T.B.M.M. B:131 28.6.1995 0:4 MEHMET KEÇECİLER (Devamla) - Efendim, birinci fıkrasının değiştirilmesi uygun görül­ dü; diğer fıkralarla ilgili hükümler, Anayasada aynen kalmaktadır. Dolayısıyla, ikinci ve üçüncü fıkrayla ilgili eleştiriler, burada, fazladan yapılmış oldu; onu ifade etmek istiyorum. Değerli arkadaşlarım, aslında, bu fıkrada yapılan değişiklik, daha önce Yüce Kurulumuzda gö­ rüşülen 51 inci, 53 üncü ve 54 üncü maddelerle yakından ilglidih Burada, kamu görevlileri, bir tas­ nife tabi tutulmaktadır ve denilmektedir ki: Devletin işleri, üç tip personel tarafından görülür. Bun­ lar, aslî ve sürekli hizmetleri gören memurlar; ayrıca, memur statüsünde çalıştırılmaya ihtiyaç gö­ rülmeyen diğer kamu görevlileri; üçüncü bir statü -işte, bu yenilik; bu, fıkrada yok, mevcut Ana­ yasada yok- yenilik olarak getiriliyor ve deniliyor ki:. İş aktiyle çalışan işçiler. Demek ki, burada "işçilerin de, kamu görevlerinde çalıştırılabileceği" hükmü, maddeye ilave ediliyor. Aslında, Anayasamızın, sendikalarla ilgili, sendikaların yetkileriyle ilgili, toplusözleşme ve grev hakkıyla ilgili meseleleri, inanıyorum ki, bir siyasî görüşme mevzuu olacaktır. Bu meselede, bazı ihtilaflar zuhur etmiştir; siyasî bir görüşme konusu olacaktır, o mevzua dönmek istemiyorum; ancak, o mevzu olmasa bile, bizim, Anayasada bu değişikliği yapmamızda kesin zaruret vardır; ge­ tirilen tespit doğrudur. Niçin yapmamız gerekir; şu sebepten dolayı yapmamız gerekir: . Değerli arkadaşlarım, kamu görevleri ifa edilirken, gerçekten, işçi niteliğinde olan pek çok personel, memur kadrosunda istihdam edilmektedir, memurmuş gibi muameleye tabi tutulmakta­ dır ve dolayısıyla, insanların birtakım haklan ellerinden alınmaktadır. Aslında, bugün, karşı karşı­ ya kaldığımız bu sıkıntı, izlenen yanlış personel politikası sebebiyledir; yani, Emekli Sandığına ta­ bi 1 milyon 800 bin memur statüsündeki personelin büyük bir çoğunluğu işçi niteliğindedir, işçi haklarına sahip olabilecek durumdadır; bir kariyere girmesi ve o kariyerin içerisinde yükselerek memur statüsüne tabi olmasına hiç ihtiyaç yoktur. Başbakanlığın bahçıvanı memur, belediye baş­ kanının şoförü memur, filanca kamu kuruluşunun greyder operatörü memur! Böyle olmaz, bunla­ ra memur denmez; bu arkadaşların memur olmaması lazım. Eski Memurin Kanununda, hizmetlimemur ayırımı vardı, 657 sayılı Kanunla bu kaldırılınca, birçok personel, daha doğrusu, hizmetli, yardımcı personel, memur statüsüne geçti; memur statüsüne geçince de, işçi haklarından istifade edemez hale geldi. Başlangıçta, memurların maaşları, işçilerin ücretlerinden daha yüksek olduğu için, işçi statüsünde çalışan pek çok insan memuriyete geçmek için çaba sarf etti; fakat, zaman içe­ risinde memurun maaşı, eriyip, büyük ölçüde işçi ücretinin gerisinde kalınca -şimdi şartlar değiştimemurlar işçi olmak istiyor. İşin QZÜ budur; yani, büyük diretmelerin, dayatmaların ve bu konuda­ ki ısrarlı taleplerin arkasında, aslında, devlet memurunun aldığı maaşın yetersizliği yatmaktadır. Siz, devlet memuruna, yeterli maaşı, Anayasada değişiklik yapmadan da verebilirsiniz; iktidarlar bunu sağlayabilirler. Devlet memurunu, maaş bakımından, ücret bakımından, kamu kurumlarında çalışan işçilerin üzerine çıkarın; bu şekilde, talepler çok fazla olacak mı; evvela, ona bir bakalım. Değerli arkadaşlarım, burada, özellikle iki hususu dikkatlerinize sunmak istiyorum; o da şu­ dur: Devlet memuru, hakikaten sıkıntıdadır. Her gün gazetelerde okuyoruz, televizyonlarda görü­ yoruz; direniş yapıyorlar, sokakları işgal ediyorlar, her gün yürüyüş ve eylem yapıyorlar. Bu ey­ lemlere kulak vermemiz lazım. Eylemlerin arkasındaki hakiki sebep, bunların maaşlarının yetersiz oluşudur, kifayetsiz oluşudur. Bugün, bakanlığın dördüncü katından, beşinci katından atlayıp inti­ har eden memurlar var; bakan aleyhine konuşan memurlar var; demeç veren memurlar var. Bura­ da dikkat edilecek husus; devlet memuru, artık, sıkıntıdadır, sancıdadır; bu sese kulak vermek zo­ rundasınız. İktidar, ne yapıp yapıp, memurun millî gelirden aldığı payı artıracak, maaşını yükselte­ cek bir noktaya gelmelidir. 1994-1995 yıllarının başlangıcını mukayese ettiğiniz takdirde, devlet memuru, neresinden bakarsanız bakın, yüzde 50 kaybetmiştir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) - 179 -