HAZIRLAYANLAR: Fatmagül Yılmaz Gülşah Kaya Hülya Esatoğlu Gazi Örnek Bilgisayar Destekli Eğitimde Öğretmen ve Öğrenci Rolleri BDE'de öğretmenin rolü azalmamakta, tam tersine artmaktadır. BDE öğretmenin yerine geliştirilen değil, amaç itibarıyla öğretmede yardımcı olacak bir araçtır. Bu faydalı araç, öğrenmeyi daha kolay ve zevkli hale getirmektedir. Öğrencinin derse aktif katılımının sağlanmasını denetler. Farklı seviyelerin ayrı ayrı izlenebilmesi, öğretmenin buna daha fazla zaman ayırır. Öğretim esnasında öğretmenin kendisi de sürekli öğrenme sürecine ek olarak bir şeyler öğrenir ve kendini yenileme imkanı bulur. Bilgisayar destekli eğitim uygulanan sınıfta önemli ölçüde bir performans artışı görülür bu da öğretmenin işini kolay hale getirir. Öğretmenin kanaat kullanımında ek bir alternatif sağlar. Genel anlamda tüm öğretmenler için, öğrenci farklı disiplinler arasında önemli aşamalar kaydeder bu da öğretmenin amacına ulaşmasına yardımcı olur. Ancak hiç bir zaman unutulmamalıdır ki bilgisayarlar öğretmenlerin yerini asla tutamazlar. Öğretmensiz öğretim düşünülemez ama bilgisayarsız öğretim–halen de çoğu okulda uygulandığı gibi–mümkündür. Ancak öğretmene bilgisayar destekli uygulanan derslerde rehberlik anlamında çok ağır yükler binmekte ve öğretmenin değeri dolayısıyla artmış olur. Bilgisayar destekli eğitimde asıl ihtiyaç; nitelikli öğretmen gücüdür. Öğrencilerin her şeyden önce derse olan ilgileri arttırılmalıdır. Yani öğrenci güdülenmelidir. Bilgisayar ortamlı bir ders daha eğlenceli ve dikkat çekici olabilir. Bilgisayarlar sayesinde öğrenci dönüt alma avantajına kavuşacaktır bu da öğrencinin o derse olan ilgisini ve motivasyon derecesini arttıracaktır. Görsel, işitsel olanakları bir arada istenilen kalitede sunduğunuzda teorikte öğrencilerde öğrenme yeteneği aşağıdaki tablodaki(öğrenmede duyular) gibi değişecektir. ayrıca bilgisayar kullanırken bağımsız olan öğrenci için başarısızlık kaygısı ortadan kalkacaktır,kendine özgüvenin artmasında yardımcı olacaktır. Eğitim ile ilgili araştırmalar, öğrencilerin büyük çoğunluğunun okuduklarının %30’unu, duyduklarının %40-50’sini, gördüklerinin %60-70’ini, hem gördükleri hem de duyduklarının %90’ını hatırlayabildiklerini göstermişlerdir. Bilgisayar sisteminin, öğretimi planlama, düzenleme ve programlama, öğrenmeleri ölçme, öğrencilerle ilgili veriler üzerinde istatistiksel analizler yapma gibi öğretim etkinliklerini yönetmek için kullanılması anlamına gelir. Bilgisayarların okulların yönetiminde kullanılmaları gittikçe yaygınlaşmaktadır. Şu anda, okul yönetimlerinde bilgisayar kullanımı iki yaklaşımla yapılmaktadır. Birincisi merkez teşkilatında kullanımıdır. İkinci yaklaşım, son yıllarda yaygınlaşmakta olan okul birimlerinde kullanımı kapsar. Okullarda kişisel bilgisayar sistemleri yerleştirilmiştir. Geçmişte bunlar birbirinden ayrı çalışırken, son yıllarda bir iletişim ağında birleştirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim Bilgi Sistemi (İLSİS) projesi bu yöntemin temelini oluşturur. Eğitim konusunda yapılan araştırmalarda bilgisayarlardan yaygın olarak yararlanılabilir. Bilgisayarlar rehberlikte derinlemesine yapılacak araştırmalar için de son derece uygundur. Bilgisayarların rehberlik hizmetlerinde kullanılmasının, bireyin kendi psikolojik dünyasını tanıması, anlaması, keşfetmesine sağladığı geniş olanak ve yararları vardır. Bu nedenledir ki; rehberlik hizmetlerinde bilgisayar kullanımı giderek artmaktadır. Buna paralel olarak, yeni rehberlik hizmetlerinin sistem ve programları da hızla yaygınlaşmaktadır. Öğrenme ve öğretme etkinlikleri sonucunda öğrencilerin belirlenen amaçlara ne ölçüde ulaştıklarını bilmek önemli bir eğitsel özelliktir. Çünkü öğretim programlarının geliştirilmesi, öğrencilerin yönlendirilmeleri ve başarılarının bilinmesiyle mümkündür. Bu sebeple ölçmedeğerlendirmede bilgisayar kullanımı önemlidir. Bilgisayarlar, ölçme-değerlendirmede çok vakit alan işlerin daha az zaman ve emek ile çok daha çabuk yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Bilindiği gibi öğretmenin zamanını en çok alan ödev ve sınav soruları oluşturma, sonuçları sıraya koyma, faaliyetleri sıraya koyma ve planlamadır. Uygun bir yazılım yardımıyla sorular ve yanıtları bilgisayara yüklenir. Bilgisayar bu soruları öğrenciye yansıtır, yanıtları saklar ve değerlendirmesini yapar. Uzmanlarca hazırlanacak soruların yanı sıra bilgisayar da soru üretebilir. Bilgisayar yardımıyla bütün bu işleri yapmak olanaklı olduğu gibi, anında bu verilere ulaşıp istenilen değişiklikleri yapmak da mümkün olduğundan öğretmene büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Kütüphane işlem ve hizmetlerinde bilgisayar kullanımı, 1940‟lı yıllarda kullanılan delikli kart uygulamaları hariç tutulursa, gerçek anlamda 1960‟lı yıllardan sonraya rastlamaktadır. Arslantekin teknolojide görülen gelişmelerin, düşük maliyetli ve birçok işi aynı anda yapabilme kapasitesine sahip mikrobilgisayarların geliştirilmesi ile bilgisayarların tüm kütüphane işlem ve hizmetlerinde kullanılabilme olanağını ortaya koyduğunu belirtmektedir. Bilgisayarlar özellikle bilgi ve/veya belgenin kütüphanede var olup olmadığını izleme ve bilgi erişim sürecinde kullanılmaktadır. İnternet bir bilgi teknolojisi sistemidir. İnternet insanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama/ paylaşma ve ona kolayca ulaşma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnterneti bu haliyle bir bilgi denizine, ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz. Türkiye Internet'e Nisan 1993'ten beri bağlıdır. İlk bağlantı ODTÜ'den gerçekleştirilmiştir. 64kbit/san hızında olan bu hat, çok uzun bir süre, tüm ülkenin tek çıkışı olmuş ve ilgili arkadaşlar büyük bir özveriyle Internet'i tüm Türkiye'de (öncelikle akademik ortamlarda) yaygınlaştırmaya çalışmışlardır. Ege Üniversitesi'nden olan bağlantı ise, 1994 başlarında, 64kbit/san. hızı ile gerçekleştirilmiştir. Ardından sırayla, Bilkent Üniv(1995Ekim), Boğaziçi Üniv(1995 Kasım) ve İTÜ(1996 Şubat) bağlantıları gerçekleşmiştir. 1996 yılı Ağustos ayında da Turnet çalışmaya başlamıştır. 1997 yılına gelindiğinde, akademik kuruluşların internet bağlantısını sağlayan ULAKNET çalışmaya başlamış ve üniversiteler nispeten hızlı bir omurga yapısıyla birbirlerine bağlanmış ve internet kullanır hale gelmişlerdir. 1999 yılı içerisinde, ticari ağ altyapısında büyük değişiklikler olmuş ve TURNET'in yerini TTNet adında yeni bir oluşum almıştır. 2000'lerin başında; ticari kullanıcılar TTNet omurgası üzerinden; akademik kuruluşlar ve ilgili birimler de Ulaknet omurgası üzerinden internet erişimine sahiptir. Ayrıca bu iki omurga arasında yüksek hızlı bağlantı mevcuttur. Gelişen bilgisayar teknolojisi beraberinde yenilikleri getirmiştir. Bilgisayarın kullanım alanındaki artışı getirdiği imkânlarla birlikte eğitim-öğretim alanına kadar girmesine de neden olmuştur. Bilgisayar teknolojisinin, haberleşme ve iletişim sağlama amacı ile oluşturulan internet ağını da kullanması eğitimi uzaktaki insanlara taşıma olanağını sağlamıştır. Uzaktan öğretim avantajları da beraberinde getirmiştir. • Bilgi ve ders notlarının herkese açık olmasını sağlar. • Zamanı da uygun bir şekilde kullanmamızı sağlar. • Mekân sınırlılıkları azaltır. • Ses, görüntü ve resim gibi öğelerin kullanımı ile eğitimin etkinliğini artırır. • Geleneksel sınıf ortamından daha farklı alternatif bir görüntü çizer. • Uzaktan öğretimin sosyal yaşam ile sürdürülebilirliği daha kolaydır. Yararları olduğu gibi eğitimde internet kullanımının verimli olmasına engel olan sınırlılıklar da mevcuttur. Bu sınırlılıkları şöyle sıralayabiliriz: Öğrencilerin sakıncalı içerik bulunduran sitelere ulaşabilme ihtimali vardır. İnternette bulunan bilgi organize değildir. Niteliksiz pek çok bilgiyi bünyesinde barındırmaktadır bu yüzden bu bilgileri ayıklamak zaman almaktadır. Öğrenen inisiyatifine dayalı olmasıyla daha yapılandırılmış ve aşamalı bir düzen isteyenler için uygun değildir. Belli bir düzeyde bilgisayar ve teknik becerileri gerektirir. Kırsal bölgelerden internete girebilmek hala bir sorun teşkil etmektedir. Aktif öğrenmeyi desteklenmesine karşın, televizyonda olduğu gibi pasif olarak izlemeye neden olabilir. Web-tabanlı öğrenimde öğretmenin rolünü tespit etmek amacıyla yapılan kapsamlı bir araştırma sonucunda öğretmenin rolü: • Teknik beceriler • Kolaylaştırıcı beceriler • Yönetimsel beceriler olarak üç ana başlık altında toplanmıştır. Teknik beceriler Teknik beceriler öğretmenin ders araçlarını kullanma becerisine sahip olabilme yetisidir. Özellikle e-posta ve forum buna örnek olarak verilebilir. Kolaylaştırıcı beceriler Öğrencilerin öğrenme kapasitelerini arttırmaya yönelik kullanılan becerilerdir. Bunların en önemlileri: • Öğrenciyi öğrenme sürecine aktif olarak dahil etmek • Öğrenciyi sorgulatmak • Öğrenciyi dinlemek • Öğrenciyi yönetmek • Online (çevrimiçi) tartışmalar düzenlemek • Online (çevrimiçi) takımlar oluşturmak • Öğrenciyi sosyalleştirmek • Öğrencinin motivasyonunu arttırmak Yönetimsel beceriler Öğrencilerin kolay öğrenebilmesini sağlamak için yapılan düzenlemelerin tümüdür, temel dört ana başlık içerir: • Öğrenci ve öğretmenler için zaman yönetimi; • Öğrenim süreci için rehberler hazırlamak • Öğrenim aşamalarını planlama, gözlemleme, düzenleme • Öğrencilerin farklı ihtiyaçlarına göre öğrenim tekniklerini şekillendirmek. Web-tabanlı eğitimde öğrencilerin başarı ve tatminlerini etkileyen pek çok değişken bulunmaktadır. İlişki seviyesi ve öğrenme şekilleri örnek olarak gösterilebilir. Bu faktörlerin öğrenim sürecini nasıl etkilediğini anlayabilmek, gerekli düzenlemelerle öğrenim sürecinin iyileştirilmesinde büyük rol oynar. Web tabanlı öğrenimde öğrencinin rolünü tespit etmek amacıyla Yapılan araştırmalar sonucunda öğrencinin başarısını arttırmadaki rolü: • Öğrenim araçlarına erişim • Teknolojiyi kullanabilme • Öğrenme tercihleri • Çalışma şekil ve alışkanlıkları • Öğrencinin amaç ve hedefleri • Yaşam tarzı • Kişisel özellik ve karakter temaları olarak yedi ana başlık altında toplanmıştır. Öğrenim araçlarına erişim Yapılan araştırma sonucunda şehirlerde yaşayan öğrencilerin kırsal alandakilere oranla öğrenim sürecinde daha başarılı olduğu ve daha tatminkâr sonuçlar elde ettikleri gözlenmiştir. İnternet bağlantı hızı buna verilebilecek en büyük örnektir. Teknolojiyi kullanabilme Teknoloji yatkınlığı göz önüne alındığında bilgisayar kullanabilme becerilerinin öğrenme üzerinde gözle görülür bir fark yaratamamasına rağmen öğrencinin memnuniyetini arttırdığı gözlenmiştir. BİZİ SIKILMADAN DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.