TBMM B: 2 6.10.2009 O: 1 olan ilk ülke olmuştur. Bu karar da

advertisement
TBMM
O: 1
6.10.2009
B: 2
olan ilk ülke olmuştur. Bu karar da göstermiştir ki, dünyanın her yerinde yaşanan kadın cinayetleri, ka­
dına yönelik şiddet ve ayrımcılık, ülkemizde de vahim bir boyuta ulaşmıştır. Ülkemizde, hükümetle­
rin, kadına karşı şiddeti ve ayrımcılığı önlemek adına, devlet politikası olarak devreye koyduğu
düzenlemeler, bu trajik sonucu değiştirecek ve önleyecek güçte olmadığı, yaşanan cinayetlerle de ke­
sinlik kazanmaktadır. Bütünlüklü bir yasal sistem ve bu sistemi hayata geçirecek siyasi irade olma­
dıkça, kadın örgütlerinin tek başına verdiği mücadele mevcut durumu değiştirmede yetersiz kalacaktır.
Hükümetler, kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı önleyecek mekanizmaları devreye koymak ye­
rine, kadının aile içindeki rolünü pekiştiren araçları ön plana çıkararak bu konudaki çıkmaza katkı
sunmaktadırlar. Nitekim şiddete maruz kalan kadınların çoğu ilgili makamlara yaptıkları başvuru­
larda, yetkililerce, kendilerine ailedeki geleneksel rolün hatırlatıldığı ve şikâyetlerinden vazgeçil­
mesi yönünde telkinlerde bulunulduğunu ifade etmektedirler. Bu yönlü telkinlerin, karakoldaki
görevli memurlardan tutalım da kimi hâkimlere kadar şiddetle mücedelede bir yönteme dönüştürül­
mesi, kadını âdeta ölümün ve şiddetin kucağına itmektedir. Kadının geleneksel rolünden uzaklaşmış
olması, mahkemelerde, kadına yönelik şiddet davalarında, çoğu zaman şiddet uygulayanın haklı gö­
rülmesine gerekçe gösterilmektedir.
Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından, 2008 yılında yapılan "Türkiye'de
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması"nın sonuçlarına göre, kentte yaşayan kadınların %40,3'ü,
kırsal kesimde yaşayan kadınların da %46,6'sı, Türkiye genelinde ise, kadınların %41,9'u eşi veya bir­
likte olduğu kişilerden fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koymaktadır. Fatma Babatlı, Özlem Şahin, Kadriye Kayaş, Dilek Saner ve daha yüzlerce kadın resmi kurumlardan koruma
istemesine rağmen korunmamış ve eşleri ya da yakınları tarafından öldürülerek, namus cinayetine
kurban gitmiştir.
2.- Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş ve 25 milletvekilinin,
organ temini ve organ naklin-
deki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
açılmasına ilişkin önergesi
araştırması
(10/421)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na
Ülkemizde gerçekleştirilen organ temini ve kadavra donörlerden yapılan trasplantasyon aktivitelerindeki sorunların araştırılması ve çözüm yollarının tespit edilmesi amacıyla, Anayasamın 98,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü'nün 104 ve 105 maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması
açılmasını arz ederim. 11.06.2009
D Osman Durmuş
(Kırıkkale)
2) Oktay Vural
(İzmir)
3) Kamil Erdal Sipahi
(İzmir)
4) Erkan Akçay
(Manisa)
5) Mustafa Enöz
(Manisa)
6) Mehmet Günal
(Antalya)
7) Münir Kutluata
(Sakarya)
8) Mustafa Kalaycı
(Konya)
9) D. Ali Torlak
(İstanbul)
10) Yılmaz Tankut
(Adana)
-37-
Download