T.B.M.M. B:129 27.7.1994 0:2 Tümü üzerinde şahısları adına Sayın Bülent Ecevit, Sayın Muharrem Şemsek, Sayın Cevat Ayhan, Sayın Algan Hacaloğlu söz istemişlerdir. Grup adına söz istemi?.. ABDÜLLATlF ŞENER (Sivas)- Refap Partisi Grubu adına Sayın Gül Konuşacak. BAŞKAN- Refah Partisi Grubu adına Sayın Abdullah Gül, buyurun. Sayın Gül, süreniz 20 dakikadır. RP GRUBU ADINA ABDULLAH GÜL (Kayseri)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Re­ fah Partisi Grubu adına, görüşülmekte olan özelleştirmeyle ilgili kanun teklifi üzerinde görüşleri­ mizi bildirmek için huzurlarınızdayım. Aslında bugün, görüşeceğimiz ve tartışacağımız kanun teklifi, gerçekten önemli bir kanun tek­ lifi. Bazı kanunlar var ki, toplumun belli kesimlerini, az kesimlerini ilgilendirir ve çok tartışma ko­ nusu olmaz; fakat, bazı kanunlar var ki, bunlar gerçekten toplumun bütün kesimlerini, devleti ya­ kından ilgilendirir, milleti yakından ilgilendirir; geçmişimizi ve geleceğimizi yakından ilgilendirir. Şimdi, böyle önemli bir kanun teklifinin görüşülmesini yapıyoruz . Bu kanun teklifinin getirdiği çerçeve içerisinde, netice itibariyle, cumhuriyetin başından bu yana, bu ülkenin, devletin bütün birikimlerini, kaderini tayin edebileceğimiz gibi, aynı zamanda, belki, ekonominin rasyonel çalışmasını oluşturacak bazı tedbirleri de getireceğiz. Bu bakımdan çok önemli bir kanun teklifini görüşüyoruz. Böyle bir kanun teklifinin, böyle bir yeniden yapılanma­ nın oldubittiye getirilmesi, bazılarından bir nevi kaçırılarak, bazı dikkatlere yakalatmadan, bir ne­ vi acelecilikle geçirilmesi hayretle izlenmektedir. Bu aslında, önce yetki kanunu şeklinde ve kanun hükmünde kararnamelerle geçirilmeye çalı­ şılmış; fakat, becerilememiştir. O zaman da, gerek komisyonlarda, gerek Genel Kurulda çok ciddi tartışmalar olmuş, takip edilen usulün yanlış, hatalı ve netice itibariyle Hükümeti ve bunu bu şekil­ de çıkarmak isteyenleri mahcup edeceğini söylemiştik. Anayasa Mahkemesinin daha önceki karar­ larını ortaya koymuş; fakat, bütün bunlara rağmen ısrarla, Anayasaya da bile bile aykırı bir şekil­ de çıkarılmak istenen yetki kanunlarıyla bu önemli meselenin halledilmesinin çok yanlış olduğu, çeşitli gruplar adına burada defalarca söylenmesine rağmen çıkmış ve neticede, bizim o zamanki dikkate alınmayan ısrarla dile getirdiklerimiz gerçekleşmiş ve Anayasa Mahkemesi bunu iptal et­ miştir. Neticede, mahcup olan, Hükümet olmuştur, mahcup olan iktidar olmuştur, prestij kaybına da iktidar uğramıştır. Birçok meselenin yanında, bir de bu mesele ortaya çıkmıştır. Ayrıca, kaybe­ dilen zaman, ekonomiye getirilen yük, karmaşa da cabası olmuştur. Şimdi, gönül isterdi ki, bütün bunlardan ders alınsın; halbuki, tam tersi oldu. Anayasa Mahke­ mesi bunu iptal edince, sanki, yaratılan fiilî duruma Anayasa Mahkemesi hukukî bir çerçeve hazır­ lamak zorundaymış gibi bir hava yaratıldı; Anayasa Mahkemesi suçlandı; gericilikle suçlandı, ça­ ğın dışında kalmakla suçlandı. Halbuki, Anayasa Mahkemesi, prensipleriyle, bir şeyin fiilî olarak, zorlatmayla, acelecilikle yapılamayacağını oybirliğiyle aldığı bu kararla bir kere açıkça ortaya koy­ muş oldu. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesine yapılan bu suçlamaların da ne kadar yersiz olduğu ortadadır. Şimdi, gönül isterdi ki, bütün bunlardan ders alınsın ve kanun şeklinde getirilen bu yeni yapı­ lanma, her şey yerli yerinde, güzel bir üslup içerisinde ve güzel bir prosedür içerisinde geçirilsin. Fakat, görüyoruz ki, İktidar, bu geçen olaylardan ders almamışçasına aynı yanlışları yine yapmak­ tadır. Dün, bu kanun teklifinin metni Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine dağıtılmış ve 10-15 daki­ ka sonra Komisyon, Komisyon Sözcüsünün daveti üzerine toplanmış ve orada alelacele görüşül­ müştür. -400-