SİRKÜLER: AKAD.11/04- 21.02.2011 TORBA YASA İLE KASA FAZLASI ve ORTAKLARDAN ALACAKLAR HESABININ DÜZENLENMESİ Bilindiği üzere son günlerde Torba Yasa Meclisten geçmiş, Resmi Gazetede yayımlanması beklenmektedir. Torba yasa ile gelecek düzenlemeler sirkülerimizin konusunu oluşturmaktadır. Gerek kayıt dışı ödemeler, gerekse ortakların şirketten para çekmesi bilançolarda yer alan kasa hesabını şişirmekte ya da bilançoda ortaklardan alacaklar hesabının oluşmasına yol açmaktadır. Bu durum hem yeni Türk Ticaret Kanunu hem de vergi yasaları açısından olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. TTK'daki yeni Düzenleme ile Ortakların Şirkete Borçlu Olması Yasaklanıyor Yasanın anonim şirketlere ilişkin bölümünde aşağıdaki madde yer almaktadır. “II - Pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı MADDE 358- (1) İştirak taahhüdünden doğan borç hariç, pay sahipleri şirkete borçlanamaz. Meğerki, borç, şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş olsun ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulsun.” Yasanın 644. maddesi uyarınca şirkete karşı borçlanma yasağına dair 358. madde limited şirketlere de uygulanacaktır. Yine Yasanın 562. maddesinde yukarıdaki hükme aykırılık halinde aşağıdaki cezai müeyyidenin uygulanacağı belirtilmiştir. “c) 358 inci maddesine aykırı olarak şirkete borçlananlar, üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar “ Demek ki yakın gelecekte ortakların şirkete borçlu olması kötü sonuçlar doğuracaktır. Ortakların Şirkete Borçlu Olması Vergisel Yükümlülükler Doğurmaktadır Eğer bir şirket kayıtlarında ortaklarından alacaklı (ortaklarını finanse etmiş) gözüküyorsa, şirketin finansman temini karşılığında emsaline uygun olarak faiz hesaplayarak bunu gelir yazması gerekmektedir. Yine faizin üzerinden KDV’nin hesaplanarak (borç para alıp verme işinin esas iştigal konusu olarak yapılması ve lehe para alınması halinde bu işlem banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olacak) beyan edilmesi gerekmektedir. Hesaplanan faiz ve KDV’nin (fatura kesilmek suretiyle) ortakların cari hesabına eklenmesi gerekmektedir. Aksi halde eklenmeyen tutarlar dağıtılmış kâr payı sayılarak, kâr dağıtımı stopajı söz konusu olabilir. Yüksek (gerçek durumu yansıtmayan) kasa tutarları da ortaklardan alacak hesaplarından farksızdır. Kasa Fazlası ve Ortaklardan Alacaklar Hesabı Düzenlemesi İçin Mecliste Kabul Edilen Madde Söz konusu madde incelendiğinde aşağıdaki hususlar öne çıkmaktadır. - Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2010 tarihi itibarıyla düzenleyecekleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir. - Beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir (yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.). - Beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır. Kâr dağıtımı ile ortaklardan olan alacakların tasfiyesindeki vergi yükünün (ortakların gelir vergisi beyannamesinde ödenecek vergi çıkması hali dâhil edilmeden) (1/0,85 x %15) %17,6 olduğu bir durumda, %3’lük vergi oranı önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Saygılarımızla, AKADEMİK DENETİM VE YMM LTD.ŞTİ