İmam Humeynî(ra) ve İslam Dünyasının Geleceği 123 lar...” (Bakınız: En‟âm:19, 78; Tevbe:3; Yûnus:41; Hûd:54; Zuhruf:26-27; Mümtehine:4;..) Ayet i kerimelerinde bahis konusu edilen teberri de, İslamî literatürde teberra diye bilinmekte ve mezkûr tevella ile birlikte, “İslam‟ın Evrensel İnkılâbı‟na İran İslam İnkılâbı‟nın Risaleti”nin ihda ve ihya ettiği ve nisyandan kurtardığı, iki önemli Kur‟anî kavram ve kurum olarak, dünya müslümanlarının gündeminde layık olduğu yerini almış bulunmaktadır... Tabiatıyla, bu da; İslam‟daki velayet kavramınıkurumunu gündeme getirmektedir. Ki; bunu: a) Aslî, asaleten.. b) Niyâbî, niyâbeten.. şeklinde (yüzeysel olarak) tasnif edebiliriz. Birincisi: Ehl-i Beyt (as)‟in, asıl-küllî-umumî velayetini.. (Bunların mâ‟sûm olanları da, olmayanları da vardır.) İkincisi ise: tâli-cüz‟i-nisbî vekaleten velayeti., ifade etmektedir. İlki; İmamet-i Hüdâ... (Ki, bunların On iki‟si mâ‟sûm ve mutahhar; diğerleri sadece mutahhar.) İkincisi ise; Velayet-i Fakih ve Ulema-i Adil-Ulul‟Emr-i Müslimin diye tesmiye edilebilir. İlk şıkkı; Al-i İmrân:61; Mâide:54-56, 67; Ahzâb:33; Şûra:23;.. gibi, pek çok ayeti kerimeler ile; “Ehl-i Beyt‟im Nuh‟un gemisine benzer, binen kurtulur, binmeyen boğulur.”; “Size iki ağırlık bırakıyorum: Biri; Hablullah olan Kur‟an-ı Kerim, diğeri de; ıtretim olan Ehl-i Beyt‟dir. Bunların derecesi, birbirinden yücedir ve havzımın başına gelinceye kadar, bunlar asla birbirinden ayrılmayacaktır...” gibi, pekçok