M. Meclisi B : 134 olur. Ve yine, grup adına yaptığım ilk konuş­ mamda belirttiğim gibi bu, ceza mevzuatında gelen ilk değişiklik değildir. Üç beş tane olmuş­ tur ve bunlarda da biz bu görüşümüzü defaetle ortaya koyduk. Burada bir maddede değişiklik yapılıp ya­ pılmaması üzerinde münakaşalar olabilir. Ama bir sorgu müessesesinin hakikaten bugünkü ce­ za mevzuatımız yönünden lüzumlu olup olmadı­ ğı meselesi, bir cezaî yön itibariyle neticeye bağ­ lanmadan, buna bir sarahat verilmeden, biraz bundan ayrılan, biraz buna sağlanan bir şekil içerisinde getirilen hükümler acaba yeterli ola­ cak mıdır? Bu, hukukçu için ve Türk hukuku yönünden düşünen tatbikatçılar için yeterli bir hüküm halinde olacak mıdır? Bu nokta üzerin­ de açıklıkla durulması lâzımdır. Bir noktayı daha arz ettik. Bir Anayasa de­ ğişikliği mevzuu var dedik, iki senedir Anaya­ sa değişikliği yapılıyor, bitti sanılıyor, bir daha geliyor. Anayasa konusunda dahi birtakım de­ ğişiklikler iki sene içerisinde bir iki defa tevali edip gitmektedir. Hukuk devamlılık ve katiyet ister; köklü tedbir ister. Reform mevzuu diyo­ ruz. Reform, her şeyin köklü olarak ele alın­ ması suretiyle yerine getirilebilecek bir husus­ tur. Buradaki tedbirler bugün için ihtiyaçlara cevap verebilir. Nitekim önceki konuşmamda, birtakım mesele ve mevzular çıktıkça, bunları karşılayabilmek için birtakım değişiklikler, bir­ takım tasarı ve teklifler gelirse, bu geçici olur, bunum -köklü yapılması, mevzuatın tümüyle be­ raber ele alınması gereklildıir dedik. Bu tezimiz üzerinde ısrarla durmaktayız. Bu arada yine belirttik: Anayasa değişikli­ ği mevzuunda /bir güvenlik mahkemeleri mese­ lesi var. Bu mahkemelerin Ceza Kanunundaki hükümleri tatbik edeceği açık. Ama teşkil tarzı, usulü muhakemesi değişik olacaktır. Burada ge­ tirilecek bir kaide, Anayasa hükmü içerisinde ibeM ceza usulü yönünden değişlik bir tertip getirecektir. Binaenaleyh, birtakım prensipler­ de, birtakım hususlarda birleşmek lâzım ki, onun üzerinde ona gıöre münakaşa yapılabilsin. Meselâ şu arz ettiğim mevzuda, bir güvenlik mahkemesi teşkili halinde, ki, ağır ceza mevadımdam olacaktır bu hususlar, Devletin güvenli­ ğini ilgilendiren hususlar; bunlarda ilk tahki­ kat yapılacak mıdır, yapılmayacak mıdır mese­ lesi orta yere çıkacaktır. Yani birtakım. mesele­ 18 . 9 . 1972 0:1 lerin açıklıkla ele alınması, hukukî yönden tet­ kik edilmesi gerekir. Gelen birtakım maddelerin bugün için birtakım ihtiyaçları karşılaması ve bu karşılayış yönünden bugün için yerinde ol­ ması, yarın bunun böyle devam edeceğine deldi teşkil etmez. Kanunlar devamlılık arz etmelidir. Bir vesi­ leyle arz etmiş »olduğumuz gibi, yapılacak bir Anayasa değişikliği dahi en az 1961 töe birçok önemli hükümleriyle değiştirilen bir 1924 Ana­ yasası kadar devamlı olmalıdır, iki sene evvel yaptığınız bir Anayasa değişikliğini iki sene sonra değiştıirmıe durumunda birtakım hükümle­ rinde dahi tebeddülata gitmek durumunda olur­ sanız burada bir birlik durumu meselesi, üze­ rinde durulacak bir nokta haine gelir. Bizim üzerine parmak basmak istediğimiz nokta bu­ dur. Hukukumuzda gerek ceza yönünden, gerek medenî hukuk yönünden, gerek usul hukuku yönünden birtakım hususların birlikte ele alın­ ması lâzım. Kaldı ki, hukuk usulü mevzuunu ele alır­ sak; usul mevzuatında bir usul hükmünün tat­ bikinde, gerek medenî gerek ceza hukuku yö­ nünden eğer bir açıklık mevcut ise diğerinin ele alınmasına hukukumuz ve Temyiz içtihatları mani değildir. Demek ki, mahkemenin taıtlbik edeceği usul yömi - ister cezai yönden, ister hu­ kukî tatbikat yönünden olsun - arada bir birlik ve beraberlik arz etme durumundadır. Türkiye Cumhuriyeti hukukunun temelini Anayasa teşkil etmekte olduğuna göre, Anayasa üzerinde de değişiklikler nihai bir şekle varma­ mış bulunduğuna ve hatta bu mevzuda Mecliste bugün temsil edilen gruplar bir birlik ve bera­ berliğe kavuşamadıklarına göre, yapılacak bir­ takım değişiklikler ilerisi için ihtiyaca sıalih ola­ bilecek midir? Biz bu değişiklik mevzuuyla, daha evvel yine aynı konuda getirilen birtakım değişiklikler mevzuunda söylediğimiz hususları tekrarın Ötesinde birtşey yapmış değiliz ve parti olarak, gerek milletim, gerek memleketin, gerekse dev­ letimizin hukuk devleti olarak bir koordinasyon ve bir armiomi içerisinde hukuk düzeninin tan­ zim edilmesi, böylece çarkların iyi işlemesi, so­ nunda, saatin zamanı göstermesi; ileriük, geri­ lik, bozulma, durma gibi durumlara geçmemesi içim bunların köklü olarak ele alınması lâzımgeldiği hususuna işaret etmiş bulunmaktayız. — 933 —