Hükümet Dışı Uluslararası Örgütler ve İnsan Hakları Uluslararası ilişkilerde devletlerden sonra ikinci önemli rolü uluslararası örgütler oynamaktadır. Küreselleşme uluslararası örgütlerin yerini sağlamlaştırmış ve varlıklarına olan ihtiyacı da arttırmıştır. Uluslararası konjonktür kapsamında vazgeçilmez hale gelen uluslararası örgütler amaç, yöntem, kuruluş ve oluşumlarına göre farklılık göstermektedirler. Bu yazıda, devletler tarafından kurulan ve desteklenen uluslararası örgütlerin yanı sıra, sivil toplum kuruluşları niteliğinde çalışan hükümet dışı uluslararası örgütlerin son yıllarda insan haklarının korunması ve korunmasının teşvik edilmesiyle ilgili olan ilişkisi analiz edilecektir. Uluslararası Örgüt Nedir? Uluslararası örgütler zaman içinde devletlerle benzer rolleri paylaşır konuma gelmiş olsalar da uygulamada devletler kadar geniş yetkileri ve katı yaptırımları yoktur. Örgütler ve devletler arasında bazı farklılıklar vardır. Öncelikle örgütlerin devletler gibi kendilerine ait toprak parçaları ya da kendilerine bağlı olan bir nüfusu ve vatandaşları yoktur. Bir başka fark ise örgütlerin devletler gibi yaptırım güçleri veya buyruk niteliğinde etkileri bulunmamaktadır. Son olarak, devletlerin örgütlerden daha kısıtlı bir alana sahip olduklarını söyleyebiliriz; çünkü örgütler amaçları doğrultusunda hareket edip küresel boyutta faaliyete geçebilirken, devletler sadece kendi uyruğundaki vatandaşlarıyla ilgili kararlar almaya yetkilidirler. Bu açıklamalardan yola çıkılarak “XIX. yüzyıl başlarından itibaren ortaya çıkmaya başlayan ve birden çok devlet ya da devlet vatandaşları arasında kurulan örgütler”[1] ifadesiyle dar kapsamda uluslararası örgütler tanımı yapılabilmektedir. Uluslararası Örgütlerin Sınıflandırılması Uluslararası örgütler için detaylı bir tanım yapmamız gerekirse; “bağımsız ve egemen devletlerin veya hükümetler -dışı kuruluşların kültürel ya da bölgesel ölçekte, genel ya da özel amaçlara ulaşma doğrultusunda işbirliğini sağlamak için kuruldukları yapılar, mekanizmalar ve süreçler”[2] şeklinde ifade edebiliriz. Uluslararası örgütler sınıflandırılırken genellikle ikili bir ayrıma tabii tutulur. Hükümetler arası ve hükümetler -dışı olarak sınıflandırılan uluslararası örgütler, amaçlarına yönelik olarak ise siyasal, sosyal ve ekonomik olarak ayrılmaktadır. Yukarıdaki gruplandırmalara ek olarak, örgütlerin değerlendirilmesinde uluslararası hukuk çerçevesinde de üç ölçüt karşımıza çıkmaktadır: 1. evrensel ya da bölgesel olma, 2. genel kapsamlı ya da belirli bir konu ile ilgili olma, 3. eşgüdüm (koordinasyon) sağlayıcı ya da ulus üstü nitelikte olma.[3] Bu çalışmanın inceleme konusu kapsamında temel alacağımız ölçütler hükümetler arası ve hükümetler dışı sınıflandırmaları olacaktır. Hükümetler arası uluslararası örgütler, devletlerin aralarında resmi yollara başvurarak belirli bir anlaşma imzalayarak oluşturdukları örgütlenmelerdir. “Hükümetler-arası örgütler yalnızca bir tek amaca yönelik olarak kurulabileceği gibi birden çok amacı da kapsayabilmekte, bunun dışında küresel-bölgesel, yeni üyeliklere açık-yeni üyeliklere kapalı, ekonomik nitelikli- ekonomik nitelikli olmayan gibi birçok farklı ayrımlara tabi tutulabilir.”[4] Ayrıca hükümetler arası uluslararası örgütler uluslararası hukukun bir süjesidir ve uluslararası yetkiye de sahiptirler.[5] Hükümetler arası örgütlerin ilk örneği, 1815 Viyana Kongresi sonrası kurulan Ren Nehri üzerindeki ulaşımı düzenlemek için oluşturulan Ren Nehri Komisyonu’dur.[6] Bu örgütten sonra günümüze kadar kurulan hükümetler arası uluslararası örgütlerin sayısı ise yaklaşık olarak 450’ye ulaşmaktadır. Bu şekilde kurulan örgütlerin sayısı giderek artmaktadır. Hükümet-Dışı Uluslararası Örgüt Nedir? Hükümet dışı uluslararası örgütler, uluslararası sistem içinde giderek önemli bir yere sahip olmuşlardır. “Günümüz dünyasında devletlerin çok fazla etkisi altında kalmadan kurulan ve faaliyette bulunan on binlerce örgütün varlığından söz etmek mümkündür.”[7] Hükümet-dışı uluslararası örgüt denildiğinde genellikle bir devletle doğrudan ya da onun kuruluşu şeklinde bağlantısı olmayan ve kâr amacı gütmeden çalışan örgütler anlaşılmaktadır. “Herhangi bir uluslararası kuruluşun hükümetler-dışı özelliğe sahip olabilmesi için, taraflardan en az birisi ülkesinin yönetiminin temsilcisi durumunda olmamalıdır.”[8] Özetle siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel ve dini alanlarda kâr amacı gütmeden, gönüllülük esasına dayanan bağımsız oluşumlara hükümet dışı uluslararası örgütler denilmektedir.[9] Hükümet-dışı örgütler kendi aralarında üç kategoriye ayrılmaktadırlar: a) hakiki hükümetler -dışı örgütler (ki bunlar Dünya Kiliseler Konseyi gibi yalnızca hükümetler -dışı aktörlerden oluşmaktadırlar) b) melez hükümetler dışı örgütler (ki bunlar Uluslararası Bilimsel Birlikler Konseyi gibi hem hükümetsel hem de hükümetler-dışı temsil söz konusudur), c) hükümetler arası örgütler (ki bunlar Interpol, Parlamenterler arası Birlik gibi örgütler hükümetler arasında bir anlaşma ile kurulmakla birlikte hükümetlerin merkezi dış politika organlarınca kontrol edilememektedirler) bulunmaktadır.[10] “Hükümet-dışı örgütlerle ilgili olarak, uluslararası meşruiyetten söz etmek doğru olmayacaktır; çünkü bu meşruiyet hiçbir zaman nihai olarak kazanılmış değildir.”[11] Buna rağmen hükümet dışı örgütler zamanla profesyonel yapılar ve kuruluşlar haline gelerek devletler arasında söz sahibi olmuşlardır. Bu şekilde tam bir meşruiyet olmasa da kendilerine uluslararası sistem içerisinde sağlam bir yer elde etmişlerdir. Hükümet dışı uluslararası örgütler pek çok amaçla kurulup faaliyet gösterirlerken bu yazıda sadece insan hakları alanında çalışan hükümet dışı uluslararası örgütler incelenecektir. İnsan Hakları ve Tarihsel Arka Plan İnsan haklarının hükümet dışı uluslararası örgütlerle ilişkisinden söz etmeden önce insan haklarının nasıl geliştiğini ve uluslararası sistemde nasıl algılandığını incelemek yararlı olacaktır. “İnsan hakları deyimi ile kimi kez tüm insanlara tanınması gereken haklar anlatılmak istenir. Buna “soyut anlamda insan hakları” da denir. Bu anlamda insan hakları “olanı” değil, “olması gerekeni” gösterir. Soyut anlamdaki insan haklarının bir bölümünün, hukuksal güvenceye kavuşturulması, pozitif hukukun bir parçasını oluşturması durumunda ise “somut insan hakları”ndan söz edilir .”[12] İnsan hakları konusunda en önemli belgelerden birisi, Fransız İhtilali’ nden sonra ilan edilen İnsan ve Yurttaşlık Hakları Beyannamesi’dir. Ek olarak birlikte dünya savaşlarından sonra kalıcı barışın sağlanması hedefi doğrultusunda insan hakları teması en önemli alan haline gelmeye başlamıştır. II. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Birleşmiş Milletler (BM), 10 Aralık 1948’de BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni, BM Genel Kurulu’nda kabul etmiştir. Bildirgenin ilanından sonra ise öncelikli hedefler olarak devletlerin bu bildirgenin hukuken bağlayıcılığı konusunda sözleşmeler yapmaları ve bu hakların hukuki kabulüyle birlikte fiili korumasının da sağlanabilmesi için gerekli mekanizmaların oluşturmaları gerektiği belirlendi. BM Antlaşması’nın ilk maddeleriyle* insan haklarının uluslararası hukukun temeli olarak kabul edildiği ortaya konulmuştur. BM Antlaşması’na göre insan hakları üç aşamalı bir planla koruma altına alınacaktır. Öncelikle insan haklarının çerçevesi belirlenip, bir bildiriyle yayınlanacaktır. Daha sonra ise BM taraflarına bu bildiri sözleşme olarak imzalatılacaktır. Son olarak da bu sözleşmenin korunmasını fiilen gerçekleştirecek bir mekanizma oluşturulacaktır.[13] 1952 yılında ise Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yürürlüğe girerek, insan haklarının uluslararası düzeyde korunması alanında yeni bir anlayış getirmiştir. . İç hukuk birincil güvenlik sağlayıcı konumda olmasına rağmen, sözleşmeye göre bireyler de uluslararası hukukta söz sahibi konuma getirilmiştir. Vatandaşların bireysel başvuru hakkının devletlerin güvencesi altına alınması zorunlu hale getirilmiştir. Bu sözleşme kapsamında ve Avrupa Konseyi’ne bağlı olarak 1959 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kurulmuştur.[14] Uluslararası sistemde insan haklarının temeli bu önemli adımlarla atılmıştır. Bu adımları atanlar hükümet dışı örgütler olmasalar da, günümüz sistemi içerisinde insan haklarının gelişiminin devam etmesi ve korunmasının sağlanabilmesi için büyük çabalar harcamaktadırlar. “Bu örgütlerin konuya yaklaşımları kapsayıcıdır. Hükümet-dışı örgütler genellikle kendilerini bu hakların bölünemeyeceği ve bunların iç içe girmiş bulundukları düşüncesine dayandırırlar.”[15] Hükümet-Dışı Uluslararası Örgütler ve İnsan Hakları Hükümet dışı örgütler uluslararası sistemin pek çok noktasında önemli bir yer elde etmiştir. Bu noktalardan en önemlisi insan haklarının geliştirilmesi ve korunması olmuştur. Hükümet dışı örgütler insan hakları konusunda etkin bir şekilde faaliyet göstermektedir. Uluslararası sistemde kabul edilen önemli belgelerle insan haklarının korunması adına önemli mekanizmalar oluşturulmuş olsa da bu konudaki ihlallerin önüne tam olarak hiçbir yerde geçilememiştir. Bu ihlaller özellikle iç savaş veya askeri darbelerin olduğu dönemlerde daha da yaygınlaşmaktadır.[16] Hükümet dışı örgütler, BM ve Avrupa Konseyi gibi örgütlerin meydana getirdiği temel insan hakları belgelerine ek olarak bu hakların kadınlar ve çocuklarla ilgili ek bildirgelerin kabul edilmesinde önemli rol oynamışlardır. İnsan haklarının ihlallerinin engellenmesi için hükümet dışı uluslararası örgütlere önemli bir görev düşmektedir. Kamuoyunu harekete geçirerek, kampanyalar yürüterek ve bu durumlarda yetkili ve ilgili kurumların dikkatini çekerek uluslararası düzeyde baskı yoluyla insan hakları korumak ve geliştirmek için mücadelelerini sürdürmektedirler. Aynı zamanda devletleri imzaladıkları insan hakları anlaşmalarına uyum sağlayıp sağlamadıklarını inceleyerek takip etmektedirler. Hükümet-dışı uluslararası örgütler insan hakları standartlarını geliştirmeye çalışırken dünyanın pek çok yerindeki uygulamaları takip etmektedir. Sivil örgütlenmenin bu yeni şekli insan hakları konusunda önemli roller üstlenmeye günümüzde olduğu gibi gelecekte de devam edecektir. İnsan Hakları ile İlgili Çalışan Hükümet-Dışı Uluslararası Örgütler Bu alanda pek çok hükümet dışı uluslararası örgüt faaliyet göstermektedir. Buradaki amacımız belli başlı örgütlerden söz ederek çalışmalarının geliştirici ve koruyucu yanlarını analiz etmektir. a. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) “1961 yılında kurulan örgütün amacı, tüm dünyada düşüncelerinden dolayı mahkum edilmiş olanların serbest bırakılmasını, tüm siyasal tutukluların açık ve adil bir biçimde yargılanmasını, işkence ve ölüm cezasının kaldırılmasını sağlamaktadır.”[17] Örgüt kâr amacı gütmeden veya herhangi bir dini inancın ya da siyasi görüşün taraftarlığını yapmamaktadır. Örgüt, insan hakları ihlallerine karşı toplumların farkındalığını arttırmak adına birçok kampanya başlatmıştır. Darfur’daki ihlallere dikkat çekmek için John Lennon şarkılarından bir albüm hazırlamış ve satıştan 2.5 milyon USD gelir elde etmiştir. 2007 yılında Guantanamo’da yaklaşık 5 yıldır süren hukuka aykırı gözaltılar için eylemler başlatmıştır. 2008 Pekin Olimpiyatları Çin’deki insan hakları uygulamalarının gözlenmesi için iyi bir fırsat olmuştur. Mülteci hakları, inanca dayalı ayrımcılık, işçi hakları ve silah ticareti anlaşmaları konularında çeşitli kampanya metodları ve sosyal medya kanalları sayesinde önemli çalışmalar gerçekleştirmektedir.[18] b. İnsan Hakları Eylem Merkezi (Human Rights Action Center) İnsan Hakları Eylem Merkezi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ndeki konular üzerine çalışır. Amacı ise insan hakları ihlallerini durdurmaktır. Bu konudaki faaliyetlerinde sanat ve teknolojiyi kullanarak yeni stratejiler oluşturup geliştirir. Ayrıca diğer insan hakları gruplarının gelişimlerini ve büyümelerini de destekleyerek ihlallerin önüne geçmek için sağlam adımların atılmasına yardımcı olmaktadır.[19] c. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) İnsan Hakları İzleme Örgütü dünyanın her yerindeki insanların haklarını korumak üzere kurulmuştur. Örgüt, ihlalleri araştırıp ortaya çıkararak bu olaylardan sorumlu kişileri veya kurumları ihlallerden sorumlu tutar. İhlallere sebep olan devletlere karşı durarak kötü niyetli uygulamaları sona erdirmeye çalışmaktadırlar. İnsan Hakları İzleme Örgütü daha ayrıntılı ve titiz olarak kampanyalarını yürütmektedir. Genel olarak çocukların cinsel istismarı ve küçük yaşta evlilik konusunda kamuoyunun bilinçlendirilmesi yolunda adımlar atmaktadırlar. Bununla birlikte, göçmenler ve mülteciler üzerine yapılan çalışmaları yönlendirmektedir ve ülkelerdeki kültür farklılıkları sebebiyle ortaya çıkan ihlaller alanında yoğunlaşmaktadır. Bölgesel katliamlar da örgütün dikkatini çeken ayrı bir konudur.[20] d. Sınırları Olmayan İnsan Hakları Örgütü (Human Rights Without Frontiers) Sınırları Olmayan İnsan Hakları Örgütü, insan hakları alanında analiz, izleme ve araştırma yapmaktadır. Ulusal ve uluslararası düzeylerde hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi teşvik etmeyi amaç edinmiştir. Pek çok insan hakları savunucusu örgüt gibi, yaptığı faaliyetlerle insan haklarının temel alınarak tüm dünya insanları için güvenilir adil ve eşit bir yaşam sağlamaktır.[21] SONUÇ Hükümet dışı uluslararası örgütler insan haklarının geliştirilmesi ve korunması adına faaliyetler yürütmektedirler göstermektedirler. Bu örgütlerin genel olarak temel amacı dünyanın her yerindeki insan hakları ihlallerinin engellenmesi ve insan haklarının korunmasının teşvik edilmesidir. Örgütler insan haklarının korunması ve yapılan ihlallerin karşısında durulması için önemli kampanyalar ve projeler yürütmektedirler. Genellikle kamuoyunu harekete geçirren imza kampanyaları, toplu gösteriler ya da uluslararası eylemler gibi yöntemler kullanırlar. Her örgüt kendi çalışma sistemi içinde farklı yollar kullanarak etkinlik göstermektedir. Bu etkinlikler için örgütler şubelerini kullanırlar ve dünya üzerinde bölge ayırmaksızın etkili bir şekilde çalışmalarını devam ettirirler. Bölge ayrımı yapılmaması insan haklarının evrensel ve objektif olmasıyla ilişkilendirilmektedir. Örgütler, dünya üzerindeki her insanın eşit haklara sahip olduğunu ve hak ihlallerinden doğacak olan yaptırımların herkese eşit şekilde uygulanması gerektiğini vurgularlar. Hükümet dışı uluslararası örgütlerin ilgilendiği temel konuların başında insan haklarının güvenliğinin sağlanması ve bu hakların genişletilmesi, idam cezasının kaldırılması, ifade ve düşünce özgürlüğünün korunması, silahlanmanın kontrol edilmesi ve insan haklarının devletler ve hükümetler tarafından nasıl uygulandığını gözlemek ve raporlamak gelmektedir. Hükümet dışı uluslararası örgütler, insan haklarının ihlali sonrasında devlet, kurum ya da kuruluş ayrımı yapmadan, kamuoyunun dikkatini çekerek ve gerekli girişimleri başlatıp yönlendirerek insan haklarının korunması ve teşvik edilmesi konusunda başarılı sonuçlar elde etmişler ve böylelikle engelleyici bir faktör haline gelmişlerdir. Ümran Güneş 1. Faruk Sönmezoğlu (der.), Uluslararası İlişkiler Sözlüğü, Der Yayınları, İstanbul 2005, sf.673. 2. Mehmet Hasgüler, Mehmet B. Uludağ, Devletlerarası ve Hükümetler Dışı Uluslararası Örgütler, Alfa Yayınları, İstanbul 2012, sf.1. 3. http://www.belgeler.com/blg/6gt/uluslararasi-rgtler, Erişim Tarihi: 01.05.2013, sf.2. 4. Faruk Sönmezoğlu, Uluslararası İlişkilere Giriş, Der Yayınları, İstanbul 2005, sf.141. 5. http://web.hitit.edu.tr/dosyalar/materyaller/mehmetkanatli@hititedutr190320145K2V4 F5H.pptx, Erişim Tarihi: 06.07.2016. 6. http://docplayer.biz.tr/1044024-Uluslararasi-orgutler.html, Erişim Tarihi: 24.7.2016. 7. Abdülkadir Baharçiçek, Hükümet-dışı Örgütler(NGO’s) ve Demokratikleşme, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:18, Sayı:2, 2008, sf.298. 8. Faruk Sönmezoğlu, Uluslararası İlişkilere…, sf.142. 9. http://www.bilgesam.org/Images/Dokumanlar/0-81-2015010947hukumet-disiuluslararasi-orgutler.pptx, Erişim Tarihi: 06.06.2016. 10.Faruk Sönmezoğlu(der.), Uluslararası İlişkiler…, sf.673-674. 11. http://www.belgeler.com/blg/d4/hkmet-dii-rgtler-nedir, Erişim Tarihi: 01.05.2013, sf.1 12. A. Şeref Gözübüyük, Feyyaz Gölcüklü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Turhan Yayınevi, 11. Ek Protokola Göre Hazırlanıp Genişletilmiş 8. Bası, Ankara 2009, sf.3. 13.A. Şeref Gözübüyük, Feyyaz Gölcüklü, a.g.e., s.4-6. 14.A. Şeref Gözübüyük, Feyyaz Gölcüklü, a.g.e., s.13-15. 15. Abdülkadir Baharçiçek, a.g.m., sf. 302. 16. Aynı yerde. 17.Faruk Sönmezoğlu(der.), Uluslararası İlişkiler…, sf.664. 18. www.amnesty.org, Erişim Tarihi: 06.07.2016. 19. www.humanrightsactioncenter.org, Erişim Tarihi: 06.07.2016. 20. www.hrw.org, Erişim Tarihi: 06.07.2016. 21. www.hrwf.net, Erişim Tarihi: 06.07.2016. 22.Faruk Sönmezoğlu, Uluslararası İlişkilere Giriş, Der Yayınları, İstanbul 2005. 23.Faruk Sönmezoğlu (der.), Uluslararası İlişkiler Sözlüğü, Der Yayınları, İstanbul 2005. 24.Mehmet Hasgüler, Mehmet B. Uludağ, Devletlerarası ve Hükümetler Dışı Uluslararası Örgütler, Alfa Yayınları, İstanbul 2012. 25.Şeref Gözübüyük, Feyyaz Gölcüklü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, 11. Ek Protokola Göre Hazırlanıp Genişletilmiş 8. Bası, Ankara 2009. 26.Abdülkadir Baharçiçek, Hükümet-dışı Örgütler(NGO’s) ve Demokratikleşme, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:18, Sayı:2, 2008. 27.www.amnesty.org 28.www.humanrightsactioncenter.org 29.www.hrw.org 30.www.hrwf.net 31.http://web.hitit.edu.tr/dosyalar/materyaller/mehmetkanatli@hititedutr190320145K2V4 F5H.pptx 32.http://www.bilgesam.org/Images/Dokumanlar/0-81-2015010947hukumet-disiuluslararasi-orgutler.pptx 33.http://docplayer.biz.tr/1044024-Uluslararasi-orgutler.html. 34.*http://www.ombudsman.gov.tr/contents/files/6535501-Birlesmis-MilletlerAntlasmasi.pdf. Erişim Tarihi: 12.08.2016, s.5 Hükümet Dışı Uluslararası Örgütler ve İnsan Hakları yazısı ilk önce TUİÇ Akademi üzerinde ortaya çıktı. [status publish] [geotag on] [publicize off|twitter|facebook] [category istihbarat] [tags SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DOSYASI, Hükümet Dışı, Uluslararası Örgütler, İnsan Hakları]