kazanım süreçleri içinde yer alacak yeni bir dizüstü bilgisayar üzerinde uygulanmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 88
Salon-26
Salon-26
0404-335
Karma Modelli Montaj Hatlarında ĠĢ Sıralama Probleminin Çözümü Ġçin
Tabu Arama Algoritması
R.G. Özdemir, F. Akın, C. Akın, N. Karaca
Karma modelli montaj hatlarında iĢlerin etkin sıralanması montaj hattındaki istasyonlarda modeller
arasındaki iĢ yükü dengesizliğinin azaltılabilmesi için çok önemlidir. Karma modelli montaj hatları
çoğunlukla tüm modellerin iĢlemsel özelliklerini kendinde toplayan birleĢik bir model üzerinden
dengelenmektedir. BirleĢik model kullanılarak elde edilen dengeleme sonucunda bazı modellerin
istasyondaki toplam iĢlem süreleri çevrim süresinin üzerinde bazılarının ise altında oluĢmaktadır. Bu
durumda bazı modeller istasyondan geçerken fazla yük bazılarının geçiĢinde ise düĢük yük
gözlemlenmektedir. Yukarıda bahsedilen problemin çözümü montaj hattına modellerin uygun sırayla
gönderilmesi ile gerçekleĢtirilebilmektedir. Bu çalıĢmada, karma modelli montaj hatlarında iĢ
sıralaması problemi ele alınmakta ve problemin çözümü için tabu arama algoritması önerilmektedir.
Ġstasyonlara atanan iĢçi sayılarının artıralamadığı ve iĢçilerin kendi çalıĢma alanlarını (istasyon
boyunu) aĢamadıkları kabulleri altında ve amaç fonksiyonunda tamamlanmamıĢ iĢlem yükü en
küçüklenecek Ģekilde problem matematiksel olarak formüle edilmektedir. Matematiksel model bir
otomotiv üreticisinin montaj hattında ürünlerin sıralanması için uygulanmakta ve çözümler
geliĢtirilen tabu arama algoritması ile elde edilmektedir.
0404-347
AkıĢ Tipi Open-End Iplik Uretimi Yapan bir Tekstil Firmasında Dinamik
Çizelgeleme Uygulaması
Ceyhun ARAZ, Özlem UZUN ARAZ, Derya EREN AKYOL
Open-End eğirme sistemi ile iplik üretimi yapılan iĢletmelerde çizelgeleme problemi yapısı itibarı ile
paralel makineli akıĢ tipi üretim sistemlerinin çizelgeleme problemine eĢdeğer özelliktedir. Open-End
eğirme sistemi ile çalıĢan makinelerin çok gözlü (rotorlu) yapısı aynı anda birden çok sipariĢin belirli
Ģartlar altında bir makinede iĢlenmesine imkan tanımaktadır. Bu durum çizelgeleme probleminin
karmaĢıklığını artırmaktadır. Bu çalıĢmada Open-End iplik üretimi yapan bir tekstil firmasında
gerçekleĢtirilen, simülasyon ve bulanık mantık tabanlı, bir dinamik çizelgeleme çalıĢması
sunulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 89
Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-2
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yer
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ)
06 Temmuz 2011
10:15-11:25
Salon1
Konu
Bu oturumda Lisans Öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği
konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 4 ünün final sunumu
gerçekleĢecektir.
Proje6
Atatürk Havalimanı DıĢ Hatlar Terminali'nde Kontuar Atamaları Ġçin Karar Destek
Sistem GeliĢtirilmesi
Proje Ekibi
Abdullah TaĢkıncan, Erkin Bayrakçı, Onur Babat, Özden Onur Dalgıç, Selim Yüksel
Kurum Adı
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
TAV Havalimanları Holding A.ġ., iĢletmeciliğini yaptığı Atatürk Havalimanı‟ndaki
havayolu Ģirketlerinin Ģikayetleri ve kendi beklentileri doğrultusunda dıĢ hatlar
terminalindeki check-in kontuarlarının kullanımı ve uçuĢlara tahsisi ile ilgili mevcut
kontuar atamalarının manuel olarak yapılmasından kaynaklanan sorunlar
yaĢamaktadır. Bu sorunların giderilmesi amacıyla mevcut sistem analiz edilmiĢ,
sistemdeki aksaklıklar belirlenmiĢ ve ilgili kiĢilerin de görüĢleri alınarak problemin
tanımı netleĢtirilmiĢtir.
Belirlenen problem ile ilgili literatür taraması yapılmıĢ ve benzer araĢtırmalar
incelenerek hangi varsayımlar altında hangi problemlerin çalıĢıldığı araĢtırılmıĢtır.
Önerilen çözüm yolları incelenmiĢtir. Sonuç olarak mevcut problemin bütün kısıtlarını
ele alan herhangi bir çalıĢmaya rastlanmamıĢtır. Bu doğrultuda NetBeans platformu
kullanılarak Java programlama dili yardımıyla problemin çözümü için özgün bir
sezgisel algoritma geliĢtirilmiĢtir. Ayrıca, geliĢtirilen bu algoritmanın firma çalıĢanları
tarafından kullanılabilmesi için bir kullanıcı arayüzü tasarlanmıĢtır. ÇeĢitli haftaların
uçuĢ verileri firmadan alındıktan sonra geliĢtirilen algoritma yardımıyla bu uçuĢların
kontuarlara ataması yapılmıĢ, atama sonuçlarının incelenmesi ile algoritmanın
verdiği sonuçlar ve firmada daha önce uygulanan sistemin verdiği sonuçlar
karĢılaĢtırılmıĢtır. Baz alınan performans ölçütlerine (kontuar doluluk oranları,
personel iĢ yükü, kullanılmayan kontuar sayıları) göre sunulan yeni yöntemin
kaynakların etkin kullanımı açısından daha iyi sonuçlar verdiği saptanmıĢtır. Bu
doğrultuda tüm gün için kontuar doluluk oranlarında ortalama % 21,5, günün en
yoğun saatleri olan ve firmanın mevcut sisteminde aksaklıklara yol açan 11:00–
14:00 saatlerindeki doluluk oranlarında ise ortalama % 50 oranında iyileĢtirmeler
sağlanmıĢtır. Ayrıca, firmada gelir artıĢına neden olabilecek hiç kullanılmayan
kontuar sayılarında ise uzun dönemde 3 kontuardan 36 kontuara kadar artıĢ
sağlanmıĢtır.
Proje7
Havayolları Koltuk Atama Problemi için Karar Destek Sistemi
Proje Ekibi
Murat ArıbaĢ, Canan Çapa, Hilal Dağ, Nilüfer Demir, Fevziye Sarıkaya
Kurum Adı
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Hizmet sektöründe çabuk bozulan mal satan sektörlerden biri olan Havayolu
TaĢımacılığı, 1980'lerde sektöre getirilen fiyat ve düzenleme serbestliğinin yan etkisi
niteliğindeki rekabet artıĢı ile Gelir Yönetimi (Revenue or Yield Management)
yöntemleri ile baĢa çıkmıĢtır. Artan rekabet ile firmalar filolarını daha verimli Ģekilde
kullanmaya çalıĢırken, bu çalıĢmaların ürünü olarak da orta gelir düzeyine sahip
insanların da havayollarını kullanımını amaçlayan DüĢük Ücret TaĢımacılar (Low Cost
Carriers) ortaya çıkmıĢtır. Bu anlamda firmada yürütülen proje kapsamında, Türkiye
Havayolları TaĢımacılığında 2008'den beri faaliyet gösteren AnadoluJet firmasının
gelir yönetimi sistemi incelenmiĢtir. Firma tarafından kullanılan gelir yönetimi
sistemine etki eden faktörler SWOT ve PEST analizleriyle bulunmuĢ, gelir yönetimi
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 90
konusunda dünyada bugüne kadar yapılan çalıĢmalar taranmıĢ ve AnadoluJet'in gelir
yönetimi sistemine uygunlukları açısından irdelenmiĢtir. Havayolları Gelir Yönetimi
(ARM – Airline Revenue Management) sistemlerinde bir baĢlangıç noktası olarak
kabul edilen talep tahminlerinin girdi olarak kullanıldığı Optimal Koltuk Atama
problemleri için çözüm yolları araĢtırılmıĢ, literatürde kullanılan çözüm yöntemleri
sağladıkları iyileĢtirmeler ve kullanılma sıklığı açısından değerlendirilmiĢtir. Yapılan
çalıĢmanın ilk aĢamasında, ANOVA tablosu analizine göre benzer taleplerin
gerçekleĢtiği sezonlar belirlenmiĢtir. Ardından geçmiĢ talep bilgilerinin yanlılığını
kaldırmak amacıyla verilere EM (Expectation Maximization) metodu uygulanmıĢ ve
buradan elde edilen düzeltilmiĢ talep tahminleri, farklı sınıflara ait rezervasyon
limitlerini belirleyen EMSR (Expected Marginal Seat Revenue) algoritmasına girdi
olarak verilmiĢtir. Algoritmalar Microsoft Visual Studio C# ile kodlanarak bir arayüz
oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan arayüz firma çalıĢanları için karar destek sistemi
niteliğinde olup, istenilen uçuĢ hattı, tarih ve kapasiteye göre promosyonlu ve esnek
ücret sınıfları için rezervasyon limitlerini önermektedir. Yapılan uygulamada, önerilen
rezervasyon limitleri gerçekleĢen değerler ile ortalama gelir bakımından kıyaslanmıĢ
ve önerilen çözüm metodu ile %7,76 oranında gelir artıĢı sağlandığı görülmüĢtür.
Uygulanan çalıĢma sonucu firma hazırlanan arayüzü koltuk atama ve uçak kapasite
seçimi kararlarına yardımcı bir araç olarak kullanmaktadır.
Proje8
Talep Tahmini ve SatıĢ & Operasyon Planlama ile MüĢteriye Tedarik Süresinin
ĠyileĢtirilmesi
Proje Ekibi
Emine Alev Orbay, Gülcan Yayla, IĢıl Oku, Pınar ġimĢek, Ġbrahim Çağlar ġakar
Kurum Adı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Proje9
Bu proje, ODTÜ Endüstri Mühendisliği öğrencileri tarafından EczacıbaĢı Yapı Grubu
VitrA Seramik Sağlık Gereçleri Bozüyük fabrikası ile yürütülmüĢtür. Projenin amacı
firmanın özellikle Avrupa‟daki rakipleriyle rekabet gücünü artırabilmek için müĢteri
sipariĢlerinin fabrikadan çıkıĢ süresini azaltmaktır. Bozüyük‟te bulunan tek
fabrikadan ve depodan bütün dünyaya dağıtım yapan firma, yurtdıĢındaki
müĢterilerinin sipariĢlerini kısa sürede karĢılamada sorun yaĢamaktadır. Bu sorunun
sebepleri; dünyanın birçok noktasından talep alması, bu taleplerin yapılarının
birbirinden farklılık göstermesi, üretim sisteminin esnek olmayıĢı ve birçok çeliĢki
içermesi, taleplerle ilgili sistematik bir talep tahmin sisteminin bulunmaması ve bu
sebeplerle doğru ürünlerin stoklanamaması olarak belirlenmiĢtir. Bu probleme
yönelik çözüm aĢamasında izlenen yol; talep tahmini, emniyet stokunun belirlenmesi
ve bu iki adımın sonuçlarının girdi olarak kullanılacağı satıĢ ve operasyon
planlamadır (S&OP). GeçmiĢ satıĢ verilerine dayanarak geliĢtirilen talep tahmin
sistemi, 2011‟in gerçekleĢen talepleriyle test edilerek kullanılmak üzere firmaya
sunulmuĢtur. Tahmin hataları kullanılarak emniyet stoku seviyeleri belirlenmiĢtir.
Son aĢama, talep ve arzı dengelemekte kullanılan satıĢ ve operasyon planlamadır.
Klasik bir satıĢ ve operasyon planlama, “ürün ailesi” gibi toplaĢık bir seviyede yapılır.
Ancak bu seviyede yapılan bir toplaĢık planlamanın firmada hayata geçirilebilir
olması, yani firmanın operasyonlarını yönetebilmesi açısından yeterli olması için ürün
ailesinin ayrıĢtırılması, bir baĢka deyiĢle, stok miktarının planlanabilmesi için ürün
ailesinin bir alt seviyesine inilmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaç göz önüne alınarak,
ürün ailesi ile bir alt seviyenin birlikte çalıĢacağı bir üretim planlama modeli doğrusal
programlama modeli olarak geliĢtirilmiĢ ve GAMS optimizasyon yazılımı ile
çözülmüĢtür. Bu modelde amaç fonksiyonu, maliyet enazlamasıdır ve modelde
üretim ortamına özgü tüm kısıtlar göz önüne alınmıĢtır. Modelin temel çıktıları ise
aylık olarak toplaĢık ve alt seviyede üretim miktarı ile ürün bazında aylık stok
seviyesidir.
DeğiĢken Talep Oranını Gözeten Servis Ġstasyon Ağının Tasarımı
Proje Ekibi
Harun Büyükçolak, Tolun Altuğ Karabulut, ġenol
Sağol
Kurum Adı
Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Mullaoğlu, Meltem Peker, Gizem
GiriĢimcilerin talebi doğrultusunda, Türkiye‟de Ģu anda faaliyet gösteren bir kamyon
ve otobüs firmasına ait yetkili servis istasyonlarının açılmasının onaylanması,
sistematik bir yaklaĢımla olmamıĢtır. Bu durum, müĢterilerin servis istasyonlarına
gitmek için aldıkları yolun fazla olmasına ve servis istasyonlarının kapasitelerini
verimsiz kullanmasına neden olmuĢtur. Standart yapılardan farklı olarak bir bölgede
servis istasyonu kurulduğunda talebin arttığı gözlemlenmiĢtir. GerçekleĢtirilen
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 91
projenin amacı, müĢterilerin kat edeceği yolu en aza indirmek ve servis
istasyonlarının uzun vadede faaliyetlerini sürdürebilmeleri için belirli bir gelir elde
etmesini sağlamaktır. GerçekleĢtirdiğimiz projeyle birlikte, problem matematiksel
olarak modellenmiĢ; JAVA ve XPRESS programları kullanılarak servis istasyonlarının
nerelerde açılması ve hangi kapasitelere sahip olması gerektiği sistematik hale
kavuĢturulmuĢtur. Bu projeyle birlikte, mevcut durumdaki servis istasyonu sayısı
sabit kalmak koĢuluyla karlılık için beklenen en az kapasite kullanımı %70 olarak
belirlendiğinde, önerilen sistem ziyaret baĢına gidilen mesafeyi %8,1 azaltırken,
talebi %4,77 artırmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 92
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sezgisel Yöntemler-5: Heuristic Methods - 2
Prof. Dr. Ömer Saatçioğlu
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-2
0323-054
Provider Selection and Task Allocation Model for Telecommunication
Networks under Quality of Service Degradation Policies
Hasan Huseyin Turan, Nihat Kasap, Hüseyin Savran
Nowadays every firrm either big or small uses telecommunication networks at different amounts and
ways in order to continue their existence and complete their daily tasks and operations. Firms in
other words customers can lease or buy required amount of network resource from
telecommunication network suppliers to complete their operations. After acquisition, day-to-day
operations such as video conferencing, voice over IP and data applications are allocated between
these acquired capacities by considering Quality of Service (QOS) requirement of each operation. It
is generally assumed each operation has to be carried out by using resource that provides equal or
higher QoS Level. Conversely, in this study it is showed by utilizing heuristic bin-packing algorithms
that former allocation strategy may lead to suboptimal solutions depending upon penalty cost policy
to charge degradation in QoS requirements. Finally, several scenarios are created and solved by
proposed algorithm in order to test efficiency of methodology.
Salon-2
0402-210
PARTIALLY SURVIVABLE NETWORK DESIGN FOR CELLULAR NETWORKS
Orhan DENGĠZ
Recently, with the increase in global wireless communication technology, cellular telecommunication
has experienced a tremendous growth. Today millions of people in the world use cellular phones for
their personal and business needs. Cellular communications is supported by a cellular network,
which integrates cellular phones into the public switched telephone network (PSTN). A cellular
network provides the link between cell phones or mobile stations (MSs) with wireless access to the
PSTN. The service coverage area of a cellular network is divided into many smaller areas, called
cells, each of which is served by a base station (BS). The BS is fixed, and it is connected to the
mobile telephone switching Office (MTSO). An MTSO is in charge of a cluster of BSs and it is, in
turn, connected to the PSTN.
The role of the network of BS locations is to connect the base stations to the MTSO. The common
topology for such a network is a ring because of its technical and economical advantages. The ring
networks consist of several hubs (MTSO being one of them in the cellular network case) with links in
between them. BSs are assigned to hubs on the ring network. One BS can be connected to more
than one hub to provide survivability in case of a network node or link failure. There are costs
associated with assigning a base station to a hub. In this model, the objective is assigning BSs to
hubs resulting in a network that meets the demand as well as the survivability requirements with
minimum cost. The constraints of the problem are the capacity of the ring network (that is the
number of simultaneous phone connections that can be handled) and the diversity requirements of
base stations (the requirement of being physically connected to more than one hub to increase
survivability).
In this study, a tabu search based heuristic algorithm is developed for the network design problem
and results are investigated on a suit of test problems given in the literature.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 93
Salon-2
0404-259
Minimizing Value-at-Risk in the Single-Machine
Tardiness Problem
Semih Atakan, Birce Tezel, Kerem Bülbül, Nilay Noyan
Total
Weighted
The vast majority of the machine scheduling literature focuses on deterministic problems, in which
all data is known with certainty a priori. This may be a reasonable assumption when the variability
in the problem parameters is low. However, as variability in the parameters increases incorporating
this uncertainty explicitly into a scheduling model is essential to mitigate the resulting adverse
effects. In this paper, we consider the celebrated single-machine total weighted tardiness (TWT)
problem in the presence of uncertain problem parameters. We impose a probabilistic constraint on
the random TWT and introduce a risk-averse stochastic programming model. In particular, the
objective of the proposed model is to find a non-preemptive static job processing sequence that
minimizes the value-at-risk (VaR) measure on the random TWT at a specified confidence level.
Furthermore, we develop a lower bound on the optimal VaR that may also benefit alternate solution
approaches in the future. In this study, we implement a tabu-search heuristic to obtain reasonably
good feasible solutions and present results to demonstrate the effect of the risk parameter and the
value of the proposed model with respect to a corresponding risk-neutral approach.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 94
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Montaj Hattı Dengeleme
Prof.Dr. Seniye Ümit Fırat
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-3
0404-263
Montaj Hattı Ġstasyonlarına ĠĢgücü Atanma Problemine Bir YaklaĢım ve
Bir Uygulama
Funda Karabak, Nizamettin Doğan Güner, Benhür Satır, Levent Kandiller
Ele alınan problem çerçevesinde, otobüs gibi büyük hacimli ürünlerin karıĢık montaj hattında
rastlanan operasyonel bir karar problemine, iĢgücünün dengeli atanmasına, odaklanılmaktadır.
Örnek çalıĢmanın yürütüldüğü imalat sisteminde, üç ana tip ve bun ürünlerin yaklaĢık 20
varyasyonun imal edildiği montaj hattında yaklaĢık 120 istasyon bulunmaktadır. Ürünün hacimsel
büyüklüğü, imalat aĢamalarında ürün üzerinde, literatürde rastlananın oldukça fazla sayıda, farklı
zonlar tanımlanmasına yol açmaktadır. Her zonda bir iĢçi ekibinin bir iĢi yaptığı durumda, iĢçi
takımlarının yeterlilik matrisini dikkate alarak görevlere atanması probleminin amacı, takt (çevrim)
zamanını aĢmamak kaydı ile yüklerin tüm ekipler bazında dengeli olmasıdır. Problemin, tek/çok
istasyon, sabit/değiĢken takt zamanları bazlı durumları modellenmiĢ, küçük problemler için genel
çözücüler kullanılarak optimal çözümleri yakalanmıĢtır. Büyük problemler için sezgisel yöntemler
geliĢtirilmiĢ ve performansları gerçek veri ile sınanmıĢtır.
Salon-3
0404-333
MONTAJ HATTININ ÜRETĠME ENTEGRASYONU VE DENGELENMESĠ
Uğur Temizyürek, Gamze Çakır, Melek Bozkurt, AyĢe Cilacı TombuĢ,
Önder TombuĢ
ÇalıĢma kapsamında, soğutuculu teĢhir dolapları üretimi yapan bir firmada, üretim adetlerinde artıĢ
sağlayabilmek ve müĢteri taleplerine daha hızlı cevap verebilmek için konveyör bant sisteminin
montaj atölyesine entegrasyonu süreci ele alınmıĢtır. Mevcut sistemde montaj iĢlemleri sabit
konumlarda bulunan dolap gövdelerine montaj malzemelerinin taĢınması ve monte edilmesi ile
gerçekleĢtirilmekteydi. Yüksek malzeme hareketlerinden dolayı üretim verimi düĢüktü. Yapılan
çalıĢmada montaj alanına konveyör bant sistemi kurularak, seri üretime geçilmiĢtir.
Salon-3
Hedeflenen üretim adetleri göz önüne alınarak, ortaya çıkan çevrim süresi doğrultusunda montaj
hattını dengeleme çalıĢmaları yapılmıĢtır. ÇalıĢmanın ilk adımlarında, mevcut üretimde iĢ yapma
Ģekillerinden kaynaklanan yanlıĢlıkların metot etüdü çalıĢmaları ile iyileĢtirilmesi ve belirli bir
standarda oturtulması, aynı zamanda ergonomi bilimi ile doğru, daha az yorucu hareketlerin
saptanması aĢamaları yer almaktadır. ĠĢ yapma Ģekillerinin belirli bir standarda oturmasının
ardından yapılan ölçümlerle operasyonların standart zamanları tespit edilmiĢtir. Montaj hattı,
dengeleme ile iĢlerin gruplandırılmasıyla beraber istasyonlara ayrılmıĢtır. Ġstasyonlar çevrim
sürelerini aĢmayacak Ģekilde dengelenmiĢ ve akıcı bir hale getirilmiĢtir.
0404-401
PARALEL MONTAJ HATLARININ ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ: MAKĠNE ĠMALATI
SEKTÖRÜNDE BĠR UYGULAMA ÖRNEĞĠ
Seher Arslankaya, Fatma Aykut
Üretim maliyetini azaltmak, kaliteyi ve verimliliği artırmak, ürün çevrim süresini kısaltmak, üretim
hızını artırarak imalat çevrim süresini azaltmak, makine ve tezgahlar arasında bekleme ve taĢımaları
azaltmak ve en önemlisi müĢteri memnuniyetinin artırmak amacıyla bir çok teknik kullanılmaktadır.
Yüksek miktarlarda ürünlerin üretilmesinde kullanılan hat dengeleme yöntemi de bu tekniklerden
biridir. Çok geniĢ bir kullanım alanı olan hat dengeleme, hattaki boĢ zaman miktarı minimize
edilerek hat üzerindeki her bir istasyona operasyonların dağıtım problemidir. Bu çalıĢmada
Sakarya‟da makina imalatı, otomotiv ve traktör sanayisinde yedek parça üretimi alanında faaliyet
gösteren Karmetal Aġ‟de yapılan montaj hattı dengeleme uygulaması anlatılmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 95
Salon-4
Salon-4
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Scheduling - 2
Yrd.Doç.Dr. Serol Bulkan
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
0401-208
A bicriteria scheduling approach to parallel machines with different
speeds
Sümeyye Samur, Serol Bulkan
Most of the studies in scheduling area are on single objective functions. In real life, however,
scheduling problems have to deal with more than one objective. Therefore, research on
multiobjective scheduling problems became more important in last few years. Besides, although
most of the studies assume that the machines are identical, in practice they are not. In this
research; jobs are assigned to machines having different speeds with a multiobjective criteria which
is the sum of weighted earliness and weighted tardiness. To do so, evolutionary algorithm is used.
The results are promising and the method is to be improved.
0401-209
A survey on Scheduling : Classification of Research Topics
Sümeyye Samur, Serol Bulkan
Scheduling, which is very popular in academics, is one of the fundamental areas. Since this area has
many naïve subjects and still many unsolved problems in, it is charming for researchers. Today,
many studies are done and several algorithms are proposed for np-hard scheduling problems.
Therefore, there is a great need for a study to indicate what is already done and what is not yet. In
this research, a deep literature review is performed and a survey is presented. The research is like a
guide for the ones studying in this area.
Salon-4
0404-300
A New COMSOAL Based Heuristic Approach to Mixed-Model Assembly
Line Balancing with Parallel Stations and Zoning Constraints
Ramazan Yaman, Ġbrahim Küçükkoç
Design of an assembly line and line balancing issues are very common problems and well-known
among academia and industry. Mixed-Model Assembly Line Balancing (mALB) techniques take more
attention from the enterprises that simultaneously produce either similar products or variations of
different models of a product on the same assembly line.
This paper presents a new approach for the mixed-model assembly line balancing problem with
parallel stations (mALBP), which includes some issues that reflect the operating conditions of real
world assembly lines such as parallel stations and zoning constraints. A new COMSOAL based
heuristic procedure has been developed and its performance has been evaluated by an illustrative
example, and standard test cases from literature.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 96
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Karar Verme - 1
Yrd.Doç.Dr. Elif Kılıç Delice
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-5
0325-095
PROJE STRATEJĠSĠ KAVRAMININ ĠNCELENMESĠ VE BÜYÜK ÇAPLI
KARMAġIK PROJELERDE STRATEJĠ OLUġTURMA KRĠTERLERĠNĠN
BELĠRLENMESĠ
Murat MALA, Mustafa Kemal TOPÇU, Selim MÜSLÜM, Ġbrahim ÇĠL
Proje Stratejisi, Projenin bulunduğu çevrede baĢarıya ulaĢmasını sağlayan yön/yönelme olarak
tanımlanmaktadır. Etkin ve baĢarılı Proje Stratejisi için; proje organizasyonunun içinde bulunduğu
çevre, organizasyonel yapı, teknolojik olgunluk düzeyi ve hedeflenen çıktı gibi etkenlerin doğru
değerlendirilmesi gerekmektedir. Hâlihazırda söz konusu değerlendirme sayısal verilerin yokluğu ve
bu alanda kabul görmüĢ ölçeklerin bulunmaması nedeniyle kiĢisel tecrübî ölçütlere göre
yapılmaktadır. Özellikle; dinamik ve değiĢken çevre, çok alt yüklenicili veya birden fazla ülke
kuruluĢundan oluĢan organizasyonel yapı, olgunlaĢmamıĢ teknolojinin kullanılması gibi etkenler
projelerde baĢarısızlık riskini yükselten baĢlıca etkenler olarak sayılabilir.
Büyük ve karmaĢıklığı yüksek projelerde stratejinin belirlenmesi ise gerek iĢletmenin varlığını
sürdürmesi gerekse pazardaki konumu açısından önemli ve hayatidir. Bu nedenle de Proje
Stratejisi/Modeli belirleme iĢlemi özellikle büyük boyutlu, karmaĢık ve belirsizlik düzeyi yüksek
projelere baĢlanmadan önce yapılması gereken baĢlıca faaliyetlerden biridir.
BaĢta savunma sanayi, havacılık ve uzay sanayi, yeni tekniklerin ilk defa uygulandığı inĢaat projeleri
gibi projelerde projenin baĢlangıcında yapılan stratejik hatalar, projelerin gecikmesine, daha yüksek
maliyetlerle tamamlanmasına ve bazen de baĢarısızlık nedeniyle son verilmesine neden olmaktadır.
Bu çalıĢmada, özellikle savunma sanayi gibi gerek ürüne yönelik gerekse proje örgütünün içinde
bulunduğu ortama yönelik belirsizliklerin yoğun olduğu bir sektörde proje stratejisi oluĢturma için
kullanılması gereken kriterler ortaya konacaktır.
Salon-5
0325-111
ÜRÜN GELĠġTĠRME SÜRECĠNĠ ENĠYĠLEMEK ĠÇĠN ÖNERĠLEN KULLANICI
DOSTU BĠR KARAR DESTEK SĠSTEMĠ: KFY ANALĠZCĠ
Elif KILIÇ DELĠCE, Zülal GÜNGÖR
Bu çalıĢmada yeni ürün tasarımı veya var olan ürünün geliĢtirilmesi için Kalite Fonksiyon Yayılımı
(KFY) ve doğrusal programlama bütünleĢtirilerek kullanıcı dostu bir karar destek sistemi (KDS)
geliĢtirilmiĢtir. KFY Analizci adı verilen bu KDS ile ürün geliĢtirme süreci için bir kalite evi
oluĢturulmakta ve bu kalite evi içindeki bilgiler analiz edilmektedir. Bunun yanı sıra literatürde yer
alan KFY programlarından farklı olarak çeĢitli üretim ve teknoloji kısıtları altında ürün geliĢtirme
stratejilerinin belirlenmesi için teknik gereksinimlerinin eniyi değerleri bulunmaktadır. GeliĢtirilen bu
KDS ile diğer ürün geliĢtirme yaklaĢımlarına göre, daha kısa zamanda ve yüksek müĢteri
memnuniyetine sahip ürünler geliĢtirilmesi için tasarımcılara soyut tasarım bilgileri yerine somut
teknik bilgiler sağlanmaktadır. Bu çalıĢma kapsamında Microsoft Visual C# programlama dili
kullanılarak geliĢtirilen KFY Analizci programının uygulanabilirliği bir gerçek hayat problemi üzerinde
gösterilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 97
Salon-5
0331-186
MüĢteri YaĢamboyu Değeri Aracılığıyla Optimal Promosyon Kararlarının
Belirlenmesi
Yeliz EKĠNCĠ, Füsun ÜLENGĠN, Nimet URAY
Günümüzde iĢ dünyasının gerçek amacı, seçilen müĢterilerle karĢılıklı faydalı iliĢkiler yaratmak ve
sürdürmektir. Bu nedenle, gün geçtikçe daha fazla firma, müĢterileriyle iyi iliĢkiler kurmaya ve bunu
korumaya çalıĢmakta, bu sayede daha fazla karlılık amaçlamaktadırlar. Bu amacı gerçekleĢtirmek
için, müĢteri yaĢam boyu değerleri (MYD) temel alınarak, her müĢteriye uygun stratejiler
geliĢtirilmelidir. MYD, bir müĢterinin firmayla iliĢkisi boyunca firmaya kazandıracağı karların bugünkü
değeri olarak tanımlanmaktadır. GeçmiĢ çalıĢmalarda, sadece bir çeĢit ürün/hizmet sunan firmalara
odaklanılmakta ve optimal pazarlama promosyon kararı için müĢterilerin geçmiĢteki belirli bir
döneme ait satınalmalarına ait en son satınalma zamanı (R) – sıklığı (F) – satınalmanın parasal
değeri (M) (RFM) değiĢkenlerine bağlı olarak müĢteri bölümlendirmesi yapılmaktadır. Bu yapı, birden
fazla ürün/hizmet sunan firmalar için uygun değildir çünkü her ürün/hizmet için farklı RFM
değiĢkenleri söz konusu olacak ve eski modellerin uygulanması mümkün olmayacaktır. Bu çalıĢma,
müĢteri bölümlerini müĢteri değerlerine göre ve müĢteri piramidi yaklaĢımı ile oluĢturmaktadır.
Amaç, Markov Karar Süreçleri ile geleceğe yönelik optimal pazarlama promosyon kararını MYD‟yi en
büyükleyerek veren, basit, uygulanabilir bir model geliĢtirmektir.
GeçmiĢ çalıĢmalarda önerilen modellerin pek çoğunda, gerçek veriyle doğrulama bulunmaması
nedeniyle, bu çalıĢmanın önerdiği modeli gerçek veriyle de desteklemesi literatüre sağlanan diğer bir
katkıdır. Bu nedenlerle, önerilen çerçevenin ve elde edilen bulguların, hem uzmanlar hem de
araĢtırmacılar açısından değerli bir araç olacağı düĢünülmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 98
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Matematik Programlama - 1
Doç.Dr. Özcan Mutlu
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-6
0325-094
TAMSAYILI PROGRAMLAMA
ÇÖZÜMLERĠN BULUNMASI
Özcan Mutlu
PROBLEMLERĠNDE
ALTERNATĠF
ENĠYĠ
Uygulamada karĢılaĢılan karar problemlerinin eniyi çözümünde bazen alternatif çözümler ile
karĢılaĢılmaktadır. Problemin alternatif çözümlere sahip olması aslında istenen bir durumundur,
çünkü bu durumda, karar vericiler, özellikle modelde yer almayan bazı sübjektif kriterleri dikkate
alarak, alternatif çözümler arasından seçim yapma esnekliğine sahip olacaklardır. Doğrusal
programlamada, problemin eniyi çözümde, temeldıĢı değiĢkenlerin indirgenmiĢ maliyetlerinin en az
bir tanesinin sıfır olması, alternatif çözümlerin olduğunu göstermektedir. Fakat tamsayılı
programlamada alternatif çözümleri belirlemek, doğrusal programlamada olduğu gibi çok da kolay
bir iĢ değildir. Tamsayılı programlamada alternatif çözümleri tespit etmek için ek iĢlemlerin
yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla, genellikle modele kesme kısıtları ilave edilmekte ve
böylece model yeni bir alternatif çözüm türetecek Ģekilde yeniden yapılandırılmaktadır. Ancak, kısıt
sayısı ve değiĢken sayısının artmasından dolayı bu yöntemde, modelin çözümü daha da
zorlaĢmaktadır.
Bu çalıĢmada, tamsayılı programlama problemlerinin alternatif çözümleri bulmak için basit bir
yöntem önerilmektedir. Önerilen bu yöntemde, modele ilave edilen aylak değiĢkenler ve amaç
fonksiyonu kullanılmakta ve bir dizi karma tamsayılı modelin çözümü sonucunda potansiyel alternatif
çözümlerden bir kısmı veya tamamı elde edilmektedir.
Salon-6
Salon-6
0325-100
Afet Lojistiği için Ġhale Tabanlı Satınalma Modeli
MUSTAFA ALP ERTEM, NEBĠL BUYURGAN
Afet lojistiğinde, insanî yardımların afetzedelere ulaĢtırılmasında, tedarikçiler ve paydaĢlar arası
koordinasyon önemli bir yer tutar. Afete hazırlık, afete müdahale, ve afet sonrası rehabilitasyon
aĢamalarında, varolan malzemelerin nakliyesi kadar satınalma faaliyetlerinin de etkin olarak icrası
gerekmektedir. Bu çalıĢmada, kâr amaçlı Ģirketlerin satınalma ihalelerinden yola çıkarak sivil toplum
kuruluĢları, valilikler, ve mahalli idareler için ihale tabanlı bir satınalma modeli geliĢtirilmiĢtir.
Önerilen satınalma modelinde, tedarikçiler ihale isteklilerini, bir afet koordinasyon merkezi de
ihtiyaçların toplandığı, ihaleyi yöneten kuruluĢu temsil etmektedir. Bu model; (1) ihale ilanı
oluĢturulması, (2) teklif oluĢturulması, ve (3) tekliflerin değerlendirilmesi aĢamalarından meydana
gelmektedir. Ġkame mal seçeneği, kısmî karĢılama seçeneği, ve lojistik kolaylığı gibi afet lojistiğine
özgü tasarım parametreleri geliĢtirilmiĢtir. Benzetim metodu ile türetilen örnek problemler tamsayılı
programlama formülleri ile çözülmüĢtür. Örnek problem çözümlerinde, tasarım parametrelerinin
arzın talebi karĢılama oranını artırdığı ve düĢük kapasiteli tedarikçilerin ihale sürecine daha etkin bir
Ģekilde katılmalarını sağladığı tespit edilmiĢtir. Araç rotalama ve çizelgeleme problemleri model
kapsamı dıĢında bırakılmıĢtır. Önerilen modelin afet lojistiğindeki satınalma faaliyetlerinin
koordinasyonundaki verimsizliklerin giderilmesinde etkili olacağı düĢünülmektedir.
0325-112
Ortak Üretimli Kapasite Kısıtı Olmayan Dinamik Bir Öbek Büyüklüğü
Belirleme Problemi
Semra Ağralı
Bu çalıĢmada kapasite kısıtı olmayan dinamik öbek büyüklüğü belirleme probleminin bir uzantısı
olarak, birden çok ürünün aynı anda tek bir hatta üretilmesi olarak tanımlanan ortak üretimin göz
önüne alındığı bir problem incelenmektedir. Problem karıĢık tamsayılı doğrusal programlama olarak
ifade edilmiĢtir. Daha sonra öbek belirleme literatürde iyi bilinen sıfır-stok özelliğinin bir türünün bu
problem için de geçerli olduğu gösterilmiĢ ve problemin bu özellik kullanılarak tek ürünlü öbek
büyüklüğü belirleme probleminin çözümünde kullanılan dinamik programlamanın geniĢletilmesi ile
çözülebileceği gösterilmiĢtir. Bu yaklaĢım örnek bir problem üzerinde açıklanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 99
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Kalite Yönetimi - 1
Yrd.Doç.Dr. Tuba Canvar Kahveci
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-7
0310-012
KALĠTE YÖNETĠMĠ ÇERÇEVESĠNDE ÇALIġAN GIDA MÜHENDĠSLERĠNĠN
Ġġ TATMĠNĠNĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER
Ufuk Cebeci, Eray Sertkaya
Bu çalıĢma kapsamında insan faktörünün ön planda olduğu Toplam Kalite Yönetimi (TKY)
uygulamalarından ISO 9001 Kalite yönetim Sistemleri ve ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetimi
Sistemleri dâhilinde çalıĢan gıda mühendislerinin genel iĢ tatmin düzeyleri ve iĢ tatminlerini etkileyen
faktörler araĢtırılmıĢtır. AraĢtırma kapsamında anket yöntemi kullanılmıĢ ve toplam kalite yönetimi
uygulamaları dâhilinde çalıĢan 103 gıda mühendisi ile görüĢülmüĢ, elde edilen verilerin
çözümlenmesinde ise SPSS programından yararlanılmıĢtır. Yapılan bu çalıĢma, genel olarak gıda
mühendislerinin iĢ tatminlerinin yüksek ve çalıĢma koĢullarından memnun olduklarını ortaya
koymaktadır. Yapılan analizler sonucunda iĢ tatminini en çok etkileyen faktörlerin “ücret”, “terfi/
ödül” ve “ekip arkadaĢlarıyla olan iliĢkiler” olduğu, en az etkileyen faktörün ise “verilen eğitimler”
olduğu bulgulanmıĢtır.
Salon-7
0323-047
Türkiye'de BiliĢim Teknolojileri Birimlerinde / Firmalarında Kullanılan
Kalite Yönetim Sistemlerinin Firmalara Etkilerinin Ġncelenmesi
Eyüp Çalık, Cengiz Güngör
Özellikle 2000 yıllarla birlikte, biliĢim teknolojilerinin kullanılmasının hızla yaygınlaĢması ve buna
paralel olarak da artan hızlı geliĢmelere yönelik olarak, bu teknolojilerin kullanılması aĢamasında
kalite ön plana çıkmaktadır. BaĢarılı süreçler yardımı ile kaliteli ürün ve hizmetleri, daha kısa
zamanda, daha az maliyetle ve sürdürülebilir bir müĢteri memnuniyeti ile sunmak en önemli
konudur. Bu açıdan biliĢim teknolojilerinde de kalite standartları ve sistemleri oluĢturulmuĢtur. Bu
sistemleri uygulayan firmaların, bu sistemlerden bekledikleri etkileri; ürün ve hizmet kalitesinin
artması, müĢteri tatmin ve sadakatinin artması, takım yönetimi ve motivasyonun artması, proje
yönetim performansının artması, finansal ve yönetimsel faydalar olarak saymak mümkündür. Bu
çalıĢmamızda Türkiye‟de biliĢim teknolojilerine özgü kullanan kalite yönetim sistemlerini uygulayan
ve uygulamayan firmaları karĢılaĢtırarak, bu beklenen faydaların görülüp görülmediğini sonucuna
varmak ve bu sistemleri uygulamak isteyen firmalar için bir fikir altyapısı oluĢturmak istedik.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 100
0324-060
TEK ġAHIS ĠġLETMELERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ: BURSA’DAKĠ
TÜRKĠYE-BULGARĠSTAN OTOBÜS ġĠRKETLERĠ ÖRNEĞĠ
Güldane Özkan
Salon-7
Bu çalıĢma, Ġkinci Dünya SavaĢı‟nı izleyen yıllarda sistemleĢmeye ve uygulanmaya baĢlanan Toplam
Kalite Yönetimi‟nin özelliklerini kısaca tanıtıp tek Ģahıs iĢletmelerinde nasıl uygulandığını göstermeye
çalıĢmaktadır. AraĢtırma, Bursa‟da bulunup Bulgaristan göçmenlerine ait olan Türkiye-Bulgaristan
Otobüs ġirketleri Örneği üzerinden, nitel araĢtırma yöntemi ile gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢma
kapsamında, bu Ģirketlerin müĢterisi olan Bulgaristan göçmenleri nüfusu da kısaca tanıtılmaktadır.
Söz konusu otobüs Ģirketleri ve müĢterileri arasından stratejik örneklem tekniği ile seçilen bir
yandan 5 otobüs Ģirketi sahibi ile, diğer yandan söz konusu otobüs Ģirketleri ile devamlı yolculuk
eden 10 müĢteri ile yarı-yapılandırılmıĢ sorular çerçevesinde görüĢmeler yapılmıĢ ve Toplam Kalite
Yönetimi anlayıĢı, söz konusu Ģirketlerde değerlendirilerek bu anlayıĢ ve yaklaĢımın hangi ilkelerinin
yerine getirildiği ve hangilerinin uygulanamadığı tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. GörüĢme soruları,
Ģirketlerin ne ölçüde “müĢteri odaklı” çalıĢtıkları üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Ayrıca rekabete karĢı
kendilerini korumak için neler yaptıkları ve sürekli geliĢimin neresinde oldukları anlaĢılmaya
çalıĢılmıĢtır.
Bursa‟da ikamet eden Bulgaristan göçmenlerinden yılda yaklaĢık olarak 100.000 kiĢinin, TürkiyeBulgaristan otobüs Ģirketleri ile seyahat etmesi bu iĢletmelerin önemini göstermekte ve akademik
çevrelerce bu alandaki bilimsel araĢtırmaları gerekli ve önemli kılmaktadır.
AraĢtırmada örneklem alanından elde edilen bulgulardan çıkarılan sonuçlara göre; TürkiyeBulgaristan otobüs Ģirketlerinin; Toplam Kalite Yönetimi‟nin ilkelerinden büyük ölçüde haberdar
olmadıkları ve müĢterinin, Ģirketler için öncelikle “kar” anlamına geldiği sonucu çıktığı söylenebilir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 101
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Matematik Programlama - 2
Yrd.Doç.Dr. Burcu Toker Ersöz
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-22
Salon-22
0307-008
Ders-Asistan Atama Probleminin Matematiksel Modelleme YaklaĢımı ile
Çözümü ve Bir Uygulama
Ġlayda Karabulut, Fadime Üney Yüksektepe
Bu çalıĢmada, asistanların uygulama derslerine atanması problemi ele alınmıĢtır. Bölümlerin
dönemlik ders planı yapıldıktan sonra uygulama derslerinin zamanı belirlenir ve bu uygulamalar
asistanlar tarafından yürütülür. Laboratuar ve/veya sınıflardaki kapasite kısıtı nedeniyle bir dersin
uygulamaları birden fazla grupta yürütülmek zorundadır. Bu durumda problemin boyutunu ve
Ģartlarını etkilemektedir. Ayrıca asistanlar genelde yüksek lisans veya doktora öğrencileri olduğu için
onların ders programları da göz önünde bulundurularak bir atama yapılmalıdır. Diğer bir açıdan ise
her bir asistanın iĢ yükünü ve ders saat dağılımını dengelemek gerekmektedir. Ek olarak,
asistanların ders saati tercihlerini de göz önüne alarak bireysel memnuniyetleri de eniyilenmelidir.
Bütün bu durumlar ele alındığında ders-asistan atama probleminin zorluğu görülmektedir. Bu
çalıĢmada gerçek durumu olabildiğince yansıtan bir matematiksel model oluĢturulmuĢtur. GeliĢtirilen
bu model gerçek veriler kullanılarak GAMS programı yardımıyla çözülmüĢtür. Önerilen matematiksel
modelin sonucu elde edilen atmalar ile mevcut uygulanan atamalar karĢılaĢtırılmıĢtır. Sonuç olarak
geliĢtirilen modelin kolay anlaĢılabilirliği ve iyi çözüm vermesi hem uygulanabilirliğini hem de
asistanların memnuniyetini artıracaktır.
0322-038
DOLAġAN ANA ALICILI DUYGAÇ AĞLARINDA ÖMRÜ ENBÜYÜKLEYEN
YENĠ TAMSAYI PROGRAMLAMA GÖSTERĠMLERĠ VE ÇÖZÜMLERĠ
M. Emre KESKĠN, Ġ. Kuban ALTINEL, Necati ARAS, Cem ERSOY
DolaĢan bir ana alıcıyı rotalayarak kablosuz duygaç ağlarında ömrün enbüyüklenmesi epeyce
araĢtırılmıĢ bir konudur. Ancak yazındaki çalıĢmaların tümü alıcı yer değiĢtirmelerinin anlık olduğunu
ve süre almadığını varsayarlar. Ayrıca çoğu çalıĢmada gösterimler, alıcının belirlenen rotadan ağın
ömrü boyunca yalnızca bir kez geçeceği durumu göz önüne alırlar. Bu çalıĢmada sabit hızla hareket
eden tek alıcılı ağlar göz önüne alınmakta ve sabit bir rota yerine duygaçların kalan enerjilerine bağlı
olarak değiĢebilen rotalar tamsayı programlama gösterimleri yardımıyla saptanmaktadır.
Salon-22
0323-045
MALĠYET TABANLI PARALEL MONTAJ HATTI DENGELEME PROBLEMĠ
ĠÇĠN BĠR TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELĠ
Tusan DERYA, Hadi GÖKÇEN
Son yıllarda sanayide ortaya çıkan acımasız rekabet, üretim maliyetlerini daha fazla anlamlı hale
getirmiĢtir. Montaj hattına sahip baĢarılı üretim sistemlerinde dahi, üretim maliyetlerini aĢağı çekme
çabası bir zorunluluk haline gelmiĢtir. Maliyet tabanlı Montaj Hattı Dengeleme Problemi (MMHDP);
montaj maliyetlerini en küçük hale getirecek, talepleri karĢılayacak ve montaj sürecindeki kısıtları
karĢılayacak Ģekilde, görevlerin iĢ istasyonlarına mümkün atamasını kapsamaktadır. Geleneksel
montaj kökenli sektörlerde son montajın genellikle, emeğe dayalı olarak yapıldığı, otomasyonun
fazla olmadığı üretim ortamlarıdır. Bu nedenle MMHDP‟de, iĢgücü maliyeti detaylı olarak analiz
edilmek zorundadır. Sanayide birden fazla birbirine yakın montaj hattına sahip üretim sistemlerinin
örneklerine oldukça yaygın olarak rastlanmaktadır. Paralel olarak konumlandırılmıĢ hatların
ürettikleri ürünlerin birbirinin aynı ya da benzeri oldukları ve çevrim zamanlarının birbirine eĢit ya da
yakın oldukları görülmektedir. Bundan dolayı, Gökçen vd. (2006), üretim sisteminin verimliliğinin ve
kaynak kullanımının artırılması için, paralel bitiĢik hatların bazı istasyonlarının iĢ yüklerinin
birleĢtirilmesini önermiĢlerdir. Birden fazla hattın ortak bir Ģekilde dengelendiği bu problem, Paralel
Montaj Hattı Dengeleme Problemi (PMHDP) olarak isimlendirilmiĢtir. PMHDP‟nin amacı en az istasyon
sayısına (veya operatör sayısına) ulaĢılmasıdır. Maliyet Tabanlı Paralel Montaj Hattı Dengeleme
Problemi (MPMHDP) ise; montaj maliyetlerinin enküçüklenmesi için iki veya daha fazla hattın birlikte
dengelenmesini içermektedir. Bu çalıĢmada, MPMHDP için bir tamsayılı karar modeli geliĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 102
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yalın Üretim - 2
Yrd.Doç.Dr. Özay Umut Türkan
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-24
0327-152
YALIN ALTI SĠGMA YAKLAġIMIYLA KALIP DEĞĠġĠM SÜRESĠNĠN (SMED)
AZALTILMASI: BĠR LASTĠK FABRĠKASINDA UYGULAMA
Meral Zor, Harun ReĢit Yazgan, Semra Boran
Yalın üretimde en önemli amaç, ürünün sipariĢinden teslimatına kadar geçen süreçte, değer
katmayan fakat maliyet oluĢturan faaliyetlerin ortadan kaldırılmasıdır. Yalın üretimde kullanılan çok
sayıdaki tekniklerden biri olan hızlı kalıp değiĢimi de, kalıp değiĢimlerindeki israfa yol açan
faaliyetlerin ortadan kaldırılmasıyla değiĢim süresinin kısaltılmasını amaçlayan bir tekniktir.
Bu çalıĢmada, hızlı kalıp değiĢiminde yalın altı sigma uygulama adımları (TÖAĠK-tanımla, ölç, analiz
et, iyileĢtir ve kontrol et) esas alınmıĢ ve bir lastik fabrikasında uygulanabilirliği gösterilmiĢtir.
Böylece yalın altı sigma ve hızlı kalıp değiĢimi yaklaĢımının birleĢimiyle, hem kalıp değiĢim
sürecindeki varyasyonda hem de değer katmayan faaliyetlerin sürelerinde daha etkin bir etkin
azalma elde edilmiĢtir.
Salon-24
0403-218
BĠR DÖKÜM FABRĠKASINDA YALIN ALTI SĠGMA UYGULAMASI
Cemalettin KUBAT, ġahsine BüĢra ARSLAN
Yalın Altı Sigma, yalın üretim ve altı sigma felsefesini birbiri ile entegre eden bir kalite sistemidir.
Yalın Altı Sigma‟ nın amacı Altı Sigma için uygulama sırasında gerekli olan hız kazanımını Yalın
Üretim ile sağlayıp verimliliği artırmaktır. Yalın Altı Sigma uygulaması sırasında Pareto analizi,
Neden-sonuç diyagramı, Değer akıĢ haritaları, MüĢterinin Sesi(VOC), TGSÇM(Tedarikçi, Girdi, Süreç,
Çıktı, MüĢteri) Kalite Kritiği, Pick Çizelgesi, Kano analizi, FMEA gibi kalite araçları kullanılır. Yalın Altı
Sigma ile birlikte masraflar azalır, stok seviyesi düĢer, maliyet azalır, kalite artar, müĢteri
memnuniyeti artar, daha güçlü ve sağlam tasarımlar yapılır. Ayrıca Ģu da unutulmamalıdır ki her
sigma adımı sonunda Ģirket net karlılığı % 5 - % 10 oranında artmaktadır.
Bu çalıĢmada, Yalın Altı Sigma yöntemi bir döküm fabrikasında soğuk döküm ve kum dökümü
hatalarından kaynaklanan problemin belirlenmesi ve neden-sonuç diyagramı, kök neden analizi
yapılarak, bu hataları azaltmak veya yok etmek için gerekli iyileĢtirmeler yapılacaktır ve daha
verimli, daha kaliteli ve daha düĢük maliyetli bir sistem oluĢturulacaktır.
Salon-24
0404-368
YALIN ÜRETĠM’ĠN BAġARISINDA PERSONELĠ GÜÇLENDĠRME’NĠN ROLÜ
Özay Umut TÜRKAN
Yalın üretim; değer yaratmayan faaliyetlerin ayıklanması yoluyla, üretim sürecinde oluĢacak her
türlü israfı önleme amacı doğrultusunda geliĢtirilmiĢ, yüksek performans düzeyi sağlayarak en az
girdi ile en fazla verimi ortaya çıkarmayı hedefleyen bir üretim sistemidir. Üretim sürecinin son
derece kırılgan olduğu sistemde yüksek teknolojilerin kullanılması ve hatasız çalıĢma zorunluluğu,
nitelikli iĢgücü ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla söz konusu iĢgücünü istihdam
edecek, geliĢtirecek ve üretim süreciyle bütünleĢtirecek bir yönetim sisteminin kurulması, yalın
üretimin baĢarısı için temel gereklilik halindedir. Günümüzde yalın üretim ve yönetim modeli
çerçevesinde Ģekillendirilen personeli güçlendirme yaklaĢımı, çalıĢanların iĢleriyle ilgili planlama ve
uygulamaya dair çeĢitli kararları verebilmelerini, böylece üretim sürecine en üst düzeyde katkıda
bulunmalarını sağlayan bir uygulama olarak görülmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 103
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Karar Verme: Bulanık Sistemler
Yrd.Doç.Dr. Semra Boran
6 Temmuz 2011
10:15 -11:25
Salon-26
Salon-26
0323-051
Karar Sürecinde Bulanık Mantık Bazlı Oyun Teorisi Uygulamaları
Soner APLAK, Orhan TÜRKBEY
Günümüzde rekabet her alanda kendini göstermektedir. Organizasyonlar rekabet ortamında
amaçlarına yönelik etkin kararlar almak durumundadırlar. Bununla beraber, karar verme süreci
belirsizlik içeren karmaĢık bir süreçtir.
ÇalıĢmanın amacı, karar verme sürecinde bulanık mantık ve oyun teorisi gibi yapay zeka (YZ)
yöntemlerini kullanan bir yaklaĢım oluĢturmaktır. ÇalıĢma, karar sürecinin çok amaçlı ve kriterli iki
kiĢili sabit toplamlı olmayan bir oyun kapsamında ele alındığı melez bir karar verme metodolojisini
içermektedir. Metodolojinin her aĢaması oyun teorisi kapsamında oyuncuların karĢılıklı stratejileri
dikkate alınarak değerlendirilmekte ve sonucunda bir kazanç matrisi oluĢturulmaktadır. Hedefler,
kritik faktörler (kriterler) ve bunların ağırlıkları bulanık matematiksel iĢlemler ile hesaplanmaktadır.
Müteakiben, oyuncuların stratejileri hedefler ve kriterlere göre değerlendirilmektedir. Bu süreçte,
kesin matematiksel sayılar yerine sübjektif faktörler (yargı, tecrübe, tercih gibi) bulanık dilsel
değiĢkenlerle ile ifade edilmekte ve sayısal değerlere dönüĢtürülmektedir. Önerilen metodolojinin
uygulanabilirliğinin ve matematiksel geçerliliğinin gösterilmesi amacıyla sayısal bir uygulama
verilmektedir.
0324-077
MUHAREBE ALANINDA HEDEFLERLE ĠLGĠLĠ BULANIK MANTIK ESASLI
KARAR VERME SÜRECĠ
Kerim GÖZTEPE, Semra BORAN, Harun ReĢit YAZGAN
Harekât alanı karar vericilerinin muharebe alanında ortaya çıkan olayların hızlı akıĢı içerisinde
düĢman hedefleri için doğru ve etkin karar vermeleri hayati bir konudur. Muharebe alanında en kritik
konulardan birisi düĢman hedeflerinin derhal tespiti ve en uygun kararın verilmesidir. KarmaĢık ve
çok sayıda etken harekât alanı Ģekillendirme sürecinde etkili olmaktadır. Bu nedenle karar alma
sürecinde harekât alanındaki hedefler hakkında detaylı bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Elde edilen bu
bilgiler sayısal olmanın yanı sıra sübjektif yargı esaslı olabilir. Çoğu zaman muharebe alanı
hedefleriyle ilgili kararların kesin olmayan bilgiler ve belirsizlik ortamında verilmesi söz konusu
olmaktadır. Bu çalıĢmada konvansiyonel bir çatıĢma ortamı için bulanık bir karar modeli geliĢtirilerek
dost ve dost olmayan unsurlara karĢı en uygun kararın verilmesi amaçlanmıĢtır.
Salon-26
0404-328
BULANIK UZMAN SĠSTEM TASARIMIYLA
BĠLEġENLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ
Pınar Yıldız KUMRU, Zafer BOZYER
BĠLGĠSAYAR
DONANIM
Günümüz teknolojisinde yaĢanan hızlı değiĢimler ve her geçen yıl bir önceki yıllardan çok daha fazla
enformasyon üretilmesi bilgisayarları hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmiĢtir. Kullanım
alanlarının geniĢlemesi sebebiyle, bilgisayar donanım bileĢenlerinin belirlenmesi, hızla değiĢmekte
olan teknolojinin de yardımıyla çok kriterli bir karar verme problemi olarak günlük hayatta sıklıkla
karĢımıza çıkmaktadır. Bilgisayarların donanım bileĢenleri, çoğunlukla konunun uzmanlarından
yardım alınarak ve temel bileĢen parçaları göz önünde bulundurularak, kullanılması düĢünülen alana
göre belirlenmektedir. Ancak, bilgisayar konfigürasyonları belirlenirken uzmanların düĢünceleri ve
kiĢisel yargıları çok farklı donanım bileĢenlerinin önerilmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu aĢamadan
sonra hangi uzmanın tavsiyesine uymak gerektiği gibi sorular ortaya çıkmaktadır. Bu bildiride,
Bulanık Mantık (BM) kullanılarak sadece kullanıcının kiĢisel tercihlerini göz önünde bulunduran ve
uzmanların kiĢisel yargılarından uzak en uygun bilgisayar konfigürasyonunun belirlenmesi üzerine
bir çalıĢma yapılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 104
Panel-3
BiliĢim Çağında Endüstri Mühendisliği Eğitimi
Oturum BaĢkanı
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ Endüstri Mühendisliği)
Panelistler
Tarih
Saat
Yer
Konu
Prof.Dr.
Prof.Dr.
Prof.Dr.
Prof.Dr.
Prof.Dr.
Ġlhami Karayalçın (ĠTÜ)
Ercan Öztemel (Marmara Üniversitesi)
Ahmet Fahri Özok (ĠKÜ)
Ali Rıza Kaylan (Boğaziçi Üniversitesi)
Ramazan Evren (ĠTÜ)
6 Temmuz 2011
11:35-12:45
Salon1
Bu panelde, biliĢim teknolojilerinde son yirmi yılda meydana gelen geliĢmelerin
endüstri mühendisliği eğitimini nasıl değiĢtirmekte olduğu ve biliĢim çağında endüstri
mühendisliği eğitiminin nasıl bir değiĢim geçirmesi gerektiği tartıĢılacaktır. Bu
çerçevede, içinde bulunduğumuz çağda, eğitimde ortaya çıkan eğilim ve paradigma
değiĢikliklerinin;
endüstri mühendisliği eğitimi üzerindeki yansımaları, endüstri
mühendisliği eğitiminin Türkiye‟deki durumu, Türk sanayi ve hizmet sektöründe
endüstri mühendisliğinin biliĢim çağının gereklerine bağlı olarak oynaması gereken
rol, buna bağlı olarak ortaya çıkan eğitim ihtiyaçları ele alınacak ve bu ihtiyaçların
karĢılanması için endüstri mühendisliği eğitiminde ne tür yenilikler ve yöneliĢler
gerektiği tartıĢılacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 105
Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-3
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yer
Konu
Proje10
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ)
06 Temmuz 2011
13:45-15:00
Salon1
Bu oturumda Lisans Öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği
konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 3‟ünün
final sunumu
gerçekleĢecektir.
Türk Kızılayı Orta Anadolu Bölgesi Kan Ürünleri Tedarik Zinciri Projesi
Proje Ekibi
Ali Cem Randa, Alican Cömert, Berker Adıgüzel, Cem Balıkçıoğlu, Ceren Örnekol
Kurum Adı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Proje11
Türk Kızılayı, Sağlık Bakanlığı‟nın “Güvenli Kan Temini” projesi kapsamında ve
Bakanlığın yayınladığı bildirge doğrultusunda, 2008 yılından itibaren Türkiye‟de kan
hizmetlerinin verilmesindeki yetkili tek kuruluĢ haline gelmiĢtir. Kızılay‟ın yapısında
bulunan bölge kan merkezleri bölge içindeki kanı toplar ve iĢleyerek kan bileĢenlerini
yani eritrosit, plazma ve trombosit üretimini gerçekleĢtirir ve yine bölge içindeki
hastanelere dağıtımını yapar. Ancak sistem, farklı beklentilerde ve dünya görüĢünde
olan paydaĢlar ile birlikte çalıĢmaktadır. Kan tedariğinin, kan talebinden düĢük
olması sebebiyle kan ürünlerinin etkili kullanımı bütün paydaĢlar için önemli bir hale
gelmiĢtir. Bu proje kapsamında, hedef alınan olan Orta Anadolu Bölgesindeki talep
karĢılama sürelerini azaltıp kan bileĢenleri taleplerinin karĢılanma oranını arttırılması
ile sistemin etkinliğinin ve verimliliğinin iyileĢtirilmesi hedeflenmiĢtir. Proje
kapsamında bütün kan ürünleri dikkate alınmıĢ olup literatürde bu denli geniĢ bir
çalıĢma bulunmamaktadır. Bu hedef doğrultusunda; bölge çapında çeĢitli noktalarda
dağıtım merkezlerinin açılması, uygulanacak envanter politikasının belirlenmesi
üzerine çalıĢmalar yapılmıĢtır. Önerilen sistemin performansı ölçülmüĢ ve
uygulanabilirliği tartıĢılmıĢtır.
Türk Kızılayı Ġçin Merkezi Afet Yönetiminde Karar Destek Sistemi Tasarımı
Proje Ekibi
Okan Dükkancı, Öner KoĢak, Ali Ġrfan Mahmutoğulları, HaĢim Özlü, Nur Timurlenk
Kurum Adı
Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Proje Özeti
Proje12
Bu projede, kurumun herhangi bir afetin meydana geldiği yere iki saat içinde ulaĢma
hedefi baz alınarak Kızılay‟ın bölgesel ve yerel afet yönetim merkezleri, stratejik ve
taktiksel açıdan değerlendirilmiĢtir. Yapılan incelemeler sonucunda, kurumun mevcut
merkez konumları bakımından etkin hizmet veremediği gözlenmiĢtir. Ayrıca, bu
merkezlerin envanter seviyeleri incelendiğinde birçok merkezde depolanan
malzemelerin kritik stok seviyelerinin altında olduğu görülmüĢtür. Bu problemi
gidermek ve afet yönetimi merkezlerinin en uygun yerlerini belirlemek amacıyla bir
matematiksel model oluĢturulmuĢtur. Ġl ve ilçe kırılımında nüfus ve geçmiĢ afet
verileri modele entegre edilmiĢ ve çözüm, kurumun kullanımına sunulmuĢ olan karar
destek sisteminde kullanılmıĢtır. Bu sistemde, Kızılay‟a bir sonraki merkezin nereye
açılacağı, istenilen merkezi kapatma, bir afette ortaya çıkacak afetzede sayısı
tahmini gibi modüller yer almaktadır.
TÜRK KIZILAYI ACĠL DURUM LOJĠSTĠK KARAR DESTEK SĠSTEMĠ
Proje Ekibi
Cansu Karadağ, ġeyma Küçüközer, Efe Pınar, Gamze Tuna, Burak UçaĢ
Kurum Adı
Proje Özeti
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
Bu projede Türk Kızılay‟ının acil durum yükleme planları ile ilgili sorunlarının
giderilmesi amacıyla bir “Acil Durum Lojistik ve Karar Destek Sistemi” kurulmuĢtur.
Mevcut sistemde esnek olmayan yükleme planları, bağıĢların standartlaĢtırılması
konusundaki zorluklar ve yükleme planlarının el ile oluĢturulmasından kaynaklanan
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 106
sorunlar bulunmaktadır. GeliĢtirilen sistemde, istenilen malzemeler istenilen araçlara
özgün bir algoritma kullanılarak yerleĢtirilmekte ve lojistik sorumlusuna yükleme ile
ilgili detaylı rapor verilmektedir. Araç yükleme problemini etkin bir Ģekilde
çözebilmek için literatürdeki problemler incelenmiĢ ve problemin iki boyutlu sele
paketleme problemine benzediği görülmüĢtür. Bu problemi çözmek için farklı
sezgisel algoritmalar denenmiĢ ve özgün bir algoritma geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen
algoritma, yüklemeleri yaparken kalan boĢlukların en aza indirgenmesini
hedeflemekte ve olurlu bir çözüm bulduktan sonra yüklenen araçların doluluk
oranlarını inceleyerek boĢ kalan araçlar yerine daha küçük boyutlu araçlar
önermektedir. GeliĢtirilen sistem kurum yetkilileri ile birlikte tasarlanmıĢtır. Çözümün
uygulanmasında öncelikle kurumda programın bir tanıtımı yapılacak, daha sonra
kurulumu gerçekleĢtirilecek ve en son olarak da kullanıcılar için eğitim
düzenlenecektir. Çözümün uygulanmasından sonra kurumun araç yüklemelerini daha
etkin bir Ģekilde yapacağı düĢünülmektedir. Mevcut durumda tutulmayan yükleme
verileri yeni sistemle etkin bir Ģekilde tutulmaya baĢlanacaktır. Ayrıca programın
arayüzü sayesinde standart olmayan bağıĢ malzemelerinin boyutları sisteme girilerek
kolaylıkla yükleme yapılabilecektir. Böylece bağıĢ yoluyla gelen ve mevcut palet
standartlarına uymayan malzemelerin yüklenmesi sorunu da çözülecektir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 107
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Matematik Programlama - 3
Yrd.Doç.Dr. R. Gürcan Özdemir
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-2
0404-336
Gıda Paketleme Endüstrisinde HiyerarĢik
Matematiksel Programlama YaklaĢımı
R.G. Özdemir, Z. Ayağ, M. Özdemir, G.Aksu
Üretim
Planlama
için
Bu çalıĢmada, bir gıda paketleme imalatçısının üretim planlama sürecinde kullanılmak üzere
hiyerarĢik
yaklaĢım
önerilmektedir.
Önerilen
hiyerarĢik
yaklaĢım
iki
aĢamalı
olarak
modellenmektedir. Birinci aĢamada, tahmini talepler toplaĢık üretim planlamaya dönüĢtürülür ve bu
aĢamada ürünler elde edildikleri malzeme tiplerine göre aileler üzeriden planlamaya alınmaktadırlar.
Ġkinci aĢamada ise, ailelerin belirlenen üretim ve envanter miktarları esas alınarak her ürün için
haftalık detaylı (ayrıĢık) planlama yapılmaktadır. Tüm hiyerarĢik üretim planlama süreci
matematiksel modelleme ile formüle edilmektedir. Ġki ayrık matematiksel model hiyerarĢinin üst ve
alt seviyelerini oluĢturacak Ģekilde kurgulanmaktadır. Ġlk modelin çıktıları ikinci model için kısıtlarda
parametlere dönüĢtürülmekte ve bu Ģekilde iki model arasındaki bağlantı sağlanmaktadır. Ġlk
matematiksel modelin amaç fonksiyonunda toplam üretim, enventer ve iĢçilik maliyetleri en
azlanırken yeni iĢe alımlarda tecrübe eksikliği kısıtlarda göz önüne alınmaktadır. Ġkinci model ise çok
aĢamalı üretim kaynaklarının paylaĢtırılmasını gerçekleĢtirmektedir. Gerçek üretim verileri üzerinden
geliĢtirilen hiyerarĢik üretim planlama yaklaĢımının uygulaması verilmektedir.
Salon-2
Salon-2
0404-337
Kaynak Kısıtlı Karma Modelli Montaj Hattı Dengeleme Problemine Çok
Amaçlı Matematiksel Programlama YaklaĢımı
R.G. Özdemir, N. Karaca, F. Ġlter, A. Kartal
Karma modelli montaj hatlarında genel yaklaĢım her istasyona günlük veya vardiya baĢına
olabildiğince eĢit yük oluĢturacak Ģekilde iĢ atama yapmaktır. ĠĢlerin istasyonlara atanması montaj
hatlarının dengelenmesi olarak adlandırılmaktadır ve endüstriyel uygulamalarda dengeleme için eĢit
istasyon yükünün sağlanmasından baĢka amaçlarda bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; kullanılan
montaj ekipmanının en aza indirilmesi, montaj parçalarının taĢıma sürelerinin en aza indirilmesi, v.b.
Bu çalıĢmada ele alınan problem karma modelli montaj hatlarında kaynak kullanımını ve iĢ yükü
dengesizliğini en aza indirecek hat dengelenmesidir. Konu edilen problem bir otomotiv üreticisinin
montaj hatlarında gözlemlenmiĢtir. Mevcut hat tasarımı esas alınarak belirlenen üretim ihtiyaçlarına
göre haftalık veya aylık dengeleme çözümleri aranmaktadır. Mevcut durumda istasyonlarda kurulu
bulunan bağlama ekipmanları yeni oluĢacak dengelemede belli maliyetlerle yer değiĢtirebilmektedir.
Hat üzerinde değiĢkenlik gösteren üretim ihtiyaçlarına sahip çeĢitli modeller üretilmektedir. Modeller
arasında iĢlem süreleri ve iĢlemlerin yapılıĢ Ģekil ve sıraları açısından farklılıklar bulunabilmekte ve
bu durum farklı modellerdeki benzer iĢlerin aynı istasyonda yapılması sırasında iĢyükü dengesizliği
oluĢturmaktadır. Bu çalıĢma yukarıda bahsedilen problemin çözümü için çok amaçlı matematiksel bir
model önermektedir. GeliĢtirilen hedef programlama modelinde iĢyükü dengesizliğinin en aza
indirilmesi ve kullanılan bağlama ekipmanlarının sayısının en aza indirilmesi gerçeklenmeye
çalıĢılmakta, ayrıca modelde üretim hattına ait parça envanter alanları, kullanılabilecek ekipman
adedi gibi kaynak kısıtları, öncelik iliĢkileri ve çevrim süresi kısıtlarına ek olarak sağlanmaya
çalıĢılmaktadır. GeliĢtirilen modelin gerçek üretim ortamından elde edilen verilerle uygulanması ve
sonuçların analiz edilmesi çalıĢmanın çıktıları olacaktır.
0404-340
OTOMOTĠV
SEKTÖRÜNDE
MONTAJ
MALZEME
OPTĠMĠZASYONU
Süleyman Erdem Tezcan, Gökhan Dikmen, Önder TombuĢ,
AyĢe Cilacı TombuĢ
YERLEġTĠRME
Bu çalıĢmada otomotiv sektörü için yapılan bir karma tamsayılı programlama çalıĢması ele
alınmaktadır. Montaj için gerekli alt malzemeler depodan ilk önce ön montaj mahallerine daha sonra
montaja taĢınmaktadır. TaĢınma esnasında forklift ve diğer taĢıma araçları kullanılmaktadır. Amaç
daha sık kullanılan parçaların yerlerini montaj ve ön montaj mahalline daha yakın depolayarak
ihtiyaç duyulan taĢıma aracı sayısını en küçüklemektir. Malzemelerden bazıları diğer malzemelerle
birlikte aynı depoya yerleĢtirilebilirken bazıları ise bir ambara tek baĢına depolanmak zorundadır. Bu
neden ile depo yerleĢtirme problemi için karma tamsayılı bir optimizasyon programı uygulanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 108
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Benzetim - 4
Yrd.Doç.Dr. H. Ġbrahim Koruca
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-3
0404-304
Isparta Ġli Elektrik Arıza Tamir Bakım Biriminde Simülasyon Destekli
Personel Planlama ve Organizasyon Yapılandırma AraĢtırması
Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Arzu OKTAY, Neslihan Uğurlu, Yelda
SÜNETÇOĞLU
Servis sistemlerinde müĢteri odaklık, doğrudan etkileĢim ve doğru personel planlaması, zamanında
hizmet sunumu ve kalitesi müĢteri memnuniyetini üst seviyeye taĢıyabilir. MüĢteri memnuniyetini
olumsuz etkileyen uzun bekleme süreleri hizmet kalitesini düĢürmekte, süreç iyileĢtirme ve
organizasyon planlaması çalıĢmalarını zorunlu hale getirmektedir. Tamir bakım birimlerinde
beklemelerin azaltılması için süreç ve personel planlamanın gerekliliği ön plana çıkmaktadır.
KarmaĢık ve birbiriyle bağlantılı sistemlerde arıza tüm sistemin durmasına neden olabilir. Arızaların
kısa sürede giderilmesi, maliyetlerin düĢülmesi ve hizmet kalitesinin ve sürekliliğinin sağlanması için
tamir bakım süresinin ve kaynakların verimli kullanılması gerekmektedir.
Bu çalıĢmada, Isparta ili Elektrik Arıza Birimi‟ne ait arıza tamir süreci, Arena simülasyon programı
yardımıyla baĢlangıç modeli oluĢturulmuĢtur. ġehir merkezinde günlük bildirilen arızalar mevcut
tamir bakım ekiplerine ulaĢtırılarak giderilmektedir. Arızalar sınıflandırılmıĢ ve arıza tiplerine göre
tamir bakım süreleri ve arızalara ulaĢım süreleri ölçülerek dağılımları belirlenmiĢtir. Elde edilen
gerçek verilerden bir aylık simülasyon koĢumu gerçekleĢtirilmiĢtir. Kuyrukta bekleme süresini
azaltmak, tamir edilen arıza sayısını ve personel kullanım oranlarını arttırmak çalıĢmanın amacını
oluĢturmaktadır. BaĢlangıç modelinde gözlenen olumsuzlukların giderilmesine yönelik alternatif
çalıĢma sistem senaryoları geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen senaryolarda tamir bakım ekiplerinin
performansları simülasyon sonuçlarına göre karĢılaĢtırılmıĢtır.
Salon-3
0404-305
Bir ġeker Fabrikası Kampanya Dönemi Satın Alma - Stoklama
Yönteminin Simülasyon Destekli AraĢtırılması Ve GeliĢtirilmesi
Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY, Ebru ÇAY
Uzun ve karmaĢık üretim sürecine sahip olan Ģeker fabrikaları, farklı bozucu faktörler tarafından;
makine arızaları, yağıĢ miktarı ve hava sıcaklığından olumsuz etkilenmektedir. Bu faktörler
depolama politikasını etkilemekte, hammadde ve bitmiĢ ürün stok miktarlarının yükselmesine neden
olmaktadır. ġeker fabrikalarında sıklıkla karĢılaĢılan bu durumun engellenebilmesi ancak satın alma
ve stoklama politikalarının iyileĢtirilmesi ile mümkündür.
Bu çalıĢmada, bir Ģeker fabrikasının maruz kaldığı faktörleri konu alan bir simülasyon modeli
geliĢtirilerek fabrikanın kampanya dönemi için farklı satın alma ve stoklama senaryoları simüle
edilmiĢtir. Simülasyon sonuçlarından, iĢletmenin mevcut stokları günlük %10 düĢüren senaryo
önerilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 109
Salon-3
0404-310
E-ATIK
DEMONTAJ
SĠSTEMLERĠ
PLANLAMASI ÇALIġMASI
Ozan ÇAPRAZ, AĢkıner GÜNGÖR
ĠÇĠN
ETKĠLĠ
BĠR
YERLEġĠM
Teknolojinin geliĢmesiyle birlikte Dünya‟da ve Türkiye'de elektrikli ve elektronik eĢya sektörü
büyürken, elektrikli ve elektronik eĢyaların kullanım süresini tamamlamasıyla elektronik atıklar (eatık) meydana gelmektedir. Teknolojinin sürekli geliĢmesi ve her geçen gün yeni ürünlerin insanların
kullanımına sunulması, e-atıkların gelecekte daha da artacağının göstergesidir. Gerek çevresel
kaygılar, gerekse yasal düzenlemeler nedeniyle e-atıkların geri dönüĢümü zorunlu hale gelmiĢtir. Eatıkların geri dönüĢümünde demontaj önemli bir yere sahiptir. Demontaj, geri kazanılabilir atık
olarak tanımlanmıĢ ürünün, geri kazanılmak istenen parçalarına eriĢimi sağlayan sistematik
faaliyetler bütünüdür ve önemli bir fonksiyona sahiptir. Demontaj ortamları montaj ortamlarına
kıyasla farklılıklar içermektedir. Bu çalıĢmada, söz konusu farklılıklar gerek literatür, gerekse
ülkemizde e-atık geri kazanımında faaliyet gösteren bir firmadan elde edilen bilgilerle ortaya
konulmuĢtur. ÇalıĢmada, geri kazanılması hedeflenen e-atıkların sahip olabileceği yapısal
belirsizliklerin, demontaj süreleri ve demontaj rotaları üzerindeki etkilerini de dikkate alan ideal
yerleĢim planlama yaklaĢımları irdelenmektedir. ÇalıĢma, literatürde oldukça az çalıĢılmıĢ olan
demontaj sistemlerinin yerleĢim planlamasına yönelik katkılar sağlamaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 110
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 3
Prof.Dr. Burhan TürkĢen
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-4
0404-411
Endüstride Yüksek Seviyeli Mimari Uygulamaları
Özer UYGUN, Hasan KAÇAMAK
Yüksek Seviyeli Mimari (HLA: High Level Architecture), baĢlangıçta Amerikan Savunma Bakanlığı
tarafından askeri sistemlerin ve oyunların dağıtık ortamda benzetiminin oluĢturulması için
geliĢtirilmiĢ bir mimaridir. HLA dağıtık benzetim mimarisinin baĢlangıcı 1995 yıllarına dayanmakla
birlikte bunun öncesinde baĢka dağıtık benzetim denemeleri olmuĢtur. Daha sonra bu mimari 2000
yılında IEEE tarafından 1516 koduyla standart haline gelmiĢ ve ticari bir yazılım halini alarak sivil
alanlarda da uygulanma imkânı bulmuĢtur. HLA imkanlarını sunan ticari iĢletmeler ve kiĢisel
teĢebbüsler bulunmaktadır. Ticari olan iĢletmeler hem rekabet, hem endüstrinin ihtiyaçlarını
karĢılamak bakımından kendilerini geliĢtirmektedirler. Bununla birlikte IEEE, standartlarının her 5
yılda bir geliĢtirilmesi Ģartını getirmiĢtir. Tüm bunlardan dolayı 2010 yılında Pitch Technologies
Ģirketi kendi geliĢtirdiği HLA yazılımının yeni versiyonunu “HLA Evolved” ismiyle kullanıma
sunmuĢtur.
Bu çalıĢmada hem dağıtık benzetimin geliĢimi, hem de sivil alanlarda ne gibi uygulama imkanları
bulduğu açıklanacaktır. Günümüzde Türkiye‟de benzetim çalıĢmalarında HLA kullanımı henüz çok
yaygın değildir. Bunun sebepleri de irdelenmeye çalıĢılacaktır.
Endüstride HLA kullanımının en uygun alanlarından biri tedarik zincirlerinin dağıtık olarak
benzetimidir. Bununla birlikte etmen temelli yazılım ve benzetim uygulamaları için HLA dağıtık ortam
etkileĢimleri ve yeniden kullanım imkanları sunmaktadır. Bu çalıĢmada benzeri uygulama alanları ile
ilgili literatür taraması verilecek ve bir takım öneriler sunulacaktır.
Salon-4
0404-418
Açık Kaynak Kod Lisanslarının Sistematik Analizi
Gürdal Ertek, Semih Gülerer, Bengi Tokdil
Açık kaynak kodlu yazılım kavramı, bilgisayarların iĢ dünyası ve günlük hayatımıza girmesinden
itibaren yazılım sektöründeki en önemli geliĢmelerden birisidir. Açık kaynak kodlu yazılımların kapalı
kaynak kodlu yazılımlardan temel farkı, bu yazılımların sadece kendilerinin değil, kaynak kodlarının
da tüm dünyaya Ġnternet üzerinden paylaĢılıyor olmasıdır. Böylece yeni yazılımlar çok daha az bir
emek harcanarak ve imece tarzında bir dayanıĢma ile geliĢtirilebilmekte, ticari yazılımların
tekelleĢmesi önünde önemli bir bariyer teĢkil etmektedir. ĠĢ dünyasında ve günlük yaĢamda
kullanılan pek çok yazılım açık kaynak kodlu yazılım olup, bu yazılımlara örnek olarak Linux bazlı
iĢletim sistemleri, Firefox ağ tarayıcısı, Open Office, Apache sunucusu, MySQL veritabanı sistemi
gösterilebilir. Açık kaynak kodlu yazılımlar çok farklı lisanslar altında gelmekte olup bu yazılımlarla
ilgili temel bir zorluk bu lisans tiplerinin anlaĢılmasındaki zorluktur. Bu çalıĢmada açık kaynak kodlu
yazılım lisanslarının sözleĢmeleri detaylı olarak incelenerek yer alan maddeler net olarak belirlenmiĢ,
ve her bir lisans bu sözleĢme maddeleri bağlamında karakterize edilmiĢtir. Ayrıca elde edilen veri
incelenerek biliĢim yöneticilerine faydalı olacak yeni kavrayıĢlar sunulmaktadır.
Salon-4
0404-422
Yazılım Mimarilerine Yönelik Talepler ve Trend
Ġsmail Hakkı Cedimoğlu, Deniz Herand
Yazılım Mimarisi tıpkı inĢaat sektöründeki mimariye benzer olarak yazılım kullanıcılarının taleplerinin
düzenli, anlaĢılabilir, saklanabilir, incelenebilir, iyileĢtirilebilir ve yazılım geliĢtiriciler için ifade
edilebilir olması amacıyla çeĢitli teknikler kullanılarak bir ortama (bilgisayar programı, kağıt vs.)
aktarılması ile ilgilenen bilim dalıdır.
Bu alanda kullanılan teknikler ise günümüz enformasyon teknolojilerinin mümkün kıldığı veya
gerçekleĢtirebildiği altyapıya uygun olarak yazılım kullanıcı taleplerini görsel olarak ifade edebilen
tekniklerdir. Fiziksel altyapıdan baĢlanarak, haritalama (mapping) tekniklerine kadar birçok teknik
günümüzde kullanılmaktadır.
Bu araĢtırmada geliĢen enformasyon teknolojilerinin ve yazılım kullanıcılarının geliĢmeler karĢısında
geliĢen talepleri ve trendler analiz edilecektir. Özellikle değiĢen süreçlerin karĢısında esneklik
sağlayan Servis Odaklı Mimarideki geliĢmeler incelenecektir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 111
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Lojistik - 1
Yrd.Doç.Dr. Berrin Denizhan
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-5
0318-024
Diferansiyel GeliĢim Algoritması ile Önce Dağıtım Sonra Toplamalı ve
Zaman Pencereli Araç Rotalama Problemine ĠliĢkin Bir Uygulama
Ġlker Küçükoğlu, Nursel Öztürk
Bu çalıĢmada, literatürde VRPBTW olarak yer alan Önce Dağıtım Sonra Toplamalı ve Zaman
Pencereli Araç Rotalama Problemi ile ilgili, hizmet sisteminde bir uygulama yapılmıĢtır. VRPBTW;
zaman penceresi ve kapasite kısıtlarını içeren, Araç Rotalama Problemi‟nin bir uzantısıdır. Bu
problemde yer alan müĢteriler, dağıtım ve toplama müĢterisi olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Her bir araç depodan hizmete baĢlar ve malzemeler depodan dağıtım müĢterilerine dağıtılır. Dağıtım
iĢleminden sonra araçlar toplama iĢlemi yaparak depoya geri dönerler. Problemde amaç fonksiyonu
ise, bütün kısıtların uygunluğu sağlanacak Ģekilde en kısa toplam rota uzunluğunun bulunmasıdır.
ÇalıĢmada, dağıtım ve toplama kısıtları değiĢtirilerek problem bir catering firmasına uyarlanmıĢtır.
Öncelikle probleme ait karıĢık tamsayılı matematiksel model oluĢturulmuĢ, daha sonra problemin
çözümü için Diferansiyel GeliĢim Algoritması kullanılmıĢtır. Diferansiyel GeliĢim Algoritması, Visual
Studio 2008 programında Visual Basic 9.0 programlama dili ile oluĢturulmuĢtur ve optimum sonucu
bilinen 16 müĢterilik örnek problem sonuçları ile test edilmiĢtir. Test edilen algoritma, catering
firmasına uygulanarak araç filosu etkin bir Ģekilde organize edilmiĢtir.
Salon-5
0325-096
ÜÇÜNCÜ
PARTĠ
LOJĠSTĠK
ĠġLETMELERĠNDE
SINIFLANDIRILMASI ĠÇĠN YENĠ BĠR YAKLAġIM
Alper Konuk, Berrin Denizhan
HASARLARIN
Bu çalıĢmanın amacı, üçüncü parti lojistik iĢletmelerinde oluĢan hasarları sınıflandırmak, kontrol ve
takip edilmesine yönelik yeni standart bir yaklaĢım önermektir. Üçüncü parti servis sağlayıcılar güçlü
anlaĢmalar ile zamanında, hatasız ve hasarsız olarak ürünü depolamayı ve alıcıya teslim etmeyi
amaçlarlar. Bu süreçte oluĢan hasarlar hizmet kalitesini azaltırken, maliyet ve zaman kaybına yol
açmaktadır. Hizmet alan ile üçüncü parti servis sağlayıcı arasındaki anlaĢmaya göre hatanın türüne,
derecesine, hatadan sorumlu tarafa, sebeplerine, yapılacak resmi iĢlemlere karar vermek ve
maliyetlendirmek bu süreci yavaĢlatmaktadır. Bu sebeple hataları izlemek ve önleyici tedbirler
almak, kayıt altına alarak süreci kontrol etmek gereklidir. Bu amaçla bir üçüncü parti lojistik ve
liman hizmeti sağlayan iĢletmede oluĢan en sık karĢılaĢılan hasarlara dayanarak sınıflandırma
yapılmıĢtır. Önerilen bu standart yapının üçüncü parti iĢletmelerde hizmet kalitesinin artırılmasında
yol gösterici olması beklenmektedir.
Salon-5
0325-145
KOLTUK ÜRETEN BĠR FĠRMADA FABRĠKA ĠÇĠ LOJĠSTĠK YÖNETĠMĠ
Zeliha Güler, Ömer Günhan, Erdal Emel, Tülin Gündüz Cengiz
Bu çalıĢmada, koltuk üreten bir firmanın montaj hattına malzeme besleme yapan trenin
verimliliğinin artırılması ve manuel taĢımaların ortadan kaldırılması amaçlanmıĢtır. Mevcut sistemde
ele alınan problem, montaj hattına besleme yapan trenin vagonlarının uygunsuz olması ve trenin
verimli kullanılmamasıdır. Bu nedenle tren, hattın malzemelerinin belirli bir kısmını
taĢıyabilmektedir. TaĢımalarda yaĢanan sorunların parça çeĢitlerine uygun vagonların tasarlanması
ve tren rotası üzerinde yapılan manuel taĢımaların trenle gerçekleĢtirilmesi ile ortadan kaldırılması
öngörülmüĢtür. Trenin verimliliğinin artması ile açığa çıkan ek kapasitenin kullanılarak, montaj
hatlarının malzeme taĢımaları senkronize edilmiĢtir. Bahsedilen senkronizasyon kapsamında; iki
montaj hattı taĢımalarının, üretim hızı ve tur zamanlarına göre gerekli hesaplamalar yapılarak tur
çizelgeleri oluĢturulmuĢtur. ÇalıĢmada ayrıca, oluĢturulan tur çizelgelemesini, ürün ve hat
çeĢitliliğine adapte edebilmek için kullanılan parametreler bir programlama diline uyarlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 112
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Tersine Lojistik - 1
Prof.Dr. Ġ. Hakkı Cedimoğlu
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-6
0307-010
Akü Üretiminde Tersine Lojistik Faaliyetlerini Dikkate Alarak Orta
Dönem Planlama Modelinin GeliĢtirilmesi
Kemal Subulan, A. Serdar TaĢan
Ülkemizde birincil kaynaklardan saf kurĢun üretimi ekonomik olarak yapılamamakta ve endüstrinin
saf kurĢun ihtiyacının tümü ithalat yoluyla karĢılanmaktadır. Ayrıca hurda akü ithaline getirilen
yasaklar ve ihraç nedeniyle oluĢan hurda akü yetersizliği ülke içerisindeki geri kazanım faaliyetlerinin
daha etkin bir Ģekilde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Hurda akülerden %97 oranında kurĢun geri
kazanımının mümkün olmasıyla akü üreticileri sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamak ve yeĢil firma
imajını güçlendirmek amacıyla tersine lojistik aktivitelerine yoğunlaĢmıĢlardır. Bu çalıĢmada, ileri ve
tersine akü akıĢlarının dikkate alındığı orta dönem planlama süreci için karıĢık tamsayı programlama
modeli geliĢtirilmiĢtir. Önerilen model ile planlama dönemi boyunca akü fabrikalarındaki farklı ürün
tipleri için haftalık üretim miktarları, geri dönüĢüm tesisinde geri kazanım yolları ile elde edilen akü
miktarları, ana dağıtım merkezindeki stok düzeyleri, tedarik zinciri içerisindeki farklı birimler
arasındaki taĢıma miktarları ve planlama dönemi boyunca karĢılanamayan müĢteri talep düzeyleri
LINGO 9.0 yazılımı ve fiktif veriler kullanılarak elde edilmiĢtir. Ayrıca, üretim, geri kazanım, stok,
taĢıma maliyetleri ve müĢteri talebini karĢılayamamanın getirdiği ceza maliyetini içeren toplam
maliyetin hedeflenen minimum noktaya ulaĢması için lisanslı geri kazanım tesisi kapasitesi, hurda
akü geri dönüĢ oranları gibi birçok faktör Taguchi deney tasarımı tekniği yardımıyla incelenmiĢtir.
Ġlgili faktörlerin etkilerinin değerlendirilmesinde ANOVA ve sinyal/gürültü oranları kullanılıp MINITAB
14‟ten yararlanılmıĢtır.
Salon-6
0315-019
Hayvan Gübresinin Toplanması ve Enerji Üretimine ĠliĢkin Tersine
Lojistik Ġncelemesi
Kerim Kınalı, Ġhsan Erozan, Evrim Bozdemir
Günümüzde artan enerji ihtiyacı ve çevre kirliliği ciddi bir sorun olarak karĢımıza çıkmaktadır.
Meydana gelen atıkların uygun olarak toplanamaması, depo edilememesi ve geri dönüĢüm
çalıĢmalarının yetersiz kalması nedeniyle çevre kirliliği sorunu gitgide büyümektedir. Ayrıca, artan
nüfus ve endüstriyel faaliyetlerden dolayı enerjiye duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bununla
beraber, son zamanlarda hükümetler tarafından uygulanan yeĢile duyarlı kanunlar, enerjinin
üretilmesi sırasında çevreye de duyarlı olunmasını gerekli kılmaktadır. Birbiri ile çoğu zaman çatıĢan
“enerji ve çevre” sorununun çözümü için son zamanlarda çeĢitli alternatif çözümler önerilmiĢtir. Bu
çalıĢmada, bir tür katı atık olan hayvan gübrelerinin toplanması, uygun Ģartlarda depo edilmesi ve
elektrik üretilmesi için ülkemizde belirlenen bir hedef bölgede yapılması gerekli lojistik faaliyetler
incelenmiĢtir. Hedef olarak toplanacak organik atığın lojistiği ile ilgilenilmektedir.
Salon-6
0325-141
ÜRÜNLERĠN GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN LOJĠSTĠK
SEZGĠSEL ÇÖZÜM YÖNTEMĠ
Neslihan DEMĠREL, Hadi GÖKÇEN, M. Ali AKÇAYOL
AĞI
TASARIMI
VE
Günümüzde pek çok ülkede imalatçılar ürünlerin geri kazanımı ve uygun Ģekilde bertaraf edilmesi
için sorumlu tutulmaktadır. Bu konuda çıkarılan yasalar, artan çevre bilinci ve geri kazanımın
ekonomik avantajları tersine lojistik konusunu oldukça popüler hale getirmiĢtir. Bu çalıĢmada,
ürünlerin ileri ve geri akıĢını dikkate alan bütünleĢik bir tersine lojistik ağı için karma tamsayılı
matematiksel model kurularak GAMS-CPLEX ile çözülmüĢtür. Hangi tesislerin hangi lokasyonlarda
açılacağına ve tesisler arasında taĢınacak olan ürün miktarlarına karar vermek amacıyla geliĢtirilen
model, geleneksel tesis yer seçimi ve atama problemi yapısındadır ve NPzor bir problemdir. Bu
bakımdan orta ve büyük boyutlu problemlerin kabul edilebilir sürelerde çözülebilmesi için sezgisel bir
algoritma geliĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 113
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çok Amaçlı Karar Verme-3: ANP
Doç.Dr. Zeki Ayağ
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-7
0302-006
Analitik
ġebeke
Süreci
Yöntemi
ile
Banka
Değerlendirilmesi
T. Aydemir, D.G. Kara, Ġ. Kocabacak, B. Yıldırım, Z. Ayağ
Günlük hayatımızda tüketici olarak karĢılaĢtığımız en önemli karar problemlerinden biri ihtiyacımız
olan bir ürünü almak için en uygun Ģartlarda kredi alacağımız bir kredi kuruluĢunun veya bankanın
seçimidir. Böyle bir seçim probleminde birden fazla banka alternatifi sözkonusu olduğunda ve bu
alternatifleri değerlendirmek için bir kriterler ihtiyacı ortaya çıktığında problem bir çok ölçütlü karar
verme problemi haline dönüĢmektedir. Bu çalıĢmada, banka seçim probleminin çözümünü yönelik
olarak Thomas L. Saaty tarafından geliĢtirilen ve yaygın kullanımı olan bir çoklu karar verme
yöntemi olan Analitik ġebeke Süreci (AġS) kullanılacaktır. AġS, her türlü etkileĢim ve geri bildirimi
içermesinden dolayı daha gerçekçi karar vermeyi sağlamaktadır. Ayrıca, karar verme aĢamasında
nicel faktörlerin yanında nitel faktörlerin de kullanılması sebebiyle oldukça etkilidir. Yöntem, özellikle
kriterlerin ve alternatiflerin fazla olduğu durumlarda sağlıklı ve tutarlı karar verme için büyük önem
taĢımaktadır.
0315-018
TOPLAM Ġġ YÜKÜNÜ ETKĠLEYEN
BÜTÜNLEġĠK BĠR MODEL ÖNERĠSĠ
Gökhan ÖZÇELĠK, Metin DAĞDEVĠREN
Salon-7
Alternatiflerinin
FAKTÖRLERĠN
ANALĠZĠ
ĠÇĠN
Genel olarak çalıĢanın performansına ve tepkilerine etki eden çeĢitli baskılar iĢ yükü olarak
adlandırılır. Fiziksel aktiviteler, çevresel faktörler ve konumsal pozisyonlar insan üzerinde iĢin
oluĢturduğu baskıların temeli olup, iĢ yükünü doğrudan etkileyen unsurlardır. Literatürde insanmakine sistemlerinde çalıĢanlara etki eden iĢ yüklerinin değerlendirilmesi ve objektif olarak
belirlenebilmesi için yapılan çalıĢmalarda farklı yöntemler kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmada, toplam iĢ
yükü seviyesini daha etkin bir Ģekilde belirleyebilmek amacıyla yapısal eĢitlik modelleme (YEM) ve
analitik ağ prosesi (AAP) yöntemleri ile bütünleĢik bir model önerilmiĢtir. Son zamanlarda sıklıkla
kullanılan YEM, teoriye dayalı gözlenen ve gözlenemeyen değiĢkenler arası iliĢkilerin belirlendiği çok
değiĢkenli istatistiksel bir analiz tekniğidir, özellikle sosyal bilimler, davranıĢ bilimleri, sağlık bilimleri,
eğitim bilimleri ve bunun gibi birçok bilim dalı tarafından kullanılmaktadır. AAP ise karar verme
sürecinde dikkate alınan, faktörler arası bağımlılıkları dikkate alan çok ölçütlü bir karar verme
yöntemidir. AAP‟de faktörler arası bağımlılıkların belirlenmesi karar verme sürecinin kritik
adımlarından birisidir. Bu çalıĢmada faktörler arası bağımlılıkların belirlenmesi için YEM kullanılmıĢ
ve yapılan çalıĢma sonucunda ortaya çıkan faktörler arası bağımlılıklar AAP ile modellenmiĢtir. AAP
ile bulunan faktör ağırlıkları örnek bir insan-makine sisteminde, çalıĢanın toplam iĢ yükünün
belirlenmesi amacıyla kullanılmıĢ ve önerilen modelin nasıl uygulanacağı bu sistem üzerinde
gösterilmiĢtir.
Salon-7
0404-225
ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YARDIMIYLA KREDĠ KARTI SEÇĠMĠ
YeĢim KÜÇÜK, Ġhsan KAYA
Günümüzde bankacılık sektörü, gerek kurumsal olarak gerekse mali yapı itibari ile önemli bir
seviyeye ulaĢmıĢtır. GeliĢimi hızla devam eden bu sektörde, rekabet açısından kredi kartları piyasası
oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bankalar bu alandaki pazar paylarını arttırmak için bir rekabet
içindedirler. Bu alanda öne çıkmak isteyen bankalar öncelikli olarak müĢteri isteklerine cevap
verebilmelidirler. Bu çalıĢmada kredi kartı müĢterilerinin istek ve beklentileri incelenerek,
müĢterilerin kredi kartı seçimlerine etki eden faktörler ve bu faktörler arası iliĢkiler belirlenerek bir
analitik ağ süreci (AAS) oluĢturulmuĢtur. AAS, klasik karar verme tekniklerinden farklı olarak nicel
değerlerin yanı sıra nitel değerleri de göz önünde bulundurarak ve faktörler arasındaki bağımlılığı da
dikkate alarak gerçekleĢtirilen ikili karĢılaĢtırılmalar sonucunda bu faktörlerin sisteme olan etkilerini
belirlemeye çalıĢmaktadır. Bu çalıĢmada oluĢturulan AAS‟ ye dayalı model değerlendirilerek
müĢterileri için mevcut kredi kartı alternatifleri arasından en uygun olan seçeneğin belirlenmesi
amaçlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 114
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çok Amaçlı Karar Verme-4: AHP
Dr. Erkan Köse
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-22
0330-170
ÇOK AMAÇLI ĠLKÖĞRETĠM DERS PROGRAMI HAZIRLAMA PROBLEMĠNĠN
ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN AHP VE KONĠK SKALERĠZASYON BÜTÜNLEġĠK YAKLAġIMI
Reyhan ALP, Beyza KALE, Özden ÜSTÜN
Ders programı hazırlama problemi Ģimdiye kadar okulun ve eğitim sisteminin yapısına bağlı olarak
çok farklı biçimlerde ele alınmıĢtır. Bu nedenle önerilen çözüm yöntemleri de büyük farklılıklar
göstermekte ve her sistem için kullanılabilecek tek bir çözüm bulunmamaktadır.
Bu çalıĢmada, öğrencilerin seçmeli derslerden alacakları dersin belirlenmesi Analitik HiyerarĢi Prosesi
(AHP) yöntemiyle yapılmıĢtır. Öncelikle, öğretmenler kurulu tarafından seçilecek olan seçmeli dersler
seçiminde dikkate aldıkları kriterler belirlenmiĢtir. Ġdareciler, bu kriterlerin ve her bir karar kriterine
göre seçmeli derslerin analitik hiyerarĢi süreci yönteminin ikili karĢılaĢtırma ölçeğine göre ikili
karsılaĢtırmalarını yapmıĢlardır. Seçmeli derslerin her bir kritere ve bütün kriterlerin birlikte
değerlendirilmelerine göre sıralaması belirlenmiĢtir.
Daha sonra çalıĢma kapsamında pek çok eğitim kurumu için kullanılabilecek bir atama modeli
tanımlanmaya çalıĢılmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda çok özele inmeyen gerçek hayat verileri,
oluĢturulan kısıtlara yansıtılmıĢtır. GeliĢtirilen model, derslerin hocalara, sınıflara ve uygun zaman
dilimlerine atamasını tek aĢamada gerçekleĢtirebilmektedir. Modelleme aĢamasında matematiksel
programlama tekniklerinden biri olan 0–1 tamsayılı doğrusal programlama kullanılmıĢtır.
Salon-22
0331-175
Enerji Arz Seçeneği Olarak Nükleer Santraller: AHP YaklaĢımı
Selim Gazel, Yıldız Arıkan, Demet Özgür Ünlüakın
Ekonomik geliĢmeye paralel olarak Türkiye‟de artan enerji ihtiyacını karĢılamak için yeni enerji
santrallerinin kurulması zorunlu hale gelmiĢtir. Öte yandan Türkiye önümüzdeki yıllarda enerjisini
dıĢa bağımlılıktan kurtarmayı hedeflemektedir. Bu çalıĢmada, AHP (Analitik HiyerarĢik Proses)
yöntemi ile belirlenen ölçütlere dayanarak belirlenen alternatifler arasından en uygun olanının
seçilmesi amaçlanmıĢtır. AHP yöntemi, birçok ülkede enerji seçeneklerinin değerlendirilmesi ile ilgili
tartıĢmalarda yol gösterici olmuĢtur. Bu çalıĢmada, AHP yöntemi için ölçüt ağırlıklarının
belirlenmesinde; konusunda uzman kiĢilerin görüĢleri yanında farklı bilgi düzeylerindeki kiĢilerin
görüĢlerinden de yararlanılmıĢtır. Bu çalıĢmanın amaçları; Türkiye için en uygun santral tipini
belirlenen alternatifler arasından seçmek; günümüzün sıcak tartıĢma konusu olan nükleer santral
seçeneğinin kamuoyunda algılanıĢı ile ilgili güncel bilgi edinmek ve farklı bilgi düzeylerindeki kiĢilerin
görüĢlerini karĢılaĢtırmaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 115
Salon-22
0331-181
ĠġLETMELERDE PERSONEL SEÇĠMĠ ĠÇĠN GRĠ ĠLĠġKĠ ANALĠZĠ
Erkan KÖSE, Hakan Soner APLAK
Gri sistem teorisinin baĢlıca görevlerinden bir tanesi sosyal, ekonomik, ekolojik sistemlerin
davranıĢsal verilerine dayanarak sistemde yer alan faktörler arasındaki matematiksel iliĢkiyi ortaya
çıkarmaktır. Analiz edilen elemanlar arasındaki benzerlikler ya da farklılıklar “gri iliĢki” olarak
isimlendirilir. Gri iliĢki belirli bir sistem içerisinde iki eleman ya da iki alt sistem arasında değiĢen
iliĢkinin ölçümünü ifade etmektedir. Gri iliĢki analizinde iki faktör arasındaki iliĢkinin derecesi,
faktörlerin sergilemiĢ oldukları seyirlerin geometrik olarak karĢılaĢtırılması ile elde edilir. Faktörlerin
sergilemiĢ oldukları seyir geometrik olarak birbirine ne kadar çok benzerse aradaki iliĢkinin o denli
güçlü olduğundan bahsedilir.
Bu çalıĢmada eğitim hizmetleri sağlayan bir iĢletme için personel seçimi problemi ele alınmıĢtır.
ÇalıĢmada ele alınan iĢletmede personel seçimi dört kiĢilik uzman ekip tarafından
gerçekleĢtirilmektedir. Adaylar her bir uzman tarafından daha önceden belirlenen altı farklı kritere
göre değerlendirilmektedir. Problem bu hali ile hem sübjektif hem de objektif kriterlerin yer aldığı
grup karar verme problemidir.
Bu problemin çözümü için literatürde yaygın olarak kullanılan yöntemlerinden farklı olarak gri iliĢki
analizi kullanılmıĢtır. Karar verme sürecinde kullanılan kriter ağırlıkları Analitik HiyerarĢi Yöntemi
(AHY) kullanılarak belirlenmiĢtir. Daha sonra karar vericilerin her bir adayın değerlendirmesinde
kullandıkları dilsel ifadeler gri sayılara dönüĢtürülmüĢ ve gri sayı matematiksel iĢlemleri kullanılarak
gri karar matrisi oluĢturulmuĢtur. Son aĢamada gri karar matrisi değerlendirme kriterlerinin yapısı
dikkate alınarak normalize edilmiĢ ve gri iliĢki analizi kullanılarak adayların ideal noktaya olan
uzaklıklarına göre sıralamaları yapılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 116
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Matematik Programlama - 4
Yrd.Doç.Dr. Özer Uygun
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-24
0323-049
Heterojen EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Problemi için Tamsayılı
Karar Modelleri
BarıĢ KEÇECĠ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA, Berna DENGĠZ
Dünyada artan nüfus ve azalan kaynaklar göz önüne alındığında, lojistik ve dağıtım sistemlerinin
ülkelerin ekonomisi ve Ģirketler için önemi gittikçe artmaktadır. Bu alanda önemli olan
problemlerden birisi de Araç Rotalama Problemi (ARP)'dir. ARP kısaca belirli bir müĢteriler bütününe
hizmet vermek amacıyla filosundaki araçların takip etmesi gereken rotaları belirleme problemi olarak
tanımlanabilir.
Gerçek hayat uygulamalarında, filoda bulunan araçlar birbirlerinden farklı olabilirler. Ayrıca,
müĢterilerden ve/veya taĢınanlardan kaynaklı gereklilikler de farklı araç kullanımı zorunluluğunu
ortaya çıkarabilir. Buna ek olarak firmalar bitmiĢ mamul, yarı mamul ve/veya hammaddelerin
tersine akıĢının yönetimini de önemsemektedirler.
Bu çalıĢmada, hem araç filosunun heterojen olduğu, hem de müĢterilerin dağıtım ve toplama
taleplerinin eĢzamanlı gerçekleĢtirildiği durum birlikte dikkate alınmıĢtır. Bu problem tipi Heterojen
EĢzamanlı Topla-Dağıt ARP (HETD-ARP) olarak adlandırılmıĢtır. Kaynaklarda HETD-ARP ile ilgili
kayda değer bir araĢtırmaya rastlanmamıĢtır. Bildiride bu problem için 3 akıĢ tabanlı ve 4 düğüm
tabanlı olmak üzere toplam 7 farklı karar modeli geliĢtirilmiĢtir. Literatürde Heterojen ARP için
oluĢturulmuĢ test problemleri, yine literatürde bulunan ayrıĢtırma yöntemleri kullanılarak HETD-ARP‟
ye uyarlanmıĢ ve bu test problemleri kullanılarak karar modellerinin karĢılaĢtırmalı sayısal analizleri
yapılmıĢtır.
Salon-24
Salon-24
0324-058
2-Ayrıt EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi
Firdovsi Sharifov, Hakan Kutucu
Bu çalıĢmada 2-Ayrıt EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi (2EATP) ele alınmıĢtır. 2-Ayrıt
EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi minimum maliyetli bir alt graf bulmayı amaçlamaktadır
öyleki bulunan alt graftan herhangi birbirine komĢu olmayan iki ayrıt yani 2-ayrıtlı bir eĢleme
silindiğinde verilen N terminal düğümleri arasında en az bir yol bulunsun. Bu problemin amacı tipik
bir ağda istatiksel olarak hataların 2-ayrıtlı bir eĢleme oluĢturduğu ileri sürüldüğünden bu hatalara
dayanıklı bir ağ tasarlamaktır ayrıca 2EATP iyi bilinen 2-ayrıt bağlı minimum alt graf tasarım
probleminden daha kalımlı bir ağ tasarımı sunmaktadır. 2EATP için farklı matematiksel modeller ve
bunların dualleri verilmiĢtir. Bu problem NP-zor olduğundan dolayı dual model kullanılarak büyük ağ
problemleri için dal ve sınır yöntemi ile yaklaĢık çözümler elde edilebilir.
0324-083
Sınırlı Sığalı Çok Mallı YerleĢtirme ve Atama Probleminin Dal-Sınır
Yöntemi ile Çözümü
M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN
Sınırlı sığalı çok mallı yerleĢtirme ve atama problemi, sığa sınırlı I adet tesisi, J adet alıcının K tür
mala olan istemlerini karĢılayacak Ģekilde, tesisleri alıcılara bağlayan yollar üzerindeki taĢıma
kısıtlarını aĢmayacak ve toplam taĢıma giderini enazlayacak biçimde, düzlemde yerleĢtirmeyi
amaçlamaktadır. Bu bir dıĢbükey olmayan eniyileme problemidir. Alıcı yerleri ve istemleri ile her mal
türü için tesis sığalarının önceden bilindiği varsayılmıĢtır. TaĢıma giderleri alıcılar ve tesisler
arasındaki uzaklıkla orantılıdır. Ele alınan problemin kesin çözümü için bir dal-sınır algoritması
yaklaĢımı geliĢtirilmiĢtir. Önerilen yöntem kullanılarak rassal olarak üretilen denek problemler
çözülmüĢ ve bilgisayısal deney sonuçları sunulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 117
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka-5: Bulanık Sistemler - 3
Yrd.Doç.Dr. Nurullah Umarusman
6 Temmuz 2011
13:45 -15:00
Salon-26
0404-238
Bulanık Etmenli Kredi Kararı
Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman, Abdullah H. Kökçam, Neslihan Açıkgöz,
Tuğçen Hatipoğlu
Kredi risk analizi, kredi veren finans kurumları için hayati önem taĢımaktadır. YanlıĢ yapılan bir
analiz sonucunda alınan bir kararla geri ödenemeyecek bir kredinin verilmesi veya geri ödenecek bir
kredinin verilmemesi kurum açısından büyük kayıplara yol açabilmektedir. Bu açıdan iyi müĢteri ile
kötü müĢteri ayrımının iyi yapılması gerekmektedir. Kredi risklerinin değerlendirilmesinde kredi
derecelendirme yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalıĢmada bireysel kredi baĢvurularında
karar verici olarak bulanık tabanlı etmen sistemi kullanılmıĢtır. Kredi için baĢvuranların risk seviyeleri
belirli kriterlere göre bulanık olarak değerlendirilerek derecelendirilmektedir. Derecelendirme
iĢleminden sonra etmen bulanık değerleri durulaĢtırarak karar vermektedir. Bu sistem, karar
vericilerin doğru kararı almalarına destek verecek ve ayrıca kendi güvenirliklerini öğrenmek isteyen
kiĢilere de bilgi sunacaktır.
Salon-26
0404-339
Bulanık Öbekleme Analizi ile Hastane Yer Seçimi
Tuğba KÖPRÜLÜ, Murat AKAD
Bu araĢtırmanın amacı tüm dünyada ve ülkemizde var olan sağlık hizmetlerindeki planlamaların
eksikliklerini ve yanlıĢlıklarını ortaya koymaktır. Sağlık hizmetlerinin planlanmasının ilk adımını
oluĢturan hastane yerinin seçiminin bireysel tercihler doğrultusunda yapılması hastanelerin olması
gereken yerler dıĢında konumlanmasına neden olmaktadır. Hastanelerin bazı bölgelerde yoğunlukta
olması toplam hastane sayısını arttırırken hastanenin az olduğu bölgelerden yoğun olan bölgelere
hastaların ulaĢımı zorlaĢtırmaktadır. Yeterli düzeyde sağlık hizmetinden yararlanılmasının önüne
geçmektedir. Hastanelerin toplumun ihtiyacı kadar ve hastaların hastanelere en kolay Ģekilde
ulaĢabileceği noktalara kurulması toplumun aldığı sağlık hizmetinin verimliliğini arttırırken var olan
kaynakların en iyi Ģekilde kullanılmasını sağlamaktadır.
Bu nedenle hastanelerin kurulmadan önce yerleĢkedeki nüfusa ve ulaĢım uzaklıklarına göre
konumlarının önceden planlanması düĢünülmüĢtür. Böylece hizmet vereceği bölgenin talepleri
karĢılanmıĢ olunacaktır.
ÇalıĢmanın adımları belli bir bölgede yapılan uygulamalar üzerinden
ilerlemektedir. Seçilen bölgeyi mahalleler ölçeğinde değerlendirerek talep noktalarının koordinatları
belirlenmiĢtir. Bu noktaları bulanık öbeklemeyle gruplandırarak kurulması gereken hastane sayısı
tespit edilmiĢtir. Hastanelerin kurulması planlanan koordinatları ise nüfus yoğunluğunu da göz
önünde bulundurularak ağırlık merkezi hesaplamasından yararlanılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 118
Salon-26
0404-397
SERMAYE KISITLARI ALTINDA, HEDEF PROGRAMLAMA ve BULANIK
HEDEF PROGRAMLAMANIN EN ĠYĠ FĠYAT BELĠRLEME SÜREÇLERĠNDE
KULLANILMASI VE BĠR UYGULAMA
Melike GÜNGÖR, Nurullah UMARUSMAN, Mustafa GÜNEġ
Gerek günlük yaĢamda gerek iĢ hayatında çözmeye çalıĢtığımız karar problemlerinin çoğunda birden
fazla amaç taĢınmaktadır. Bu yapı klasik optimizasyon problemlerinden farklı olarak matematiksel
yapılar taĢımaktadır. ĠĢte bu tip karakteristikleri taĢıyan ve her türlü süreç içinde gözlenen
algoritmaların temel amacı mevcut kısıtlar altında en makul, kabul edilebilir çözümleri bulmaktadır.
Birden fazla amacı içeren karar problemleri için Hedef Programlama, maksimizasyon veya
minimizasyon problemlerinden farklı olarak, belirlenen hedeflerden en az sapmayı sağlayan çözümü
araĢtırır.Bir Hedef Programlama modelinde; amaç fonksiyonları, beklenen çıktılar ve kısıtlar
deterministik olup makul modifikasyonlarla en iyi sonuçlar alınmaya çalıĢılır. Bulanık Hedef
Programlamada ise karar vericinin kararlarına göre model üzerindeki tahminlenen rakamlarda
bulanıklık söz konusudur ve model üyelik fonksiyonu kullanılarak hedefler inĢa edilir.
Bu çalıĢmada; bir üniversite bütçesinin en akıllıca harcanması amacı ile, Bulanık Hedef Programlama
algoritmasından faydalanılarak, öğretim elemanlarına, idari personele, bilgisayar laboratuvarına,
baĢarılı öğrencilerine dağıtılacak farklı özelliklerdeki bilgisayarlar ve laptopların alım ve dağıtım
politikaları Bulanık Hedef Programlama ile belirlenmiĢ ve bu sonuçlar klasik Hedef Programlamadaki
sonuçlar ile karĢılaĢtırılarak, etkinlik araĢtırması yapılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 119
YAD Uygulama Ödülü YarıĢması Oturumu
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yer
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ)
06 Temmuz 2011
15:15-16:45
Salon1
Konu
Bu oturumda
Üniversitelerden , araĢtırma kuruluĢlarından, sanayiden ve
iĢ
dünyasından araĢtırmacıların Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği
konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 4 ünün final sunumu
gerçekleĢecektir.
Proje1
Arçelik-LG Montaj Bantları, EĢanjör Hatları ve Boyahane verimliliklerinin arttırılarak
iĢçilik maliyetlerinin düĢürülmesi
Proje Ekibi
Aylin Ataol, Aydıner Altun, Serkan Yılmaz, Ġlker SırtbaĢ, ġenol Kılıçkaya, Zeki Toktar,
Mahmut Ak, Neslihan Beyhan
Kurum Adı
Arçelik-LG Klima Sanayi ve Ticaret A.ġ
Proje Özeti
Proje2
Proje kapsamında çalıĢmalar 2011 yılı ġubat ayında baĢlamıĢtır. ÇalıĢmaların büyük
bir kısmı Ģu ana kadar tamamlanmıĢ ve uygulamaya geçilmiĢtir. Bazı çalıĢmalar ise
Mayıs ayı içerisinde tamamlanacaktır. Proje kapsamında toplam 6 alt proje yer
almaktadır. Tüm projeler 6 Sigma Araçları kullanılarak yapılmıĢtır.
Tüm projelerin yıllık toplam kazancı 758.000 TL'dir. Bu para direk olarak firmanın
imalat giderlerine pozitif olarak yansımıĢtır. Tüm bu parasal kazancın yanı sıra;

Bantlarda yönetilen operatör sayılarının düĢmesi, hem ekip liderleri, hem de
bant teknisyenleri açısından yönetim kolaylığı sağlamıĢtır.

Özellikle teknisyenlerin 6 Sigma Metodolojisinin uygulamalı örnekler
görmesi ve 6 Sigma Araçlarını kullanması sağlanmıĢtır.

Otomasyon projeleri sayesinde operatör kaynaklı hatalar sıfırlanmıĢtır.

Galvanizli saca geçildiği için Boyama ihtiyacı ortadan kalkmıĢ, parça baĢına
boya maliyeti 0,035 $ azalmıĢtır (yukarıda belirtilen kazanca dahildir).

Montaj bantlarında çalıĢan operatör sayısı eksildikçe bantta yalınlaĢma
sağlanmıĢtır.

Fin Preslerde çapak toplama sistemi sayesinde operatör tarafından yapılan
ergonomik olmayan hareketlerin önüne geçilmiĢtir.
Dizel Enjektör Meme Modülü Üretiminde “Yalın Hat Konsepti” Uygulaması
Proje Ekibi
Nergül PiĢkin, Bora ÇalıĢkan, Zübeyde Borkaya, Sena Bozdağ, Alper ġen
Kurum Adı
BOSCH Sanayi ve Ticaret A.ġ.
Proje Özeti
Yalın hat tasarımı temel prensipleri uygulanarak verimlilik kaybı olmadan, değiĢken
eleman sayısı ile farklı adette üretim yapabilen esnek hatlar ile çalıĢabilmesi
amaçlandı. RBTR montaj hatları içindeki emsallerinde ilk kez ölçeklendirilebilir esnek
çalıĢma sistemi uygulanmıĢ oldu.
Projenin
Getirileri
Talep dalgalanmalarına karĢı esnek, ölçeklendirilebilen ve yüksek verimlilik ile
çalıĢan, çekme sistemi uygulanan, geliĢime açık, yalın ve stok seviyesi düĢmüĢ
üretim sistemine geçildi.
Nicel getiriler:

%28 verimlilikte artıĢ

Montaj hatlarının kapasitesinin %13 artırılmasıyla ~ %40 dolu olan 5.hat
desinvest edilmiĢtir.

Ayrıca, montaj önü %4 ve montaj sonu miktarında ~ %15 düĢüĢ
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 120
Proje3
Talep tahminlerinden yola çıkılarak, 1 yıllık kapasite planının ve sonlu kapasite kısıtı
altında detaylı üretim planının matematiksel model kullanılarak oluĢturulması.
Proje Ekibi
Fatih Kar, Merve Cengiz Toklu
Kurum Adı
Karmetal San. ve Tic. Ltd. ġti.
Proje Özeti
Talep tahminlerine göre firmanın 1 yıllık üretim planını yapmak ve bu plana göre
firmanın kapasite planlamasını yapmak; firmanın 3 aylık buzlu su ve 1 aylık buz
evresi olacak Ģekilde üretim planlamasını yapmak; yapılan plan çerçevesinde iĢ
istasyonlarında günlük iĢ çizelgelemesini yapmak; firma için en düĢük maliyeti
sağlayacak Ģekilde fazla mesai, stok seviyesi ve fason imalatını planlamak; yapılan
üretim planına göre satın alma iĢlemlerini vaktinde yapmaktır. Proje 3 bölümden
oluĢmaktadır; Ġlk bölüm 1 yıllık tahmini üretim programına göre kapasite
planlamasının yapılması ve aylar arasındaki talep dengesizliğinin giderilmesine
yönelik bir matematiksel modeldir. Bu bölüm envanter taĢıma maliyetleri, normal
süre iĢçilik maliyetleri, fazla mesai iĢçilik maliyetleri, iĢçi alma-çıkartma
maliyetlerinin 1 yıllık tahmini talebe göre minimizasyonunu içerir.
Ġkinci bölüm; kesinleĢtirilmiĢ üretim planına göre fazla mesai, fason imalat ve stok
maliyetlerinin minimizasyonunu içeren bir matematiksel modeldir. Bu model
sonucunda her iĢ istasyonu için günlük üretim planları ve fazla mesai miktarları ile
birlikte fason olarak yaptırılacak iĢlerin miktar ve zamanları belirlenmektedir.
Üçüncü bölüm; her parçanın belirlenmiĢ olan üretim tarihlerine göre hammadde ve
yarı mamul satın alma iĢlemlerinin yapılması gereken tarihleri belirlemektedir. Satın
alma miktarları ve tarihleri belirlenirken POQ (periyodik sipariĢ miktarı) yöntemi
kullanılmaktadır. POQ ve EOQ (ekonomik sipariĢ miktarı) arasında bir karĢılaĢtırma
yapılmıĢ ve firma için POQ yönteminin daha düĢük maliyetli olduğu belirlenmiĢtir.
Proje4
Otomatik Ekip Atama Projesi
Proje Ekibi
Gül Demirci, Tansel Aydın, AyĢen Yılmaz, Nurdan Kılıç, Nur Gökman, Yiğiter Yiğit,
Meriç Polat, Yonca Selin Soy, Önder TombuĢ, Taner Bilgiç, Necati Aras, Burak
Boyacı,Alper Döyen ve Erhan Gür
Kurum Adı
Pegasus Havayolları / Hitit Yazılım
Proje Özeti
GeliĢtirilen sistem 2 Haftalık yapılan kabin ekip planlamasının, aylık olarak
planlanmasına olanak sağlamaktadır. Kabin ekip planlamada; 2 kiĢi 1 hafta çalıĢarak
2 haftalık planlama yaparken, otomatik atamayla 2 kiĢi bir aylık planlamayı bir
haftada çıkarır hale gelmiĢtir. Planlama personelinin iĢ gücü verimliği 2 katına
çıkmıĢtır. Kokpit ekip planlamada ise 2 haftalık planlamayı 5 günde mesaiye kalarak
planlarken, otomatik atama ile 5 günde mesaiye kalmadan aylık planlamayı
çıkartabilir hale gelinmiĢtir. Ekip planlama departmanının baĢlıca hedefi olan uçuĢ
saatleri ve yatı istatistiklerinde dengeli planlama yapılabilmesi hedefine ulaĢılmıĢ ve
manuel atamadan daha kaliteli çözümler elde edilmiĢtir.
Aylık planlamaya
geçilmesi; uçuĢ ve uçuĢ görev süresi, hak edilen boĢ günler, yatıĢ içeren görevler
gibi ana planlama kriterlerinin dengeli olarak planlanması sağlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 121
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 4
Yrd.Doç.Dr. Sevgi Özkan
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-2
0404-319
Kullanıcı Teknoloji Benimseme Faktörleri: Farklı Bağlamlarda Pilot
Uygulamalar ve Yapısal EĢitlik Modeli YaklaĢımı ile Ampirik Ġncelemeler
Sevgi Özkan, Oğuzhan AlaĢehir, Nurcan AlkıĢ, Murat Çakır, Yasemin Çetin,
Duygu Fındık, Ġ. Emrah Kanat, Emre Sezgin
Teknoloji ve uygulamalarının hayatımızda giderek daha fazla yer alması ile kullanıcıların kendilerine
sunulan teknoloji ürün veya uygulamalarını benimsemelerini etkileyen faktörler araĢtırmacıların
dikkatini çekmiĢtir ve çekmeye devam etmektedir. Bu alanda temel olarak kabul edilen Teknoloji
Kabul Modeli (TAM- Technology Acceptance Model) ele alınarak birçok çalıĢma yapılmıĢtır. TAM, çoğu
zaman araĢtırmacılar tarafından kısıtlı görülüp eleĢtiriler alsa da yeni teknolojilerin kabulünü
değerlendirmede kullanılan en yaygın yöntem olarak literatüre geçmiĢtir. TAM‟da tutumu etkileyen
faktörler kısıtlı görülmüĢ ve yapılan çalıĢmalarda bu temel modelin üzerine yeni faktörler eklenmiĢtir.
Fakat birden fazla bağlam bir arada incelenip kıyaslanmamıĢtır.
Bu çalıĢmada Teknoloji Kabul Modelinin dört farklı bağlamda, Yapısal EĢitlik Modeli (SEM-Structural
Equation Modeling) yöntem bilimiyle, geliĢtirilerek her bir bağlam için kullanıcıların kendilerine
sunulan uygulamaya ya da ürünlere olan tutumlarını etkileyen faktörlein belirlenmesi
hedeflenmektedir. AraĢtırmanın ilk aĢamasında e-devlet, e-sağlık, e-öğrenme ve e-ticaret
bağlamlarında veri toplanarak pilot çalıĢmalar tamamlanmıĢtır. Veri toplama ve ölçüm aracı olarak
anket kullanılmıĢ ve her bir bağlam için gelirĢtirlmiĢ olan anketlerin doğruluk ve geçerlik testleri
gerçekleĢtirilmiĢtir. Veriler Yapısal EĢitlik Modeli yöntembilimi ile analiz edilerek her bir bağlam için
önerilen teknoloji kabül modeli doğrulanacaktır.
Salon-2
0404-325
TÜRKĠYE’DE ĠNTERNET ÜZERĠNDEN ALIġVERĠġĠN
TEORĠK VE UYGULAMALI BĠR ÇALIġMA
Murat ÇAKIR, Sevgi ÖZKAN
BENĠMSENMESĠ:
Ġnternetin tüm dünyada yaygınlaĢması ve geliĢmesine parelel olarak ticaret araçları da iĢ
süreçlerinin dönüĢmesi ile birlikte değiĢmektedir. Bunun sonucu olarak, iĢletmeler, rekabetçiliği
korumak üzere iĢlerini elektronik ortamda yapmak zorunda kalmaktadırlar. Bununla birlikte,
Türkiye‟deki teknolojik geliĢmeler ve internetin yüksek yaygınlaĢma oranına rağmen,
perakendecilikte internet üzerinden alıĢveriĢin beklenen payı alamadığı da açıktır. Bu araĢtırmada,
Türkiye‟deki bu durum üzerine yoğunlaĢarak, Türkiye için Ġnternet Üzerinden AlıĢveriĢin
Benimsenmesi Modeli geliĢtirilecektir. AraĢtırma devam etmektedir. ġu ana kadar hipotez modeli
ortaya konulmuĢ, pilot çalıĢma yapılarak veri toplama aracının geçerliliği ve güvenirliği sağlanmıĢtır.
Ana çalıĢma esnasında 1151 kiĢiden internet üzerinde anket yoluyla veri toplanmıĢtır. Bu safhadan
sonra önerilen model toplanan verilerle sayısal olarak test edilecek ve sonuçlar yarı-yapılandırılmıĢ
mülakatlarla desteklenecektir. AraĢtırma sonuçları, kültürel özelliklerle birlikte değerlendirilecektir.
Sonuçlar internet üzerinden alıĢveriĢ sektörüne yeni gireceklere ve halihazırda bu sektörde olanlara
rehber olacak Ģekilde sunulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 122
Salon-2
0404-360
UZMAN SĠSTEM YAKLAġIMI
YÖNETĠM SĠSTEMĠ SEÇĠMĠ
Mehmet TAġ, Mustafa TORUN
ĠLE
ĠġLETMELER
ĠÇĠN
WEB
ĠÇERĠK
Ġçerik yönetim sistemleri, internet ve yerel ağ üzerinde, özellikle birden fazla kullanıcının içerikle
çalıĢtığı veya fazla sayıda içeriğin söz konusu olduğu ortamlarda yaygın kullanılan yöntemlerden
biridir. Ġlk bakıĢta içerik yönetimi büyük web siteleri tasarlama iĢlemi gibi görülse de, daha ayrıntılı
incelendiğinde onun içeriğin toplanması, yönetilmesi, yayınlanması ve bakımı süreci olduğu anlaĢılır.
Bu durumda içerik yönetim sistemi altyapısının seçimi büyük önem arz etmekte, doğru ve yerinde
bir seçim için ise uzman bilgisi ve birikimi gerekmektedir.
Bilgilerin uzman kiĢilerden alınıp, gereksinim duyan kiĢilere aktarılması bu bilgilerin daha yaygın
kullanılmasını sağlamaktadır. Yapay zekanın bir alt disiplini olan uzman sistemler bu bilgi aktarımını
baĢarı ile yapmaktadır. Bir uzman sistemin kullanıcısı, deneyim ürünü olan, süzülmüĢ bilgilere
kolaylıkla ulaĢabilmektedir. Ayrıca, uzman sistemlerde bir problem çözümünde, problem, çözümü,
niye ve nasıl bu çözüme varıldığı konusunda kullanıcıya sürekli bilgi verilebilir.
Bu çalıĢmada, iĢletme profesyonellerinin web içerik yönetim sistemi seçimlerine yönelik bir uzman
sistem modeli geliĢtirilmiĢtir. Ġçerik yönetim sistemi altyapısını oluĢturan kullanıcı yönetimi, içerik
yönetimi, iletiĢim yönetimi, raporlama ve analiz, güvenlik gibi birçok kriterin önem ve önceliği
hazırlanan modelde tanımlanmıĢtır. Model web tabanlı bir uygulama üzerinden hayata geçirilecek ve
kullanıcısına özgü web içerik yönetim sistemi önerileri ve alternatifler sunacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 123
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 1
Yrd.Doç.Dr. M. Alp Ertem
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-3
Salon-3
Salon-3
0325-147
STOKASTĠK MONTAJ HATLARININ KUYRUK AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ
Hacı Mehmet ALAĞAġ, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, AHMET KÜRġAD TÜRKER
Otomobil, beyaz eĢya, elektronik ve mobilya gibi dayanıklı tüketim malları üreten fabrikalarda
yaygın olarak kullanılan montaj hatları, modern seri üretim yöntemlerinin temeli olup büyük
miktarda ürünün, daha az maliyetle daha hızlı üretilmesini sağlar. Buna bağlı olarak montaj
hatlarının optimizasyonu (montaj hattı dengeleme problemleri) çok önem kazanmıĢ olup, gerçekçi
yaklaĢımların sergilenmesi önemlidir.
Bu kapsamda montaj hatlarının görev zamanlarının ve buna bağlı olarak istasyon zamanlarının
değiĢkenliği gerçeği göz önüne alınarak stokastik iĢlem zamanlı montaj hatları çalıĢılmıĢtır. Bu
hatların modellenmesinde kuyruk ağları modellerinin uygun olduğu belirlenmiĢ ve performans
değerlerinin belirlenmesine yönelik kuyruk ağları modelleri araĢtırılmıĢtır. Yapılan çalıĢmada öncelik
kısıtlarına bağlı olarak görevlerin sabit istasyonlara atanması problemi olan ve montaj hattı
dengeleme problemlerinde Tip-2 olarak tanımlanan problemlere yönelik çözüm yaklaĢımları
araĢtırılmıĢtır. Kuyruk ağlarının analitik özellikleri ve çok hızlı değerleme yapabilme özellikleri
kullanılarak pratik uygulamalar için kesin sonuçlara ulaĢılması sağlanmıĢtır. Böylelikle, en iyi çıktı
değerini veren görev-istasyon atamaları belirlenmiĢtir.
0404-399
Ġmalatta Miktar Belirleme Yöntemleri ve Ġmalat Üzerindeki Etkileri
Ayten Yılmaz Yalçıner, Fatma Koca
ĠĢletmelerde parti büyüklüğü, miktar belirleme yöntemini etkileyen, genellikle bağımsız talep ve
bağımlı talep olmak üzere iki tür talep söz konusudur. Parti büyüklüğü belirleme ile ilgili olarak 1913
yılından itibaren çalıĢmalar gerçekleĢtirilmektedir. Bu çalıĢmada bir gıda iĢletmesi üzerinde miktar
belirleme yöntemleri örnek olay Ģeklinde ele alınarak, bir gıda firması üzerindeki etkilerine
değinilecektir.
0404-408
MODA EV TEKSTĠLĠ ÜRÜNLERĠNĠN PERAKENDE MAĞAZALARI DAĞITIM
DEPOSUNDA
OPTĠMUM STOK
MĠKTARLARININ EN UYGUN
YERLEġĠMLERĠNĠN
BELĠRLENMESĠ VE EN UYGUN ZAMANDA SEVK
EDĠLMESĠ
Cemalettin KUBAT, Hamza KÜÇÜKYARMA
Ev tekstili ürünlerinde moda ürünlerin çabuk demode olması (ürün ömür döngüsünün kısa oluĢu)
önemli bir sorundur. Buna bağlı olarak dağıtım deposunda optimum tutulacak miktarların ve
emniyet stoklarının satıĢ hacimlerine göre belirlenerek optimum depolama sisteminin oluĢturulması
gerekmektedir. Bunu sağlamak için yok satma ve demode olma ile karĢılaĢmadan dağıtım
deposundaki optimum miktarlar belirlenmelidir. Bu çalıĢmada,
bir ev tekstili mağazalar zinciri
dağıtım deposundaki ürünlerin gruplandırılması, satıĢ hacimlerine göre depoda tutulacak optimum
miktarların ne kadar olacağı, ürünlerin fiziksel hacimlerine göre depoya en uygun yerleĢimlerinin ve
en uygun zamanda sipariĢe göre sevkiyatının yapılması belirlenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 124
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka-6: Genetik Algoritmalar
Yrd.Doç.Dr. Serol Bulkan
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-4
0404-279
ADEM VE HAVVA TARZI GENETĠK ALGORĠTMA
Serol Bulkan, Nilay Özçelikkan
Literatürde bir çok genetik algoritma araĢtırması bulunmasına rağmen, insanoğlunun evrimleĢmesini
baz alan genetik algoritma çalıĢmaları sadece birkaç tanedir. Bu çalıĢmada genetik algoritma,
çözüme aynı doğada olduğu gibi iki birey ile, Adem ile Havva, baĢlamaktadır. Yine doğada olduğu
gibi anne ve baba, çocukları ile birlikte eĢleĢerek yeni bireyler oluĢturamamaktadır.
Yine insanoğlunun doğasında olduğu gibi ölüm olayının da evrimleĢmenin bir parçası olduğu
algoritmamızda eĢleĢecek bireyler rasgele seçilmektedir. Ġnsanoğlunun evrimleĢmesinde önemli bir
dönüm noktası olan Nuh'un gemisi mantığı bir yerel en iyi değerde sıkıĢma durumunda kullanılarak
topluluğun en iyi genlerine sahip iki bireyi seçilip, o kiĢilerden tekrar topluluk yaratılmaktadır. Ġki
noktalı çaprazlama ve mutasyon iĢlemleri klasik genetik algoritmalarda kullanıldığı gibi
kullanılmaktadır.
Bu algoritma asimetrik gezgin satıcı problemi üzerinde uygulanmıĢtır. Tabu arama algoritması ile de
farklı veri grupları için karĢılaĢtırma yapılmıĢtır.
Salon-4
0404-290
Genetik Algoritma için BaĢlangıç Popülasyonu OluĢturma Stratejilerinin
Ġncelenmesi ve Yeni Bir YaklaĢım
Hüsamettin BAYRAM, Mehmet PINARBAġI
Genetik Algoritmalar arama ve optimizasyon problemlerinin çözülmesinde kullanılan popüler bir
yöntemdir. Bir problemin Genetik algoritma ile kodlanması için baĢlangıç popülasyonunun ne
olacağı, cross-over mekanizması ve olasılığı, mutasyon mekanizması ve olasılığı, durdurma kriteri ve
amaç fonksiyonu gibi sorulara cevap verilmesi gerekir. Çünkü bunlar genetik algoritmanın
performansını etkileyen parametrelerdir. Dolayısı ile bu parametrelerden biri olan baĢlangıç
popülasyonu da sonucu doğrudan etkilemekte ve uygun bir Ģekilde seçimi algortimanın baĢarısı
açısından önem arz etmektedir.
Genetik algoritmalarda baĢlangıç popülasyonunun kalitesini belirleyen unsurların en önemlilerinden
bir tanesi de algoritmanın bir baĢlangıç popülasyonunu kullanarak optimuma ne kadar
yakınsadığıdır. Bu çalıĢmada, literatürdeki farklı genetik algoritma baĢlangıç popülasyonu oluĢturma
stratejileri incelenmiĢ ve bunlar ile elde edilen popülasyonlar, geliĢtirilen metod ile oluĢturulan
baĢlangıç popülasyonu ile karĢılaĢtırılmıĢtır. ÇalıĢmada, geliĢtirilen strateji de dahil olmak üzere,
herbir strateji ile en iyi çözümü bilinen birkaç gezgin satıcı problemi için belli büyüklüklerde
popülasyonlar oluĢturulmuĢtur. Bu popülasyonlar MATLAB programlama dilinde yazılan genetik
algoritma kodu ile yürütülerek, herbirinin belli bir iterasyondan sonra optimal değere ne kadar
yaklaĢtıkları karĢılaĢtırılmıĢtır. Herbir problem için ve herbir algoritma için belli sayıda yürütüm
yapılarak rassallıktan doğan sapmaların elimine edilmesi amaçlanmıĢtır.
Salon-4
0404-423
Heterojen Sefer Aralıklı Aktarma Koordinasyonu Problemine Genetik
Algoritma Uygulaması
Dilek Tüzün Aksu, Samet Yılmaz
Bu çalıĢmada toplu taĢıma araçları arasında yapılan aktarmaların koordinasyonu amaçlanmaktadır.
Aynı hat üzerinde sefer yapan iki ardıĢık aracın arasındaki sürenin farklı değerler alabileceği
varsayıldığı için bu probleme “ heterojen sefer aralıklı aktarma koordinasyonu problemi “ adı
verilmektedir. Bu problemde toplu taĢıma araçlarını kullananan yolcuların toplam bekleme süresini
enazlayacak bir çizelge oluĢturulması hedeflenmektedir. Bu toplam bekleme süresi hem aktarma
yapan yolcuların bekleme sürelerini hem de yolculuklarına yeni baĢlayan yolcuların beklemelerini
içermektedir. Doğrusal olmayan amaç fonksiyonu nedeniyle bu aktarma koordinasyonu probleminin
optimal çözümü zordur. Bu nedenle, makul bir sürede iyi çözümler elde etmek için bir genetik
algoritma oluĢturulmuĢtur. Elde edilen algoritma Ġstanbul raylı sistemler ağı üzerinde baĢarı ile
uygulanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 125
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme - 7
Yrd.Doç.Dr. Selma Ağralı
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-5
0404-254
Üretim Çizelgeleme Problemleri için Kuyruk Ağı YaklaĢımı
Mehmet PINARBAġI, Bilal TOKLU, Mustafa YÜZÜKIRMIZI
Kuyruk ağları üretim, iletiĢim ve bilgisayar sistemleri gibi karmaĢık sistemlerin performansının
değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Kuyruk modelleri daha çok üretim planlama ve kontrol,
yatırım kararları ve sistem tasarım süreçlerinde uygulanmaktadır. Modeller ile sistem
değerlendirmesi yapılırken kaynak kullanım oranı, çıktı hızı ve tamamlanma zamanları gibi
performans ölçütleri göz önünde bulundurulur. Bu performans ölçütlerinin tam ve doğru belirlenmesi
kullanılan modelin etkinliği ile orantılıdır. Çizelgeleme kararları da sistem performansına ve sistem
tasarımına doğrudan etki eden kritik üretim kararlarındandır. ĠĢlerin ve görevlerin etkin bir Ģekilde
çizelgelenmesi iĢletmelere, müĢteri memnuniyeti, makine kullanım oranlarının artması, verimlilik
seviyesinin artması ve satıĢ gelirlerinin artması gibi avantajlar sağlar. Bu çalıĢmada, bahsedilen
avantajların sistem performansına katkısının tespit edilmesi ve değerlendirilmesi için çizelgeleme
kararlarına kuyruk ağ modelleri uygulanacaktır. ÇeĢitli çizelgeleme problemi kuralları için (en erken
tamamlanma, en geç tamamlanma, gecikmeleri en küçükleme, en kısa iĢlem zamanı önce, en uzun
iĢlem zamanı önce vb) kuyruk ağı modelleri kurulup analizler yapılmıĢtır. Sistem performans ölçütleri
değerlendirilerek en uygun çizelge belirlenecektir.
Salon-5
0404-269
Ġki seviyeli akıĢ tipi bir üretim ortamında gerçek boyutlu çizelgeleme
problemine tamsayı programlama bazlı çözüm modeli
Ali Tamer Ünal, Zehra Melis Teksan, Zeki Caner TaĢkın
Bu bildiri iki seviyeli akıĢ tipi üretim yapılan bir iĢletmenin çizelgeleme probleminin modellenmesi ve
çözümü üzerinedir. Ġki seviyeli üretimin ilk seviyesinde ortak ara ürünler kütlesel olarak üretilmekte
ve ikinci seviyede son ürüne dönüĢtürülmektedir. Her iki seviyede de çizelgeleme sırasında göz
önüne alınması gereken özellikler bulunmaktadır.
Bu çalıĢmada çizelgeleme problemi iki aĢamada çözülmüĢtür. Ġlk aĢamada yapılacak üretimlerin lot
miktarlarını belirlemek üzere bir karma tamsayı programlama modeli çözülmektedir. Ürün aileleri
bazındaki iliĢkiler, seviyeler arası senkronizasyon, minimum üretim miktarları modelde göz önüne
alınan kısıtlardan bazılarıdır. Modelde amaç envanter maliyetlerini ve zamanında karĢılanamayan
müĢteri sipariĢlerinin oranını enazlamaktır. Model tarafından belirlenen lot miktarları ikinci aĢamada
çizelgelenmektedir. Çizelgeleme kriterlerini ürün ailesi sıraları, ürün ailesi minimum üretim miktaları,
yarı ürün geçiĢ kuralları gibi kuralların yanı sıra müĢteri sipariĢ öncelikleri oluĢturmaktadır.
Salon-5
0404-306
Ek Kaynak Gerektiren Ġlgisiz Paralel Makineli Çizelgeleme Problemi için
Lagrange GevĢetmesi Tabanlı Kısıt Programlama YaklaĢımı
Emrah B. Edis, Ceyda Oğuz
Bu çalıĢma tek tip ek kaynaklı (örn. makine operatörleri) ve ilgisiz makineli bir paralel makine
çizelgeleme problemini ele almaktadır. Amaç, iĢlerin toplam tamamlanma sürelerini en
küçüklemektir. Ele alınan probleme ait tamsayı programlama modeli verildikten sonra, ek kaynak
kısıt kümesi gevĢetilerek bir Lagrange gevĢetme problemi (LGP) tanımlanmıĢtır. Daha sonra bir dizi
LGP‟ye genel alt-gradyan en iyileme yöntemi uygulanarak asıl probleme ait alt sınır değeri en
büyüklenmeye çalıĢılmıĢtır. Buna eĢ zamanlı olarak, yine asıl problem için etkin üst sınır değerleri
elde etmek üzere, LGP çözümünü girdi olarak alan bir kısıt programlama modeli uygulanmıĢtır.
Performansını değerlendirmek üzere asıl probleme çözüm sunan bir kısıt programlama modeli daha
geliĢtirilmiĢtir. Tüm çözüm yaklaĢımlarının baĢarımları test problemleri üzerinde değerlendirilmiĢtir.
Hesaplama sonuçları, Lagrange gevĢetmesi tabanlı kısıt programlama yaklaĢımının özellikle problem
büyüklüğü arttıkça umut verici sonuçlar sağlayabileceğini ortaya koymuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 126
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sezgisel Yöntemler - 6
Yrd.Doç.Dr. R. Aykut Arapoğlu
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-6
0404-301
MONTAJ HATLARININ YENĠDEN DENGELENMESĠ VE YAPILANDIRILMASI
ĠÇĠN BĠR MODEL VE KARINCA KOLONĠSĠ OPTĠMĠZASYON ALGORĠTMASI
Yakup Kara, Ġsmail Karaoğlan, Yakup Atasagun, Seda Hezer
Montaj hattı kullanan iĢletmelerin hemen hepsi, montaj hatlarını talep değiĢiklikleri sonucunda
yeniden dengelemek durumunda kalmaktadırlar. Talepte meydana gelen bir değiĢim sonucunda
montaj hattının yeni bir çevrim zamanı ile iĢletilmesi, dolayısıyla hattın yeniden dengelenmesi
gerekecektir. Montaj hatlarının yeniden dengelenmesi ise genellikle hatların yeniden
yapılandırılmasını gerektirmektedir. Bu durumda görevler, dolayısıyla görevlerin yapılacağı
ekipmanlar, hattaki tüm görevlerin alan ihtiyaçlarına bağlı olarak bir önceki konumlarına göre bir
miktar yer değiĢtirecektir. Bu yer değiĢimleri, bir sabit maliyetin yanında, yer değiĢtirme miktarına
bağlı olarak bir değiĢken maliyete de neden olabilecektir. Ayrıca montaj hattındaki istasyon sayısının
bir önceki dengelemeye göre artırılıp azaltılması da fazladan bir maliyete neden olabilecektir. Bu
çalıĢmada, tek modelli deterministik görev süreli düz montaj hatlarının yukarıda bahsedilen koĢullar
dikkate alınarak yeniden dengelenmesi problemi üzerinde durulmuĢtur. Görevlerin mevcut duruma
göre yer değiĢtirme maliyetleri, istasyon açma/kapatma maliyetleri ve hattın ne kadar süreyle
iĢletileceğine bağlı olarak ortaya çıkacak istasyon iĢletme maliyetlerinden oluĢan toplam maliyeti
minimize etmek üzere bir matematiksel model ve bir karınca kolonisi optimizasyon algoritması
önerilmiĢtir. Önerilen model ve karınca kolonisi optimizasyon algoritmasının baĢarısı, görev sayıları 7
ile 111 arasında değiĢen toplam 88 adet problem üzerinde test edilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar,
önerilen karınca kolonisi optimizasyon algoritmasının optimal çözümü bilinen problemlerin
tamamında kısa sürelerde optimal çözümlere ulaĢtığını, diğer problemlerde ise bulunan en iyi
sonuçlardan daha iyi sonuçlar ürettiği görülmüĢtür.
Salon-6
0404-321
KARMA ROTALI ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL
YÖNTEM
Abdurrahman Yıldız, R. Aykut Arapoğlu
BĠR
Kapasite kısıtlı araç rotalama probleminde araçların tümünün hizmet faaliyetlerini tamamladıktan
sonra depoya dönmeleri gerekir. Araçların izledikleri rotalar depoda baĢlayıp yine depoda biten
kapalı birer döngüdürler. Bu problem, kendisine ait bir araç filosu olan iĢletmeler için, kapasite kısıtlı
araç rotalama problemi olarak modellenebilir. Açık Araç Rotalama probleminde (AARP) ise, araçlar
için depoya geri dönüĢ koĢulu bulunmaz. Dolayısıyla, araçların takip ettiği rotalar döngü
oluĢturmayıp, depodan baĢlayan yollardır. Kendisine ait bir araç filosu olmayan ve dağıtım/toplama
iĢlerinin tamamını dıĢarıdan satın alan iĢletmeler için AARP daha uygun olmaktadır. Ancak
iĢletmelerin kendilerine ait bir araç filosu olmasına karĢın, talebin karĢılanamadığı durumlarda,
dıĢarıdan araç kiralama yoluyla talebin zamanında karĢılanması gerçekleĢtirilebilir.
Bu çalıĢmada, belirli/kısıtlı sayıda araca sahip olan ve tüm müĢterilerin talebinin karĢılanamadığı
durumlarda dıĢarıdan da araç kullanımına izin veren uzaklık temelli Karma Rotalı Araç Rotalama
Problemi (KRARP) için doğrusal bir karar modeli önerilmiĢtir. Küçük problem için en iyi çözümler
bulunabilmekte, daha büyük problemler için ise genetik algoritma tabanlı bir sezgisel yöntem
önerilmektedir. Önerilen model ve sezgisel yöntem literatürdeki çeĢitli büyüklükteki test problemleri
üzerinde sınanmıĢ ve elde edilen sonuçlar karĢılaĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 127
Salon-6
0404-354
Sabit Giderli Parçalanabilir Yüklü Toplama ve Dağıtma Araç Rotalama
Problemi Ġçin Kesin ve Sezgisel Çözüm Yöntemleri
Mustafa ġahin, Güvenç ġahin, Dilek Tüzün Aksu, Temel Öncan
Sabit Giderli Parçalanabilir Yüklü Toplama ve Dağıtma Araç Rotalama Problemi (SPTDARP) yazında
daha önce ele alınmamıĢ bir Araç Rotalama Problemi uzantısıdır. Bir baĢlangıç düğümünden hareket
eden K adet sığa sınırlı araç belli toplama dağıtma düğüm çiftleri arasında mal taĢıyacaktır. Toplama
dağıtma düğüm çiftlerine uğrayıp uğramaması belli bir sabit gider oluĢturmaktadır. Bu sabit gider
belli bir toplama dağıtma düğüm çifti arasında taĢınması gereken yükün, eldeki K adet araç dıĢındaki
bir ulaĢım aracıyla taĢınması durumunda söz konusu olmaktadır. Ayrıca, taĢınması gereken yüklerin
farklı araçlar tarafından taĢınabildiği yani yüklerin parçalanabilir olduğu varsayımı yapılmıĢtır. Bu
çalıĢmada, yazında daha önce çalıĢılmamıĢ olan SPTDARP için bir meta sezgisel dizgi iĢlem ve dal
kesit dizgi iĢlemi önerilmiĢtir. Önerilen dizgi iĢlemler yazında varolan Toplama ve Dağıtma Araç
Rotalama Problemi örnekleri üzerinde sınanmıĢ ve bilgisayısal sonuçlar sunulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 128
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 2
Yrd.Doç.Dr. Selma B. AlgümüĢ
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-7
0218-003
BĠR TRAFĠK IġIĞI SĠSTEMĠNĠN PETRĠ AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ ve
ANALĠZĠ
Mustafa DEĞĠRMENCĠOĞLU, G. Miraç BAYHAN
Bu çalıĢmada amaç, Üçyol, Ġzmir, meydanında bir aracın sistemde geçirdiği zamanı ve kuyrukta
bekleyen araç sayısını en küçükleyen optimal kırmızı ve yeĢil ıĢık sürelerini bulmaktır. Bu amaçla,
Üçyol meydanındaki trafik ıĢığı sistemi stokastik zamanlı Petri ağları kullanılarak modellenmiĢ, analiz
edilmiĢ ve iyileĢtirilmiĢtir. Bu trafik ıĢığı sisteminde trafik polisi bulunmamakta ve bütün sistem trafik
ıĢıkları yardımıyla yönlendirilmektedir. Bu çalıĢmada ilk olarak sisteme iliĢkin veriler toplandı, daha
sonra Snoopy Petri ağları yazılımı kullanılarak sistemin Petri ağ modeli oluĢturuldu ve gerekli
analizler yapıldı. Bir aracın sistemde geçirdiği ortalama zaman ve kuyrukta bekleyen ortalama araç
sayısı bulundu. Bu değerlerin yüksek çıkması nedeniyle iyileĢtirme çalıĢması yapıldı ve sonuç olarak
bu değerleri en küçükleyen kırmızı ve yeĢil ıĢık süreleri bulundu.
Bu çalıĢmanın en önemli yönü, Üçyol meydanının sadece belirli bir noktasındaki trafik ıĢıkları değil
onu etkileyen önceki ve ondan etkilenen sonraki ıĢıkların da göz önüne alınmasıdır. Diğer bir deyiĢle
trafik ıĢığı sistemi bir bütün olarak dikkate alınmıĢtır. Ayrıca, Petri ağlarının bu çalıĢmada bize
sağladığı avantaj ve dezavantajlar da açıklanmıĢtır.
Salon-7
Salon-7
0317-022
TÜRKĠYE
ġEKER
FABRĠKALARI
ANONĠM
ġĠRKETĠ’
NE
BAĞLI
FABRĠKALARDA
DĠNAMĠK
ETKĠNLĠK
ÖLÇÜMÜ:
MALMQUĠST-TFV
ENDEKSĠ UYGULAMASI
Selçuk PERÇĠN, Süleyman ÇAKIR
Günümüzde firma performansının ölçümünde en çok tercih edilen yöntem etkinlik ölçümüdür.
Etkinlik ölçümünde parametrik ve parametrik olmayan analiz yöntemleri kullanılmaktadır.
Parametrik olmayan yöntemlerden en popüleri olan ve sınır üretim fonksiyonu yaklaĢımına dayanan
Veri Zarflama Analizi (VZA) zaman boyutu olmayan, statik bir yatay kesit analizidir. VZA‟ nın bu
kısıtı panel verilere uygulanabilen ve kurulan modeldeki uzaklık fonksiyonlarını VZA kullanarak
hesaplayan Malmquist-TFV endeksi kullanılarak giderilmektedir. Bu çalıĢmada, Türkiye ġeker
Fabrikaları Anonim ġirketine bağlı 22 adet Ģeker fabrikasının 2002-2009 yılları arasındaki toplam
faktör verimliliği (TFV) ile TFV bileĢenlerindeki değiĢim, girdiye dayalı Malmquist-TFV endeksi
kullanılarak incelenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar ilgili dönemde incelenen 22 fabrikanın 12 tanesinde
(%50) TFV artıĢının görüldüğünü ve bu artıĢın büyük oranda teknolojik değiĢimden kaynaklandığını
göstermektedir.
0318-025
Finansal ve Tüketici Tabanlı Marka Değeri Ölçümü ve Bir Uygulama
Mustafa Kölemen, Özer Uygun
Bu çalıĢmada amaç, mobilya sektöründe imalat yapan bir firmanın finansal ve müĢteri tabanlı marka
değeri ölçümünü yapmaktır. ÇalıĢmada firmanın marka kiĢiliği, marka bilinirliği, marka imajı ve
marka pozisyonu değerlendirilip ölçülerek, firmanın sektörde marka değeri açısından hangi konumda
olduğuna dair somut verilere ulaĢılmaya çalıĢılmıĢtır. Markanın iĢletmelerin en önemli pazarlama
araçları arasında yer aldığı günümüzde, iĢletmenin toplam değerinin sadece duran ve dönen
sermayelerin toplamından ibaret olmadığı, bunda ayrıca çok büyük boyutlara varabilen kurum marka
değerinin de etkisi olduğu gerçeği irdelenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 129
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 3
Yrd.Doç.Dr. Esma Nur Çinicioğlu
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-22
0318-026
Bayes Ağları Yardımıyla Türk Otomotiv Sektörünün Rekabet Gücü
Analizi
Esma Nur Çinicioğlu, ġule Önsel, Füsun Ülengin
Bu çalıĢmada ülkesel rekabet gücünü belirleyen faktörlerin otomotiv sektörü üzerindeki etkilerinin
analizi Bayes Ağları yardımıyla analiz edilmiĢtir. Bu amaçla, öncelikle temel alınacak modelde
kullanılacak bileĢenleri belirlemek üzere bir anket çalıĢması yapılmıĢtır. Ankete, OSD üyeleri, tedarik
zincirinde yer alan tedarikçi, distribütör ve yetkili bayileri, seçilmiĢ ilgili bürokrasi, basın-medya,
finans ve özel araĢtırma kuruluĢları ve üniversite mensuplarına kadar çok geniĢ bir spektrumda 72
adet katılım sağlanmıĢtır Bu ankette, uzmanların Dünya Ekonomik Forumu‟nun (World Economic
Forum-WEF) ülkelerin rekabet gücünü ölçmek için kullandığı 111 kavram (bileĢen) otomotiv
endüstrisi ile ilgisinin derecelendirilmesi istenmiĢtir. Anketlerin değerlendirilmesi sonucu otomotiv
sektörüyle en ilgili olduğu belirlenen 18 değiĢken Bayes Ağları‟nda kullanılmak üzere seçilmiĢtir.
Ġkinci aĢamada sözkonusu Bayes ağının veriden öğrenmesinin sağlanması için WEF‟den sağlanan
veriler öncelikle düĢük-orta-yüksek Ģeklinde 3 gruba ayrılmıĢ ve tüm veri seti, 70/30 oranında
eğitim/test kümesi olarak bölümlendirilmiĢtir. Sonuçta ulaĢılan Bayes ağının etkinliğini
değerlendirmek için marjinal model ile oluĢturulan modelin logscore değerleri karĢılaĢtırılmıĢ ve
oluĢturulan modelin etkin bir Ģekilde otomotiv sektörünün rekabet gücünü modellediği görülmüĢtür.
Son aĢamada ise oluĢturulan model, sektörün rekabet gücünü oluĢturan bileĢenlerin birbiriyle olan
iliĢkisini daha iyi analiz edilebilmek ve farklı senaryo analizlerinin yapılabilmesine olanak sağlamak
üzere Netica yazılımına aktarılmıĢtır.
Salon-22
0318-027
Türkiye’de Marka Değeri Ölçümleri ve KarĢılaĢılan Sorunlar
Erkal ETÇĠOĞLU, Özer UYGUN, Ali KürĢad KARADUMAN
Üretilen bir ürünün markalanmasıyla isimsiz olan ürün markalı bir ürüne dönüĢür. Hukuk anlamında
özel değer taĢıyan gayri maddi bir servet varlığını ifade eder. Bu servet varlığının ise belli bir değeri
vardır. Bu marka değeri kavramı; markayı oluĢturan öğelerin bütünleĢmeleri yoluyla, markalı
olmayan ve objektif, aynı mal türündeki markasız ürününkine oranla sağlanan ek değeri ifade eder.
Küresel Dünya da; Avrupa ve Amerika pazarlarında büyük öneme sahip olan marka değerleri Türkiye
pazarlarında yeterince rağbet görememektedir. Rağbet görememesinin sebebi bilinen marka değeri
yöntemlerinin Türkiye‟de ki pazar ve müĢteri portföyünün farklı olmasından dolayı diğer ülkelerde
kullanılan “Interbrand” gibi yöntemler istenilen sonuçları verememektedir. Türkiye‟de veriler çoğu
zaman Ģeffaf değil ve grup Ģirketlerinde karmaĢık marka yapıları var. Bunların sebepleri Türkiye‟de
ki büyük markaların çoğunluğunun aile Ģirketlerine ait olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle
ülkemiz açısından da yaĢanabilecek en önemli güçlük ise, marka değerlerinin karĢılaĢtırılabileceği
aktif bir marka piyasasının olmayıĢıdır. Bunun anlamı geçerli bir yöntem ile marka değerinin test
edilemeyecek olmasıdır. GeliĢmiĢ pek çok ülkede menkul kıymet borsası gibi çalıĢan marka borsaları
oluĢturulmuĢ ve markanın piyasa değeri belirlenmeye çalıĢılmaktadır. Bu borsalarda sektörler
itibariyle ayrılmıĢ pek çok marka alım-satıma konu olabilmekte ve böylece markaların günlük piyasa
değerleri oluĢabilmektedir.
Ayrıca marka değeri ölçme teknikleri her sektör de farklı Ģekillerde uygulanmaktadır. Türkiye‟de
marka değeri ölçümünü sağlıklı bir Ģekilde gerçekleĢtirebilmek için halihazırda diğer ülkelerde
uygulanan marka değeri ölçüm teknikleri Türkiye pazarına uygun bir hale getirilebilecek Ģekilde
düzenlenmeli veya Türkiye pazarı için yeni bir marka değeri ölçme yöntemi oluĢturulmalıdır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 130
Salon-22
0331-176
Uzman Sistem YaklaĢımı ile Depo Yönetimi
Faruk ÇOLAK, Pınar Yıldız KUMRU
Bu çalıĢmada; Uzman Sistem yaklaĢımı kullanılarak ağaç endüstrisinde LIFO ve FIFO yöntemlerine
bağlı olarak depo yönetimi yapılmıĢtır. Bilgi tabanında bulunan ilgili kuralların ve dataların
yorumlanması, paletlerin doğru adrese giriĢi ve çıkıĢı ile ilgili depo yeri ve depo adresi seçim
kararlarının verilmesi ve bilgi tabanında gerekli kayıtların otomatik olarak atanan depo birim
numaraları ve kayıt tarihi ile birlikte yapılması sistem tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. Ayrıca yapılan
kayıtlar ve kayıtlara bağlı olarak oluĢan stok durumunun takip edilebilmesi de sağlanmıĢtır. Sistem
MS Office Excel programında tasarlanmıĢ ve çalıĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 131
Salon-24
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 4
Prof.Dr. Füsun Ülengin
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
0323-043
ĠKĠ KADEMELĠ, ÇOK PERAKENDECĠLĠ KAYIP SATIġLI (S-1, S) ENVANTER
SĠSTEMĠ ĠÇĠN BĠR YAKLAġIK ÇÖZÜM
Mehmet TEZCAN, Ayhan Özgür TOY, Emre BERK
Bu çalıĢmada bir depo ve r perakendeciden oluĢan ve her biri (S-1, S) envanter politikası ile çalıĢan
iki kademeli envanter sistemi incelenmiĢtir. Perakendeciye taleplerin poisson dağılıma uygun olarak
geldiği ve kademelere olan ulaĢtırma sürelerinin sabit olduğu kabul edilmektedir. Perakendecinin
elinde ürün olmadığı durumlarda gelen talepler karĢılanamamaktadır. Bu türdeki envanter sistemi
için yaklaĢık çözüm algoritması önerilmektedir. Önerilen yaklaĢık çözümün etkinliğini değerlendirmek
üzere yapılan sayısal çalıĢma sonuçları rapor edilmektedir.
Salon-24
0324-064
Kapasiteli p-Medyan Problemi için AkıĢ Tabanlı Modeller ve Çözümleri
Barbaros Tansel, Ġbrahim Akgün
Kapasiteli p-medyan problemi, bir serim üzerinde p adet kapasiteli tesisin konuĢlandırılmasını ve
tesis kapasiteleri aĢılmayacak ve ulaĢtırma mesafelerinin toplamı enküçüklenecek Ģekilde talep
noktalarının tesislere atanmasını içerir. Bu çalıĢmada literatürde kullanılan klasik yaklaĢımdan çok
farklılık gösteren bir dizi yeni model öneriyoruz. Yeni modellerin ortak özelliği çok ürünlü serim akıĢ
modellerinin temel olarak alınması ve tesis yerseçimi kararlarının akıĢ kısıtlarıyla uygun yapı içinde
birleĢtirilmesidir. Literatürdeki klasik yaklaĢım sadece tam serimler için kullanılabilirken, önerilen
model yapısı tam olmayan serimler için kullanılabilmektedir. UlaĢım serimlerinin çoğunun tam
olmayan serimler olduğu gözönüne alınırsa, yeni modelleme tekniğinin gerçek problemlerin doğal
yapısına çok daha uygun olduğu görülecektir. ÇalıĢmamızda yeni modelleme tekniği sunulacak ve
literatürdeki test problemleri yoluyla çözümsel baĢarıları karĢılaĢtırmalı olarak değerlendirilecektir.
Salon-24
0324-073
UlaĢtırma modlarının talep projeksiyonuna iliĢkin bir karar destek
modeli: Türkiye örneği
Füsun ÜLENGĠN, Burç ÜLENGĠN, ġule ÖNSEL, Özay ÖZAYDIN
Bu çalıĢma Dünya Bankası için gerçekleĢtirilmekte olup, önerilen bütünleĢik karar destek sisteminde
ilk adım, toplam yolcu ve yük taĢımacılığını etkileyecek iliĢkili değiĢkenlerin belirlenmesidir. Bu
aĢama, yayın taraması ve uzman görüĢüne baĢvurularak gerçekleĢtirilmektedir. DeğiĢkenler
arasındaki iliĢkilerin tespiti ise, yapısal eĢitlik modeli ve çoklu regresyon analizi ile yapılacaktır. Bu
Ģekilde gerçekleĢtirilen talep analizi; öncelikle,
mevcut ulaĢtırma politikasında bir değiĢiklik
olmaması durumunda hangi ulaĢtırma modunun ön plana çıkacağını belirleyecektir. Ġkinci adımda,
mevcut durumdaki değiĢkenlerarası iliĢkilere ek olarak, her ulaĢım modunun sosyal marjinal
maliyetleri de dikkate alınarak istatistiksel olarak anlamlı iliĢkilere dayalı bir “nedensel harita”
hazırlanacak ve sözkonusu nedensel harita, daha sonra talep yapılarının içerdiği belirsizlikle daha
etkin bir Ģekilde baĢedebilmek için Bayes nedensel ağına dönüĢtürüecektir. Bu Ģekilde, çevresel
etkilerin de dikkate alınıp, yolcu ve yük taĢımacılığının sosyal marjinal maliyetleri ile orantılı olarak
fiyatlandırıldığında talebin ne Ģekilde değiĢeceğinin analizine uygun bir yapı oluĢturulacaktır. Son
olarak, geliĢtirilen senaryo analizleri aracılığıyla, sosyo-ekonomik, çevresel ve ulaĢtırma ile iliĢkili
değiĢkenlerin, gelecekteki yolcu ve yük taĢımacılığı talepleri üzerindeki etkisini analiz etmede,
ulaĢtırma planlayıcıları ve kural koyucularına destek olacaktır. Bu aĢamada, UlaĢtırma ĠĢletme
Programı (2007) ve TINA-Türkiye (2007) raporlarda belirtilen çeĢitli senaryolarda da öngörülen
modal yapılara ulaĢmak için göreli maliyetlerde hangi değiĢimler olması gerektiğini belirtmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 132
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Ġstatistik Uygulamaları - 2
Yrd.Doç.Dr. Mustafa GerĢil
6 Temmuz 2011
15:15 -16:25
Salon-26
Salon-26
0404-404
Su ġebekesinde Debiye Dayalı
Sonuçlarının Analizi
Bayram TOPAL, Hüseyin CĠNAL
Basınç
Kontrol
Sistemi
Uygulama
Sakarya BüyükĢehir Belediyesi SASKĠ Genel Müdürlüğü hizmet sınırları içindeki içme suyu dağıtım
sisteminde su kayıplarının nedenlerinin belirlenmesi ve önlenmesine yönelik yapılan çalıĢmalar
kapsamında basınç kontrolünü amaçlayan pilot uygulama çalıĢması yapılmıĢtır.
Yapılan pilot çalıĢma kapsamında Ģebeke basıncı abonelerde bir olumsuzluk yaĢanmayacak Ģekilde
debiye duyarlı basınç kontrolü gerçekleĢtirilmektedir. Bu iĢlem Ģebekeye verilen suyun minimum
gece debisinin azalmasını sağlamıĢtır. ÇalıĢmamızda debiye dayalı basınç kontrol sisteminin
uygulanmasının abonelerin su tüketim eğilimlerinde bir değiĢikliğe sebep olup olmadığı
araĢtırılmıĢtır. Öte yandan yeni sistemin fiziki kaçakların azalması yönünde bir etkisinin varlığı da
araĢtırmada ele alınacak hususlardan biridir. Ayrıca uygulanan sistemin müĢteri memnuniyetini nasıl
etkilediği, müĢteri Ģikayetlerinde bir artıĢa sebebiyet verip vermediği çeĢitli istatistik analiz teknikleri
ile ortaya konacaktır.
0404-406
KREDĠ
KARTI
SATIġLARINI
ETKĠLEYEN
FAKTÖRLERĠN
DERECELERĠNĠN DENEY TASARIMI ĠLE BELĠRLENMESĠ
Kasım BAYNAL, Aslı ÇALIġ
ÖNEM
21. yüzyılda artan küresel ve yerel rekabet koĢullarında, baĢarılı satıĢ hedeflerini gerçekleĢtirmek
için iĢletmelerin en uygun satıĢ tekniğini belirlemesi, rakiplerinden ayrılarak öne geçme Ģanslarını
artırır ve sektörde büyük oranda söz sahibi olma fırsatını doğurur. Bu çalıĢmada; bir bankanın kredi
kartı satıĢ miktarları üzerinde üç faktörün etkisi gözlemlenerek; veriler ıĢığında deney tasarımı
yapılmıĢ ve satıĢlar üzerindeki en etkili faktör belirlenmiĢtir.
Salon-26
0404-421
Zaman Serilerinde Kümeleme Analizi
Asil ALKAYA, Mustafa GERġĠL
Kümelemenin amacı, etiketlenmemiĢ veri setinin, grup-nesne içi benzerliğin minimum ve grupnesne arası benzersizliğin maksimum olduğu homojen gruplara dönüĢen veri yapısının
tanımlanmasıdır. Kategorik, numerik, iliĢkisel ya da zamansal olmasına bakılmaksızın
etiketlenmemiĢ verinin olduğu yerde kümelemeye ihtiyaç vardır. Verinin nitelik özellikleri, statik
verinin aksine, zamana bağlı olarak değiĢim gösteriyorsa, zaman serilerini ifade eder. Zaman
serileri gerçekte her etkin süreçte ortaya çıkan veri biçimidir. Önemli zaman serileri; hisse senedi
piyasası fiyatlarını, bir ürünün satıĢlarını, her tür bilimsel sonuçları, tıbbi kayıtlar, istatistiksel süreç
kontrolü ve benzerlerini kapsar. Zaman serilerini oluĢturan verilerle ilgili iki temel ana hedef vardır:
geçmiĢ davranıĢlara dayalı gelecek davranıĢları tahminleme, zaman serileri verilerini tanımlama ve
açıklamaktır. EtiketlenmemiĢ zaman serileri veri setinde, benzer zaman serilerinin oluĢturduğu
gruplar bir araya getirilmek istenir. Bu çalıĢmada, zaman serilerinin nitelikleri göz önüne alınarak, ilk
yerel minimum ayrıĢma indeksine bağlı olarak yeterli küme sayısının belirlenmesi hedeflenmektedir.
Ayrıca, her veri noktası ile küme prototipi arasında mesafe ölçümü yapılmıĢtır. Zaman serileri
içerisinde ayrıĢan noktalar için “gürültü” kümesi oluĢturularak, ayrıĢan noktaların diğer kümelere
olan etkisi azaltılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 133
Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanları Toplantısı Oturumu
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yer
Konu
Prof.Dr. Orhan Torkul (SAÜ Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanı)
6 Temmuz 2011
16:35-18:00
Salon1
Bu oturumda, Üniversitelerimizin Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanları biliĢim
teknolojilerinde giderek artan geliĢmelerin endüstri mühendisliği eğitimini nasıl
değiĢtirmekte olduğunu ve biliĢim çağında endüstri mühendisliği eğitiminin nasıl bir
değiĢim geçirmekte olduğu tartıĢılacaktır. Bu çerçevede, endüstri mühendisliği
eğitiminin Türkiye‟deki durumu, Türk sanayi ve hizmet sektöründeki yeri, bu
kapsamda
endüstri mühendisliği eğitiminde yapılması
gereken
yenilikler ve
iyileĢtirmeler etkileĢimli tartıĢmalar ıĢığında ortaya konulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 134
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Lojistik - 2
Doç.Dr. Kadir Ertoğral
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
Salon-2
0328-156
MELEZ BULANIK KARAR DESTEK SĠSTEMĠ ĠLE ÜÇÜNCÜ PARTĠ LOJĠSTĠK
HĠZMET SAĞLAYICI SEÇĠMĠ
Latif YANAR, Hakan TOZAN
Çok kriterli karar verme problemlerinde amaç, birbiri ile çeliĢmesi de mümkün olabilen kriterler bir
bütün olarak ele alındığında mevcut alternatifler arasından beklentileri en çok karĢılayanın tespit
edilmesidir. Lojistik hizmet sağlayıcı seçimi problemi günümüz teknik ve ekonomik gereksinimleri
dikkate alındığında, aynı anda birden fazla amacın eniyilenmesini gerektiren bir “çok kriterli karar
verme” problemidir. Literatürde lojistik servis sağlayıcı seçimine iliĢkin farklı metot ve model içeren
birçok çalıĢma bulunmasına rağmen bunlar arasında bulanık melez yaklaĢımları içerenler göreli
olarak azdır. Bu çalıĢmada karar vericinin AHS, bulanık AHS, AAS ve bulanık AAS yöntemlerini aynı
anda kullanarak daha isabetli karar vermesine destek olmak amacı ile geliĢtirilen bir Karar Destek
Sistemi yazılımı vasıtası ile bir lojistik servis sağlayıcı seçimi uygulaması yapılmıĢtır.
Salon-2
0404-315
Bir Distribütör Firma Ġçin Dağıtım Planlaması ve Araç
Belirlenmesi
Emre Meriç, Üsame Gökçek, Kadir Ertogral, AyĢe Akbalık Rapine,
Musa Karagöz, Yılmaz Yılmaz, Erhan Gürsoy
Sayısı
Dağıtım firmalarının temel aktivitelerini bayilerden sipariĢ toplama, üretici firmalara sipariĢ verme,
stok kontrol ve dağıtım oluĢturur. ÇalıĢmayı yaptığımız mobilya distribütörü, Türkiye‟de pazar payı
yüksek birkaç markadan oluĢan bir gurup ürün için Ankara ve civarındaki bayilere dağıtım
yapmaktadır. Firma dağıtım ağı ve kontrolü için yeni bir sisteme geçmek istemektedir. Mevcut
sistemde bayiler stok tutmakta ve son müĢteriye dağıtım fonksiyonunu yerine getirmektedirler.
Dağıtıcı firma bayilere istedikleri ürünleri bayi sipariĢleri doğrultusunda teslim etmektedir. Planlanan
sistemde ise bayiler stok tutmayacak ve dağıtım yapmayacaklar, sadece satıĢtan sorumlu
olacaklardır. Dağıtıcı firma hem tüm sistemin stok kontrolünden hem de son müĢteriye dağıtımından
sorumlu olacaktır.
ÇalıĢmamızda planlanan yeni sistemin dağıtım kısmı için bir matematiksel model oluĢturulmuĢtur. Bu
modeli kullanarak bölgesel bazda dağıtım planları ve araç sayıları optimal bir Ģekilde belirlenmeye
çalıĢılmıĢtır. Bölge sayısı ve filo yapısıyla ilgili farklı senaryolar altında elde edilen çözümler
karĢılaĢtırılmalı olarak değerlendirilmiĢtir.
Salon-2
0404-332
MONTAJ HATTINDA LOJĠSTĠK UYGULAMALARI
Elif Sözer, Pelin Çolak, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ
Günümüz ekonomik koĢulları, tüketicilerin beklentileri ve ürün özellikleri dikkate alınarak
Ģekillenmektedir. KüreselleĢme ile birlikte isletmelerin yoğun rekabet ortamında baĢarılı olabilmesi,
üretilen ürünlerin dünyanın farklı yerlerindeki birbirlerinden farklı müĢterilerin isteklerini karĢılaması
koĢulunu sağlamalarına bağlıdır. Bu durum; tüm isletmecilik etkinliklerinde lojistik faaliyetlerinin
önemini giderek artırmaktadır. Rekabet üstünlüğü sağlanması için lojistik faaliyetler içerisinde temel
rekabetçi yeteneklerin belirlenmesi ve bu faaliyetlerin geliĢtirici yönetim yaklaĢımlarından
faydalanılarak performanslarının arttırılması gerekmektedir. Bu çalıĢmada üretim iĢletmeleri
açısından önem taĢıyan lojistik faaliyetlerine yönelik taĢıma yönetimi ve stok yönetimi çalıĢmalarının
kapsamı, faydaları ve örgütsel performansa olan etkileri, beklenti-fayda analizi temelinde
incelenmektedir.
Mevcut sistemde, stok alanlarının verimli kullanılmaması, taĢıma araçlarının kat ettikleri mesafelerin
uzun olması ve fabrika içerisinde kaybedilen zaman problemleri gözlenmiĢtir. Yapılan çalıĢma ile stok
miktarları ve yerleri belirlenmiĢ, fabrika içindeki bütün malzemelerin rota takibini yapılarak istenilen
zaman ve istenilen miktarda montaj hattının beslenmesi için gerekli optimizasyon çalıĢmaları
yapılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 135
Salon-2
0404-342
LOJĠSTĠK SEKTÖRÜNDE DEPO OPTĠMĠZASYONU
Çağla Özgen, Begüm Öztürk, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ
Bu çalıĢmada FMCG sektörü için faaliyet gösteren bir lojistik firması için yapılan depo optimizasyonu
ele alınmıĢtır. Depodaki farklı ürün grupları için teslim alma, sipariĢ toplama vb. lojistik alt süreçleri
iĢ akıĢları çıkarılmıĢ ve depo içindeki malzeme ve operatör hareketini minimize edecek Ģekilde depo
yeniden yapılandırılmıĢtır. RFID‟li sisteme geçiĢle birlikte edilen veriler kullanılarak bir benzetim
modeli hazırlanmıĢ ve kullanılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 136
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka-7: Bulanık Sistemler - 4
Yrd.Doç.Dr. Ġhsan Kaya
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
0329-160
SÜREÇ YETERSĠZLĠK ĠNDEKSĠ ĠÇĠN BULANIK TAHMĠNLEME
Ġhsan Kaya
Süreç yeterlilik analizi (SYA), sürecin istenen spesifikasyonlar içinde çıktı ortaya koyup
koyamadığının araĢtırılmasına yönelik çalıĢmaları kapsamaktadır. Bu amaç için kullanılan en etkili
araçlar, sürecin dağılımı ve yerleĢimi hakkında bilgi veren özet istatistikler olarak tanımlanan süreç
yeterlilik indeksleridir (SYI). Literatürde, sürecin müĢteri beklentilerini karĢılama yeteneği olarak
ifade edilen yeterliliğini ölçmeye yönelik olan ve baĢarıyla uygulanan
Salon-3
C pmk
C p C pk
,
,
Ca , C pm ,
ve
gibi pek çok SYI ile karĢılaĢmak mümkündür. Literatürde bu indeksler genelde sürecin hedef
T 
 m
değeri
ile orta noktasının
eĢit olduğu durum olarak tanımlanan “simetrik toleranslar” için
incelenmiĢtir. Bu çalıĢmada ise sürecin doğruluk ve kesinlik analizine dayanan ve süreç yetersizlik
C 
C pp
pp
indeksi
olarak tanımlanan indeks incelenmiĢtir.
indeksi sadece simetrik durumlar için
değil, sürecin hedef değeri ile orta noktasının farklı olduğu durumlar için tanımlanan “asimetrik
toleranslar”
 C 
pp
içinde tanımlanmıĢtır.
C pp
ve
C pp
indekslerinin hassasiyetini ve esnekliğini
arttırmak için bulanık mantık kullanılmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda bulanık ortalama
 
   , varyans
2
değerleri elde edilerek ve spesifikasyon limitleri bulanık olarak dikkate alınarak bulanık
yetersizlik indeksleri simetrik
C pp
C 
pp
ve asimetrik
 C 
pp
toleranslar için elde edilmiĢtir.
C pp
ve
indeksleri piston üretimi yapan bir firmada uygulanarak elde edilen sonuçlar tartıĢılmıĢtır.
Salon-3
0401-192
KESĠKLĠ BULANIK SEYAHAT ZAMANLI GEZGĠN SATICI PROBLEMĠ
Merve KAYACI, Vecihi YĠĞĠT
Gezgin Satıcı Problemi (GSP), NP-zor sınıfına dahil olup, uzun yıllar boyunca çalıĢılmıĢ olmasına
rağmen güncelliğini koruyan temel kesikli eniyileme problemlerindendir. Klasik gezgin satıcı
problemlerinde, Ģehirlerarası seyahat zamanları sabit kabul edilmektedir. Ancak pratikte, bu
değerlerin hava, yol, trafik gibi birçok faktörden dolayı değiĢebileceği göz önüne alınarak problemin
kesikli bulanık sayılar (Discrete Fuzzy Numbers) ile çözülmesinin gerçek hayat problemlerine daha
uygun olacağı düĢünülmektedir. Literatürde, kesikli bulanık sayılar ile yapılan çalıĢmalar
incelendiğinde; En Kısa Yol Problemi (EYP) için olası her bir tur uzunluğunun Kesikli Bulanık
Sayılarının toplamı hesaplanarak küçük boyutlu problemlerde çözüme eriĢildiği bilinmektedir. Ancak
sözkonusu çalıĢma Gezgin Satıcı Problemine uygulandığında, bulanık sayılar arasındaki aritmetik
iĢlemlerin aĢırı yoğun oluĢu nedeniyle çözülemez bir hal almaktadır.
Dolayısıyla, bu çalıĢmada, Kesikli Bulanık Sayılar ile tanımlanan Ģehirlerarası sürelerin Üçgensel
Bulanık Sayılara (Triangular Fuzzy Numbers) dönüĢümü yapılmıĢ ve problem Genetik Algoritma
sezgiseli ile çözülmüĢtür. GeliĢtirilen algoritmanın literatürde bulunan farklı çözüm teknikleri ve
sezgisel yaklaĢımlarla kıyaslandığında daha iyi sonuçlar verdiği görülmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 137
Salon-3
0401-206
Ġġ DEĞERLENDĠRMEDE BULANIK ÇOK ÖLÇÜTLÜ BĠR YAKLAġIM ĠLE
FAKTÖR-PUAN YÖNTEMĠNĠN KULLANILMASI
Ahmet Can Kutlu, Mehmet Ekmekçioğlu
ĠĢ değerlendirme, bir kurum içindeki iĢlerin ya da pozisyonların aynı kurumdaki diğer iĢlerle ya da
pozisyonlarla karĢılaĢtırılarak göreceli değerlerine göre sıralanmasında kullanılan yöntem ve
uygulamaları kapsamaktadır. ĠĢ değerlendirmede anlaĢılabilirlik ve güvenilirlik açısından en çok
kullanılan yöntem faktör-puan yöntemidir. Bu yöntemde iĢin değeri, çeĢitli faktörler yardımıyla ve
her bir faktöre belirli bir sistematik doğrultusunda sayısal puan verilmesiyle belirlenir. Ġncelenen
kurumdaki mevcut iĢlerin göreceli değerlendirilmeleri sonucunda oluĢan her bir iĢin faktörlere, altfaktörlere ve alt-faktör içindeki derecelerine göre puanlanması ile değerlendirilen iĢin toplam puanı
bulunmuĢ olur. Bu puan gelecekte kurulacak bir ücretlendirme sisteminde girdi görevi görecektir. Bu
çalıĢmada, faktör-puan yöntemindeki faktörlerin ağırlıklarının belirlenmesinde bulanık çok ölçütlü bir
yaklaĢım geliĢtirilmiĢtir. Öncelikle faktör ve alt-faktörlerin ağırlıkları bulanık analitik hiyerarĢi süreci
(BAHS) ile belirlenmiĢ ardından bulanık TOPSIS (Technique for Order Preference by Similarity to
Ideal Solution) kullanılarak iĢlerin dilsel değerlendirmeleri ile puanlama ve sıralamala iĢlemleri
yapılmıĢtır. Bu yöntemin sonucunda oluĢan iĢlerin puanları da ideal bir ücretlendirme sistemi
kurulması için bir temel olarak kullanılabilecektir.
Salon-3
0404-226
0-6 YAġ OTĠZM’LĠ ÇOCUKLARIN OTĠZM SEVĠYELERĠNĠ BELĠRLEMEDE
BULANIK MANTIK YÖNTEMĠNĠN KULLANIMI
Mehmet Rıza ADALI, Eda BEġĠKÇĠ
Otizm üç yaĢından önce baĢlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileĢime ve iletiĢime zarar veren,
sınırlı ve tekrarlanan davranıĢlara yol açan, beynin geliĢimini engelleyen bir rahatsızlık olarak
tanımlanabilir. Otizm genel olarak ele alındığında Yaygın GeliĢim Bozukluğu olan Bireyler olarak
karĢımıza çıkmaktadır ve Otizm‟in çaresi yoktur. Erken davranıĢsal ya da kavrayıĢsal müdahaleler
çocukların kendine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletiĢimsel yetiler kazanmasına yardımcı olabilir.
Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim Rehberlik ve DanıĢma Hizmetleri Genel Müdürlüğü‟nün geliĢtirdiği
Yaygın GeliĢimsel Bozukluğu (YGB) olan Bireyler için Performans Belirleme Formu, ülkemizdeki otizm
rahatsızlığı olan bireylerin otizm düzeylerini belirlemede kullanılan temel araçlardan biridir. Bu
çalıĢmada 0-6 yaĢ grubu ve konuĢma becerisi bulunan Otizm‟li çocukların, Otizm düzeylerinin
belirlenmesinde bulanık mantık yönteminden faydalanacağız. Burada temel amaç, Rehberlik ve
AraĢtırma Merkezlerince uygulanan YGB performans belirleme formunun değerlendirilmesine katkıda
bulunmaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 138
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çok Amaçlı Karar Verme - 5
Prof.Dr. Müjgan Sağır
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
0324-080
ĠMALATTA KALĠTE ĠYĠLEġTĠRME ĠÇĠN TERCĠH TABANLI ÇOK KRĠTERLĠ
KARAR AĞACI YAKLAġIMI
Leman Esra Dolgun, Gülser Köksal
Salon-4
Bu çalıĢmada, süreç değiĢkenleri ile kalite çıktı değiĢkenleri arasındaki iliĢkilerin modellenmesi
amacıyla karar ağaçlarının daha geniĢ kapsamlı kullanımına yönelik yaklaĢımlar geliĢtirilmiĢtir. Karar
ağaçları veriden anlamlı ve yorumlanması kolay karar kuralları çıkarabilme, farklı tipteki
(sürekli/kategorik) değiĢkenlerle çalıĢabilme, parametrik olmama gibi üstünlükleri nedeniyle tercih
edilmektedir. Ancak bu yöntem sadece tek bir çıktı değiĢkeni için kural verebilmektedir.
Bir ürünün performansını çoğunlukla birden fazla kalite karakteristiği belirler. Kalite
karakteristiklerinin bazıları için istenen sonuçları veren süreç koĢulları diğerleri için tercih edilmeyen
sonuçlar verebilir. Ayrıca dikkate alınması gereken karakteristik sayısı arttıkça her biri için ayrı ayrı
oluĢturulan karar kurallarının birleĢtirilmesi güçleĢmektedir. Dolayısıyla kalite karakteristiklerini
birlikte ele alabilecek bir karar ağacı yaklaĢımına gereksinim duyulmaktadır.
Kalite kontrol uzmanları, müĢterilerin tercihlerini kalite karakteristiklerini ayrı ayrı veya birlikte
düĢünerek açıklayabilmektedir. ÇalıĢmamızda, bu tercih bilgisi kalite karakteristiklerinin tek bir
değerde birleĢtirilmesi için kullanılmaktadır. Bu birleĢik ölçü için oluĢturulan karar ağacı, istenilen
özelliklerdeki ürünleri verebilecek süreç koĢullarının belirlenmesini sağlayacaktır.
BirleĢtirme fonksiyonunun seçiminde kalite karakteristikleri arasındaki istatistiksel ve tercihsel
iliĢkiler (korelasyon, tercihsel bağımlılık gibi) ve bu karakteristiklerin tipleri dikkate alınmalıdır.
BirleĢtirme adımında karar vericinin tercih bilgisini nasıl ifade edeceği de önemlidir. Bu kapsamda
çeĢitli durumlar için istatistiksel optimizasyon ve çok amaçlı karar verme alanlarından kriter
birleĢtirme yöntemleri önerilmiĢ, güçlü ve zayıf yanları tartıĢılmıĢtır.
0325-109
HAVLU KUMAġLARDA HĠDROFĠLĠTE VE MALĠYETĠN
OPTĠMĠZASYONUNUN AMAÇLANDIĞI BĠR YÖNEYLEM ARAġTIRMASI
UYGULAMASI
Belkıs ZERVENT ÜNAL, Erdem KOÇ
Salon-4
Havlu kumaĢlar genellikle kurulama amaçlı olarak kullanıldıklarından hidrofilite havlular için öne
çıkan bir özelliktir. Ancak tüm tekstil mamullerinde olduğu gibi havlularda da mamulün istenen
özelliklere sahip olmasının yanı sıra üretim maliyetinin de mümkün olduğunca düĢük olması
gerekmektedir.
Tekstil iĢletmelerinde genellikle seri üretime baĢlanmadan önce deneme üretimler yapılarak istenen
özelliklerde mamulü en düĢük maliyetle elde etmek için gerekli parametreler belirlenmekte olup bu
durum maliyet artıĢına ve zaman kaybına neden olmaktadır.
Bu nedenle, çalıĢma kapsamında havlu kumaĢların maliyet ile hidrofilite özelliklerinin birlikte
optimizasyonunun amaçlandığı bir matematiksel model oluĢturulmuĢtur. Böylelikle üretilecek ürün
ile ilgili parametreler (gramaj, sıklık vb.) deneme üretimlere gerek kalmadan üretim öncesi tahmin
edilerek gereksiz maliyet artıĢı engellenmiĢ olmaktadır.
OluĢturulan bu matematiksel model, birden fazla amacın aynı anda gerçekleĢtirilmesini hedeflediği
ve doğrusal olmayan kısıtlar içerdiği için “çok amaçlı nonlineer model” sınıfına girmektedir.
Sözkonusu modelin çözümü LINGO 8.0 optimizasyon yazılımı kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢ ve
sonuçta yüksek geçerliğe sahip “Global Optimum” çözüm elde edilmiĢtir. Modelde kısıt olarak
kullanılan bağıntılar SPSS paket programı kullanılarak uygulanan istatistiksel analizler ile
oluĢturulmuĢtur.
Kurulan bu model esnek bir yapıya sahip olup farklı özelliklerdeki kumaĢ yapılarına kolaylıkla adapte
edilebilmektedir. Ayrıca sözkonusu model esas alınarak, sadece maliyetin veya yumuĢaklık,
mukavemet gibi farklı özelliklerin optimizasyonunun amaçlandığı modellerde kolaylıkla
oluĢturulabilmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 139
Salon-4
0325-135
Çok amaçlı ders çizelgeleme problemlerinin çözümü için bir genetik
algoritma
Zehra KAMIġLI ÖZTÜRK, Müjgan SAĞIR ÖZDEMĠR
Bu çalıĢmada; üniversitelerde bir eğitim döneminde en az iki defa karĢılaĢılan çok amaçlı eğitimsel
zaman çizelgeleme problemi için, kaliteli çözümler veren yöntemlerin geliĢtirilmesi amacıyla, bir çok
amaçlı genetik algoritma sunulmuĢtur. Faaliyetlerin (ders) kaynaklara (derslik-zaman) atandığı dersderslik-zaman çizelgeleme problemi kısıt ve değiĢken sayıları açısından büyük boyutlu bir
problemdir. Bu problemin çözümü, yoğun iĢ gücü ve kaynak gerektirmektedir. Dolayısıyla eğitim
kurumları açısından önemli olduğu kadar, zor da bir problemdir. Matematiksel modelleme ile kabul
edilebilir sürelerde en iyi çözüme ulaĢılamadığı durumlarda, çözüme hızlı bir Ģekilde ulaĢma ihtiyacı
ile farklı meta sezgisel algoritmalar geliĢtirilmektedir. ÇalıĢma kapsamında, çok amaçlı ders-derslikzaman çizelgeleme probleminin çözümü için özel genetik iĢlemciler ile onarma iĢlemcilerine ihtiyaç
duymayan, tüm kaynakları aynı anda ele alabilen ve uygun çözümü garantileyen rassal anahtar
temelli bir genetik algoritma (RKGA) geliĢtirilmiĢtir. Problemin çok amaçlı yapısı nedeniyle RKGA‟nın
uyum değerinin hesaplanması aĢamasında çok amaçlı bir GA olan NSGA-II algoritması RKGA‟ya
entegre edilmiĢtir. C# programlama dilinde geliĢtirilen rassal anahtarlı genetik algoritma temelli
programdan elde edilen sonuçlar, literatürde yer alan diğer yaklaĢımlarla rekabet edebilir
düzeydedir.
Salon-4
0403-216
ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME TEKNĠKLERĠ KULLANILARAK TÜRKĠYE
ĠÇĠN YENĠLENEBĠLĠNĠR ENERJĠ PLANLAMASI
Ilgın DOĞANAY, Y. Esra ALBAYRAK
Sürdürülebilir rekabetçiliğin tartıĢıldığı günümüzde, enerji konusu devletlerin ve Ģirketlerin ana
gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Özellikle, dünyada sık sık gündeme gelen enerji veya
enerji hammaddeleri krizleri, ülkeleri, kendi enerji politikalarını olası krizleri gözeterek planlamaya,
kaynak kullanımında daha dikkatli olmaya ve ekonominin dıĢ enerji kaynaklarına olan bağımlılığını
azaltacak önlemleri almaya yöneltmiĢtir. Ülkemiz enerji kaynakları bakımından zengin ülkeler
arasında yer almaktadır. Ancak enerji tüketimi ile hızla yurtdıĢına bağımlı hale gelinmesi, ileride
muhtemel bir enerji krizi durumunda, Türkiye'nin çok büyük yaralar almasına neden olacaktır. Bu
nedenle ülke içi koĢullara, yerli kaynaklara ve yenilenebilir alternatiflere önem vererek, teknolojikekonomik-sosyal-çevresel faktörleri optimize eden bir enerji stratejisini ve enerji arz-talep dengesini
oluĢturmak çok önemlidir.
Enerji yönetimi problemi, bir gerçek yaĢam problemi olarak çok kriterli bir yapıya sahiptir.
Amacımız; ülkemizin kaynakları esas olmak üzere, yenilenebilir enerji planlaması yapmak,
yenilenebilir enerji seçeneklerinden oluĢan alternatiflerini modelleyerek, karar verici ile çözüm süreci
boyunca etkileĢerek onun da karar sürecine katılımını sağlayacak Ģekilde ve çoklu kriterler eĢliğinde
(ekonomik, çevre ve politik faktörler) analiz etmektir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 140
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Ġstatistik Uygulamaları - 4
Yrd.Doç.Dr. Mustafa Yılmaz
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
Salon-5
0403-220
REKABET ENDEKSĠNE ĠSTATĠSTĠKSEL YAKLAġIM:
GÖREN SANAYĠ FĠRMALARI ĠÇĠN BĠR UYGULAMA
Funda H. SEZGĠN, Özlen ERKAL
ĠMKB’DE
ĠġLEM
Yoğun rekabet ortamında faaliyet gösteren sanayi kuruluĢlarının performans seviyeleri, temelde
verimlilik ve etkinlik faaliyetleri üzerine kuruludur. Bu faaliyetlerin genel baĢarısı rakiplere karĢı
kazanılmıĢ üstünlükler aracılığıyla gözleneceğinden; firmalar, rekabet ortamında kendilerini ve
rakiplerini konumlandırabilecekleri bazı güvenilir analizlere ihtiyaç duymaktadırlar. Rekabet
ölçütünün dinamik yapısı firmaların durum analizi yapmalarını zorlaĢtırıcı bir etkendir ve finansal
krizlerin varlığı, piyasadaki mevcut belirsizliği arttırıcı yönde bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla
firmalar, piyasa içindeki konumlarını ve güçlerini kontrol edebilecekleri farklı yöntemlere ve
yaklaĢımlara ihtiyaç duyarlar.
Salon-5
Faktör analizi istatistik uygulamalarda, özellikle boyut indirgeme ve bağımlılık yapısını yok etme
durumlarında kullanılan ve çok sayıda değiĢkene bağlı çözümlemeler üretebilen önemli bir
yöntemdir. Bu çalıĢmada, ĠMKB‟de iĢlem gören sanayi Ģirketleri için geleneksel yaklaĢımların dıĢında
istatistiksel bir yöntem olan faktör analizi yardımıyla bir rekabet endeksi elde edilerek, kredi
derecelendirme (reyting) sistemi önerilmiĢtir.
0403-221
YAPAY
BAĞIġIKLIK
SĠSTEMĠNĠN
(YBS)
Ġġ
ÇĠZELGELEMEYE
UYGULANMASI VE SPSS YAZILIMI ĠLE ĠSTATĠSTĠKSEL FARK TESTLERĠ
ĠLE ANALĠZ EDĠLMESĠ
Musa ERSEVEN, Hakan GEÇĠLĠ, Ali ÇINAR, Pınar YILDIZ KUMRU
YBS son zamanlarda geliĢtirilen polinomiyal olmayan problemlerin çözümünde kullanılan yapay zeka
tekniklerinden biridir. YaklaĢık 10 yıldan beri YBS iĢ sıralama ve çizelgeleme problemlerinde de
kullanılmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı baĢlangıç popülasyonunun oluĢturulma biçiminin çözüm
kalitesi üzerinde etkisi olup olmayacağının hipotez testi ile sınanmasıdır.20 iĢ 5 makine (20x5)
matrisi deneme amaçlı olarak kullanılmıĢtır ve iĢlem süreleri 1-99 dakika arası rassal olarak
belirlenmiĢtir.16 denemeden elde edilen sonuçlar SPSS programına girilmiĢ ve ilgili fark testleri ile
yapay bağıĢıklık algoritmasının iki farklı baĢlangıç popülasyonunun oluĢturulmasının çözüm üzerine
etkileri analiz edilmiĢtir. Bu çalıĢmada ayrıca yapay bağıĢıklık sistemi çizelgeleme algoritmasının
farklı parametreler kullanılarak çözümlerin benzerlikleri değerlendirilmiĢtir.
Salon-5
0404-252
Grey (1,N) Yöntemi ile Türkiye’nin Enerji Talep Projeksiyonunun Farklı
Senaryolar Altında Ġncelenmesi
Mustafa YILMAZ, Hamid YILMAZ
Özellikle günümüz dünyasında, enerji fiyatlarının çok hızlı değiĢmesi enerji sektöründeki tahmin
çalıĢmalarının çok önemli hale gelmesine neden olmaktadır. Güvenilir tahmin yapmak, bu konuda
çalıĢan karar vericilere hem daha kolay karar vermek için hem de verilen kararın daha kaliteli
olmasını sağlamaktadır. Bu amaçla çalıĢmada, Türkiye‟nin enerji talebinin gelecek dönemlerdeki
tahmini için bütünleĢik bir teknik olan Grey (1,N) yöntemi önerilmiĢtir. ÇalıĢma kapsamında
Türkiye‟nin 1990–2010 yılları arasındaki enerji talebi ve bağımsız makro ekonomik göstergelerden
gayri safi milli hasıla (GSMH), nüfus (N), ithalat (IT) ve ihracat (IH) verileri incelenmiĢ ve farklı
senaryolar altında 2025 yılına kadar enerji talep projeksiyonu çıkarılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonunda
yüksek güvenilirliğe sahip Grey (1,N) yöntemi ile elde edilen sonuçlar Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı (ETKB)‟nın resmi talep projeksiyonu ile karĢılaĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 141
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Matematik Programlama - 5
Prof.Dr. Kuban Altınel
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
Salon-6
0325-131
VERĠ KÜMELEME PROBLEMĠ ÇÖZÜMÜNE
PROBLEMĠ YAKLAġIMI
Ezgi KARABULUT, Ġ. Kuban ALTINEL
TAMSAYI
PROGRAMLAMA
Veri Kümeleme Problemi ve Çok Tesisli Weber Problemi iliĢkilidir: Birincisindeki kümelenmek istenen
veri vektörleri ikincisindeki bilinen müĢteri yerlerine karĢılık gelir. Benzer biçimde, birincisindeki
belirlenmek istenen küme merkezleri ikincisindeki yerleĢtirilmek istenen tesislerdir. Bu benzerlikten
yararlanarak Çok Tesisli Weber Problemi için bilinen çözüm yöntemlerini Veri Kümeleme Problemi‟ne
uyarlamak olanaklıdır. Çok Tesisli Weber Probleminin özelliklerinden birisi eniyi çözümlerin
çoğunlukla müĢteri koordinatları üzerinde veya çok yakınında olmasıdır. Bu çalıĢmada benzer
özelliğin Veri Kümeleme Problemi için de geçerli olduğunu varsaymakta ve Veri Kümeleme
Problemi‟ni
çözen,
P-Ortanca
Problemi
gösterimini
temelli
sezgiseller
önermekteyiz.
GerçekleĢtirdiğimiz bilgisayısal deneyler sonucunda yeni yöntemlerin Veri Kümeleme Problemi‟nin
çözümünde yaygın olarak kullanılan K-Ortalama algoritmasıyla benzer baĢarımları olduğunu
söylemektedir.
Salon-6
0325-140
Çok Kullanımlı Araç Rotalama Problemi için Bir Matematiksel Model
Çağrı KOÇ, Ġsmail KARAOĞLAN
Bu çalıĢmada klasik araç rotalama probleminin (ARP) genelleĢtirilmiĢ bir hali olan Çok Kullanımlı
Araç Rotalama Problemi (ÇK_ARP, vehicle routing problem with multiple use of vehicles) dikkate
alınmıĢtır. ÇK_ARP‟de klasik ARP‟den farklı olarak araçların birden fazla rotada kullanılmasına izin
verilmektedir. ÇK_ARP ile genellikle raf ömrünün kısa olduğu ürünlerin dağıtımının yapıldığı ya da
dağıtım süresinin kısa olduğu sistemlerde karĢılaĢılmaktadır. Pratikte sıklıkla karĢılaĢılan bir problem
olmasına rağmen ÇK_ARP ile ilgili çok az sayıda çalıĢma bulunmaktadır. Bu çalıĢmada ÇK_ARP için
bir matematiksel önerilmiĢ ve literatürden türetilen değiĢik boyutlarda test problemleri üzerinde
eniyi çözüme ulaĢma zamanı açıĢından karĢılaĢtırılmıĢtır.
Salon-6
0331-190
Hava Trafik AkıĢ Yönetimi Problemi:
Havalimanında Bir Uygulama
AyĢegül SatılmıĢ, Gonca Tunçel, Emrah B. Edis
Ġzmir
Adnan
Menderes
Havacılık endüstrisinin hızlı geliĢimi ve hava taĢımacılığındaki sürekli artıĢ, hava trafik tıkanıklığı ve
gecikme problemlerini de beraberinde getirmektedir. Hava trafik akıĢ yönetimi problemi, belirli bir
zaman aralığında havaalanı pisti ve/veya hava trafik kontrol bölgelerinin kapasitelerinin aĢıldığı
durumlarda ortaya çıkmaktadır. Bu problem, gün içindeki hava ve yer trafiğinin yoğunlaĢtığı
saatlerde, senelik yoğun seyahat dönemlerinde ve ani kapasite düĢmelerine neden olan kötü hava
koĢullarının oluĢtuğu zamanlarda daha kritik bir yapıya sahip olmaktadır. Yazında, bu probleme
uzun, orta ve kısa dönemli çözüm yaklaĢımları geliĢtirilmiĢtir. Uzun dönemli çözümler yeni
meydanların ya da ek pistlerin inĢası veya hava trafik kontrol teknolojilerinde iyileĢtirmeleri
içermektedir. Orta dönemli çözümler bir dizi kurallar ve özendirme teĢvikleri kullanılarak, trafiğin
daha az kullanılan meydanlara ve yoğun olmayan zaman dilimlerine dağıtılmasını içermektedir. Kısa
dönemli çözümler ise, mevcut kapasite ve talebi dikkate alarak gecikme maliyetlerini en küçükleyen
operasyonel karar vermeyi kapsamaktadır. Uçakların yerde beklemesinin havada beklemeye göre
daha az maliyetli ve daha güvenli olmasından dolayı kısa dönemli çözümler çoğunlukla yerde
bekleme stratejilerini içermektedir. Bu çalıĢmada, Ġzmir Adnan Menderes Havalimanı hava trafik
kontrol hizmetleri incelenerek belirlenen ve gerçek hayat kısıtlarını içeren bir hava trafik akıĢ
yönetimi problemi ele alınmıĢtır. Bu problem için yerde bekleme maliyetini en küçükleyen bir
tamsayı programlama modeli geliĢtirilmiĢ ve tartıĢılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 142
Salon-6
0401-202
BĠR
BORCUN
DÜZENLĠ
ATLAMALI
TAKSĠTLERLE
PROBLEMLERĠ
Abdullah EROĞLU, Erdal AYDEMĠR, Yusuf ġAHĠN, Nigar KARAGÜL,
Kenan KARAGÜL
ÖDENMESĠ
Bankalar tarafından en çok kullanılan borç ödeme modeli, sabit taksitli modeldir. Bunun yanı sıra
finans matematiği kitaplarında yer alan geometrik ve aritmetik değiĢimli taksitlerle borç ödeme
modelleri mevcuttur. Rastgele atlamalı sabit taksitli borç ödeme modeli Formato (1992) tarafından
geliĢtirildi. Formato‟nun modeli; Moon (1994) tarafından geometrik değiĢimli taksitlerle ve
Eroğlu&Karaöz (2002) tarafından aritmetik değiĢimli taksitlerle borç ödeme modellerine geniĢletildi.
Bu çalıĢmada, rastgele atlamalı sabit ve geometrik değiĢimli taksitler yerine, düzenli atlamalı sabit
ve geometrik değiĢimli taksitler içeren borç ödeme modelleri ele alınıp modeller için genel formüller
türetilmiĢtir. GeliĢtirilen modeller nümerik örneklerle desteklenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 143
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Ġstatistik Uygulamaları - 3
Doç.Dr. Ekrem Duman
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
Salon-7
0325-108
BAYES SINIFLANDIRICI KULLANARAK
ÖRÜNTÜ TANIMA
Mehmet Onur OLGUN, Gültekin ÖZDEMĠR
KONTROL
GRAFĠKLERĠNDE
Ġstatistiksel süreç kontrolünde kullanılan Shewhart kontrol grafikleri süreçteki beklenmeyen
değiĢimleri incelemede önemli bir araçtır. Süreçte zaman içinde oluĢabilecek değiĢimlerin tespit
edilmesi, sürecin kontrol altında tutulması ve önlemlerin alınması amacıyla süreç boyunca
oluĢabilecek beklenmeyen değiĢimlerin örüntülerini (pattern) tanımlamaya yönelik Yapay Sinir Ağları
ve Bayes örüntü tanıma sistemleri oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan örüntü tanıyıcılarının sınıflandırma
performansları ölçülmüĢtür. Doğru sınıflandırma performansını artırmak için örüntüleri oluĢturan
gözlem değerlerinden, altı adet istatistiksel özellik çıkarılmıĢ ve sınıflandırma performansları
karĢılaĢtırılmıĢtır. Yapay Sinir Ağları ve Bayes örüntü tanıyıcılarının, ilgili özellikler tanımlandıktan
sonra daha yüksek performans verdiği görülmüĢtür. Ayrıca, Bayes örüntü tanıyıcının yapay sinir
ağlarına nazaran daha iyi sınıflandırma performansının olduğu sonucuna varılmıĢtır. Bayes
sınıflandırıcının gerçek zamanlı kontrol grafikleri uygulamalarında örüntü tanıma amaçlı
kullanabileceği düĢünülmüĢtür.
Salon-7
0330-163
MüĢteri Karlılığı Tahmin Modellerinin KarĢılaĢtırılması
Yeliz Ekinci, Ekrem Duman
MüĢteri karlılığı, bir müĢterinin belirli bir süre içerisinde firmaya kazandıracağı karların bugünkü
değeri olarak tanımlanmaktadır. MüĢteri karlılığı, etkin pazarlama stratejileri geliĢtirme ve pazarda
rekabet avantajı elde etme açısından önemli ve kullanıĢlı bir araçtır. MüĢterilerin karlılık değerleri,
firmaların, müĢterilerini elde etme/tutma kararlarını vermesi,farklı pazar bölümleri için farklı
pazarlama stratejisi belirlemesi için oldukça etkili bir araç olarak görülmektedir. Karlılığı tahmin
etmek amaçlı yapılan çalıĢmalarda, uzun dönem için yapılan tahminler önemli hatalar
içerebileceğinden, bu çalıĢmada önerilen yöntem, kısa bir dönem için tahmin etmeye yöneliktir
(1yıl). Bu çalıĢmada, karlılık tahmini için 2 farklı ana baĢlık altında yöntemler kullanılmıĢtır: değer
tahmini temelli modeller ve sınıf tahmini temelli modeller. Değer tahmini temelli modeller,
literatürde müĢteri karlılık tahmininde sık kullanılan yöntemlerden biri olan doğrusal regresyon
denemelerini içermektedir. Bu denemelerde, doğrusal regresyon, sadece tüm popülasyon için değil,
bağımlı değiĢkenin belirli seviyelerinden kesilmesi sonucu oluĢturulan kümeler için de çalıĢtırılmıĢ,
daha sonra tüm kitle için sonuçlar genelleĢtirilmiĢtir. Bu tahminlerin performansı, literatürdeki
uygulamalara dayanarak, müĢteri karlılıklarına göre farklı yüzdelik dilimlerini doğru tahmin etme
baĢarılarına göre ölçülmüĢtür. Bu noktadan hareketle, bu farklı yüzdelik dilimleri sınıf olarak ele
alınarak, sınıf tahmini temelli modeller çalıĢtırılmıĢtır. Elde edilen tüm modellerin performansları
birbiriyle karĢılaĢtırıldığında, sınıf tahmini temelli modellerin daha baĢarılı olduğu görülmüĢtür.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 144
Salon-7
0331-174
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURĠYETĠ ÜNĠVERSĠTELERĠNDE GÖREV
YAPAN ÖĞRETĠM ELEMANLARININ Ġġ TATMĠN
DÜZEYLERĠNĠN
ÖLÇÜLMESĠ VE ĠSTATĠSTĠKSEL ANALĠZĠ
Zafer Ağdelen, Burcu Toker Ersöz
Bir ada ülkesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‟nin en önemli gelir kaynaklarının baĢında yüksek
öğretim ve turizm sektörleri gelmektedir. Son yapılan nüfus sayımına göre 265000 kiĢilik nüfüsa
sahip olan KKTC‟de faaliyet gösteren 7 üniversitede dünyanın 70 farklı ülkesinden 50000 civarı
öğrenci yüksek öğrenim görmekte 30 farklı ülkeden 10000 civarı öğretim elemanı da bu
üniversitelerde görev yapmaktadır.
Bu çalıĢmanın amacı KKTC üniversitelerinde çalıĢan öğretim elemanlarının iĢ tatmin düzeylerinin
ölçülmesi ve istatistiksel olarak analiz edilerek iĢ tatminini artırıcı öneri ve staretejiler geliĢtirmektir.
Bu amaçla yapılan detaylı literatür taraması sonucunda iĢ tatmini ölçmek için kullanılan ölçekler
taranarak, çalıĢmada kullanılmak üzere iki bölümden oluĢan bir anket geliĢtirilmiĢtir. Anketin birinci
bölümü demokrafik sorulardan oluĢmakta, ikinci bölümü ise iĢ tatmininin çeĢitli boyutlarını ölçmeye
yönelik Likert tipi 6 ölçekli ifadelerden oluĢmaktadır.
Anket yönetmi ile toplanan verilerin SPSS paket programı ile yapılan istatistiksel analizleri
sonucunda iĢ tatamini ile ilgili ifadelerin genel olarak önemli bulunduğu, iĢ tatmin düzeyinin
genellikle yüksek olmakla beraber özellikle idari ve finansal boyutlarda tatmin düzeyinin daha düĢük
olduğu saptanmıĢtır. Elde edilen bulgulara dayanarak iĢ tatmin düzeyini artırmaya yönelik öneri ve
stratejiler geliĢtirilmiĢtir.
Salon-7
0401-193
Türkiye’de Kazaların Raporlanması ve Kayıt Altına Alınması Sistemi
Önerileri
Esra BaĢ
Bir ülkede iĢ kazalarının sayısının azaltılması için öncelikle kazaların sayısı ve ayrıntılı
karakteristikleri hakkında sağlıklı bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Bu da oluĢan kazaların
raporlanması ve kayıt altına alınmasının etkin bir Ģekilde gerçekleĢmesiyle mümkün olabilir. Bu
çalıĢmada amaç, Türkiye‟deki mevcut raporlama ve kayıt altına alma sisteminin incelenmesi ve
ardından etkin olabilecek bir sistemin önerilmesidir.
Türkiye‟de iĢ kazalarının bildirilmesi kazanın oluĢumundan sonra en geç iki iĢ günü içinde kaza
bildirim
formunun
iĢveren
tarafından
doldurulup
bölge
müdürlüğüne
gönderilmesiyle
gerçekleĢmektedir. Ancak bu sistem birtakım olumsuzluklar taĢıyabilir. Öte yandan, örnek olarak
Ġngiltere‟de iĢ kazalarının Sağlık ve Güvenlik Bakanlığı‟na (Health and Safety Executive)
raporlanması birçok alternatif yöntemle mümkün olabilmektedir. ĠĢ kazalarının karakteristikleri
açısından kayıt altına alınması konusunda ise örnek olarak Amerika “ĠĢçi Ġstatistikleri Bürosu” çok
ayrıntılı çalıĢmalar yapmaktadır. Bu bilgilerin ıĢığında raporlamanın ve kayıt altına almanın birbiriyle
bağlantılı olabileceği, internet üzerinden interaktif kullanılabilecek bir sistemin olumlu ve olumsuz
özellikleri ve böyle bir sistemin Türkiye için olabilirliği tartıĢılacaktır.
Sonuç olarak, öncelikle Türkiye‟deki mevcut raporlama ve kayıt altına alma sisteminin kazaların
değerlendirilebilmesini sağlama etkinliği tartıĢılmalıdır. Ardından, Türkiye‟deki sistemin ve diğer
ülkelerdeki sistemlerin olumlu yönleri birleĢtirilerek yeni bir model oluĢturulabilir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 145
Salon-22
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 5
Prof.Dr. Tülin Aktin
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
0404-275
Epidemik Kuramı ve Söylentinin
KarĢılaĢtırılması Üzerine
S. Belen AlgümüĢ, G.W. Weber
Yayılımı
Stokastik
Süreçlerinin
Bu çalıĢmada, literatürde uzun yıllar epidemik kuramı ile birlikte götürülen ve yakın zamanda
bağımsız bir konu olarak ele alınan söylenti (veya bilgi veya dedikodu) yayılması ele alınarak, her
ikisinin de, epidemik ve söylentinin yayılımı stokastik süreçleri ve matematiksel modellemelerindeki
sistem dinamiklerinin karĢılaĢtırılması yapılarak farklılıkları ve benzerlikleri ile ilgili analiz
verilmektedir. Ayrıca Belen-Kropat-Weber tarafından yazılan „On the Classical Maki-Thompson
Rumour Model in Continuous Time‟ makale temelindeki model üzerinden, konu ile ilgili olarak bazı
modern yöneylem istatistiği yaklaĢımları ele alınır.
Salon-22
0404-277
Mobilya Yardımcı Malzemeleri Üreten Bir Firma Ġçin Depo Planlama
Modeli
Tuğçe KÖPRÜLÜ, Zeynep YILMAZER, Tülin AKTĠN
Bu çalıĢmada, mobilya yardımcı malzemeleri üreten bir firmanın Ġstanbul‟da bulunan deposu için
planlama yapılmaktadır. Firmanın; 10,000 m2 alana sahip ve 10 koridoru bulunan deposunda,
yaklaĢık 1700 adet farklı ürün bulunmaktadır. Mevcut durumda ürünler, karıĢık olarak
yerleĢtirilmektedir.
Planlamanın ilk aĢamasında; ürünlerin ortalama talepleri ve ortalama stok seviyeleri gözönüne
alınarak, SipariĢ BaĢına Hacim Ġndeksleri (Cube-per-Order Index) hesaplanmıĢ ve bu değerler
kullanılarak, ABC analizi yardımıyla ürünler sınıflandırılmıĢtır. Ġkinci aĢamada ise; geliĢtirilmiĢ olan
bir tamsayılı doğrusal programlama modeli ile, A, B ve C sınıflarındaki ürünlerin raflara atanması
gerçekleĢtirilmektedir. Her sınıf için ayrı ayrı çalıĢtırılan modelin amacı, toplam yürüme uzaklığını
enküçükleyerek, sipariĢlerin daha kısa bir sürede toplanmasını sağlamaktır. Bunun sonucunda,
sipariĢ toplama performansının iyileĢmesi ve depo alanının etkin kullanımı beklenmektedir.
Modelin önerdiği çözüm depoda uygulanacak ve yeni yerleĢimin getirdiği iyileĢtirmeler gözlenerek,
deponun yerleĢimine karar verilecektir. Uygulamada, firmadan alınan gerçek veriler kullanılmaktadır.
Salon-22
0404-283
GÜLBĠRLĠK ROSENSE ĠġLETMESĠNĠN DAĞITIM STRATEJĠLERĠNĠN
ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ ĠÇĠN BĠR MODEL ÖNERĠSĠ
Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP, M. Onur OLGUN, Ebru ÇAY, Esra DĠLMEN,
Esra GÜMÜġTEKĠN
Global pazar Ģartları, yoğun rekabet ortamı ve müĢterilerin artan beklentileri iĢletmeleri dağıtım
sistemlerine daha fazla önem vermeye zorlamaktadır. Rekabet ortamında sadece kaliteli üretim
yapmak yeterli değildir. Önemli olan ürünün müĢteriye doğru yer, doğru zaman ve minimum
maliyetle teslim edilmesini sağlamaktır.
Bu çalıĢmada Isparta Gülbirlik iĢletmesinin dağıtım stratejilerinin yeni yaklaĢımlarla iyileĢtirilmesi için
bir model geliĢtirilmesi hedeflenmiĢtir. Ürün satıĢının yoğun olduğu Ģehirlerde bayilik sayıları
azaltılarak distribütörler aracılığıyla daha geniĢ bir kitleye satıĢ yapılması planlanmıĢtır. Bayilik
sayıları azaltılmasıyla kapatılan bayiliklerin sabit ve personel giderleri ortadan kaldırılacaktır ve de
distribütörlere uygulanan ücretlendirme yöntemiyle personel giderlerinin minimize edilmesi
amaçlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 146
Salon-22
0404-359
Kapasite Kısıtlı Tesisler Ġçin Çift Düzeyli Kısmi Saldırı Problemi
Sema ġengül Akca, Necati Aras, Deniz Aksen
Çift düzeyli kısmi saldırı problemi, sistem planlayıcısı (savunan) ile potansiyel saldırgan (terörist)
arasındaki statik Stackelberg oyununu içerir. Sistem planlayıcısı mevcut hizmet ağının
iĢletilmesinden sorumludur ve amacı, belli kapasitelere sahip tesislerden müĢteri taleplerini
sağlarken talep ağırlıklı taĢıma maliyetini enküçüklemektir. Bunu yaparken, terörist saldırısı sonucu
bazı tesislerin tam kapasiteyle hizmet veremeyeceğini hesaba katmaktadır. Saldırılacak tesis sayısı
önceden bilinememekle beraber saldırganın bütçesine bağlıdır. Kısmi saldırı kavramı kullanılarak,
problem çift düzeyli programlama modeli olarak formüle edilmiĢtir. Saldırgan lider oyuncudur ve
saldırı sonrası müĢteri talebini en yüksek maliyetle sistem planlayıcısına sağlatmaya çalıĢırken,
takipçi oyuncu olan sistem planlayıcısı bunun tam tersini amaçlamaktadır. Problemimizi çözmek için
iki metot önermekteyiz. Bunlardan ilki, problem büyüklüğüne oranla üssel bir çözüm süresi
gerektiren kafes araması yöntemidir. Ġkincisi, ilk yöntemin büyük problemlerde uygulanamaması
nedeniyle geliĢtirilen tekrarlı revize edilmiĢ simpleks araması yöntemidir. Rastgele üretilen ve iki
farklı seviyedeki saldırgan bütçesinin test edildiği toplam 28 problemde yöntemlerin etkinliği
incelenmiĢtir. Literatürde ilk kez bu çalıĢmada kısmi saldırı fikri kullanıldığından, bunun tam
saldırılara oranla yarar sağlayıp sağlamadığını araĢtırmak amacıyla tam saldırılı problemleri çözen
eksiksiz arama yöntemi geliĢtirilmiĢtir. Saldırganın bütçesi göz önüne alınarak mevcut tesis
kapasitelerinin %100 imhasının kombinasyonlarını değerlendiren bu yöntem, saldırgan açısından
kısmen saldırmanın tamamen saldırmaktan daha iyi sonuçlar vereceğini göstermiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 147
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Sezgisel Yöntemler - 7
Yrd.Doç.Dr. Ömer Akgöbek
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
Salon-24
Salon-24
0328-153
TEDARĠK ZĠNCĠRĠ YÖNETĠMĠNDE DEPO YERĠ SEÇĠMĠ PROBLEMĠNĠN
ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN TABU ARAMA ALGORĠTMASI
Burcu YILMAZ, Metin DAĞDEVĠREN
Tedarik zinciri yönetimi (TZY) son yıllarda kazandığı büyük önem ile, firmaların karlılık ve pazar
paylarını sürdürme gibi hayati fonksiyonları açısından etkin Ģekilde yürütülmesi zorunluluğu bulunan
kritik bir faktördür. Yer seçimi kararlarının, bir firma üzerinde uzun vadeli etkileri olduğundan, TZY
ve tasarımındaki en önemli stratejik kararlar olduğu ise kabul görmüĢ bir gerçektir. Depo yeri seçimi
problemi, tedarik, üretim, depolama ve dağıtım gibi temel fonksiyonlarını ve bunlara bağlı ekonomik
amaçlarını gerçekleĢtirebileceği en uygun yerlerin seçimi kapsamında, etkin ve verimli bir tedarik
zinciri için oldukça temel, karmaĢık, çözümü ve modellenmesi güç ve zaman alan bir karar verme
problemidir. ÇalıĢmada, Türkiye genelinde hızlı tüketim malları satan yabancı bir Ģirketin, tüm ülke
çapında en az maliyetle taĢıma ve teslimat yapabilmesi için en uygun depo sayısının ve depo
yerlerinin belirlenmesi hedeflenmiĢtir. Ele alınan problemi çözüme ulaĢtırmak için Tabu Arama
algoritması kullanılmıĢtır. Tabu Arama seçilen bir yerel arama tekniğine yol göstererek, onu yerel en
iyi tuzaklarından koruyan bir yöntemdir. Bu yöntem, herhangi bir baĢlangıç çözümü ile aramaya
baĢlar ve komĢu kümedeki en iyi amaç fonksiyon değerine sahip ve tabu olmayan çözümü yeni
çözüm olarak dikkate alır. Bu çalıĢmada, üzerinde çalıĢılan problem önerilen algoritma ile çözülmüĢ
ve elde edilen sonuçlara yer verilmiĢtir. Kullanılan programlama dili C# .NET teknolojisidir.
0328-155
KARINCA KOLONĠSĠ ALGORĠTMASINI
KÜMELERĠNDEN BĠLGĠ KEġFĠ
Merve Emrullah, Ömer Akgöbek
KULLANARAK
VERĠ
Günümüzde bilgiye hızlı erisim oldukça önem kazanmıstır. Veritabanları, bilgiye hızlı erisimi saglayan
önemli araçlar olup hemen hemen tüm sektörlerde kullanım alanı bulmaktadır. Elde edilen verilerin
çokluğu ve düzensizliği nedeniyle veritabanlarını inceleyerek karar vermek çok güçtür. Bu veriler
içerisindeki gizli örüntüleri ortaya çıkarmak, anlamlı ve genelleĢtirilmiĢ kurallar Ģeklinde göstermek
büyük önem taĢımaktadır. Bundan dolayı veri kümelerindeki gizli bilgileri kural seti veya karar ağacı
Ģeklinde göstermek kaçınılmazdır. Bu çalıĢmada yapay zeka temelli yöntemlerden biri olan karınca
kolonisi algoritması yardımıyla literatürde en çok kullanılan ve gerçek hayattan alınmıĢ altı veri seti
kullanılarak büyük veri kümelerinden bilgi keĢfi yapılmıĢtır. Elde edilen sonuçlar, bu alanda yaygın
olarak kullanılan diğer algoritmalarla karĢılaĢtırılmıĢtır.
0329-158
P-ORTANCA PROBLEMĠNĠN YAPISAL OLARAK
ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI
Bahadır KARASULU
Salon-24
BÜYÜK
ĠNCELENMESĠ
VE
Ayrık yerleĢim ve atama problemlerine ait araĢtırma alanı, genellikle yöneylem araĢtırması (YA)
alanındaki en temel kombinasyonel eniyileme problemlerini içermektedir. YA kapsamındaki ayrık
yerleĢim teorisi, dört adet ana problemi incelemektedir. Literatürde, bu problemler p-ortanca (pmedian) problemi, p-merkez (p-center) problemi, tesis yerleĢim problemi (facility location problem FLP) (TYP) ve karesel atama problemi (Quadratic Assignment Problem – QAP) (KAP) olarak
anılmaktadır. YerleĢim analizi, YA konusunda zengin matematik modeller topluluğunu içeren bir
alandır. Genellikle, yerleĢim probleminin amacı veya hedefi, yeni tesisler ile bunların
yerleĢtirilebileceği boĢluklardaki diğer elemanlar arasındaki mesafe ile ilgili olmaktadır. Literatürde
p-ortanca problemi, NP-Zor bir problem olarak ifade edilmiĢtir. Buna göre çözüm, istek noktaları
(demand points) ve onlarla iliĢkili en yakın tesislerin arasındaki ağırlıklandırılmıĢ mesafeler toplamını
en aza indirgeyecek p tane tesis yerleĢimini (facility location) bulmayı hedeflemektedir. P-ortanca
problemi için, problem büyüklüğünün çok hızlı olarak arttığı durumlarda, optimal çözümün
bulunması da oldukça zordur. Bu yüzden meta-sezgi yaklaĢımında bulunmak ve olabildiğince iyi
çözümlere ulaĢmak daha mantıklıdır. ÇalıĢmamızda p-ortanca probleminin meta-sezgi yaklaĢımları
kullanılması yoluyla çözümlenmesi konusundaki literatürdeki belli-baĢlı çalıĢmalar incelenmiĢ ve elde
edilen sonuçlar üzerinden bir değerlendirme yapılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 148
Salon-24
0329-159
Ġhracat konteynerlerinin elleçleme sayısını enazlamak için sezgisel
yöntemler
Fatma Virdil, Ceyda Oğuz
Bu çalıĢma, ihracat konteynerlerinin konteyner terminallerindeki istifleme yöntemlerini incelemekte
ve literatürden farklı olarak, hem yeni gelen konteynerlerin yerleĢtirilmelerindeki hem de
ayrılmalarındaki hareketleri ele almaktadır. Konteynerlerin depolama alanına atanmaları sonucu
bloklar oluĢmakta ve bu nedenle bilinen bir baĢlangıç konfigürasyonun olduğu varsayılmaktadır. Yeni
gelen konteynerler depolama alanındaki bloklara bu varsayılan konfigürasyona ve terminalden
ayrılma zamanlarına göre atanmaktadır. Buna bağlı olarak herhangi bir bloktaki konteynerlerin
terminalden ayrılma sıraları bilinmektedir. ÇalıĢmanın bir diğer özelliği de yeniden düzenleme
(remarshaling) operasyonunu ihracat konteynerlerinin terminalden ayrılmalarını hızlandırmak
amacıyla kullanılmasıdır. Ġstifleme operasyonları (atama, düzenleme ve toplama) esnasında, blokta
bulunan bazı konteynerlerin yeniden yerleĢtirilmeleri (relocation) gerekebilir. Terminal içindeki bu
yeniden yerleĢtirilmeler, konteynerlerin yeniden elleçlenmesine (rehandling) yol açtığı için büyük
ölçüde zaman ve para kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla, çalıĢmanın amacı elleçleme sayılarının
enazlanmasıdır. Bu amaca ulaĢmak için makalede yeni gelen veya yeri değiĢen ihracat
konteynerlerinin yerlerini hesaplamak için değiĢik sezgisel yöntemler önerilmektedir. Daha sonra,
geliĢtirilen yöntemlerin performansları, farklı baĢlangıç konfigürasyonlarına sahip rastgele
oluĢturulmuĢ örnekler kullanılarak karĢılaĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 149
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 5
Yrd.Doç.Dr. Rıza Adalı
6 Temmuz 2011
16:35 -18:00
Salon-26
0403-213
SQL
SORGU
ARġĠVLERĠ
ile
DAVRANIġLARININ GÖZLENMESĠ
Mustafa Yavuz
ÇALIġAN
VERĠMLĠLĠĞĠNĠN
ve
Günümüzde pek çok veri tabanı değiĢik sistemlerden gelen sorguların kayıtlarını bu sorguların
arĢivlenmesi için oluĢturulmuĢ tablolarda saklamaktadır. Bu tablolarda sorgunun içeriği, ne zaman
yapıldığı, hangi ip adresinden ve hangi kullanıcı tarafından gerçekleĢtirildiği gibi bilgiler
bulunmaktadır. Halihazırdaki bu bilgiler çalıĢan bilgileri gibi diğer bilgilerle birleĢtirilerek. ÇalıĢanların
sistemi kullanma düzeyleri, kendi birimlerindeki diğer kiĢilere göre çalıĢma yoğunlukları, yetkisiz
oldukları alanlara eriĢim gerçekleĢtirip gerçekleĢtirilmediği gibi konular gözlemlenebilir. Bu sayede
çalıĢanların verimliliği, sistemi kullanma becerileri, yetki kısıtlamalarına uyma durumu ölçülmüĢ olur.
Bunun yanı sıra zaman içerisinde kullanıcıya ait gerçekleĢtirilen sorgulardaki tabloların kullanım
frekanslarından bu kiĢinin ilgili sistemi kullanmadaki beceri artıĢı veya bu davranıĢlardaki ani
değiĢikliklerden yola çıkarak çeĢitli yollarla bu kiĢinin Ģifresini veya sisteme eriĢim olanağını elde
etmiĢ farklı bir kiĢinin sisteme bu kiĢi adına giriĢ yapmıĢ olma ihtimali ortaya çıkarılabilir.
Elde ettiğimiz tüm bu sonuçlar grafik düzleme yansıtılarak veya sistem tarafından belirli periyodik
raporlar ürettirilerek karar verici unsunlar için önemli kıstaslar sunulmuĢ olur.
Salon-26
0403-274
SANAL TEST LABORATUARLARININ UZAKTAN EĞĠTĠMDEKĠ ROLÜ
Cemalettin KUBAT, Alper KĠRAZ
Günümüzde mesleki eğitimde laboratuar uygulamaları gerektiren bölümlerin / programların uzaktan
eğitim uygulamaları için gerekli olan ortam, sanal ortam açısından yeterli değildir. Bu sebepten
dolayı öğrenciler laboratuar uygulamaları konusunda yeterli pratik yapma fırsatı bulamamaktadır.
Mesleki örgün öğretimde uygulamalı laboratuar çalıĢmalarının yer, zaman ve maliyet gibi
kısıtlarından dolayı laboratuar uygulamaları yeterli düzeyde kullanılamamaktadır.
Uzaktan eğitim açısından ele alındığında sanal test laboratuarları, gelecekte, gerçek uygulaması olan
laboratuar test ve deneylerinin uygulanmasında çok önemli bir yer taĢımaktadır. Laboratuar için
gerekli malzemelerin ihtiyacı, mekân ihtiyacı, eleman ihtiyacı, en önemlisi zaman ve mali ihtiyaçları
açısından ele alındığında sanal test laboratuarlarının gereksinimi kaçınılmazdır. Sanal laboratuarlar,
görsellik açısından uygun nitelikleri sağladığında gerçek laboratuarlar gibi kullanıcıların deney
üzerinde parametre vb. değiĢikliklere giderek değiĢimi gözlemleyebilmesini rahatlıkla sağlamaktadır.
Bu çalıĢmada sanal test laboratuarlarının uzaktan eğitimdeki öneminden bahsedilmektedir.
Salon-26
0403-297
Hücresel Üretim Problemlerinin Çözümü için Web Tabanlı Bir Uygulama
Mümin Sönmez, Gürkan Öztürk
Grup Teknolojisi (GT), parça üretim ve tasarımında ekonomik fayda sağlamak için benzer parçaları
ve benzer makineleri bir araya getiren bir üretim felsefesidir. Hücresel Üretim Sistemi (HÜS), Grup
Teknolojisinin bir uygulamasıdır. HÜS‟de amaç, birbirine benzer parça aileleri ve bunların iĢleneceği
bağımsız makine grupları oluĢturarak üretim yapmaktır. Hücresel imalatta karĢılaĢılan en önemli
problem, parça ailelerinin ve bu parça ailelerinin atanacağı makine hücrelerinin oluĢturulmasıdır.
Hücre oluĢturma probleminin literatürde farklı varyasyonları bulunmaktadır, çalıĢma kapsamında
alternatif rotalı problemler ele alınmaktadır. Hücre oluĢturma probleminin çözümünde sezgisel,
matematiksel programlama, kümeleme, yapay zeka yöntemleri kullanılmaktadır. Alternatif rotalı
hücre oluĢturma probleminin çözümü için Sinir Ağı ve Parçacık Sürü Optimizasyon yöntemleri
temeline dayanan yeni bir algoritma önerilmektedir. Önerilen algoritma Google Hesap Tablosu
üzerinde bir uygulama olarak geliĢtirilmiĢtir. Google tarafından getirilen bir takım sınırlamalar
sebebiyle, büyük boyutlu problemler çözülememektedir. Bu hesap tablosunun tüm kullanıcılar ile
paylaĢımı sayesinde, bu problemlerle ilgilenen araĢtırmacıların literatürde yer alan problemlere tek
bir yerden ulaĢmaları sağlanacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 150
Salon-26
0403-322
Türkçe Cümlelerde Niteleyen ve Nitelenen Kelimelerin Belirlenmesi
Kadriye ERGÜN, Cemalettin KUBAT, Gültekin ÇAĞIL
Bir dilde herhangi bir durum hakkındaki görüĢü nasıl sorusuna verilen cevaplar belirlemektedir. Nasıl
sorusunun cevabı isim-sıfat veya zarf-fiil iliĢkilerinden oluĢan bileĢenlerdir. Bu çalıĢmada Türkçe bir
cümlede olumlu yada olumsuz görüĢlere ait kelimelerin ve bunların neyi nitelediği üzerinde
durulmuĢtur. Kelimeler arasındaki iliĢkileri göstermek için kelime türü, kelime kökü ve kelimenin
aldığı eklerden faydalanılarak Türkçe‟nin gramer yapısına göre kurallar oluĢturulmuĢtur. Kelime
türlerinin tespitinde cümlelerin morfolojik analizinin yapıldığı ve cümle öğelerinin iliĢkisel bir yapı ile
gösterildiği ODTÜ-Sabacı Türkçe ağaç bankasından yararlanılmıĢtır. OluĢturulan kuralların Exsys
CORVID uzman sistem programında iĢlenmesiyle cümle içindeki kelimeler, niteleyen ve nitelenen
olarak sınıflandırılmıĢtır. Bu aĢama, sonraki aĢama olan doğal dilde yazılmıĢ ürün yorumlarının
değerlendirilmesi konusunun en temel adımlardan birini oluĢturmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 151
Panel-4
Oturum BaĢkanı
Panelistler
Tarih
Saat
Yer
Konu
Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde Sektörel Kümelenmelerin Önemi:
Roller ve Sorumluluklar
Prof.Dr. Harun TaĢkın (SAÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü)
Prof.Dr. Fatih Üstel (SAÜ Rektör Yardımcısı)
Prof.Dr. Levent Kandiller (AKĠP Genel Sekreteri)
Erkan AYAN (MARKA Genel Sekreteri)
Adnan Borozancı (SATSO Meclis BaĢkanı)
Ġlhan Düzgün (Makine Mühendilseri Odası Kocaeli ġubesi)
6 Temmuz 2011
18:15-19:30
Salon1
2010 Yılı sonu itibariyle hazırlanan 2011-2014 Türkiye Sanayi Strateji Belgesinde
ifade edildiği gibi "Orta ve Yüksek Teknoloji ürünlerinde Avrasya'nın Üretim Üssü
olmak" vizyonuna yönelik olarak yatay sanayi politikası ve sektörel politikalar
kapsamında bölgelerin verimliliğini yükseltme ve rekabet gücünü artırma amacını
gerçekleĢtirmek için kümelenme ve değer zinciri analizleri yapılması, hayata
geçirilmesi
temel hedef olarak belirlenmiĢtir.
Bu panelde, bu temel hedefi
gerçekleĢtirme yönünde Üniversite-Sanayi iĢbirliğinin önemi üzerinde durulacaktır.
Bu kapsamda çeĢitli sektörlerde faaliyet gösteren KOBĠ lerin "Ortak Üretim, Ortak
Tedarik, Ortak Finansman, Ortak Pazarlama, Ortak Eğitim, Ortak ARGE"
çalıĢmalarının baĢarıyla gerçekleĢtirilmesini sağlayacak
kümelenme
modelleri
tartıĢılacak, bu çalıĢmaların Üniversite-Sanayi ĠĢbirliğine katkıları
üzerinde
durulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 152
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Stok Yönetimi
Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-1
0324-087
Kiralama ve Yeniden Üretim Stratejilerinde Fiyatlandırma ve Envanter
Kontrolü
Nurcan Demirok, Necati Aras, Refik Güllü
Bu çalıĢmada, ürünlerini kiralayarak veya satarak müĢteri taleplerini karĢılayan bir firmanın
fiyatlandırma ve envanter politikaları incelenmektedir. Ġncelediğimiz modelde sisteme gelen
kiralama ya da satın alma müĢteri talepleri verilen fiyatın bir fonksiyonu olacak Ģekilde Poisson
sürecine göre gerçekleĢmektedir. Kiralanan ya da satın alınan ürünlerin müĢteride geçirdikleri
süreler birbirinden farklı rassal değiĢkenler olabilmektedir. MüĢteride kalma süresi sona eren ürünler
yeniden üretim için sisteme geri dönebilmekte, dönmeyen ürünler için ise üretim sipariĢi
açılmaktadır. Yeni ürünler ile müĢteriden dönüp, yeniden üretim iĢleminden geçen ürünler aynı
bitmiĢ ürün envanterine gönderilmektedir. MüĢteriden döndüğünde yeniden üretilemeyecek kadar
yıpranmıĢ olan ürünler ise sistemin dıĢına atılmaktadır. Modelde (S-1, S) envanter politikası altında,
en iyi envanter seviyesi ile en iyi kiralama ve satıĢ fiyatları belirlenmektedir.
GeliĢtirilen modelde ürünlerin sonsuz defa yeniden üretilip müĢteriye dönebileceği varsayılmıĢtır. Bu
modelin çözümünden elde edilen en iyi fiyat ve envanter seviyeleri kullanılarak, benzetim yardımı ile
ürünlerin ancak sınırlı sayıda yeniden üretim iĢleminden geçip müĢteriye dönebileceği durumda
sistemin birim zamandaki beklenen karı hesaplanmıĢtır. Bu kar hesaplanırken, satıĢ ve kiralama
gelirleri ile ürünü envanterde tutma maliyeti ve müĢteriyi bekletme veya kaybetme maliyeti göz
önünde bulundurulmuĢtur. Modelin analitik sonuçları, benzetim modeli ile karĢılaĢtırmalar ve karar
vericiler için çıkarımlar tartıĢılmaktadır.
Salon-1
0404-367
TAM ĠKAME ÇOK ÜRÜNLÜ STOK SĠSTEMLERĠNDE EġGÜDÜMLÜ SĠPARĠġ
YENĠLEME POLĠTĠKASININ BELĠRLENMESĠ
Beyazıt Ocaktan, Ufuk Kula
Birden çok ürün çeĢidi içeren stok sistemlerinde sipariĢ yenilemelerinin eĢgüdüm halinde yapılması
ölçek ekonomisi ve bunun sonucu olarak da maliyet kazancı sağlar. Bu makalede birbirileri ile tam
ikame birden fazla ürün çeĢidinin bulunduğu ve sipariĢ yenilemelerinin belirli bir tedarik süresi içinde
gerçekleĢtirildiği, sürekli gözden geçirme esasına dayalı (S,c,s) stok sistemi ele alınmaktadır.
Modelde müĢteri ürün talebinin birleĢik poisson sürecine uyduğu ve karĢılanamayan talebin
kaybolduğu varsayılmaktadır. Makalede, belirli bir hizmet düzeyi kısıtı altında müĢteri faydasını da
göz önüne alarak uzun dönemde ortalama maliyetleri minimize eden eĢgüdümlü sipariĢ yenileme
kuralı ve müĢteriye dağıtılan ürün kombinasyonlarını araĢtıran bir yaklaĢık dinamik programlama
algoritması geliĢtirilmiĢ ve birim zamandaki yaklaĢık en iyi ortalama maliyet hesaplanmıĢtır. Söz
konusu politikanın performansı çeĢitli sezgisel politikalar ile kıyaslanmıĢtır.
Salon-1
0404-370
OTOMOTĠV MONTAJ HATLARINDA ÖRNEKLEM ORTALAMASI YAKLAġIMI
(SAA) ĠLE OPTĠMUM ARASTOK MĠKTARLARININ BELĠRLENMESĠ
Ufuk Kula, E.Elçin Günay
Çok modelli otomotiv montaj hatlarında araçların montaja giriĢ sırası istasyonların iĢ yükünün
dengelenmesi ve gecikmelerin önlenmesi açısından önem taĢır. Bu sıra, araçların hangi sıra ile
montaja gireceklerini gösterir. Çizelgelenen bu sıra boya departmanında oluĢan hatalardan dolayı
bozulur. Çizelgelenen sıranın korunması hattın düzgün akması açısından önemli olduğundan
çizelgelenen sıra baĢarı oranının yüksek olması istenir. Yüksek çizelgelenen sıra baĢarı oranı elde
edebilmek için boya departmanından çıkan hatalı araçlar aynı model sağlam araçlar ile değiĢtirilmesi
gerekir. ÇalıĢmamızda, boya ile montaj departmanı arasında tutulan ara stok miktarlarının
hesaplanması için çizelgelenen sıra baĢarı oranını maksimize eden bir iki aĢamalı stokastik karmatamsayılı doğrusal programlama modeli kurulmuĢ ve yaklaĢık uygun değer stok miktarları Örneklem
Ortalaması YaklaĢımı (SAA) yöntemi ile belirlenmiĢtir. Yapılan sayısal çalıĢmada, hata oranları, stok
miktarı ve benzeri sistem parametrelerine bağlı olarak çizelgelenen sıra baĢarım oranının nasıl
değiĢtiği incelenmiĢ ve yönetsel çıkarımlarda bulunulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 153
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yapay Zeka-8: Art. Intelligence-Optimization
Doç.Dr. Osman Taylan
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-2
0323-055
Project Management Optimization
using Genetic Algorithms
Özcan Dülger
with
Constrained
Resources
Scheduling of a project is difficult because of its constraints and complex structure. At first,
mathematical methods were used but they failed because of these. Nowadays, heuristic methods
have been used with a well-determined heuristic function. In this paper, the bridge construction
problem and the masonry construction problem which are defined in literature are scheduled with
proposed genetic algorithm method. In these problems, there are activities that must be achieved,
resources that must be used, and constraints that must be obeyed. In proposed methods, the
solutions are represented in a chromosome and the gene values point out the order of activities to
start when their constraints are satisfied and enough resources are available. Usually the purpose of
these problems is minimizing the project duration as much as possible by considering the
constraints. From this point, the fitness function value is the duration of whole project in proposed
algorithm. After deciding these structures, the problems are solved by genetic algorithm‟s
operations such as crossover, mutation. At the end, the solutions are compared with earlier studies
and the experiment results show that the best solution is always obtained with the proposed
algorithms. In fact, the execution times of the proposed methods are less than one second.
Salon-2
0404-244
Short Term Electricity Demand Forecast with Genetic Algorithms
Eyüp TaĢboğaz, Mustafa Serdar Toksoy, Pınar Yıldız Kumru
Short term electricity demand forecast becomes more and more important due to recent deregulation of Electricity market in Turkey. Various statistical and neural network applications have
been widely used in many electricity markets around the world. In this study, we are going to use
Genetic algorithms to forecast short term electricity demand of Turkey. We will be analyzing daily
total demands with the actual weather data and with calendar events data. Contribution of
weather/event factors to the demand will be analyzed and modelled with genetic algorithms.
Genetic algorithm results will be compared with the results of various time series models. Mean
absolute percentage errors will be a base for comparison of models.
Salon-2
0404-428
Fuel Oil Inventory Optimization of an Electricity Power Plant
Osman Taylan,Abed Mansour Alhasan Al-Makram
This study covers optimization and management of fuel oil inventory level in a power plant of an
electricity company. The existing inventory management approach causes high variations in the
inventory level and causes the following problems as; fuel shortage, stock-outs and energy scarce.
This study aims to balance the fuel inventory level in order to avoid the stock-outs and reduce the
total inventory cost. It considers both continuous and periodic inventory systems to optimize the
inventory of fuel oil by estimating the order quantity and the appropriate reorder points.
Consequently, two models were studied namely; EOQ model and Dynamic Programming model (DP)
in which demand is deterministic but it varies from period to period during the planning horizon.
Different scenarios were employed for both models, as a result, one of the EOQ model scenario
succeed to prevent shortage under certain conditions, while all DP scenarios succeed to avoid stock
out. Considerable improvements were achieved in optimizing the inventory level and in the
reductions of the total cost.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 154
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çok Amaçlı Karar Verme-6: AHP-ANP
Doç.Dr. Mesut Kumru
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-3
0325-121
BĠR TEKSTĠL ġĠRKETĠ ĠÇĠN YENĠ FABRĠKA YERĠNĠN SEÇĠMĠ VE
YERLEġĠMĠN PLANLANMASI
Mesut Kumru
Ġstanbul‟da kurulu, kumaĢ boyama ve apreleme dalında faaliyet gösteren bir tekstil Ģirketinin ihtiyaç
duyduğu yeni fabrika yerinin seçimi ve tesisin yerleĢtirilme çalıĢması konu edilmektedir. ÇalıĢma iki
aĢamalıdır. Birinci aĢamada, fabrika yerinin seçimi ele alınmıĢ; burada, 3 farklı bölge 5 kıstas
gözetilerek değerlendirmeye tabi tutulmuĢtur. Bölgeler Çorlu, Ġstanbul (Beylikdüzü ve Bursa‟dır.
Kıstaslar olarak hammaddeye yakınlık, iĢgücüne yakınlık, pazara yakınlık, teĢvik olanakları ve
kuruluĢ maliyetleri ele alınmıĢtır. Fabrika yerinin seçiminde analitik hiyerarĢi yöntemi kullanılmıĢtır.
Ġkinci aĢamada ise, seçilen bölgede tesisin yerleĢimi tasarlanmıĢtır. 7 ayrı imalat bölümü bölümler
arası iliĢkiler ve ihtiyaç duyulan alanlar dikkate alınarak Corelap programı yardımıyla
yerleĢtirilmiĢtir. Söz konusu bölümler depo ve dok sargı bölümü, gaze bölümü, merserize iĢleme
bölümü, Ram kurutma bölümü, soğuk boya bölümü, yıkama bölümü, kalite kontrol ve diğer bitirme
iĢlemleri bölümüdür.
Salon-3
0325-291
GLOBAL
PERAKENDE
ZĠNCĠRLERĠNĠN
EV
TEKSTĠLĠ
ÜRÜNLERĠ
TEDARĠKÇĠLERĠNĠ
SEÇME
VE
DEĞERLENDĠRME
KRĠTERLERĠNĠN
BELĠRLENMESĠ VE TEDARĠKÇĠLERĠN SEÇĠLME PERFORMANSLARINI
ARTIRMAYA YÖNELĠK FAYDA MALĠYET OPTĠMĠZASYONU MODELĠ
Semih CoĢkun, AĢkıner Güngör, Leyla Özgür
Piyasalar üzerindeki büyüme ve küreselleĢme baskısı, iĢletmeler arasında yaĢanmakta olan yerel
sektörel rekabeti artık çok uluslu tedarik zincirleri arasındaki rekabete dönüĢtürmektedir. Piyasa
aktörleri sermaye büyüklükleri hızla artan bu yeni tedarik zinciri sistemlerinin bir halkası olarak yer
alabilmek için geliĢim projelerini hızla yürürlüğe koymaktadırlar. Bu sistem içinde üretici alt
sistemlerinin temel amacı global perakende zincirleri ve onların markaları tarafından seçilebilir
tedarikçi olabilmektir. Tedarikçilerin global tedarik sistemi içinde güçlü bir aktör olarak yer
alabilmesine katkı sağlamak amacı doğrultusunda hazırlanan bu çalıĢmada, perakende firmalarının
müĢterilerine sunduğu temel ürün grupları arasında yer alan ev tekstili ürün grubu seçilerek, bu
gruba ait üretici ve ürün performans kriterleri belirlenmiĢ, kriterlerin iliĢkileri tespit edilerek
gruplandırılmıĢ ve her gruba ait kriterlerin önem ağırlıkları ve tedarikçinin ilgili kriter için
performansını artırmada katlanacağı maliyet derecesi, karar verme süreçlerinde geniĢ uygulama
alanı olan Analitik HiyerarĢik Proses (AHP) sistematiğinden yararlanılarak uzmanlarca belirlenmiĢtir.
Tedarikçilerin tüm değerlendirme kriterleri için performanslarını en iyilemelerinin maliyet faktörü
nedeni ile çoğu zaman tek seferde gerçekleĢtirilemeyeceği gerçeğinden yola çıkılarak, kriterler,
tedarikçilerin önem dereceleri en yüksek kriterleri en düĢük maliyetlere katlanarak gerçekleĢtirme
doğal amacı doğrultusunda Hedef Programlama yöntemi ile seçilmiĢtir. ÇalıĢma, global perakende
zinciri markalar için tedarikçi seçim modeli sunmakta, tedarikçiler için de önceliklerini belirlemede
yol göstermektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 155
Salon-3
0404-415
ENERJĠ
PLANLAMASINDA
SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠK:
YAKLAġIM
Burcu Kuleli Pak, Yasemin C. Erensal
SAYISAL
BĠR
Sürdürülebilirlik kavramı literatürde uzun zamandır incelenen bir konudur ve uygun bir enerji
politikası geliĢtirmenin sürdürülebilir geliĢme için zorunluluk olduğu kabul edilmiĢtir. Yapılan
çalıĢmaların büyük bir çoğunluğunda sürdürülebilirliğin kavramsal boyutuyla ilgilenilmiĢtir.
ÇalıĢmalarda sürdürülebilirliğin sosyal, ekonomik ve çevresel boyutları tartıĢılmıĢ, bu boyutların
altında farklı çalıĢmalarda pek çok farklı gösterge tanımlanmıĢ ancak bu göstergelerle analitik bir
çalıĢma yapılmamıĢtır. Oysa sayısal verilerle istatistiksel incelemeler yapılarak Türkiye için
sürdürülebilirlik değerlendirmesi yapılması ve geleceğe yönelik kullanılması gereken enerji kaynak
çeĢitlerinin ve yatırım planlarının belirlenmesi bir zorunluluktur. Bu amaçla sürdürülebilir geliĢme
için enerji göstergeleri araĢtırılmıĢ, Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), BirleĢmiĢ Milletler
Ekonomik ve Sosyal ĠĢler Departmanı (UNDESA), Uluslar arası Enerji Kurumu (IEA), Eurostat ve
Avrupa Çevre Kurumunun (EEA) ortak giriĢimiyle hazırlanan göstergeler bulunmuĢtur. Bu
göstergelerin birbirlerine olan etkileri araĢtırılarak bir nedensel harita oluĢturulmuĢtur. Daha sonra
Türkiye için göstergelerin sayısal değerleri araĢtırılmıĢtır. Yeterli verini oluĢması durumunda problem
bir yapay zeka yöntemi olan Bayes ağları kullanılarak analiz edilebileceği ve geleceğe yönelik
politikalar belirlenebileceği görülmüĢtür. Ancak Ģu anki haliyle yeterli veri tutulmamıĢ olması
nedeniyle, problem çok kriterli karar verme yöntemleriyle ve özellikle ANP kullanılarak analiz
edilmeye uygun bulunduğundan bu çalıĢmada ANP-BOCR modeli kurulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 156
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yalın Üretim - 1
Doç.Dr. Ġbrahim Çil
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-4
0317-023
SEYAHAT ĠġLETMELERĠNDE DEĞER AKIġI HARĠTALANDIRMA
BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ OTOBÜS ĠġLETMESĠNDE BĠR UYGULAMA
Medine Keskin, Orhan Engin, M. Emin Baysal, Ahmet Sarucan
VE
Yalın Üretim kavramı günümüzde birçok alana uygulanmaktadır. Global rekabet ortamında ayakta
kalmaya çalıĢan Ģirketler, çareyi yalınlaĢmada aramaktadırlar. Yalın üretim teknikleri son yıllarda
hizmet üretiminde de kullanılmaya baĢlanmıĢtır.
Bir yalın üretim tekniği olan “Değer AkıĢı
Haritalandırma” ile mevcut durumdan olması gerekli duruma geçiĢ yapmaya çalıĢan Ģirketler,
kendilerine bu Ģekilde değer katmaktadırlar. Bu çalıĢmada, Ģehir içi taĢımacılık hizmeti veren ve
büyükĢehir belediyesine bağlı otobüs iĢletmesinde, yalın süreç analizi yapılmıĢtır. Bu kapsamda
yolcu yoğunluğunun fazla olduğu hatlarda, değer akıĢ haritalandırma yardımıyla mevcut durum
haritası çıkartılmıĢtır. Haritada değer katmayan faaliyetler belirlenmiĢtir. Bu faaliyetlerin azaltılması
ya da tamamen ortadan kaldırılması için otobüs iĢletmesinde çalıĢan personellerin de yardımıyla
süreç iyileĢtirilmesi yapılmıĢtır. Yalın hale getirilen sürecin yeni akıĢ haritası çıkartılmıĢtır. AkıĢ
haritasında mevcut otobüs hattı üzerindeki duraklar, seyahat süreleri, otobüs bekleme süreleri
gösterilmiĢtir.
Duraklarda yolcu alınması ve bırakılmasından dolayı ortaya çıkan bekleme
sürelerinde, % 8 ile % 24 aralığında bir iyileĢtirme sağlanmıĢ ve otobüs iĢletmesine yalın hizmetle
ilgili öneriler yapılmıĢtır.
Salon-4
0323-046
BĠR OTOMOTĠV YAN SANAYĠ FĠRMASINDA ÇEKME SĠSTEMĠNĠN
OLUġTURULMASI
Burcu Sütman, Fatma Akdemir, Cihangir Osmanoğlu, Ali Yurdun Orbak, Besim
Türker Özalp
Günümüzde iĢletmelerde süreç içi stokların azaltılması amacıyla çekme sistemlerinin kurulması sıkça
karĢılaĢılan uygulamalardandır. Çekme sistemin kurulması ile aynı zamanda fazla stokların neden
olduğu maliyetlerin de önüne geçilebilmektedir. Bu çalıĢmada bir otomotiv yan sanayi firmasında
mevcut olan itme sisteminin incelemesi yapılmıĢ ve sistemde bulunan ara stokların azaltılması
amacıyla bir çekme sistemi tasarlanmıĢtır. Bu amaçla yapılan mevcut durum analizinde üretilen 53
farklı ürün çeĢidi için 6,2 günlük üretime eĢdeğer süreç içi stok bulunduğu belirlenmiĢtir. Yapılan
Pareto analizi ile standart tiplerden üretimin %80‟ini oluĢturan 7 tip ürünün incelenmesine karar
verilmiĢ ve Kanban kart sayısı hesabı ve çekme sistemi tasarımı bu ürün çeĢitlerine göre yapılmıĢtır.
Süpermarketlerde bulunacak Kanban kart sayısı Toyota Kanban hesaplaması ile tespit edilmiĢtir.
Çekme sistemin oluĢturulmasıyla stok seviyelerinin görselleĢtirilmesi ve kontrol altında tutulması
amaçlanmıĢtır.
Salon-4
0324-063
BĠR ENTEGRE DEMĠR VE ÇELĠK
HARĠTALANDIRMA UYGULAMASI
Esma Eda EROL, Doğan ÖZDEMĠREL
FABRĠKASINDA
DEĞER
AKIġI
Günümüzde dünyadaki zorlu rekabet ortamı içerisinde tüm kurumların; küresel pazarda yer
alabilmeleri ve rekabet yarıĢında geri kalmamaları için maliyetleri azaltma ve israfları ortadan
kaldırarak yalınlaĢma ihtiyacı giderek artmaktadır. Bu durum, demir çelik sektörü için de geçerlidir.
Ancak yalın üretimin temel prensiplerinin kesikli üretim tabanlı olması nedeniyle, proses
endüstrisinin belirgin örneklerinden biri olan demir çelik sektöründe yalın üretim uygulamalarına pek
sık rastlanmamaktadır.
Bu çalıĢmada, ülkemizin kuruluĢ tarihi itibari ile üçüncü, uzun ürün üretim kapasitesine göre en
büyük entegre demir ve çelik fabrikası olan Ġsdemir A.ġ‟de yalın üretim projeleri dahilinde yürütülen
bir değer akıĢı haritalandırma uygulaması ele alınmıĢtır. Uygulama ile üretim akıĢının kararlı ve
dengeli bir tempoda olması, ara stokların müĢterinin çekme hızına göre minimuma indirilmesi, kalite
hatalarının, israfların (tekrar iĢleme, bekleme vb.) oluĢtuğu yerlerin üretim hattı boyunca
görülebilirliğinin sağlanması amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda, belirlenen ürün (sıcak
haddelenmiĢ yassı ürün-bobin) için mevcut durum değer akıĢ haritalandırması yapılmıĢtır ve israf
noktaları tespit edilerek iyileĢtirme imkanları Kaizenler haline getirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 157
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Tersine Lojistik - 2
Yrd.Doç.Dr. Murat BaĢkak
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-5
0404-299
ATIK MOTOR YAĞLARI GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN TERSĠNE LOJĠSTĠK AĞ
TASARIMI
Murat BAġKAK, Yasemin KALAFATOĞLU
Tüketiciler arasında giderek artan çevresel endiĢeler, firmaların ürünleri için sorumluluklarının
artması, imhâ kapasitesinin sınırlı olması, sürdürülebilir geliĢme gibi birçok neden Ģirketlerde tersine
lojistik sistemlerine ilgi duyulmasını sağlamıĢtır. Hammaddelerin, ürünlerin ve bilginin tüketim
noktasından üretim noktasına yeniden değer elde etme veya düzgün bir Ģekilde elden çıkarma
amacıyla akıĢını plânlama, yürütme ve kontrol etme süreci olarak tanımlanabilen tersine lojistik,
dünya geneline yayılmakta ve tedârik zinciri süreçlerinde anahtar öğe olmaktadır. Bu çalıĢmada
tersine lojistik sistemi, kavramları ve iĢleyiĢi incelenerek ele alınacak ve Türkiye‟de atık motor
yağlarının geri kazanımı için ağ tasarlanacaktır. Konunun literatür araĢtırması ile kavramsal olarak
ele alınmasından sonra, atık motor yağlarının geri kazanımının Türkiye‟deki iĢleyiĢi incelenecektir ve
ağ tasarımı yapılacaktır. Bu doğrultuda, karıĢık tamsayılı doğrusal programlama kullanılarak bir geri
kazanım ağı modellenecektir. Modelin amacı, atık motor yağlarının geri kazanımıyla elde edilecek
gelirler ile atık motor yağı üreticilerinden toplama ve geçici depolardan geri kazanım tesislerine
taĢıma süreçlerinden doğacak maliyetler arasındaki farkı enbüyükleyen optimal ürün akıĢlarını ve
araç seçimlerini sağlamak olacaktır. Model, GAMS optimizasyon modelleme programı ile
çözülecektir.
0404-348
Tersine Lojistik Ağ Tasarımı ve E-Atık Faaliyetleri: Literatür Analizi
Aslı ÖZMEN
Ülkemizde tersine lojistik faaliyetleri kapsamında bazı alanlarda (pil, akü, ambalaj atıkları)
yönetmelikler kabul edilmiĢtir. Ancak elektrikli ve elektronik ürün gruplarına iliĢkin atık yönetmeliği
taslak halinde olup henüz çalıĢmalar sürmektedir.
Salon-5
Çevresel kaygıların artması karar vericileri hem çevre konusunda önlemler almaya, sürdürülebilir
çevre politikaları izlemeye zorlarken hem de firma içi ekonomik dengeyi sağlama zorunluluğunu
getirmektedir.
Bu çalıĢma tersine lojistik faaliyetleri ile ilgili günümüze kadar yapılan çalıĢmaların ve uygulamaların
içerik analizi ile değerlendirilmesi, araĢtırma fırsatlarının ortaya çıkarılması, eksikliği gözlenen
alanlarda araĢtırma çabalarının yoğunlaĢtırılmasını sağlamaktır. Bu kapsamda çeĢitli arama
motorları yardımıyla, ilgili veri tabanları, bu alanda yayınlanan dergi, kitap ve konferans metinleri
kullanılmıĢtır.
Ġnceleme sonucunda tersine lojistik faaliyetleri ile ilgili bütün süreçlerin literatürde yapılan araĢtırma
ve uygulama çalıĢmaları ile ele alındığı gözlemlenmiĢtir. Ayrıca faaliyet süreçlerine yönelik farklı
yaklaĢımların örnek olaylar ile çalıĢıldığı görülmektedir. Bu süreçler ömrünü tamamlayan ürünlerin
geri çağrılması, onların iĢlenmesi süreci, geri dönüĢümü, ortaya çıkan atıkların bertaraf edilmesini
kapsamaktadır.
Deterministik yöntemlerinin stokastik yöntemlere oranla daha sık kullanıldığı, farklı olarak ise ağ
tasarımı problemlerindeki verinin doğası gereği taĢıdığı belirsizliğin etkisini önemsizleĢtirmek için
robust (gürbüz) optimizasyon yönteminin bu alanda ki uygulanmasıdır.
Yeni çalıĢma önerileri ile kaynak niteliğinde bir çalıĢma olacağı ve literatüre kapsamlı bir analiz ile
katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 158
Salon-5
0404-396
TERSĠNE
LOJĠSTĠK
AĞ
TASARIMINDA
KARMA
TAMSAYILI
PROGRAMLAMA MODELĠ VE AMBALAJ ATIKLARI GERĠ DÖNÜġÜMÜ ĠÇĠN
BĠR UYGULAMA
Sibkat KAÇTIOĞLU, Ümran ġENGÜL
Doğayı koruma ve kirlenmesini önleme çabalarının en etkili yolu, yenilenemeyen kaynaklardan
tasarruf etmektir. Atıkların hem üretim miktarını hem de ekonomik maliyetini azaltmak geri
dönüĢüm ile mümkündür. KullanılmıĢ ürün ve materyallerin geri dönüĢümü, gömme ve yakma
kapasitelerinin azalmasından dolayı da, gittikçe artan bir ilgi görmektedir. Günümüz Ģartlarında
atıkların çevre ve ekonomi açısından en etkin değerlendirme Ģekli, kaynakta geri dönüĢümdür.
Bunun anlaĢılmasıyla dünyada önemli giriĢimler baĢlamıĢ ve baĢta ambalaj malzemeleri olmak üzere
atık haline gelmiĢ tüm değerlendirilebilir malzemelerin; malzeme ve/veya enerji biçiminde geri
kazanımı genel bir hedef haline gelmiĢtir. Lojistik bakıĢ açısıyla, yeniden kullanım fırsatları
kullanıcıdan üretim çevrelerine doğru tersine ürün akıĢı oluĢturmaktadır. Tersine lojistik kavramı, bu
“tersine” ürün akıĢının yönetimi ile ilgili faaliyetlerdir. Erzurum‟da ambalaj atıkların büyük bir
bölümü geri dönüĢtürülmeden toplanmakta ve atıkların içerisindeki geri kazanılabilir ve
değerlendirilebilir atıklar toprağa gömülmektedir. Bu ambalaj atıklarından faydalanabilmek için
uygun bir tersine lojistik ağ oluĢturmak gereklidir. Bu çalıĢmada, ambalaj atıklarının geri dönüĢümü
ile ilgili tersine dağıtım sisteminin planlanması ve iĢleyiĢ etkinliğinde karar almayı desteklemek için
bir karma tamsayılı programlama modeli geliĢtirilmiĢtir. Model altı farklı senaryo için LINDO
optimizasyon programı ile çözülmüĢtür.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 159
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Üretim Yönetimi
Doç.Dr. Tarık Çakar
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-6
0310-013
YAPAY SĠNĠR AĞI KULLANARAK BĠR ĠMALAT SĠSTEMĠNĠN TASARIMI VE
SĠSTEME ÖNCELĠK KURALLARININ ETKĠSĠNĠN ÖLÇÜMÜ
Tarık Çakar, Merve Arslan
Bu çalıĢmada bir imalat sisteminin kendisinden beklenen performans ölçülerine göre tasarımı ele
alınmıĢtır. Sistemde dört faklı iĢ merkezi ve her iĢ merkezinde maksimum 5 makine bulunmaktadır.
Öncelikle benzetim çalıĢması yapılarak yapay sinir ağını eğitip test edecek veriler elde edilmiĢtir.
Yapay sinir ağına maksimum akıĢ zamanı, ortalama gecikme, makine kullanım oranları ve geciken iĢ
yüzdesi gibi performans ölçütleri verilmiĢ ve çıktı olarak her bir iĢ merkezinde bulunan makine sayısı
alınmıĢtır. Bununla beraber sistemde EDD, SPT, FCFS, CR, WSPT, WPD, ATC, COVERT gibi farklı
öncelik kuralları kullanılmıĢtır. Çözüm sisteminde her bir öncelik kuralı için bir adet yapay sinir ağı
(YSA) eğitilmiĢtir. Ġstenilen performans ölçütleri bu 8 farklı YSA‟ya verilmiĢ elde edilen tasarımlara
göre sistemler simule edilmiĢ ve elde edilen performans ölçütleri istenilen performans ölçütleri ile
karĢılaĢtırılmıĢtır. En az hata veren imalat sistemi tasarımı ve sistemde kullanılmıĢ öncelik kuralı
çözüm olarak alınmıĢtır. Eğer yalnızca benzetim yöntemi kullanarak çözüm bulmaya çalıĢsaydık çok
sayıda deneme yapmak zorunda kalacaktık. Fakat YSA simülasyonun aksi yönünde çalıĢtığı için çok
fazla deneme yapmadan çözüm bulabilmek mümkün olabilmektedir.
0325-143
ÇEġĠTLĠ ÜRÜNLER ÜRETĠLEN HATLARDA TĠP DÖNME ĠÇĠN YAPILAN
HAZIRLIKLARIN AZALTILMASI
Fatih TAVUSKUġU, AyĢen PALABIYIK, Gülay YILMAZ, Cenk ÖZMUTLU,
Tülin GÜNDÜZ CENGĠZ, Halil ÖZBEY
Salon-6
Ġmalat sistemlerinde ürün tipleri arasındaki hazırlık iĢlemlerinin basitleĢtirilmesi ve hazırlık
zamanlarının kısaltılarak standartlaĢtırılması, üretim sistemlerinin daha esnek bir yapıya
ulaĢabilmesi için önemlidir. Bu sayede daha sık tip dönülerek daha küçük parti büyüklüklerinde
üretim yapılması ve müĢteri talebinin daha kısa zamanda karĢılanması sağlanmıĢ olur.
Bu çalıĢmada, üretim sistemlerinde ürün tipleri arasındaki hazırlık zamanlarının azaltılması ve
standartlaĢtırılması için çalıĢmalar yapılmıĢtır. ĠĢletmenin imalat alanındaki montaj ve test hatları
için literatürde yer alan çeĢitli yaklaĢımlarla veri toplama ve analiz iĢlemleri uygulanmıĢtır. Bu
çalıĢmanın amacı, tip dönme iĢleminde bir standart mevcut olmadığından tip dönme kayıp zamanını
mümkün olabildiğince kısaltarak standartlaĢtırmak ve matematiksel model kullanılarak üretim
sisteminin planlamasını yapmaktır.
Yapılan çalıĢmada, istasyonlar ve çalıĢanlar bazında tip dönme hareketleri izlenmiĢ, gözlemlenen
sorunlar üzerinde hızlı tip dönme yöntemi kullanılarak, montaj ve test hatlarında standartlaĢtırma ve
iyileĢtirme çalıĢmaları yapılmıĢtır. Bu çalıĢmalar sonucunda farklı tip dönme süreçleri için standart
tip dönme akıĢları oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan standart tip dönme zamanıyla %15 ile %40
arasında iyileĢtirme sağlanmıĢtır.
StandartlaĢtırma çalıĢması sonucunda elde edilen veriler ve firmadaki diğer kısıtlarla üretimi
çizelgelemeyi sağlayacak matematiksel model tasarlanmıĢtır. Bu model termin zamanlarını ve
envanter miktarlarını en iyileyerek üretimi çizelgelemeyi hedeflemektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 160
Salon-6
0401-198
Adaptif Kanban Metodu ile DeğiĢken ve Belirsiz Talep ve Üretim
KoĢulları Altında Üretim Sistemlerinin Etkili Kontrolü
Emre Türkben, BarıĢ Selçuk
Üretim sistemlerindeki belirsizlikler ve değiĢkenlikler üretimin planlanması ve kontrolunü zorlaĢtıran
temel etkenlerdir. Belirsizlik; üretim hattındaki ve talepteki olağan ve rassal değiĢimleri, değiĢkenlik
ise bu sistemdeki olağan olmayan ve ani değiĢiklikleri temsil eder. Günümüz karmaĢık iĢ yapıĢ
Ģekillerinde her iki faktör de maliyetlerin artmasında önemli rol oynamaktadır. DeğiĢen üretim ve
talep koĢullarına göre temel üretim kontrol parametrelerinin adaptif bir Ģekilde değiĢtirilmesi fikri
literatürde mecvuttur. Bu çalıĢmada belirsizliklere ve stabil olmayan değiĢikliklere karĢı esnek
davranıĢ gösterebilen bir Kanban sisteminin, geleneksel Kanban sistemine göre ne gibi farkları
olduğu araĢtırılmıĢtır. Esnek kanban sistemi üretim merkezindeki kanban sayısı stok seviyesine bağlı
adaptif bir Ģekilde değiĢtirilerek modellenmiĢtir. Üretim merkezi çok seviyeli bir CONWIP sistemi
olarak düĢünülmüĢtür ve adaptif kanban kontrol modelinin bu sistemin farklı özelliklerine göre
performans değerlendirmesi, bilgisayarda benzetim yazılımı kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 161
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Benzetim - 5
Yrd.Doç.Dr. Esra Tekez
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-7
0404-261
Farklı KarmaĢıklık Etmenlerinin Bir Benzetim Oyununun KarmaĢıklığına
Etkisi
Onur Özgün, Yaman Barlas
Devam eden daha geniĢ kapsamlı bir çalıĢmanın bir parçası olan bu bildiride, gecikme, doğrusalsızlık
ve geribildirimin oyun karmaĢıklığına etkisinin araĢtırıldığı bir deneysel çalıĢma sunulmaktadır. Bu
karmaĢıklık etmenlerini test etmek için basit bir büyüme yönetimi oyunu tasarlanmıĢ ve
kullanılmıĢtır. Etmenler 4 veya 8 düzeyde bağımsız Latin kare deneysel tasarımı kullanılarak analiz
edilmiĢtir. Performans ölçütü olarak yaygın olarak kullanılan oyun puanının yanı sıra, oyuncuların
öznel zorluk değerlendirmeleri kullanılmıĢtır. Sonuçlar karmaĢıklık etmenlerinin oyun zorluğunu her
zaman artırmadığını göstermiĢtir. Sadece gecikme etmeni, temel oyundan daha kötü puan
alınmasına yol açmıĢtır. Hatta, gecikme süresi ve geribildirim gücünün artırılması oyun puanlarında
iyileĢtirme sağlamıĢtır. Yineleme etkisi yalnızca görece basit olan doğrusal olmayan oyunları
oynayan oyuncularda gözlemlenmiĢtir. Oyuncuların öznel zorluk değerlendirmeleri ile oyun puanları
arasındaki korelasyon katsayısı -0.6 olmuĢtur. Bu durum, oyuncuların iyi performans gösterdikleri
oyunları daha kolay bulduklarını göstermiĢtir. AraĢtırmanın devam eden aĢamalarında bu deneysel
tasarım bir stok yönetimi oyununa uygulanacak ve etmenler arasında etkileĢim baĢka bir grup
deneyle test edilecektir.
Salon-7
0404-267
Monte Carlo Benzetiminde Tabakalı Örnekleme Uygulamaları
Ġsmail BaĢoğlu, Wolfgang Hörmann
Finans mühendisliğinin en önemli uğraĢ alanlarının arasında opsiyon fiyatlandırma, kayıp olasılıkları
ve risk değerlerini hesaplama gibi problemler yer almaktadır. Bu problemler, q(X) rassal
değiĢkeninin beklenen değerini hesaplamaya indirgenebilirler. Bu beklenen değerler ancak çok
boyutlu uzaylarda tanımlı katlı integrallerle hesaplanabilirler. Varlık değerlerinin hareketleri,
stokastik diferansiyel denklemlerle modellenebilse dahi çok az bir kısmı çözülebilmektedir. Bunların
dıĢında yakınsak algoritmaları temel alan sayısal yöntemler de mevcuttur. Ancak sadece Monte
Carlo benzetimi oldukça geniĢ bir problem yelpazesine uygulanabilmektedir.
Finansal problemler doğasında ender olaylar barındırmakta, dolayısıyla Monte Carlo benzetimi bu tip
problemler için yüksek bir varyansla sonuçlanmaktadır. Bu gibi durumlarda koĢum sayısını arttırmak
en kolay yaklaĢımken, varyans azaltma teknikleri en akılcı çözümlerden biridir.
Bu çerçevede tabakalı örnekleme, örnekleme bölgesini ayrık ve kapsayan kümelere ayırıp, her bir
bölgede koĢullu bağımsız koĢumlar yapan bir yöntemdir. Varyansı etkin bir Ģekilde azaltmak için
yöntemin iki temel sorusu bulunmaktadır. Örnekleme bölgesi nasıl tabakalandırılmalıdır? Her
tabakanın içerisinde ne kadar örnekleme yapılmalıdır?
Salon-7
0404-296
Sinterlemede Kullanılacak Malzemelerin Mikro Yapısının Benzetimi
Erdener Özçetin, Gürkan Öztürk
Sinterleme, özellikle seramik, metal ve cam sanayiinde sıklıkla kullanılan, toz halindeki malzemenin
erime sıcaklığı altındaki bir sıcaklığa belirli bir süre maruz bırakılarak boĢluklu yapısının
kaybettirilmesi sürecidir. Bu süreçte sinterleme sıcaklığı, süresi ve diğer bazı faktörlerin en iyi
değerlerini belirlemek nihai malzemenin istenilen özelliklere sahip olması açısından önemlidir.
Genellikle en iyi parametrelerin bulunması için çeĢitli deneyler yapılması gerekmektedir. Söz konusu
parametrelerin en iyi Ģekilde tahmini ve ortaya çıkabilecek yüksek maliyetlerin en aza indirilmesi
için sinterleme sürecinin benzetimi yapılmaktadır. ÇalıĢmada sinterleme sürecinde kullanılacak
malzemelerin, baĢlangıç durumunun mikro tanecikli yapısı hakkında literatür taraması
sunulmaktadır. Ayrıca bir malzemenin mikro yapısının bilgisayar ortamında oluĢturulması ile
sinterleme sürecinin benzetimi için baĢlangıç durumu oluĢturulmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 162
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Çizelgeleme - 8
Yrd.Doç.Dr. Rıza Adalı
7 Temmuz 2011
08:30-09:45
Salon-22
0404-364
KESĠCĠ ALET UCU DEĞĠġTĠRME VE MAKĠNE ELVERĠġLĠLĠĞĠ KISITLARI
ALTINDA ÖZDEġ OLMAYAN PARALEL MAKĠNELERDE Ġġ ÇĠZELGELEMESĠ
Atıl Kurt, Ferda Can Çetinkaya
Paralel makinelerin çizelgelenmesi literatüründe genellikle makinelerin her zaman iĢlem görmeye
hazır olduğu ve iĢlerin herhangi bir makinede iĢlem görebileceği varsayılır. Oysa ki, bazı imalat
ortamlarında bu varsayımlar gerçek dıĢı kalmaktadır. Örneğin, iĢlem gören makinelerde kullanım
sonucunda aĢınan kesici alet uçları, kullanım ömürleri dikkate alınarak yenileriyle değiĢtirilmektedir.
Kesici alet ucunun yenisiyle değiĢtirilmesi sırasında, makineler bir süreliğine de olsa çalıĢamaz hale
gelmektedir. Ayrıca, özelliği sebebiyle her iĢ her makinede iĢlem göremeyip, sadece belirli
makinelerde iĢlem görebilmektedir. Bu bildiride, kesici alet ucunun kullanım ömrü ve ucun yenisiyle
değiĢtirilme ve makine elveriĢlilik kısıtları altında n tane iĢin m tane özdeĢ olmayan paralel
makinelerde iĢ çizelgelemesi problemi, maksimum tamamlanma zamanını (tüm iĢlerin bitirilme
süresini) enazlamak amacıyla ele alınmıĢtır. Problemin optimum çözümü için karıĢık tamsayılı bir
doğrusal programlama modeli geliĢtirilmiĢ ve modelin çözüm üretmede yetersiz kalabildiği makine
ve iĢ sayılarının büyük olduğu durumlar için ise sezgisel bir çözüm yöntemi geliĢtirilmiĢtir. Ayrıca, bu
yöntemlerin çözüm üretme performansları hem çözüm kalitesi hem de zaman yönünden de
sınanmıĢtır.
Salon-22
0404-398
Esnek Operasyonlu m-makineli AkıĢ Tipi Sistemlerde Çizelgeleme
H. Hande DemirtaĢ, Hakan Gültekin
Bu çalıĢmada n iĢ ve m makine bulunan bir akıĢ tipi üretim sistemi ele alınmıĢtır. Makineler
arasındaki ara stok alanı sınırsızdır. Üretilecek tek tip parçaların her makinede belirli iĢlemlerden
geçmesi gerekmektedir. Fakat literatürde yer alan klasik akıĢ tipi üretim sistemi çizelgeleme
problemlerinden farklı olarak makinelerden herhangi ardıĢık iki tanesi esnek makinelerdir ve gerekli
kesici uçlar uç haznelerinde bulunduğu sürece değiĢik iĢlemleri yapabilecek kapasitededirler. Her iki
makinede de yapılabilecek iĢlemlere “esnek iĢlem” adı verilmektedir. CNC makinelerinin kullanıldığı
esnek üretim sistemlerinde veya PCB kart üzerine devre elemanlarının yerleĢtirildiği elektronik
devre üreten sistemlerde benzer durumlarla çok sık karĢılaĢılmaktadır. Bu problemde amaç
sistemden çıkan son iĢin tamamlanma zamanını (makespan) enküçükleyecek Ģekilde esnek
iĢlemlerin her bir parça için hangi makinede iĢleneceğine karar vermektir. Problem için optimal
çözümün sağlaması gereken Ģartlar belirlenmiĢ ve etkin bir çözüm algoritması geliĢtirilmiĢtir.
Salon-22
0404-405
PROJE ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ ĠÇĠN GÜRBÜZ ÇĠZELGELER
Gizem Kılıçaslan, Gündüz Ulusoy
Kaynak kısıtsız proje çizelgeleme problemi incelenmektedir. Faaliyetlerin bitiĢ-baĢlangıç tipinde
olduğu, öncül ve ardıl faaliyetlerin arasındaki minimum zaman kısıtının sıfır olduğu ve faaliyet
sürelerinin rassal olduğu bir ortamda bu problem incelenmektedir. Proje sürelerinin rassallığı
üçgensel dağılıma bağlıdır. Rassal sürelere sahip faaliyetler için problemler değiĢik sayılarda
çalıĢtırılarak, Kritik Yol Methodu (CPM) ile çözülerek birçok gerçekleĢmelere ulaĢılmıĢtır. Bu
gerçekleĢmelerdeki baĢlangıç zamanlarını eniyilemek için birçok matematiksel model geliĢtirilmiĢtir.
Bu matematiksel modeller doğrusal izlenceleme yöntemiyle OPL kullanılarak modellenmiĢtir.
Problemde iki tane amaç güdülmektedir. Birinci amaç en az bozulmaya uğramıĢ çizelgeler
oluĢturmak, ikinci amaçsa en kısa proje süresine sahip çizelgeler oluĢturmaktır. En az bozulmayı
ölçme kısıtımız ise bütün gerçekleĢmeler arasında baĢlangıç sürelerinde en az sapmayı oluĢturan
çizelgeyi en son faaliyetin bitiĢ zamanını eniyileyerek oluĢturmaktır. OluĢturulan bu çizelgeler
gürbüz olarak adlandırılmaktadır. Sınama problemleri kullanılarak önerilen modller sınanmıĢ ve
neticeleri rapor edilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 163
Panel-5
Oturum BaĢkanı
Panelistler
Tarih
Saat
Yer
Konu
Kent Lojistiği
Öğr.Gör. Erkal Etçioğlu (SAÜ Endüstri Mühendisliği)
Dr. Rüstem KeleĢ (SASKĠ Genel Müdürü)
Çevre lojistiği açısından Temiz Su, Atık Su ve Diğer atıklar
Kenan Demir(AGDAġ Genel Müdürü)
Kent İçi Doğal Gaz Dağıtım Ağları ve İşletme Sorunları
Dr. Süleyman Ġlhan (Türktelekom Bölge Müdürü)
Kentsel Haberleşme ve İletişim Otomasyonu ve Data Transferi
Fatih Turan (Sakarya BüyükĢehir Genel Sekreter Yardımcısı)
İnsan ve Yük taşımacılığı, Trafik Yönetimi, Ulaşım
7 Temmuz 2011
10:00-11:15
Salon1
Kent Lojistiği; kısaca kent girdileri ve çıktılarının (insan, yük, bilgi, enerji, su, atıklar,
vs) akıĢında devamlılığı ve uyumu sağlayıcı destek faaliyetlerinin optimizasyonu
(modelleme, planlama ve değerleme) olarak tarif edilebilir. Kent içi yük ve yolcu
taĢımasında yenilikçi ve zeki taĢıma sistemleri uygulamaları, kent içi Trafik ve
Otopark Yönetimi, Rotalama (Güzergah Belirleme) ve listeleme, Ġntermodal
taĢımacılık, ġebeke fiyatlama/Yol ve Kıymet fiyatlama, Kent içi enerji dağıtım
sistemleri planlaması, Kentsel HaberleĢme ve ĠletiĢim Otomasyonu ve Data
Transferi, Çevresel atık lojistikleri, Sağlık ve Güvenlik sistemleri, Elektronik ticaretin
etkileri panelin ana temasını oluĢturmaktadır. Bu paneldeki konuĢmacılar, bu tema
çevresinde, bilgi, birikim ve deneyimlerinin ıĢığında kent lojistiği alanındaki yeni
eğilimler ve geliĢmeleri ortaya koyacaklardır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 164
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 6
Doç.Dr. Aslı Sencer Erdem
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
Salon-1
0324-078
Stratejik Çiğ Süt Tedarik ve Tüketim Planlaması için Eniyileme Tabanlı
bir Karar Destek Sistemi
Burak Gül, Aslı Sencer Erdem
Sütlü ürünler endüstrisinin temel girdisi olan çiğ süt, hızlı tüketim sektöründeki en değiĢken
girdilerden biridir, zira karmaĢıklık yaratan birçok nokta bulunmaktadır. Çiğ sütün talep ile ters
orantılı yüksek bir arz mevsimselliği bulunmaktadır ve sütün kolay bozulabilir yapısı nedeniyle stok
tutma seçenekleri kısıtlıdır. Aynı zamanda, arz için, uzun süreli sözleĢmeleri zorunlu kılan sert bir
rekabet ortamı söz konusudur. MüĢteri tarafında da değiĢken ve satıĢ kaybına oldukça duyarlı bir
talep yapısı mevcuttur. Bu nedenle, bütün bu unsurları bir arada hesaba katabilen, optimal bir
strateji bileĢiminin bulunması gerekli olmuĢtur. Buna karĢın, bu tür eniyileme uygulamaları yaygın
değildir ve stratejiler, genellikle deneyim ve sezgiler ile belirlenerek optimale tam ulaĢmayan
sonuçlar elde edilmektedir. Bu çalıĢmanın amacı, deneme yanılmaya dayalı strateji belirleme
sürecini; bir karar destek sistemine temel oluĢturacak Ģekilde çiğ süt yönetim sisteminin ve ilgili
karar seçeneklerinin matematiksel bir modelini oluĢturarak, gerçek hayatta kullanılacak otomatik bir
çiğ süt stratejik planlama sistemine dönüĢtürmektir. Bu çalıĢma, eniyileme modellemesinin yanı
sıra, hayata geçirmeye uygun bir örnek teĢkil edecek Ģekilde yeni nesil Microsoft Ribbon arayüzünü
kullanarak karar destek sistemlerinde kullanıcı arayüzü tasarımı konusuna da değinmektedir.
Salon-1
0325-105
Jeotermal Enerji Problemleri ve Çözümlerine Genel Bir BakıĢ
Yunus Eroğlu, Serap Ulusam Seçkiner
SanayileĢmiĢ ülkelerde artan enerji taleplerini öz kaynaklarıyla karĢılayabilmek, ekonomik
bağımsızlığın önemli bir simgesidir. Enerji taleplerinin karĢılanmasında en büyük payı nükleer ve
termik santraller gibi klasik enerji üretim tesisleri alırken, dünya sağlığı ve enerji üretiminin
sürekliliği ve sürdürülebilirliği açısından yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimler artmaktadır.
Jeotermal enerji, bir ülke için kullanılabilecek önemli yerel kaynaklardan birisidir. Elektrik enerjisine
dönüĢtürülerek kullanıldığı gibi doğrudan ısıl enerji olarak da kullanılmaktadır. Fosil kaynaklar
açısından fakir olan ülkemiz, jeotermal enerji kaynakları açısından değerlendirildiğinde, önemli bir
potansiyele sahiptir. Ülkemizde yeni, çevreci, yenilenebilir enerji kaynaklarının tanıtılması ve
özendirilmesi gerekmektedir. GeliĢmiĢ ülkeler, temiz ve yenilenebilir enerji konusunda politikalarını
ve stratejilerini çoktan oluĢturmuĢ ve uzun dönemli planlarını yürütmeye baĢlamıĢlardır. 2010 yılı
baĢından itibaren ülkemizde sanayi üretiminde artıĢlar ve dolayısıyla enerji talebimizde de artıĢlar
görülmüĢtür. Jeotermal enerji hem temiz ve yenilenebilir bir kaynaktan yararlanmayı hem de uygun
maliyetlerle çalıĢmayı mümkün kılmaktadır. Bu çalıĢmada, Dünyada ve Türkiye‟de yapılan çalıĢmalar
incelenerek, Jeotermal Enerji kaynaklarında ne tür karar verme problemlerinin ele alındığı ve hangi
çözüm yaklaĢımlarının kullanıldığı araĢtırılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 165
Salon-1
0330-166
SĠPARĠġE ÜRETĠMDE DÖNEMSEL ESNEKLĠK YÖNETĠMĠ
Aykut BULUT, Sinan KAYALIGĠL
SipariĢe üretimde ürün çeĢitliliğine ve yük farklarına verimli bir Ģekilde karĢılık vermenin güçlükleri
bilinmektedir. Mevcut yaklaĢımların büyük çoğunluğu, atölyeye iĢ sürmeyi (girdi kontrolü), kapasite
düzeyini değiĢtirmeyi (çıktı kontrolü), çeĢitli tanımlarıyla iĢ yüklerine bağlı sipariĢ kabulü ve termin
tarihi vermeyi önermekle yetinmiĢlerdir. Atölyenin iĢlem türlerini, rotalama seçenekleri ve
hazırlık/kurma yükünü azaltan takım kombinasyonlarıyla ürün kabulüne yatkınlığını kontrol etmek
fazlaca düĢünülmemiĢtir.
Oysa otomatik takım tezgâhlarıyla temin edilen imalat esnekliği, çeĢitlilik ile baĢarımı makul bir ek
kapasite ile bir arada yürütebilmeyi sağlamaktadır. Esneklik var olduğunda, sipariĢe üretimin
baĢarımının özellikle olumlu etkilediğini çeĢitli deneysel ve saha çalıĢmaları güvenli kuĢkuya yer
vermeyecek biçimde göstermiĢtir. Ancak bu çalıĢmaların ortak yanı, esnekliği stratejik bir konu
olarak ele alıp, kısa ve orta vadede kontrol edilir, planlanabilir, dolayısıyla yönetimi yapılır bir halde
ele almamıĢ olmalarıdır.
Bu çalıĢmada, sipariĢ havuzu ve yeni sipariĢlerin kabul olasılıklarını dikkate alarak, her dönemde
yeniden ve bir arada değerlendirilen üç ayrı esneklik türünün kontrollü bir biçimde sağlanmasının
yararları incelenmektedir. Ġddiamız, gerekli esneklik ortamı sağlandığı takdirde, ayrıntılı iĢ yükleme,
rota planlama ve çizelgelemeye baĢvurma gereğini çok azaltarak hem yüksek bir tezgâh
doluluğunun, hem de üstün bir sipariĢ temini baĢarımının sağlanabileceğidir. Dönemsel esneklik
planlama yaklaĢımımızı uygulayarak orta ölçekli gerçekçi bir atölye ortamı kabulüyle benzetim
deneyleri yapılmıĢtır.
Salon-1
0404-248
YerleĢim ve Güzergah Atama Probleminde Farklı Bir Uygulama: TaĢımalı
Eğitim
BaĢak Yazar, Bahar YetiĢ Kara
Sekiz yıllık zorunlu eğitim ile kullanımı artan TaĢımalı Eğitim, okulu bulunmayan veya hasarlı okulu
olan köylerden yakındaki merkez okula öğrenci taĢımacılığı yapmaktır. Bu Ģekilde, her gün 667.475
öğrenci köylerdeki belirli noktalardan alınıp merkez okullara taĢınmaktadır; bu sistem ilköğretim
öğrencilerinin yaklaĢık %7‟sini kapsamaktadır. Merkez okul seçimi için eniyi yerleĢimi belirlemedeki
eksiklikler, deneyime göre güzergah ataması yapılması ve gereğinden fazla araç kullanımı giderleri
arttırmaktadır. Yöneylem AraĢtırması bakıĢ açıĢı ile yerleĢim ve güzergah atama problemine
benzemekte; ancak değiĢen talep noktaları sebebiyle, yerleĢim ve güzergah atama problemi
modellerinden farklılaĢmaktadır. Seçilen merkez okul bölgesi belirli mesafedeki yerleĢim birimlerine
araç göndermemekte ve öğrenciler kendi ulaĢımlarını sağlamaktır. Bu sebeple, yerleĢim ve
güzergah atama probleminin talebi belirleyen giriĢ değiĢkeni yeni bir karar değiĢkenine
dönüĢmektedir.
AraĢtırmada, belirli bölgeler için TaĢımalı Eğitim sisteminin yerleĢim ve güzergah atama probleminin
farklı bir versiyonuna dönüĢtürülmesi, minimum uzaklık, merkez okul öğrenci kapasitesi, araç
kapasitesi kısıtları ile tartıĢılması ve iyileĢtirme sağlanması amaçlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 166
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 7
Yrd.Doç.Dr. Ümran ġengül
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
Salon-2
0331-182
Akademik Yayın ve Atıfların Dinamiğinin Modellenmesi
Nisa Önsel, Yaman Barlas
Akademik yükseltme ve “tenure” kararlarında veya akademik çalıĢmalara ödenek ayırmak gibi
amaçlarla bilim insanlarının yayın performansları çeĢitli peformans ölçütleriyle değerlendirilir. Ancak,
yayın performansı ölçümünün uygun bir Ģekilde yapılmaması durumunda, bunun bilime zarar
verebileceği yaygın bir endiĢedir. Yayınları bazı ölçütler ile değerlendirilen bilim insanları, akademik
çalıĢmalarını o ölçütler doğrultusunda değiĢtirme eğilimindedirler. Bu çalıĢmada, bilim insanlarının
kullanılan performans ölçütlerini iyileĢtirmek amacıyla akademik çalıĢmalarını nasıl değiĢtirdiklerini
gözlemlemek üzere dinamik bir benzetim modeli kurulmuĢtur. Modeldeki temel değiĢkenler bilim
insanlarının ünü, yetkinlikleri, araĢtırma faaliyetlerine ayırdıkları toplam zaman, yayın gönderdikleri
dergilerden kabul alma oranları ve bilim insanları üzerindeki yayın baskısı ve atıf baskısıdır. Model,
Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi verileri kullanılarak kurulmuĢ ve kalibre edilmiĢtir.
Modelin validasyonu standart yapısal ve davranıĢsal doğrulama testleri ile sağlanmıĢtır. Benzetim
modeli ile senaryo ve politika analizleri yapılmıĢtır. Akademisyenleri çok sayıda yayın yapmaya
zorlamak, az sayıda atıf alan yayınlardan oluĢan, anlamsız bir yayın envanterine neden olmaktadır.
Bilim insanlarının akademik çalıĢmalara daha çok zaman ayırmalarına olanak sağlamak yayın ve atıf
performansını arttırmaktadır. Kaliteli çalıĢmaların teĢvik edildiği, yayın sayısının çokluğunun dikkate
alınmadığı bir politika ile çok atıf alan kaliteli yayınların artan sayılarda yapıldığı gözlenmiĢtir. Model,
pek çok diğer politikanın test edilebileceği bir platform sağlamıĢtır.
Salon-2
0404-241
GERĠ KAZANIM YÖNETĠMĠNĠN SĠSTEM
STRATEJĠK ANALĠZĠ
Necati Aras, Yaman Barlas, Beril Üzmez
DĠNAMĠĞĠ YAKLAġIMI ĠLE
GeliĢen teknolojiyle birlikte artan üretim miktarı, doğal kaynakların ve katı atık sahalarının
kullanımını arttırmaktadır. Çevreci bilinçlenmenin de artmasıyla, birçok geliĢmiĢ ülkede devlet
tarafından konulan yasalar ve firmalara uygulanan teĢvikler yeniden imalata yapılan yatırımı
desteklemektedir. Fakat Türkiye gibi geliĢmekte olan bazı ülkelerde hem yasaların henüz yürürlüğe
girmemesi hem de yatırımın yüksek maliyetli bulunması nedeniyle yeniden imalata firmalar
tarafından olumlu bakılmamaktadır. ÇalıĢmamızdaki amaç yeniden imalatın kârlılığının sistem
dinamiği yaklaĢımı kullanılarak analiz edilmesi, uzun vadede yeniden imalata yapılan yatırımların
firma ve sektörün geliĢimi açısından avantajlı olup olmadığının gösterilmesi ve eğer avantajlıysa,
imalat ve yeniden imalat miktarlarının dengesinin saptanmasıdır. Literatürde yer alan makro
düzeydeki çalıĢmalardan farklı olarak, elektronik ürün üreten bir firmanın tersine lojistik ve yeniden
imalat aktivitelerinin kârlılık üzerine olan etkilerinin sistem dinamiği yaklaĢımı kullanılarak
incelenmesi amaçlanmıĢtır. Bu çalıĢmanın sistem dinamiği yaklaĢımıyla yapılan çalıĢmalardan farkı
ise stok ve detaylı operasyon basamaklarının incelenmesi yerine daha makro düzeyde, yönetim
odaklı karar verme için gerekli olan faktörlerin göz önünde bulundurulmasıdır. Ayrıca yeniden imalat
yapıldığı durumda, yeniden imal edilen ve yeni ürün arasındaki kalite oranları için farklı değerler
verilerek müĢterinin kalite algısının müĢteri ve talebe olan etkisi ve kârlılık ile olan iliĢkisi de
incelenerek uygun kalite oranının belirlenmesi amaçlanmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 167
Salon-2
0404-253
SWOT ANALĠZĠ VE AHP METODOLOJĠSĠ BĠRLEġĠMĠ ĠLE YILDIZ TEKNĠK
ÜNĠVERSĠTESĠ ĠÇĠN STRATEJĠ BELĠRLEME
Abit BALIN, Hayri BARAÇLI
Bir kuruluĢ için kısa dönemli ve uzun dönemli stratejilerinin oluĢturulmasında fırsatların, tehditlerin,
üstünlüklerin ve zayıflıkların oldukça önemi büyüktür. Bu stratejilerin tespitinde SWOT analizi
yöntemi kullanılmaktadır. Bu bilgiye bağlı olarak bir kuruluĢ, sürdürülebilir bir rekabet avantajı
sağlayabilmesi için alternatif stratejiler oluĢturmalı ve kendi çıkarlarına uygun en iyi alternatifi
seçmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, çevreden kaynaklı fırsatlar ortaya konulup kuruluĢun güçlü
yanları ile birleĢtirildiğinde kuruluĢ daha avantajlı hale getirilebilir, zayıflıklar desteklenerekten
tehditlere karĢı en iyi strateji oluĢturulabilir. Bu durumda belirlenen her stratejinin diğerlerine göre
daha öncelikli olma durumu ortaya çıkabilmektedir. Sonuç olarak stratejilerden hangisinin seçimi
konusunda kuruluĢ bir çıkmaz ile karĢı karĢıya kalabiliyor.
Bu çalıĢmada Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) için, SWOT analizi yöntemiyle AHP yöntemi
birleĢtirilmiĢtir. OluĢturulan strateji-alternatifleri karĢılaĢtırılarak bu YTÜ için en iyi strateji
önceliklendirilmiĢtir. Bu amaçla öncelikle Üniversitenin SWOT analizi yapılmıĢ ve SWOT gruplarını
oluĢturan faktörler temelinde alternatif stratejiler geliĢtirilmiĢtir. Daha sonra SWOT matrisi
hiyerarĢik bir yapıya dönüĢtürülerek AHP modeli oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan model Super Decision
programı yardımı ile çözülmüĢtür.
0404-257
TEDARĠK PROGRAMI YÖNETĠMĠNDE ENTEGRE PROJE EKĠPLERĠNĠN
KULLANIMI
Mustafa Kemal TOPCU, Murat MALA, Selim MÜSLÜM
Salon-2
Tedarik programlarının belirlenen performans kriterlerine zamanında ve hedeflenen maliyet sınırları
içerisinde ulaĢabilmesi için etkin ve baĢarılı bir program yönetimi anlayıĢına ihtiyaç duyulmaktadır.
BaĢta savunma, havacılık ve uzay sanayi gibi uzun vadeli karmaĢık sistem tedarik programlarında
entegre proje ekiplerinin kullanılması, sürdürülebilir bir rekabet ve karmaĢık ürünlerini üretmeye
aday sektörler için vazgeçilmez unsurlardan birini teĢkil etmektedir.
Ġngiltere‟de akıllı tedarik, ABD‟de evrimsel tedarik veya Almanya‟da müĢteri kullanımına hazır
tedarik sistemi içerisinde etkin kullanılan entegre proje ekiplerinin teĢkili açısından, kullanıcı/ihtiyaç
makamının faaliyetlere daha etkin katılabilmesi için hukuki dayanakların da oluĢturulması
gerekmektedir. Böylelikle konsept geliĢtirme ve ihtiyaç belirleme safhasından baĢlamak üzere
program ömür devri boyunca birlikte çalıĢılarak program yönetiminde devamlılık da
sağlanabilecektir.
Bu çalıĢmada, özellikle savunma sanayi gibi belirsizliklerin (teknolojik, tehdit algısı, kullanıcı
ihtiyaçları, yüklenici pozisyonu, ekonomik, vb.) yoğun olduğu ve risk yönetiminin (mali, teknik ve
takvim açısından) ön planda tutulduğu bir sektörde entegre proje ekiplerinin program yönetiminde
kullanılmasında mevcut durum, kullanımı etkileyen faktörler ve entegre proje ekiplerinin daha etkin
kullanılmasını sağlayacak önerileri sunulacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 168
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 8
Prof.Dr. GüneĢ Gençyılmaz
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
Salon-3
0324-062
KAMU SEKTÖRÜNDE HASTANE PERFORMANSLARININ VERĠ ZARFLAMA
ANALĠZĠ ĠLE ÖLÇÜLMESĠ
Fatih Sabur, Muhammed Keskin, Enver Ece
Veri zarflama analizi verimlilik ölçümü ve performans değerlendirilmesinde kullanılan doğrusal
programlama yaklaĢımına dayalı matematiksel bir yöntemdir. Özellikle birden çok faktörün olduğu
durumlarda performans değerlendirilmesi gibi konularda diğer değerlendirme tekniklerine göre daha
avantajlı bir analiz yöntemi olduğu kabul edilmektedir. Bu çalıĢmada, Ġstanbul‟da bulunan devlet
hastanelerinin etkinlikleri ve performans değerlendirmeleri veri zarflama analizi ile ölçülmeye
çalıĢılmıĢtır. Bu amaçla Ġstanbul‟da bulunan beĢ adet devlet hastanesi ele alınmıĢtır. Hastaneler
belirlendikten sonra performans ölçümünü en iyi Ģekilde yansıtabilecek değerler seçilmiĢtir. Bu
değerlerle veri zarflama analizi yöntemiyle model kurulup, Frontier Analyst programı yardımı ile
derlenmiĢtir. Hastanelerin performans değerlendirmelerinde dikkate alınması gereken sonuçlara
ulaĢılmıĢtır.
Salon-3
0404-377
Metin Madenciliğinde Kullanılan Ġstatistiksel Yöntemler ve Siyasi Parti
Liderlerinin KonuĢmalarının Analizi Uygulaması
Keziban Seçkin, Erman COġKUN
Ġnternet ve kiĢisel bilgisayarların oldukça yaygınlaĢtığı günümüzde, digital depolama ortamlarının
kapasitelerindeki artıĢla birlikte depolanan veri miktarları büyük boyutlara ulaĢmıĢtır. Bu depolanan
veriler yalnızca yapısal verilerden oluĢmamaktadır. Özellikle makaleler, araĢtırma yazıları, kitaplar,
sayısal kütüphaneler, ses(örnek telefon kayıtları) ve video verileri, e-posta mesajları, iĢlemci
dokümanları, web sayfalarında yer alan forum verileri, anket cevapları, müĢteri veya kamu
kurumları vs. bildirirleri, öneri ve Ģikayet bilgileri, çevrimiçi chat gibi yapısal olmayan bu veri
kaynakları depolama birimlerinde oldukça büyük yer kaplamaktadır.
Bilgisayar hayatımıza girmeden önce dokümanlar içindeki bilgiye eriĢim elle indeksleme yöntemiyle
sağlanıyordu. Her Ģeyin hızla elektronik görünüm kazandığı günümüzde, internette 2 milyardan
fazla web sayfası olduğu düĢünülürse, bilgiye eriĢimin elle sağlanmasının olanaksız olduğu görülür.
Bu problemi aĢmak için otomatik bilgiye ulaĢma yöntemleri geliĢtirilmiĢtir. Bu yöntemler metin
madenciliği adı altında incelenmektedir.
Salon-3
Bu çalıĢmada, metnin içindeki bilgiye eriĢim için izlenmesi gereken ön aĢama çalıĢmaları, özellik
iĢleme ve ağırlıklandırma teknikleri anlatılarak, sınıflandırma algoritmaları ile metinler uygun bir
biçimde sınıflandırılması amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmanın uygulama kısmında siyasi parti liderlerinin grup
toplantılarında yaptıkları konuĢmalar metin madenciliği teknikleri kullanılarak analiz edilecek ve
sonuçlar yorumlanacaktır.
0404-382
TÜRKĠYE’DE
AKARYAKIT
DAĞITIMINDA
KULLANIMININ ĠNCELENMESĠ
Pelin Elaldı, Bahar YetiĢ Kara, Osman Alp
DEMĠR
YOLLARININ
Bu çalıĢmada öncelikle Türkiye için akaryakıt dağıtım sistemi incelenecektir. Sistemde kullanılan
mevcut dağıtım yolu olan karayolunun yanı sıra, demir yolu kullanımının risk ve maliyet açısından
etkileri analiz edilecektir. Bu amaçla, demiryolu kullanımının ve aktarma iĢlemleri için kullanılacak
olan transfer istasyonlarının lokasyonlarının da dahil edildiği bir matematiksel model
oluĢturulacaktır. Demiryollarının dahil olduğu bu yeni sistem, matematiksel model yardımı ile
incelenecektir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 169
Salon-3
0404-417
Küresel Pazarlar için Üretilen Rüzgar Türbinlerinin Veri Zarflama Analizi
ve Veri GörselleĢtirmesi ile Ġncelenmesi
Gürdal Ertek, Murat Mustafa Tunç, Doğancan Kebude, Ece Kurtaraner
Dünya çapında enerji ihtiyacının artmasıyla beraber çevreye duyarlılığın da artması, rüzgar
enerjisine olan ilgiyi günbegün arttırmaktadır. Sadece Türkiye‟de rüzgar enerjisi pazarının 20102030 yılları arasında 60 milyar dolarlık bir pazar olacağı öngörülmektedir. Türkiye‟de ve dünyada
firmaların mevcut rüzgar türbini alternatifleri arasından sağlıklı bir seçim yapabilmesi, ve
yatırımlarına en yüksek dönüĢü elde etmeleri büyük önem taĢımaktadır. Özellikle rüzgar türbininin
enerji verimliliği uzun vadede türbinin faydasını belirleyen en önemli unsurdur. Bu çerçevede,
dünyada en yüksek pazar payına sahip beĢ firmanın ürettiği rüzgar türbinlerinin verileri toplanarak
Veri Zarflama Analizi – VZA (Data Envelopment Analysis - DEA) ve Veri GörselleĢtirmesi
(Information Visualization) metodolojileri ile incelenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar en verimli türbin
alternatiflerini belirterek alıcı firmalara yol göstermenin yanısıra, verimsiz türbinlerin verimli
türbinlere olan izdüĢümlerini hesaplayarak nasıl geliĢtirilebileceği konusunda üretici firmalara yol
göstermektedir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 170
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Endüstride YA/EM Uygulamaları - 9
Yrd.Doç.Dr. Gürdal Ertek
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
Salon-4
0404-395
BĠR GIDA FĠRMASINDA YENĠDEN SĠPARĠġ NOKTASI OPTĠMĠZASYONU
Orhan Torkul, Muhammet RaĢit Cesur, Ġhsan Hakan Selvi
Günümüzde geliĢen rekabet Ģartları, iĢletmeleri daha az stok, daha kısa çevrim süreleri ve daha
fazla ürün çeĢitliliğine zorlamaktadır. ĠĢletmeler içinde bulundukları ortamın Ģartlarına uyum
sağlarken, pazarda kendi pozisyonlarını korumak ve geliĢtirebilmek için ürettikleri her stratejinin
maliyetlerini olabildiğince düĢürmek istemektedirler. Bu bağlamda, bir gıda firmasında, sipariĢ
verilen tüm malzemelerin yeniden sipariĢ noktaları hesaplanmıĢtır.
Firma tüm malzemeler için daha önceden belirlenmiĢ miktarlarda yeniden sipariĢ nokları
kullanmaktadır. Bu miktarlar sabit olduğu için talep düĢtüğünde stok maliyetleri artmaktadır. Ayrıca
firma kesinlikle yok satma maliyetine katlanmak istememektedir. Bu sebeple üretimi sonlandırılan
bir ürünün tüm stokları elde kalmaktadır. Firmanın ürünleri mevsimsellikten etkilenen ürünlerdir.
ÇalıĢma firmanın elinde kalan stokları ve tuttuğu stokları minimize etmek amacıyla bir benzetim
modeli geliĢtirilmiĢtir. Benzetimde kullanılacak veriler mevsimsellikten etkilendiği ve mevsimsellik
ürün bazında değiĢken olduğu için sipariĢ miktarları kümelenmiĢtir. Böylelikle küme içindeki
değiĢkenliğin minimize, kümeler arasındaki farkın da maksimize edilmesi amaçlanmıĢtır. Her küme
için benzetim modeli çalıĢtırılmıĢ, ve firmanın kısıtlarını sağlayan minimum maliyetli yeniden sipariĢ
noktaları seçilmiĢtir. Daha sonra firmanın yıl boyu hedeflediği stok miktarı için minimum maliyetli
seçimi yapacak bir ikili programlama (binary programming) modeli geliĢtirilmiĢtir.
Salon-4
Salon-4
0404-410
Türkiye Gaz Piyasasında Tüketim Bedeline Etki Eden Faktörler
Mete Gündoğan, Zafer Demircan
Enerji piyasalarının niteliği son yirmi yıldır çok süratli bir Ģekilde değiĢmektedir. Bir yandan elektrik
dağıtım ve üretimi özelleĢtirilirken diğer yandan da buna bağlı olarak gaz piyasası yoğun bir Ģekilde
özelleĢtirilmektedir. Gaz ve elektrik gibi kaynaklar genellikle kamu iĢletmeleri tarafından tedarik
edilirken, artık özel sektör tarafından tedarik ediliyor olması birçok parametrenin yeniden organize
edilmesi ihtiyacını doğurmaktadır. Bu açıdan birçok ülkede yeni düzenleme metodlarına ve
yaklaĢımlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye‟nin serbest pazar ekonomisine geçiĢi 1980‟li yıllarda
özellikle Dünya Bankası ve IMF‟nin telkinleri ile baĢlamıĢtır. Daha sonraları, özellikle son on yıl
içerisinde özelleĢtirme bir devlet politikası haline dönüĢmüĢtür. Yoğun özelleĢtirmeler ile birlikte
devletin düzenleme ve denetleme kabiliyetinin acil olarak geliĢtirilmesi ihtiyacı doğmuĢtur. Rekabet
ve kurumsal çerçeve bu ihtiyacın ana bileĢenleridir. Rekabetin geliĢtirilebilmesi için hem operasyonel
olarak hem de bütçe olarak bağımsız üst kurullar oluĢturulmuĢtur. Bu üst kurullardan bazıları,
Rekabet Kurulu, Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Telekominikasyon Kurulu ve
Bankacılık Düzenleme ve denetleme Kurulu gibi endüstriyel geliĢime yöne veren kurullardır. Bu
makale, Türkiye‟deki gaz piyasasının nasıl düzenlenip denetlendiğini, bunda hangi parametrelerin
etkili olduğunu sistematik bir Ģekilde açıklamakta ve öneriler geliĢtirmektedir.
0404-419
Türk Firmalarının Karlılık Stratejileri: Sistematik bir Analiz
Gürdal Ertek, Nihat Kasap, Mert Ġnanoğlu, Özcan Bilgin, Selin Tokman
Bu çalıĢmanın amacı Türkiye‟de farklı sektörlerdeki firmalarda farklı yönetim konularındaki strateji
tercihlerinin araĢtırılmasıdır. Bu amaca dönük olarak gerçekleĢtirilen bir anket kapsamında
endüstriden 256 katılımcıya firmaları için yedi farklı alandaki en faydalı karlılık stratejisinin hangisi
olabileceği sorulmuĢtur. Elde edilen veriler istatistiksel testlerle incelenmiĢ ve sektörler ve yönetim
alanlarına göre önemli tercih farklılıkları olduğu tespit edilmiĢtir. Elde edilen bu kavrayıĢlar
yöneticilerin zihinsel modellerini ortaya koymakta, ve stratejik yönetim için dikkate alınması
gereken noktaları sunmaktadır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 171
Salon-4
0404-424
Çok Amaçlı Bulanık Hedef Programlama ile Üretim Planı Modellemesi
Serhat Tüzün, Tufan Demirel, Tolga Kütük
ÇalıĢma, bir tekstil iĢletmesine ait üretim planının modellenmesi amacını taĢımakta olup, mevcut
değiĢkenler aracılığı ile toplam satıĢ geliri, toplam maliyet ve talep hedeflerine, belirlenmiĢ olan
kısıtlar göz önüne alınarak ulaĢmanın yollarını belirlemektedir. Modelde, karar değiĢkenleri olarak
farklı kıyafet türlerine ait farklı tip 13 ürün alınmıĢtır. Bu karar değiĢkenleri kullanılarak; üretim
kapasitesine iliĢkin, talebe iliĢkin, vb. kısıtlar dahilinde iĢletmeye ait yılın ilk dört aylık üretim planı
oluĢturulmuĢtur. ĠĢletme yöneticilerinin talepleri doğrultusunda çeĢitli varsayımlar modele dahil
edilmiĢ olup kullanılan veriler, Türkiye‟de üretim yapmakta olan gerçek bir tekstil iĢletmesinden
alınmıĢtır. ÇalıĢmada öncelikle mevcut durum çıkartılmıĢ olup, belirlenmiĢ olan hedeflere ulaĢma
amacıyla parametrelerde düzetlmeler yapılmıĢtır. Bu düzeltmeler, iĢletmede yer alan konu hakkında
bilgili kiĢiler ile değerlendirilip, mutabakata varılarak modele eklenmiĢtir. Yapılan uygulama ile,
iĢletmenin üretim süreçlerindeki aksaklıklar tespit edilmeye çalıĢılmıĢ ve bunların nasıl
düzeltilebileceği konusunda öneriler getirilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 172
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Matematik Programlama - 6
Yrd.Doç.Dr. Esra Büyüktahtakın
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
0401-204
Sürdürülebilirlik
Stratejisinin
Satınalma Kararlarına
Matbaada Matematiksel Modelleme Uygulaması
Zeynep GERGĠN, Tülin AKTĠN
Etkisi:
Bir
Salon-5
Günümüzün zorlu pazar koĢullarında rekabet avantajı elde etmek isteyen her iĢletme, etkin bir
satınalma sürecine sahip olmalıdır. Klâsik satınalma kararlarında maliyet, en önemli bileĢen olarak
ele alınmıĢtır. Ancak son yıllarda ortaya çıkan yeni yönetim yaklaĢımları, maliyetin yanısıra pek çok
faktörü içinde barındırmaktadır. Bu bağlamda, ilk kez 1987 yılında iĢletme yönetimi yaklaĢımlarıyla
iliĢkilendirilen “sürdürülebilirlik” kavramının da satınalma kararlarına entegre edilmesi kaçınılmaz
olmaktadır.
Bir iĢletme için sürdürülebilirlik; tüm iĢ süreçleri ve karar alma mekanizmalarında, paydaĢların
ekonomik refah, doğal çevrenin korunması ve sosyal adalet beklentilerine, duyarlılıkla ve denge
içinde bakılmasıdır. Bu stratejiye, “Üçlü Kâr Hanesi (Triple Bottom Line)” adı verilmektedir.
Stratejide yer alan kâr, doğal sermaye ve entellektüel sermaye unsurları, birbirleriyle iliĢkili olup
kısmen de birbirleriyle çeliĢki halindedirler.
Bu çalıĢmada, basım sektöründe faaliyet gösteren bir iĢletmede sürdürülebilirlik stratejisi
benimsenmesi durumunda, satınalma kararlarının nasıl etkileneceği incelenmektedir. ÇalıĢmanın ilk
aĢamasında, iĢletmenin baĢlıca hammaddelerini sağlayan tedarikçiler, uygulanan bir anket ile
müĢterileri tarafından değerlendirilerek; ekonomik, çevresel ve sosyal kâr hanesi faktör puanları
hesaplanmıĢtır. Ġkinci aĢamada ise, sürdürülebilirlik stratejisi unsurları içeren bir matematiksel
model geliĢtirilmiĢtir. Model, üçlü kâr hanesi faktörlerinin ağırlıklarının değiĢtirilmesiyle oluĢturulan
farklı senaryolar bazında çalıĢtırılmıĢ ve satınalma maliyetlerini enküçükleyen tedarikçiler
belirlenmiĢtir.
Önerilen model, uygulanan stratejiye göre, tedarikçi seçimi konusunda iĢletmelere yardımcı
olacaktır.
0404-266
Doğrusal Programlama Ġle HolĢtayn Cinsi BüyükbaĢ Süt Hayvancılığında
Yem Rasyonu Optimizasyonu
Fatih Aktürk, Celal Tahaoğlu, Murat Atan
Salon-5
HolĢtayn cinsi büyükbaĢ süt hayvancılığında yem rasyonunun doğrusal
yapılmasının amacı yem maliyetini düĢürerek iĢletmenin maliyetini düĢürmektir.
programlamayla
Yapılan çalıĢma 100 baĢ ve üzeri sağmal holĢtayn cinsi süt hayvancılığı sürüleri için uygulanabilir
düzeydedir, daha küçük sürülerde böyle bir çalıĢmanın yapılması optimal olmaz.
Bu çalıĢmada 13 farklı hammadde kullanılarak kaba yem rasyonu hazırlanmıĢ ve 15 farklı
hammadde kullanılarak konsantre yem rasyonları hazırlanmıĢtır. Hammaddelerdeki kuru madde,
protein, selüloz, kalsiyum, fosfor, ham kül oranları; metabolojik enerji miktarları ve 2010 fiyatları
kullanılarak maliyeti minimum olan fakat hayvanların yaĢaması ve verimi için gerekli olan
maddelerin karĢılandığı; bu maddeler arasındaki antagonist ve sinerjik iliĢkiler dikkate alınarak;
doğrusal programlama metodu yardımıyla yem rasyonları hazırlanmıĢtır.
Hayvanların vücut ihtiyaçları her dönemde farklılık gösterdiği için diĢi buzağı baĢlangıç, diĢi buzağı
büyütme, diĢi dana, 1‟li düve, 2‟li düve (gebe düve), süt ineği, kuruda inek, erkek buzağı büyütme,
erkek dana ve tosun dönemleri için farklı yem rasyonları hazırlanmıĢtır.
Yapılan çalıĢmanın sonucunda 100 baĢ sağmallık sürüde klasik yönteme göre %20 kar sağlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 173
Salon-5
Salon-5
0404-280
Ġnternet Arama Motoru Reklamcılığında Hedef Tıklama Oranına Bağlı En
Ġyi Anahtar Kelime Fiyat Teklifi Sunulması
BarıĢ Selçuk, Özgür Özlük
2010 ABD arama motoru reklam harcamalarının 12 milyar doları aĢtığı tahmin edilmektedir. Bu
reklam türünde, reklam veren belirli bir anahtar kelime için arama motoru iĢletmecisine fiyat teklifi
verir. Bu fiyat teklifi reklamın arama motorunun sayfasında kullanıcıya nerede gösterileceğini
belirleyen temel faktördür. Kullanıcılar, sayfada yukarıdaki reklamlara tıklamaya daha fazla
meyillidirler. Buna ek olarak anahtar kelimenin tıklama oranı ve popülerliği de toplam reklam
maliyetini etkileyen diğer faktörlerdir. Reklam verenler belirli bir hedef tıklama oranına ulaĢıp aynı
zamanda toplam maliyeti en aza indirecek Ģekilde teklif verecekleri anahtar kelimeleri ve bu
kelimelerin her birinin teklif fiyatını belirlemek isterler. Bu çalıĢmada bu problemin çözümü için bir
en iyileme modeli geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen model ile doğrusal olmayan sürekli sırt çantası problemi
arasındaki iliĢki gösterilmiĢ ve KKT Ģartları kullanılarak en iyileme problemi çözülmüĢtür. Çözüm
sonucunda anahtar kelime fiyat teklifi verilmesi ile ilgili yararlı çıkarımlar gösterilmiĢtir.
0404-429
A Dynamic Model of Controlling Invasive Species
Esra Büyüktahtakın, Zhuo Feng, Ferenc Szidarovszky, George Frisvold,
Aaryn Olsson
We develop a dynamic model of controlling invasive weeds which is a large scale, nonlinear 0-1
integer programming problem. The model decides the optimal allocation of labor and budget to
these resources to control the population of the species in a multi-period planning horizon. This
optimization framework is then applied to the case of buffelgrass control in the Arizona desert.
Furthermore, we analyze and compare the most frequently suggested strategies and their
consequences.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 174
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Kalite Yönetimi - 2
Doç.Dr. Emrullah Demirci
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
Salon-6
0325-122
TAGUCHĠ YAKLAġIMI ĠLE ECE-R66 ġARTLARINI SAĞLAYAN OTOBÜS
GÖVDESĠNĠN OPTĠMĠZASYONU
Serkan MEZARCIÖZ
Taguchi metodu, üründe ve proseste, değiĢkenliği oluĢturan ve kontrol edilemeyen faktörlere karĢı
kontrol edilebilen faktörlerin düzeylerinin en uygun kombinasyonunu seçerek, ürün ve prosesteki
değiĢkenliği en aza indirmeye çalıĢan bir deneysel tasarım metodudur. Bu metot; ürünlerin
kalitesinin iyileĢmesinde etkili olmasının yanı sıra, kalite geliĢtirmede çok daha az deneme ile daha
iyi sonuç alma imkanı vermektedir. Bunun yanında felsefe olarak, kalitenin tasarım ve proseste
sağlanmasını öngörmektedir.
Yaralanma ve can kayıplarının görüldüğü otobüs ve midibüs kazalarının hemen hemen hepsinde
devrilmenin de ciddi bir unsur olarak gerçekleĢtiği kaydedilmiĢtir. En az bir ağır yaralanmayla ya da
ölümle sonuçlanan 47 gerçek otobüs-midibüs kazasının incelenmesi sonucunda kazaların %42‟sinde
yana veya öne devrilme gerçekleĢtiği tespit edilmiĢtir. “Yolcu TaĢıyan Araçların Yapısal Mukavemeti”
baĢlıklı “ECE-R66” yönetmeliği, devrilme kazalarında ortaya çıkabilecek feci sonuçları önlemek ve
otobüs-midibüs yolcularının güvenliğini korumak amacı ile yürürlüktedir. ECE-R66 yönetmeliğinin
amacı, araç yapısının, yaĢam mahalinin devrilme testi süresince ve sonrasında zarar görmemiĢ
olarak kalmasını sağlayacak kadar mukavemete sahip olduğunu garanti etmektir.
Salon-6
Bu çalıĢmada bir Ģehirlerarası yolcu otobüsünün ECE-R66 Ģartlarını sağlayabilmesi için gövdenin
sonuca etki edebileceği düĢünülen parametrelerinin optimizasyonu amaçlanmıĢtır. Taguchi
tasarımına göre deneyler, L8 ortogonal dizaynına göre 8 adet deneme ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Deney
sonuçlarının değerlendirilmesinde varyans analizi (ANOVA) ve sinyal/gürültü oranı (S/N)
kullanılmıĢtır.
0325-129
Kalite Fonksiyon Yayılımı ile Fındık Unu Makinesi Tasarımı
CoĢkun Hamzaçebi, Emrullah Demirci, Fatih Oyman, Aslı Akyıldız
Kalite fonksiyon yayılımı (KFY), ürün-süreç tasarımı ve geliĢtirilmesinde faydalı sonuçlar veren
müĢteri odaklı bir tekniktir. Fındığın öğütülmesi ile elde edilen fındık ununun müĢterileri memnun
etmesi için, fındık unu makinelerinin birçok özelliği bir arada bulundurması gerekmektedir. Bu
çalıĢmada, yeni bir fındık unu makinesi tasarımı ve imalatında, piyasada mevcut fındık unu
makinelerini ve fındık unu üreticilerinin beklentilerini dikkate alan bir kalite fonksiyon yayılımı
tekniği kullanılmıĢtır.
0325-130
Salon-6
GIDA SEKTÖRÜNDE KALĠTE
MEVCUT DURUM ANALĠZĠ
Sena KIR, Harun ReĢit YAZGAN
ARAÇLARININ
KULLANIMIYLA
ĠLGĠLĠ
Günümüzde gıda sektörüne iliĢkin birçok ulusal ve uluslararası standart söz konusudur. ĠĢletmeler,
gıda güvenliği ve kalitesi alanındaki bu standartları uygulayabilmek için kalite kontrol araç ve
tekniklerinden yararlanmaktadırlar. Bu çalıĢma kapsamında, öncelikle gıda sektöründe faaliyet
gösteren, bir kalite yönetim sisteminin ve HACCP esaslı bir güvenlik sisteminin uygulandığı,
izlenebilirlik ve geri çağırma prosedürü eksiksiz olarak çıkarılmıĢ kurumsal iĢletmelere anketler
uygulanarak, kalite bilinci ve kalite araçlarının uygulanmasıyla ilgili mevcut durumları hakkında bilgi
toplanmıĢtır. Bu bilgiler istatistiksel olarak analiz edilip, kurumsal iĢletmelerin kalite araçlarını
kullanım bilinci, bu araçların kullanım frekanslarıyla iĢletme kalite anlayıĢı arasındaki iliĢki durumu
ve literatürde mevcut kalite araçlarının pratikte kullanım kolaylıklarıyla sağladıkları faydalar
açısından kullanılabilirliği değerlendirilmiĢtir. Bunlara ek olarak iĢletmelerin subjektif kalite
ölçütlerine ne derecede önem verdiğinin ve bu ölçütleri nasıl kontrol altında tutabildiklerinin
görülmesi amaçlanmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 175
Salon-6
0330-169
OTOMOTĠV YAN SANAYĠĠNDE KALĠTE MALĠYETLERĠNĠN ANALĠZĠ
Beyza KALE, Reyhan ALP, Özden ÜSTÜN
Günümüz piyasa koĢullarında firmaların birbirleriyle olan rekabetleri giderek artmaktadır. Bu
koĢullar altında avantaj sağlamak isteyen iĢletmeler, ürün ve hizmetlerin kalitesini arttırırken;
üretim maliyetlerini azaltmak zorundadır. Dolayısıyla iĢletmelerin kalite maliyetlerini izlemek, analiz
etmek ve bu maliyetleri kontrol edilebilmek için ölçmeleri gerekmektedir.
Bu çalıĢmada otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir iĢletmenin kurulu bulunan kalite maliyet
sistemi ele alınmıĢtır. 2007 ve 2008 yılları için iĢletmenin satıĢ cirosunda en çok paya sahip ürünler
belirlenmiĢtir. Bu ürünlerin üretimi esnasında, istatistiksel süreç kontrol için toplanan, iç çap verileri
kullanılarak hata oranları hesaplanmıĢtır. Kalite maliyetleri ile hata oranları arasındaki iliĢki
incelenerek iyileĢtirme çalıĢmaları yapılmıĢtır. ĠyileĢtirme çalıĢmaları sonucunda, kalite maliyetlerinin
ve süreç yeterliliğinin iyileĢtirme öncesi duruma göre değerlendirilmesi yapılarak firmaya önerilerde
bulunulmuĢtur.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 176
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Kalite Yönetimi - 3
Yrd.Doç.Dr. Alper Aksu
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
0331-183
BELEDĠYELERDE SÜREÇ YÖNETĠMĠ
Esra Kurt Tekez, Selçuk Özcan
KüreselleĢme, biliĢim, iletiĢim, teknoloji alanındaki geliĢmeler organizasyonların yaĢamlarını devam
ettirebilmeleri için değiĢime uyum sağlamalarını gerektirir. DeğiĢimden kamu yönetimleri de
etkilenmiĢlerdir. Kamu hizmetlerinin etkin ve verimli sunulabilmesi için süreç yönetimi önemli bir
araçtır.
Salon-7
Geleneksel yönetim anlayıĢından süreç yönetimi anlayıĢına geçiĢin amacı, organizasyonların
değiĢimi yönetecek becerileri geliĢtirebilmelerine yardımcı olacak bir yapıyı bünyelerinde
oluĢturabilmeleridir. Süreç yönetimine geçiĢ ile birlikte organizasyonda var olan tüm süreçler ortaya
çıkarılır, süreçler arası iliĢkiler ve süreci oluĢturan adımlar arasındaki iliĢkiler tanımlanır, ölçülür ve
bu sayede sürekli iyileĢtirme ortamı oluĢturulur.
Bu çalıĢma içinde süreç yönetimi adımları aĢağıdaki gibi aĢama aĢama yapılmıĢtır:
Süreçler sınıflandırıldı
Kilit süreçler belirlendi
Süreç hiyerarĢisi oluĢturuldu
Süreçler tanımlandı
Süreçlerin girdileri belirlendi
Süreçlerin tedarikçileri belirlendi
Süreçlerin çıktıları belirlendi
Süreçlerin müĢterileri belirlendi
Süreçlerin performans göstergeleri belirlendi
Süreçler birbirleriyle iliĢkilendirildi
Süreç akıĢ diyagramları oluĢturuldu
Kritik baĢarı faktörleri belirlendi.
Kritik süreçler belirlendi.
Bu çalıĢmanın yapıldığı belediyede süreçlerin akıĢını dikkate alan bir anlayıĢla hiyerarĢik basamakları
azaltıp daha yalın hale gelme çabası vatandaĢ memnuniyetinde artıĢ sağlayacaktır. Süreç yönetimi
sürecin iç ve dıĢ müĢterisinin beklentisine odaklanarak; katma değeri olmayan iĢlerin, tekrarların,
hataların elimine edilmesini ve böylelikle zamandan, maliyetten tasarruf edilmesini de sağlayacaktır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 177
0404-231
Hizmet Sektöründe Süreç Performans Analizi
Arzu Alevcan ALTAN, Y. Esra ALBAYRAK
Salon-7
Performans değerlendirme kavramı, kaynakların sınırlı olduğu dünyamızda her zaman önemli olmuĢ
ve önemli olmaya devam edecektir. Rekabetin yaĢandığı durumlarda performans ölçümü hayati
önem kazanmaktadır. Bu nedenle, değiĢime ayak uydurabilen, yenilikleri bünyesinde en hızlı Ģekilde
uygulayabilen ve değiĢen müĢteri ihtiyaçlarına cevap verebilen organizasyonlar dünya seviyesi
performans kriterlerine sahip olabilirler.
Hizmetler, bir malın ya da hizmetin satıĢına bağlı olmaksızın, son tüketicilere ya da iĢletmelere
pazarlandığında gereksinim ve istek doygunluğu sağlayan, bağımsız olarak tanımlanabilen
eylemlerdir. Bu yüzden hizmet sistemlerinin yapısı, müĢteri ihtiyaçlarının karĢılanmasına yönelik
oluĢturulmalıdır. Hizmetler sektörünün büyümesi ve ulusal ekonomiler içinde önemli bir yer
kazanması, son yılların en önemli geliĢmelerinden biridir. Bu alandaki rekabetin artması, hizmet
Ģirketlerinin ayakta kalması için çok daha fazla gayret sarfetmeleri gerekliliğini ortaya çıkarmıĢtır.
Bu geliĢmelere bağlı olarak hizmetin performansının tanımlanması, ölçülmesi, ölçüm değerlerindeki
değiĢim ve dolayısıyla baĢarı, gittikçe önem kazanmaya baĢlamıĢtır.
Hizmet sektöründeki iĢletmeler performans ölçümünde sorunlarla karĢılaĢmakta, bu sorunları
ortadan kaldırmak için klasik problem çözme araçlarının yanında süreç analizi ve yönetimi
tekniklerinden faydalanmaktadırlar. ÇalıĢmanın amacı hizmet sistemlerinin performansını
değerlendirmeye ve iyileĢtirmeye yönelik, bir çok faktörün dahil edildiği bir model oluĢturmaktır.
ÇalıĢmada, iĢletme süreç performans analizi ve süreç iyileĢtirme için birkaç analiz tekniğinin birlikte
kullanılacağı hibrid bir yöntem kullanılmaktadır. Bu amaçla çalıĢmanın birinci bölümünde sistem ve
süreç analizi yapılarak hizmet performans kriterleri belirlenmekte, ikinci bölümde ise süreçlerin
etkinliğini artırmaya yönelik alternatifler oluĢturularak, iĢletme için stratejik bir senaryo
oluĢturulmaktadır.
Salon-7
0404-239
ġEHĠRLERARASI YOLCU TAġIMA HĠZMETLERĠNDE KALĠTE FONKSĠYON
YAYILIMI UYGULAMASI
Fatma Pakdil, Bahar IĢın, Ebru Akagündüz, Burcu Bayram
Bu çalıĢmada, Ģehirlerarası yolcu taĢımacılığı yapan bir firmanın hizmet kalitesinin iyileĢtirilmesi
amacıyla Kalite Fonksiyon Yayılımı (KFY) aracının nasıl kullanılabileceğine ait bir örnek uygulama
sunulmaktadır.
ÇalıĢmanın ilk bölümünde müĢteri isteklerinin öğrenilmesi üzerinde durulmuĢtur. Bu aĢamada odak
grup çalıĢması, geçmiĢ dönemlere ait yolcu Ģikayetleri ve ampirik bir araĢtırma temelinde
SERVQUAL modeli ile elde edilen müĢteri isteklerinden hareket edilmiĢtir. MüĢteri istekleri faktör
analizi ile gruplanmıĢ, her bir müĢteri isteğine ait önem dereceleri ve memnuniyet puanları
belirlenmiĢtir. Bu sayede kalite evinin planlama matrisinin ana çatısı oluĢturulmuĢtur. Bir sonraki
aĢamada her bir müĢteri isteğini karĢılamak üzere hangi teknik gereklerin, ne düzeyde sağlanması
gerektiği tespit edilmiĢtir. ĠliĢki matrisinin oluĢturulmasından sonra rekabetçi analiz yapılmıĢ,
müĢteri memnuniyetini etkileyen en önemli müĢteri istekleri tespit edilmiĢ, bu istekleri sağlamak
için hangi teknik gereklere öncelik verilmesi gerektiği belirlenmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 178
Salon-7
0404-326
Bir Otomotiv Tedarikçisi Ġçin Kaliteyle BütünleĢik Tedarik Zinciri Modeli
Yavuz KARALI, Uğur ÖZEN, Tülin AKTĠN
Bu çalıĢmada, sipariĢ üzerine üretim yapan ve otomotiv sektörüne piston ile pim üreten bir
tedarikçinin, tedarik zinciri ele alınmaktadır. Bir Alman firmasının lisansı altında üretim yapan
tedarikçinin, ana hammaddelerini satınaldığı üç firma ve %40‟ı iç pazarda, %60‟ı ise dıĢ pazarda
olmak üzere müĢterileri mevcuttur.
GeliĢtirilen tedarik zinciri modelinde üretim planlama, yukarıdan aĢağıya doğru bilgi aktarımı ile
gerçekleĢen iki düzeyli hiyerarĢik bir yapıdadır. Birinci düzeyde, imalat süreçlerine göre ayrılmıĢ olan
ürün türlerinin aylık üretim hacimleri ile gereken hammadde miktarlarını bulan ve amacı, sistemin
toplam maliyetini enküçüklemek olan bir karma tamsayılı doğrusal programlama modeli
bulunmaktadır. Motorun önemli bir parçası olan piston üretiminin her aĢamasında, çeĢitli kalite
kontrol yöntemleri uygulanmaktadır. Bu nedenle, kaliteyle ilgili göstergeler de ilk düzeye
eklenmiĢtir. Ġkinci düzeyde ise, birinci ayın üretim adetlerini girdi olarak alarak, bu miktarları ürün
aileleri bazında paylaĢtırmayı hedefleyen bir model geliĢtirilmiĢtir. ÇalıĢmada ürün aileleri, piston
çaplarına göre belirlenmiĢtir. GeliĢtirilen karma tamsayılı doğrusal programlama modelinin amacı,
toplam hazırlık sayısını enküçüklemektir. Uygulamada, otomotiv tedarikçisinden alınan gerçek
veriler kullanılmıĢtır.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 179
Oturum
Oturum BaĢkanı
Tarih
Saat
Yenilik-Yenilikçilik - 2
Doç.Dr. Tarık Çakar
7 Temmuz 2011
11:30-13:00
0403-214
Yeni Ürün GeliĢtirme Sürecinde Pazarlama Stratejisi Seçimi: Hibrid Çok
Kriterli Karar Verme Modeli Önerisi
Elif ALAYBEYOĞLU, Y. Esra ALBAYRAK, Tuncay GÜRBÜZ
Salon-22
ĠĢletmelerin iki temel fonksiyonundan birincisi mal ve hizmetlerin üretimi ikincisi ise bunların
pazarlanmasıdır. Üretim ile tüketim arasındaki bu iliĢki iĢletmelerde pazarlamanın önemli bir rol
oynadığını göstermektedir. Günümüzde pazarlama anlayıĢı müĢteri odaklıdır ve müĢteri
memnuniyetini arttıracak Ģekilde onların istek ve ihtiyaçlarının karĢılanmasını amaçlamaktadır.
Pazarlama kararlarının temeli, uygun hedef pazarların seçimi, seçilen hedef pazarların analizi ve
pazarlama karması elemanları ile ilgili stratejik pazarlama planlarının oluĢturulmasıdır.
ĠĢletmeler, pazar paylarını savunmak veya arttırmak, rakiplere üstünlük sağlamak, pazarda yenilikçi
ve lider firma imajı kazanmak, ürün çeĢitliliğini arttırarak riski azaltmak gibi nedenlerle yeni
ürünlere ihtiyaç duyarlar. Ancak, pazarın olduğundan büyük tahmin edilmesi, ürünün müĢteri
beklentilerini/ihtiyaçlarını tam olarak karĢılayamaması, ürünün piyasadaki mevcut ürünlerden
farklılığının olmaması, ürünün konumlandırması ile pazarlama bileĢenleri/karması arasındaki
uyumsuzluk yeni ürünün baĢarısızlık sebepleridir.
Yeni bir ürünün pazarda baĢarılı olması, yeni ürün geliĢtirme sürecinde pazarlama sürecinin iyi
yönetilmesi, doğru planlama yapılması, pazar ve müĢteri verilerinin toplanması ve doğru analiz
edilmesi, ürüne değer katan pazarlama, markalaĢma gibi kavramların yönetimiyle mümkündür.
Doğru stratejiler kullanılarak alınacak kararlar, pazarlama baĢarısı sağlayacak ve ürün piyasada
tutunacaktır.
ÇalıĢmada, yeni ürün geliĢtirme sürecindeki pazarlama kararları ve izlenecek pazarlama stratejileri
incelenmekte, bu süreçte etkili olan kriterler belirlenmekte, kriterlerin ağırlıklandırılmasında ve en
iyi pazarlama strateji senaryosunun belirlenmesinde hibrid çok kriterli karar verme modeli
önerilmektedir.
Salon-22
0404-262
ÜRÜN VE SÜREÇLERDE YENĠLĠKÇĠLĠĞE YATIRIM YAPILABĠLEN ĠKĠ
AġAMALI BĠR TEDARĠK ZĠNCĠRĠ PROBLEMĠNĠN ANALĠZĠ
Sibel Dumlu, Taner Bilgiç
Bu çalıĢmada bir üretici ve bir satıcıdan oluĢan bir tedarik zinciri problemi analiz edilmiĢtir. Üretici
firma satıcıya teknolojiye dayalı bir ürün tedarik etmektedir. Satıcı teknoloji yatırımına bağımlı bir
stokastik pazar talebiyle karĢı karĢıyadır. Üretici ve satıcı firma ürün ve süreçlerdeki yenilikçilik için
yapılan araĢtırma ve geliĢtirme (Ar&Ge) çalıĢmalarına iki farklı yatırım yapmaktadır. Süreç
yenilikçiliği için yapılan yatırımın üretici firmanın üretim maliyetini düĢürdüğü ve ürün yenilikçiliği
için yapılan yatırımın ise talebi stokastik olarak arttırdığı varsayılmıĢtır. ÇalıĢmada, önce sistemi tek
bir karar vericinin yönettiği düĢünülmüĢ ve merkezi çözüm için bir algoritma önerilmiĢtir. Sonra
kararların ilgili elemanlarca verildiği dağıtık durumlar ve bu durumları koordine eden kontratlar
incelenmiĢtir. Firmaların araĢtırma ve geliĢtirme (Ar&Ge) çalıĢmaları için yapılan yatırımları
paylaĢmaları durumunda kar ve yatırım paylaĢımı kontratlarının tedarik zincirini koordine ettiği
gösterilmiĢtir. Aynı problem bütçenin kısıtlığı olduğu durum için de incelenmiĢtir ve merkezi en iyi
çözüm için bir algoritma önerilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 180
Salon-22
0404-416
Tedarik Zinciri Ġnovasyonları: Taksonomi, Analiz, ve Yeni KavrayıĢlar
Gürdal Ertek, Gökçe Kahvecioğlu, Ayfer BaĢar, Nihan ÖzĢamlı, Alp Eren Akçay
Bu çalıĢmanın konusu tedarik zinciri inovasyonlarının incelenmesi olup bu çerçevede öncelikle
tedarik zincirindeki inovasyonları karakterize eden bir taksonomi geliĢtirilmiĢtir. Taksonominin en
önemli özelliği sadece tek boyutlu bir taksonomi olmayıp üç farklı boyutu, inovasyon amaçlarını,
tedarik zincirinin özelliklerini, ve gerçekleĢen inovasyonun özelliklerini dikkate almasıdır. Tedarik
Zinciri Yönetimi Profesyonelleri Konseyi (Council of Supply Chain Management Professionals CSCMP) tarafından her yıl verilen Tedarik Zinciri Ġnovasyonları Ödülü‟nü (Supply Chain Innovations
Award - SCIA) 2006-2010 yılları arasında kazanan firmaların inovasyonları incelenerek üç boyutlu
taksonomi bağlamaında karakterize edilmiĢtir. Daha sonrasında veri madenciliğinin bir metodolojisi
olan iliĢki madenciliği kullanılarak bu veri incelenmiĢ ve tedarik zinciri yöneticilerine yol gösterecek
yeni kavrayıĢlar elde edilmiĢtir.
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 181
Yazarlar Ġndeksi
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Açıkgöz N.
47,118
Ali Ö. G.
52
Ada E.
85
Alikalfa M.
23
Adalı M. R.
138
Alkaya A.
133
Ağdelen Z.
145
AlkıĢ N.
122
Ağralı S.
34,99
Alp O.
169
Ahi E.
3
Alp R.
115,176
Akad M.
118
Altan A. A.
178
Akagündüz E.
67,178
Altınel Ġ. K.
80,81,102,117,142
Akca S. ġ.
147
Altıparmak F.
59,117
Akçay A. E.
181
Altuğ G. S.
37
Akçayol M. A.
73, 113
Altun K.
78
Akçin A.
31
Altunbay S.
6
Akdemir F.
157
Angün M. E.
86
Akgöbek Ö.
11,148
Anılgan E.
25
Akgün Ġ.
132
Antmen Z.F.
15
Akın C.
89
Anturan T.
10
Akın F.
89
AnuĢlu M. D.
76
Akkan C.
23
Aplak H. S.
116
Akpınar K.
26
Aplak S.
104
Aksakallı V.
53
Ar Ġ. M.
75
Aksen D.
37,147
Arapoğlu.R. A.
127
Aksu D. T.
56,125,128
Aras N.
61,81,102,147,153,167
Aksu G.
108
Araz C.
89
Aksu Ġ. N.
35
Araz Ö. U.
89
Aktan M.
28
Arıkan Y.
115
Aktepe A.
6
Arıol H.
27
Aktin T.
146
Arıtürk U.
52
Aktürk F.
173
Arslankaya S.
46,95
Aktürk M. S.
4
Arslan H.
76
Akyıldız A.
175
Arslan M.
160
Akyol D. E.
89
Arslan M. C.
39
Akyol U.
56
Arslan ġ. B.
103
Akyüz M. H.
80,117
Arslankaya S.
46,95
Aladağ Z.
47
Arslantürk D.
75
AlağaĢ H. M.
124
Aksen D.
37,147
AlaĢehir O.
122
Atak M.
73
Alaybeyoğlu E.
180
Atakan S.
94
Albayrak Y. E.
19,140,178,180
Atalay M.
77
AlgümüĢ S. B.
146
Atan M.
173
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 182
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Atasagun Y.
127
BeĢirli C.
57
Atav A.
67
BeĢkese A.
35,68,88
Atmaç S.
31
Bıyıklı Ö.
28
Avcı E.
10
Bozbura F. T.
35
AvĢar Z. M.
5,24
Bozdemir E.
113
Ayağ Z.
108
Bozkaya B.
59,6
Aydemir E.
56,109,143
Bozkurt M.
95
Aydemir T.
114
Bozyer Z.
104
Aydın M. E.
3
Bulkan S.
3,82,96,125
Aydoğan E. K.
28
Bulut A.
166
Ayhan B.
79
Buruk Y.
30
Ayhan B. B.
43
Buyurgan N.
99
Aykut F.
95
Bülbül K.
94
Aytaç S.
7
Büyüközkan K.
80
Ayyıldız T. E.
55
Büyüktahtakın E.
174
Azizoğlu M.
4
Can M.
63,84
Bac U.
43
Canbulat A.
9
Baki B.
75
Candan G.
33
Balın A.
168
Cebeci U.
100
Balta ġ.
6
Cebeci H.Ġ.
14,15
Baraçlı H.
168
Cedimoğlu Ġ. H
111
Barbarosoğlu G.
61
Cengiz T. G.
31,112
Barlas Y.
35,162,167
Cesur M. R.
171
BaĢ E.
145
Ceylan A.
24
BaĢar A.
181
Ceylan G.
51
BaĢkak M.
158
Chabchoub H.
51
BaĢkır B.
75
Cihan A.
83
BaĢoğlu Ġ.
162
Cinal H.
133
Bayaz K.
11
CoĢkun E.
29,169
Bayhan G. M.
129
CoĢkun S.
155
Baynal K.
37,133
Özgün Ç.
88
Bayraktar E.
28,85
Çağıl G.
26,47,151
Bayram B.
67,178
Çakar T.
7,16
Bayram H.
25
Çakır B.
25
Baysal M. E.
80,157
Çakır G.
95
Berk E.
132
Çakır M.
122
BeĢikçi E.
138
Çakır S.
129
BeĢikçi U.
22
Çalık E.
100
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 183
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
ÇalıĢ A.
133
Dinçer S.
37
Çapraz O.
110
Dinler E.
17
Çatay B.
60
Doğanay I.
140
Çay E.
109,146
Dolgun L. E.
139
Çelik D.
77
Dosdoğru A. T.
41
Çetin M.
18
Döyen A.
61
Çetin Y.
122
Duman E.
144
Çetinkaya F. C.
163
Duman Ö.
76
Çınar A.
141
Dumlu S.
180
Çil Ġ.
97
Dülger Ö.
154
Çimen E.
35
Dündar H.
8
Çinicioğlu E. N.
130
Çoban F.
9
Ece E.
169
Çolak E.
4
Edis E. B.
126,142
Çolak P.
135
Ekinci Y.
98,144
Ekmekçioğlu M.
138
Dağdeviren M.
114,148
EkĢioğlu M.
53
Dal E.
67
Elaldı P.
169
Dalgıç Ö. O.
16
Elaldı.F.
67
Değirmencioğlu M.
129
Eleren A.
27
Delice E. K.
97
Elsayed M.
20
DeliktaĢ D.
14
Emel E.
80,112
Demir Y.
33
Emrah Ö. F.
67
Demircan Z.
171
Emrullah M.
148
Demirci E.
175
Engin O.
80,157
Demircioğlu M. E.
80
Er. M.
12
Demirel N.
113
ErbaĢta E.
22
Demirel Ö. F.
39
Erdebilli B.
73
Demirel T.
172
Erdem A. R.
47
Demirok N.
153
Erdem A. S.
165
DemirtaĢ H. H.
163
Erdem M. B.
47
Dengiz B.
25,59,117
Erdil A.
48
Dengiz O.
93
Erdoğan C.
9
Denizhan B.
112
Erdoğan G.
3
Derya T.
17,102
Erensal Y. C.
51,156
Dikmen G.
108
Ergün K.
151
Dilmen E.
146
Erkal Ö.
141
Dinçbal A. M.
37
Erkan T. E.
43,73
Dinçer D.
86
Eroğlu A.
143
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 184
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Eroğlu Y.
165
Gökçek Ü.
135
Erol E. E.
157
Gökçen H.
102,113
Erol H.
82
Gökgür B.
82
Erozan Ġ.
113
Gökmen N.
3
Erseven M.
141
Göksu A.
65
Ersin M.
72
Göleç A.
63
Ersoy C.
102
Gönen D.
65
Ersoy E.
45
Göztepe K.
104
Ersöz B. T.
9,10,20,21,51,145
Güçlü M.
37
Ersöz F.
67
Gül B.
165
Ersöz S.
6
Güler M. G.
61
ErĢan Ġ.
20
Güler Z.
112
Ertek G.
111,170,171,181
Gülerer S.
111
Ertem M. A.
99
Güllü R.
61,153
Ertogral K.
135
Gültekin H.
4,16,163
Ertüzün N.
43
Gültekin ġ.
87
Eseoğlu G. D.
51
Gültepe A.
59
Esnaf ġ.
62
Gülü R.
61,153
Etçioğlu E.
66,13
GümüĢtekin E.
146
Evecen C.
68
Günal M. M.
24
Evliyaoğlu D.
60
Günay E.E.
153
Gündoğan M.
171
Feng Z.
174
Gündüz M. B.
5
Fığlalı A.
83
Güner N. D.
95
Fındık D.
122
GüneĢ M.
119
Fırat S. Ü. O.
11,12,45
Güngör A.
110,155
Fidanboy C. Ö.
55
Güngör C.
100
Firidin A.
19
Güngör G.
76
Frisvold G.
174
Güngör M.
119
Güngör Z.
97
Gazel S.
115
Günhan Ö.
112
Geçili H.
141
Günther H.O.
42
Genevois M. E.
26
Gürbüz T.
180
Gergin Z.
173
Gürsoy E.
135
GerĢil M.
133
Güven H.
26
Geyik F.
41
Gocuklu G.
13,33
Hamzaçebi C.
175
Göçken M.
41
Han A.
87
Gökbayrak K.
74
Hancılar A.
88
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 185
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Hatipoğlu C.
65
Karabulut Ġ.
102
Hatipoğlu T.
118
Karaca Nihan
86,108
Herand D.
111
Karaca Nevran
49
Hezer S.
127
Karaca S.
31
Hızıroğlu A.
14,15
Karadağ A. A.
25
Hörmann W.
162
Karaduman A. K.
130
Karagöz M.
135
IĢık M.
74
Karagül K.
143
IĢın B.
178
Karagül N.
143
Karakaya E.
39
Ġç Y. T.
25,67
Karalı Y.
179
Ġlter F.
108
Karaoğlan A. D.
65
Ġlter H. K.
43
Karaoğlan Ġ.
127,142
Ġnanoğlu M.
71
Karasu M. S.
53
Ġpek N. E.
67
Karasulu B.
148
Ġris S.
7
Karatop B.
8,62,146
ĠĢlek E.
9
Kartal A.
108
ĠĢleyen S. K.
33
Kasap N.
93,171
Kaya Ġ.
114,137
Kabatepe B.
5
Kaya K.
86
Kaçamak H.
111
Kaya S.
26
Kaçtıoğlu S.
159
Kayaalp N.
72
Kadıoğlu B.
26
Kayacı M.
137
Kahraman Ü. A.
38,63,118
Kayalıgil S.
166
Kahveci T. C.
45
Kazançoğlu Y.
85
Kahvecioğlu G.
181
Kebude D.
170
Kalafatoğlu Y.
158
Keçeci B.
17,26
Kalay S.
26
Kemer B.
76
Kale B.
115,176
Kervenoael R. de
59
Kamber M. R.
11
Keskin M.
157
Kanat Ġ. E.
122
Keskin M. E.
102,169
Kandiller L.
95
Kılıçaslan G.
163
Kapanoğlu M.
22,23
Kınalı K.
113
Kara B. Y.
166,169
Kır S.
175
Kara D.G.
114
Kıral E.
72
Kara Ġ.
59,117
KırıĢ ġ.
14
Kara Y.
127
Kırkavak N.
60
Karabak F.
95
Kıyak E.
30
Karabulut E.
142
Kiraz A.
64
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 186
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Kirlik G.
54
Koca F.
124
Mezarcıöz S.
175
Kocabacak Ġ.
114
Mirzapour A.
2
Kocabıyık B.
87
Mulbay Z.
56,109
Koç Ç.
142
Mutlu Ö.
99
Koç E.
139
Mutlu S.
40
Konuk A.
112
Müslüm S.
97,168
Koruca H. Ġ.
109
Nazlıgül C.
51
Koyuncuoğlu M. U.
42
Noyan N.
94
Kökçam A. H.
118
Köksal G.
139
Ocaktan B.
153
Kölemen M.
129
Oğuz C.
126,149
Köprülü T.
118,146
Ok Y.
73
Köse E.
116
Oktay A.
109
Kubat C.
8,45,46,62,64,103,124,
146,150,151
Olafemi K. D.
21
Kula U.
153
Olgun M. O.
144,146
Kulak O.
42
Olsson A.
174
Kulak Ö.
78
Olueh L.
20
Kumru M.
155
Orbak A. Y.
157
Kumru P. Y.
47,67,82,104,131,141,1
54
Osmanoğlu C.
157
Kurt A.
163
Oyman F.
175
Kurt M.
2
Kurtaraner E.
170
Önay O.
77
Kuruüzüm O.
16
Öncan T.
80,117,
KuĢ H. T.
39
Kutlu A. C.
138
Önder A.
43
Kutucu H.
117
Önder E.
63
Kuzey C.
28
Önsel N.
167
Küçük Y.
114
Önsel ġ.
130,132
Küçükaydın H.
81
Özalp B. T.
157
Küçükkoç Ġ.
96
Özarslan E.
26
Küçükoğlu Ġ.
112
Özaydın Ö.
74,132
Küçükyarma H.
124
Özbek A.
60
Kütük T.
172
Özbey H.
160
Özcan S.
177
128
Maillart L. M.
21
Özcan T.
62
Mala M.
97,168
Özceylan E.
6
Masmoudi Y.
Meriç E.
51
135
Özçelik G.
Özçelik M. H.
114
52
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 187
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Özçelikkan N.
125
Penz B.
30
Özçetin E.
162
Perçin S.
129
Özdemir G.
8,56,74,144
PınarbaĢı M.
125,126
Özdemir M.
108
Piet L. C.
34
Özdemir M. S.
140
Polat O.
42
Özdemir R.G.
89,108
Polat T. K.
46
Özdemirel D.
157
Özen U.
179
Rapine A. A.
135
Özgen Ç.
136
Roberts M. S.
21
Özgün Ç.
88
Özgün O.
162
Saatçioğlu Ö.
75
Özgür L.
155
Sabur F.
169
Özkan G.
30
Sağır M.
13,30,33
Özkan G.
101
Sağnak M.
85
Özkan S.
122
Samur S.
96
Özlük Ö.
174
Sandıkçı B.
21
Özmen A.
158
Sarı M.
58
Özmutlu S.
131
Sarı S.
43
Özmutlu C.
160
Sarucan A.
80,157
Özok A. F.
18
SatılmıĢ A.
142
Özön A.
36
Satır B.
95
Özpeynirci S.
82
Savran H.
93
Özpınar A.
40
Schaefer A. J.
21
ÖzĢamlı N.
181
Scop G.
30
ÖztayĢi B.
78
Seçkin K.
169
Öztemel E.
79
Seçkiner S. U.
165
Öztürk B.
136
Seferoğlu M.
65
Öztürk C.
47
Selçuk A. M.
5
Öztürk G.
35,150,162
Selçuk B.
161
Öztürk N.
112
Selen E. S.
174
Öztürk Z. K.
140
Selvi Ġ. H.
171
Sencer S.
64
Pak B. K.
156
Sertdemir S.
13
Pakdil F.
26,67,178
Sertkaya E.
100
Paksoy T.
6
Sezgin E.
122
Palabıyık A.
160
Sezgin F. H.
141
Pamay M. B.
4
Sharifov F.
117
Pekar J.
84
Sönmez M.
150
Peker M.
82
Sönmez V.
36
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 188
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Sözer E.
135
Testik M. C.
36
Sözer K.
13
Tezcan M.
132
Subulan K.
113
Tezcan S. E.
108
Sünetçoğlu Y.
8,109
Tezel B.
94
Sürmeli D.
29
TimuĢ O.
30
Sütçü M.
84
Tokdil B.
111
Sütman B.
157
Toklu B.
126
Szidarovszky F.
174
Tokman S.
171
Toksoy M. S.
154
ġahin G.
128
Tolun M. R.
55
ġahin M.
128
TombuĢ A. C.
37,57,95,108,135,136
ġahin Y.
143
TombuĢ Ö.
37,57,86,95,108,135,13
6
ġeker O.
35
Topal B.
133
ġen B.
82
Topçu M. K.
97
ġener E.
3
Topçu Y.Ġ.
74
ġengül Ü.
159
Torkul O.
65,171
ġiĢbot A.
23
Torun M.
123
ġiĢman B.
27
Tosun Ö.
16
Toy A. Ö.
132
Tahaoğlu C.
173
Tozan H.
135
Taner M. E.
42
Tuncer K.
9
Tanrıverdi A.
20
Tunç M. M.
170
Tansel B.
132
Tunçel G.
142
TaĢ M.
38,123
Turan G.
84
TaĢ N.
63
Turan H. H.
93
TaĢan A. S.
113
Turki U. M. A.
39
TaĢboğaz E.
154
Türkan Ö. U.
103
TaĢkın H.
14,15,45,58,63,64,118
Türkay M.
5,39,51,54
TaĢkın M. F.
33
Türkben E.
161
TaĢkın Z. C.
34,126
Türkbey O.
104
Tatoğlu E.
28,85
Türker A. K.
124
TavuskuĢu F.
160
TürkĢen B.
63,75
Taylan O.
154
TürkĢen Ġ. B.
63,75
Tekez E. K.
177
Tütüncü G.Y.
2,72
Tekin B.
18
Tüzün S.
172
Teksan Z. M.
126
TekĢam Ö.
36
UçmuĢ E.
65
Temizyürek U.
95
Uğurlu N.
109
Terciyanlı E.
24
Uğurlu S.
59
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 189
Yazar Adı
Sayfa No
Yazar Adı
Sayfa No
Ulusakarya S.
60
Yazıcı Ü. H.
28
Ulusoy G.
22,23,163
Yel K. Ö.
60
Umarusman N.
119
Yeniler M.
40
Uray N.
98
Yığın Ġ. H.
44
Urhan M. C.
73
Yıldırım E. A.
74
Uruk Z.
4
Yıldırm B.
114
Usal M. R.
57
Yıldız A.
127
Usiagu G.
20
Yıldız G.
58
Uygun Ö.
45,58,111,129,130
Yılmaz B.
148
Uzunlar O.
74
Yılmaz D.
57
Yılmaz E.
10
Ülengin B.
132
Yılmaz G.
160
Ülengin F.
98,130,132
Yılmaz H.
141
Ünal A. T.
13,34,126
Yılmaz M.
141
Ünal B. Z.
139
Yılmaz R.
49
Ünal H. Ġ.
37
Yılmaz S.
125
Ünlüakın D. Ö.
25,115
Yılmaz Y.
135
Üstün Ö.
14,18,115,176
Yılmazer Z.
146
Üzmez B.
167
Yiğit V.
137
Virdil F.
149
Yontay P.
36
Yorulmaz H.
77
Weber G.W.
146
Yörük S. S.
5
Yurtkuran A.
80
Yağmahan B.
17
Yücekaya A.
87
Yalçın Ü.
53
Yücesoy S.
41
Yalçıner A. Y.
45,124
Yüksektepe F. Ü.
86,102
Yaman R.
53,65,96
Yüzükırmızı M.
76,124,126
Yanar L.
135
Zaim H.
28
Yavuz.M.
150
Zaim S.
39
Yazar B.
166
Zor M.
103
Yazgan H. R.
33,103,104,175
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 190
NOTLAR
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 191
NOTLAR
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………………………………………………..
YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 192
Download