> GÖRÜfi Prof. JEFFREY D. SACHS ‹klim De¤iflikli¤inde Yeni Umut 2009 y›l› itibariyle bir anlaflmaya varabilmek için, iklim de¤iflikli¤i konusunda daha çok kimin suçlanmas› gerekti¤i, bunun maliyetine kimin katlanaca¤› hakk›nda zengin ve yoksul ülkelerin yapt›¤› tart›flmalar›n yol açt›¤› mevcut belirsizlikleri bir kenara b›rakmam›z gerekmekte D Jeffrey Scahs, Columbia Üniversitesi'nde Ekonomi Profesörlü¤ü ve Dünya Enstitüsü'nde Direktör görevini yürütmektedir. ünya, bu ay›n bafllar›nda Endonezya'da yap›lan küresel görüflmelerde, Bali Eylem Plan› üzerinde anlaflarak, iklim de¤iflikliklerinin kontrol edilmesi çal›flmalar›na yönelik, çok önemli bir ad›m att›. Plan, dünyaya temel olarak belirli eylemlerde bulunma yerine daha fazla konuflma vaat ediyor gibi görünse de, asl›nda pek bir fley içermiyor gibi gelebilir, ama ben üç nedenden dolay› iyimserim. Birincisi; dünya, Amerika Birleflik Devletleri'ni, inad›n› b›rakmas› için zorlayacak ölçüde birleflmifltir. ‹kincisi; ortaya ç›kar›lan yol haritas›, taraflar›n düflünceleri aras›nda mant›kl› bir dengeyi iflaret etmektedir. Ve üçüncüsü; tüm dünyada, ekonomik geliflmenin birlefltirilmesine ve sera gazlar›n›n kontrol edilmesine olanak verecek flekilde gerçekçi çözümler üretmek mümkün olmufltur. SERA GAZLARININ DENGELENMES‹ SA⁄LANMALI Bali'deki ilk ad›m, on y›l önce Kyoto Protokolü'nün imzalanmas›ndan beri iklim de¤iflikli¤ine karfl› oluflan küresel tepkinin zay›flamas›na yol açan t›kan›kl›¤› açmak olmufltur. Bu sefer dünya birleflmifl ve hatta ABD bafl görüflmecisini, Bali Eylem Plan›'n› imzalamak için tav›r de¤ifltirene kadar protesto etmifltir. Buna benzer flekilde, Çin ve Hindistan gibi, geliflmekte olan ülkelerin önde gelenlerinin böyle bir plana imza koymak ko- 74 EKONOM‹K FORUM k Ocak 2008 nusundaki isteksizlikleri de sona eriyor gibi görünse de, zengin ve yoksul ülkelerin birlikte üzerinde anlaflabilecekleri böyle bir küresel anlaflmay› ortaya ç›karmak için, hala hat›r› say›l›r ölçüde çal›flmaya ihtiyaç bulunmaktad›r. Bu flekilde hareket etmek, taraflarca duyulan birçok endiflenin dengelenmesini gerektirmekte. Birinci olarak; insano¤lunun iklim sisteminde tehlikeli olabilecek müdahalesinden kaç›nabilmek için (kapsam› dahilinde Bali görüflmelerinin yap›ld›¤› küresel anlaflma olan 1992 Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi'nin temel amac›) sera gazlar›n›n dengelenmesini sa¤lamal›y›z. ‹kinci olarak; bunu baflar›rken, devam ettirilebilir ve h›zl› ekonomik geliflme ile yoksullu¤u azaltma çal›flmalar› için yeterli alan b›rakmal›y›z. Yoksul ülkeler, kendilerini daha da çok fakirli¤e mahkum edecek hiç bir iklim kontrol sistemini kabul etmezler ve etmeyeceklerdir. Üçüncüsü; halihaz›rda cereyan eden ve gelecekte daha da artacak olan iklim de¤iflikliklerine uyum sa¤lamalar› için ülkelere yard›mc› olmal›y›z. ÜÇ END‹fiE VE ÜÇ ÖNCEL‹K Bali Eylem Plan› bu üç endifleye de hitap etmektedir. Plan'›n ana fikri, 2009 y›l› itibariyle ayr›nt›l› bir küresel anlaflma sa¤layabilmek amac›yla, sera-gaz› emisyonlar›n› azaltmaya yönelik “ölçülebilir, rapor GÖRÜfi < Dünya ekonomik büyüme ile karbon dioksit emisyonlar›n› edilebilir ve teyit edilebilir” taahhütleri belirleyecek olan Tek Amaçl› Çal›flma Grubu kurulmas›d›r. Bu taahhütler, “küresel önceliklerimiz, ekonomik ve sosyal kalk›nmay› sa¤lamak ve yoksullu¤u azaltmakt›r” anlam›na gelen “devam ettirilebilir kalk›nma” ba¤lam›nda belirlenmelidir. Söz konusu plan, ayn› zamanda yoksul ülkelere, çevresel aç›dan güvenli teknoloji transferinin mümkün k›l›nmas› için de ça¤r›da bulunmaktad›r. fiüphesiz ki buradaki as›l soru, sera gazlar›n›n dengelenmesi, ekonomik geliflimin devam ettirilmesi ve iklim de¤iflikli¤ine adaptasyonun sa¤lanmas›n›n ayn› anda gerçeklefltirilip gerçeklefltirilemeyece¤idir. Mevcut teknolojilerimizin kullan›lmas›, hay›r; ama bilimsel eriflimimiz dahilinde yeni teknolojileri gelifltirip zaman geçirmeden uygulanmas›, evet. Buradaki en büyük zorluk, petrol, do¤al gaz ve kömür gibi fosil bazl› enerji kaynaklar›n›n yak›lmas›ndan ortaya ç›kan karbon emisyonlar›n› azaltmak ve nihayetinde neredeyse tamamen ortadan kald›rmakt›r. Bu enerji kaynaklar›, dünyan›n ticari enerjisinin befltedördünü sa¤lamakta olan modern dünya ekonomisinin çekirde¤indedir. Bu gibi emisyonlar, yenilenebilir enerji biçimlerine geçifli sa¤layarak ya da fosil bazl› enerji kaynaklar›ndaki emisyonlar›n miktar›n› azaltarak yok edilebilir. GÜVENL‹ TEKNOLOJ‹LERE ‹HT‹YAÇ VAR Asl›nda iflin iç yüzü, bu fosil bazl› enerji kaynaklar›n›n kabaca yüzde 75'inin, elektrik santrallerinde elektrik ve ›s› üretmek, araçlara yak›t sa¤lamak, binalar› ›s›tmak ve petrol rafinerileri, petrokimyasal, çimento ve çelik sanayileri için enerji sa¤lamak gibi bir kaç amaç için kullan›lmas›d›r. Bu sektörlerin her birinde, çevresel aç›dan güvenli teknolojilere ihtiyaç duymaktay›z. Örne¤in, enerji santralleri, günefl enerjisini uygulayabilir ya da fosil bazl› yak›tlardan üredikleri karbon dioksiti depolay›p güvenli bir flekilde imha edebilirler, büyük fabrikalar da ayn› yöntemleri uygulayabilirler. Arabalar, elektrik gücü ile benzini birlikte tüketen hibrid teknolojiyi kullanarak, çok daha uzun mesafeler kat edebilecek flekilde tasarlanabilir. Binalarda gelifltirilmifl yal›t›m sistemleri kullanarak ya da petrol bazl› yak›tlarla ›s›nmak yerine daha temiz bir enerji çeflidi olan elektri¤e geçifl yaparak, ›s›nma gereksinimleri azalt›labilir. En hassas ekonomik ve mühendislik tahminlere göre, önümüzdeki y›llarda, her belli bafll› ekonomik sektörde, çevresel aç›dan güvenli teknolojiler gelifltirilip kullan›lmaya bafllan›rsa, küresel y›ll›k gelirin yüzde biri gibi bir maliyet karfl›l›¤›nda, dünyadaki karbon emisyon oranlar› dramatik olarak azalt›labilecek ve dolay›s›yla çok daha yüksek maliyetlere yol açacak olan uzun-vadeli tahribatlardan korunabilecektir. Di¤er bir deyiflle, dünya ekonomik büyüme ile karbon dioksit emisyonlar›n› azaltmay› birlefltirebilir. Ve böylece zengin ülkeler, yoksul ülkelerin, daha yeni ve daha temiz teknolojileri kullanabilmeleri için gerekli maliyeti karfl›lamalar›na yard›m edebileceklerdir. VER‹LEN SÖZÜ BAfiARMA ZAMANI 2009 y›l› itibariyle bir anlaflmaya varabilmek için, iklim de¤iflikli¤i konusunda daha çok kimin suçlanmas› gerekti¤i ve kimin bunun maliyetine katlanaca¤› hakk›nda zengin ve yoksul ülkelerin yapt›¤› tart›flmalar›n yol açt›¤› mevcut belirsizlikleri, bir kenara b›rakmam›z gerekmektedir. Dünya çap›nda h›zland›r›lm›fl bir flekilde, yeni teknolojilerin nas›l gelifltirilece¤ini, nas›l denenece¤ini ve nas›l uygulamaya konulaca¤›n› aç›kça ifade eden gerçek anlamda küresel bir ifl plan›na ihtiyac›m›z olacakt›r. Bütün ülkelerin çevresel aç›dan güvenli teknolojilerin kullan›m› için do¤rulanabilir stratejileri benimsemelerini ve zengin ülkelerin, yoksul ülkelerde yeni teknolojilerin uygulamaya konulmas›n› mümkün k›lacak “finansal ve di¤er teflvikler” sa¤lanmas› konusunda, Bali Eylem Plan› ile verilmifl olan sözlerini tutmalar›n› sa¤lamal›y›z. Dünyam›z›n bafl›na bela olan bu kadar çok kriz varken, sadece konuflmaya devam edilmesinden baflka pek bir fleyin vaat edilmedi¤i küresel bir konferans sonras›nda, biraz kötümserlik söz konusu olabilir. Fakat bunun yerine olumlu mesaj› görelim: 190 ülke, mant›kl› bir plan üzerinde anlaflmaya varm›flt›r ve altta yatmakta olan bilim ve teknoloji, bunu baflarabilmek için gerçekçi umutlar vermektedir. Önümüzde, yap›lmas› gereken önemli miktarda ve zor çal›flmalar bulunmaktad›r, fakat durum, Bali'de yap›lan onca tart›flmalar›n sonucu olarak, daha iyi görünmektedir. fiimdi kollar› s›vama ve verdi¤imiz sözü baflarma zaman›d›r. azaltmay› birlefltirebilir. Ve böylece zengin ülkeler, yoksul ülkelerin, daha yeni ve daha temiz teknolojileri kullanabilmeleri için gerekli maliyeti karfl›lamalar›na yard›m edebileceklerdir. Copyright: www.project-syndicate.org Universal Dil Hizmetleri ve Yay›nc›l›k A.fi. Ocak 2008 l EKONOM‹K FORUM 75