RAPİDER BARİYER KREM KULLANIM KILAVUZU Deride Harici Kullanım İçin Formüle Edilmiş Nemlendirici Etkili Bariyer Krem. (93/42-EEC-Sınıf I İnvaziv Olmayan Deride Harici Kullanım İçin Formüle Edilmiş Medikal Ürün) ÜRÜN İÇERİĞİ R Deiyonize Su, Mofex *, Lanovaseline, Gliseril Monostearat, Cera alba, Setilstearil Alkol, Shea Butter,Jasmine oil, Trietanolamin, Methyl p-hydroxybenzoate, Propil p-hidroksibenzoat, Butilhidroksitolüen, Alfa tokoferol *(Botafarma Sağlık Ürünleri Tic. ve San Ltd Şti’nin Patentli Bitkisel Ekstresidir. Patent başvurusu yapılmıştır.) TIBBİ ÜRÜN ÖZELLİKLERİ Rapider Bariyer Krem özel formülasyonu ve içerdiği bitkisel yağlar sayesinde ciltte bariyer oluşturarak yoğun bir nemlendirme sağlar, bu sayede cildi canlandırır ve cildin kendi onarım sürecini destekleyerek yenilenmesini sağlar. Kuru irite, pul pul çatlamış, soyulmuş ve fissür oluşmuş ciltleri yoğun bir şekilde nemlendirerek rahatlatmak ve cilt ile dış ortam arasında koruyucu nemli bir bariyer oluşturarak yatak yarası, diabetik ayak komplikasyoları minör yanıklarda (güneş yanıkları, termal yanıklar, radyoterapi yanıkları) tedaviye yardımcı dermotolojik bir üründür. ÖNERİLEN KULLANIM YERLERİ Cildi yumuşatmak, nemlendirmek ve onarılmasına yardımcı olmak amacı ile aşağıdaki durumlarda kullanılır. • Kuru irite olmuş pul pul çatlamış el ve ayak bakımında nemlendirici, besleyici ve onarıcı olarak • Hasta bezi ve sürekli yatmaya bağlı olarak hastalarda gelişen yatak yarası ve pişik komplikasyonlarında proflaksi (koruyucu) olarak • Diabetik ayaklarda dış ortam ile ayak derisi arasında koruyucu nemli bir bariyer oluşturarak ayak derisini rahatlatmak, cildi yumuşatmak ve diabetik ayak komplikasyonlarında proflaktik (koruyucu) olarak • Bebek bezi pişiklerinde nemlendirici, koruyucu ve onarıcı olarak • Güneş yanıkları ve diğer minör yanıklarda (sıcak su, soba vb termal yanıklar) nemlendirici rahatlatıcı yumuşatıcı olarak • Meme başı çatlaklarında nemlendirici bariyer ve onarıcı olarak (kullanım sürecinde emzirmeden hemen önce meme başının su ile iyice temizlenmesi önerilmektedir.) • Anal bölge fissür tedavisinde nemli bariyer ve onarıcı olarak • Radyoterapi sonrası ciltte oluşan yanıklar ve lezyonlarda, nemlendirici olarak • El ve topuk çatlaklarında nemlendirici bariyer olarak KULLANIM VE UYGULAMA ŞEKLİ Rapider Bariyer Krem doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde günde 2 kez uygulanır. Sadece dermatolojik kullanım içindir. UYARILAR VE ÖNLEMLER • Kullanmadan önce kullanım kılavuzunu dikkatlice okuyunuz. • Rapider Bariyer Krem kullanım sonrasında kızarıklık, kaşıntı, yarada sulanma gibi alerjik reaksiyonlar görüldüğü takdirde ürünü kullanmayı bırakınız ve doktor veya eczacınıza başvurunuz. • Rapider Bariyer Krem diğer tedavi ürünleri ile veya tedavi yöntemler ile kombine olarak kullanılabilir. • Hamile bayanlar ile Gebelik planlayan bayanlarda kullanılması önerilmemektedir. • Araç ve makine kullanımına olumsuz bir etkisi yoktur. • Doz aşımı söz konusu değildir. RAF ÖMRÜ 36 ay SAKLAMAYA YÖNELİK ÖZEL TEDBİRLER 15-25 °C arasında oda sıcaklığında direkt güneş ışığı almayan kapalı dolaplarda ve orjinal ambalajında saklayınız. AMBALAJIN NİTELİĞİ VE İÇERİĞİ Her bir kutu alüminyum bariyer lamine tüp içerisinde Rapider Bariyer Krem 30ml ve 66 ml krem içerir. TIBBİ CİHAZ BELGE NUMARASI Rapider Bariyer Krem 30 ml CE TC001 Belge No 151922-UB2 Rapider Bariyer Krem 66 ml CE TC002 Belge No 151922-UB2 ÜRETİCİ FİRMA / ÜRETİM YERİ Botafarma Sağlık Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi 19 Mayıs sanayi sitesi 59. Sk No: 26 Kutlukent / Tekkeköy /SAMSUN Telefon: 0 362 266 80 04 Faks: 0 362 266 81 04 www.botafarma.com www.rapiderbariyer.com DİABETİK AYAK YARASI NEDİR? NASIL OLUŞUR? TEDAVİSİ NASIL OLUR? Diyabetik ayak; diyabet hastalığının neden olduğu, tedavi edilmesi gereken ve tedavi başarısı kan şekeri kontrolü ile direkt bağlantılı olan ciddi bir hastalıktır. Diyabet nedeni ile ayak sinirleri zamanla zarar görür veya tamamen tahrip olur. Bunun sonucunda ayakta ağrı duyusu azalır. Zamanla ayak tamamen duyarsız hale gelir. Duyu algılayan sinirlerde meydana gelen bu duruma nöropati denir. Diyabet hastası yaralanmaların farkına bile varamaz. Ayak şekil bozuklukları yaralanmayı kolaylaştırır. Nöropatinin derecesi yaşla, diyabetin süresi ile ve kan şeker kontrolünün kötülüğü ile paralel olarak artmaktadır. Nöropati nedeniyle ayak derisi kurudur ve kolayca yırtılır. Deride çatlaklar ve nasırlaşmalar ortaya çıkar. Ayakları soğuk olan ve üşüyen hastalar özellikle geceleri ayaklarını ısıtma ihtiyacı duyarlar. Isıtıcı cihazlara ayaklarını fazlası ile yaklaştırırlarsa ağır yanıklar ortaya çıkabilir. Yapılan çalışmalarda, ayağa ve bacağa kan götüren büyük çaplı atardamarlarda daralma veya tıkanıklık sonucu ayağa giden kan akımı azalır ve ayaktaki küçük büyük her türlü yaranın iyileşmesi zorlaşır. Sinirleri ve damarları hasar görmüş bir ayakta yarayı başlatan pek çok tetikleyici etken vardır. Bunlar arasında en sık görülenler; uygun olmayan ayakkabı, yanıklar, çakıl, çivi ve raptiye gibi sivri cisimler, tırnak bozuklukları ve deri çatlaklarıdır. AYAK BAKIMI • Ayaklar her gün 37°C su ile yıkanıp yumuşak bir havlu ile kurulanmalı, parmak aralarının iyice kurulanmasına dikkat edilmelidir. Kurulama sürtme şeklinde değil dokunma şeklinde yapılmalıdır. • Parmak araları hariç ayağın diğer kısımlarına nemlendirici losyon veya krem sürülmeli, özellikle topukların çatlaması iyi bir bakım ile önlenmelidir. • Ayaklar her gün kesik, sıyrık, mantar veya olası kabarcıkların varlığı açısından kontrol edilmelidir. Ayak tabanını görmek için gerektiğinde ayna kullanılmalıdır. • Ayaklar üşüdüğü takdirde mutlaka çorap giyilmelidir. Tuğla, sıcak su şişesi, elektrikli ısıtıcı veya soba bu amaçla kullanılmamalıdır. Hastanın yattığı yere yakın soba ve kalorifer peteği gibi ısıtıcı bulundurulmamalıdır. • Tırnaklar kavisli değil düz kesilmelidir. Kenarlarının yuvarlak kesilmesi tırnak batmasını kolaylaştırmaktadır. • Nasır ve ölü dokular kesilmemelidir. Nasırlar için kesinlikle nasır ilacı, yakı ve asitler kullanılmamalıdır. Bu konuda doktor önerisi mutlaka alınmalıdır. • Çıplak ayakla kesinlikle yürünmemelidir. • Ev içinde giyilen terlikler yumuşak olmalı, ayaklara zarar vermemelidir. • Deniz kıyısı, havuz kenarı gibi sıcak ve sert zeminli yerlerde çıplak ayakla dolaşılmamalıdır. Ayak ağrılarını gidermek amacıyla kızgın kum veya kaplıca sularına temasın sakıncalı olduğu unutulmamalıdır. • Ayakkabıların içi giymeden önce her zaman yabancı cisim, batıcı madde, pürüzlü yüzey, yırtık açısından kontrol edilmelidir. • Pamuklu ve yünlü çorap giyilmeli, sıkı çoraplardan kaçınılmalıdır. Çoraplar her gün değiştirilmelidir. Çorap bağı kullanılmamalıdır. • Ayakkabılar yumuşak deri mamulü, ayağa uygun ve rahat, tabanları kalın olmalıdır. Bayanların yazlık ayakkabı seçiminde açık burunlu ayakkabıları tercih etmemesi önerilir. • Çorapsız ayakkabı giyilmemelidir. • Parmak aralarına bağları giren sandaletler giyilmemelidir. • Kışın yün çorap giyilmeli, içi yün muflonlu botlar giyilmelidir. • Sigara kesinlikle kullanılmamalıdır. • Ayakkabı satın almadan evvelki akşam her iki ayağın şekli bir karton üstüne çizilip kesilmeli, bu kalıplar alınacak ayakkabılarda denenmelidir. • Görmesi bozuk olan hastaların aileleri ayak bakımı açısından eğitim almalıdır. • Ayaklar her muayenede düzenli olarak kontrol edilmelidir. • Hasta kendi günlük kontrolünde olağan dışı bir durumla karşılaşır ise doktoruna bu durumu mutlaka söylemelidir. • Ayağa uygun ayakkabılar giyilmeli, yüksek topuklu ayakkabılar, ucu açık veya dar ayakkabılar giyilmemelidir. Çorapsız ayakkabı giyilmemelidir. Bağcıklı ayakkabı genişleyebilmesi nedeni ile tercih edilmelidir. Ayakkabı günün ikinci yarısında, yani öğleden sonra alınmalı ve mümkünse günün ikinci yarısında giymek üzere bir numara daha büyük ikinci bir ayakkabı alınmalıdır. Çünkü gün içerisinde ayakların hacmi artmaktadır. Ayrıca uzun süre kullanılmış, yıpranmış ayakkabılar rahatlılığını yitirir ve sorunlara neden olur. Eğer ayaklarda şekil bozukluğu varsa mutlaka özel yapım ayakkabı tercih edilmelidir. YATAK YARASI NEDİR VE NASIL OLUŞUR? Uzun süre sırtüstü, yüzüstü veya yan yatma sonucunda basınç altında kalan bölgelerde kapiller damarda kan dolaşımının zayıflaması veya tamamen durması sonucu oluşan yaralardır. Genellikle yaşlı hastalarda görülen bir durumdur.Yaranın oluşmasına ve hızla ilerlemesine sebep olan faktörlerin varlığı (nörolojik defektler, beslenme bozukluğu, immun sistemdeki yetersizlik, şuurun yerinde olmaması, idrar ve gaita kontrol yetersizliği, şeker hastalığı, kemoterapi) yaranın kısa zamanda derin enfekte ülserlere dönüşmesine ve hatta vücut içi boşluklara kadar ilerlemesine sebep olmaktadır. YATAK YARASI OLUŞMA BÖLGELERİ Dekübitus ülserleri vücudun yerle temas eden, basınç altında kalan özellikle kemik çıkıntılarının üzerindeki bölgelerinde oluşur: Otururken kuyruk kemiği, kalçada kaba etlerde. Sırt üstü yatarken başın arka tarafında, omuz kürek kemikleri üzerinde, kalçada, dirseklerde, kuyruk kemiği üzerinde, topukta. Omuz üzerinde yan yatarken kulaklarda, omuzun yan tarafinda, leğen kemiğinin yan bölgelerinde, kalçada, dizde, ayak bilekleri malleolerinde. YATAK YARALARINDAN KORUNMAK En önemli prensip vücuttaki basınç altındaki noktasal alanların bu basınçtan kurtarılmasıdır. Bu amaçla hastanın pozisyonun düzenli olarak değiştirilmesi önemlidir. Yatak ile sürtünmenin azaltılması, idrar ve gaitanın deri ile temasının engellenmesi, cildin nemlendirici bariyer kremler ile bakımının yapılması gerekir. Bariyer Krem uygulanmadan önce bölge su ile temizlenmeli ve kurulanmalıdır.