Anne olamayanlara yeni umutlar Kısır çiftlerin bebek sahibi olabilmelerine yönelik bilimsel çalışmaların her geçen gün ilerleme kaydettiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, önceleri 'imkansız' denen birçok vakanın, günümüz tıp teknikleri sayesinde, artık bebeklerine kavuşabildiklerini belirtiyor. Peki, kısırlık tedavisinde başarıyı artıran yöntemler neler? Doç. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, bu yöntemleri şöyle sıraladı... RAHME TUTUNMA SAĞLANIYOR Gebeliğin oluşmasında en önemli basamağı; elde edilen embriyonun (bebeğin) anne rahmine tutunması oluşturuyor. Normalde, anne rahmine tutunmadan önce embriyonun çevresindeki zona denilen dış tabaka incelerek kayboluyor. Böylelikle embriyo hücreleri zona dışına doğru tomurcuklanıp, anne rahmine tutunabiliyor. Günümüz lazer tekniği ile, bu işlemin kolaylaştırılabilmesi ve risklerin ortadan kaldırılabilmesi için geliştirilmiş laboratuvar olanaklarında, zona tabakasında bir pencere açılabiliyor. Kadın eşin yaşı ilerledikçe yumurtanın etrafındaki zona adı verilen tabaka kalınlaşarak embriyonun rahme tutunmasını, dolayısıyla gebelik şansını azaltıyor. Doç. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, zona adı verilen tabakada pencere açılmasında kullanılan lazer yöntemi ile 38 yaş üzerindeki birçok vakada gebelik elde edildiğini açıklıyor. ARDIŞIK BLASTOSİST TRANSFERİ Tüp bebekte tedavinin başarı şansını artıran diğer bir yöntem ise; 'ardışık blastosist transferi'. Klasik tüp bebek uygulamalarında laboratuvar ortamında döllenen yumurta, ikinci günde anne rahmine transfer ediliyor. Doğal yollardan elde edilen gebeliklerde ise, embriyo rahme beşinci günde, yani 'blastosist' adı verilen çok hücreli evrede ulaşıyor. Bu evredeki embriyonun rahme tutunabilme şansının çok daha yüksek olduğunu anlatan Dr. Fıçıcıoğlu, günümüzde geliştirilen özel besi yerleri ve bunları destekleyen özel hücreler ile embriyoları blastosist dönemine kadar geliştirmenin mümkün olduğunu açıklıyor. ÖZEL BESİ YERLERİ 'Ardışık Transfer' uygulamasında, anne adayına ikinci veya üçüncü günde yapılan embriyo transferinin ardından, kalan embriyolar özel besi yerleri içinde geliştirilmeye devam ettiriliyor. Blastosist evresine gelen embriyo elde edilirse, anne adayına altıncı günde bir embriyo daha transfer ediliyor. Doç. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, bu uygulama ile gebelik ihtimalinin yükseldiğine ve blastosist transferi ile elde edilen gebeliklerde düşük oranının çok azaldığına dikkat çekiyor. Güneş Anne olamayanlara yeni umutlar