Bu îlâhî-ulvî duygu-şuur ve programla dolup-taşan Hz. Hüseyn, mezkûr iki kutlu neticenin son şıkkıyla ünlü Kerbela sahrasında karşılaşmış, kendisinin tüm boyutlarıyla her yönden (aklen-kalben-ruhenhissen-fıkren-madden ve ma'nen..) bütün zerratıyla her an yaşamakta olduğu ve Aşura Kültürü'nün üçüncü unsurunu teşkil eden ve bizzat âşinâsı bulunduğu şehadetin bedenî ve cismanî boyutunu âlem-i şehadete yansıtmış, böylece; Âlem-i Ğayb'dan İlâhî nurların ve tecellilerin, o günden yolculuğu için, bakınız; İbn'ül-Esir: 4/88-91; İslam Tarihi/Kerbela Faciası: 204206;...) KERBELA MAZLUMLARI, 'MEDİNE-İ NEBÎ'DE Mazlum Nur Kervanı'nın Medine'ye yaklaştığını duyan şehir halkının tamamına yakını, yollara düşmüş, Aziz Peygamberlerinin temiz hanedânını göz yaşları ile karşılamıştır. Etrafı dost ve akrabaları ile çevrilen İmam Ali b. Hüseyn (Zeyn'el-Abidin) (as), etrafındakilere şu kısa ve hazin hitabede bulunmuştur: "Hamd, insan aklının kavramakta gücünün yetmeyeceği ve tüm sırları bilen Rahim ve Kadir olan Allah'a mahsustur. Zalimlerin ellerinde uğradığımız eşsiz zulme karşı mühlet veren Rabbime şükranlarımı beyan ediyorum. Ebu Abdullah-il Hüseyn (as) katledildi; ailesi tutsaklaştırıldı ve dostlarının ve kendisinin başı, bu şehirden ötekine çuvallar içinde taşındı. Aranızda, kim bu acıklı olaylardan sonra huzurlu olabilir? Hangi kulak, bu trajedinin ayrıntılarını işitmek isteyebilir? Bizim sorgulanmamızın eşine rastlayamazsınız!.. Öylesine acı verici ve kederliydi ki?... Her şeye Kadir olan Allah'a, bize lütfunu esirgememesini ve düşmanlarımızdan da, intikamımızı alması için duâ ediyorum!..." (İmam Hüseyn'in (as) Misyonu: 247; Ciğer-suz vakıanın 'akıbeti' ve 'neticeleri' için bakınız; İmam Hüseyn'in Misyonu: 249258; Hüseyn'in (as) Kıyamı: 215-220; Kerbela Katliamı ve Hazret-i Zeyneb'in Mesajı: 133-140; İbn'ül-Esir: 4/88-94; İslam Tarihi/Medine Devri: 4/212-214; Kerbela Faciası: 206-354;....);...