فَسَبِّـحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُنْ مِنَ السَّاجِد۪ينََۙ وَاعْبُدْ ر

advertisement
Şubat-1996
KAZANDIKLARIMIZI
ETTİRELİM
Diyanet
DEVAM
‫ك َو ُك ْن ِم َن‬
َ ِّ‫فَ َسبِّـحْ بِ َح ْم ِد َرب‬
‫ين َوا ْعبُ ْد َرب ََّك َح ّٰتى يَأْتِيَ َك‬
َ َۙ ‫َّاج ۪د‬
ِ ‫الس‬
ُ ‫ْاليَ ۪ق‬
‫ين‬
Muhterem Müslümanlar!
Büyük bir sevinçle karşıladığımız Mübarek
Ramazanı Şerif'i yine büyük bir üzüntü ile yolcu
etmek üzereyiz. Bizleri uyararak, Allah'ın yoluna
daha azimli bir şekilde bağlamış ve manen mutlu
günler yaşatmıştır. Bir yandan, kendisinden aynim
ak üzere olduğumuzun hüzün ve kederi, diğer
yandan da tuttuğumuz oruç ve kıldığımız namaz ve
diğer
ibadetlerin
umduğumuz
ecir
ve
mükafatlarının sevinci içerisinde, bu ayı gerilerde
bırakırken, Cenabı Hak'tan daha nice Ramazanlara
sıhhat, afiyet, ve gönül huzuru ile tekrar
kavuşmamızı nasib etmesini niyaz ediyoruz.
Ramazanda, kazandığımız bir takım iyi
huylar ve güzel ameller olmuştur. Bunları
hayatımız
boyunca
devam
ettirmemiz
gerekmektedir. Şöyleki, sözünü ettiğimiz bu
mübarek ayda ibadetlere daha fazla sarıldık, oruç
tuttuk, hergün beş vakit namazlarımızla birlikte
teravihler kıldık, Camiye, cemaate devam ettik,
dua ve niyazda bulunduk. Kuranı Kerim okuduk,
va'zları ve okunan mukabeleleri idrak ile huşu
içerisinde dinledik, duaların geri çevrilmediği
fazilet sofrası olan iftar vaktinde yüce Rabbimize
niyaz ettik. Nefislerimizi terbiye ettik.
Orucumuzu bozan veya sevabını gideren her
türlü çirkinliklerden kendimizi korumaya çalıştık.
Fakire, yoksula, kimsesizlere, dul ve yetimlere,
öksüzlere yardım ettik. Birlik, beraberlik ve
kardeşlik içerisinde olduk. Sahura kalktık ve aile
fertlerimizle birlikte evimizde yaşanan İslami
havayı teneffüs ettik. Bu itibarla son derece
mutluyuz ve sevinçliyiz.
Aziz Cemaat!
Ramazan ayı boyunca kazanılan bu iyi
huyların ve bu çok güzel amellerin devam
ettirilmesi ve terk edilmemesi lazımdır. Her
müslümanın, Ramazan'da yaşadığı gibi, güzel
amellere devam edip yapağı takdirde, Ramazan
dışında da. bütün sene içerisinde sonsuz ecir ve
mükafaata nail olacağı şüphesizdir. Yeterki bunu
bilsin ve gayret etsin. Çünkü Ccnabı Hak "İnsan
ancak çalıştığına erişir" (1) buyurmaktadır.
Ramazan ayının vermiş olduğu ma'nevi
hazzı, bütün ömrümüz içinde, gelecek yıllarda da
duymaktan biz Müminleri hiç bir engel
alıkoymamalıdır. Yeterki azimli, gayretli ve
İslam'ın yüce sırrına vakıf olalım.
ibadetler, sadece Ramazan ayına tahsis
edilmemelidir.
Çünkü
nefis
ve
kalbleri
temizleyerek insanların yücelmesi ve yaratıcısına
yaklaşması için, ibadet ilahi ve en güzel bir
vesiledir.
Değerli mü'ninler!
Kul'un yalnız belli bir zamanda Allah'a
ibadet ermesi kafi değildir. İslam'a göre, kulluk
devamlılık ister, yalnız Ramazanda camilere
gitmekle iş bitmez.
Kazanılan iyi huyların ve güzel amellerin
devamlı ve ihlasla yapılması gereklidir. Hz.
Aişeden (R.A.) rivayete göre, "Bir kere
Resulullaha (S.A.V.) : Ya Resulullah! Hangi ibadet
Allahu Teala'ya çok sevimlidir? diye sorulmuştu.
Oda,
Az
olsa
bile
devamlı
olanıdır"
buyurmuşlardır. (2)
İnsan ancak, ibadetlerle Hak'kın rızasına
ulaşır. Toplum Yüce Rabbimiz'e sürekli ibadette
bulunan iyi ve güzel ahlaklı fertlerle yükselir. O
halde,
dünyada
makamımıza,
şöhretimize
kesinlikle güvenmeyelim. Gerekli tedbirleri alarak
yola çıkan bir yolcu gibi, bu fani dünya hayatına
devam edelim. Hadisi şerifte İbni Ömer (R.A.)
diyor ki:
"Rasulullah (S.A.V.) iki omuzumu tuttu ve
buyurdu ki: Ey İbni Ömer! sen dünyada bir garib
gibi yahut geçici bir yolcu gibi ol". (3)
Dünyada bir yolcu hayatı gibi yaşanmasını
tavsiye eden Rasulü Ekrem Efendimiz, sadece bu
fani dünya hayatından ve maddi refahtan ibaret
sayan dünya perestler ve materyalistler gibi
dünyaya bağlanılmamasını emretmiş bulunuyor.
Aziz Müminler !
Ramazanda elde edilen manevi değerler ve
ameller maalesef genellikle, Ramazandan sonra
terk ediliyor. Şöyleki, ibadette gevşeme, gaflet,
yalan, gıybet, acımasızlık, İslam'a yakışmayan bir
hayat, iftira, dedikodu, tefrika, dargınlıklar,
kırgınlıklar yeniden başgösteriyor. Ramazanda
yıkanan gönüller, bu şeytani davranışlarla yine
kirleniyor.
Ramazanda kazanılan manevi güzelliklerin,
İslami birlik, beraberlik ve kardeşliğin, iç açıcı
manevi hayatın, sevgi, saygı, şefkat ve
merhametin, terk edilen kötülüklere bir daha
mağlup olmamasını diliyoruz.
Hastalığından şifa bulan bir hastanın ilacını
bırakması, perhizini bozması uygun olurmu? Aklı
selim sahibi bir kimse böyle yaparmı?
Unutmayalımki, Cenabı Hak "ölüm gelinceye
kadar Rabbine ibadet et" buyuruyor. (4) O halde,
Ramazanda nefsini ıslah eden, güzel hayat tarzı
kazanan Mümininde bu durumunu muhafazada
ederek, senenin bütün aylarında, ömrü boyunca
güzel ameller işlemesi gerekmektedir.
Yalnız dünyamızı kazanmak bizi huzur ve
saadete götürmez. Hem dünyamızı ve hem de
ahiretimizi İslam'ın emrettiği şekilde kazanmak
zorunda olduğumuzu unutmayalım.
***
(1) Necm Suresi'39
(2) Sahihi Buhari Terc, C.12.S.192
(3)a.g.e.C. 12, S 357
(4) Hicr, 9 :
Download