I, TBMM B: 84 5.4.2006 O: 1 Ayrıca, meslektaşlarımızın yeşil pasaport kullanma hakkından mahrum olmalarını da bir baş­ ka olumsuz tablo olarak değerlendiriyoruz. Değerli milletvekilleri, avukat meslektaşlarımızın, Avrupalı meslektaşları standartlarında mes­ leklerini icra edebilmeleri ve aynı oranda sosyal statüye sahip olmalarının en büyük temennimiz ol­ duğunu ifade ederek, tekrar, günü kutluyor, her bir meslektaşıma huzurlu ve sağlıklı yarınlar diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın milletvekilleri, biz de Başkanlık Divanı olarak, tüm avukatlarımızın Avukatlar Gününü kutluyoruz. Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, gündeme geçiyoruz. Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır. Meclis araştırması açılmasına ilişkin 2 önerge vardır; ayrı ayrı okutuyorum: B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLÎS SORUŞTURMASI VE MECLÎS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ I.- Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin ve 44 milletvekilinin, 1999 yılında meydana gelen deprem­ lerde orta hasar gören binaların onarım ve güçlendirme çalışmalarında karşılaşılan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/354) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Ülkemizin yüzde 96'sının aktif deprem kuşağında yer aldığı konunun ilgililerince belirtilmek­ tedir. Nitekim sürekli olarak irili ufaklı pek çok depremin meydana geldiği yaşanılan gerçektir. Bu depremlerden 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan ve Gölcük depremi olarak bilinen, Richter ölçeğin­ de 7,4 olarak kaydedilen deprem felaketi ülkemizin 20 nci yüzyılda yaşadığı en büyük felaket olarak tarihe geçmiştir. 15 000'den fazla insanımızın hayatını yitirdiği felakette, 25 000'e yakın insanımız da yaralanmıştır. Yine depremin yapılar üzerindeki tahribatı da ağır olmuş, 17 Ağustos 1999 Gölcük ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinde 103 000 ağır hasarlı, 119 000 orta hasarlı, 128 000 az hasarlı olmak üzere, tespit yaptırmayanlar da dahil edildiğinde bazı kaynaklara göre yaklaşık 400 000 yapının hasar gördüğü tespit edilmiştir. Depremin yarattığı bu can ve mal kaybı, bölgedeki plansız kentleşme ve arazi kullanımı ile imar uygulamalarındaki yanlışlıklar nedeniyle büyük olmuştur. Depremin üzerinden yaklaşık yedi yıl geçmesine rağmen, deprem yaşanan illerimizde dep­ remin yarattığı sorunlar maalesef tam olarak çözülememiştir. Depremden hasar gören yapıların onanmı ve güçlendirme işlemi hâlâ sonuçlandırılamadığı gibi bu alanda önemli sıkıntıların da yaşandığı bilinmektedir. Özellikle orta hasarlı yapıların onanmı ve güçlendirme çalışmalannın amaca uygun yapılmadığına ilişkin pek çok tespit ve görüş vardır. Deprem sonrasında yapılan onarım ve güçlendirme çalışmalan, uygulamanın bir şartnameye bağlanmaması, uygulayıcılara yeterli eğitim verilemeyişi nedeniyle farklı şekillerde ve bilimsellikten uzak yürütülmüştür. Oysa bilindiği gibi depremde meydana gelen yapı hasarlannın başında mimarlık ve mühendislik kusurlan ile yapım hatalannın geldiği gözlenmiştir. Deprem nedeniyle yapılan çahşmalann sonucunda tasanm aşamasından bina üretim sürecine kadar depreme dayanıklı yapı üretilemediği, malzeme ve işçilik hatalanyla birlikte sağlıksız yapılann ortaya çıktığı görülmüştür. Bu sağlıksız yapılarda mey­ dana gelen hasarlann onanmı ve güçlendirilmesi daha çok dikkat, özen ve teknik bilgi gerektirmek­ tedir. Aksi halde özenli yapılmayan onanm fayda yerine zarar da getirebilmektedir. Nitekim 12 Kasım 1999 Düzce depreminde en çok hasar, yanlış onanm ve takviye gören yapılarda meydana gelmiştir. Bu nedenle, onanm ve güçlendirmede doğru tespit, iyi ve amaca uygun proje, tekniğine uygun ve kontrollü imalat, kaliteli malzeme kullanımı önemlidir. -572-