TBMM B: 20 24 . 11 . 2010 O: 1 Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle geçmiş Kurban Bayramı’nızı kutluyorum. Bugünün Öğretmenler Günü olması münasebetiyle bütün öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü”nü kutluyor, Başöğretmen Ulu Önder Atatürk başta olmak üzere Hakk’ın rahmetine kavuşmuş olan öğretmenlerimizin de aziz hatıralarını saygıyla anıyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına yaklaşan bu süreçte, Sayın Başbakanımızın öncülüğünde başlayan Türkiye’nin ikinci büyük eğitim seferberliğiyle en fazla yatırım eğitime yapılmış, hem atamalarda hem de öğretmenlerimizin ücretleri ve özlük hakları konusunda yapılan çalışmalar AK PARTİ İktidarının öğretmenlik mesleği ve eğitime verdiği önemi bir kez daha ortaya koymuştur. Şimdiye kadar yaklaşık 238 bin öğretmen ataması yapılmış ve ek ders ücretleriyle beraber maaş artış oranı yüzde 85 olmuştur. Önceki gün başlatılan ve eğitim sisteminde tarihî bir adım sayılan “Fatih Projesi” ile artık her okula bilgisayar döneminden her sınıfa bilgisayar dönemine geçilmiştir. Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; daha önce de belirttiğim gibi, yarın Kadına Yönelik Şiddeti Kınama Günü. Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi’nde kadına yönelik şiddet, “İster kamusal ister özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayalı bir eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfî olarak özgürlükten yoksun bırakma.” şeklinde tanımlanmaktadır. Kadına yönelik şiddet eylemleri kadınları en temel insan haklarından ve temel özgürlüklerinden mahrum etmekte, kadınların fiziksel ve üreme sağlığına ciddi biçimde zarar vermekte, kimi durumlarında yaşamlarını kaybetmelerine neden olmaktadır. Ülkemizde AK PARTİ iktidara geldikten sonra kadınlara yönelik pek çok ilke imza atılmış, cinsiyete dayalı ayrımcılığı önlemek için pek çok adım atılmıştır. Zamanım kısıtlı olduğu için bu düzenlemelerden, ayrıntılarına girmeden kısaca söz etmek istiyorum. Değerli Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; AK PARTİ’nin iktidara geldiği sekiz yıl içinde, 2003’te aile mahkemeleri kurularak aile içi sorunların bu ihtisas mahkemelerinde evli hâkimler tarafından görülmesine karar verildi. Yine aynı yıl çıkarılan İş Kanunu’nda iş yerlerindeki taciz olayları suç kapmasına alındı ve taciz suçu işleyenlerin cezalandırılacağı hükme bağlandı. Ayrıca, eşit işe eşit ücret getirilerek iş yerlerinde cinsiyet ayrımcılığını önlemek üzere güçlü bir adım atıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kuruldu. 2004’te kadın-erkek eşitliği Anayasa’ya girdi. Bu yıl, 2010 12 Eylül Anayasa referandumunda yapılan değişiklikle kadınlar, çocuklar, özürlüler, yaşlılar, şehitler, dul, yetim ve gazilere pozitif ayrımcılık uygulamasının önü açıldı. Kadına yönelik pozitif ayrımcılığın Anayasa’mıza girmesiyle birlikte, eşleri tarafından ihmal edilen, çocuklarını bir başlarına büyüten ve maddi ya da sosyal güvenceleri olmayan kadınlar anayasal güvenceye kavuşmuş oldu ve anayasal haklarını bundan böyle kullanmaya başladılar. Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikle töre ve namus gerekçesiyle işlenen suçlar “kişiye bağlı suçlar” kapsamına alındı ve cezalar ağırlaştırıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu kuruldu ve bunun raporu ibraz edildi. Emniyet, sağlık ve adalet personelleri ile vatani görevini yapan er ve erbaşlara kadına yönelik şiddeti önlemek amaçlı eğitim faaliyetleri yapıldı. Şiddete uğrayan kadın ve çocuklara danışmanlık hizmeti veren “Alo 183” hattı kuruldu. Belediyeler Kanunu değiştirilerek kadın ve çocuklar için kendilerini güvende hissedecekleri sığınma evleri oluşturulması yolunda adımlar atıldı. – 326 – yasemin 4–7