Sorularlarisale.com Akıl kalp ilişkisini izah eder misiniz? Öncelikle şunu ifede etmek isteriz: Ruh basittir, yani terkip değildir. Bedenin organlarının müstakil varlıkları vardır, ruha ait latifeler bedenin organları gibi değillerdir. Buna göre akıl ve kalbi birbirinden tamamen ayrı şeyler olarak düşünemeyiz. Üstat Hazretleri kalbin tarifinde şöyle buyurur: "Bir latife-i Rabbaniyedir ki mazhar-ı hissiyatı vicdan, makes-i efkârı dimağdır."(1) Buna göre akıl kalbin düşünme, fikretme fonksiyonunu, vicdan ise hissetme fınksiyonunun yerine getirir. Uygulamada, akıl ve kalb, bazan biri diğeri yerine kullanılsa bile, bunları farklı şeyler olarak anlamak daha isabetli olacaktır kanaatindeyiz. Kalp, aralarında fonksiyonel bir bağ bulunan aklı da ihata eder. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de akletmek, kalbin bir fiili olarak zikredilir: “Onların kalbleri vardır, fakat bu kalblerle (gerçeği) kavramazlar." (A'raf, 7/179) Akıl, daha çok fikir bakımından, kalp de hissiyat yönünden değerlendirilir. İmani meselelerde ise durumları şöyledir: Akıl, düşünme, tefekkür etme, delilleri değerlendirme görevini yenire getirir. Kalb ise imanın mahallidir. Yani insan aklıyla anlar, doğruluğunu kabul eder, kalbiyle de inanır. İmanın olduğu gibi, sevginin ve korkunun da mahalli kalptir. Üstadımız “Nur-u akıl kalpten gelir.” başlıklı yazısında, yarı manzum olarak şöyle der: “Zulmetli münevverler, bu sözü bilmeliler: Ziyayı kalbsiz olmaz, nur-u fikir münevver.”(2) page 1 / 2 Yani, karanlık aydınlar bilmeliler ki, kalp ziyası olmadan fikir nuru parlak olamaz. "Allah, güneşi bir ziya, kameri bir nur kıldı."(Yunus, 10/5) ayetinde güneşten ziya, aydan nur olarak bahsedilmektedir. Müfessirlerin beyanına göre, ziya bizzat ışık verene, nur ise başkasından geleni yansıtana denir. Hatta “ayın nuru, güneşten istifade iledir.” sözü meşhurdur. İşte bu gibi noktalardan hareketle, kalp güneşe, akıl da aya benzetmiştir. Dipnotlar: (1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi 7. Ayetin Tefsiri. (2) bk. Sözler, Lemeât. page 2 / 2 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)